Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 EKIM 1995 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAYBu Ne Siirat...
H Baştarafı 2. Sayfada
'"esanüsi" çıkarılmamışken.
dış ülkilerde yaşayan \atan-
daşlan nasıl o\ atacakları
konusıaçıklıg a ka\ uşmadan.
"hodn me>dan" haa?
Bu re siirat1
Ülkenin her
tarafim "Içinizdeki trafik
canavsrını durdurun" afiş-
leri asarak felakete çanak tu-
tan "sürat" merakını yenme-
\e çalı-anlar. çok cıddı bir ış
olan -seçim" konusunda
"tam ptz" gıdıyorlar...
Bu udar acelenin geregı.
egermevdanokuyupdayada
"er modanından dönmem"
gıbısın^n ucuzbırkabadavı-
Iıktan. caha da kötüsü. doğru
dürüst rabız yoklamadan has-
iaya en eksıyon yapmak ace-
mıligınden kaynaklanıyorsa
\a\ buhalkınba^ınagelecek-
lere. Bu kadar basiretsızlık
sonucu. seçımın saygınlığı
çok zedelenır \e de sandıklar
bırer "pandora kutusu"na
dönüşürse buna hiç şaşma-
mak gerekir.
•
Melekler. Tanrı'ya "tngi-
lizlerin başı belada. Fran-
sızların da..." demışler. Tan-
rı da. "Onlar bunu halleder-
ler. siz işinize bakın" demış.
"Türklerin de başı bela-
da" deyınce melekler; Tann.
"Bu başka... Şimdi gidip bu
işe bakmam gerekecek" ya-
nıtını \ermış.
Beklıyoruz...
YAVTZ GOR / Emekli Elçi
Basın kavgasında
ateskes kararı
İstanbul Haber Servisi -
Dogan grubunun yayımla-
dığı gazeteler ile Sabah ga-
zetesinın "ateşkes*' kararı
aldığı öğrenildi. Iki grubun
bır süredir birbirleri aleyhin-
de yaptıklan vayınlann "ba-
suıın sa>gmlığınr zedeleyen
boyuta ulaşması nedeniyle
bazı kurum \e kuruluşlar
devTeyegirdı.
Basın Konseyi Yüksek
Kurulu üyeleri öncekı gün
aldıklan karar doğrultusun-
da. ılgilı basın organlannın
sahiplenyle görüştüler. Ok-
ta>r
Ekşinin başkanlığında.
aralannda Turgut Kazan \ e
Orhan Birgit'in de bulundu-
ğu kurul üveleri. Dogan
grubu adına Aydın Do-
ğan'la. Sabah grubu adına
da Dinç Bilgin'le görüştüler.
Ayn ayn yapılan görüş-
melerde ıki grubun da ka\-
gayı sürdürmek istemediğı.
"bclgesiz yazılan vazıların
kendilerini zedelediği" gö-
ruşünü dıle getirdıkleri öğ-
renildı.
İkı grubun da bugünden
itibaren "savaşı durdurma"
kararı aldıklan belırtıldi.
Akşam gazetesi sahibi Meh-
met AIi Ilıcak'ın ise "bu
olavdan en çok zaran kendi-
sinin gördüğünü" söyleye-
rek yavınlarını sürdürmek
niyetinde olduğu ve kendi-
sindenözürdilenmesiegili-
minde olduğu ögrenildi.
Iki grup arasındaki kav-
ganın sona erdırilmesi için
bazı ış çevrelerinin de dev-
reye girerek temaslarda bu-
lunduğu ileri sürüldü.
Öte > andan Sabah gazete-
si Ankara temsılcisi Fatih
Çekirge. idari temsilci Ya-
vuz Onursal \ e yazar Ahmet
Tan. dün TBMM Başkanı
İsmet Sezgin'i makamında
zı\aret ederek Sabah gaze-
tesınin "YüceMeclis'eÇağ-
n" başlıklı ıstemini sundu-
lar. TBMM Başkanı Sezgin.
basınla ilgilı her türlü iddi-
anın araştırma istemini de-
gerlendireceklenni, yaşanan
sürtüşmelerin sona ermesi-
ni kendısinin de istediğini
belırtirken ANAP lıderi \Ie-
sut Yılmaz'a. son görüşme-
lerinde "Bu kadar hırçın ol-
ma" diye telkinde bulundu-
gunu söyledi.
Promosyon savaşı
• Baştarafı 1. Sayfada
ki sizin bizinı paralanmı/la
oluşan fonlardan." Osman
Arolat da şu anda basında
yaşananlann •'gazetecilikol-
madığınr söyledi.
1966"dan bu yana gazete-
lenn promosyona yönelik
çalışmaları hakkında bilgi
veren Arolat. "Gazetelerin
ana malzemesi haberdir.
Her şe> haberin içine sarıla-
rak verilir. Son promosyon-
da haberier, satılacak malla-
nn arkasına saklanmıştır"
diye konuştu. "Promosyon
vapmak iyi haberciliğe engel
mi" diye soran Dınç Ünal
ıse promosyonun habercili-
ğe engel olmadığını savun-
du. Ünal. *Hiçbir promos-
yon müdürü. \ azıişleri >öne-
ricisine sizin gazetecilik yap-
manıza gerek vok diyemez.
Promosvon tiraj arttırmak
içindir. İlan pastasının pay-
laşımı için bö> le bir savaş ya-
şanıyor. Promosvon ola>ının
bitişine okur karar verecek-
tir" dedi.
Panel yöneticisi Artun
Ünsal da okurun bir tüketi-
cı oldugunu vurgulayarak.
"promosyon ve tirajın iç içe
olduğunu görüyoruz. Yurt-
taşın sorununa. beklentileri-
ne uvgun bir basın oluşma-
lı. Okur bir tüketicidir. Her
şev ithal edilebiür. ama top-
lumsal \apı ithal edilemez"
diye konuştu.
Tüketicı Haklan Derneği
Zonguldak Şube Başkanı
Ka>a Yabansu. basının pro-
mosyon nedeniyle asıl işle-
vini yitirdiğini \e amacının
dışına çıktığını. bu nedenle
Türk basınının saygınlığını
kaybettiğıni ileri sürdü. Ya-
bansu. diizenlediğı basın
toplantısında. son dönem-
lerde gazetelerin promos-
yon savaşına airmesinin de
ABD'den
• Baştarafı 1. Sayfada
Clinton'a sunulacağını ve
ona\lanması durumunda
yürürlüğe gireceğini anlat-
tı. Başkan Clinton'ın tasan-
yı imzalaması durumunda
ABD. 1996 yılında Türki-
ye've toplam 321 milyon
dolarlık dış yardımda bulu-
nacak.
"Türkiye'nin içişlerine
müdahale" olarak değerlen-
dirilen ve tasandan çıkan-
lan iki maddenin içerikleri
şöyle:
- Yardım kapsamında ve-
rilecek olan Ekonomik Des-
tek Fonu'nun en az 5 mil-
yon dolarlık kısmının. Ola-
ğanCstü Hal Bölge Valiliği
denaıminde bulunan iller-
dekiprojeleriçin "hükümet
dışı~kuruluşlara verilmesi.
- Uluslararası ınsani yar-
dım kuruluşlannın. Türki-
ye'nn heryerinde. bilgi ver-
me rorunluluğu olmadan
faali.etlerde bulunabilme-
leri.
tüketicileri etkılediğıni an-
latarak "Gazeteler market
değildir. Vatandaşlardan şi-
kâvetler gelmeye başladı.
Bazı gazetelerin promo$yon
ürünlerini vermedikleri ya
da başka bir iirün verdikle-
ri şikâ>et edilhor. Bu da ba-
sının güvenilirliğini zedeli-
yor. Basın bir an önce pro-
mosyon savaşına son verme-
li" dedi. Konya oda başkan-
lan da kupon \eren gazete-
lenn en az bir hafta süreyle
ahnmamasını istediler.
Oda başkanlan tarafından
yapılan ortak basın açıkla-
masında şöyledenildi: "'Ar-
tık evlere gazete sadece, kii-
çük vey a büyük. ne olursa ol-
sun hediye almak için gir-
mektedir. Halbuki, halkımı-
zın kupon için değil okurnak
için gazete alması sağlanma-
lıdır. Bu gidişle baviler gaze-
te değil. >akında kupon sat-
maya başlayacaklar. Halki-
mız bilinçlenmelu kendisini
kandıran kim olursa olsun
gerekli cezayı vermeudir."
DtSK'in başlattığı **lotar-
ya ve promosyon karşıtı"
kampanyav a destekler sürü-
yor. Antalya GazetecilerCe-
miyeti Başkanı Mustafa Yol-
daş, "Bazı basın-yayın or-
ganlan haberciliği. haberi,
halkın bilgilendirilmesini
unutmuş. tüccarlığa \aran
boyutta promosvona vönel-
mişlerdir. Bu durumu be-
nimsemek miimkün değil-
dir. Promosyona hayırdivor,
buna karşı başlatılan giri-
şimleri de destekliyonız" de-
di.
Mersin GazetecilerCemi-
yeti Başkanı Ali Adalıoğlu,
promosyon savaşı nedeniy-
le medyadaki kirlenmenin
ulaştığı büyük boyutlara
dikkat çekerek basının. sa-
\ aşı bir an önce sona erdirip
asli görevini yapmasını ve
en kısa sürede bir y asa çıka-
nlarak basında promosyo-
nun yasaklanmasını istedi.
ABB Gaziantep Şube Baş-
kan ı Kemal Bağcı da pro-
mosyon sa\aşından Anado-
lu basınını olumsuz yönde
etkılediğıni belirterek "U-
mudumuz. promosyon sava-
şının Anadolu'ya tamamen
yansımadan durdurulması-
dır. Aksi durumda sonucuna
toplum olarak katlanmak
zorunda kalabiliriz" diye
konuştu.
Güneydoğu Gazeteciler
Cemiyeti Yönetim Kurulu
da dün bir basın açıklaması
yayımlayarak "Tüm med>a
mensuplannı etkileyen pro-
mosvon savaşına bir an önce
son verüerek basına gerçek
kimliğinin kazandırılması
için miicadele \erilmesi ge-
rektiğine inannoruz" dedi.
Gaziantep Gazeteciler Ce-
miyeti de basındaki yanşın
tehlikeli boyutlara uîaştığı-
nı. gazetelerce vaat edilen
eşyaların \erilememesi du-
rumunda "bankerzedeler'
gibi "gazetezedeler'in ortaya
çıkacağını söyledi.
• Baştarafı 1. Sayfada
"Düşünmüyoruz" deyip ekledi:
"Çünkü endişemiz var. Şimdiki yasa-
yı mahkemenin iptal edebileceğı bir dü-
zenlemeyle çıkaracaklar. Bizbaşvurun-
ca iptal ediiecek. Bizi 'kaçak' ilan edip
erken seçime de gitmeyecekler ve eki-
me kadar yöneîımde kalmaya çalışa-
caklar."
Yılmaz, geçen yıl 4 aralık ara seçım-
lerinin de Anayasa Mahkemesı'nce ip-
tal edilmesinin ardından iktidarın ara se-
çimden kaçmasını buna örnek göster-
di.
Bir diğer örnek, Çiller azınlık hükü-
metini kurarken Köksal Toptan, Coş-
kun Kırca gibi zamanında kendisine
muhalefet etmış kişileri daha önce
CHP'nin elinde bulunan bakanlıklara
getirdi. Şimdi, yenıden koalisyon kesin-
leşirse DYP kanadında koltuğunu kay-
bedenler, Çiller muhalifleri olacak.
Ne kadar erdemli bir siyaset..»
Yılmaz'la görüşmenin bir bölümünü
diğer sütunlarımızda bulacaksınız. Bir
bölümünü de yarın yayımlayacağız. Gö-
rüşmenin önemli bir bölümü. Çıller-Sa-
bah ilişkisine yönelikti. Yılmaz elindeki
belgelere güveniyor.
Bir kısmına şöyle bir baktım. Belge-
lerden birinde Zafer Mutlu'nun soya-
dının devamında "Laîifoğlu" var. Baba-
sının adı mı eklenmiş, yoksa kullanma-
dığı birsoyadı mı var. fazlailgilenmedim.
Bir de kamu bankalarından alınan tril-
yonluk krediler mi ne? Öyle bir şeyler.
Mesut Yılmaz'la 1.5 Saat...
Olaym bu yanı. sanıyorum mahkemede
daha net ortaya çıkacak. Yılmaz, "Tnl-
yonlar aldılar, yetmedi. Benden de on
milyar istiyorlar" diyor.
Pul parası olmalı...
Her şey bir yana beni en çok üzen Sa-
bah'ın Ankara bürosunun durumu. Ge-
nel yayın müdürü, istanbul'dan Anka-
ra'ya geliyor. Çiller'le Baykal arasında-
ki koalisyon pazariığını öğrenmek, okur-
lara ulaştırmak için olağanüstü çaba
harcıyor. Konutagidiyor. bir saat kalıyor.
Oradan CHP genel merkezıne. Sonra
tekrar konuta.
Demek kı Sabah'ın Ankara bürosuna
güvenmiyor. Medyamızda, içındeki mu-
habırlik ruhu sönmemiş genel yayın mü-
dürlerinin bulunması ne kadar güzel.
Arada bir Sultanahmet Adliyesi'ne de
gitse ne güzel olur. Örneğin, bir boşan-
ma davası mı var; önce hâkimın yanına
gider. bir havasmı alır. Sonra boşanmak
isteyen kişinin bunu gerçekten isteyip
istemediğini koklar. Bu havayı diğer eşe
aktarır. Eşleri barıştırır... Ne büyük se-
vap...
Konuyu dağıtmayalım. Zaten yeterin-
ce dağınık. Yılmaz'la, Çiller'in malvarlı-
ğı konusunu görüşürken şunu anımsat-
tım: "1970'lerdeyeğenlervardı. Yeğen
Yahya hakkında ancak kamuoyu zorla-
masıyla soruşturma açıldı. Cezaevin-
den çıktıktan sonra yine, pek normal
olmayan yollarla para kazanmaya de-
vam etti. 1980 7/ yıllarda yeğenın yerinı
oğullar aldı. Bır dikili ağacı olmayanlar
televizyon sahibi oldu. Şimdi, vergi ka-
çakçısı, Türkiye'ye giremiyor. Yeğen,
oğul, şimdi de aıle... Böyle bır tanhsel
gelişim yok mu?"
Şu yanıtı verdi:
"Evet, haklısınız. Ama öncekilermün-
feritti. Belli çevrelerde kalıyordu. Şim-
di sistemleşîi. Bugün koahsyonu, med-
yanın bir bölümü. yalı çetesi ve CHP
kuruyor. Çiller, DYP'yi paravan olarak
kullanıyor. Tansu Çiller ve Başbakan
yetkılennı kullanan eşi, benım yalı çe-
tesı dedığım bazı ış çevrelerinden ku-
rulu kişiler sistemleştıler. Bu, sağ-sol
aynmının da üstünde, sistem sorunu
haline geldi."
Yılmaz'ın söylediklerınde gerçek pa-
yı var. Ancak bana öyle geliyor ki,
1970'lerin, 1980'lerin hesabı iyi sorul-
saydı. bugün kimse böylesine pervasız
hareket edemezdi.
Osmanlı mirası...
Yeğen Yahya, oğul Ahmet. eş Özer ..
Bu tabloya bakıp kahrolmayalım. Bu.
bizim eski huyumuz. Ya da evrensel bır
huy. Gerçibunlarlailgilenene, "huysuz"
diyorlar ama... Ben huysuz sayılmam.
Aksine huyluyum, bunlardan çok huy-
lanıyorum...
Dün öğleyin Yılmaz'la görüştükten
sonra büroda, Türker Alkan'ın "Siya-
sal Ahlak ve Siyasal Ahlaksızlık" kitabı-
nı karıştırdım. Daha önce bazı bölüm-
lerini çizmiştim. Kanuni Sultan Süley-
man döneminden sonra vezirlık ve va-
lilikleraltınladağıtılıyormuş. Bu makam-
lara ulaşmak isteyenlerin 50 bin altın
vermesi gerekiyormuş. Sancak beyliği-
nin ederı ise 10 ila 30 bin taler (gümüş
para) imiş. Göreve bir kez atanmak yet-
miyormuş. Azledilmemek için de arada
bir rüşvet vermek gerekiyormuş.
Kadılar da aynı şekilde atanıyormuş.
18. yüzyılda izmir'e kadı atanmak için
40 kese altın ödemek gerekiyormuş.
"Evimi soyan kadı, kımi kime şikâyet
edeyim" sözü o günlerden gelmiş olsa
gerek.
Tarıh babanın söylediğinegöre, Türk-
ler de bu alışkanlığı Abbasilerden ve Bi-
zans'tan devralmışlar.
Bugüne gelirsek... Tansu Hanım ge-
çenlerde kükredi:
"llk ışim Türkiye 'yı kiheten bu yolsuz-
luk iddialanna el atmak olacak. Işte ta-
limat venyorum. bize yöneltilen iki ıd-
dıa için de Başbakanlık Teftiş Kurulu 'nu
görevlendirdim."
Başbakan'dan talimat vermesi isten-
mıyor ki...
Hesap vermesi isteniyor...
Bir Başbakan, kendisine bağlı bir ku-
rumdan kendisini denetlemesinı istiyor.
Talımatı alan kurul üyeleri, sanırım ön-
ce Çar Özerskaya Uçuranskin Çil-
lerova'ya gidip sorarlar:
"Efendım, nasıl bır sonuç istersiniz?"
Mesut Yılmaz: Hükümet seçimden kaçıyor
• Baştarafı 1. Sayfada
lerini belırttı. Yılmaz. şunlan söyledi:
"Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
edilmev ecek şekilde kanunun hazırlanması,
Meclis'in sorumluluğundadır. Bu konuda
maalesefkötii bir tecriibemizvar. MecuYten
oybirliğiyle ara seçim kanunu çıktı, sonra
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği bir şeyi
bahane ederek, 4 aralıktan sonra seçim ya-
pılamayacağını bahane ederek iktidar par-
fileri ana> asanın bu emrini yerine getirme-
diler. Şimdi de korkumuz. bilinçli bir şekil-
de mahkemenin iptal edeceği bir düzenleme
\aparak Anayasa Mahkemesi tarafından se-
çünlerin iptalini sağlamak \ e ondan sonra da
1996 Ekimi'ne kadar işbaşında kalma hesa-
bıvapmalandır. Bundanciddiendişelcrimi/
var. Bu durumda yapılması gereken, bütün
partilerin seçim sistenıine ilişkin önerilerini
saklı tutmak kaydıvia. ama bir genel uzlaş-
maya da açık olarak bir araya gelmeleri ve
seçim tarihini \e vasasını böyle bir uzlaş-
mavla belirlemeleridir."
Yılmaz. erken seçim ıstemlerini defalar-
ca iletmelerine karşın. bütün yıl içerisinde
en uygunsuz zamanda seçim yapılmasına
ilişkin kararın ortaya atıldığını anımsattı.
Anayasa Mahkemesi"nın iptal etmeyeceği
bir yasa çıkarınanın bütün partilerin sorum-
luluğunda olduğuna dikkat çeken Yılmaz.
"Önerimiz. bu meselenin, bir koalisyon şar-
tı olmaktan çıkanlması >e bütün parti baş-
kanlarının bir arava gelerek mümkün olan
en geniş uzlaşmayla ve süratle çözmesidir"
dedi. Yilmaz.TBMM'yesunulan yasaönc-
risi için şu degerlendırmeyi > aptı
"Seçim kanunu tamamen CHP'nin dikte
ettiği biçimde hazırianmaktadır. DYP. ko-
alisvonu kurabilmek için CHP">e teslinı ol-
muşdurumdadır. Bunu fevkaladevanlış bir
yaklaşım olarak değeıiendirivoruz. Bu tek-
lifin. ana>asada >apılan son değişiklikle ön-
görülen temsilde adalet \e \önetimde istik-
rar ilkelerini tam olarak karşılamadığı gö-
rüşündeyi/. Bize göre adalet ilkesinin tam
olarakyerinegetirilmesiiçinlOOmilletvekil-
liğinin hiçbir baraj uygulanmadan, Türki-
ye genelinde aldıklan oyla orantılı olarak da-
ğıtılması gerekir. Bu, yüzde 1 o\ alan parti-
ye bile temsil olanagı sa«la>acak- Buna kar-
şın 45() nıilletv ekilliği. \ a mev cut sistemde ol-
duğu gibi korunuryada il bazında seçim böl-
gesi düzenlemesine geçilir. Ama o takdirde
de > ine belli bir baraj konur. Llke barajı yüz-
de 10'dan > üzde 5'e çekilebilir, ama bölge ba-
rajının asgari bir düze>dc belirienmesi la-
zım. Yüzde 15 olabilir bu. Ama şu anki ha-
zırlıklar. ana> asanın ko>duğu ilkeler ışığın-
da değil, Türkije'nin ihtivaçları doğrultu-
sunda değil. tamamen CHP'nin kendi he-
sapları doğrultusunda >ürütülmektedir.
Bundan sadece biz değil, Türkiye'nin gele-
ceği de zarar görecektir."
DSPktanbuiMılletvekıliN'amiÇağanda
partilerin. ana\ asanın "yönetimde istikrar"
ka\ ramını \anlış kullandıklanna dikkat çek-
ti. Çagan. "yönetimde istikrann" seçim ya-
sasıyla bağlantılı olmadıgını kavdederek
-Bu, idarenin işlerinin düzenli>ürümesi>le
ilgili prensiptir. Kamu yönetimindeki istik-
rar, kesinlikle seçim sistemine bağlı degildir.
Bunu sivasi istikrarla karıştınvoıiar. Buna
siv asi istikrar anlanıı vükiemek vanlış. Ana-
\asa Mahkemesi, konu önünegeldiğinde ta-
mamen temsilde adalet açısından bakacak-
tır"dedı. Anayasa Mahkemesi'nin 1 5 vıl-
dan beri yürütmeyi durdurma kararı \ere-
bıldiğıni anımsatan Çagan. "Takvim işle-
meye başlar, ortasında kesilherir. Yani seçim
\apılır. sonra iptal kararı gerhe vürümez
mantığı artik geçeıii değil. Bu işi artık bir
inatlaşnıa sorunu olmaktan çıkarsınlar. Kış
ortasında eksi 30 derecelik verlerde fıilen se-
çim yapamazlar" göriişünü dile getirdi
YDH lıderi Cem Boyner de dün e>ki TB-
MM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'u zi-
varet etti. Bosner, "Savın Cindoruk'un si-
\asi âlemde görevi ne olursa olsun, manevi
hiyerarşideyeri büvüktür" dedi. Cıııdoruk
da "Önemli olan, Türkive'nin, anavasasına
uvgun bir seçim yapmasıdır. Seçim tarihi o
kadar önemli değiMir" göriişünü dile getir-
di. Cindoruk, gazetecilerin. "Seçim dışın-
da başka konular da gündeme gelecek mi"
sorusuna. "Evvela seçim hukukunukonuşa-
lım. Başka hukuklan sonra konuşuruz" ya-
nıtını \erdi. Cindoruk. TBMM Halkla lîiş-
kiler Bınası'nda kendisine ayrılan odayı
kastederek basın mensuplanna. "Epev
adam sığıyor" diye espri yaptı.
ARDEVDAKT
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
yöne çekilebilecek, son
derece tehlikeli bir du-
rumdu. Nitekim, geçtiği-
miz dönemde bunun ör-
neklerini yaşadık.
Devlet tiyatrosu sanat-
çılarımızdan yazarlanmı-
za kadar. toplumun pek
çok kesiminden insanla-
rımız Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde (DGM)
ifade verdi.
Hüküm gıymeleri ya
da haklarında dava açı-
lıp açılmaması önemli
değil. Toplumsal dinami-
ğın en canlı kesimlerinin
bu maddeyle tehdit edil-
mesi başlı başına bir
olumsuzluk.
Bu maddenin değişti-
rilmesini; düşüncesini
açıklayan kışilere "terö-
rist" damgası vurulma-
masını. Avrupa istediği
için değil. Türkiye'nin
demokratikleşmesı, de-
mokrasinin tüm kurum
ve kuruiuşlarıyla yerleş-
mesi için istiyoruz.
Bu ülkeyi sevmek kim-
senin tekelınde olamaz.
Yönetimi elinde bulun-
duranların. "vatanın bu-
tünlüğü" kaygısının ar-
kasına sığınarak, kendi
istemlerı dışındaki tüm
düşünceleri "suç" say-
ması. 2000 yılına 5 kala
Turkiye'nın ayıbıdır.
DYP azınlık hükümetı-
nin, CHP'nin ıstemini ye-
rıne getirme ve Gümrük
Birlıği'ne girişi kolaylaş-
tırma kaygısı içinde TB-
MM'ye getirdiği değışik-
likte. radyo ve televiz-
yonlar için de ağır hü-
kümler yer alıyor. Buna
göre. "bölücülükpropa-
gandası" yaptığı sapta-
nan radyo ve televızyon-
lar. 1 ile 15 gün arasında
kapatılabilecek.
Değişiklik girişimini,
her şey bir yana, "olum-
lu biradımın başlangıcı"
olarak algılıyor ve DYP
yönetiminin "samimi"o\-
masınıdiliyoruz. * * •
AnkaraMa hiikümetin kurulaınanıası pahahya maloluyor
B Baştarafı 1. Sayfada
kıye \e Rusya arasındaki ekonomik ışbırlığı görüş-
melen için ekim sonunda planladıgı Türkiye ziya-
retini hükümet kurma çalışmalannın sürmesi nede-
niyle erteledi. Başbakan Tansu Çiller'in boru hat-
lan konusundaki koordinatörü ve başdanışmanla-
nndan EmreGönensav ise Hazar Havzası'ndan çı-
kanlacak erken üretim petrolü konusunda Rusya
nezdinde yapacağı lobi faaliyetı için bu ülkeye ger-
çekleştirecegi zıyareti, Çiller'in Ankara'da bulun-
ma isteği üzerine iptal etti.
Gönensay'ın yerine. Rus\a'ya. Dışişleri Bakan-
lığı Müsteşar Yardımcılanndan Bü>Tİkelçi Temel
fskit başkanlığında bir heyet gitti. Hükümetin he-
nüz kurulamamış olmasının ziyaret trafiğini etki-
ledigi diğer bir ülke ise komşu Iran. Iran. Türki-
ye'den savunma. sağlık. ulaştırma ve enerji olmak
üzere 4 bakanın planlandığı şekilde ülkesine yapa-
cağı zıyaretlerin gerçekleşmesını beklıyor. Türki-
ve'nın A\rupaBirliği(AB)ile 1 Ocak I996"dan iti-
baren gerçekleştirmesi öngörülen gümrük birliği
öncesi Belçika'nın başkentı Brüksel'de 3ü ekinıde
yapılacak Ortaklık Konseyi toplantısına. büyük ola-
sılıkla. güvenoyu alamayan ve CHP ile hükümet
kurma çalışmalannı sürdüren DYP azınlık hüküme-
tinin Dışişleri Bakanı Coşkun Kırca'nın katılması
bekleniyor.
AB. Türkiye ile gümrük birliğinin gerçekleşme-
si için gerekli tüm me\zuata uyum çalışmalarında
Ankara için olumlu rapor \erdi. Ancak TBMM ile
ilişkileri askıya alan ve gümrük birliği için nihai ka-
ran verecek olan Avrupa Parlamentosu. Terörle Mü-
cadele Yasası'nın düşünce özgürlüğünü sınırlayan
8. maddesinde iyileştirme vapılmasını beklivor. Bu
konuda TBMM çalışmalannı hızlandırdı.
Ankara'da hükümet kurma çalışmalan sürerken
terör örgütü PKK"nin. Kuzey Irak'taki Kürdıstan
Demokratik Partisi (KDPimevzilerinevöneliksal-
dınlan Türki\e sınm yakınlannda artan biçimde sü-
rüvor ve Ankara'da. gerek Kuzey Irak gerekse Kıb-
rıs gibi öncelikli konularda istikrarlı politika izle-
dıği mesajı verecek tutarlı bir hükümetin kurulma-
sı gerekiyor.
Yaklaşık 2.5 yıl içinde 4 bakan değiştiren Dışiş-
leri dıplomatlan ise dış dünyaya karşı hükümet ol-
masa da tutarlı birpolitika izledikleri mesajını \er-
me çabasına girdiler. Ankara"dakı yabancı diplo-
matları ise son zamanlarda en çok meşgul eden ko-
nu Türkiye'de hükümetin nezaman kurulacağı. Av-
rupa Parlamentosu'nun (AP) Alman Hıristıvan De-
mokrat üyelerinden oluşan 17 kişilik bir heyetın. çe-
şitli temaslarda bulunmak üzere Türkive'ye gele-
ceği bildirildi.
türk Demokrasi VaktVndan vapılan açıklamava
göre Alman Konrad Adenauer Vakfı'nın Başkanı
ve Avrupa Parlamentosu üyesı Prof. Dr Günter
Rinsche bugün Ankara'v a gelecek. TBMM Başka-
nı İsmet Sezgin tarafından kabul ediiecek olan
Rinsche. bazı siyası parti liderleri ile görüşmeler-
de bulunacak.
KANLI
Bu
alcşam |
20:05
'J _A
Dunya kkkboxing şampiyt
Don Wılson ve Kuzey Ame ,
karate şampiyonu Cot Sassoon
bu müthiş fiimde karşı karşı '
geliyor... Sonuç: ~
heyecan fırtınası
Kaçırma
##
TOP
SECRET"
ÇARPICI
ÂCIKL
Melike Demîrağ/ '
Orhan Çetin düğünu.
Erol Taş hasta 7
yatagında...
Bu
alcşam
21:55
„J Çelîk, Ahmet Kaya,
izim Çoculdar,
" ' Öna4, Idrık larcan,
r Şener». Hepsi
TOP SECRET'te...
m
Kanal 6 'Türkiye Ekranı^