23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
(ASIM 1995 ÇA.RŞAMBA CÜMHURİYET SAYFA KULTUR 13 \LLEGRO Erol Uras EVtN tLYÂSOĞLU DunıpdinLenıneyenbiır öğrenei Bu \ıl Aida'nm Radames'i, Turandot'un Calaf ı. Carmen'ın Don Jose'sı olarak sahnelerde izlediğımiz. r>nca Yerdi'nın Requiem*ınde. Sa>gun'un Eski Uslüpta Kantat'mda cınledığımız bır dramatik tenor Erol l ras. Dramatik tenor. ses rengi olarak jek Mk rastlanmayan bır tür. l'lkemizde bugüne dek yetişen tenorlann çoğu lirik tenor olarak snırlanmakta. Bır veTde yapay bir tenor sesi. "Dedelerim. Örta Asya'da. Ipek ^ u ' n d a kervanlaria ticaret japarmış. Babam bağlama çalardı; ama Saint Benoit'da okuduğundan, papazlardan çoksesli müziğe ait bir şeşler du>muştu. Annem ut teyzem da keman çalardı. Ben babamın rnemuri\eti nedeniyk Mersin'de Enkmli'de doğdum. Dördüncü sınıfa kadar Adana'da okudum, beşinci smıfımı İstanburda Bebck İlkokulu'nda bitîrdim. Sonra da Ortaki» de Gaziosmanpaşa OrtaokulıfnagittHn.1 " Erol Uras'ın o gûne dek olan sahneye ve müziğe he\esı müzık öğretmeni Ziya Ajdıntan'ın yönkndirmesivle tutkuya dönü$ü\or. O güne dek hep kendi kendıne roller vapan, hele Arap'ın intikamını (Otello) bütün mahallevi toplayıp çok ıyı bir oyunla sergileyen delikanh, ılk kez bu ışe bilınçli olarak yaklaşıyor. llle de baba mesleği ticaret olduğundan Şişhane Ticaret Lisesi'ne gıdıyor. sonra da Sultanahmet Yüksek Ticaret OkulıTna. Böylece baba rv.esleğinı sürdürecek gerekli temeli oluşturuyor. Ancak müzik var gönlünün bır- kö^esinde. O sıralarda bır arkadaşı bağlama dersleri almakta Şemsi Yastımandan. **Ben de gidip onikibuçuk Ura\a bir saz aldım. Radyodan dinleşferek sazımla bir şcşler çtkarma>a başlamıştım ki bir bâşka arkadaşım da beni görürüp İstanbul Bdediyesi Konservatuvan'nın Türk müziği bölûmüne kaydettirdi. V ü 1958'dU* Aryalardan NapotiteıTe Gentş bir yelpaze çizmek de bir başka ilkesi olmuş Erol L'ras'ın. Şu sıralarda hazırladığı bir konserde Doğu ile Batı'nın karşılaştırmasını şapacak: büyük orkestra e>liginde bir Cranada sövlerken hetnen ardından Münir Nurettin Selçuk'tan Endûlüs'te Raks'ı okuvacak. sürekli kendini eğitmck. chndeki eğitim olanaklannı, iç disiplini ile kullanmak yaşam boyu ükesi olmuş Erol Uras'ın. Dokuz dilde opera söyleyebüen Uras. en uzun aryalan yorulmak tükenmek bilmeden rahatlıkla tamamlayabümesini, otuz yıl boyunca tıpkı bir sporcu gibi antrenmanını aksatmadan, arahk vermeden çahşmaya borçlu mutlaka. Yıl 1958.0 zamanlarTürk müziği bölümüne $an dersi \emieye gekn hocalar konservatu\ann seçkin üyelen. Rüksan Günseli adh ^an hocası \lk kez Erol Uras"a şan teknığını öğretıyor. Bir yılda dört sınıfın sınavım birden vererek 1%1'de orta bolümü bıtınyor se ilk işi operanın korosuna girmek oluyor. 