25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26EKİM 1995 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Günday, DYP azınlık hükümetinin grev erteleme ve özelleştirme yetkisinin olmadığını söyledi POLÎTTKA GÜlVLÜĞtj Özfiiplük' davası • İstanbul Haber Servisi - "Dihünce Suçuna Karşı Girism" tarafından düşüıce suçlannın kaldnlması ıçın hazııfanan ve 1080 aydın taraf ndan yayımlanan "Düsünceye Ozgürlük' kitabnın vayıncılan hakLnda açılan davaya bugün Istanbul DGM'de devaTi ediliyor. Kitabın -yayır.cılanndan ilk 99 kişi hakırda açılan davanın bugünyapılacak .duru^masında sorgulann tamamlanmasına çalışılacak. Davanın ilk •durujmasında Terörle • Mücadele Yasasının 8. .maddesi ıle Türk Ceza "Yasası'nın 312. maddesinin "anayasaya :aykın" olduğu ileri sürülmüştü. Bombalı saldırı • DİYARBAKIR .(Cumhuriyet) - Yeni Sayfa veyerel Diyarbakır Söz .gazetelerinin sahibi Mehmet Ali Altundağ'a ait ınşaat şirketinin çay ocağma bırakılan iki bomba, uzmanlar tarafından etkisiz hale getirildı. Dün saat 11.30 sıralannda Azız Mahmutoğlu Sokak'taki Altındağ Apartmanrnın •girişinde bulunan Altındağ İnşaat Firmasrnın çay ocagında şüpheli ıki kutu kola bulundu. Gü\enlik güçlenne haber verilmesi üzerine olay yerine gelen bomba imha uzmanlan, kola kutulan ıçensinde zaman ayarlı ıkı bomba bulunduğunu belirledıler. Söz konusu bombalar, daha sonra etkisiz hale getirildı. Olaydan sonra biraçıklamayapan Mehmet Alı Altundag, bu türolayların kendılerini memleketten kaçırma yerine aksine daha fazla yatınm yapmaya zorladığını belırtti. 18PKKIİ oMuruldu • Haber Merkezi - Diyarbakır Bitlis, Tunceli ve Batman'da güvenlik kuvvetlerince sürdürülen operasyonlarda. biri PKK'nin iist düzey sorumlusu. 18 kişinin öldürüldüğü bıldirildı. Olaganüstü Hal Bölge Valilıği'nden yapılan açıklamaya göre Diyarbakır'ın Lice ılçesi Dolunay Köyü ıle Dicle ilçesi Kelekçı Köyu yakınında 8. Bitlis'in Bayramalan Köyü civannda bın örgütûn iist düzey sorumlusu 5. Tunceli'nin Nazimiye ilçesi Sap Köyü kırsalında 3 ve Batman'ın kozluk ilçesi Ortaca Köyü yakınında da 2 terörist öldürüldü. Irak Kürdistan Demokratik Partisi'nin (IKDP) Sesı Radyosu da peşmergelerin 21 teröristı öldürdügünü. 6 teröristin de esir alındığını duyurdu. CHP'ye katılım • EDİRNE (Cumhuriyet) - Havsa ilçesinden aeçen dönem DSP BeledTye Başkanı adayı olan Mehmet Karakut ile DSP Havsa •yönetim kurulu üyesi ve : Çukurköy Muhtan 'Mehmet Kurşun, törenle "CHP'ye katıldı. ' Katılımcılar yaptıklan açıklamada CHP'ye geçmelerine gerekçe "olarak sosyal .demokratlann bir çatı • altında toplanmasından .yanaolmalannı ve CHP'nin Deniz Baykal'm • genel başkanlığa seçilmesinden sonra daha rutarli bir politika izlemesini gösterdiler. ÜHui Ocakları hedef aMı • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu)-CHPİzmirİl Başkanı Osman Özgüven, Ülkü Ocaklan Hatay Şubesi Başkanı Kenan 'Aksoy hakkında fzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Özgüven, Aksoy'un yaptığı basın açıklamasında kendisini hedef göstererek hakaret ettığinı, aynca "Ya Sev ya Terk Et" afişi astırarak bölücülük yaptıgını söyledi. Dün Avukatı Erol Özcan ile birlikte savcılığa gelerek suç duyurusu dılekçesini veren Özgüven, ayrıca tazminat davası açacağını da >övledi. Hiikütnet kararları geçersizBÜLENT SARIOGLL ANKARA-Güv enoyu almayan hüküme- tin. grev ler ve özelleştirme başta olmak üze- re bir sonraki kabineyibağlayıcıkararlaral- masının yasal dayanağı olmadıgı belirtildi. Idare hukuku uzmanı Prof. Dr. Metin Gün- day-, anayasa uyannca göreve de\am etme olanağı bulunmayan hükümetin. sadece gün- lük basit işleri yapabıleceğine dikkat çeke- rek "Bakanlar Kurıılu'nun aldığı kararlar- da hakJan ihlal edilenler varsa, dava açabi- lirier. Türkiye'de ilk kez böyle bir şey oldu- ğu için Damştay içtihadı yok" dedı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tara- fından atandıktan sonra TBMM'den güve- noyu alamayarak düşen hükümet. görev sü- resi yeni hükümet kurulana kadar sınırlan- masına karşın. bir sonrakı Bakanlar Kuru- lu'nubağlayıcı kararlaraldı. DYPazınlık hü- kümetinin, güvenoyu alamadığı oylamanın hemen ertesınde özellikle kamuya ait tesis- lenn satılmasına ılişkın kararlan peşpeşe al- ması dikkat çekti. Başbakan Tansu Çiller. Devlet Bakanları Esat Kıratboğiu, Aykon Doğan. Maliye Bakanı İsmet Attila ile Sa- nayi ve Tıcaret Bakanı Baki Ataçtan oluşan • İdare hukuku uzmanı Prof.Dr. Metin Günday, "anayasa uyannca göreve devam edemeyecek güvenoyu alamamış bir hükümetin, sadece günlük işleri yapabileceğini, bir sonraki kabineyi bağlayıcı kararlar almasının yasal dayanağı olmadığını" açıkladı. Özelleştirme Yüksek Kurulu, TBMM tara- findan düşürüldükten sonra 6 gün içinde. Turban Turizm AŞ'ye ait Istınye'de bulunan 6 arsanm Istanbul Menkul Kıymetler Bor- sasf na devredilmesıne. Turban Çeşme Ote- li ve Aneksi ıle lojmanlarının, Sümer Hol- ding'e ait 88 mağazanın, Türkiye Gemi Sa- nayiı AŞ'ye ait tersanelervemotorfabrika- sınm, Türkiye Elektronık Sanayi ve Ticaret AŞ Aydın tesislennin satışının onaylanma- sı ile Petroj Ofisı AŞ'ye ait tanker ve gemı- ler ile ORÜS'e ait 23 ışletmenin satışa çı- kanlmasına karar verdi. Güvenoyu alamadıktan sonra şeker, li- man, demiryolu, metal ve kâgıt işkolların- dakı grevleri "erteleme" adı altında iptal eden hükümet, erken seçım beklentisine gi- rilen süreçte hayvancılık sektörü için 18 tril- yon liralık kredı verilmesi kararı aldı. Ba- kanlar Kurulu aynca. gübrede uygulanan destekleme oranının yüzde 30'dan yüzde >ını 50'ye yükseltilmesi ve tohum destekleme alımlarının yüzde 100 oranmda arttınlma- sına ılişkin kararlara imza attı. DYP azınlık hükümetinin tasarruflan arasında, memur ve muhtar maaşlanna zam yapılması da yer aldı. Hukuka aykın Cumhuriyet"ın konuya ılişkin sorulannı yanıtlayan Ankara Üniversıtesi Hukuk Fa- kültesı ıdare hukuku öğretim görev lisi Prof. Dr. Metin Günday. şudeğerlendırmeyi yap- tı: "Güvenoyu almamak demek, Meclis'in, hükümete göreve devam etme demesi anla- mınagelir.Güvenovu,cumhurbaşkanı tara- fından atanmakla oluşrurulan bir hüküme- tin göreve devam ermesinin koşuludur. Do- lavısıvla. güvenoyu alnıavan bir hükümetin göreve devam etmemesini TBMM istiyor de- ınekfir. Yeni hükümetin kurulması laam bu arada. İ'lkenin de hükümetsiz kalmaması lazım. Birilerinin > önermesi lazım. Bu Fran- sa'da çoktartışılmış. çözüm şövle bulunmuş; güvenoyu almamış veya parlamentoda dü- şürülen bir hükümet ancak günlük işleri ya- pabilir. Ama önemli olan işjeri yapamaz. Önemli işlerden kasıt nedir? Olçütii şu olma- bdır; eski hükümet, yeni kurulacakolan hü- kümeti baglavıcı türden işjevler yapamaz. ^eni kurulacak hükümetin icraatını engelle- yecek işler vapamaz. Önemli atama işlemle- ri yapamaz. Türkive'de hiç rastlanılmamış bir olay. Anayasa hukuku açısından bir hü- kümetin görev ine devam edebilmesi için gü- venoyu alması gerekir. Goreve devam edeme- yen bir hükümet işlev vapamaz, karar ala- maz. Hele hele bir sonra kurulacak hüküme- ti bağlay ıcı. engelley ici nitelikte karar hiç ala- maz. Danıştay içtihatiannda şimdiye kadar böyle bir şey yok. Şimdiye kadar böyle bir şeyyaşanmamış." Günday, hükümetin grev erteleme ve özel- leştirme kararlarının da hukuka aykın oldu- ğunu belırterek "Bunlar günlük işler degil- dir. Bir sonraki hükümeri bagiar. Vapılan bu işlem ile haklan ihlal edilmişolanlar, Bakan- lar Kurulu kararlannın iplali için Danış- tav 'da dava açabilirier" dedı. Barajlı seçim sistemi Küçiik partiler seçim ittifakına zorlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPve DYP'nin üzerinde anlaşmaya vardı- ğı barajlı seçim sistemi. sağ- daki partileri seçim işbirli- ği arayışına soktu. Bu doğrultuda ittifak ya- pılmasının. solun, sağdaki aşın bölünmeden \ ararlan- masını önleyeceğine dikkat çekildı. MHP. BBP. YDH, YP. DP. MP. sag seçmenin oylan ile birinci parti ol- mak için birbinyle yanşa- cak olan ANAP. DYP ve RP arasında mekik dokuyarak, pazarlık şanslannı yükselt- me çabasına girdıler. BBP. YDH ve DP'nin. ANAPça- tısı altında seçime girme- leri gündeme geldı. YDH lideri Cem Boyner, dün ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz'ı ziyaret etti. BBP liden Muhsin YazKi- oğlu'nun RP ile de dırsek te- ma_sında olduğu bildırildi. RP ile MHP'nin, 1991 ge- nel seçimlerinde yaptıklan işbirlığinı yineleyerek "kut- sal ıttifak") canlandırma he- sabı içıne girdikleri savı. kulıslerde dile getirilmesi- ne karşın. resmen doğru- lanmadı. İttifak arayişlan ~ Seçım Yasası önensinde, özellikle küçük seçim çev- relerinde yüzde 25-yüzde 20. Türkiye genelinde de yüzde 10 düzeyinde baraj öngörülmesi. sagdaki kü- çük partilen. büyük sağ par- tilerle seçim ıttıfaklan kur- maya zorlayacak. Böylece, CHP'nin nispi temsil yeri- ne. barajlı seçim sistemini kabul ederek solun karşı- sında dağılmış sagı birleş- tirmeye neden olacağı ileri sürüldü. Uzmanlar, nispi temsil sistemi ile seçime gi- dilse, küçük sag partilerin it- tifak yerine. kendi güçleri- ni ölçmek isteyecekleri, do- layısıyla sagm daha çok bö- lünmesinden, sol partilerin yararlanabileceklerini dile gerırdiler. Seçimlerde birinci parti olma hesabı yapan DYP, ANAP ve RP oylannı ar- ttırmak, küçük partiler de seçim barajı engelini aşmak için ittifak arayışlanna gir- di. ANAP'ın, DYP azınlık hükümetine karşı yakın te- masa girdigi BBP ile se- çimlerde işbırligi yapmak konusunda da ilke anlaşma- sına vardıgı savlandı. BBP Genel Başkanı Muhsin Ya- zıcıoğlu, dün parlamento- da düzenledigi basın top- lantısında. şu anda ittifak arayışındaolmadıklannı bil- dirdi. Ancak yasa çıktıktan sonra bakacaklannı kaydet- ti. DYP ile ittifak arayışı içinde olduğu savlanan MHP ıle ANAP'ın da bir seçim birlikteligine gidebi- lecegı kulislerde dile geti- rildi. ANAP'ın işbirligi yap- maya sıcak baktıgı MHP'nin. sağdaki tüm par- tilere yeşil ışık yakması dik- kat çekti. DYP'den ihraç edildıkten sonra, sagda bır- lik tnisyonunu üstlenmeye çalışan TBMM eskı Başka- nı Hüsamettin Cındoruk'un. DP lideri Avdın Menderes'le görüşmelenni sürdürdüğü- ne dikkat çekıldi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART RP lideri Erbakan'dan Seçim Yasası'na eleştiri 6 Çîller lıarakiri yaptı'ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu)- RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan. Başbakan Tansu Çillerin, ıkti- darda kalabilmek için CHP'nin iste- digi gıbi bir Seçim Yasası hazırladı- gını öne sürerek "Bu kanıın, DYP için bir harakiridir" dedi. Erbakan. medyayla aralarındabirsorunbulun- madığını belirterek "Lehimizedealey- hûnize de yazsalar biz medy adan me- munnuz. Aley himizeyazılanlan halk doğnı tercüme edivor, bizj anlıvor" de- di. RP lideri, partısınin dünkü grup toplantısında yaptıgı konuşmada. da- ha önce seçimin zamanında yapıla- Erbakan, TBMM Başkanlığı'na seçilen Sez«ini /ivaret ederek kutladı. cağını söyleyen Başbakan Çıller'ın. 1996 Martı'na kadar 800 tnlyon lira ödenmesi gerektiği için hemen se- çim yapılmasını istediginı kaydetti. Türkiye'deki tüm koşullann kötülü- güne karşın. "taklitçi partilerin" se- çimden umutlu olduğunu savunan Erbakan. "Ortadabırakhkianenka- a görmüvorlar. Halkın öniine hangi vü/le çıkacaklar? Milleti aldatacak- lannı mı sanıyoriar?" dedi. RP'nin seçimlerde yüzde 40-50 ora- nında oy alacagını öne süren Erbakan. ANAP'ın yüzde 20. DYP'nin yüzde I2'de kalacağını. CHP ve DSP'nın de yüzde lObarajını bile asamayacakla- nnı savundu. Başbakan'ın, iktidarda kalabilmek için önce tstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'i görevden aldıgını, şımdi de CHP'nin istedigi gibi bir Se- çim Yasası hazırladıgını da ileri süren RP lideri. "Bu kamın. önce DYP için bir harakiridir. Yüzde 10"u bile geçe- meyebilecek bir parti için kendini teh- Kkeye atıvor. Büyük bir akıLsı/Jık ve şaşkınlık içindeler" dedi. Topçu: DYP dışardan yönetiliyor AMCARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYPden ıstıfa eden Yaşar Topçu. eski partısınin "birilerinin mülkü gibi" dışandan yönetildiginı belırtti. Topçu'yu istifasından vazgeçirmek amacıyla aralannda DYP Sinop il yöneticilerinin de bulunduğu bir grup partili. dün TBMM'yi ziyaret etti. Meclis ziyaretçı salonunda Topçu ile bir araya gelen partililer, istifasıııı gen alması isteminde bulundular. Topçu. salonda masanın üzerine çıkarak yaptığı konuşmada şunlan söyledi: -Benim mUlervekilliğim, bir şahsın iki dudağı arasında değiklir. Allah nasip ederse mUletvekilliğini kendi gücümle ekle ederim. Bu parti, partiden vönetilmiyor, dışandan vönetiliyor. HİKMET ÇETİNKAYA Cezaevi Mektupları... Cezaevlerinden gönderilen mektuplar bir hayli bi- rikti... Bize gönderilen mektupların çoğunluğunu DHKP- C davasından yargılanan gençlerinki oluşturuyor. Unutmayalım. yaşları 17-18 arasında değişen bu tu- tuklu ve hükümlüler bizim gençlerimiz... Ağa Yıldınm (Sağmalcılar Cezaevi C-15), "Mek- tubumda cezaevlehnin kronikleşmiş sorunlarına de- ğinmek istemiyorum" dedikten sonra şöyle sesleni- yor: "Sizin de bildiğiniz gibi, cezaevleri ne güllük gülis- tanlıkyerlerne de medyantn çarpıttığı gibi 'çiftlik' ve 'otel'. Yıllardan beri devlet, Osmanlı'dan aldığı ge- leneksel zindancılık politikasını sürdürüyor..." Ağa Yıldırım'm mektubunu okuyunca birden yıllar öncesinegittım... Bir gece yansı Mustafa Balbay ile birlikte Aydın'a gidişimizi, 'Kanlı Sürgün'ü ızleyişimi anımsadım. 1989 yazıydı. Aydın Devlet Hastanesi önündejan- darma barikatı vardı. Açlık grevi nedeniyle 20'ye ya- kın tırtuklu ve hükümlü hastaneye kaldırılmıştı. Saba- hın ilk ışıklan Aydın Ovası'nı aydınlatırken biz hâlâ has- tane kapısındaydık. Eskişehir E Tipi Cezaevfnden Aydın'a getirilmişti bir bölüm siyasi tutuklu ve hükümlü. O yıllar cezaev- lerinde tek tip elbise' uygulamasıyla başlayan olay- lar, kamuoyunun da desteğini alarak ülkenin günde- mine iyice yerieşmişti. Eskişehir E tipinde başlayan olaylar, oradaki tutuklu ve hükümlülerin Aydın E Tipi Cezaevi'ne getirilmesine neden olmuştu. Aradan altı yılı aşkın bir süre geçmiş... Biriken cezaevi mektuplarını okuyunca birden 1989 yılına döndüm. ölümü, işkenceyi, yargısız infazlan, fa- ili meçhullerı düşündüm... Aydın Adliyesı önüne biriken acılı insanlan, 'Kanlı Sürgün' sırasında ölen genclerin annelerini, babala- nnı, kardeşlerinı, yakınlannı anımsadım... • • • Bir ay önce Buca Cezaevı'nde yaşanan olaylar 'de- mokratikleşme', 'Avrupa Birliği', 'insan haklan' gi- bi sözcükleri ağızlanndan düşürmeyenler için neden bir anlam taşımıyor? Buca Cezaevi'nde iki ınsanımız öldü... Giderek duyarsız birtoplum oluyoruz. Güneydoğu'da ölen -ister asker ister polis, ister sivil, ister PKK'li ol- sun- ınsanlara içimiz sızlamıyor; kan gölüne dönüşen bu topraklarda barışı, kardeşliğı ve birliktelığı neden- se unutuveriyoruz... Biz bu ülke coğrafyasında yaşadık yüzyıllardır. Biz- lerin gideceği bir başka ülke yok; otel, işhanı dike- cek, ABD yurttaşlığını kapacak şansı da yok. Bizler ülkemizi seviyor, çocuklarımızın aydınlık bir geleceği soluklamaları için çaba harcıyoruz... Işte cezaevindeki çocuklar, suçlan ne olursa olsun, bizim aydınlık gelecegimız ve umudumuzdurlar... Bize mektup gönderen Ağa Yıldınm, Abdullah La- çin, Ismail Şen ve diğerleri, cezaevlerindeki çağdı- şı uygulamalardan yakınmaktadırlar... Işkence, baskı, yıldırma... işte bu üçgen içinde cezaevindeki tutuklu ve hü- kümlüler. Ümraniye Cezaevı'nde kalan tutuklu ve hükümlü- lerin televizyon izlemelerı, gazete okumalan hatta avukatlanyla görüşmeleri bile yasaklanıyor... O zaman ne oluyor? Tutuklu ve hükümlüler seslerini duyurmak ve ka- muoyu oluşturmak için açlık grevine gidıyorlar... Cezaevinden çıkan çok genç tanıdım yıllar önce. Kimi böbrek. kimi kalp hastası olmuş, kimi de ölüm- cül hastalıklara yenik düşmüştü. Inkılap Dal'ı tanır mıydınız? Akhisarlı bir emekli öğretmenin oğluydu. Aydın Ce- zaevi'nde 'kan kanseri' hastalığına tutulmuştu. Ce- zaevi'nden çıktı, pasaport alıp yurtdışına gidemedi. Pasaportunu aylar sonra alıp gittiğinde ıse iş işten geç- mişti. Elinde küçük saksılar vardı ilk karşılaştığımız gün. O küçük saksılarda ise 'mor menekşeler' açmıştı... Inkılap Dal, mor menekşeleri satıp ilaç parasını sag- lamaya çalışıyordu... Ben dün sabah Inkılap'ı düşündüm... Gözlerımden bir yağmur bulutu geçti hızla... içim boşandı... • • • Cezaevi mektuplannı okuyorum bir bir... Acıyı, özlemi, haykınşı, baskıyı, zulmü, işkenceyi, failı meçhulü yaşayan bir toplum olduk giderek... Aşkı ve sevdayı unutup karanlıklara gömüldük. Gü- zel şeyleri, insanca yaşamayı bir kenara ittik... Inkılap Dal ve diğer ölülerimiz geçiyor önümden tek tek... Bir şıir düşüyor Nevzat Çelik'te, 'Şafak Türküsü' oluyor yanı başınızda... beni burada arama anne I kapıda adımı sorma I saçlanna yıldız duşmüş i koparma anne I ağlama kaç zamandır yüzüm traşlı I gözlerim şafak bekle- dim I uzarken ellerım I kulağım kirişte I ölümü özle- dim anne I yaşamak ısterken delice Hiç ölümü özlemeyelim. Özgürlüğün, banşın, kar- deşliğin tadını çıkaralım biraz da. Zamansız saatlere inat, sevgiyi kucaklayalım doya doya... N O T L A R / ORAL ÇALIŞLAR _*_ ki basın tekelı birbirinin gözlerini | oyarcasına neden çarpışıyor? Basında I rekabet aslında her dönemde I olmuştur. Şu andakı kavga. rekabetin JL. çok ötesınde bir siyasi kavgaya, yok etmeye, parçalama histerisine dönüşüyor. ICımse bunun nedenleri üzerine ciddi ciddi düşünmüyor. Bir küfurdür, bağınş çağnştır gidiyor. Ikı basın tekelinin ne gibi çıkarlar elde ertiğıni ve ne gibi avantalar ele geçırdıgıni öğrenmek ıstıyorsanız rakip gazeteyı okumanız yeterlı. Sabah'ın patronu Dinç Bilgin'in neler yaptıgını aynntılı şekilde Hürnyet-Mılliyeften okuyabilırsiniz. Aydın Doğan"ın elde ettığı çıkarlan öğrenmek istiyorsanız Sabah'a bakınız. tki basın tekelinin de sicilinin pek parlak olduğu iddia edilemez. Birbirleri hakkında anlattıklannın çok az bir kısmı doğru olsa bile. manzara ıçler acısı. Vergi kaçırmalar. olağanüstü büyüyen servetler. iktıdarlarla kurulan çıkar ilışkileri. bu mesleği zedeleyen ne varsa bu yayın organlannın yönetıcilen tarafından yapılıyormuş.. Türkiye'de. basının hiçbir dönemde karnesi iyı değildır. Şovenizm. demokrasi düşmanlığı, askeri darbelere şakşakçılık yapmak. iktıdarlarla çıkar ilişkilerine girmek. basının eskiden kalma kara bir geçmışidir. Yakın tarihın arşivleri bile kanştırılsa mesleki açıdan utanç duyulacak yüzlerce örneğe rastlanır. Ama bu kez. kavganın boyutlan da dövüşen İki basın tekeli neden dövüşüyor?taraflann güçleri de eskisinden epeyce farklı. Son yıllarda büyüyen promosyon kampanyaları. basın tekellerini aynı zamanda ülkenin en büyük pazarlama şirketleri haline getirdı. 6 ayda 500 bın buzdolabı, 500 bin televizyon. 500 bin bulaşık makınesı bu gazeteler tarafından promosyon olarak dağıtılmaya başlandı. Bu rakamlann, Türkiye pa^annın bir yıllık potansiyeli ıçindeki agırlığını araştırmak gerekir. Nitekim tencere. tabak. çanak pazarlamacıları bu kampanyalar nedeniyle önemli bir alıcı kıtlesini kaybettıklerini anlatıyorlar. Önümüzdeki günlerde beyaz eşya pazarlamacılan da aynı dertten yakınmaya başlayacaklar. Siyasi tercihler Ekonomik potansiyelleri olağanüstü büyüyen basın tekellerı. siyasi güçlerinın ötesinde önemli birer ekonomik güç haline de geldiler. Bu kadar büyüme. onları, ülke iktidarında rol oynayacak. hükümet pazarlıklan içinde etkıli olabilecek bir konuma getirdi. Zaten bu büyümelerine paralel olarak kendılerini siyasi partiler içinde tercihler yapmaya, hükümetin yönelimini de belırlemeye aday görmeye başladılar. Türkıye'nın güneydoğusunda savaş var ve Türkiye, gümrük birliğinin kapısında. Dünyada büyük bir altüst oluş yaşanıyor. Bu değişim, halk içinde bunahmlar yarartığı ve milliyetçilıği körüklediği gibi. burjuvazinin çeşitlı kesimlerı içinde de farklılaşmaya neden oluyor. Büyük burjuvazinin en irileri arasında son dönemde Kürt sorununa demokratik çözüm arayan seslerin çıkması. çeşitlı alanlarda liberal görüşlerin dile getirilmesı işte bu farklılaşmanın bir işareti. Büyük burjuzavinin bir kesimi devletin ekonomiye müdahale etmesinden hoşnut değil, devletin küçültülmesini \e yasal yapının lıberalleşmesıni ıstıyor. Devletin merkezmı elinde bulunduran muhafazakâr yapı ıse bu taleplere direniyor, burjuvazinin çeşitlı kesimleri arasında bu çelışmeye bağlı olarak alttan alta büyüyen bir kavga cereyan ediyor. Bu çıkar çatışması siyasi arenaya da yansıyor. Büyük burjuvazinin liberal görüşlerinin en.saf temsilcisı. Cem Boyner'm YDH si. Devletçi ve bürokratık eğilimın ise son dönemlerde en öne çıkan temsilcisı Mesut Yılmaz'ın ANAP'ı. Buraya Ece\it'ı, Türkeş'i de ilave etmek mümkün. Tansu Çiller, iki ipte oynayan bir cambaz durumunda: bir ayağı Türkiye'deki statükoya basıyor, öbür ayağı Avrupa'ya. DYP, Türkiye muhafazakârlığın köklü partilerinden birisi. Taşra tüccarlarının bütün tutucu eğılimleri bu partiye büyük ölçüde yansır. O nedenle, anti-demokratik bir potansiyel bu partiye hâkınıdır. Tansu Çiller, bu eğilimle uzlaşarak Güneydoğu'da savaşı yürüten komutanlarla arayı sıcak tutarak statükonun devamını sağlıyor. Ancak Çiller'in öteki ayağı Avrupa'dadır ve Avrupa'nın destegını sağlamak için demokratik reformlara ihtiyaç vardır. Çiller. onları da memnun edecek açıklamalar yapmaktan gen dunnaz. Batı'ya değişim mesajı Hiçbir şey yapmasa da veya dayandığı siyasi güçlerin niteliği nedeniyle yapamasa da Batı'ya değişim mesajı vermesi gerektığini bilir ve ona göre davranmasını da becerir. Tansu Çiller, bir oyun oynamaktadır. Bu oyun son derece tehlikelı ve cambazca sürdürülmek zorundadır. Hem iç statükoyu memnun etmek hem de Avrupa'yı tavlamak sürekli becerilebilecek bir ış değildir. Çünkü bu ülkenin Güneydoğusu'nda her gün ınsan ölüyor \e bu savaşa inanılmaz paralar akıyor. Bu savaş, bazı kesimlere siyasi ve ekonomik güç kazandınrken ülkenin dengelerıni bozuyor, gerilimi arttınyor. Sıyasetçiler gergin. işadaınları endişeli, halk bunalımda. cinayetler sürüyor. gümrük birlığı kapıda. aydınlar cezaevinde ve iki basın tekelı birbirinin gözünü oyuyor. Türkiye bir arayış içinde. ama yolunu bulamıyor. siyasetçiler şaşkın ve ülkeyi yönetemiyorlar. Çünkü oturdukları statüko ile Türkiye'nın gelışım ihtiyaçları arasında gıdip geliyorlar. Işte basindaki kavganın altında da bu yatıyor. Statüko mu. demokratlaşmak mı? Baskıcı çözüm mü, özgürlük ve banş mı? Bu noktada net tercihlere ihtiyaç var. Kargaşa ancak böyle bir ayrışma ile yerine oturacak. Belırginleşmesi gereken bu tercihlerdır. Zorlanma bu noktadan kaynaklanıyor. Belirsizlik çürümeye ve yozlaşmaya yol açıyor. Patronlanna büyük bir sadakatla bağlılık bildircn köşe yazılannı okumak. bu mesleğın mensubu olan bizleri büyük bir acı ıçine sokuyor. Me;>lektaşlanmızdan Türkiye'nin temel meselelerinde demokratik bir tutarlılık bekliyoruz. Bu mesleği zedelemeyecek bağımsız birtutum bekliyoruz. Patron kavgalarının basit birer aleti haline gelmesınler. Önce kendimizi temızleyelım ki temiz toplum istemeye vüzümüz olsun.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear