25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC70. YIlSAYi 24999 S A N A T K U L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 18MART1994CMM Doğal Hayatı Koruma Derneği, Orman Bakanlığı'na başvurdu Akyatan korunsun,kaplumbağalaryaşasınASUMAN ABACIOĞLL İZMİR- Akdeniz kıyılannda yeşil kaplumbağalann el değmemiş tek yaşam alanı olan Adana ili sınırlan içindeki Akyatan Gölü'nün koru- ma altına almması istendi. Doğal Hayatı Koruma Derneği, Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Ya- ban Hayatı Genel Müdürlüğü'ne yapüğı başvuruda, Akyatan Gölü'- nün Uluslararası Ramsar Sözleşme- si uyannca Tabiatı Koruma Alanı kapsamına almması gerektiğini bil- dirdi. Doğal Hayau Koruma Derneği Başkanı Nergis Yazgan, deniz kap- lumbağalan ve kuşlar açısından çok önemli bir alan olan Akyatan Gölü ve kumsalının koruma altına alı- nması için Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne 1989 yıhndan bu yana yaptıklan baş- vurulann sonuçsuz kaldığını söyle- di. Adana ili sınırlan içindeki Akya- tan kıyılannın, nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalan için bü- yük önem taşıdığını vurgulayan Yazgan, "Mersin-Kazanlı kumsal- lannın, endüstrinin yarattığı ağır kir- lenme ve kıyı erozyonu nedeniyle ma- aJesef tahrip edifmesi sonucu, bugün yeşil kaplumbağalann üreme alanı olarak belki de bütün Akdeniz kıyıiarı boyunca tek el değmemiş ka- oğal Hayatı Koruma Derneği, Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'ne yaptığı başvuruda, Akyatan Gölü'nün Uluslararası Ramsar Sözleşmesi uyannca Tabiatı Koruma Alanı kapsamına alınması gerektiğini bildirdi. lan Akyatan kumsallarıdır" dedi. Bu durumun, Akyatan kıyılannı uluslararası platformda da son de- rece önemli kıldığını kaydeden Yaz- gan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Llkemiz, 'Bern Konvansiyonu' gereğince, taraf olan ülkeler fauna ve flora türlerinin vaşadıkları ortam- ların >e tehlike altındaki yaşam or- tamlarının korunmasını garanti altı- na almak için gerekli ve uygun kanu- ni >e idari önlemleri alması gerekir il- kesini de kabul etmiştir. Ajrıca yine bilindiği üzere Akyatan Gölü ve cev- resi, Çevre Bakanlığı tarafından da 'A grubu sulak alanlar" listesine alınmıştır. Nesli tehlike altındaki ve nadir kuş türlerinin göç, kışlama. beslenme ve üreme alanı olması da Akvatan'ın önemini arttırmaktadır. Bu nedenle Akyatan. TBMM tarafı- ndan28.12 1993tarihindeonaylanan Ramsar Sözleşmesi uy arınca da ko- ruma altına almması gereken bir alandır." Bütün Akdeniz Havzasfnda. de- niz kaplumbağalannm yaşam or- tamlan böylesine tehlike altında iken, bugün \ar olan tek dokunul- mamış alanın bugüne kadar koru- ma altına alınmamasının son derece üzücü olduğu belirtildı. DHKD Başkanı Nergis Yazgan, Orman Ba- kanlığı Milli Parklar ve A\-Yaban Hayatı Genel Müdürü Ne\zat Cey- lan'a vaptiğı başvuruda şu görüşlere yer verdi: "Genel Müdürlüğünü/ tarafından gerek Vumurtalık Lagünü'nün Tabi- atı Koruma Alanı olarak ilan edilme- si yönündeki çalışmalar >e gerekse diğer alanlarda yapmakta olduğumız projeler büyük memnuniyetle karşı- lanırken, deniz kaplumbağalan ve kuşlar açısından çok önemli bir alan olan Akyatan Gölü ve çetresinin ye- niden ele alınarak durumunun ivedi- likle değerlendirilmesini >e öncelikli olarak Tabiatı Koruma Alanı ilan ediimesi konusunun ele aiınmasını di- liyoruz. " Çay, kahve düşüğeyol açıyor FRANKFURT (AA) - Çay. kahve ve kola gibi keyif verici içeceklerin, hamilelerde düşüklere yol açtığı bildirildi. Alman Bild der Frau dergisi, Amerikan tıp dergisi JAMA'run biraraştırmasını yayımladı. Araştırmadaçay. kahve ve kolanın. hamilelikleri olumsuz yönde etkilediği ve hamileliğin ilk a> lannda bu içeceklerin düşüklere neden olduğu, çocuk sahibi olmak isteyen kadınlann birsüreçay, kahve ve kola içmemeleri önerildi. Araştırmada, kahve ve koladaki kafeın ile çaydakı tein maddelerinin, anne kanı ile bebegin kan dolaşımına geçtiği ve özellikle hamileliğin ilk aylannda bebekte önemli arazlara ve dolayısıy la düşüklere yoi açabildiği belirtildi. Pil atıklan sulan zehirliyor GAZİANTEPfAA)- Kullanıldıktan sonra gelişigüzel çöpe atılan pillerdeki zehirli kimyasal atıklann. zamanla açığa çıkarak. yeraltı ve yerüstü sulanrun daha çok kirlenmesine ve canlılann zarar görmesine neden olduğuna djkkat çekildi. Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektnk-Elektronik Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Arif Nacaroğlu, pillerdeki insan sağlığı ve diğer canlılar için çok zararlı olan "mangan"ın, zamanla açığa çıkarak. çevre kirliliğine yol açüğını kaydetti. Doç. Dr. Nacaroğlu. kullanılmış pillerin ekonomiye tekrar kazandınlması işleminin maddi olarak karlı olmaması ve kullanıcılann çevre sorunlanna yeterli duyarhlığı göstermemeîeri yüzünden. ciddi bir zehirli atık problemi yarattıklannı belirterek. geüşmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye"de de çöplerin çeşitlerine göre biriktirilmesi gerektiğini söyledi. Beyşehir Gölü'nde tehlike ANKARA (AA) - Türkiye'nin önemli milli parklanndan biri olan Beyşehir Gölü"ndecanlı hayatınm terilikeye girdiği bildirildi. Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürü Nevzat Ceylan, su seviyesinin tamamen düşürülmesi durumunda gölün öleceğini söyledi. Orman Bakanlığı Milli Parklar ve A v-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre DSI tarafından yürütülmekte olan Çumra Ovası Sulama Projesi"nin 1. ve 2. aşama uygulamalan ile ortalama bin 124 - bin 126 metre kotlan arasında olan göldeki su seviyesinin bin 117 metre kotuna düşürülmesi planlanıyor. Uzmanlann hesaplamalanna göldeki su seviyesinde meydana gelecek bir metrelik alçalmanın 70 kilometrekareden fazla alanı karalaştıracağı saptandı. Yine bu hesaplamalar ışığında DSİ nin öngördüğü alçalma gerçekleştiğinde. bugünkü göl alanında. üçte bir oranında küçülme olacak. Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürü Nevzat Ceylan yapüğı açıklamada, dünyada gelişen teknoloji ve hızla artan insan nüfusunun çevreyi ve doğal dengeleri önemli ölçüde tehdit ettiğini kaydetti. Ceylan, dünyanın birçok ülkesınin yapay baraj gölleri oluşturduğunu, yapay üreme sahalan açtığını, böylelikle doğa tahribaünı en aza indırmeyeçahştıklannı belirtti. Nevzat Ceylan. Türkiye'nin de doğal kaynaklanna sahip çıkması gerektiğini söyledi. Her meslektenkadın İsveç'tebıüuştu GÜRHAN LÇKAN STOCKHOLM - 5-6 mart günlennde kuzey İsveçteki Umea kentınde gerçekleştirilen ıkinci "Kadın Tribünali'ne katılım büyük oldu Uluslararası feminızmin sim- gesı altına yerleştınlen sıkılmış yumruktan oîuşan büyük amble- mın asılı olduğu sahneye gelen ko- nuşmacılar, geçmışı. ikı yıl önce 100. yılını doldurar İsveç İşçı Hare- ketı kadar eski olan kadın hareketi- ne. ycni bir strateji kazandırmanın zamanının çoktan geldığinde gö- rüşbırlığine vardılar. A>nı zaman- da. kendilerine Eylem S>8 adını ta- kan bir grup gencın kurduğu femı- nibi bırlık de kendını tanıttı. Doğu'nunVenedik'i Batılılar, Bangkok için Doğu'nun Venedik'i demişler. Kent boyunca uzayıp giden su yollanna bakılacak olursa, doğru. Ama, olsa olsa biraz 'oryantal' bir Venedik... Önde derme çatma balıkçı bannaklan, salaş NATIONAL GEOGRAPHIC iskeleler... Hemen ardmda Doğu- ya özgü mimari yapısıyla bir kule... En arka planda ise Batı'dan özenilmiş gökdelen iş merkezleri... Bangkok. Asya'nın "mistik" yapısıyla, Avrupa (ya da Amerika)'nın •"dünyevi" yapılarının birleşip. kaynaştığı bir kent. Bu yüzden de dünyanın dört bir yanından gelen turistlerle dolup taşıyor... .onuşmacılar geçmişi, iki yıl önce 100. yılını dolduran İsveç İşçi Hareketi kadar eski olan kadın hareketine, yeni bir strateji kazandırmanın zamanının çoktan geldiginde görüşbirliğine vardılar. Kadın haklan ıçın yetışkın ya- ^amlannın tümünü vermış olan Rosa Lu\emburg ve Ale\andra Kol- lontai gibi en tanınmış kişilerle bir- lıkte. Isveç'ın kendi savaşımcılan arasında olan Kata Dahlström \e Frida Steenhoffda sözlen \e e> lem- lenyle anıldı. 1865-1945 yıilaıi ara- sındd yaşayan Fnda SteenholT hdkkında doktora lezı yazmış olan. 1975 doğumlu Siri Âmbjörnsson. kadın haklan için verilen uğraşta •nesillerin birbirlerini bulmalarına' scrdığı önemı belirten hır örncku Âmbjörnsson şöyle konuştu "Frida SteenhofT. yüzy ılımızın ba- sındaki kadın hareketinin. son derece 'ehli' olduğunu \e >alnızca o> hakkı için uğraştığını sövlüyordu. O>sa kendisi, daha 1903 vılında miütariz- me karşı gerçekleştirilecek bir barış evleminin çağnsını vapıvordu. Sınıf \e sermaye baskısına karşı toplumun ivice 'silkelenmesinden' >ana>dı. Biz gençler. feminizm kavramınm veni- den şekillendirilmesini isrivonız. Bu sözcüğe, kendi içeriğimizi »ermeli- viz." katılıp katılmayacağı halen gün- demde olan Maria-Pia Boethius da görüşlennı aeçıkladı. Kapıtalızmın, kitle ıletışım araçlannı teker teker ele geçırerek görüş behrtme özgür- lüğünü ticari yöntemle* kısıtlamak- ta olduğu uyansında bulunduktan sonra şöyle konuştu "Kitle iletişim araçlarının iktidara geçmesini, iktidan vönlendirmesini önleyelim. Bu tür toplantılarda, yü- rüyüşlerde bir araya gelmeliyiz. Bi- zim toplantılarunıza TV gelmese bi- le, biz gelerek birbirimizi bulmalıyız. Karşılıklı görüşmeyi sürdünnemiz son derece önemlidir." Ekonomıst Agneta Stark, ilginç birıstatıstik sundu Devlet İstalistik Bürosu'nun yıllığının. İsveç'in maço modelle yönetıldığıni kanı- tladığını belirterek şöyle konuştu: "Eğer bütün kadınlan. emekli er- kekleri ve çocuklan hesaptan çıkar- tırsak geriye, çalışabiür vaşta olan 1.5 milyon erkek kalıyor. Normları saptayanlar da işte bunlar, başkaları değil. N'e var ki nüfusun yainızca % 20'sini oluştunıyorlar. Eğer devletin işveren olduğu işverlerinde kadınlar- la erkekler arasındaki gelir dağılt- mındaki eşitsizliği belgelemek ister- seniz, si/e künse yardımcı olmaz. Çünkü büro. gelir dağılımını cinsiye- te göre yapmamış. Oysa av sezonun- da öldürülen geyiklerin kaçının dişi. kaçının erkek olduğu istatistiklerde jer alıvor!" 'Kadın Tribünali'nde. yeni kuru- lan bir gençlık örgütü de tanıtıldı. Kendilerine. '68 ruhundan 1 esinlene- rek Evlem "98 adını takan ve yaşlan yırmının altında olan genç kızlar. loplumdaki önemlı değişimlerin otuzar yıllık aralarla olduğunu dü- şünerek bu adı almışlar. İ972 do- ğumlu Kicki Jannerbo. amaçlannın ülke çapında etkinlığı olan büyük bir örgüt kurmak olmadığını. başka yerlerde de kurulacak benzeri grup- larla ışbırlığı yapmak olduğunu söyledi. Jannerbo. seksolojinin ba- bası kabul edilen ve hayvanlaıın dünyasını inceledıkten sonra kadı- nlarîa ilgilı sonuçlar çıkaran Have- lock Ellis'in görüşlerinın bugün de geçerli olmasını eleştırerek şöyle ko- 'Maço modeli' 'kadın Tribünali'ne. çeşıtlı iş- kollannda çalışan. mesleklerındc ılerlemiş kadınlarla bırlikte. ışsizler. 'zonınlu'ev kadınlan da katıldı. Bu arada. evlüldckı genel scçimlere. kurduğu 'Kadın Listesi'adlı partıvle "Ellis. kadınm einsel duyulannın erkeklerinki kadar yoğun olduğunu. ama erkek tarafından uy andırılması- nın gerektiğini söyledi. Kadın diren- dikçe. isriyor: einsel ilişkiye yanaş- tıkça da teslim oluyor. Bu düşünüş. bugün de geçerli. Yoksa şu gerçekle- ri nasıl açıklayabiliriz? Her on günde bir kadın. tanıdığı bir erkek tarafın- dan öldüriilüyor. İ ç günde bir kadı- nın ırzına gecilivor." Pornografik dergılerin büfelerde. gazete bayilerinde. süpemıarkeıler- de açıkça satılmasının. pornografiy ı günlük yaşamın bir parçası olarak lopluma kabul eıtınne,yı amaçldığı- na inanan aençler. şu soruyu soru- yorlar: "Çevre bilincinin artması. benzin- cileri kurşunsu/ benzin bulundurma- ya \e hatta kurşunlu olanları satma- maya zorladı. Kişinin ruhsai eevresi- ni yozlaştıran. görüş açısını darlaştı- ran pornografiy i yasaklamalan için nebeklivorlar? " Kanserriskiniyağ arttmyor, vitamin azaltıyor ANKARA (UBA) - Başta yağ ol- mak üzere protein, karbon hidrat ve mineral içeren bazı besinlerin kan- ser riskini arttırdığı. vitaminlerin ise bu riski azalttığı kaydedildi. Sağbk Dergisi'nin yaptığı bir araştırmada. besinlere uygulanan pişirme ve saklama işlemleri ile za- rarlı maddeler oluştuğu, besin ve beslenmenin kanser nedeni olabile- ceği gibi kanser önleyici bir faktör de olabileceği kaydedildi. Araştır- mada, karbonhidratlann kanser yapıa ya da ilerleu'ci oldukJan ko- nusunda herhangi bir delil olmadığı, ancak karbonhidratlann şişmanla- ücı etkiye sahip olduğu ve kanser riskinin de şişmanlarda daha fazla görüldüğü belirtildi. 1 esinlere uygulanan pişirme ve saklama işlemleri ile zararlı maddeler oluştuğu, besin ve beslenmenin kanser nedeni olabileceği gibi kanser önleyici bir faktör de olabileceği kaydedildi. Hayyansal proteini çok tüketen ülkelerin insanlannda meme. ra- him. prostat. kalınbağırsak. rek- tum, pankreas ve böbrek kanserleri- nin, hayvansal proteini az tüketen ülkelerden daha çok görüldüğü ifa- de edilen araştırmada yağsız et, süt ve benzeri besinlerin kanser riskini artürmadığı belirtildi. Araştırmaya göre, kanser riskini en fazla arttıran besin maddesi ise yağlı yiyecekler. Her türlü yağ (kati-sıvı, hayvansal ve bitkisel) özellikle meme. prostat. testis, rahim. yumurtalık ve kahnba- ğırsak-rektum kanserlerinin oluşum riskini arttınyor. İnsan vücudunun düzenli çalış- masında 20'den fazla mineralin rolü olduğu belirtilen araştırmada. mine- rallerin çoğunun içeceklerle alındığı ve bir kısmmın da hava ve deri yo- luyla insan vücuduna girdiği kayde- dildi. Bazı minerallenn kansenn ön- lenmesine yardımcı olduğu. bazı- lannın ise kansere neden olduğu ifa- de edilen araştırmada, mineraller arasında sayılan nikelin insan vücu- du için gerekmediği ve böbrek yet- mezliği, karaciğer bozukluğu ile kan^ sere neden olduğu belirtildi. Yine mineralierden sayılan kurşun fazla alındığı takdirde büy ümeyi geriletir- ken. beyinde bozukluklara ve kan- sere neden oluy or. Diğer kadmiyum. arsenık. asbest. selenyum, çinko gibi minerallenn insan vücudunda kanser riskini arttırdığı; iyot. bakır. demir ve kalsi- yum gibi minerallenn dc riski azalttığj kaydedildi. Araştırmada karbonhidrat. pro- tein ve minerallerin yarattığı kanser riskini vitaminlerin önlediği belirti- lerek. özellikle A vitamini gibi bazı vitaminlerin gerekenden biraz fazla almması gerektiği belirtildi. Göksu'ya antma tesisi MERSİN/SİLİFKE(LBA)- Göksu deltası ve nehrını kırleten kanalizasyon sulannın antılması için antma tesisi kurulacak. Antma tesisi 7 milyar lıraya mal olacak. Dev let Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından onaylanan ve Iller Bankası'nın 1994yatırım programına alınan antma tesisi. Göksu deltası ve nehrine kanşan kanalizasyon sulannı antarak. nehri kirlilikten kurtaracak. Toplam 600 milyon lıraya projesi iha le edı len v c belediye tarafından yaptınlacak olan Göksu nehnni ve Akdenıze akıtılan Silıfke'nin kanalizasyon sulannı antacak tesisin temeUnin de önümüzdeki günlerde atılacağı bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear