Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 ŞUBAT1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sıvas katliamını protesto mitinginde 'halkı itaatsizliğe tahrik ettiklerT gerekçesiyle 4 kişi hakkında dava açıldı
Katliaııu protestoya dava• Liman-tş Sendikası Genel Başkanı Hasan Biber,
sanatçı Şah Turna Dumlupmar ve Ali Ekber Eren
ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yönetim
Kurulu üyesi Emel Sungur hakkında, Sıvas
katliamını protesto mitinginde 'halkı itaatsizliğe
tahrik etmek' suçunu işledikleri iddiasıyla, 6 aydan
2 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava açıldı.
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA- Sıvas katiiamı sa-
nıklannın cezalan. 'tahrik edil-
: dikleri' gerekçesiyle Ankara
Devlet Güvenlik Mahkeme-
si'nde (DGM) indirilirken: kat-
iiamı protesto eden 4 kışı hakkın-
da 'halkı itaatsizlige tahrik et-
mek' savıyla dava açıldı. 2 kişi-
ye de, bunlara ekolarak, aynı mi-
' tingdeki konuşmalanndan dola-
yı, 'bölücûlük propagandasıyap-
mak" ve 'bir suçun işlenmesini
aieni olarak tahrik etmek'suçla-
malan yöneltıldi
Liman-tş Sendikası Genel
Başkanı Hasan Biber, sanatçı
Şah Turna Dumlupınar ve Ali
Ekber Eren ile Pir Sultan Abdal
Kültür Dernegı Yönetim Kurulu
üyesı Emel Sungur hakkında Sı-
vas katliamını protesto mitingin-
de yaptıklan konuşmalarda, 'ka-
nunun cürüm saydığı bir suçu
açıkça överek. haİkı kanuna ita-
atsizliğe (ahrik etmek" ve 'halkı;
sınıf, din, mezhep \eya bölgc fark-
lıtıgı gözeterek, kin ve düşmanu-
ğa açıkça tahrik etmek1
suçlan-
nı işledikleri iddiasıyla. 6 aydan
3 yıla kadar ağır hapis cezasına
çarptınlmalan istemiyle dava
açıldı.
Ankara Cumhuriyet Savcıltğı
tarafından. 2 Temmuz 1994 tari-
hinde Ankara'da Tandoğan Mey-
dam'nda düzenlenen "Demok-
rasi ve Laiklik tçin Mücadete"
konulu mitingde yaptıklan ko-
nuşmalardan dolayı suçlanan sa-
nıklardan Liman-lş Sendikası
Genel Başkanı Hasan Biber'in.
"Merhaba Mahirlere, Denizlere,
tbrahimlere, Merhaba" diyerek;
Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve
İbrahim kavpakkaya yı yaptık
lan silahlı eylemleri suçlan ne-
deniyle övme suçunu işlediği
kaydedildi. Ankara Cumhuriyet
Savcısı INihat Oğan tarafından
hazırlanan iddianamede, Bi-
ber'in Türk Ceza Yasası'nın
312/1. maddesi uyannca ceza-
landırılması istendi. Biber. bu
maddede düzenlenen, halkı ya-
saya itaatsizliğe tahrik etme su-
çunu işlediği karara bağlanırsa:
6 aydan 2 yıla kadar ağır hapis
cezasına çarptınlacak.
Biber'in aynı mitingte yaptığı
konuşmadan dolayı. 'devleti ül-
kesi ve miUetiyle bölmeyi hedef
alan propaganda yapma" suçunu
ışlediğı de ılen sürüldü. "Merha-
ba, İşte Arabistan, Işte Türkiye,
işte kürdistan. İşte Alevi, İşte
Sünni. İşte YahudL_"diye konu-
şan Biber, "„ Kürt halkı realite-
sini tanıyalım diyenler. şimdi ora-
ya,bizim vergilerimizletoplanan
parayı mermi olarak, top olarak
gönderiyor. Kürt halkının parti-
lerini kapatıyor, üyelerini öldü-
riiyor. Faşist baskılar uygula-
makta. Biz, bunlann mücadele-
sini veriyoruz. Bu mücadek suç
ise biz bîı suçu işlemekten çekin-
meyeceğiz" sözleri nedeniyle
Ankara DGM'ce 3713 sayılı Te-
rörle Mücadele Kanunu'nun 8/1.
maddesine göre 2 yıldan 5 yıla
kadar ağır hapis istemiyle de yar-
gılanacak.