1%5'te yedek subaylığı bıtince operaya sohst oluyor ve ilk rolü, Eugene Onegin'de alıyor. Sürek\ı kendmı eğitmek. elindeki eğitim olanaklannı. ıç, disiplini ile kullanmak ya$am boyu ılkesı olmuş Erol Uras'ın. Bu tutkuyla devam edemedıği Yüksek Ticaret' in sınavlannı aftan yararlanarak 28 yıl sonra \erir. dört yıl eğitimi tamamlayıp 1991 "de Marmara Cnıversıtesı'ne dönüşen bu kurumun tktısadi ve tdari Bilimler Fakültesi'nden işletme nıezunu olur. Aynı yanm kalmışlık duygusunu tamamlamak üzere Uras. sımdilerde istanbul Teknik Üniversitesı Türk Müziâi Konser>atvı\arı'na doktora öğrencisi olarak gırdi. Tez konusu Türk halk müziği uslüplanvla ilgıli. Aynı zamanda 3 yıldır bu kurumda ses eğitimi öğretmenhgi yapıyor. Türk müziği öğrencilerine şan öğretıyor. Dogru nefes alma. uzun süre i>arkı söyleyebilme sırlannı verıyor. Antik aryalardan Napoliten'e kadar genis bir dağarcık sunuyor. Ve katı bir saplantıyı da ortadan kaldvrmış oluyor. Klasik Türk müziğini Batı şan tekniğı ile söylenebilir hale getiriyor. Klasik Türk müziği ya da halk müziği sarkıları doğru bir ses tekniğı ile söylendiğinde hıçbiri tadını \e rengıni kaybetmiyor. Genis bir yelpaze çizmek de bir başka ilkesi olmuş Erol Urasın. §u sıralarda hazırladığı bir konserde Doğu ile Batı'nın karşılaştırmasını yapacak: büyük orkestra eşliğinde bır Granada söylerken hemen ardından Münir Nurettin Selçuk'tan Endülüste Raks" ı okuyacak. Bir opera aryasının ardından bir Türk opera aryasını, bir operet şarkısının ardından bır Cemal Reşid Rey operetinın kesıtmı sunacak. Bu düzenleme belki de bır CD hazırlığı. "1969-70 NiHannda İstanbul De\let Operası kuruldu. Aydın (iün'ün genel müdür1üğünd« ilk kez Aıda ile perdeleri açıldı. Ben hemen sonraki o\ımda, Lucıa'da rol aldıın. Beledhe Şehir Operasf ndan maaş ahp De^let Operası kadrosunda göre\ yapı\ordum. A> nı zamanda Türkiye Öpcra ve Tıvatro Sendikasrnın genel sekreteri>dim. BLtleri tıpkı birer demirbaş eş\a gibi bu yeni kuruluşa de\rettiler. Istifa edip \eniden giriş dilek<;esi\azmamgerekiyordu. Bk34 kişivdik. Selma Berk. Selma Foyd. Bilge \e Zeyyat Görgün ogünjeri pa>laştığım bazı isimler. Şişli €mit Tiyatrosu'nda özel ti\atro yapma>a başladık. Belediye ise bizi Şehir Tiyatrosu"nda gö^e^lendirdi, solist kadrosuyla. Hatta figüranlık verdikr. kabul etmedim. Ben müzikli oyunlara mü/ik yaptım. Herkes bir yere yerieşririldikten sonra ben de beledi>edeki göre\imden istifa edip Maksim'de etkinliklerini sürdüren İstanbul De>kt Operası'na döndüm. Burada ilk rotüm Andre Chenıer oWu." \'e o gün bugündür ki niee büyük yapıtın dramatik tenor rolünde hemen hep Erol Uras'ı ızledi Istanbullular. La Boheme.4. Murat, Çingene Aşkı, Palyac^). Kererru Andre Chenier. Otello. 11 Travatorc Ca>alWria Rusticana. yıllar içinde yer aldığı unlü operalardan bazılan. Bir sezon içinde dokuz ayn partide 40 kez sahneye çıktığı olmus.. Aynı gecede hastabnan bir sanatçının yerine .söyleyip hemen kostüm değiştirerek kendi rolünü \akalamı^. Hem de kaç kez... Neyse ki yöneticiler bu özv erisi için ara sıra bir tes^kkür mektubu vollamayı gözardı etmemişler. En uzun aryalan yorulmak tükenmek bilmeden. sesinin sınırlannı zorlamadan. damarlarını ^işirmeden. kızarıp bozarmadan rahatlıkla tamamlayabilmesıni çaiışkanhğına borçlu mutlaka. Otuz yıl boyunca tıpkı bır sporcu gibi antrenmanını aksatmadan. arahk \ ermeden çahşmaya. Yalnız sesiyle değıl, her rolü kendi karakteri içinde sahneleme&i yönünden tiyatroculuğu ile de sürekli kendini değıştirebilmiş. her rolün kalıbma gereği gibi girebilmiş bir sanatçı. Sahnede kalabildıği süre antrenmanı artmış. antrenmanı sürdürdükçe sahnede kalabilme gücü perçinlesmiş. Yine otuz yıl içinde hemen hiç hastalanıp nezle. grip. bronşit olup sahneye çıkamadığı da olmamış. Ses sağlığı uzmanlarına göre bunu, bir ölçüde sesini iyi korumaktan öte sürekli antrenmanlı oluşuna ve doğru ses tekniğı kullanmasına borçlu. Sesini kullanmadakı ustalığını da hep aynı hocayla çalışmış olmasına: OttavioGalloya. "Doğrusunu isterseniz OttaNİo Gallo gelinceye kadar biz şan olayını bilmUorduk. O bize nevin ne oldugunu ogretti. Önce • şef olarak Butterfly'ı yönetti. sonra korepetitör olarak bizi çalıştırdı. Tam otuzyıldır hep onun vöntendirmesine uydum. Ben du\arak. taklit yoluyla öğrenmedim ş^n sanatını. Düşünerek, anlayarak öğrendim. Meslekteki kazastz geçen 33 yılımı ona borçlu>Tim. Bu yıl Leyla Gencer ile de çalıştım. Leyla Hanım bulunmaz bir \etenek çok iyi bir örnek şancdaraT Yakıncfağı konular farkh değü Erol Uras'ın en büyük kâbusu oyuna >etişememek! Şükürki daha hiç gelmemiş başma. Ne de olsa bır opera sanatçısı ıçin en tatsız ş,ey, sahne öncesı yasayacağı gerilim, sinir bozucu. stres yaratıcı olaylar. Erol Uras"m yakındığı konular da ülkemizdekt hemen her müzısyenın dertlerinden pek farkh değil. "Bizden Batı standardında sonuç isteniyor, o\ sa bi/e sunulan olanaklar Batı standardında değil. Eğitimden başla;.arak sahne donanımı. akustik koşullar, teknik a>nntılar. hiçbiri A\rupa ölçütlerinde değil. Berlin'de \« İtaha'da çalışmalara, konkuriara katıldım. onlara sunulan olanaklan görünce kötümser olmamak elde değil. Sizden herhangi bir partiyi bir-iki ay içinde çalışıp sahneye çıkmanız bekleniyor. O>sa belli rollerin sahibi olmak için dışardaki sanatçılar yıllannı veriyortar, orolile bütünleşme olanağı yaratıyorlar. Bir rol. ancak birkaç kez sahnelendikten sonra sanatçısıyla 5/deşleşir. Birkaç temsilden sonra >erleşir. Yılda ancak bir temsile çıkan arkadaşlann hiçbir şekilde rollerini kendilerine mal etme şanslan yok. Bu nedenle galiba ben bir bakıma şanslı>ım, çünkü rollerimde tek olu\orum ve peş peşe temsillerk pekıştiriyorMm." Erol Uras. dokuz dilde opera söyleyebiliyor. Hatta Napoüten'i diyalektine göre değerlendinyor. Ancak hâlâ çok iyi ltalyanca bümediğını de belirtmekten kaçınmıyor. Modern yapıtlann yorumu için ayn bir eğitim gerektiğine manıyor. Ama yine de gerekirse ona göre kendini eğitip o stile yoğunlaşmayt da göze alıyor. Alt tarafı çahşma dtstplinine sahip olmak! DUŞUNCEYE SAYGI MEMET FUAT Öykü Depgileri Önce ıki dergi hazırlandığmı söylemiştim, sonra bi- re indiydı, şımdi gene ikiye çıktı... Era Yayıncılık da "Düşlertöyküler" adıyla bir öykü dergisi yay,ımlamak üzere... Adnan Özer'den tasariadıklan dergıyle ilgilı bilgı is- temiştım, gonderdığı açıklamada şöyle denıyor: "Genel olarak, ülkemizde Öykü, öykü eleştinsı, öy- kü estetiği, öykü kuramma katkı konusunda edebiyat ortamtmızın verimlı olduğu soylenemez. 'Düşler/Oy- kuler' dergisi öncelikle canlı bır öykü ortamını sağla- yabilecek forum nitelığinde oiacaktır. Bu forum bol ürüne yer vermekle, çeşıtlilığı yansıtmakla gerçekleş- tirilmeye çalışılacaktır. Yerlı öyküye ağıritk verılecek (yüzde 70 oranında), bunun yanı sıra çevin öyküler de yer alacaktır. Öykücülenn uğraş verdikleriyazmsal tü- rün sorunlan uzenne egınılecek, bu turün kuramma, estetiğine katkıda buiunulması sağlanacaktır." ilk sayıda yer alacağı bıldırılen öyküculerin adlanna bakıyorum. Salim Şengil'den Niyazi Zortu'ya geniş bir yelpaze... Bu arada, on yedi öykünün yalnızcadör- du çeviri... Dergınjn danışma kurulu da şöyle: Necati Güngör, Adnan Özer, Zeki Coşkun, Feridun Andaç, Feyza Hepçilingirler. "Düşler/Oykuler" üç aylık bir dergi. İlk sayısı kasım ayı ortalartnda çıkacak. "Adam Öykü" ıse bu yazı yayımlandığında herhal- de çıkmış olur. Semih Gümüş'ün hazırlıkçalışma!annıyakından iz- ledım. Severek, özenerek çalıştı. ıçerığı gibi, görünü- şü de güzel, pınl pırıl, yüz altmış sayfalık doyurucu bır dergi çıkardı ortaya... ilk sayıda şunlar var: Yaşar Kemal'ın yazmaktaolduğu romandan bir par- ça; Aziz Nesin, Adalet Ağaoğlu, Demir Özlü, Ferit Edgü, Zeynep Aliye, Feride Çiçekoğlu, Mehmet Günsür'un oykulen; Fethi Naci, Ûğur Kökden, Se- lim lleri, Semih Gümüş, Feridun Andaç, Mustafa Balel, Mario Levi'nın oykü uzenne yazılan: Tarık Dur- sun K. ile bır konuşma: ayrıca on bır yazann yanıtla- dığı. unutulmuş öykü yazarlarıyla ilgilı bir soruşturma... "Adam Öykü" ıki ayda bır çıkacak. Demek ki kasım ayı ortasmda biri iki aylık, biri üç ay- lık ikı öykü dergısine kavuşuyoruz... Bir düş gerçekleşiyor... Öykücülerimizin, eleştırmenlerimizin bu konu üzerin- de önemle durup düşünmelen gerektiğı kanısmdayım. Bence, kendıliğınden bır gelişrne karşısında degiliz. Yanlış yöndeki zorlamalaria geri rtilmış, bastırılmış bir türü yeniden canlandırmak için bır karsı zorlama yapı- lıyor. Başan bu zoıiamayı destekleyeceklenn gücüne bağlı. Yeni yazartann öyküye yönelmeleri ıçin, öykü dergi- lennin yaşatılması. yanı oykü yayımlama olanağının açık tutulması ılk koşul, bence,.. Bu nasıl sağlanacak? Okuriann ilgisiyle... Okurlann ilgisi nasıl çekılecek? Sevılen, aranan, tzlenen unlü yazarlann desteğiyle... Yanılıyor olabilirim, ama usta öykucelerimızde bir durgunluk varmış gıbı geliyor bana. Çok büyük bir kırgınlık yaşanmış oimalı... Sanki bir türlü sılkinemıyorlartar... Geçenlerde Ipek Çalışlar'dan "Cumhuriyet"\n pa- zar ekindeki öykülenn durumunu öğrenmek istedim, okurian etkileyecegıne ınandığım bazı öykücülenn ad- lannı andım. "Göndermiyorlar" dedı. Neden göndermiycr olabilirler? Altmış bin satılan bir gazete en az üç yüz, dört yuz bın kişinin elinden ge- çer, yazar istemez mı daha çok okurun önünde boy göstermeyı!.. Sorun göndermernekse, önemli değil, bir daha is- tersiniz, üstüne duşersiniz... Amayazmıyorlarsa... Gene de ben bu durgunlugun aşılacağına ınanıyo- rum... Çünkü bu kavga herkesten önce onların, öykücule- rin kavgası... Onlar adına çıkıldı yola... içindeöykücülüğumüzun büyük ustalan olmadıktan sonra öykü dergilerinin hiçbir anlamı k.almaz... 293 »9 T» I3HMTİ ORTÂOYUNCULAR Ferhan Şensoy FELEK BİR GÜN SAIAKKEN Cumartesı-P32ar 15 30 / Cumartesı 21.00 / Pazar 18.30 Yılın Müzikoli yine kapalı gişe DEMET AKBAG SINAN BENGIER YILMAZ ERDOĞAN VE 2 5 K İ Ş l L İ K K A D R O Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER Cuma 21.00 BiletSateYerten:SES-18S5 Ortaoyuncular Tel: 2511865-65 Tûm ttKKORMU Mağaıalafi,ÇW5l Itastak-BaMöy-Capitol Magsalan KEÎHT OYUWCULARI 246 35 89-247 36 34 MUZAFFER İZGÛ * LİİTFEN KIZINILA EVLENİR MİSİNİZ YönYMızKEHTtH ' •Juzık Melıtı K!3\B |D«koı Osman ŞEHGEZER | Kostûm Çaloar İLHAti I 4 Kasım C.lesi 15,00 ve 21 0ü. 5 Kasım Paıar 15.001 NYILMAZ ERDOĞAH y TURGAy KANTURK BEŞİKTAŞ En iyi kadın oyuncu, En iyi yönetmen ödüllü ROSÂ LUXEMBURG YAIAN : REKİN TEKSOY YÖNETEN -.Y.KENAN1Ş1K CUMAKTESİ: 21 00 t AZAK:!53O - 19CC T*M: 400 ooo TL. MERKEZİ ÖÖMMCfc 250 000 TL. » C " *e ' ' MALK GÜHÜ: 250 000 TL. 2 6 ° 1 1 5 6 <Pwşemb* ındîrimli Vıolk günüdüt.) 2 2 7 6 4 6 3 ŞEHİR TIYATROLARI HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SA.HNES1 (Î40 77 20) Perşembe : Cuma : 21.00 Cumariesi -. 15.30 - 21.00 Paıar •. 15.30 KÜÇÜKSAHNE - ATUS PASAJ1 / BEYOĞIU T!l: 2S1 35 87 T.C KÜUÛR BfcKANUĞI VE 'IN KMKIIARI llf UGUR YUCEL "Azınlıkta kaldık" ÇARŞAMBA- PERŞEMBE- CUMA- C.TESt Gösteri 21.30'da başlar. ESKlYEŞtL o: 61 Tolimhan«-lttanbul TBİ*fon: 254 35 09 - 255 20 20 VWYWArVArV^WWVWJWVi W FOTOGRAFEVİ Dikkaı FOTOGRAF SEMİMERIERİ Geten ıstekler, teknolojıdekı son yenılıkler ve çeşitlı uygulama programlarıyla yeniden duzenledtğtmı* Fotograf Semınerlerımiz başlıyor.. Temd Eğitim Semincrleri: Haftasonu (Cumartesı)... 4 Kasım 00.30 -12 30) Hafta içı (Prt/Per akşamlan)... 6 Kasım (19.00 -21.00) Rehber Fotografçılık Seminerlcri: 4 Aralık'ta... Lütfen ayrıntılı örojür isteyıruz. Zambak Sokak, 15/4 (Aksanat yanı), Beyoğlu Tel: (0 212) 251 05 66 / 245 40 08 A. TURAN OFLAZOGLU CEM SULTAN YÖNETEN ENGİNULUDAĞ , 2. 3.4, 5 KASIM FATIH REŞAT NURI SAHNESI (5Î6 5J 80) EMMANUEL ROBLEŞ BİR UMUT İÇİN YÖNETEN EROLKESKİN TÜRKÇESİ ; MİHA URCAN I 2 3 4 5 KASIM ÜSKUDAR MUSAHİPZADE CELAL SAHNESI (Jîî 0Î 97) RECEP piLGINER GAZETECIDEN DOST YÖNETEN ENGİN GÜRMEH 2, 3, 4, 5 KASIM KADIKOY HALDUN TANER SAHNESI (Î49 04 63) N1KOLAY GOGOL PALTO YÖNETEN : BAŞAR SABUNCU TURKÇESl •. CEMAL SÛREYA I 2, 3.4, 5 KASIM G A Z İ O S M A N P A Ş A S A H N E S I (578 60 6 7 ) FE-RENÇ KAR1NTHY PEYNIRLI YUMURTA YÖNETEN CAHDOĞAN TÜRKÇESİ : F.ÇİĞDEM AYDIN '. 2, 3. 4, 5 KASİM H A R B I Y E C E P S A H N E S I ( 2 4 0 7 7 1 0 ) ORHAN GUNER İKİNCİ NÖBETÇİNİN SIKINTILAR1 YÖNETEN ARİF AKKAYA 1.2. 3.4. 5KASIM A ARBUZOV REFIKERDUHAU EDVVARD M.BEE • Op»Gunlw.Car.l5.0a.a»J0P«r.J(U0Cum.lW0Ct.l5.IS.ll.HPjurl50O.HJO • BILETLtH. ŞEHİR TlYATROtAKI CIŞELEKİ İLE SÖZ VERİYORUM R»MİZ İLE JÜUDE UÇ BOYLU KADIN 1 CAHTOU ve VAKKORAMA. »ILET GISELERINDS S*TH.M»KTAom KONSER EZGININ GÜNLÜĞÜ 4 Kasım Cumartesi Saat 18.30 ve 21,15 KARTAL HASAH ALİ YÜC& KÜLTÜR MERKEZİ'nde Tel: 353 37 78 IÜL1 0'H I H I I U t l I I 1 I I I H I H I NEIL SIM0N ( ^ VER EÜNİ BROADWAY 9 Kasım Perşembe: 21.00 10 Kasım Cuma: 21 00 OELECIK O Y U R U R I H I Z KOÇ ÜNİVERSİTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK SANATINDA RESİM VE KAVRAMSAL EĞİÜHLERII 2 - 30 Kasım I995 ERDAĞ AKSEl • HÜSEYİN AIPTEKİN • BERİl ANIIANMERT • HAUE ARPACIOĞLU • MUSTAFA ATA < ERTUGRUL ATCŞ • BEDRİ BAYKAM • ADNAN ÇOKER < İSMET DOĞAN < DEVRİM ERBİl < MEHMET GÜN < NURİ ÎYEM < GÛLSÜN KARAMUSTAFA • AYDAN MÜRTEZAOĞIU • ZEKAİ ORMANCI < ERKAN ÖZDİLEK < KAOİR REİSÜ' YUSUF TAKÎAK • ÖMER UIUÇ ' IPEK AKSUGUR ÖZDEMİR ALTAN OKTAY ANOANMERT ZEKİ ARSLAN TOMUR ATAGÖK KEZBAN ARCA ftATtftEKİ BUBİ TANJU DEMİRCİ BURHAN DOĞANÇAY NEŞE ERDOK ERGİN İNAN SÜKRÜ KARAKUŞ MtCHAEL MORRIS HAKAN ONUR KEMAL ÖNSOY EÜNYAMİN ÖZGÜLTEKİN JİLDA SAHAKIAN GÖNGÖR TANER UTKU VARUK DÜZENLEYEN: YAHSİ KARAZ KOÇ ÜNİVERSİTESİ Çayir Cad. Istınye Te! {Vl\l) V 57 57 MUZAFFER İMREK Daimi Resim Sergisi Emek Reslm Üretim Atttlyesl Tatt Fıkıö Cad. V3 Kâçûteî Tel 380 51 26 Pazar hırn; hergun 09 flfl-P B U L U N M A Z KÜLTÜR MERKEZİ RESİM KURSU IstikUI Cad. Aznavur Psj. 21218 Ci'iiMJ.iV Ttl; 513 74 31 • 2511$ 23 Kültür Sanat "j ilanlannız için: v293 89 78 (3hat) İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDlYESl 12. ULUSLARARAS! GITAR FESTIVAL1 2-8 Kasım 1995 "istanbul Filarmoni Derneği Sart U.M COST.VS COTS1OLIS GiUr ResiUli Bılet Fıyatlan 300000 200000 TL »X JOZEF ZSAPKA - DAGMAR ZSAPKOV* SEBESTOVA GiUr-Flüt Resitali acan 300 000 200 GOO TL 15.00 ATTIKA GtTAR MANDOLİN ORKESTR.VSI BletFwatlan 300 000-MC000TL 15.00 BİLKENT GITAR CÇLCSİ) 8.1et Fr/atlan 300000 20C 000 TL Satrt.»ALFONSO MORENO Gitar Resitali B.tet FıvatUn 300000 200ÛCO Tı Sot.lfM LOS ANGELES GITAR DÖRUUSC BJet fr»atUn ^00 000-300 000 TL Sot: H.30 PACO PEN\ FLAMENKO TOM.DLLGI! Sat: I».M PACO PENA FLAMENKO TOPlUUfi e iyatlan 400000-330 00C 1 TL CRR Konset Salonu: 232 98 30-231 54 98 ıu«"tn.i5wa)*w AKM Konser Gişesı: 251 56 00 AKMERKEZ Danısma: 282 01 70 CAPnOL Mtunuade. 39119 30, 3İ3 Tanıtım Sponsorâ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear