25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1CLASIM 1995CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Peter Greenaway klasiği "Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı" Beyoğlu Alkazar Sineması 'nda gösteriliyor Dıvannda Flaman eko- lürıen, Hollandalı ressam Fraıs Hals'in kocaman St. Geoge Atıcılar Kulübünün Ziyreti adlı. bovdan boya asıİL kocaman tablosunun repndüksıyonuyla dekore edılniş. seçkın bir Londra restcranında geçiyor kolay- ca belli bir türe sokulama- yan.aynksı filmleri \e son der«e kendine özgü. ben- iersz ressam-sinemacı kimiğiyle havranlar edin- miş.akkalı birlngilizente- lektielı Peter Greena- wav'ın 1989 yapımı, ünlü "Thf Cook, The Thief, His Aife and Her Lover- AŞÇL Hırsız, Karısı ve Âşıgı"". "Dnroning By Numbers-Sayılarda Bo- ğulnak" dışına bütün filmlsrinın (The Beliof the Arckitect-Mimarın Gö- begT, "The Draught- roan's Contract-Ressa- rnın Knlaşması", "A Zed and T\»o Noughts-Hayva- nat Bahçesi "Aşçı, Hırsız, Karısı ve Âşığı", "Pros- pero's Book-Prospe- ro'nın Kitapları" ve "Tht Baby of Maeon- Macon Bebeği")gösteril- diği ktanbul Film Festiva- li'nınmeraklısınatanıttığı. 1982den bu yana. tuhaf isimİ!, alışılmış hikâyele- mek slişelerine uzak du- ran. klasik anlatım kural- lannı iplemeyen. farklı. sıradışı fılmlerin yaratıcısı Greenavvay'ın popülerliğın kapısını aralayan. In- giltere"yle Fransa'da iyi gışe yap- mış. ödüller kazanmış, en namlı eserı ve başyapıtı sayacağımız "Aşçı, Hırsız Karısı ve Âşığı", zaten 1990 Istanbul Festivali'nin en çok ses getiren filmlerindendı. Bırbirinden parlak Hollyvvood mamulleriyle sürekli çepeçevre kuşatılmış olarak sürdürdüğümüz yaşamımızın tekdüzeliğine anlam ve zengınlık katıyor böylesi büs- bütiin farklı bırsinemanın.düşün- dürücü ve sarsalayicı, kışkırtıcı. eski dost filmleriyle yenıden yüz- yiize gelmek kuşkusuz yağmurlu çamurlu. soğuk ve kışı haberle- yen şu günlerde. Kısaca adının özetledi|i gibı. şarabı. eti. kanı çağnştıran birkır- mızı rengın hâkım olduğu şatafat- Iı dekoru, çalışanlann at koşturdu- ğu. alabıldiğine zengin. hangargı- bı kıler-mutfağıyla müşterilerinı yemenin zevkine ve doyumuna ulaştıran bu şık Londra restora- nındaki aşçı. hırsız. kansı ve âşı- ğının dehşetengiz öyküsünü, 9 ge- ce boyunca, gûnün raönülenyle venlen bölünıler halinde anlatan bu film. klasik bir intikam melod- ramından çok Peter Greena- Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı (The Cook, The Thief, His Wife And Her Lover) Yönetmen, senaryo: Peter Greenaway / Kamera: Sacha Vierny / Müzik. Michael Nyman / Oyuncular: Richard Bohringer. Michael Gambon. Helen .Mirren. Alan Ho\vard, Tim Roth Gary Olsen. Ciaran Hinds. Liz Smith / 1989İngi!tere(fFA) Beyoğlu Alkazar Sineması'nda. Çağdaş bir başyapıt için ıııöııü way'in kışkırtıcı tarzmın doruğu v e hep uç noktalarda gezinen. taş- kın fantezisinin ürünü nıteliğin- de. cinsellık. yemek ve şiddetle haşırneşır olarak 'her şeyin ağız- dan girip anüsten çıktığT çağ- daş tüketim toplumuna ılişkın. her zaman rastlanmayacak cinsten. düşündürücü ve çarpıcı bir film. Greenavvay'in. genelde günümüz uygarlığı üstüne unutulmaz bir meditasyonu. Yemek sanatının. pişirmenin, damak zevkinın bılgılı. görgülü ustası. hızmet etme adaplanna va- kıf. kibar Fransız aşçı Richard'ın (Richard Bohringer) çekip çe- \ ırdığı restoranın mali destekçisi \e ortağı hırsız Albert Spica (Michael Gambo), her giin. ye- mek için restoranına gelıyor dü- zenlı. karısı Georgina (Helen Mirren) \e avenesiyle. Hırsız adının çok hafif kaçtığı. filmin başında adamlanna ıte kaka so- yup dövdürdüğii birıne pıslik ye- dirip üstüne de bir güzel ışerken tanıdığımız. alavere dalavereyle büyük servet edinmis,. parasının gücüne dayanaraR çe\'resıne sü- rekli terör estinp sövgü ve haka- retlerle aşağıladığı dalkavuklanna devamlı emirler yağdıran. ar da- man çatlamış, işi gücü para. biri- cık zevkı de yemek yemek olan. dünyaya tepeden bakarak durma- dan konuşan. kaba saba. obur. ağ- zı bozuk. aşağılık. mcndebur ve tam bir zorba bu Albert Spica Sofrada. katil. hırsız ve pezolar- dan olusan çetesine. karısını yerı- ne dibine geçiren yatak odası mahremiyetlerinı böğüre böğüre anlatan. cinsel organını şahsı ma- lı gibı sahiplendiği karısını hava- tından bezdiımiştir hırsız. Bu ıtı- ci. habis. fesat patronundan aslın- da nefret eden. ama mecburen hız- mette de kusur etmemeye çalışan. feleğin çemberinden geçmış aşçı. hem ortağı. hem de en degerli (!) müştensine laf soku>turma fırsat- lannı da kaçınmaz zaman zaman. Karısının temıze çekeceği. Go- urmet'ler İçin Notlar adlı bir ve- mek kitabı yazdığını da bu günİuk sofra muhabbetlerinde öğrendiğı- miz. nedense sıgaradan. tütünden ölesıye nefret eden. kuşkusuz per- dede izledığımızen mendeburka- rakterlerden biri sayıTacak bu zor- ba ve sadist çete reisi Hırsız. de- vamlı sigara tüttürme bahanesıv- le tuvalete taşınan kansını fena halde kıskanıyor derken. Restoranın. yerken hep kitap okuyan. sessiz. efendıden müşte- rilerinden Michaeria (Alan Ho- v\ard) mercimegı çoktan fırına vermıştır Georgina. kaşla göz ara- sında. Kadınlartuvaletındenmut- fağın çeşıtlı köşelerine kadar. sa- manlığın seyran olduğu. değişik mekânlarda. porno fılmlerini çağ- nştınr pozısyonlarda. soğanlar. patatesler, sebzeler ve etler ara- sındasevişiyorGeorgina'yla Mic- hael. bulaşıkçı çocuöun hiinsa se- siyle çığırdığı. ar\a gibi şarkılan eşliginde. Zevk ve arzunun kollanna ken- dini bırakarak Vlichael'le yaptığı ateşlı se\ışmeler çok iyi gelı\or Georgına'ya tabıı ki \e o sünepe. despot \e kısır kocasının ezdiği. mutsuz kadın değışip artık sesını çıkaran başka bir kadına dönüşü- yor. Ne var ki a^çının kollayıp ar- ka çıktığı bu yasak ılişkıyı sezıp sonunda öğrenen Hırsız'ın öfkesi \aman \e intıkann korkunç ola- caktır! Canavarcasına. ışkence. eziyetle karnık. yıkardökerorta- lığı. çetesiyle bırlikte. Fransız ıh- tılalı hakkındakı kıtabının sayfa- lannı yutturarak öfdüriır jineko- log-kitap kurdu âşık Mıchael'ı. boynuzlu Hırsız cfendı. Ve fınal- de. restorandakı özel son gecede. öcünüalmaya kararlı birdi^i kap- lan keskınliğındeki Georgina. aş- çıyı Hırsız Albcrt'c. tadını çıkara- madan dünyaya \ eda edeceği, son bir yemek hazırlaması için ikna edecektır... Bienal Sponsorian ANAYAYINCILIK BORUSAN lilEczacıbası EFESPİLSEN ienal baslıyorTOTAL AYCHNLATMA Lufthansa ® rpm/nKİar cdp europe SIEMENS TURKISH BANK TYD POI Ziyaret Saatleri: hergün 12.0Q/^T.00 (Pzt. hariç) AYA İRİNİ MÜZESİ Ziyaret Saatleri: hergün 10.00-17.00 (Salı hariç) YEREBATAN SARNICI m 10.00- Snse'f: CarlesJSantos, 12 Kasım saat: 11.00 MİMAR SİNAN ÜKlVERSİTESİ / RESİM HEYKEL MÜZESİ Carles Santos Piyano Konseri, 11 ka^jn 1995, saat 20.30 MSÜ / GÜZEL SANATLAR FAKOLTESİ ODİTORYUMU Panel I: "Yönelimsizlik / Yerini Kaybetm^l 11 Kasjm, saat; 13.00 Panel II: "(Türk) Sanatçılar(ı) Batıya Yönelrrv^ Zo^ında mıdır?" I I Kasım, saat: 13.00 / ' - t - 1 *'- Panel III: 'Tansıma / Baolılığın Yeniden Yorumlanması" 12 Kasım, saat 13.00 .Panel IV: "Sanatta Doğunun Meydan Okuyuşu" 12 Kasım, saat 16.00 10 KASIM -10 ARALIK1995 Bu ilan Cumburiyet Gazetesi nin kalktstyla ücretsiz olarak yayınlanrmşhr Kururmal Sponsorbr tMLAK 8ANKASI MARMARA I S T M . I U L V RENAU1T Dehşetengiz bir finale bağla- nan ve baştan sona. ışığın. gölge- lenn. renklenn oynaştığı, bir res- samın görsel duyarlığına ve bakı- şına sahıp. kışkırtıcı ve sersemle- tıci. okkalı Peter Greenavvay şa- man gibi, seyircinin algılayışında patlay an bu fantastik yergide, ade- ta pusu kurmuş. bekleyen simge- lerle ınetaforlar gırla gidiyor baş- tan sona. Greenaway'in. 'sosyal \ Okselişin masa adabından geç- tiğine inanan, burjuva bir Yup- pie kuşağı tarafından yönetil- miş, 1980*li yıllann Thatcher İngilteresinin eleştirisi 1 olarak tanımladığı "Aşçı. Hırsız, Karı- sı \e Âşığı". yönetmenın kendi- ne özgü teatral üslubunun bütün sınırları zorladığı. dünyayla dal- gasını geçen bir kara mızahla do- natılmış, mımariden rönesansa kadar çok zengin bir kültürel ar- ka plana sahip. seyircisini iki sa- atlığine gerip kışkırtarak kanştı- ran, \aktiyle festivalde görmemiş. smemaseverlerin ne yapıp edip mutlaka, fırsattan ıstıfade seyret- nieleri gereken, bizim gibi gör- müş olanların da kuşkusuz bir kez daha keyifle özümsemeye \e tadı- nı çıkarmaya bakacağı. yoğun. alışılmadık. zorfu. yaman bir film kısacası. İngiliz elestirmenlennce, zen- gini daha zengin yapan. yoksulu daha da yoksullaştıran Thatcher yıllanna ilişkin esaslı bir yergi olarak selamlanmış ve aşçıyı ıta- atkâr vatandaş. hırsızı Thatcher döneınınin yarattığı. hırslı. mağ- rur, açgözlü, özel girişımcı. hırsı- zın karısını Ingiltere. âşığını daet- kisiz solcularla aydınlar olarak yorumlayıp değerlendirılmiş bu filmde. ayn bır öneme sahip renk- leri kullanmaya özen göstermiş Greenavvay Ornekse. restoranın yemek salonu kan kırmızısı. kadı- nın tabak çanak çömlek. ördek. sülün. kaz. \ b. kümes hayvanları- nın biber. sebze. zerzevatla birlik- te istiflendiğı kilerdeâşığıyla bu- luşarak (bayağı. ukala. haris koca- sı afiyetle kandesli a\akadoyu mi- deye indınr ya da kerevit. kala- mar yemenin yollan üstöne kafa yorarken). alelacele ayaküstü işi pişirdiğı. kocaman bıryemek fab- rikasını andıran mutfak. verinıli- liğin. doğurganlığın ve şıfanın rengi yeşil. restoran artıklarından yiyecek arayan. hırlaşan. aç kö- peklerın kol gezdiği. çöplükten farksız, sokak ve otopark, geceye özgü. karanlık lacıvert renkte. ka- dınla aşığının ılk beraberlıklerine sahne olan tuvaletse. gerçi 'Bıınu yazan tosuıf cinsinden, popüler İıelâ edebiyatından nasibini almış- larsa yine de bal dök. \ala çeşidin- den. tertemız. ışığa boğulmuş. bembeyaz bırsev işme mekâmdır. Kadının giysılerinin. girdiği mekâna göre renk almasıria da dikkat göstermiş Greenaway'in, Hollywood sinemasının derinlık- siz. göz alıcı ve tavlayıcı filmle- nyle beğenisi köreltılip yozlaştı- nlmış seyircive ters gelebılecek bu âlem fılmi. cinsellık. iktidar. ölüm. vb. temaları arkalayan bu benzersiz yaratıcı-yönetmenın son derece öznel bır söyleme erış- miş. özgün. zengin üslubunu. he- zeyanlannı. kışisel saplantılanyla harmanlayan o sınık. dinamık, şarlatan ve ahlakçı tavrını da ıçe- riyor. Doğallıktan tamamen ırak, ba- zı yapay ışıklandırmalar altında. en ince ayrıntısına kadar hesap- lanmış. ölçülmüş bıçilmiş, mili- nıetrik kompozisyonlara dayanan. alabildiğine şatafatlı dekorlarda, tıyatro gibi düzenlenerek çekil- mış. görkemli yana travellingle- rın öne çıktığı, pipi. kaka, kus- muk' (pıpı-cinsellık. kaka-ye- mek. kusmuk da-güç mü?) sarma- lına dolandığımız, yedıklerimız ve insanın doğası hakkındakı bu sarsıcı Greenavvay fantezısı. pers- pektıfle dalgasını geçiyor, alan de- rinliğıyle. renklerle. ışıklarla da oynuyoraynı zamanda. 'Non-sen- so' ve sürrealizme de destekli. sı- radan estetiği. mantığı. malum an- latım yollarını, bıldik kurallarla optık kuramlannı değıştinp boza- rakycnileyen Peter Greenavvay "in tuvalinı aşkla. ıstekle boyayan bir ressam gibi film yaptığı da söyle- nebilir. Aşın uçlarda gezinen. ya- rattıgı mahşerimsi bir restoran- dünya atmosferıyle ortalama se- yirciyi şaşkına çe\iren. "kafadan kopartıcı' Peter Greenavvay'in, beylik deyişle uçuk-kaçık bir gös- tennın bütün cerbezesıni kuşan- mış, harika bır görsel şölen dene- mesi, Demir Leydi Thatcher'li. 1980'lerin Ingilteresi'ninnefisbır alegonsi saydıgımız. çağdaş tüke- tim toplumunun savurganlığıyla doyumsuzluğunuyansıtan "Aşçı. Hırsız, Karısı ve Aşığı". kesinlık- le ilgisiz kalınamayan bir seyirlik kuşkusuz. Şimdıye dek filmlerinde sıkça sanat tarihıne. bıyolojiye, nume- rolojiye göndermelerde bulunan, Peter Greenaway*i tanımlamak üzere. renklerle şifrelenmiş sim- geler. say ı saymak, kaçkınlık, çıp- laklık, şışmanlık. bilinmezlik. be- denin işlevlerine duyulan sağlık- sız bir ilgt, klasik mitoloji. röne- sans tutkusu. Flaman ekolü re- samları. oburluk. zorbalık \e yamyamlık. vb. gibı ılk elde akla gelenlerı peşpeşe sıralayabiliriz bu fılme ılişkin (ve son) olarak. Hemen hemen bütün filmlerinT görüntülemiş. Alain Resnais'nın "Marienbad"ını da çekmış olan usta kameraman Sacha \ ierny ve yine yönetmenın vazgeçılmez müzikçisi Michael Nyman'ın trompetlerle trombonlann reka- bete gıriştıklerı. nefıs. barokum- su sound track' ı ve 4 başrol ov un- cusunun (Ingılız sahne ve perde- sinın Helen Mirren. Michael Gambon. Alan Hovvard gibı tanın- mış oyunculanna basanyla ayak uydurmuş Fransız aktör Richard Bohringer) doyurucu performans- larının da katkısıyla. Peter Gre- enavvay'in "Aşçı, Hırsız, Karısı \e Aşığı", filmin ıçerdiklerıni çözmeye. paylaşmaya hazır. sıkı smemaseverlerin keyifle seyrede- ceğı. ancak tüm aynntılarının ayırdına varmak için kuşkusuz bir kez görmenin yeterli olmayacağı. görkemli. kışkırtıcı ve unutulmaz bır deneme. Sınema yaratıcılığı- nın günümüzdeki uç beylennden. büyük bır resim. fotoğraf ve gra- fik esteti Peter Greenavvay'in si- nemasından nasıbinizi almak ıçın Beyoğlu Alkazar sinemasının yo- lunu tutmanız yeterli olacaktırso- nuçta. Gözünü hırs bürümüş, sınırsız tüketim bağınılılığının dünya nı- metlerinı nasıl geride hiçbir şey bırakmamacasına yiyip bıtinşıni yansıtan. birtakım leatral tablolar halinde düzenlenerek kurıümuş bu düşündürücü, aşın ve aykırl filmin kakafonik görkeminden yoksun bırakmayın kendinizi bız- ce. KEDIGOZÜ VECDt SAi:4R Onup istanbul'a ilk kar yağdı. Gözleri açılalı henüz bir- kaç ay olmuş minık sokak kedilerı için bunun ne de- mek olduğunu anlayabılir misınız? Hıç sanmam. Mi- nık patılerın ıslak karlara ilk kez değişinın verdiğı mut- luluğu ve şaşkınlığı ancak bu duyguyu tadanlar an- layabilir. Tıpkı, tüm yaşamlarını bir onur savaşına adayan- ların mutluluğunu ancak bu savaşımı paylaşanların anlayabileceği gibı. Onuru ile yaşamaktan vazge- çenler ıçın anlaşılmaz bir duygudur bu. Süslü sofra- larda, yaldızlı konaklarda büyüyen hemcınslerimiz- den pek çoğu bu duygularını yitireli çok zaman olu- yor. Bu köşklerin bahçelerinde onurçiçeklenne rast- layamazsınız. "Onur Çç/çeWer"mden söz açmam nedensiz de- ğil elbet. fstanbul bir haftadır onurlarından başka yı- tirecek birşeyi olmayan yazartarın ve okuriannın gör- kemli buluşmasına tanık oluyor. TÜYAP kitap fuan tıpkı ilk karla tanıştığı gün gibı, kitapla ilk tanıştığı gü- nü de unutamayan kedilerle dolup taşıyor. Bu yılkı fuarın onurkonuğu sevgili llhan Selçuk'un "Onur Çıçekleri" başlıklı yazısını anımsattı sanatçı dostlar. Selçuk için düzenlenen sanat şöleninde "Onur Çiçekleri"ri\r\ hiç solmayacağına ilişkin inan- cımızı tazeledık gece boyu. Selçuk'un dostları O'nu çeşıtli yönleri ıle anlattılar. bu onurlu yaşam serüve- nini bir kez daha gözler önüne serdiler. ilhan Selçuk AKM salonunu dolduran dostlarına te- şekkür ederken, "Siz ve ben birbütünüz. Hiçbıray- ncalığım olmadığı gibı, sızden ayn olarak bir erdemım deyok" diyordu. Bu alçakgönüllüluğun biraz abartı- lı olduğunu, salondakı herkesin bu sözlere layık ol- madığını duşündüm o an. Bır bürokrat - yeni siyasetçi. bir zamanlann saygın bilim adamı konuşmasında "Bunalım dönemlerinde toplumsal değerleryozlaşır" diyordu. Ne yazık ki öy- le... Ve böyle dönemlerde ayakta kalmamızı, nefes almamızı llhan Selçuk gibi "onur çiçekleh"ne borç- luyuz. Onur, kediler için yaşamlarının her alanında sıkı sı- kıya sarıldıkları en temel değerdır. Hele sanatçı ke- diler için onur savaşımı en saygın savaşımdır. Hiçbir iktidar, hiçbir nimet onları onurlarından fedakârlık et- me noktasına getiremez. (Kuşkusuz "bunalım dö- nemlerinde" ıhanet eden kedilere de rastlanmıştır, amabunlarınbırer"/sr;sna"olduğunaınanıyorum. Bu inancı da yitırirsek, ne kalır elde?) Bunları söylerken, bir sanatçının yaşamöyküsü ge- liyoraklıma. Gürcü sanatının en önemli ısimlerinden Niko Pirosmanisvili'nın yoksulluk içınde geçen ya- şamını izleyeceksınız yarın akşam "ikı Film Bır- den"de. Koca ustanın yaşamın tüm nimetlerıne sırt çevirerek, tek bir ödün vermeden sürdürdüğü tek ki- şilik savaşımını ve dönemin sanat "ofor/fe/er/"nin karşısındaki yalnızlığını. Sanatçı onuru'nun simgesi "Pirosmani"yi yüz yıl sonra ozlemle anmamız, "onur çtçekleri"ne ne çok gereksınmemız olduğunu gös- termiyor mu? TUYAPTABIGUIN PA.NELLER ^'aşam Hakkı ve Kauplar. >\ıneten. Nimet Tanrıkulu, Konuşnıacılar: Deniz Arman, Ergin Cinmen. Erdal Atabek, Sebla Arcan, İsmet Özbiiici, Hatice Toraman, Hüseyin Ocak, trfan Biigin. Düzenleven İnsan Haklart Derneği A katı Konferans Salonu'nda 15.00- 17.00 arasında: 2O.Yüzyıl Düşüncesine Bakış. Yöneten Bfilent Gözkan. Konu'jmacıiar: Nejar Bozkart. Ahmet Inam, Afşar Timuçin. Orhan Koçak. Duzenleven Tüfki\e Va>ıncılar Birliği A Katı Konferans Salonu'nda l7.00-"l9.00"araMiıda KONFERANS Türkive'nin Balkan Dilleri Üzerine Etkisi, Düzenleven Türk Dil Kurumu Konuşmacı: Doç. Dr Necat Birinci B Katı Konterans Salonu'nda 11 00-13.00 arasında Dinamik Atatürkçülük. Konuşmacı: Niyazi Öktem. Düzenleyen Atatürk N'akfı B Katı Konferans Salonu'nda 11 00-19 00 araMiıda SÖYLEŞÎ Virgina \\olf ve Kadın Kımfigı. Yöneten Fatih Özgüven. Konuşmacı Maggie Gee. Düzenleyen' Türkiye Vayıncılar Birliği. B Katı Konferans Salonu'nda 15 00-1 ? 00 arasında Dİ NYA ÖDLL TÖRENLERİ Düzenleven Dünva Kitap. A Katı Konferans Salonu'nda 20.00-21.00 arasında İMZAGLNLERİ 15.00-19.00 arasında Filiz Ali, Sel Vavıncılık slandında 'Filiz Hiç İ zülmesin" ı. 16.30-18.30 arasında Toktamış Ateş, Sarnıal Yayınları >tandında kitaplarını ımzalıvor MARMARA ÜNİ\ ERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖ.NER SERMAYEMÜDÜRLÜĞC'NDEN ŞAN EĞITİMİ PROGRA.MI Fakultemiz Müzık Eğuımı Boliımü'nds; ücreılı San Eğı- limi Programı düzenlenecektir. Progranu katılmak ısıe- yenler aşağıdaki adres ve telefonlardan uynntılı bılgı ala- bilirler. . Kurs başlangıı; ve iieri seviyede olacaktır. . Oruplar 10 kişıden oluşmaktadır . Dersler cumartesı günleri 2 saattir . Kav ıtlar 6 Kasım. dersler 18 Kasım 1995 Cumartesi gıi- nû başlayacaknr. ADRES: Marmara Üniversitesi Atatürk Eiğitım Fakul- tesi Göztepe'Kampusu Kuyubaşı-ISTANBUL Tel:0 216 345 90 90(3hat)dan 161 0 216 345 47 05 (3 hat) Basın: 50980 lOHasım l»»5 Atatürk' Milletine...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear