14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ1994 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Avrupa, Aydınlanma'ya kendini kapadı mı? Avrupa, Aydınlanma'nın bır yerıne geldı, ama bütün dün>aya yayılmaya başladığını görünce de Aydınlanma'ya karşı çıkmaya başladı kımı çevreler. Acı olan bızde de bırtakım çıkarcı, aslında güçsüz kımı 'entellenmızın' bu düşünceleri Uericilık sanıp üzennde düşünmeye gerek görmeden hemen benımsemelen. Prof. Dr. BEDİA AKARSU S on yıllarda en çok uzennde durulan konulardan bın ol- du Aydınlanma ve Aydın- lanma Felsefesi; oldukça da aydınlandı bu konu Bu yuzden bu vaada Avdın- lanma'run ne olduğundan çok ozellık- le Avrupa'da, aydınlanmadd ne kadar yol alındığı gerçeğını ele almak ıstıyo- rum İlkınAydınlanma sozcuğu \ebu sözcuğun tanhçesıne değıneceğım Fransızlarl8 yuzyıla"siecledeLui- miere" dıyorlar Bızde de oncelen bu sozcuk Fransız kulturu alanlarca A>- dınbk Çağı olarak adlandınlmış. yıne öyle dıyenler var Aydınlanma sozcu- ğü ıse Almancadakı Aufklaenıng soz- cuğunun çevınsı olarak Turkçe\e gır- dı 194O'lı yıllarda İstanbul Unıversıte- sı Felsefe Bolumu'nde Hıtler Alman- yası'na katlanamayıp Turkıve'ye ge- len Prof von Aster'ın verdığı Felsefe Tanhı derslennı çevıren, o zaman do- çent olan hocamız Macit Gökberk Aufklaenıng karşılığı olarak Avdın- lanma sozcuğunu onermıştı O gun- den gunumuze bu sozcuk Turk felsefe dılıne > erleştı Almancada bu sozcuğu ılk olarak Kant kullanmıştır Insanlı- ğın henuz aydınlanmış olduğuna ınan- madığı ıçın. gerçek anlamıyla bır a\- dınlık çağına henuz gelınmemış oldu- ğunu görduğu ıçın. ama avdınldnma- ya başlamış olan. bu >ola gırmış olan. ıçınde bulunduğu çağa \ydınlanma Çağı demıştır "Dünya Nurttaşlığına \onelik E>- rensel Bir Tarih Için Duşunceler" (1784)yaasının3 onermeMnde şunla- n söyler Kant "Doğa insana aklı \e akla dayanan istenç özgurlüğunıi >er- mekJe, hayvattsal varlığının otesindeki her şeyi kendisinin yapmasını istemiş- tir." Aynı >azının 7 onermesınde de şunlandılegetınr "İnsaniçinenbuyuk sonın evrensel adalet v aptırumnı uvgu- layacak, adaleti sağlayacak bir yurt- taşlar toplumuna ulaşmaktır. Oİgun, yetkin bir vurttaşlar \asası kurmak so- nınu. devletler arasındakı \ asai ilişkiler sonınuna bağlıdır ve bu ikincisi olma- dan birincisi de çözulemez. Sa>aşlar ve bunlarm yıkıntıları. sonunda, devletleri bir uluslarderneğındebirleşmeyezor- lar. devletlerarası düşmanlığı kaldırıp ilişkjleri duzene sokacak bir 'denge ya- sası' bulmaya zorlar. Böylece insanlar "evrensel sı\asal guvenlık sağlayan dunya yurttaşlığı sıstemını' kurarak bir denge yasasını güçlendirmek zonın- da kalırlar. Bu son adım. yani devletleri birleşrirecek olan adım atüıncaya de- ğin, insanlık daha pek çok sıkıntı çeke- cektir." İdealıst bır ınsan olmasına karşın "boğazına kadar kötülük içine batmış insan" dı>ecek kadar da gerçekçı olan Kant boyle bır şeyın çok guç gerçekle- şeceğının ve bıze çok uzak olduğunun bılıncındedır De\letler butun guçlen- nı ya>ılma tasanlan ıçın kullanıpyurt- taşlann kafalannı oluşturma ve eğıt- me çabalanna boyuna engel oldukça bu >onde bır ılerleme beklenemez Ama Kant, ınsanın bu durumdan bır gun kurtulacağı, bır takım devnmler- den geçerek ınsanhğın tum yetenekle- nnın gehşeceğı genel bır dunya yurt- taşlığı durumunun kurulacağı umu- dundadır Her dev rımle ozu ozgurluk olan Aydınlanma ÇekirdeğTnın daha da gehşerek bır usttekı gehşım basa- mağını nasıl hazırladığıru tanh bıze gostenyor Işte Kant bu gebşme>ı, bu ılerlemeyı doğanın bır ereğı olarak go- rur Aydınlanma da, bağımsız duşun- meyı engelleyen her turlu boyunduru- ğu uzennden atmakla, kısaca ozgur- lukleolur İnsan turunun aydınlanma- sına engel olacak her şey ınsan doğası- na aykındır ona gore, çunku bu, do- ğanın bır belırlenımı olan ılerlemeye aykındır Aydınlanma ve özgurlıik bır- bınne koşut olarak gelışır İnsanın onuruna uygun davranmayı sağla- yacak olan da aydınlanmadır Aydın- lanmaya engel olmak, ınsanın en te- mel haklannı hıçe saymaktır Kant'a gore Ama tanhtekı bu ılerleme ancak tur ıçınde serpılebılır Tanhsel gelış- menın de tek bır ereğı var ona gore. ın- sanın ozgur bır kışılık olması İnsan turunun ılerlemeye, ozgurluğe doğru gelışmeve yatkınlîğını gosteren yaşan- mış bır ıpucu olarak da Fransız Dev- rüni'nı çıkış noktası olarak alır Kant Gerçı Fransız De\nmı'nın kendısınde bulmaz bu yatkınlığı, ama kamunun bunu coşku ıle karşılayışını doğal hu- kuk ılkelennın gerçekleşmesı deneme- sı olarak kabul eder. kamunun bu coş- kusunda ahlaksal ıyıye yatkınlığını bulmuş \e bunun gıttıkçe yayıhp açıl- dığına dıkkatı çekrruştır Bencilleşen Avnıpa Kant gıbı, Voltaire gıbı ınsan onu- runu, ınsan ozgurluğunu sonuna dek savunmuş daha bırçok fılozofları ye- tıştırmış olan Avrupa'nın bır de 20 yuzyıldakı durumuna bakalım Al- manya'da bır Hitier donemının yer al- ması, Fransa'da. Sartre gıbı fılozof- lann karşı çıkışlanna karşın 25-30 >ıl once Cezayır'de hastanelenn bıle bombalanması olaylanndan soz ede- cek değıhm Insan haklannın gun- demde olduğu şu son yıllarda bazı ul- kelere karşı -orneğın Bosna olaylan- davranışlanndan da soz etmıyorum Bunlar dunyanın gozlen onunde olup bıtıyor Benım sozunü etmek ıstedı- ğım, bu olaylann arkasında yatan. Avrupa'nın duşunce dunyasında olup bıtenler Son yıllarda kımı duşunurler. yazar- lar Aydınlanma Felsefesi ne karşı çık- maya başladılar Ne rastlantı' Bu ın- sanlar globalleşmeden (kureselleşme- den) soz edıyorlar, çeşıtlı kulturlenn yan yana yaşamasından, çok kultur- lerden sozedıyorlar, aynca kendılen- ne, ozellıkle Av rupa'ya lumlık anyor- lar Yırmıotuzyıloncesozuedılenbü- tünleşme sozunun yennı globalleşme sozcuğu alırken kulturlenn >an yana yaşaması. her ulusun kendı kulturunu gehştırmesı onenlen de gundeme geldı Avrupalı nıçın kendıne ayn bır kım- lık. kendıne ozgu bır kımlık anyor1 Bunun arkasındakı duşunce nedır1 Avrupalı kendını başkalanndan ayı- rmak ıstıyor kanımca, kendı üstun- luğunu kımsey le pay laşmak ıstemıyor Bu arada bırtakım kavramlar da ele alınıp eleştınlıyor. orneğın Avrupalı- laşma. Batıhlaşma kavramlan gıbı Butun bu eleştınlenn, onenlenn arka- sındakı duşunce nedır 0 Her kultur kendı ıçınde gelışsın onensının arka- sında. başka kulturlere sa>gıdan çok -gorunuşte o>le olsa da- kendı kımlığı- nı koruma kaygısı. daha da onemlısı. başkalannın da aydınlanması korku- su yatıyor sanınm Avrupa, Aydınlanma ıle doruğuna varan uygarlığını kurabıldıyse. bunu pek çok da kurduğu somurgelenne borçlu Bugun kendı ıçıne kapalı kala- cak olan Avrupa. butun uluslar uya- nırsa kımı somurecek. nerede pazar bulacak ve ustunluğunu nasıl sağlaya- cak° İnsan haklannın savunucusu Avru- pa. bugun bu haklara gerçekten saygı duyduğunu ılen surebıhr mP Gerçı gorunuşte savunuyor, ama yalnızca kendı çıkarlan soz konusu olduğunda Çünku Avrupa, çok büyuk insanlar yetıştırmış olmasına karşın, kendı dı- şındakı ınsanlan ınsan bıle saymıyor Oysa onemlı olan, ırk, cıns, renk, dın aynlığı gozetmeksızın her ınsanı ınsan olarak gormektır, ınsan olmanın gere- ğıdır bu Başkalanna karşı bu aykın tutum daha eskı Yunan'da başlamış Yunanlı kendı dışındakılere barbar dı- yor. yabancı anlamına gerçı, ama ya- bansozudaha>akın buanlayışa Eskı Yunan. demokrasının de beşığı sayılır İÖ 5 yuzyılda yaşanmış bu donem Demos-Kratos halk erklığı, halk ege- menlığı demek, halkın egemen oldu- ğu, yurttaşlann yonettığı devlet bıçı- mı Ama yurttaş dı>e kabul edılen >alnızca ozgur erkeklerdır, koleler, ka- dınlar çocuklar bunun dışındadır, yurttaş savılmazlar Kolelenn olduğu, kadınlann aşağı gorulduğu. Yunan ol- mayanın barbar savıldığı bır demok- rası Etkılen gunumuze dek de surmuş bu anlayışın Nobel Banş Ödullu Churchill bıle 1 Dunya Savaşı sırasın- da "Çanakkale'de zehirli gaz kullana- bilirsiniz, Turkler insan savılmaz" dı- yebılıyordu Gerçı sonradan Turkle- nn, vıne kendisinin sozlenvle, 'İçlerin- den dunyada ancak birkaç vüzyüda bir gorulebilen bır dâhiyi çıkarabilecek" guçte olduklanru anlamış ve 2 Dunya Sav aşı sonunda "Atatürk sağ olsaydı, dunyanın manzarası başka türlü olur- du" demıştır Birkaç >ıl once bır Japon vetkılı, "Atom bombasını asıl savaş suclusu Almanya uzerinde denemediniz de neden bizûn üzerimize attınız, çünku bizi insan saymıyordunuz" derken ne kadar haklıydı Avrupa, Aydınlanma'nın bır yenne geldı, ama butun dumaya yayılmaya başladığını gorunce de Aydınlanma'- > a karşı çıkmay a başladı kımı çev reler Acı olan bızde de bırtakım çıkarcı. as- lında guçsuz kımı "enteUerimizin" bu duşuncelen ılencılık sanıp, uzennde duşunme>e gerek gormeden hemen benımsemelen Ama hıç kuşkusuz Avrupa'da bu- gun de ılencı a>dınlar. duşuncelen ıle tum ınsanlıjn kuşatan aydınlarve filo- zoflar var Orneğın bır Max Sdıeler şunlan sovluyordu 20 yuzyılın ılk ya- nsında Tanhte buv uk kultur çev relen hep tek yanlı gelışmışlerdır, ama bu tek vanlı gelışen yonlenn artık bır denkleşmesı zamanı gelmıştır Sonsuz sa> ıda gelışmelen ıçınde taşıyan ınsan- hğın kendı volunu çızmesı de kendı elındedır Bıre>, kendısı ıçın olan yolu kendısı bulabıldığj gıbı. insanlık da kendı ozune uygun olan yolu yıne ken- dısı bulabıhr. bulmalıdır da Kultur yaşamında hıçbır şey kendılığınden ol- maz. kulturu yaratan şeylenn "ele alı- nması" gerekır Gelmeİcte olan çağa da "denkleşme çağı" dıyen Scheler'e gore bu denkleşme, ınsan duşuncesı- nın durmadan gelışmesının bır sonucu olarak, bız ısteyelım ısteme>ehm, ola- caktır Evrensel bır dunya felsefesi doğmak uzeredır "Gerçek kozmopolit bir dünya felsefesi oluş haiindedir; hiç değilse bu hareket için bir temel oluş ha- iindedir." Bu goruş Atatûrk'un dunya goruşu ve onun evrensel kultur, tek uygarlık. tek kultur anlayışıyla da bağdaşıyor __ 1950'lı yıllarda birkaç yıl İstanbul Ünıventesı Felsefe Bolumu'nde oğre- tım uyelığı yapmış olan Prof Joachim Ritter de Ataturk Devnmı'nı ornek olarak aldığı bır ıncelemesınde -Turk Devnmı modebnde dunvanın her ye- nnde gorulen- Avrupalılaşma sorunu- nun Avrupa'nın da sorunu olduğunu tam bır açıkhkla dıle geünr İstanbul"- da olduğu yıllarda kendısıne asıstanlık ettığım hocam Prof Rıtter'ın "Av- rupa'nın sorunu olarak Avrupalılaşma''' yazısından birkaç alıntı yaparak v azı- mı noktalamak ıstıyorum "Amıpalı- laşma ile" dıyor Rıtter,"Avrupa'nın kendisi kendi tarihinin dışına çıkmtştır. Avrupa'nın tarihi, Avrupalılaşma ile birlikte veni bir anlamda dünya tarihi haline gelmiştir. ^eryûzünü ve onun halklarını kucaklayan bir dünya uygar- lığı ve toplumu oluşmaya başlıyor. Bu dünya uygarlığı içinde eski Avrupa da öteki karaparçaları gibi bütünıin bir uyesi ve bir parçası olarak yer alacak. Avrupalüaşmadan kaynaklanan sorun- lara ve görevlere karşı kapüarını kapa- yan bir Avrupa, kendine ve Avrupalılaş- ma sürecine girmiş halklarla ilişkide ona duşen role karşı kendini kapatmış- tır. Avrupalılaşmanın geleceğe uzanan tarihi, Avrupa'nın ilerleyen tarihinin ta kendisidir: kendi ozu içinde Avrupa'nın Avrupalılaşma tarihine olan ilişkisi. kendi geleceğinin tarihine olan ilişkisi gibidir." Kendını kendısıyle sınırlavan bır Avrupa çağdaş u>garlığı kendisi- nin kurduğunu unutmaya hazırdır, Rıtter'e gore "Bu Avrupa, duşunce dünyasının büyüklerinin yarattığı olu- şuma düşuncesizce davranır gibi gorü- nüyor, sanki onun -şimdi ev rensel olmuş olan uygariıkla Uişkisinde- üstlendiği görevden haberi yok." ARADA BIR SELMA ERDAL Çevreci Özkaynaklanmız Nedır özkaynaklanmız'' Zaman zaman gazetelerde yayımlanan banka ve şırket bılançolarının aktıf/pasıf bo- lümunde yer alan taşınır/taşınmaz mal varhkları mı' Sozunu etmek ıstedığım özkaynaklanmız boylesıne oz- kaynaklar değıl Bır başka deyışle, akarsularımız. golle- rımız, denızlerımız ormanlarımız tarım alanlarımız, madenlerımız, ılıcalarımız/kaplıcalarımız, yeraltı ve ye- rustu tum kaynaklarımız Ulkesını, doğasını, çevresını duşunenlerın ılgı duydukları turden ozkaynaklarımız, sozunu etmek ıstedıklerım Ekonomık paket açıldığında nedense ulusça hepımız- de bır umutsuzluk, bır endışe Eyvahlar olsun kı Mer- kez Bankamız tamtakır, 70 sentımız bıle yok Dışa ba- ğımlı ekonomı polıtıkalarımızın bır sonucu, dolara/mar- ka bağlanmış umutlar, dış tıcaret açıklarımız Tum derdımız, sıkıntımız, açmazımız, dışarıdan sağlanacak, kaynaklar mı/kulfetler mı olduğu bılınmeyen taşıma suyla değırmen dondurme çabaları Sonuçta da daha çok saplanılan bır borç batağı, daha onlenemez gerı sa- yıslar lyı de, nerede bızım ozkaynaklarımız'' Neden ozkay- naklarımızadayalıkalkınmayollarıdenenmıyor'Neden tarlada pırınç aranıyor, evde bulgurumuz varken? Ne- den dışa bağımlı montaj sanayılerıyle gerçek sanayıleş- me gırışımlerını bırbırınden ayırt edemıyoruz9 Ve ne- den, Batılının gelışmış sanayıının yan sektoru olmaktan öte gıtmeyen bu qırışımlerı ıçın ozkaynaklarımızı goz- den çıkarıyoruz' Orneğın, bırıncı sınıf tarım alanlarımızı ovalarımızı (Kı ulkemız ıçın en bağışlanamaz karar, bı- rıncı sınıf tarım alanlarının bulunduğu yeşıl Bursa Ovası'nın talanıdır Ustelık bu talan, Ova Koruma Proto- kolu'ne karşın yapılmış ve yapılmaktadır 1977 yılında ımzalanan bu protokolle Bursa Ovası koruma altına alınmıştı) Zaman zaman kendıme sorduğum bır soru var Şu nasıl akıl alacak bır ıştır kı, doğal yeşıl Bursa Ovası'nı. Çukurova'yı ve daha nıce ovalarımızı yok edıp gunun bı- rınde ekecek topraksız kalmaki Çımento ve demırden bır Marmara Denızı oluşturmak, suyunu kırletıp balıksız canlısız bır duruma donuşturmek1 Tarım alanlannı sa- nayı bolgelerıyle yok ederken, sanayı kurabıleceğın yer- lerde de tarım alanları oluşturmaya çalışmak (Guney- dogu'da olduğu gıbı) Boylece bolgeler arası dengelerı kurma duşlerıne dalmak Oysa doğanın dengesı bozul- duktan sonra bolgeler arası denge mı kalır? Evet, ozkaynaklarımız ovalarımız, akarsularımız, or- manlarımız yenne devlet kasasında kalmayan 70 sente kaygılandıkça, dovıze endekslı kalkınma planları yapıl- dıkça kımselerın gozlen onları gormez oldu Oysa aç kaldığımızda karnımızı yedı duvelın dovızı değıl, Konya Ovası'nın buğdayı, Bursa Ovası'nın sebzesı-meyvesı doyuracak, ama bunları duşunen kım' GeçenöHazıran, Dunya Cevre Gunu ydu Tumçevre dostlarımız ozkaynaklarımızı lyı bılırler Ama ılgısızyet- kılılereanımsatalım özkaynaklarımıza, doğanın bıze sunduklarına sahıp çıkalım, verımlı kullanmasını bılelım Umut, yabancıya el açmada değıl, ozkaynaklarımızdadır TARTIŞMA Sanatı sevgiye dönüştürmek K ulture, sanata, sanatçıya saldınldığı. yazarlanmn, bıhm adamlannın, aydınlann oldurulduğu. yakıldığı bır ulkede heykel yasaklamak gıbı ılkel bır olaya şaşmamak gerekır Kultursuzleştırme çabalanna v e erozyonuna her geçen gun venısının eklendığı. ınsanlann okuma, bılgılenme. ızleme gereksınmelennın çeşıtlı yollarla ve hatta ıstıkrar paketlenyle engellendığı bır ulkede. heykel > asaklamak gıbı bır olaya şaşmamak gerekır Amaca ulaşmak ıçın her aracı, her turlu yasaklayıcı gucu kullanan, sanatı toplum ıçın değerlı kılan ozgur duşunce ve denemelennden habersız olan bu sığ duşuncenın heykel yasaklamak gıbı bır dav ranışına şaşmamak gerekır Sanatı sev gıye donuşturen. yaşamı guzelleştıren. bu duyarlıhğa kayıtsızlığı gunun gereğı, nesnelen değen ıle değıl de fı> atıyla ortay a koyan, tuketme tutkusuy la kendınden geçen. yukselen ınsan tıpının kırlettığı bırçevrede. heykel yasaklamak gıbı ılkel bır davranışa şaşmamak gerekır Şaşırmak ıçın geç kalındığı apaçık ortadadır Kulturel >aşantımıa da ıçıne alan bu karartı her geçen gun bıraz daha artmaktadır "Böyle sanata tükürürüm ben" dıvenler, topluma tutulan o aynada ne yazık kı kendı yuzlenne tukurduklennın farkında değıllerdır Orhan Tükylioğlu PENCERE KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994 13'Vesayet Kadıkoy Yeldeğırmenı, Karakolhane Cad Yeşıla> Sok 2 17 adresında ıkamet eden \\m Tekben ın akıl hastalığı nedenı ıle vesa- yet altına alınmasına \e kendısıne Acıbadem Cad Ahududu Sok Emre Apt Kuçukçamlıca L skudar adresınde ıkamet eden oğlu HüseyınAsım Tekben ın vaM ıa\mınt karar \s.nldı Ilan olunur 2"< 6 1994 Ba^ın 7488 ISTE BU HAFTANIN von'U! MHP'NIN^TRANSFER LISTESI MHP'nin iktidar hesaplan... MHP'ye "giden" işadamlan... ANAP, DYP, BBP'nın MHP eğilimindekı milletvekilleri kımler, hangılerı yuvaya donuyor? • Refah Partisi Müslümanları dininden etti. istanbul'da di- nini değiş- tirmek için kiliselere başvuranla- rın sayısı artı- yor • İlk res- mi göz altı lcaybı: 24 Şu bat 1994'te g zaltına alınan fakültesi öğrencisi Cüneyt Aydınlar Em- niyet'in kabul ettiği ilk "resmi" kayıp • Herkes KİT'leri vuruyor! Emek- li maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelen SSK son çareyi (İT'lere yüklenmekte buldu • Radyo-tele- vizyon: Yayınlarda frekans karmaşası • Okmeydanı: Ba- kanların "rant" savaşı! • Dil: Türkçe'deki kar- maşa nasıl çö- zülecek? • TURKSAT: Kriz, "milli uyduyu" da yedi • Alev Alatlı her hafta yön'de : "Hesaplaşma Zamanı" P A Z A R B A Y I N I Z D E Meclis Başkanı "Yetkili Merci" Meclıs Başkanı HüsametUn Cindoruk hukukçudur; Başbakan'ın malvarlığının "tıcarı sır"olduğunu vearaş- tırılamayacağını soyleyenlere yanıt verdı "- Sıyasetçının tıcarı sırrı olmaz Başbakan'ın ticari sırrı varsa ıstıfa etmelıdır " Turkıye ne hale duştu? Başbakan'ın malvarlığını "tıcarı sır" kapsamına so- kan kafalar, hastalığm derın koklerını sımgelıyorlar. "Muz cumhurıyetı"ne donuşmekteyız Meclıs bu tehlıkelı gıdışı onleyebılecek mi? 14 temmuzda goreceğız • Sayın Cindoruk, 14 temmuzda, parlamentoyu Başba- kan'ın malvarlığına ılışkın 'gundem'le topluyor, ancak Meclıs Başkanı'nın gorevı bununla bıtmıyor, 3628sayılı yasanın gereğını yerıne getırmekle yukumludur 3628 sayılı yasa "Mal Bıldınmınde Bulunulması, Ruş- vet ve Yolsuzluklarla Mucadele Kanunu"öur Bu yasa- nın uygulanmasına ılışkın 10 8 1990 tarıhlı bır de "yonet- melık" var Yasaya ve yonetmelığe gore, 1) Bakanlar Kurulu uyelerı 3628 sayılı yasanın 2'ncı maddesıne gore mal bıldınmınde bulunmak zorunda- dırlar 2) Malvarlığında onemlı bır değışıklık olduğunda bir ay ıçınde ' yetkılı mercı' ye bıldırılecektır (Madde 6) 3) Mal bıldınmınde bulunan Bakanlar Kurulu üyesı, 'Kendısıne, eşıne, çocuklarına aıt bulunan taşınmaz mallan, para, hısse senetlen ve tahvıller ıle altın, mu- cevher ve dığer taşınır mallan, hakları, alacaklan ve gelırlerıyle bunların kaynaklan, borçları ve sebeplen"n\ açıklayacaktır (Madde 5) 4)Malbıldırımının verıleceğı "yetkılımercı"-Bakanlar Kurulu uyesı ıçın- Buyuk Mıllet Meclısı Başkanlığı'dır (Madde 8) 5) Gerçeğe aykırı bıldırımde bulunan kışı alb aydan uç yıla kadar hapıs cezasına çarptırılır (Madde 12) 6) Haksız mal edınen mal kaçıran ve gızleyen, uç yıl- dan beş yıla kadar hapsedılır (Madde 13) 7) Mal bıldırımınde bulunulması hakkında yonetmelık 'Mal Bıldırımlerının Karşılaştırılması' başlığı altında Meclıs Başkanlığı naşu gorevı yukluyor "Yenıveekbıl- dırımler, yetkılı mercıler tarafından daha oncekı bıldı- rımlerle karşılaştırılır Yapılan karşılaştırma sonucunda gerçeğe aykın bıldırımde bulunduklan veya haksız mal edındıklen, kaçırdıkları veya gızledıklen anlaşılanlar hakkında 'yetkılı mercıler ce Cumhurıyet Başsavcılıkla- rına suç duyurusunda bulunulur " (Madde 18) Bakan ya da Başbakan Tansu Çlller ın Meclıs Baş- kanlığı na verdığı mal bıldınmlen uzerinde boyle bır ın- celeme yapılmış mıdır? "Yetkılı mercı ' -eğer bugune kadar yapılmamışsa- yasanın gereğını yerıne getırmek zorundadır • 3628 sayılı yasa ışı sıkı tutmuş kamu hızmetı gorenler, seçımle ışbaşınageçenlerın 'malbıldınmlen"ruşvetve yolsuzluklarla mucadelenın gereğı sayılmış, ama, ka- nun uygulanıyor mu 9 Kanunlar uygulanmak için çıkarılırlar Yasaların kâğıt uzerinde kaldığı bır duzende hukuk devletı bır yana, kanun devletını ara kı bulasın 1 Boyle ulkelerde Başbakan ın malvarlığı "tıcarı sır' sayılır, sı- yasal ahlak sırra kadem basar, tıcaret ıle sıyaset bırbırı- ne karışır devlet çıkıta muz cumhurıyetıne donuşur Muzu soyarlar ve yerler "MÜSLÜMAN KAMUOYUNA" Belgeler, tanıklıklar ve değerlendırmelerle Sıvas Katlıam Oncesı Sıvas ta muslurnan kamuoyu'na dağıtılan bıldırı Azız Nesın'ın "tahnk" eden konuşmasının tam metnı "Necıp Turk basını" kaüıamı nasıl değertendırmıştı'' Express'ın soruşturması 2 Temmuz Sıvas ne hattriaüyor'' . Ataol Behramoğlu ndan Izmet Özel e yanıt "Sıvas göklennde emperyalızm sancaklan' Azız Nesın "Aydınlar ah-vah edebıyatı yaptı" Uğur Cankocak "Katıl ıktıdar ya da ıktıdarsızlığın ıktıdan Orhan Alkaya Metın Atttok'u yazdı: "Bıraksalar yenı bır şııre başlayacak gıbı" Alı Ri2a Dızdar "Idamlarını ıstememelıyız" Madımak'tan kıl payı sağ kurtulan Mehtap Yucel "o gun"u yazdı Sıvas neresı Sıvaslı kım 9 "Yangın yen Sıvas kıtabının yazan Zekı Coskunun araştırması .. Ve Derya Kuzulan'nın Sıvas'ı TURKİYE'DE AHLAK KRIZI Enıs Baturun kalemınden. "SOL, SOSYAL DEMOKRASI, SOL KULTUR VE 90'LARIN SPYASI TRENDI' Hayrı Kozanoğlu yazdı GURUN'UN GIDIS), KESKIN'İN GELİSİ Tıyatrocular Express'e değerlertdırdı . JİM MORRİSON 23 Olum yıldonumunde Rock'ın Rımbaud'su E PRESS Bu cumartesi we her cumartesi bayilerde » UÇ AYLIK DERGI • SAYI : 10 • TEMMUZ 1994 İSTANBUL Nasıl Yaşıyor? ORTULU KADIN KİMÜĞ1 Aynur llyosoglu İSTANBUL D\ GUNUBİRLİK TATİL Ayban Aktar SUSUZLUK VE MİZ.\H Ayşe Öncu bTA\BLL UN Sl\E.VL\ SERL'VTNİ Zeynep Tul Akbal PLTBOL BİR POLİTİZASYON ARACI Dentz Gökçe TOPLUMSAL KONUM VE ÇEYİZ Mübeccel Kıray İSTANBLL DA KOPEK CEMAATİ Can Kozanoğlu BOZtL\\ AGlZTADI Tuğrul Şavkay BU ŞEHİR BİZE UZGUN " Lattfe Tekırt AL1Ş\-ERİŞ MERKEZLERİ SOSYOLOJÎSl Aydm Uğur DİL TINISI ECNEBİLEŞÎRKEN Tomns Uyar KOPRLDEN GEÇTİ İSTANBLL Ara Guler - Attılâ llhan Bl\BİR AYASOFYA Samıh Rıfat YUZYIL ONCEKİ DEPREM Afife Batur EMEK Sl\E\IASI Gokhan Akçura \L\HŞERİM YAŞAYAN ŞEHİR Necdet Sakaoglu DESTAN GEMİLER Eser Tııtel Ekslk Sayılartçln İjnh \ ıkh >ıldız Sjravı \rabauUr Daıresı Ulrhınıs H \\ ın M>-m l!ts.ık a, |ST\NBI L Tel (.21 2) 22" 3^ 33 U ç A Y L I K İ S T A N B U L D E H G İ S İ T » « I H V A K F I Y A V I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear