25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7ŞUBAT1995SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Arnavutluk- TüPkiye anlaşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkıye ile Arnavutluk arasında, Avrupa'nın güvenliğine katkıda bulunmayı ve Balkanlar'da banşı sağlamayı amaçlayan 'Tirana Belgesi" ımzalandı. Arnavutluk Genelkurmay Başkanı Orgenaral Sheme Kosova ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı tarafından imzalanan belge. iki ülke arasındakı işbirliğinin arttınlmasını öngörüyor. Siyasi bağlayıcılığı bulunan belgenin. ! Nısan 1995 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi öngörüldü. Memura zekat değil, öpgüttenme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-SHP Genel Sekreter Yardımcısı Rıza Yılmaz. "Laiklık karşıtı akımlar açıkça bölücülük yapmaktadırlar" dedi. Yılmaz. dün partı genel merkezinde düzenledıği basın toplantısında. önceki gün laiklik ılkesınin . anayasaya konuluşunun 58. yıldönümü olduğunu hatırlatarak laikliğin Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve ülke bütünlüğünün teminatı olduğunu söyledi. "Sağ ikridarlann \e özellikle 12 Eylül rejimının Türkiye'ye armağanı olan laiklık karşıtı güçler. yalana ve çarpıtmaya dayalı birpolitika izlemektedirler" diyen Yılmaz, önceki gün Erzurum Müftüsü'nün söylediği "Memura zekat verilebilir" sözlen ile ilgilı olarak da "Memurumuzun ihtıyacı zekat değıl. örgütlenmedır" diye konuştu. Cezaevlerindeki açlık grevteri • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Buca Cezaevi'nde 300 tutuklunun açlık grevi , 48. günde biterken Aydın E Tipi Cezaevi'nde 89 tutuklu \e hükümlünün açlık grevi 39. gününü doldurdu. Avdın Cumhuriyet Başsavcısı fhsan Taşkın. eyiemcilerinden 12'sinın hastaneye sevk edildiğinı açıkladı. Adalet Bakanlığı'nın cezaevleriyle ilgıli genelgesıni ' uyguladıklannı belirten " Taşkın. 650 kişilik " cezaevinde 150 turuklu ve " hükümlü bulunduğunu ' bildırdi. Taşkın, "Turuklu ve 1 hükümlüler, koğuşlann ~ tavanının yıkılarak çatı arası 1 boşluğuyla birleştirilmesinı istiyorlar." diye konuştu. Prof. Dr. Kurdoğlu öldü • İSTANBUL (AA) - IÜ lstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilim Dalı, Beslenme Metabolizma Bilim Dalı . Başkanı Prof. Dr. Gönül Kurdoğlu dün öldü. Prof. Dr. Gönül Kurdoğlu için yann • saat 9.30'da tstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Amfısf nde bır tören düzenlenecek. Kurdoğlu'nun cenazesi aynı gün Teşvikiye Camii'nde -öğleyin kıhnacak namazdan sonra Edirnekapı Sakızağa Şehitliği Aile Mezarlığı'na -kaldınlacak. Af Örgütü'nden sttah ambargosu çagrısı ' • ANKARA (Cumhuriyet .Bürosu)-Uluslararası Af , Örgütü, Türkıye ile ilgilı -hazırladığı raporda. güvenlik rgüçlerinin giderek artan oranda insan haklannı ihlal ettiklerini, hükümetin bu uygulamalan gözardı etme yönündeki politikası sürdükçe ıhlallerin daha da artacağmı bildirdi. Af Örgütü, ABD ve Avrupa'ya, Türkiye'ye sattıklan " silahlann insan haklanna " saygılı yönde kullanılacağına \ ilişkin güvence istemeleri * veya sevkıyatı durdurmalan " çağnsında bulundu. Demirel, Kanayalçm'ı kabul etti • AiNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Dışişleri -Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat . Karayalçın'ı dün Çankaya Köşkü'nde kabul ederek bir süre görüştü. Görüşmede ICarayalçın'ın, Londra'daki • temaslan hakkında , Demirel'e bılgi sunduğu ,açıklandı. Demirel ve Cindoruk'un açıklamalan Başbakan'ı zor durumda bıraktı Çiller, çapraz ate • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin, 'hükümeti • Muhaliflerden tsmail Amasyalı, '18 şubat sonrası, kurma görevini Çiller'e vermek zorunda olmadığınf DYP grubunun Çiller'e karşı sesini yükselteceğini' açıklaması, DYP'de Çiller'e yakın milletvekilleriyle. belirtirken Hüseyin Özalp, "Başbakanımız, Demirel, Demirel 'ekolü'ne bağlı kanadı karşı karşıya getirdi. Cindoruk ve Yılmaz'ca çapraz ateşe alınmıştır" dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirerin 51. hükümeti kurma görevini Başbakan Tansu ÇiDer'e vermek zorunda olmadı- ğını. TBMM Başkanı Hüsamet- fin Cindoruk'un da 'parti içinde her türlü göreve hazu" olduğu'nu açıklaması. DYP'yi ıkıye böldü. DYP'de muhalıf kanat. 'Cindo- ruk başkanlığındakigeniştaban- lı hükümet' formülünü seslen- dirmeye başlarken Çiller yanlısı parti yöneticileri \e milletvekıl- leri. Demirel'i "anayasadakiyet- kilerinin sınırlan dışına çıkmak- la' suçluyorlar. DYP Samsun Mıllet\ekilı Hüseyin Özalp. Cumhurbaşkanı Demırel'ı sert bir dille eleştirerek "Öyle görii- lüyor ki Sayın Başbakanımız, Sa- yın Demirel, Sayın Cindoruk ve Sayın Yılmaz tarafından çapraz ateşe alınmıştır" görüşünü sa- vundu. Muhaliflerden Kocaeli Mılletvekılı İsmail Amasyalı ise Cıllerhükümetinın, ülkeyi istık- rarsızlığa sürüklediğinı belirte- rek -ÇUİer \e etrafindaki 5-6 mil- letvekili, DYP grubunu kaale al- mıyor" dedi. DYP Samsun Milletvekili Özalp, dün yaptığı yazılı açıkla- mada Cindoruk ve Demirel'in hükümetin gelecegıne ilişkin yaptıkları açıklamalarla. sıyası çalkantılara yol açtıklannı ıleri sürdü. "Cumhurbaşkanhğı ve Meclis Baskanlığı makamlan bu- nalım yaratan makamlar değil, bilakis yol gösteren ve çö/üm üre- ten yüce makamlardır" dıyen Özalp. hükümetlerin nasıl kuru- lacağına ilişkin görevin TBMM'ye ait olduğunu söyle- di. Özalp, şunlan söyledi: Çiller'infoaşbakanlığıiçin D\ P'liler ikiye bölündü. "Demokrasi kurallan kişiyeve zamana göre degişmez ve herkes de ana>asayı kendi istckkrinegö- re yorumlayamaz. Bu konularda "Dün dündür. bugun bugundür" sözü geçerti olamaz. Tarafsızlık makamlannda oturanlar aktif polirika vapmak istivorlarsa, si- yaset mevdanı açıktır. Vahiız bu- nun da bir tek şartı vardır: İşgal ertikleri tarafsızlık makamlann- dan çekilmeleri gerekir. Geçmiş- Hüseyin Özalp te 'Cankaya hükümetleri devn bitmiş. Meclis hükümetleri dev- n açılmıştır' diyen Sayın Demi- rel'e bu sözünü hatıriatınm." DYP Koeaeli Milletvekili İs- mail Amasyalı isc 'işadamı' mil- letvekili olarak ülkenin iyiye git- medığinı gördüğünü vurguladı. Amasyalı, bu kötü gıdibi Cum- hurbaşkanı'nın da gördüğünü belırtcrck "Çiller, bu aşamadan sonra DYP grubunu toplayarak görüşünü alması gerekirken çev- resindeki birkaç bakan, SHP- CHP ile koalisyon hükümetinin devam edeceğini söylüyor. Bu, grubu kaale almamaktır" diye konuştu. DYP grubunun yüzde 90'ının kendisi gibi düşündüğü- nü ileri süren Amasyalı, 18 şu- battan sonra grubun sesini yük- selteceğini ve partinm yeni geliş- melere gebe olduğu mesajını verdi DYP yönetıminin kötü gı- dişe 'dur' demek için "gereğini yapacağmı' kaydeden Amasya- İı, Cindoruk ve Demirel'ın, açık- lamalanm ise 'haklıbulduğunu' ıfade etti. Amasyalı, Başba- kan'ın 18 şubat sonrası, grubun ıstemlenni dıkkate almaması du- rumunda. 'olağanüstü kongre'ye gidilebileceğini de vurguladı. DYP'de kongre yıb Çiller'e karşı parti içinde mu- halefet sesini yükseltme hazırlı- ğı yaparken parti yönetımi, ola- ganüstü kongre için kollan sıva- dı. DYP yönetimi, bır süre önce başlayan üye kayıtlannın yenı- lenmesi ve örgütlerde yeniden yapılanmaya gidilmesine yöne- lik çalışmalan 15 nısana kadar tamamlayacak. DYP'nin son Ge- nel IdareKurulu(GlK) toplantı- sında, 1995. 'kongre yılı' ilan edildı. Bu çerçevede, 15 nısan- dan sonra kongre takvimı başla- tılarak il ve ilçe kongreleri yapıl- dıktan sonra olaganüstü kongre karan alınacak. Soysal, Cumhuriyet'in sorularını yanıtladi: Knmhc^beıümiçiii)\q)ilnuuh• Soysal, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın genel başkanlık seçimini kaybetmekten korktuğu için kurultayı yaptırmadığını söyledi. YILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA-SHP Ankara Mil- letvekili ve eski Dışişleri Baka- nı Prof Dr. Mümtaz Soysal. 28- 29ocaktayapılmasıgerekenbır- leşme kurultayının, kendisinin genel başkan seçilmesini önle- mek ıçın engellendığini söyledi. SHP Genel Başkanı Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Karayaiçın'ın seçim kay- betme korkusuyla kurultayı yap- tırmadığını öne süren Prof. Soy- sal. "Bundan sonraki kurultay- larda tekrar genel başkanlığa aday olur musunuz" sorusuna. < *Hepvanm"yanıtını verdi. Soy- sal. CHP Genel Başkanı Den'iz Baykalvearkadaşlannın "Kırk- pınar cazgırlıgı'' ve l *şov*a dö- nüştürdükleri gerekçesiyle 28 ocak toplantısına katılmadığını. etkili olabileceği düşüncesiyle SHP Partı Meclısi'nden (PM) is- tifa etmediğini söyledi. Soysal. 18 şubat kurultayı ve HikmetÇe- tin üzerindeki anlaşmayı. "Ûz- laşma değil, çaresizlik içinde uyuşma" olarak nitelendirdı. Baykal ve Karayalçın'm 18 şubattan sonra yapılacak kurul- taylarda tekrar genel başkan ol- mayı düşündüklerini ve tüm he- saplannı buna göre yaptıklannı öne süren Soysal. "28 ocak yara- sı hâlâ i\ılesmemiştir. O kadar ki 18 şubartn çok kişhe anlamsız gö- rünmesi \e hiç olmaması bile mümkün" dedi. Şu andaki görüntüyle sağlana- cak bir birleşmenin partıye bir başan şansı getirmeyeceğini an- latan Mümtaz Soysal'ın Cumhu- riyet'ın sorulanna verdiği yanıt- lar şöyle: - SHP-CHP birlesme kurultay- lannın yapılması gereken 28-29 ocak olavlannın kısa bir değer- lendirmesini yapar mısınız? SOYSAL: Protokol. 4 Aralık 1994'te yapılması öngörülen ara seçim göz önünde bulundurula- rak ve yanlış bır modele dayan- dınlarak yapılmıştı. O seçim ya- pılmayınca gözden geçinlmesi ve daha gerçekçı bir modelin oluşturulması gerekirdi. Bu ya- pılmadı; 24 aralık SHP kurulta- yında sürecin tek yanlı olarak yo- kuşa sürülmesi girişimi de boşa çıkınca, gerçekçi olmayan ve iç- tenlikle benimsenmeyen birmo- delle 28 ocağa sürüklenildi. Yine de eğer bütünleşmeyi, mevcut parti yapılannın ötesin- de, bir tazelenme ve yeni bir or- tak atılım yaratma fırsatı olarak gören yaklaşım. her iki partinın lıderlik çevrelerinde egemen ola- bilseydi. bu yanlış modelle bile Mümtaz Soysal. 28-29 ocak toplantılanna CHP Genel Başkanı Baykal, 'Kırkpınar cazgıriığı'na ve 'şov'a dönüştürdüğü için kaölmadığını beurtti. Birleşmeden sonra yönetim sıkıntısı Genel sekreterlik sorun TLREV KOSE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP ve CHP'nin 18 şubatta yapılacak bütünleşme kurultayının ardından oluşturulacak yeni yönetim modelıne ilişkin adlandırmalar, iki parti arasında sıkıntı yarattı. Birleşik sol partınin genel sekreterliğı için CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan FehmiGüneş'in adı geçerken. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, "Kapı arkası pazarüklar şık değil. Ben, resmi görüşmeler dışında bir görüşme yapmam" dedi. Güneş ise genel sekreterlıkle ilgilı herhangi bır görüşme yapmadığını ve şimdıden bu konuda bır tartışma açılmasını doğru bulmadığını söyledi. SHP ve CHP'nin bütünleşmesinin ardından parti yönetimınin nasıl oluşrurulacağı. genel sekretenn. grup başkanının kım olacağı, komisyon üyeliklen ve hükümetin sürmesi durumunda bakanlıklann nasıl paylaşılacağı konulan ıkı partı arasında gergınlik yarattı. Bütünleşme kurultayının ardından, bütünleşilecek partinın başkanlık kurulu ile yeni genel sekreteri belirlenecek. SHP Grup Başkanı Seyfi Oktay ile grup vönetimı de istifa edecek \e CHP'lilerin katılımıyla 64'e yükselecek birleşik partınin TBMM grup yönetimi yeniden seçilecek. SHP ve CHP arasında vanlan uzlaşma gereğince. 18 şubat kurultayından sonra. Hikmet Çetin iki partinin merkez yürütme kurulundan (MYK) oluşan 40 kişilik MYK içinden 14 kişilik başkanlık kurulu oluşturacak. Bu süreçte kendısine birlikte çalışacaği arkadaşlannı seçme olanağı tanınması için iki partınin MYK'lerinin istifa etmesi bekleniyor. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. "Seçilmiş kişilerin istifasının resmen istenmesinin doğru olmadığınr söylerken. CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Fehmi Güneş. "MYKlerin istifalan uygun olur" dedi. Birleşik sol partinin genel sekreterinin hangi partiden olacağı konusu protokole bağlanmadı. Ancak, "genel başkanın SHP'den ounası nedeniyie, genel sekretenn CHP'den olması" gereğine dikkat çekildi. Keskin. "Genel sekreter CHP'den olacak" derken. Güneş de. "Böyle bir koşul öne sürülmedi. Ama konuşmalarda genel başkan SHP'den olursa, genel sekreter de CHP'den olur, göriişü dile getirUdi. Centilmenlik sözleşmesi gibi algılıyoruz" dedi. Kulislerde. SHP tarafının Hasan Fehmi Güneş'in genel sekreterliğine sıcak baktığı belirtılirken, Güneş, bu konuda Hikmet Çetin ile herhang! bir görüşme yapmadığjnı söyledi. Birlesme sürecınde bu tür tartışmalara gırmenin doğru olmadığını sözlerine ekleyen Güneş'in genel sekreterliğine karşı çıkanlar. "milletvekili olmamasrnın sakıncalanna dikkat çektiler. Keskin ise "mevcut genel sekreter dışındaki aray ışlara*1 tepkı gösterdi. Keskin, "Ben ne genel sekreterlik, ne de bakankk konusunda kimseyle görüştüm. Kapı arkasında pazariık vapılnıaz. Böylesi pazarlıklan kendime hakaret sayanm. Resmi görüşmeler dışında hiçbir görüşme yapmam" dedi. Adnan Keskin bir yerlere vanlabılirdı. - Olaya taraf olan SHP yöneti- mi, 28 ve 29 ocakta, daha önce yapılan protokole neden uyma- dı? Genel Başkan Murat Kara- yalçın ve arkadaşlan neden endi- şe ediyorlardı? SOYSAL: Görünürdekı ne- den, CHP Genel Başkanı'nın İnönü üzennde vanlan uzlaşma- dan cayması ya da caydınlması ve bunu kronometnk birtakım aksamalara bağlayarak güvenil- mezliğini ortaya koymasıydı. Görünürdeki bu neden haklı da olsa bence yıne protokole uymak gerekirdi. Aslında gitmeyiş, ıkı somut nedenden kaynaklanmak- taydı: Karayalçın'ın kaybedece- ğini görmüş olması ve bütünleş- me çatısının CHP olarak belirle- neceği korkusu. - 28 ocak toplanhsı ve 29 ocak kurultaylan yapılsaydı, genel başkan adayı olarak sizin seçil- me şansınız neydi? Kurultaylar sizin önünüzü kesmek için engef- lenmiş olabilir mi? SOYS.AL: Bütünleşme genel kuruluna katılan temsilciler top- luluğuna. ayn iki partiden üyeler olarak değıl, curnhuriyetçi solu yaşatmak ve Türkiye'nin bekle- diği ortak mesajı vermek üzere bir araya gelecek insanlar olarak bakıyordum. Söy lenenin v e gös- terilmek istenenin aksine. CHP'den bana oy verecek çok ki- şi vardı. Aynca, Güneydo&ulu ya da Kürt kökenli ve Alevi SHP delegeleri üzerinde. yalnız genel başkan çevresinde değil. parti- nın önde gelen başka kişilerince de sürdürülmek istenen yanlış et- kileme çabalan. son birkaç gün içinde boşa çıkanlmıştı. Birkaç milletvekilinin son saatlerde öbür parti saflannda yer alması bile genel durumu bozmayacak- tı; çünkü, bütünleşme toplantısı klasik feodal bağlann zayıfladı- ğı ve delegelerden bır kısmının bu bağlan aşabileceğı birtoplan- tıydı tkincı turda seçileceğim açıkça göriinüyordu. Kurultaylann engellenmesi yoluyla önümün kesilmesı. K.a- rayalçın'ın, bıraz önce belırtti- ğim endişelerinden de öteye. sol- daki ciddı bır dirilişin yerleşik düzen yandaşlan üzerinde yarat- tığı ürküntüden kaynaklanmak- taydı. - Eski Dışişleri Bakanı. partili bir milletvekili ve bir delege ola- rak siz 28-29 ocak toplantılanna neden katılmadınız? SOYSAL: 28 ocak toplantısı. SHP Parti Meclisı'nin 27-28 ocak gecesi aldığı kararla proto- kole uygun olarak yapılacak ve sonuçlan geçerli olacak bir bü- tünleşme genel kurulu olmaktan çıkmıştı. Belki, CHP açısından doğru olan yaklaşım, bu durumu saptadıktan sonra. "Arkadaşla- nmızjn herhalde birtakım sıkın- tılan var; bütünleşme iradesi ışı- ğında konunun yeniden görüşül- mesi ve toplantının ertelenmesi doğru olur" dıyerek daha sorum- lu bır tutum takınmaktı. Ama CHP liderliği. böyle davranaca- ğına, delegelerin kızgınlıklannı istismar ederek olayı bir 'şov'a, hatta bir çeşit Kırkpınar cazgır- lığına dönüşrürmeyi tercih etti. Oysa. bu sorumluluk gösteril- seydi, hem o liderlik insanlann gözünde yücelmış olurdu hem de bütünleşme çabalan daha ya- pıcı ve olumlu bir çığıra çekile- bilirdi. Parti meclisınde açıkça karşı çıkmış olmama karşın, sonuçla- n bakımından geçerliliği kalma- yan, tek yönlü bir gösteriye dö- nüşen ve hele binlerce kişilik kızgın insan topluluğu olarak bambaşka durumlara sürüklene- bilme tehlikesi taşıyan beyhude bir toplantıya katılmayı ve olan- larla olabileceklere katkıda bu- lunmayı sorumluluk duygumla bağdaşır görmedim. SÜRECEK POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİIVKAIA İmzasız Belge... 18 şubatta yapılacak SHP ve CHP kuruttaylarında bir- lesme hangi partıde olacak? Kimi SHP'Iİ bakanlar ıl başkanlarıyla tcplantılar yapıyor. Diyorfar kı: "Birlesme SHP'de olmalıdır. Çünkü SHP bugün hükü- met ortağıdır..." Bu arada Ankara'da değışik senaryolar gündeme geli- yor. Senaryolar günü gününe değil saati saatine değişiyor. Anlatılanlara bakılırsa Hikmet Çetin, yakın çevresine ve CHP'Iİ dostlarına şöyle seslenıyor: "Birlesme önce SHP'de olmalı. Daha sonra SHP'nin adı CHP olarak değiştirilsin..." Hikmet Çetin böyle bir senaryoyu içıne sındırebılir mi? Hıç sanmıyoruz... Tansu Çiller'in Başbakan olarak kalmasını isteyen çev- reler, Hikmet Çetın'in ağzından böyle bir senaryoyu orta- ya atıyorlar... Eh, böylesıne bir senaryoya SHP liderı Murat Karayal- çın zaten çoktan razı. Hikmet Çetin, Başbakan Yardımcı- sı olur, Murat Karayalçın da Dışişleri Bakanı olarak koltu- ğunda kalır. Aslında tüm bunlar oyun içinde oyun... Hikmet Çetin daha sonra şöyle dıyormuş: 'Hükümetin bozulmaması için elimden geleni yapaca- ğım. Kabinenin bozulmasını ve Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel 'in eline koz geçmesini önleyeceğim. Hükü- met bozulmayacak, Tansu Hanım, başbakan olarak kala- cak..." Gazetelerın haberleri ve yorumlan hemen hemen böy- le... Biz Hikmet Çetın'i yaklaşık 20 yıldır tanınz. Çetin, ilkele- ri olan, dürüst bir politikacıdır. Onun siyaset anlayışı kimi- leri gibi 'kişısel çıkarlar' üzerıne kurulmamıştır. Eskıden 'Ûzalcı' olan kalemler şimdilerde 'Tansucu'o\- duklarından kendi düşüncelerını ve istediklerini Hikmet Çetin'e yakıştırıp yol almak istiyorlar... • • * Başbakan Tansu Çiller oldukça rahat... ANAP'lı Eyüp Aşık'ın ıddiaları karşısında bır açıklama yapan Özer Çiller ise eşinden daha rahat... Biliyorsunuz elinde vıski bardağıyla tannyla ilişki içinde olduğunu söyledikten birkaç gün sonra soluğu Izmir'de al- mıştı Özer Bey... Niçın mi? Fethullah Hoca'yla görüşmek için... " : Pardon!.. 'lade-i ziyaret' için... Bunları geçelım ve Özer Bey'in Eyüp Aşık'a verdiği ya- nıtı okuyalım ıstersenız: "Bunlar eski ve asılsıziddıalardır. Alın size bir belge hep- si açık seçik ortada. Malvarlığımızın gizli saklı hiçbir yanı yoktur..." Özer Bey iddiaları yalanlıyor... Bu arada gazetecilere bir belge gösteriyor... Nasıl bir belge bu? İmzasız bir sözleşme. Taşınmazları satışa çıkaran bir sözieşme. Imza yok. Gazeteciler Özer Çiller'e soruyor: "Özer Bey, sözleşmede neden imza yok..." Yanıt: "Iddialar ortaya atılınca Amerika'dan apar topar faksla geçilen belge aslının taslağı. Onun için imzahsını da ge- tirteceğim..." Kım inanır böylesine gülünç şeylere özer Bey? Eğer ortada imzalı bir sözleşme varsa, faksla onu gön- derselerdi Amerika'dan. Belgenin aslının taslağını değil, as- lını ısteseydiniz. Hiç aslının taslağı diye bir sözleşme olur mu? • • • Birlesme SHP'de mi yoksa CHP'de mi olsun? Tansucular 'zıp zıp' zıplıyortar... Neden mi? Tansu Hanım'ı kurtarmak için... Yine hep aynı şarkı: "Hükümet çöker, Tansu Hanım başbakanlıktan düşer. O zaman biz ne oluruz?" Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın 51. hükümete ilişkin sözlerinden sonra gözler 18 şubatta yapılacak 'SHP- CHP Birlesme ve Bütünleşme Kurultayı 'na çevrildi. Tansu Hanım'ın umudu SHP'nin kendini feshetmeme- si... Yaederse... Işte o zaman 'yamalı bohça' açılacak. her şey ortaya dö- külecek... Belli ki korku dağlan sarmış... Şimdi dikkat edin kimi gazetelere ve televizyonlara... Bir iki gün sonra ANAP'ın Çiller ailesiyle ilgili iddialan hiç görülmeyecektir gazete sayfalannda. Oysa yer yerinden oynaması gerekir... ABD'den gelen belgenin altında imza yok... Nerede imzalı belge Özer Bey? Biz bu imzalı belgeyi gerçekten çok merak ediyoruz... Siz bırakın 'SHP-CHP Birlesme ve Bütünleşme Kurul- fay/'nı. Sosyal demokrat delegeler Mustafa Kemal Ata- türk'ün mırası olan CHP'yi 'kurtlara kuşlara' yedirmezler. Bütünleşme CHP'de olur, öyle olması gerekir... Türkiye'de emekçi yığınlar, ezilenler birkaç çıkarcı mü- teahhidin peşinden gitmez. SHP'Iİ delegeler de hiç gitmez. Siz kısa sürede imzalı sözleşmeyi getirtin Amerika'dan... Biz çok merak ettik, görmek istiyoruz... Türkiye-Almanya 'Suçlulann iadesi anlaşması' sürüncemede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkıve ve Almanya arasındaki. çoğunluğu Kürt asıllı yaklaşık 20 bin Türk va- tandaşının iadesiyle ilgıli gö- rüşmeler. Bonn yönetimınin. Devlet Güvenlik Mahkemele- ri'nın|DGM)görev alanınagı- ren düşünce suçlulan hakkında güvence ıstemesı nedcnıyle so- nuçlandırılamıyor. Ankara. Fürkıye'de sıyası suçlardan hüküm giyenler ıçın gözaltı sırasında avukat bulun- durma koşulu öngören Bonn yönetımıne. mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle olumsuz yanıt verdi Almanya'nın, bu yöndeki ek koşul talebinin, Türk yasalanna aykın olması nedeniyie kabul görmeyeceğinin bilincinde ol- duğu. ancak iç kamuoyunda Ankara'ya yönclık sen muhale- feti gözöııüne alarak lade konu- sundakı görüşmeleri sürüncc- meye soktuğu belirtilıyor. türkiye'ye iadesi düşünülen vaklaşık 20 bın kışiden DGM kapsamında yargılanmalan ola- sı kişilenn. sayıca düşük oldu- ğuna dikkat çekilıyor. Bonnyönetımimın., kamu- oyundaki baskı neojniyle DGM kapsamındaki kışıleri ay- n tutup diğerlerinin iadesi ko- nusuna sıcak bakmadığı belirti- lıyor. Ankara ve Bonn arasında ya- pılan görüşmelerde. ıade edile- cek kişilere Türkiye'de ne tür suçlamalar yöneltildiğı konu- sunda bılgi alışverişi yapılması vezanlılann beraberindedoktor ve avukat bulundurmalan için uzlaşma sağlandığı belırtiliyor. Almanya. siyasi ıltıca talepleri- ni kabul etmediğı çoğunluğu Kürt asıllı 20 bin Türk vatanda- şının Türkiye'ye iade edilmek üzere sınırdışı edilmesini karar- laştırmıştı. Bu konuda, Almanya Parla- mentosu'nun 28 şubatta konuy- la ilgilı yapacağı toplantının so- nuçlannın beklendıği bildinldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear