29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 1995 PAZAR HABERLER Soysal cephesi Böyle bir sonucu hak etmedik • Soysal'mvakınlanna göre K.arayalçın'ın önceki gün "uzlaşma" adı altında yürüttüğü girişimler, Mümtaz Soysal'a karşı bir "tuzak"tı. Soysal, "uzlaşmayan taraf" olarak gösterilmek istenmışti. IŞIKKANSL ANKARA - Eski Dışişlen Bakanı. SHP Ankara Mılletve- kilı Prof Dr Mümtaz SoysaT a yakın ekip. mücadelenin bu- günden ıtibaren yenıden başla- yacağı mesajını verdi. Soysal, bütünleşme kunıltayına ilışkın gelışmeleri. "Partiiilerimiz bö>1e bir sonucu ve görüntüyü hak etmemiştir'' diye değerlen- dırdı. Mümtaz Soysal ve yakın ar- kadaşlan, dünkü geîişmeleri yakından izledi ve çalışma bü- rosu ıle sürekli iletişim kurdu. Ankara Milletvekilı Mebmet Kerimoğlu, Mümtaz SoysaTm, iki genel başkamn uzlaşması halindc bunun dışuıda kalama- yacağını belirterek, "\ma, iki genel genel başkan uzlaşamaz- sa, Mümtaz SoysaL kcndisinin de iikeieri ile ortada oiduğunu söylüyor" dıyordu Soysal'a yakın çevreler, Er- dal tnönü'nün önceki gün ken- dı ısmi üzerinde uzlaşılan lıder konumuna "Evet" derken çok rahat olmadığına dıkkat çeki- yorlardı. Aktanlan söylentilere göre Erdal lnönü, Baykal'a karşı Mümtaz Soysal'ın aday- lığının sürmesinden yanaydı. Aynı çevrelere göre Murat Ka- rayakjın önemli yanlışlar yapı- yordu ve Aydın Güven Gür- kansürekli İcendı adının gün- demde kalmasını ıstiyordu. Soysal'ın yakınlanna göre Ka- rayalçın'ın önceki gün "uzlaş- ma" adı altmda yürüttüğü gırı- şımler, Mümtaz Soysal'a karşı bir "tuzak"tı. Mümtaz Soysal. "uzlaşmayan taraf" olarak gösterilmek ıstenmış. ancak bu gınşım, Soysal'ın "iki genel başkan hangi ısimde uzlaşırsa ben çekfluim" demesi üzenne bozulmuştu. SoysaTtn açıklaması Mümtaz Soysal. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taş- delen, SHP milletvekilleri Ab- dülkadir Ateş, Tahir Köse ıle birlikte CHP Genel Başkam Deniz Baykal'ın Atatürk Spor Salonu'nda SHP"lılen toplan- tıya çağınp "aday degUim" açıklamasını yapmasından yaklaşık yanm saat sonra Çan- kaya Belediye Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Başından ben ortaya çıkışının ve adaylık sürecindekı tutumu- nun. yapabıldığı kadanyla so- rumluluk cerçev esinde olması- nı ıstediğinı anlatan Soysal, herkese üzüntü veren bir or- tamda yanlış ve sorumsuz bir adım atmaktan çekindigini vurgulayarak şunlan söyledi: "Bugünkü bütünleşme top- lantısının öngörülen biçimde yapılması gerekiyordu. Gerek- çesi ne olursa olsun, toplanüyı yapmamak, kanlmamak kara- nnın \anbş olacağını, iki genel başkanın uzlaşmasına kaülaca- ğını. ama uzlaşma olmazsa adavlığımın önerilmesinc de karşı çıkmayacağımı bugün (dün) erken saarJerde SHP Par- ti Meclisi'ne bildirmiştim. Bu- gün amk bütün bunlann anla- mı kalmamışnr. Şimdi olup bi- tenlerin kimseye, ama hiç Idnv seye yaran yoktur.Partiüleri- miz böyle bir sonucu ve bu gö- rüntüyü hak etmemiştir." Soysal, bundan sonra ne is- tendiğine ılişkın olarak açıkla- masında bir paragraf bulundu- ğunu. ancak bu paragrafı oku- madığını belirterek. "Bugün (dün) birmemişrir. Olup bit- mekte olan bir şeyler var. Bun- lardan çıküabilir mi. l mutsu- zum" dedı. Mücadele başhyor Mümtaz Soysal'ın öğleden sonra Çankaya Belediye Baş- kanlığı'nda yaptığı basın top- lantısı Soysalcılar arasında şu yoruma yol açtı: "Eğer iki ge- nel başkan uzlaşırsa Mümtaz Soysal.çeküeceğini açıkça ifade etti. Çok titiz davrandı ve bir yanlış adım aülmamasına dik- kat etti. Eğer uzlaşma sağlan- mazsa Mümtaz Soysal müea- deleye devam edecek. Zaten, kendisi de me\f zilerin terk edil- memesine işaret etti. SHP'de. kongrelerden başlayarak Mümtaz Soysal'm sol çizgisin- de mücadele şimdi başlayacak. Bir yola çıkıldı. Bu yoldan dö- nüş yok." Sovsal ekıbı, dünkü tabloyu da şöyle özetledi: "Bu tablo Baykal'ın genel başkanhk hır- sı, Slurat Karayalçın'ın da hü- kümetten aynlmayıp uzlaşma ve birleşme istememesinden kaynaklandı. Bütün sosyal de- mokratiar vurgun yemiş gibi." Karayalçm'ı 'onursuzluk'la suçladı, yanıt beklediğini belirterek açık kapı bıraktı Baykal her yolu denedi!ERGUN AKSOY ANKARA - ÇHP Genel Başkanı De- niz BaykaL protokole aykın davranarak bütünleşme kunıltayına katılmayan SHP'nin lideri Murat Karayalçını. 'onursuzluk'la suçladı. Baykal. SHP'Iı- lerin katılmadığı bütünleşme genel kuru- lunda. gelinen noktayı eleştirerek aday olmadığını açıkladı. Karayalçın ve kur- maylannı genel kurul salonuna davet eden Baykal, "Atlasınlar kırmızı plakalı arabalanna. buraya gelsinler. Ben çekil- meye hazınm. Benim çekilmemle bütün- leşme olacaksa Deniz Baykal size feda oi- NOTLAR Karayalçın randevuya gitmedi • PM toplantısı sürerken dışan çıkan üyeler, 'Kurultaydan çekilebiliriz" mesajı verdiler. Bu haber ortamı iyice gerginleştirdi... TÜREY KÖSE ~ ANKARA-SHP ve CHP'liler 2.5 yıllık bir avmlığa son vererek banşmak ve yeniden bütünleşmek içın bırbırlerine 28 ocakta randevu verdiler. Herkes bırleşmeyi istiyordu görünürde. Pek karşı çıkan yoktu. Genel Sekreter Yardımcısı Esin Bozoğlu, bırleşmeye karşı oiduğunu söylerken yalnız kalıyor ve tepki görüyordu. Çatı, lider, hükümetin geleceği tartışmalan sürerken, SHP lideri Murat Karayalçın'ın kurmaylan kendilennden emin, hep aynı sözlen yineliyorlardı: - Birleşme falan olmaz. Hükümet 1996ya kadar sürer. İki partının yönetıcılen, "resnıi görüş"lerini dile getınrken, birleşme umudunu dın tutmak ıçin "28 ocakta şölen olacak"dıyorlardı. Yazılmamak kaydıyla diıe getırilen gayri resmi görüşlerde ise "Birleşme kolay değfl, büyiik kavga çıkacak" görüşu dile getirilıyordu. Randevuya 1 gün kala, •• - kurultayın pek de şölen havasında yapılamayacağı ortaya çıktı. Ikı taraf da kıyasıya bir kavgaya hazırlanıyordu. Karayalçın'ın dediği gibi "2.5 yühk aynügın gctirdiği farklılıklar. duy arûlıklar anımsanmaya. eski defterler kanştınlmaya. eski kavgalar ammsanmaya, anımsatılmaya başlandı. Önceki gece SHP Genel Merkezi'nin bulunduğu VVilly Brandt Sokağı'nda trafik tıkandı. Parti binasına akın akın delegeler gelince, bazı partililer "Kim demiş parti bttmiş diye? Şu coşkuya bakm, şu hareketliliğe bakın" yorumunu yaptılar. Sinirler gergindi. Baykal'a öfkeli bazı delegeler, "Senet mi protesto oluyor? Neden 15 dakikanın hesabı yapdıyor?" diyordu. Parti Meclısi toplantısı sürerken arada dışan çıkan üyeler. "Kurultaydan çekilebiliriz"' mesajı verdiler. Bu haber ortamı iyice gergınleştırirken, bazı delegeler "Sabaha kadar bekleriz, böyle rezakt olmaz" diye tepki gösteriyor, bazı delegeler de "Partiyi Baykal'a teslim etmeyiz" diye bağınyordu Adalet Bakanı Mehmet Moğuhay, "Böyle birleşme mi olıır? Kunıhaya gitsek ne olacak?" diyordu Bazı milletvekillenyle birlikte Karayalçın'ın odasında oturan Gaziantep Belediye Başkanı Gelal Doğan da. "10 yıl kavga edeceğimize bir gün ederiz, bu iş biter. Pazar günü (bugün) kendi kurultayımızı toplanz. Seçimli kunıltay karan alınz. Orada hesaplaşınz" görüşünü dile getıriyordu. PM üyelennden Nilgün Süer ise uzlaşmadan kurultaya gitmenin bir anlamı olmayacağmı söylüyordu... SHP'de dün sabaha karşı randevuya gitmeme karan alındı. SHP, dün gerçekleşmesi beklenen tarihsel randevuya "uztaşamadık" mazeretini bildirerek gitmedi. GHP, randevu yeri olan Atatürk Spor Salonu'nda. bazı SHP delegeleri ve milletvekillerinin varlığına karşın yalnız kaldı. Ankara"nın dumanlı havasında şölen bir yana, ortak kunıltay bile yapılamadı. Ne liderler değişti dün akşama kadar ne hükümet bozuldu. Kısacası, bir kez daha birleşemeyen sosyal demokratlann gündemi, şimdilik, bütünleşme değil, aynşma ve transferler... •CHP lideri Deniz Baykal'ın "Atlasınlar kırmızı plakalı arabalanna, buraya gelsinler. Ben çekilmeye hazmm. Benim çekilmemle bütünleşme olacaksa Deniz Baykal size feda olsun' sözleri de bir çözüm sağlamadı. sun" dedi Baykal, bütünleşmenin ve adaylığının birtakım çevrelerin, birtakım yerlerden işaret alarak engellenmeye ça- İışıldığını vurguladı. Sağlıklı bütünleşme içın bugün ayn ayn yapılacak kurultay- lardan çıkacak sonucu da bekleyeceğını açıklayan Baykal, bu süre içinde ortak te- masa hazır oiduğunu bildirerek diyalog kapısmı açık bıraktı Solda bütünleşme protokolü uyannca planlanan bütünleşme genel kurulu ön- cesinde GHP Kurultayı, dün sabah Selim Sım Tarcan Spor Salonu'nda toplandı. "Başbakan Baykal":u Sosyal demokrat- lann lideri" sloganlanyla salona giren Baykal, konuşmasına, SHP Genel Baş- kanı Karayalçm'ı eleştirerek başladı Baykal, daha sonra genel merkeze gide- CHP lideri Deniz Baykal Karayalçm'ı verdiği sözü yerine getirmemekle suçlayarak bir genel baş- kamn kişisel çıkarlanyla hareket edemeyecegini söyledi. (FotoğTaf: TARIK f INAZAY) rek MYK'yi topladı. Baykal, MYK top- lantısmda, bütünleşme genel kurulunun yapılacağını bildirerek Atatürk Spor Sa- lonu'na geçti. CHP'lılerin coşkulu alkış ve sloganlaryla karşılanan Baykal, ko- nuşmasına Karayalçın, Aydın Güven Gürkan ve Mümtaz Soysal ı salona ça- ğırarak başladı. Baykal, özellikle Kara- yalçın'a sıtem ederek, "Benişu anda oda- larmda, Basbakanlık'ta, tele\izyonu ara- cüığıyla izleyenlere, Sayın Karayaiçına sesleniyorum. Lütfen, bıraksın gelsin: onun yeri burası; iktidar. hükümet geçi- d!" dedi. "Sosyal demokraüan bu büyük bayramdan yoksun bırakmayın" diyen Baykal. şunlan söyledr "Mustafa Timisi'yi de buraya istiyoruz, onun da yeri burası. Gürkan'ı, Soysal'ı da burada gönnek, kucaklaşmak istiyoruz. 1980'de siyasi partilerin kapatıi- mış olması Türkiye'ye son dö- nemde verilen zararlarm en bü- yüğudür. Solu solla, sosyal de- mokratı sosyal demokratla. cumhuriyetçiyi cumhuriyetçi ile laiki laikle çabştırmaktan, bu tu- zaktan kendimizi kurtaralım. Bu bir tuzaktır. bir kuşatılmış- lıktır. Sosyal demokratiar kendi kurtuluşunu, Ergenekonu'nu yaratmak zorundadır. Dağlan eritecegiz. bia engelky en ne var- sa o engeü mudaka »ytragı?" Kırmızı plakalaria». Baykal, butunleşmeyi ıstedi- ğinı ve bunun gereğını yerine getırmeye hazır oiduğunu ıfade ederek. "Atlayın kırmızı plaka- lı arabanıza, buraya gelin. Ben adaylıktan çekiliyorum. Eğer birieşmenin engel bensem, De- niz Bay kal size feda olsun" dıye- rek yanştan çekıldığmı açıkladı. Baykal'ın bu sözlenne delege- lerden, "Vur \ıır inlesin, Kara- yalçın dinlesin" sloganlanyla vanıt geldı. Bütünleşme sürecini özetler- ken, iki genel başkamn ımzala- dığı protokolün, "pazariık bel- gesi" olmadığını vurgulayan Baykal. "Bu bizim kendi ünza- lanmızla güvence altina akJığı- mızonurumuzdur" diye konuş- tu. Protokolde, tek aday üzerin- de uzlaşma olacağı biçımınde bırıfadeninyeralmadığını kay- deden Baykal, sözlennı şöyle sürdürdü: "Nerede burada bulunması gerekenler, söz verenler, onuruy - la bunu vaat edenler niye yok- lar?" Karayalçın ın, "Tekaday- lık konusunda tnönü'yü görev- lcndirdim" şeklındekı açıkla- masını da yalanlayan Baykal, "Sayın Inönü'nün böyle bir öne- riyı kabul ermediğini de kendi çabamla ögrendhn" dedi MIKRO DİNÇ TAYANÇ Namus Meseleleri... Tımarhanenin birinde iki deli... Ikisi de "ben Napol- yon'um" diye tutturmuş, ortalığı birbirine katıyoriar ki ba- şa çıkılacak gibi değil. Sonunda, başhekim bakıyor ki iştn sonu yok, çağınyor ikisini de yanına ve "Bu gece ikinizi bir hücreye kapatacağım, sabaha dek ne halt edersenizedin, hanginizin Napolyon olduğuna karar verin" diyor. Gece boyunca, iki Napolyon'un(') kapatıldıklan hücre- den yükselen gulgule kımseyı uyutmuyor. Sabah, gün ışı- dığında sesler kesilince, başhekim gidip hücrenin kapisı- nı açıyor... Içerideki delilerden biri, sağ elini gömleginin düğmeleri arasından geçirmiş, sol eli ardında kurum kurum kurum- lanmakta. Dığeri ise bir köşeye sinmiş... "Hanginiz Napolyon'sunuz bakalım" diyor başhekim. Kurumlanmakta olan deli, kafasını şöyle bir sultani çe- virip "Ben Napolyon'um" diyor. Başhekim, köşeye büzülmüş olana soaıyor "Ya sen Tam- sin?" Beriki, cilveli(!) bir sesle "Ben? Jozefin'im" diyor!!! • • • Hakem kafası seyircinin küfürlerine bozulup, "Namusu- ma dokunuyordu" diyerek maçı yarıda kesti ya... Ortalığı bir tartışma götürüyor ki düşünmemek elde değil. "Ya yol olursa" sorusu herkesın dilinde... Tartışmanın en ateşli yerinde, kupa kuralannın haberi ge- liyor "Galatasaray ile Fener eşleşti..." Ortalık sessizleşiveriyor, kolay mı iki Napolyon'dan biri Jozefın'leşecekü! Sessızliği, en bilgemizin sesi bozuyor "llk maç Ali Sa- mi Yen'de. Fenerliler san-kırmızı kaşkollaha tribünleridol- durup namusa dokunsalar, yol olup olmayacağmı hep bir- likte görûnjz!!!" Galatasaraylı arkadaşlar, Napolyonluklanna dokundu- rulmasını "sultaniliklerine"yakışır bir incelikle, pekzekice bulup, gülmeden edemiyorlar. • • • Yeraltı dünyasının babalanyla, yerüstü dünyasının "ha- f/ri//an"(!) birbirlerini yeme hazırtığında. Kimin elinın kimın cebınde olduğunun çok iyi bilindiği, ama yalnızca "yetkililer"\n(}) "Omerta" ya uymayı sürdür- düğü ülkemrzde bir "namus davası "dır(!) sürüp gidiyoıi llgili ilgisiz tüm kulaklar ilk patlayacak silahın sesine ke- sılmiş beklıyor... Herkes, silahının dumanını son üfleyenin "ben Napolyon 'um" (pardon, "ben namusluyum") deme- ye hak kazanacağı inancındaü! Ya Jozefinler? ••• Bendeniz, oldum olası "namus belasına " girişılen işler- den hoşlaşmamışımdır. "Namusu mesele" ya da "mese- leyı namus" yapanlara da akıl erdiremem... Ve; ne zaman birileri çıkıp bu tür meselelerden söz edilse, aklıma hep Neyzen Tevfik'in dörtlüğü geliverir: Adem oğlu tuhaftır, Pek her sözü kaldırmaz 'Eşcinsel' dersin kızar da 'Seversin,' hiç aldırmaz..." (Neyzen'in son iki satın pek böyle değil ama, ne yapa- yım "namus oe/as/"!!!) • • • Ana fikir: Namusun ayağa düştüğü "çıkar" toplumlann- da her Jozefin'in düşünde Napolyonluk yatar... Ana fikrin ana fikri: Namusun beyne yükseldiği "emek" toplumlannda ne Napolyonlar, ne Jozefinler ve ne de Jo- zefinleştirilmişler, "hatırlı" sayılmazlar.. Karayalçın cephesi Aıdaşmaya lıâlâ varabîlirizA>KAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Erdal tnönü veya Aydın Güven Gürkan adı üzerinde uzlaşma önerisinın ÇHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan gelmesine karşın kabul ettiğini ve tanınan süreden 10 dakika önce anlaşıldığı yönünde bilgı verdiğini belirterek "Hâlâ dehşet knndeyinTdedi. Karayalçın. saat 15.50'de Baykal"ı aradığında Hikmet Çetin. Onur Kumbaracıbaşı ile 5 ıl başkanının yanında bulunduğunu ve görüşme saatınin bılgisayarda kayıtlı oiduğunu söyledi. Karayalçın. bütünleşmeyle ilgili gelişmelenn hükümetı nasıl etkileyeceğınin, Davos'tan dönecek olan Başbakan Tansu Çiller ile yapacağı görüşmenin ardından belirleneceğini vurguladı 'Tanıklanm var 1 SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Cumhuriyet'in konuya ılışkin sorulannı şöyle yanıtladı - Kurultay skandala dönüştü. Gelinen noktayı nasıl değeriendiriyorsunuz? - Benim anlayamadığım şu: Bırkaç gündür müthiş gergin bir ortam vardı, herkes bütün gücüyle "Mutabakat saglansın. anlaşmaya vanlsın, yanşılmasm, anlaşüsm" diyordu, ilgili tüm taraflar. Uzlaşmayı ilçe başkanlanna anlatırken salon çın çın inhyordu. Anlatamam o yaratılan coşkuyu. Il başkanlanna açıkladım, millet ayakta alkışlıyor. genel merkezin halını görseydiniz, insanlar ayakta alkışlıyorlar. gözü yaşaranlar vesaire. Ve birdenbire haber geldi Deniz Baykal açıkladı diye. Bunun ne oiduğunu bilmemiz lazım bizim Yani öneri onlardan geliyor, ben kurultaya yanm gün kala Sayın Baykal'a telefon edip tt Şu iki isimden birisi olsun, yoksa ben bu kurultaya katilnûyorunı" desem, o zaman Sayın Baykal da haklı olarak der kı. "Yahu nereden çıkardın kardeşim, protokol var. Protokolü imzalamışsuı. Bunu söyleyemezsin." Ama önen Deniz Baykal'dan geliyor ve evet diyorum. Ve birdenbire karar değiştiriliyor, fikir değıştıriliyor. Aslında solda birlik konusu böyle bir çerçeveye oturtulamaz. Bir tıcari ışlem muamelesı yapılamaz. Bir senet protestosu gıbı görülemez bu. Ama kaldı ki, öyle dahı olsa, ben 4'e 10 kala verilen süreden önce mutabakatı bildırdim, yanımda Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı vardı. 5 il başkanım vardı. Zaten bılgısayarlı telefon. Şimdi ne oldu. ortadan kalktı. Bugün (dün) "Karayalçın koltuğunun peşindedir" demişler. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, hakkında söylenen sözleri akıl ve vicdanla açıklayamadığını söyleyerek Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı: "O kadar büyük üzüntü duydum ki. Çünkü seçim yapılsaydı, benim en azından görevimi yani genel başkanlığımı ve başbakan yardımcılığımı sürdürme olanağım olacaktı. En azından öyle bir olasıhk olacaktı. Ama mutabakata vardığımı söylediğim andan itibaren ben bütün bu sıfatlanmı kaybettim zaten. Kesin olarak genel başkan olmayacaktım, başbakan yardımcısı olmayacaktım." SHP lideri Karayalçın, bütünleşme kurultayı yerine Dışişlen Bakanlığı makamına gitmeyi tercih etti. O kadar büyük üzüntü duydum kı. Çünkü seçim yapılsaydı. benim en azından görevımi yani genel başkanlığımı ve başbakan yardımcılığımı sürdürme olanağım olacaktı. En azından öyle bır olasıhk olacaktı. Ama mutabakata vardığımı söylediğim andan ıtibaren ben bütün bu sıfatlanmı kaybettim zaten Kesın olarak genel başkan olmayacaktım, başbakan yardımcısı olmayacaktım. Dolayısıyla GHP'lı arkadaşlann sözlennı akılla açıklayamıyorum, vicdanla açıklayamıy orum. Hatta Erdal Bey'le konuşmaya gıttiğimde il başkanım yanımdaydı, sonra dedi kı, "Efendim ben iyi bir fotoğrafçıyundır, yüz ifadelerinize baktım, acaba. yani hangi duygulaıia söylüyorsunuz diye. Erdal Bey çünkü sizin bu siyasi sonunuz. Ama o kadar içtendini/ ki, şimdi bu eleştirileri duyunca çok büyük tepki gösteriyonım" dedı. Erdal Bey'le konuştum ve Deniz Bey'e mutabakatımı bildirdim. Saat 4'e 10 var. İlçe başkanlanna açıkladıktan sonra geldim ki, açıklama yapmış, hem de bizim milletvekıllenni yanına alarak. Ben bunun şokunu hâlâ yaşıyorum. Ondan sonra kalkıp "gelmiyorİar, protokolün gereğini yerine getinniyorlar" diyorlar. Olacak iş mi bu° Ben hâlâ dehşet içindeyim. Kaldı ki bu 3 dakika önce, 5 dakika sonra hesabı yapılacak bir şey değil Allah aşkına.. 'Bize açıklama yapılmadı' - Bu aşamadan sonra ne olur? - Bugün (dün) birleşme genel kurulu toplanamadı Biz birleşme genel kuruluna katılamadık, katılmadık değil, birleşme genel kurulu toplanamadı imzalamış olduğumuz protokol uyannca. Çünkü 24 aralık tanhinde kabul edilen protokole göre, başkanhk dıvamnın ortak oluşturulması gerekiyordu. Dün (önceki gün) saat 5'te, 5.30'da GHP'ye Başkanlık Dıvanı'nın oluşturubnadığmı ve oluşturulması çalışmalanna katılmayacağımızı söyledık. Bunu bir müeyyide olarak kullanıyoruz dedik. Yani bu bıze açıklanmalı, neden böyle bir olay yaşandı, bize söylenmeli. - SHP kurulta>mdaki geüşmeter nasıl olabilir? - Bir kere teknık zorluk var, olağanüstü kurultaylann gündemi değiştirilemiyor. O nedenle de bir başka konuyu görüşmemiz mümkün değil. Ama birleşme genel kurulunda da karar alınamamış olduğu için şimdi gündem de ona göre tasanmlandığından ciddi sıkıntılar da çıkıyor. - \'aşanan bu gelişmelerden sonra DYP'yle SHP'nin koalisyon hükümeti devam edecek mi? Koalisyon bu durumdan sizce nasıl etkilenecek? - Sayın Başbakan gelecek, oturup konuşuruz. - Bu kurultay yapılamayınca değjşen bir şey olacak mı acaba? - Teonk olarak. hukuken olmaması lazım. CHP'de toplanılsaydı hükümet gitmış olacaktı. - Buieşmeyle ilgili orta vadede bir şey var mı? - Gehşmelen ızleyeceğiz. Ben tavnmı koruyorum. Anlaşmaya hâlâ vanlabilir, vanlmalı. Ama artık bugünkü gehşmelen değerlendirdikten sonra bir karar alacağız.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear