Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7ŞUBAT1995SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Arnavutluk-
TüPkiye
anlaşması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türkıye ile
Arnavutluk arasında,
Avrupa'nın güvenliğine
katkıda bulunmayı ve
Balkanlar'da banşı sağlamayı
amaçlayan 'Tirana Belgesi"
ımzalandı. Arnavutluk
Genelkurmay Başkanı
Orgenaral Sheme Kosova ile
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Ismail Hakkı
Karadayı tarafından
imzalanan belge. iki ülke
arasındakı işbirliğinin
arttınlmasını öngörüyor.
Siyasi bağlayıcılığı bulunan
belgenin. ! Nısan 1995
tarihinden itibaren yürürlüğe
girmesi öngörüldü.
Memura zekat
değil, öpgüttenme
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-SHP Genel Sekreter
Yardımcısı Rıza Yılmaz.
"Laiklık karşıtı akımlar
açıkça bölücülük
yapmaktadırlar" dedi.
Yılmaz. dün partı genel
merkezinde düzenledıği
basın toplantısında. önceki
gün laiklik ılkesınin
. anayasaya konuluşunun 58.
yıldönümü olduğunu
hatırlatarak laikliğin Türkiye
Cumhuriyeti devletinin ve
ülke bütünlüğünün teminatı
olduğunu söyledi. "Sağ
ikridarlann \e özellikle 12
Eylül rejimının Türkiye'ye
armağanı olan laiklık karşıtı
güçler. yalana ve çarpıtmaya
dayalı birpolitika
izlemektedirler" diyen
Yılmaz, önceki gün Erzurum
Müftüsü'nün söylediği
"Memura zekat verilebilir"
sözlen ile ilgilı olarak da
"Memurumuzun ihtıyacı
zekat değıl. örgütlenmedır"
diye konuştu.
Cezaevlerindeki
açlık grevteri
• tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Buca Cezaevi'nde
300 tutuklunun açlık grevi
, 48. günde biterken Aydın E
Tipi Cezaevi'nde 89 tutuklu
\e hükümlünün açlık grevi
39. gününü doldurdu. Avdın
Cumhuriyet Başsavcısı fhsan
Taşkın. eyiemcilerinden
12'sinın hastaneye sevk
edildiğinı açıkladı. Adalet
Bakanlığı'nın cezaevleriyle
ilgıli genelgesıni
' uyguladıklannı belirten
" Taşkın. 650 kişilik
" cezaevinde 150 turuklu ve
" hükümlü bulunduğunu
' bildırdi. Taşkın, "Turuklu ve
1
hükümlüler, koğuşlann
~ tavanının yıkılarak çatı arası
1
boşluğuyla birleştirilmesinı
istiyorlar." diye konuştu.
Prof. Dr.
Kurdoğlu öldü
• İSTANBUL (AA) - IÜ
lstanbul Tıp Fakültesi Çocuk
Sağlığı ve Hastalıklan
Anabilim Dalı, Beslenme
Metabolizma Bilim Dalı
. Başkanı Prof. Dr. Gönül
Kurdoğlu dün öldü. Prof. Dr.
Gönül Kurdoğlu için yann
• saat 9.30'da tstanbul Tıp
Fakültesi 14 Mart
Amfısf nde bır tören
düzenlenecek.
Kurdoğlu'nun cenazesi aynı
gün Teşvikiye Camii'nde
-öğleyin kıhnacak namazdan
sonra Edirnekapı Sakızağa
Şehitliği Aile Mezarlığı'na
-kaldınlacak.
Af Örgütü'nden
sttah ambargosu
çagrısı
' • ANKARA (Cumhuriyet
.Bürosu)-Uluslararası Af
, Örgütü, Türkıye ile ilgilı
-hazırladığı raporda. güvenlik
rgüçlerinin giderek artan
oranda insan haklannı ihlal
ettiklerini, hükümetin bu
uygulamalan gözardı etme
yönündeki politikası
sürdükçe ıhlallerin daha da
artacağmı bildirdi. Af
Örgütü, ABD ve Avrupa'ya,
Türkiye'ye sattıklan
" silahlann insan haklanna
" saygılı yönde kullanılacağına
\ ilişkin güvence istemeleri
* veya sevkıyatı durdurmalan
" çağnsında bulundu.
Demirel,
Kanayalçm'ı
kabul etti
• AiNKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Dışişleri
-Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Murat
. Karayalçın'ı dün Çankaya
Köşkü'nde kabul ederek bir
süre görüştü. Görüşmede
ICarayalçın'ın, Londra'daki
• temaslan hakkında
, Demirel'e bılgi sunduğu
,açıklandı.
Demirel ve Cindoruk'un açıklamalan Başbakan'ı zor durumda bıraktı
Çiller, çapraz ate
• Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin, 'hükümeti • Muhaliflerden tsmail Amasyalı, '18 şubat sonrası,
kurma görevini Çiller'e vermek zorunda olmadığınf DYP grubunun Çiller'e karşı sesini yükselteceğini'
açıklaması, DYP'de Çiller'e yakın milletvekilleriyle. belirtirken Hüseyin Özalp, "Başbakanımız, Demirel,
Demirel 'ekolü'ne bağlı kanadı karşı karşıya getirdi. Cindoruk ve Yılmaz'ca çapraz ateşe alınmıştır" dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirerin 51. hükümeti
kurma görevini Başbakan Tansu
ÇiDer'e vermek zorunda olmadı-
ğını. TBMM Başkanı Hüsamet-
fin Cindoruk'un da 'parti içinde
her türlü göreve hazu" olduğu'nu
açıklaması. DYP'yi ıkıye böldü.
DYP'de muhalıf kanat. 'Cindo-
ruk başkanlığındakigeniştaban-
lı hükümet' formülünü seslen-
dirmeye başlarken Çiller yanlısı
parti yöneticileri \e milletvekıl-
leri. Demirel'i "anayasadakiyet-
kilerinin sınırlan dışına çıkmak-
la' suçluyorlar. DYP Samsun
Mıllet\ekilı Hüseyin Özalp.
Cumhurbaşkanı Demırel'ı sert
bir dille eleştirerek "Öyle görii-
lüyor ki Sayın Başbakanımız, Sa-
yın Demirel, Sayın Cindoruk ve
Sayın Yılmaz tarafından çapraz
ateşe alınmıştır" görüşünü sa-
vundu. Muhaliflerden Kocaeli
Mılletvekılı İsmail Amasyalı ise
Cıllerhükümetinın, ülkeyi istık-
rarsızlığa sürüklediğinı belirte-
rek -ÇUİer \e etrafindaki 5-6 mil-
letvekili, DYP grubunu kaale al-
mıyor" dedi.
DYP Samsun Milletvekili
Özalp, dün yaptığı yazılı açıkla-
mada Cindoruk ve Demirel'in
hükümetin gelecegıne ilişkin
yaptıkları açıklamalarla. sıyası
çalkantılara yol açtıklannı ıleri
sürdü. "Cumhurbaşkanhğı ve
Meclis Baskanlığı makamlan bu-
nalım yaratan makamlar değil,
bilakis yol gösteren ve çö/üm üre-
ten yüce makamlardır" dıyen
Özalp. hükümetlerin nasıl kuru-
lacağına ilişkin görevin
TBMM'ye ait olduğunu söyle-
di. Özalp, şunlan söyledi:
Çiller'infoaşbakanlığıiçin D\ P'liler ikiye bölündü.
"Demokrasi kurallan kişiyeve
zamana göre degişmez ve herkes
de ana>asayı kendi istckkrinegö-
re yorumlayamaz. Bu konularda
"Dün dündür. bugun bugundür"
sözü geçerti olamaz. Tarafsızlık
makamlannda oturanlar aktif
polirika vapmak istivorlarsa, si-
yaset mevdanı açıktır. Vahiız bu-
nun da bir tek şartı vardır: İşgal
ertikleri tarafsızlık makamlann-
dan çekilmeleri gerekir. Geçmiş-
Hüseyin Özalp
te 'Cankaya hükümetleri devn
bitmiş. Meclis hükümetleri dev-
n açılmıştır' diyen Sayın Demi-
rel'e bu sözünü hatıriatınm."
DYP Koeaeli Milletvekili İs-
mail Amasyalı isc 'işadamı' mil-
letvekili olarak ülkenin iyiye git-
medığinı gördüğünü vurguladı.
Amasyalı, bu kötü gıdibi Cum-
hurbaşkanı'nın da gördüğünü
belırtcrck "Çiller, bu aşamadan
sonra DYP grubunu toplayarak
görüşünü alması gerekirken çev-
resindeki birkaç bakan, SHP-
CHP ile koalisyon hükümetinin
devam edeceğini söylüyor. Bu,
grubu kaale almamaktır" diye
konuştu. DYP grubunun yüzde
90'ının kendisi gibi düşündüğü-
nü ileri süren Amasyalı, 18 şu-
battan sonra grubun sesini yük-
selteceğini ve partinm yeni geliş-
melere gebe olduğu mesajını
verdi DYP yönetıminin kötü gı-
dişe 'dur' demek için "gereğini
yapacağmı' kaydeden Amasya-
İı, Cindoruk ve Demirel'ın, açık-
lamalanm ise 'haklıbulduğunu'
ıfade etti. Amasyalı, Başba-
kan'ın 18 şubat sonrası, grubun
ıstemlenni dıkkate almaması du-
rumunda. 'olağanüstü kongre'ye
gidilebileceğini de vurguladı.
DYP'de kongre yıb
Çiller'e karşı parti içinde mu-
halefet sesini yükseltme hazırlı-
ğı yaparken parti yönetımi, ola-
ganüstü kongre için kollan sıva-
dı. DYP yönetimi, bır süre önce
başlayan üye kayıtlannın yenı-
lenmesi ve örgütlerde yeniden
yapılanmaya gidilmesine yöne-
lik çalışmalan 15 nısana kadar
tamamlayacak. DYP'nin son Ge-
nel IdareKurulu(GlK) toplantı-
sında, 1995. 'kongre yılı' ilan
edildı. Bu çerçevede, 15 nısan-
dan sonra kongre takvimı başla-
tılarak il ve ilçe kongreleri yapıl-
dıktan sonra olaganüstü kongre
karan alınacak.
Soysal, Cumhuriyet'in sorularını yanıtladi:
Knmhc^beıümiçiii)\q)ilnuuh• Soysal, SHP Genel
Başkanı Murat
Karayalçın'ın genel
başkanlık seçimini
kaybetmekten korktuğu
için kurultayı
yaptırmadığını söyledi.
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA-SHP Ankara Mil-
letvekili ve eski Dışişleri Baka-
nı Prof Dr. Mümtaz Soysal. 28-
29ocaktayapılmasıgerekenbır-
leşme kurultayının, kendisinin
genel başkan seçilmesini önle-
mek ıçın engellendığini söyledi.
SHP Genel Başkanı Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Murat Karayaiçın'ın seçim kay-
betme korkusuyla kurultayı yap-
tırmadığını öne süren Prof. Soy-
sal. "Bundan sonraki kurultay-
larda tekrar genel başkanlığa
aday olur musunuz" sorusuna.
<
*Hepvanm"yanıtını verdi. Soy-
sal. CHP Genel Başkanı Den'iz
Baykalvearkadaşlannın "Kırk-
pınar cazgırlıgı'' ve l
*şov*a dö-
nüştürdükleri gerekçesiyle 28
ocak toplantısına katılmadığını.
etkili olabileceği düşüncesiyle
SHP Partı Meclısi'nden (PM) is-
tifa etmediğini söyledi. Soysal.
18 şubat kurultayı ve HikmetÇe-
tin üzerindeki anlaşmayı. "Ûz-
laşma değil, çaresizlik içinde
uyuşma" olarak nitelendirdı.
Baykal ve Karayalçın'm 18
şubattan sonra yapılacak kurul-
taylarda tekrar genel başkan ol-
mayı düşündüklerini ve tüm he-
saplannı buna göre yaptıklannı
öne süren Soysal. "28 ocak yara-
sı hâlâ i\ılesmemiştir. O kadar ki
18 şubartn çok kişhe anlamsız gö-
rünmesi \e hiç olmaması bile
mümkün" dedi.
Şu andaki görüntüyle sağlana-
cak bir birleşmenin partıye bir
başan şansı getirmeyeceğini an-
latan Mümtaz Soysal'ın Cumhu-
riyet'ın sorulanna verdiği yanıt-
lar şöyle:
- SHP-CHP birlesme kurultay-
lannın yapılması gereken 28-29
ocak olavlannın kısa bir değer-
lendirmesini yapar mısınız?
SOYSAL: Protokol. 4 Aralık
1994'te yapılması öngörülen ara
seçim göz önünde bulundurula-
rak ve yanlış bır modele dayan-
dınlarak yapılmıştı. O seçim ya-
pılmayınca gözden geçinlmesi
ve daha gerçekçı bir modelin
oluşturulması gerekirdi. Bu ya-
pılmadı; 24 aralık SHP kurulta-
yında sürecin tek yanlı olarak yo-
kuşa sürülmesi girişimi de boşa
çıkınca, gerçekçi olmayan ve iç-
tenlikle benimsenmeyen birmo-
delle 28 ocağa sürüklenildi.
Yine de eğer bütünleşmeyi,
mevcut parti yapılannın ötesin-
de, bir tazelenme ve yeni bir or-
tak atılım yaratma fırsatı olarak
gören yaklaşım. her iki partinın
lıderlik çevrelerinde egemen ola-
bilseydi. bu yanlış modelle bile
Mümtaz Soysal. 28-29 ocak toplantılanna CHP Genel Başkanı Baykal, 'Kırkpınar cazgıriığı'na
ve 'şov'a dönüştürdüğü için kaölmadığını beurtti.
Birleşmeden sonra yönetim sıkıntısı
Genel sekreterlik sorun
TLREV KOSE
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP ve
CHP'nin 18 şubatta yapılacak bütünleşme
kurultayının ardından oluşturulacak yeni
yönetim modelıne ilişkin adlandırmalar, iki
parti arasında sıkıntı yarattı. Birleşik sol
partınin genel sekreterliğı için CHP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan FehmiGüneş'in adı
geçerken. CHP Genel Sekreteri Adnan
Keskin, "Kapı arkası pazarüklar şık değil. Ben,
resmi görüşmeler dışında bir görüşme
yapmam" dedi. Güneş ise genel sekreterlıkle
ilgilı herhangi bır görüşme yapmadığını ve
şimdıden bu konuda bır tartışma açılmasını
doğru bulmadığını söyledi.
SHP ve CHP'nin bütünleşmesinin ardından
parti yönetimınin nasıl oluşrurulacağı. genel
sekretenn. grup başkanının kım olacağı,
komisyon üyeliklen ve hükümetin sürmesi
durumunda bakanlıklann nasıl paylaşılacağı
konulan ıkı partı arasında gergınlik yarattı.
Bütünleşme kurultayının ardından,
bütünleşilecek partinın başkanlık kurulu ile
yeni genel sekreteri belirlenecek. SHP Grup
Başkanı Seyfi Oktay ile grup vönetimı de istifa
edecek \e CHP'lilerin katılımıyla 64'e
yükselecek birleşik partınin TBMM grup
yönetimi yeniden seçilecek.
SHP ve CHP arasında vanlan uzlaşma
gereğince. 18 şubat kurultayından sonra.
Hikmet Çetin iki partinin merkez yürütme
kurulundan (MYK) oluşan 40 kişilik MYK
içinden 14 kişilik başkanlık kurulu
oluşturacak. Bu süreçte kendısine birlikte
çalışacaği arkadaşlannı seçme olanağı
tanınması için iki partınin MYK'lerinin istifa
etmesi bekleniyor. CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin. "Seçilmiş kişilerin istifasının
resmen istenmesinin doğru olmadığınr
söylerken. CHP Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Fehmi Güneş. "MYKlerin istifalan
uygun olur" dedi. Birleşik sol partinin genel
sekreterinin hangi partiden olacağı konusu
protokole bağlanmadı. Ancak, "genel
başkanın SHP'den ounası nedeniyie, genel
sekretenn CHP'den olması" gereğine dikkat
çekildi. Keskin. "Genel sekreter CHP'den
olacak" derken. Güneş de. "Böyle bir koşul
öne sürülmedi. Ama konuşmalarda genel
başkan SHP'den olursa, genel sekreter de
CHP'den olur, göriişü dile getirUdi.
Centilmenlik sözleşmesi gibi algılıyoruz" dedi.
Kulislerde. SHP tarafının Hasan Fehmi
Güneş'in genel sekreterliğine sıcak baktığı
belirtılirken, Güneş, bu konuda Hikmet Çetin
ile herhang! bir görüşme yapmadığjnı söyledi.
Birlesme sürecınde bu tür tartışmalara
gırmenin doğru olmadığını sözlerine ekleyen
Güneş'in genel sekreterliğine karşı
çıkanlar. "milletvekili olmamasrnın
sakıncalanna dikkat çektiler. Keskin ise
"mevcut genel
sekreter dışındaki
aray ışlara*1
tepkı
gösterdi. Keskin,
"Ben ne genel
sekreterlik, ne de
bakankk konusunda
kimseyle görüştüm.
Kapı arkasında
pazariık vapılnıaz.
Böylesi pazarlıklan
kendime hakaret
sayanm. Resmi
görüşmeler dışında
hiçbir görüşme
yapmam" dedi. Adnan Keskin
bir yerlere vanlabılirdı.
- Olaya taraf olan SHP yöneti-
mi, 28 ve 29 ocakta, daha önce
yapılan protokole neden uyma-
dı? Genel Başkan Murat Kara-
yalçın ve arkadaşlan neden endi-
şe ediyorlardı?
SOYSAL: Görünürdekı ne-
den, CHP Genel Başkanı'nın
İnönü üzennde vanlan uzlaşma-
dan cayması ya da caydınlması
ve bunu kronometnk birtakım
aksamalara bağlayarak güvenil-
mezliğini ortaya koymasıydı.
Görünürdeki bu neden haklı da
olsa bence yıne protokole uymak
gerekirdi. Aslında gitmeyiş, ıkı
somut nedenden kaynaklanmak-
taydı: Karayalçın'ın kaybedece-
ğini görmüş olması ve bütünleş-
me çatısının CHP olarak belirle-
neceği korkusu.
- 28 ocak toplanhsı ve 29 ocak
kurultaylan yapılsaydı, genel
başkan adayı olarak sizin seçil-
me şansınız neydi? Kurultaylar
sizin önünüzü kesmek için engef-
lenmiş olabilir mi?
SOYS.AL: Bütünleşme genel
kuruluna katılan temsilciler top-
luluğuna. ayn iki partiden üyeler
olarak değıl, curnhuriyetçi solu
yaşatmak ve Türkiye'nin bekle-
diği ortak mesajı vermek üzere
bir araya gelecek insanlar olarak
bakıyordum. Söy lenenin v e gös-
terilmek istenenin aksine.
CHP'den bana oy verecek çok ki-
şi vardı. Aynca, Güneydo&ulu ya
da Kürt kökenli ve Alevi SHP
delegeleri üzerinde. yalnız genel
başkan çevresinde değil. parti-
nın önde gelen başka kişilerince
de sürdürülmek istenen yanlış et-
kileme çabalan. son birkaç gün
içinde boşa çıkanlmıştı. Birkaç
milletvekilinin son saatlerde
öbür parti saflannda yer alması
bile genel durumu bozmayacak-
tı; çünkü, bütünleşme toplantısı
klasik feodal bağlann zayıfladı-
ğı ve delegelerden bır kısmının
bu bağlan aşabileceğı birtoplan-
tıydı tkincı turda seçileceğim
açıkça göriinüyordu.
Kurultaylann engellenmesi
yoluyla önümün kesilmesı. K.a-
rayalçın'ın, bıraz önce belırtti-
ğim endişelerinden de öteye. sol-
daki ciddı bır dirilişin yerleşik
düzen yandaşlan üzerinde yarat-
tığı ürküntüden kaynaklanmak-
taydı.
- Eski Dışişleri Bakanı. partili
bir milletvekili ve bir delege ola-
rak siz 28-29 ocak toplantılanna
neden katılmadınız?
SOYSAL: 28 ocak toplantısı.
SHP Parti Meclisı'nin 27-28
ocak gecesi aldığı kararla proto-
kole uygun olarak yapılacak ve
sonuçlan geçerli olacak bir bü-
tünleşme genel kurulu olmaktan
çıkmıştı. Belki, CHP açısından
doğru olan yaklaşım, bu durumu
saptadıktan sonra. "Arkadaşla-
nmızjn herhalde birtakım sıkın-
tılan var; bütünleşme iradesi ışı-
ğında konunun yeniden görüşül-
mesi ve toplantının ertelenmesi
doğru olur" dıyerek daha sorum-
lu bır tutum takınmaktı. Ama
CHP liderliği. böyle davranaca-
ğına, delegelerin kızgınlıklannı
istismar ederek olayı bir 'şov'a,
hatta bir çeşit Kırkpınar cazgır-
lığına dönüşrürmeyi tercih etti.
Oysa. bu sorumluluk gösteril-
seydi, hem o liderlik insanlann
gözünde yücelmış olurdu hem
de bütünleşme çabalan daha ya-
pıcı ve olumlu bir çığıra çekile-
bilirdi.
Parti meclisınde açıkça karşı
çıkmış olmama karşın, sonuçla-
n bakımından geçerliliği kalma-
yan, tek yönlü bir gösteriye dö-
nüşen ve hele binlerce kişilik
kızgın insan topluluğu olarak
bambaşka durumlara sürüklene-
bilme tehlikesi taşıyan beyhude
bir toplantıya katılmayı ve olan-
larla olabileceklere katkıda bu-
lunmayı sorumluluk duygumla
bağdaşır görmedim.
SÜRECEK
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİIVKAIA
İmzasız Belge...
18 şubatta yapılacak SHP ve CHP kuruttaylarında bir-
lesme hangi partıde olacak?
Kimi SHP'Iİ bakanlar ıl başkanlarıyla tcplantılar yapıyor.
Diyorfar kı:
"Birlesme SHP'de olmalıdır. Çünkü SHP bugün hükü-
met ortağıdır..."
Bu arada Ankara'da değışik senaryolar gündeme geli-
yor.
Senaryolar günü gününe değil saati saatine değişiyor.
Anlatılanlara bakılırsa Hikmet Çetin, yakın çevresine ve
CHP'Iİ dostlarına şöyle seslenıyor:
"Birlesme önce SHP'de olmalı. Daha sonra SHP'nin adı
CHP olarak değiştirilsin..."
Hikmet Çetin böyle bir senaryoyu içıne sındırebılir mi?
Hıç sanmıyoruz...
Tansu Çiller'in Başbakan olarak kalmasını isteyen çev-
reler, Hikmet Çetın'in ağzından böyle bir senaryoyu orta-
ya atıyorlar...
Eh, böylesıne bir senaryoya SHP liderı Murat Karayal-
çın zaten çoktan razı. Hikmet Çetin, Başbakan Yardımcı-
sı olur, Murat Karayalçın da Dışişleri Bakanı olarak koltu-
ğunda kalır.
Aslında tüm bunlar oyun içinde oyun...
Hikmet Çetin daha sonra şöyle dıyormuş:
'Hükümetin bozulmaması için elimden geleni yapaca-
ğım. Kabinenin bozulmasını ve Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel 'in eline koz geçmesini önleyeceğim. Hükü-
met bozulmayacak, Tansu Hanım, başbakan olarak kala-
cak..."
Gazetelerın haberleri ve yorumlan hemen hemen böy-
le...
Biz Hikmet Çetın'i yaklaşık 20 yıldır tanınz. Çetin, ilkele-
ri olan, dürüst bir politikacıdır. Onun siyaset anlayışı kimi-
leri gibi 'kişısel çıkarlar' üzerıne kurulmamıştır.
Eskıden 'Ûzalcı' olan kalemler şimdilerde 'Tansucu'o\-
duklarından kendi düşüncelerını ve istediklerini Hikmet
Çetin'e yakıştırıp yol almak istiyorlar...
• • *
Başbakan Tansu Çiller oldukça rahat...
ANAP'lı Eyüp Aşık'ın ıddiaları karşısında bır açıklama
yapan Özer Çiller ise eşinden daha rahat...
Biliyorsunuz elinde vıski bardağıyla tannyla ilişki içinde
olduğunu söyledikten birkaç gün sonra soluğu Izmir'de al-
mıştı Özer Bey...
Niçın mi?
Fethullah Hoca'yla görüşmek için... "
:
Pardon!..
'lade-i ziyaret' için...
Bunları geçelım ve Özer Bey'in Eyüp Aşık'a verdiği ya-
nıtı okuyalım ıstersenız:
"Bunlar eski ve asılsıziddıalardır. Alın size bir belge hep-
si açık seçik ortada. Malvarlığımızın gizli saklı hiçbir yanı
yoktur..."
Özer Bey iddiaları yalanlıyor...
Bu arada gazetecilere bir belge gösteriyor...
Nasıl bir belge bu?
İmzasız bir sözleşme. Taşınmazları satışa çıkaran bir
sözieşme. Imza yok.
Gazeteciler Özer Çiller'e soruyor:
"Özer Bey, sözleşmede neden imza yok..."
Yanıt:
"Iddialar ortaya atılınca Amerika'dan apar topar faksla
geçilen belge aslının taslağı. Onun için imzahsını da ge-
tirteceğim..."
Kım inanır böylesine gülünç şeylere özer Bey?
Eğer ortada imzalı bir sözleşme varsa, faksla onu gön-
derselerdi Amerika'dan. Belgenin aslının taslağını değil, as-
lını ısteseydiniz.
Hiç aslının taslağı diye bir sözleşme olur mu?
• • •
Birlesme SHP'de mi yoksa CHP'de mi olsun?
Tansucular 'zıp zıp' zıplıyortar...
Neden mi?
Tansu Hanım'ı kurtarmak için...
Yine hep aynı şarkı:
"Hükümet çöker, Tansu Hanım başbakanlıktan düşer. O
zaman biz ne oluruz?"
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın 51. hükümete
ilişkin sözlerinden sonra gözler 18 şubatta yapılacak 'SHP-
CHP Birlesme ve Bütünleşme Kurultayı 'na çevrildi.
Tansu Hanım'ın umudu SHP'nin kendini feshetmeme-
si...
Yaederse...
Işte o zaman 'yamalı bohça' açılacak. her şey ortaya dö-
külecek...
Belli ki korku dağlan sarmış...
Şimdi dikkat edin kimi gazetelere ve televizyonlara...
Bir iki gün sonra ANAP'ın Çiller ailesiyle ilgili iddialan hiç
görülmeyecektir gazete sayfalannda.
Oysa yer yerinden oynaması gerekir...
ABD'den gelen belgenin altında imza yok...
Nerede imzalı belge Özer Bey?
Biz bu imzalı belgeyi gerçekten çok merak ediyoruz...
Siz bırakın 'SHP-CHP Birlesme ve Bütünleşme Kurul-
fay/'nı. Sosyal demokrat delegeler Mustafa Kemal Ata-
türk'ün mırası olan CHP'yi 'kurtlara kuşlara' yedirmezler.
Bütünleşme CHP'de olur, öyle olması gerekir...
Türkiye'de emekçi yığınlar, ezilenler birkaç çıkarcı mü-
teahhidin peşinden gitmez. SHP'Iİ delegeler de hiç gitmez.
Siz kısa sürede imzalı sözleşmeyi getirtin Amerika'dan...
Biz çok merak ettik, görmek istiyoruz...
Türkiye-Almanya
'Suçlulann iadesi
anlaşması' sürüncemede
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Türkıve ve Almanya
arasındaki. çoğunluğu Kürt
asıllı yaklaşık 20 bin Türk va-
tandaşının iadesiyle ilgıli gö-
rüşmeler. Bonn yönetimınin.
Devlet Güvenlik Mahkemele-
ri'nın|DGM)görev alanınagı-
ren düşünce suçlulan hakkında
güvence ıstemesı nedcnıyle so-
nuçlandırılamıyor.
Ankara. Fürkıye'de sıyası
suçlardan hüküm giyenler ıçın
gözaltı sırasında avukat bulun-
durma koşulu öngören Bonn
yönetımıne. mevzuata uygun
olmadığı gerekçesiyle olumsuz
yanıt verdi
Almanya'nın, bu yöndeki ek
koşul talebinin, Türk yasalanna
aykın olması nedeniyie kabul
görmeyeceğinin bilincinde ol-
duğu. ancak iç kamuoyunda
Ankara'ya yönclık sen muhale-
feti gözöııüne alarak lade konu-
sundakı görüşmeleri sürüncc-
meye soktuğu belirtilıyor.
türkiye'ye iadesi düşünülen
vaklaşık 20 bın kışiden DGM
kapsamında yargılanmalan ola-
sı kişilenn. sayıca düşük oldu-
ğuna dikkat çekilıyor.
Bonnyönetımimın., kamu-
oyundaki baskı neojniyle
DGM kapsamındaki kışıleri ay-
n tutup diğerlerinin iadesi ko-
nusuna sıcak bakmadığı belirti-
lıyor.
Ankara ve Bonn arasında ya-
pılan görüşmelerde. ıade edile-
cek kişilere Türkiye'de ne tür
suçlamalar yöneltildiğı konu-
sunda bılgi alışverişi yapılması
vezanlılann beraberindedoktor
ve avukat bulundurmalan için
uzlaşma sağlandığı belırtiliyor.
Almanya. siyasi ıltıca talepleri-
ni kabul etmediğı çoğunluğu
Kürt asıllı 20 bin Türk vatanda-
şının Türkiye'ye iade edilmek
üzere sınırdışı edilmesini karar-
laştırmıştı.
Bu konuda, Almanya Parla-
mentosu'nun 28 şubatta konuy-
la ilgilı yapacağı toplantının so-
nuçlannın beklendıği bildinldi.