~ Petrol-lş Sendikası Genel Baş-
kanı Miinir Ceylan ile Hava-lş
Sendikası Genel Başkanı Atilay
Ayçin'den sonra. yargılanan 3.
sendikacı olan Hasan Biber; ge-
çen yil Mersin'de akrabası olan
Tüm Bel-Sen Başkanı Baykara:
Tek taraflı ücret
belirlemesi olmaz
• Tüm Bel-Sen Başkanı Vicdan Baykara, kamu
çalışanlannın 18 marrta Başbakanlığa yürüyeceklerini, mart
ayı sonunda ise iki gün iş bırakacaklannı belirtti. Baykara,
rakam ne olursa olsun tek taraflı ücret belirlemelerine karşı
çıktıklannı söyledi.
İstanbul Haber Servisi-Baş-
bakan Tansu ÇUler'in önümüz-
deki aylarda "yûzde lOOzam ve-
; receğinr'açıklamasınınsorunla-
nnı çözmeyeceğini savunan ka-
mu çalışanlan, "Tek taraflı ücret
belirlemesi yerine grevli, toplu-
sözleşmeli sendika hakkı" iste-
miyle yenıden iş bırakacak. Ka-
mu Çalışanlan Sendikalan Kon-
federasyonlaşma Kurulu Sözcü-
sü Vicdan Baykara, kamu çalı-
şanlannın 18 martta Başbakan-
lığa yürüyeceklerini, mart ayı so-
nunda ise iki gün iş bırakacakla-
nnı açıkladı.
Toplam 26 kamu çalışanı sen-
dikas\nda örgütlü 600 bin kamu
; çalışanını temsilen 19 şubatta
Ankara'da toplanan Kamu Çalı-
şanlan Sendikalan Konfederas-
yonlaşma Kurulu, önümüzdeki
, günlerin eylem programını çı-
: kardı.
Kamu çalışanlannın gerçek-
leştirdikieri eylemlerle sık sık
tartışılan "kamu çalışanlannuı
grevli, toplusözleşmeli sendikal
1
hakkını tanıvacak vasal dü/.enle-
menin yapılnıası" önümüzdeki
günlerde yeniden gündeme gele-
cek. Kamu Çalışanlan Sendika-
lan Konfederasyonlaşma Kuru-
lu Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Ge-
nel Başkanı Vicdan Baykara. ka-
mu işçilerine "sıfir ücret zam-
mı" önenrken kamu çalışanlan-
na. çıkanlacak kanun hükmünde
karamameyle "yüzde yüzevaran
ücret zammının yapılacagı"
açıklamasının inandıncı olmadı-
gını söyledi. Baykara, konfede-
rasyonlaşma kurulunu oluşturan
26 sendika temsilcisinin bir ara-
ya geldiğıni ve önümüzdeki gün-
lere ilişkın yeni bir "eylem prog-
ramı" belirlediğini kaydetti.
Hükümetin ücret politikasıyla
işçi ve memurlan karşı karşıya
getirmeye çalıştığını belirten
Baykara, hükümetin, kamu çalı-
şanlannın yükselen sendikal mü-
cadelelerinin önünü tıkamayı he-
deflediğini de kaydetti.
Kamu çalışanlannın sendika-
lannı kurduğu tarihten itibaren
"rakam ne olursa olsun tek taraf-
b ücret beliıiemelerine karşı çık-
tıklannr vurgulayan Baykara,
"Kakh Id bu zam yapılsa bile bir
kalemde uygulanacagmı sannu-
yorum. Bu zammı bir yıla yaya-
cakiar. Bir ay verdikieri zammu
diğer ay, fiyat arbşlanyla geriye
alacaklar" dedi.
Baykara, öncelikle Türki-
ye'nin her yerinden gelen 710
delege ile 25-26 şubat tarihlerin-
de Ankara'da bir kurultay düzen-
leceklerini, 5-11 mart tarihleri
arasında bütün kamu çalışanlan
sendikalannın kendi işverenleri-
nı toplusözleşme masasına çağı-
racaklannı, 18 martta ise Anka-
rada toplanacak kamu çalışanla-
nnın Başbakanhğa yürüyecekle-
rini açıkladı.
Demokrasi Platformu içinde
çalışmalannı sürdürdüklerini de
kaydeden Baykara, önümüzdeki
günlerde, parti yetkilileriyle gö-
rüşeceklerini söyledi.
Muazzez Hanım'ın terlikleri
cenazesi, bugün Teşvikiye Camii'nde küınacak ögk namazından sonra Zinciriikuyu Mezar-
bğı'nda toprağa verilecek. Çiller dün Yeniköy'deki yalısında başsağlığı dileklerini kabul etti.
Muazzez Çiller'e ait terlikler, adet gereğj evinin kapısınm önüne bırakıhrken, vabdan a\ nlan-
lar. Başbakan Tansu Çiller'in annesi için dua okuduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA)
Dede Cengiz'in cenaze törenine
katıldığı için gözaltına alınmtş-
tı. Mersin 3. Sulh Ceza Mahke-
mesi tarafından, Dev-Sol örgütü-
ne para yardımı yaptığı iddiasıy-
la hakkında tutuklama karan çı-
kanlan Biber, Ankara DGM ta-
rafından bir süre Ankara Merkez
Kapalı Cezaevi'nde gözaltında
tutulmuştu. Biber hakkında,
TCK'nin 168. maddesinde ta-
nımlanan yasadışı örgüt üyesi ol-
mak suçunu işlediği iddiasıyla,
10 yıldan 15 yıla kadar hapis ce-
zası istemiyle açılan davanın
dosyası, Konya DGM'ye nakle-
dildi.
Düşünce suçlusunu
övmek
Mitingde sunucu olarak görev
yapan Emel Sungur da, Hahık
Gerger, Fikret Başkaya, tsmail
Beşikçi veMünir Ceytan'i, işle-
dikleri suçlar nedeniyle övücü
konuşma yapmakla suçlandı.
Sungur hakkındaki iddianame-
de, toplantıda Cumhurbaşkanı-
nı, hükümeti ve DGM yargıçla-
nnı yuhalattığı ileri sürülerek,
toplantıya katılanlan 'busuçuiş-
temeye tahrik ettigi' kaydedildi.
Sungur'a yöneltilen suç şöyle:
"Sanık Emel Sungur, aynca su-
nucu olarak bu toplantıda yapb-
ğı konuşmalarda HalukGerger"i,
Fikret Başkaya'yı, İsmail Beşik-
çi'yi ve Münir Ceylan'ı islemişol-
duğu suçlan nedeniyle övmüstür.
Sanıgin fıilleri nedeniyle övdüğü
bu şahıslar, suçlan sabit görüie-
rek çeşitli mahkemeler tarafın-
dan mahkûm edilmiş ve cezala-
nnı çekmekte olan şahıslardır.
Sanık ise suç işleyip mahkûm
edilmiş olan bu şahtslan suç teş-
kil eden fıilleri nedeniyle konuş-
malannda övmüstür. Başka bir
deyişle, sanık Emel Sungur ko-
nuşmalannda cürmü övme su-
çunu işjemiştir."
Sungur, bir suçun işlenmesini
aleni olarak tahrik etmek suçunu
işlediği savıyla TCK'nin 311/2.
maddesi uyannca 3 aydan 3 yıla
kadar ağır hapis, halkı sınıf, ırk,
din, mezhep veya bölge farklılı-
ğı gözeterek kin ve düşmanlığı
tahrik etmek suçunu işlediği sa-
vıyla da 312/1. maddesi uyann-
ca 1 yıldan 3 yıla kadar ağır ha-
pis cezası cezası istemiyle yargı-
İanacak.
Sanattı §*h Turna Dumhtpı-
nar da, konuşmasında "ŞehMe-
rimiz, Deniz Gezmişlerimiz, Ma-
hiıierimiz. İbolanmızyaşayacak-
tır. Bagnnuzda yaşıyorlar" diye-
rek, adı geçenlerin işlemiş ol-
duklan suçlan ve eylemleri öv-
düğû için, TCK'nin 312/1. mad-
desi uyannca yargılanacak.
Toplantıda "Dört bir yana ha-
bersakhm", "DersimlerDersim-
ler" ve "Okur Yazar CMaydm"
türkülerini çalan saz sanatçısı Ali
Ekber Eren de, sazı ile 'yasadışı
sosyalist >e komünist örgütlerce
benimsenen parçalardan bir
konser vermekle' suçlandı.
Teksif. sözleşmeyi tek başına imzaladı
Tekstilde protokol bozuldu
GÜNNURtLHAN
Tekstil işkolunda üç ayn konfederasyona üye
Teksif. Tekstil ve Öz lplik-tş sendikalannın Teks-
til Sanayii tşverenleri Sendikası'yla görüşmeleri
birlikte sürdürmek amacıyla imza altma aldıkla-
n protokolü, Teksif Sendikası bozdu ve sözleşme-
yi tek başına imzaladı. DlSK'e bağlı Tekstil Ge-
nel Başkan Vekili Süleyman Çelebi, imzalanan
sözleşmeyi "ihanet belgesi''olarak nitelendirdi.
Çelebi ve Hak-lş'e bağlı Öz tplik-lş Sendikası
Genel Başkanı Yusuf Engin dün "ortak davran-
mayı sürdüreceklerini
1
' ve "24 şubatda greve çı-
kacaklarınr açıkladılar. Teksif Sendikası Genel
Başkanı Şevket Ydmaz ise üzerinde anlaşmaya
vanlan toplusözleşme ıçın "Ücret artjşı yeterK ol-
mamakia biıükte ülkenin bu koşullannda makul"
dedı. Tekstil işkolunda 40 bin üyesiyle Türk-lş'e
bağlı Teksif Sendikası, 10 bin üyesiyle Tekstil ve
yaklaşık 7 bin üyesiyle Öz lplik-lş Sendikası. "iş
güvencesi", "işkolundataşeroncalışOnlmamasr.
"insancayaşayabilecekücret" istemleri doğrultu-
sunda "ortak hareket etme" ve "eş zamanlı gre-
veçıkma" karan aldılar. Bir basm toplanrısıyla ka-
muoyuna da açıklanan bu protokolü. Teksif Sen-
dikası bozdu ve Tekstil Sanayii tşverenleri Sen-
dikası'yla önceki gün yaptığı görüşmenin ardın-
dan sözleşme üzerinde anlaşmaya vardı.
Tekstil Sendikası Genel Başkan Vekili Çelebi,
Teksif'in, yaptıklan "protokolü bozduğunu",
"ihanete uğradıklannı", imzalanan toplusözleş-
menin ise bir "ihanet bdgesi"olduğunu söyledi.
Yılmaz ise ücret artışının "yeterliolmamakİa bir-
likte ülke koşullannda makul olduğunu" söyledi.
Toplam 89 işyerinde çalışan ve ortalama 3.5 mil-
yon ücret alan 40 bin işçi adma imzalanan toplu-
sözleşmeyle, Teksif üyesi işçilerin birinci yıl ala-
cağı ortalama ücret 7.5 milyona yükseldi.
'Amacımız grev değil'
THY'de anlaşmazlık sürüyor
İstanbul Haber Servisi - Hava-tş Sendikası.
Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe'nin çağnsı üze-
nne önceki gün gerçekleştirilen toplantıda TÜ-
HlS'in Türk Hava Yollan ve HAVAŞ için sundu-
ğu tekliflerin, sözleşmeyi masada bitirmek için
yeterli olmadığını ve üzerinde tartışılamayacağı-
nı açıkladı. THY Anonim Ortaklıği ise yaptığı
açıklamayla çalışaniara. "sağlanan yeni ücretîerin
değerini bflme" ve "geleceğe döniik çıkariannı
tehlikeye atmama" uyansında bulundu.
Hava-lş Sendikası Genel Merkez Yönetim Ku-
rulu tarafindan dün yapılan yazılı açıklamada, ilk
iki ay için sunulan yüzde 16'lık ücret teklifinin,
sıfır ücret zammının kamuoyunda yarattığı tepki-
yi kırmak için sunulduğu savunuldu. Daçe'nin
çağnsı üzerine taraflann 20 şubatta bir araya gel-
dikleri, ancak bu toplantıya HAVAŞ'tan hiç bir
şirket yetkilisinin katılmadığı. THY'den ise sade-
ce eski Personel Daire Başkanı'nın katıldığı vur-
gulandı. THY ve HAVAŞ çalışanlannın kandır-
maca ve baskılara boyun eğmeyeceği belirtilen
açıklamada. amacın grey değil, THY ve HAVAŞ
çalışanlannın ücretlerinin enflasyon altında ezil-
meyecek seviyeye çekildigi, iş güvencesınin sağ-
landığı ve çalışma koşullannm iyileştinldiği bir
sözleşme imzalamak olduğu kaydedildi.
THY'de yaşanacak bir grevin "istihdam lasıcı
önlemleri beraberinde getireceği'' belirtilen açık-
lamada, çalışanlar greve çıkmamalan için şu söz-
lerleuyanldı: •'Bir tek günlükfîüi grevin dahior-
taklığımcn çok ağır ekonomik kridere sevk ede-
bileceği, diğer taraftan başlatılacak bir gre>in ke-
sinlikle kısa süreli ouııayacağı, bu durumda ise or-
takhğm faauyederini sürdünnekte büyük güçhık
çekecegi, dolayısryla personeümtrin çoğunun grev
bitse dahi çahşabilecekleri ortamlan kaybetmiş
olabileceği gerçeği karsısında konunun taşıdığı
önem ortadadır."
j Uzmanlar, Avrupa'da yasaklanan katkı maddelerinin Türkiye'de yaygın olarak kullanıldığını söylüyor
İZehir soludıığıuıııız yetmiyor, yutuyoruz da
YASEVltV KOYUTÜRK
Avrupa'da ve dünyada 'kanser'. 'be-
yin fonksiyonlannda zayıfiama'. "kan
dokusunda bozulma'. 'astım' ve 'aler-
ji'ye yol açtığı bilimsel olarak kanıtlan-
dığı için yasak olan 'gıda katkı madde-
kri' Türkiye'de serbestçe kullanılıyor.
'Lezzeti artbran've 'bozulmayı engeüe-
yen' kimyasal maddeler etten meşruba-
ta kadar her türlü gıdada bulunuyor. Uz-
manlar, "Bir yandan zehir solurken bir
yandan zehir yutuyoruz" diyerek halkı
veyetkılileri uyanrken üreticiler "Kat-
kı maddeleri zarar vermeyecek boyutta
kuUanümahdu-"görüşünü savunuyor.
Türkiye'de 'insan sağhğına verilen
önem'f!) gıda katkı maddelerinde de
kendisini gösteriyor. Musluklanndan
kanalizasyon suyu akan, hastanelerinde
binlerce insanın perişanlık içinde teda-
vi bekledigi, hava kirliliğı ve gürültünün
dünya standartlannı bile aştığı, orman-
lann yakılıp yeşilin yok edildiği ülke-
mızde, çok cıddi bir tehlikeyi de gıda
maddelennde kullanılan katkı maddele-
ri oluşturuyor.
Uzmanlann 'gizü tehlike' olarak ta-
Sağlığa zararlı katkı maddeleri
Monosodyıım guitamat: Hazır çorbalıklar, et ürünleri, et
suyu tabletleri, patates cipsi, soslar ile fıstık
kaplamasında kullanılıyor. Bu katkı maddesini içeren
gıdalan, hamile kadmlar ile bir yaşın altındaki
bebeklerin kullanmaması öneriliyor. Söz konusu katkı
maddesınin beyin gelişiminı engelleyicı bir fonksiyonu
var.
Stnuct yeüow (renk konıyucu): Yapay içecekler, aromalı
jöle, karides konservesi, şekerlemeler, draje cikletler ile
aromalı bisküvi ve goftet kremalannda kullanılıyor. Bu
katkı maddesi ise kan dokusunu bozucu bir etkiye sahip.
Kanserojen bir etkiye sahip olan söz konusu katkı
maddesinin Avrupa ülkellerinde kullanımı yasak.
Tartrazin (renk veıici): Yapay içecek tozlan.
şekerlemeler, draje şekerler, aromalıjöle ve karides
konservesinde kullanıhyor. Avrupa ülkelerinde
kullanılması yasak olan bu katkı maddesi, astım hastalığı
ile alerjik reaksıyonlara neden oluyor.
Potasyum sakarin. sodyum sakarin, kalsiynm
sakarin, sakarin (tatlandıncılar): Diyet içeceklerde
kullanılıyor. Aşın tüketitmesi halinde kan dokusunu
bozucu bir etkiye sahip. Bu bilginin ambalaj üzerinde yer
alması gerekiyor.
Nitrat bileşikteri (renk konıyucu): Et ürünlerinde
kullanıhyor. Avrupa ülkelerinde kullanılması yasaklanan
bu katkı maddesi, kanın dokusunu bozuyor.
nımladıklan katkı maddeleri, her gün
kullandığımız hazır gıdalardan ete, kon-
serveden çorbaya kadar hemen her alan-
da karşımıza çıkıyor. Denetimsizlik, yö-
netmeliklerin yetersizliği ve msan sağ-
lığına gereken oranda önem verilme-
mesi gibi nedenlerle yıllardır farkında
olmadan 'zehir'yuttuğumuzu belirten
uzmanlar, yetkililerin gerekenleri yap-
maması nedeniyle halkın sağlığıyla oy-
nandtğinı söylüyorlar. Çapa Tıp Fakül-
tesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğre-
tim üyesi Prof. Dr. ÖvatGüray. gıdalar-
da kullanılan katkı maddelerinin, tekno-
Ipjinin gelişmesine paralel olarak arttı-
ğını vurguluyor. Gıdalara katılan kim-
yasal madde sayısının bini bulduğunu
dile getiren Gûray, bunlardan bazılan-
nın 'kanserojen' bazılannın da 'toksin'
(zehir) etkisine sahip olduğunu belırtı-
yor. Güray. "Avrupa"da vasaklanan kat-
kı maddeleri, Türkiye'de yaygın bir şe-
küde kullanılıyor. Bu, halkın saghğıyta
oynamak anlamına gefir" diyor.
Avrupa'da sağlığa zararlı olduğu için
kullanımı yasaklanan nitrat bileşikleri-
nin Türkiye'de hâlâ kullanıldığını ifade
eden Güray. "Etlerin kırmızı renginiko-
rumak için kullanılan bu madde. kanın
yapısını bozuyor. Aynca tat ve renk ve-
rici katkı maddeleri de oldukça zararu-
dır. Bizdeki Katkı Maddeleri Gıda Yö-
netmeiiği'nde bu maddelerin belirti öl-
çülerde kullanüabiiecegi belirtiliyor. Oy-
saki Avrupa da bu katkı maddelerinin
kullanımı tamamen yasaknr" diyor.
Hangi maddeler
Gıdalarda kullanılan katkı maddele-
ri nedeniyle midelerimizin 'knnyadepo-
suna' dönüştüğünü dile getiren Güray,
bu durumun ise pek çok hastajığa dave-
tiye çıkardığını ifade ediyor. Ömek ola-
rak etlerin kırmızırenginikorumak için
kullanılan nitrat bileşiklerini veren Gü-
ray. bu maddenin kanın dokusunu boz-
masının yant sıra salya, bulantı. kusma
ve kramp gibi rahatsızlıklara neden ol-
duğunu belirtiyor. Yapay içeceklerle şe-
kerleme ve konserve gibi besin madde-
lerinderenkkonıyucu olarak kullanılan
•sunset yeuow' maddesinin kanserojen
bir etkiye sahip olduğuna dikkat çeken
Güray,renkverici olarak nitelenen iart-
razin'maddesinin ise astım hastalığına
neden olduğunu vurguluyor.
Tüketicilerden, etiketsiz ve içinde
sağlığa zararlı katkı maddesi bulunan
gıdalan almamalanm isteyen Güray,
halkın bu konuda eğitilmesinin şart ol-
duğunu da belirtiyor.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Udaşmalı mı
Uzlaşmamalı mı?
Demokrasi elbette ki bir hoşgörü ve uzlaşma rejimidir!
Ama "koşulsuz uzlaşma "olmaz!
Ana ilkelerden ödün vererek uzlaşırsanız, sonunda ilke-
lerinizi tümden yitirirsiniz. Uğruna ödün verdiğiniz "ba-
nş'm geçici olduğunu çok geçmeden anlarsınız. Sadece
ilketerinizi yitirmekle kalmazsınız, giderek "onuriu" bir ba-
nş umudunu da yitirirsiniz.
Geriye "teslim" olmaktan başka çıkar yol kalmaz!
• • •
Hikmet Çetin uzlaşmacıdır.
Ama ancak ana ilkelerde birleşenlerin uzlaşması "banş"
ve "güç" getirir. İki partiyi CHP çatısı altında birleşmeye
iten temel etken nedir? CHP'nin "Atatürk'ün kurduğu
parti" oluşu.
Peki bu birlikteliğin "ideolojik an/am/"nın ne olması ge-
rekir?
- Kemalizmi 2000'li yıllara taşımak!
Tıpkı CHP'nin geçmişte, Kemalizmi 1970'li yıllara taşı-
yarak büyümesi gibi... ilkeler aynı, ama koşullar farklı. De-
ğişen koşullara değişmeyen çözümler de küçültür; koşul-
lar değıştikçe ilkeleri terk etmek de küçültür.
llkesizleştirir. Tutarsızlaştırır. Sıradanlaştınr.
1930'lann, 1950'lerin, 1970'lenn CHP'si aynı mıydı? Ha-
yır!
Ama doğrultusu "aynı" idi. Ve Kemalizmin "devrim-
c/"özüne uygun olarak, toplumsal değişmenin arkasında
değil, hep önündeydi!..
Fikret Bila yeni oluşumu, "İki partili, iki toplumlu fede-
ral sol" olarak nitelendiriyor. Aslında SHP'den devralınan
yapıyı göz önüne alırsanız, buna "iki partili" demek bile faz-
la iyimserlik olur. SHP'nin kendisi zaten bir "çok partili fe-
derasyon" değil miydi?
Demokrasıde "demokrasiyi yıkmak isteyenler" dışında
herkese yer vardır. Ama o "herkes"e aynı parti içinde yer
yoktur!
• • •
Sayın Çetin, ideolojik olarak doğru çizgidedir.
Ama yağmurdan kaçarken aynı çatı altında buluşanla-
n, o ideolojik çizgiye çekebilecek mıdir? Cumhuriyet mu-
habirlenne. "Biz CHP'nin ideolojisi ile bütünleşemeyiz!"
diyen SHP'lı kesime, çıkış kapısını gosterebılecek midir?
Yoksa onlarla da "uzlaşacak" mıdır?
örneğin -katıldığı hemen her toplantıda- 'Attıok'tan üç
tanesınin atilmasını savunan Sayın Ercan Karakaş'ı ne
yapacaktır? Her Allah'ın günü, gazete köşelennden ya da
TV ekranlanndan Kemalistlere sövenleri devlet kesesin-
den beslemiş olan Sayın Fikri Sağlar için ne düşünmek-
tedır?
Gazeteler -veda kurultayında- Atatürk Spor Salonu'nun
tribünlerinde sadece 30-40 kadar gencin bulunduğunu
yazıyordu. Oysa aynı gün, Malatya'da Sabancı Kültür Si-
tesi salonuna sığmayan gençler ayakta ve kapılardaydı.
Toplantıyı düzenleyen de SHP değil, Atatürkçü Düşünce
Derneği idi!..
• • •
Deniz Baykal başkan olmuyor diye gözyaşlan döken
bir CHP "delegasyonu".
"Faşızme karşı omuz omuza!" diye tempo tutan bir SHP
Jpribunü". . ...*,-
Kitleler nerede, onlar oerede-?
Bir partiyi büyütmenin yolu bellidir: önce kimden oy al-
mak istediğinize karar verirsiniz. (Çıkarlan ve dolayısıyla
dünya görüşleri birbirinden çok farklı olanlan aynı kaiba
koyduğunuzda hiçbirisinden oy alamazsınız.) Sonra o ke-
simin sorunlanna çözüm getirecek bir ideoloji geliştirirsi-
niz. Ve, o taban ve o ideoloji ile uyumlu bir "örgüt" oluş-
turursunuz.
Bu uyum kendiliğinden "favan"a da yansır.
Tutarlılık inandıncılığı, inandırıcılık da toplumsal desteği
peşinden getirir!..
Demokrasi, bu çerçevede yer alan herkese hoşgörü
göstermeyi ve uzlaşmayı gerektirir. Bu çerçeveye ters dü-
şenlerle ise, içerde değil "dışarda" uzlaşılır!
Evli evine köylü köyüne gider. 'Altıok'u beğenmeyenler
kapağı Boyner'ın partısine atarlar. CHP de -gerekirse-
günün birinde o parti ile uzlaşır, "koalisyon" bile yapar.
Ama o partide olması gerekenlerle, kendi içinde koalis-
yon falan yapmaz!
"Ben yaptım oldu!" derse de, işte böyle olur...
"Rezil" olur!
Berin Nadi yargılandı
'Cumhuriyet, laik ve
Atatürkçü yaym yapar'
• Terörle Mücadele Yasası'na muhalefet ettiği iddiasıyla
İstanbul DGM'de yargılanan gazetemiz îmtiyaz Sahibi
Berin Nadi, savunmasında 'Ben şeriata karşıyım ama sanklı
müslüman çocuğuyum. Sahibi olduğum Cumhuriyet
gazetesi, şeriata karşı yaym yapmaktadır' dedi.
Haber Merkezi- Terörle Mü-
cadele Yasası'na muhalefet et-
tiği iddiasıyla İstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde yar-
gılanan gazetemiz Îmtiyaz Sa-
hibi Berin Nadi savunmasında
"Ben şeriata karşıyım, ancak sa-
nklı Müslüman çocuğuyum.
Cumhuriyet gazetesi laik, Ata-
türk düşüncelerine saygılı bir
gazetedir, şeriata karsı yayın
yapmaktadır" dedi. İstanbul
DGM'de görülen dava dosyası-
na Emniyet Genel Müdürlüğü
tarafından gönderilen yazıda
iBDAVC'nin "terör örgütü"ol-
duğu belirtildi.
İstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nce li Eylül 1994
günü gazetemizde yayınlanan
"Amaç Şeriat Devleti", "Cum-
huriyeti Silahla Yıkacağu" baş-
lıklı haber nedeniyle gazetemiz
îmtiyaz Sahibi Berin Nadi ve
Sorumlu Yazıişleri Müdürü tb-
rahim Yıldız hakkında dava
açılmıştı. Nadi ve Yıldız hak-
kında DGM Savcılığı'nca ha-
zırlanan iddianamede, lslami
Büyük Doğu Akıncılar Cephe-
si (IBDA-C) adlı yasadışı örgü-
tün liderlerinden AbduUah Ki-
racı ve Mustafa Saka ile yapılan
röportajın gazetede yayımlan-
nıasıyla Terörle Mücadele Yasa-
sı'na aykın davranıldığı belir-
tildi. İstanbul 3 No'lu DGM'de
görülen dava nedeniyle İBDA-
C ile ilgili Emniyet Genel Mü-
dürlüğü tarafından gönderilen
yazıda örgütün 1985yılındaku-
rulduğu belirtildi. İBDA-C'nin
gerçekleştirdiği ey lemler ve ya-
pılan operasyonlarda yakalanan
silah, mühimmat, belgeler so-
nucu "'terör örgütü" olduğunu
bildiren Emniyet Genel Müdür-
Iüğü yazısında şu görüşe yer ve-
rildı:
"İBDA-Cisünli örgütmevcut
anayasal düzeni silah zoruylayı-
karak verine tüm Ortadoğu ül-
kelerini içine alan Birleşikîslam
Devleti adı altında federal bir
devlet kurmak amacını taşı-
maktadır. Örgütün liderliğini
Salih MirzabeyoğluadıUetanı-
nan Şefık Muammer ve Sabri-
yeoğlu 1950doğumlu Salih iz-
zet Erdiş yapmaktadır. Söz ko-
nusu örgüt mensuplannın gü-
nümüze kadar yazılama, pan-
kart asma, kanunsuz gösteri yü-
rüyüşü düzcnlemc, kundakla-
ma. molotofkokteyü atma, bom-
balama \e silahlı saldın şekfin-
de eylemleri görülmüştür."
Davanın dünkü oturumunda
ıddianamedeki suçlamalan ya-
nıtlayan Benn Nadi şunlan söy-
ledi: "Ben şeriata karşıyun an-
cak sanklı Müslüman çocuğu-
yum. Cumhuriyet gazetesinin
sahibiyim. Cumhuriyet gazetesi
laik, Atatürk düşüncelerine say-
gıh bir gazetedir. Şeriata karşı
yayın vapmaktadır. Bu nedeıüe
deşehit vermiştir ve failleryaka-
lanmamıştır. Ancak, ben bura-
da sanık olarak bulunmakta-
yım. Suçlamayı kabul etmi-
vorum.1
"