22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 MART 1994CUMA CUMHURİYET SAYFA Avrupa Organ nakli zorlaşıyor Bugün Avrupa'da 40 bin hastanın yaşarru organ nakline bağlı. Uygun organ bulunması beklentisindekı bu hastalar, ölümle burun buruna yaşıyor. Organ bağışı yapanlann ve kadavralardan alınan organ sayısının düşmesı. bu tehlikeyi yaratan nedenJerin başında geliyor. 6-7 mart tarihleri arasında Bale kentinde yapılan uluslararası bir toplantıda sunulan rakamlar, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerde 40 bin kişinin organ naklı beklediğini ortaya koydu. Aynca bu ülkelerdeki organ nakli örgütleri arasındaki büyûk eşitsizlik ve çeşitbbk de gözJer önüne serildi. Teknolojınin ilerlemesi, araştırmacılann çaljşmalan sayesinde, artık organ nakli yapüran hasialann büyük bir bö'lümü sağlıklanna kavuşuyor. Kalp nakli ele alındığında, 1993 yılında >apılan nakillerde yiizde 71.9 oranmda başanya ulaşıldı. Nakillerin başanb olması, yapılan araştırmalara bağlı. Bu araşürmalann kesin sonuçlar vermesi de kadavralara bağlı. Kadavralar üzerinde çalışma için de öJü yakınlann izni gerekli. Bu zincirin her halkası, sonuç üzerinde önemli etki yapıyor. Son yıllarda organ nakline izin verenlerin sayısının Avrupa genelinde düşmesi, birçok hasta ıçin ölümcül sonuçlara yol açıyor. Bihm adamlan. ailelerin izin vermemesı yüzünden yüzlerce insarun yaşamlannı kaybettiğini ve yüzlerce sağlam orgamnın da toprak aluna girdiğini belırtiyor. Dünyanın diğer bölgeleriyle karşılaştınldığında, Avrupa'da organ bağışı yapanlann sayısı oldukça düşük ve düşmeye devam edivor. inglltere Yollar bile özelleşiyor ÖzeUeşürme. tüm dünyada salgın gıbi. Görünüşe bakıbrsa alan memnun. satan memnun. Türkiye'de ise ahcı nazb, saüa ürkek. fngütere'de eski Başbakan Thatdıer'ın başlattığı kampanyada özelJeştirme listesine girenler arasında karayollan da var ve ışte size, alacak olanla satmaya hazırlananın kazanç hesaplan. İngıltere'de bakanlar, kamu harcamalan üstündeki yükıi kaldırmak ıçin İngıltere karayollannı özeUeştırmeyi tartışıyor. Şu ana dek herhangi bir fiyat belirlenmış değil. Ancak saüşlardan elde edilen gehrier. milyarlan bulacak. Daha önce, özel şırketlerin kar amaayla karayollan inşa edip işletmelerine izin veren planlar açıklanmışü. Ancak bu son öneri, çpk daha ilen bır adım anlamına gehyor. Bakanlann bu kararlannda üç etken behrleyia oldu. Binncisı. şimdilerde 50 mılyar sterlinde seyreden hükürnet borçlannın düşüriilmesi yolundaki siyasal baskılar. Londra'nın doğusundaki Dartford Irmağı Geçidi üstündeki. ücrelü köprü ve tüneî projesinin başansı da bakanlan etkıledi. Eskı Dartford Tünelı, 1989'da, Kralıçe İkıncı Elızabeth Köprüsü'nü, köprü ve tünel biletlenni toplama hakkı karşılığında 86 milyon sterline inşa eden Dartford Irmağı Geçidi Şirkeu'ne \erildi. Geçen hafta projenin beklenenden yedi yıl önce, 2001 "de biteceği acıklandı. Üçüncü etken de şu: Ulaştırma Bakanı John Mac Gregor. paralı yol teknolojısınde İngıltere'nin tüm dünyada başı çekmek üzere olduğuna inanıyor. İngiltere, dakikada yüzlerce araa. yavaşlamalanna gerek kalmaksızın güvenilir bir şekilde kontrol edecek bir akıllı kart teknolojisı geliştirmeye çalışıyor. DUNYADAN BoşnaklarSırpkorkusundankimlikdeğiştiriyor Bosnalı Müslümanlar, canlarını ve mallarını Sırp tehdidinden korumak için istemeye istemeye Sırp kimliğine geçiyor. ~r\ osna'da bulunan Biyelyina r £ kasabasının Müslüman sa- JLJ kinleri. etnik temizlikten kurtulmak ıçin yeni yollar deni- yor. Bosnalı Sırplann militan lide- ri Arkan ve kaplanlarT kasabayı Müslümanlardan temizlemek amaayla acımasızlığın ve vahşetin en canlı örneklerini sergilemekten kaçınmıyorlar. Kasabada yaşayan Müslümanlar, canlannı ve mal- lannı kurtarmak için kimliklerini değiştirerek Sırp isimleri almakla etnik kökenlerini gizJemeyi ba- şardılar. Biyelyina kasabası yetkilileri ge- çen günlerde 400 Müslümarun kimliğini değıştirdiğini doğrular- ken, 100 kadannın da sırada bek- lediğini kaydediyor. Müslüman olduklannı gizlemeye gerek gören Boşnaklann pek çoğunun kasa- banın en üretken kişileri olduğu belirtiliyor. Ekonominin dizginle- nni elinde tutan bu ınsanlar, kasa- banın en vazgeçemediği kişilerden oluşu>or. "Boşnak kasabı" olarak tanınan Arkan ve yandaşlanrun günde 30-40 Müslümanı evlerinden sür- mesiyle, Müslümanlann kent nü- fus dairesine başvurmalan aynı döneme rastlıyor. Ne var ki, isim değişikliği Müslümanlan ırkçı mi- lis kuvvetlerinin elinden tamamen kurtarmaya yetmese de, Sırplann kentin çeşitli noktalanna diktiği kontrol noktalanndan kazasız be- lasız gecmelerini sağbyordu. Sırplar Biyelyina kasabasma dı- şandan kimseyı sokmuyor. Do- layısıyla. Sırplann denetimındeki bölgelerde Müslümanlann yaşam koşullanna ilişkin bilgı almak ne- Bosna gerceği: Olmak ja da olmamak redeyse olanaksız hale geliyor. Ge- Müslümanın Sırp terörü altmda çen hafta Birleşmiş Milletler Sığı- yaşam savaşı verdiğıni bebrterek nmacılar Yüksek Komiserliği Ku- bombalama, tecavüz ve ablukanın zey Bosna'da Sırplann kuşatması devam ettiğini açıkladı. alündaki kentlerde yaşayan 50 bin Biyelyinanın Müslüman sakinleri savaş başladığında oldukça umut- suz bır durumdavdı. Sırbistan sınınndan 7 kilometre uzakhkta bulunan kentin yüzde 60"ı Sırplar- dan oluşuyordu. Savaş başladığı- nda Sırp mılitanlann Müslüman- lan hedef alan insanlık dışı uygu- lamalan. Bosna savaşının bellek- lerden çıkmayan en korkunç gö- rüntülerinı meydana getirdi. Sırp kimliğine geçmenin son de- rece güç bir karar olduğunu itiraf eden kasap Vayo Vasiç, eskı adının Bayro Bekiroviç olduğunu açıkhyor. Bekırovıç'in, kimliğıni değiştırmesınin üzerinden günler geçmesine karşın. hala sinirlı ve huzursuz. Ancak, aldığı kararla dükkanını kurtardığını belinen Bekiroviç, diğer Müslümanlara ait dükkaniann bugün tamamen yakılıp >ıkıldığını söylüyor. Sırp militanlar, kuşatlıkları böl- gelerde tutsak ettikleri Boşnak- lann ellerinden paralannı almak için çeşitli yollara başvuruyorlar. Kuşatmayı yanp güvenlikli bölge- lere gitmek ısteyen Müsiümanlar, Sırplafa 3 bin marka varan haraç- lar ödcrnek zorunda kalıyor. Bivglyina'da yaşayan Müslü- manlar İŞİ daha da ileri götürerek arada sırada kiliseye de gidiyorlar. Onodoks kilisesinde vaftiz olma- dan ısim değiştirmeleri Sırplar ta- rafından ciddiye abnmadığından, yaşamlannı garantiye almak için tüm dini yükümlülükleri yerine ge- tirmek zorunda kalıyorlar. Müs- lümanlan evlerinden atarak yerle- rine Sırp göçmenleri yerleştiren Sıçp militanlar, vaftiz olarak isim değiştiren Müslümanlara dokun- muyorlar. Bu arada Sırplar, Boşnaklann Müslümanhğa geçışlerine ilişkin şu kuramı ortaya atıyorlar. Bos- nalı Müslümanlann, 15.yüzyılda Türklerin Bosna ve Hersek'i isti- lasına kadar olan dönemde Sırp ol- duklan (ddia ediliyor. Şimdi Sırp kimliğine geçmeye çahşan Müslü- manlann gerçek köklerine döndü- ğü ileri sürülüyor. Louise Branson The Sunday Times Keşif dünyasına yolculuk Ingiltere'deki Coalville (Kömürköy), tarihinden öyle- sine utanıyordu ki, kömür madenleri kapanınca adını değiştirdi. Leicestershire kasabası şimdi, merkezinde- ki Snibston madeninde kurulan "Keşif Parkı"yla ünlü. Madendeki turlar, artık rehberliğe sovunan eski ma- dencüer için büyıik bir gurur kajnağı. Maden, 1986'- da terk edildiğinde, valnızca çirkin bir yığın halindey- di. Şimdi öylc bir yenilendi ki, parkın tepesinden bakıldığında hoş göziiktüğü bile söylenebilir. Küçük fidanlar büyüyüp koca birer ağaç olduğunda, daha da güzclleşecek. MiUi Park sınırları içinde yer alan müze, kesinükJe edilgen zi>aretçiiere göre değil. Daha çok dokunmak, hissetmek ve kullanmak üzere kurul- muş. Hem çocukların ma.vmun iştahlı bejinlerine hem özürlülere sesleni\or. \aşa\an Bilim Salonu'nda. bilimi ovnavarak öğreni- yorsunuz. Örneğin, *>ap-boz insanı' oluşturabilmek için, organları doğnı yerleştirmek şart. Ya da bisiklet- çi iskelet Henn'nin yanına otunıp pedal çevirirken kemiklerini, eklemlerini nasıl oynatıyor diye izleyebi- iiyorsunuz. Dışanda. çocuklar için aynlmış parkta da bilimin temelleri öğretiliyor. Çocuklar ftsıltıları bütün bir bahçeye yansrtan ses aynasına bayüıyor. Leicester Üni\ersitesi'nin sergisinde, işleyen bir sis- mograf ve kara deliklerin vıldı/ları nasıl çektiğini anla- tan bir gösteri var. Tekstil galerisi dışında, tren, otobüs koleksi>onu, bölgedeki taslann ve madenlerin tanıtıldığı bir sergi ve bir de buhar makinesi var. Serginin daha da genişletilmesi de planlanıyor. 18. yüz- yıldaki bir tekerlekci dükkanıyla nalbant dükkanı kısa süre scnra açdacak. Müze, \alnizca 18 a\ süreyle açık olacak, ama daha şimdiden 250 bin kişi ziyaret etri. Bir araştırmava göre, ziyaretçilerin yüzde 98'i müzeyi başkalarına da öneri- >or. The lıtdependent Halk artık işsizliğe alıştı Moskova yakınlanndaki Lyubertsi kasabası, ikı özelliğivle tanınıyor Mafya olabilmek için çaba harcayan gençlik çetelen ve fon olarak Orta As>a badcırlannı kuJlanmak isteyen (îlm >apımalannı çeken kumluk alanlan. Giderek çöken endüstrisi ve altyapısıyla, Lyubertsi gerçekten bozkırdan farksız. Daha önce devlete ait dev bir kuruluş olan Ukhtomski tanm aletlen fabrikasında çalışanlann sayısı 18 binden 3 bine düştü. Fabrika haftada dön gün işliyor, zaten ciftçilerin de yenı makinelcr alacak parası yok. İşçılere ekim ayından beri hiçbir ödeme yapılmadı. Devleün terk ettığı binlerce yaünm, isçileri işten çıkanyor, çalışma saatlerini indiriyor \e ücretleri ödemiyor. Ukhtomski fabrikasının artık paslanmaya yüz tutmuş makinelerinin üstünde rengi solmuş. kıal bır bavrak asıh duru>or. Üstünde şunlar yazılı: "Ritimle câbş." Fabrikanın sıcak suyu yok, çünkü ısıücı çalınmış. Bır köşede. kırklı yaşlannda üç kışi, verilen moladan yararlanarak kannlannı doyunıyor Aleksandr Vakuşin, "Şimdi fabrikanın en genç elemanlan biziz" dı>or ve ekliyor: "Genç nüfus. şansını ticafette denemek üzere buradan aynldı, bizse artık buna uyum sağlayamayacak kadar yaşlıyız. burada emekülerle birlikte çalışıyoruz." Ellerine son kez ocak aymda 100 bin ruble tutuşturulan bu adamlar, o zamandan beri cşlerinin gelirlenyle a>akta kalmaya çabşıyor. Aileleri jalnızca en temel gereksinımlerini karşılayabilirken. yeni * gıysüer ve ötekj tükeüm eşyalannın sözü bile edilmıyor. Fabrikanın daha önce sağladığı ucuz kantin. kreş, hastane gıbrolanaklann yerinde artık yeller esiyor. Yine de bu üç adam hallerinden çok şikayet etmi>or. Yakuşın'in gözbebeği kıa. Alaksandr Yefmov'unki akordeonu, Vateri Venevtsev'inki de yanş güvercınleri. 1991'de oylannı verdikleri Borfe Yehsine hala güvenıyorlar. Vladimir Jirinovskiy dönmek nıyeünde değıller. Bekg Dimitri Baranov dışında öteki çabşanlar da hallennden fazlaca şikayetçi değil. Baranov, "Bu fabrika iflas etti, fabrikavia birtikte ben de iflas ettim, bunlann bütün suçjusu Gorbacov'dur" diye' homurdanıyor. The Independent Rusya'nın Babuşkalan kan ağlıyor Piyasa kurallannın geçerli olduğu Rusya'da yaşlılar kaderlerine terk ediliyor G aJina (72 yaşında) Rus- ya"nın kaderine terk etti- ği milyonlarca '*babuş- ka"dan (büyükanne) bıri. Mos- kova'da iki odalı küçük bir apartman katında oğlu. gelini ve torunlanyla yaşıyor. Galina. evde pek istenmediğini görüyor ve bu onu çok mutsuz ediyor. Ev halkı mutfağı kullanmasına bile kanşıyor. Devamlı itilıp kakı- lmaktan artık bıkrruş. Galina şaşkın ve yalniz. Kimsenin ken- disini sevmediğine inanıyor. Galina'nın içinde bulunduğu koşullar diğer babuşkalardan farkb değil. Bu tıknaz büyükan- neler bir zamanlar Rusya'nın te- mel direğiydi. Stalin'in demir yumruğu altında bile çocuklan- na sosyalist ideolojinin erdemle- rini aşılanıaktan geri durmadı- lar. Çok çalışmak. otoriteye saygı göstermek, akıl ve beden sağlığına dikkat etmek ve yaşlı- lara hürmet etmek onlar için vazgecilmez, tartışılmaz kural- lardı. Yiyecek kuyruklannda bekleyen onlardı. Ancak, her türlü yokluk ve kıtlığa karşın sofradan yemeği eksik etmeyen yine onlardı. Rusya'da piyasa yasalan ge- çerb olur obnaz, babuşkalar kendilerini çok acımasız bir dünyanın içinde buldular. Gali- na 15 yıldır emekli maaşı ile sıkıntısızca yaşıyabibyordu. Ayda 111 ruble abyordu. Bu para ile yeterli miktarda yiyecek, giyecek almakla kalmayıp, "da- ça"sına bile gidebibyordu. Şimdi Galina'nın emekli ma- aşı 500 mislı artarak 53 bin rub- leye ulaştı. Bu para ile ancak yiyecek alabiliyor, çünkü her şey korkunç pahab. Evinin yanın- daki büfede satılan ithal çikola- talardan alamıyor. Yeni zenginler Jaguarlannın içinde Moskova "da dolanırken. işçilerinin ücretlerini alabilmek için aylarca niçin beklediğini hiç anlamıyor. Stalin döneminde her şeyin daha iyi olduğunu iddia edecek kadar şimdiki durumun- dan şikayetçi. Bugün özelleştirme sonucu apartman daıreleri alun değerin- de. Gazetelere ilan veren özel ku- ruluşlar, yaşblann oturduğu dai- releri kendileri adına özelleştire- ceklerini, emeklibklerinde ken- dilerine bakma karşılığında dai- relerini satın alacaklannı duyu- ruyorlar. Bu reklamlara inanan bazı şaşkın yaşlılar. evlerini pi- yasa değennın çok altında satıp. kendilerinı sokakta bulabiliyor. Galina neyse ki bu kötü akıbc- te uğramıyor. Birkaç yıl önce ko- cası ölünce tek odalı evini iki odab başka bir evle değiş tokuş ediyor. Oğlu, evc taşındıklann- da kendisine bakmaya söz ver- diği halde. şimdi dört gözle ölü- münü beklediğini hissedıyor. Onun ölümü ile aılenin küçük evde daha rahat edeceğinı düşü- nüyor. Galina, çamaşır odası olarak kullanılabilecek boyutta bir odayı oğlu ile paylaşıyor. Ge- lini ve iki torunu öbür odada kalıyor. Gelininin arada sırada kendisini dövdüğünü itiraf eden Galina. "Daha ölmedim, ancak böyle devam ederse sonıım yakın." diyor. Savaş döneminde çahşüğı uçak fabrikası Moskova"dan Stabngrad'a taşındığında Gali- na sorgusuz sualsiz evini Lening- rad'a taşımış. Galma. o dönem- lerde toplumun belirleyici oldu- ğunu, şimdi ıse bireyin önem ka- zandığını. ancak çok yalniz ol- duğunu belirtiyor. Galina şımdı oturduğu e\den taşınmayı planhyor. Ama nereye? Galina gibi babuşkalar. bir za- manlar Rusya'nın bilincini şekil- lendiriyordu. Şimdi yaşlılann sesi gittikçe duyulmaz oluyor. Herhangi bır ahlakı dayanaktan yoksun olan Rusya. belirsiz bir yöne doğru hızla sürüklenıyor. Dorinda EUiott Newsweek Babuşkaların emekli maaşı, ithal çikolatalan j e t m i y o r
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear