23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 MART 1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞİRKETLERDEN • EMEK Hayat, Etkin Hizrnet Servisi'nin güvenJik hizmetlerinde görevü personeline ve yöneticilerine Sağlık Hayat Sigortası teminaü verdi. • EGE Sigorta Alman Kültür Merkezi tarafından AKM'de düzenlenecek olan renkli fotoğraf sergisini güvencesine aldı. • CAMPEVGGaz International, Büro Mekaniker (Bümek) işbirliği ile Türkiye pazanna girmeye hazırlanıyor. • TÜRK NİPPON Sigorta, Türkiye Kalkınma Bankası ve Nippon Fire -Marine Insuranoe Company'nin ortaklığj ile kurulduğu yıl olan 1991'den beri ikinci çalışma yılını 124 milyar 785 milyon TL prim üretimi ile 51 sigorta şirketi arasında 28. sırada tamamladı. • ÖZTtRYAKİLERA.Ş. Mengen Aşçılar Festivali'nin sponsorluğunu yapıyor. • GREYReklamcılık 1993'ün son üç ayında net gelirin, 1992'ninaynı dönemine oranla yüzde 15.9 arttı. BöyleceGrey'in 1992'de 15 milyon 904 bin dolar olan net geliri. 1993'te yüzde 11.2 artarak 17 milyon 681 bin dolara ulaştı. • COMMER- CIAL Union Sigorta, İzmir HiltonOtel'e yangın allrisk teminaü verdi. • EGE Sigorta, DC Gardner tarafından verilen "Profesyonel İlişki Geliştirme ve Satış Becerileri" konulu seminere kaülıyor. • VARANKargo, Ankara'da Kazımkarabekir" ofısini açtı. • İZOCAM Türkiye'de ilk kez "taşyünü" üretimine başlıyor. Son 13 yılda toplam ithalat 3.72 kat artarken, tüketim mallarmdaki artış 24.21 kata ulaştı Tiiketiı11 ıııab itlıalatıpatladı ANKARA (AA) - 24 Ocak 1980'de alman kararlarla eko- nomide dışa açılan Türkiye, gecikmeyle de olsa pazannı tü- ketim mallanna da açtı. 1980- 1993 arasında geçen 13 yılda toplam ithalat 3.72, hammadde ithalatı 2.56, yatınm mallan it- halatı 6.05 kat artarken. tüketim mallan ithalatındaki artış 24.21 kata ulaştı. DİE'nin "Şubat 1994'te Türkiye Ekonomisi, İstaristik ve Yonımlar" konulu yayınındaki verilere göre, tüketim mallan ithalatı çığ gibi büyüyor. 1980 yılında toplam ithalat içinde yüzde 2.15 gibi önemsiz bir paya sahip olan tüketim mallan ithalatı, 1984'e kadar yüzde 2'- lerde dolaştıktan sonra 1984'te ilk patlamasını yaparak yüzde 4. 4reçıktı. îthalat içindeki payını 1985'te yüzde 7.98e ulaştıran tüketim mallan ithalatı, 1990'da yüzde 12.94'e yükseldi. Tüketim mallan ithalatının toplam ithalat 1984'te bir önceki yıla göre yüzdı içindeki oranı 1993'te de yüzde 95.87 artarak 474 milyon dolan 13.99'avardı. Aynı dönemde hâmmaddele- İMı ıtn Yıl 1960 1981 1982 1983 1984 1985 1968 1987 1988 19Ş9 1990 1991 1992 1993 M9NCI1cınınfHammaddeter (Milyon Dolar) 6158 6547 633? 6676 7B24 7835 6675 9180 9236 10558 13489 12085 13128 15747 Artş (Yüzde) 8235 6 32 -3.21 5.35 14.30 277 -14.81 37 53 0.61 14 31 2776 -1041 8.63 19.95 ıl gı (Milyon Dolar) 1581 2207 2324 2317 2659 2603 3474 3817 3989 3845 5928 6051 6772 ruplar Yatonm Mallan Art, (Yüzde) -1.00 39 60 5.30 -0 30 14.76 -2 11 33.48 9 87 451 -3 61 5417 2 07 11.92 4126 ııtaglöree Tüketim Mallan (Milyon Dolar) 170 179 182 242 474 905 956 1161 1110 1389 2885 2911 2972 4116 Arta (Yüzde) 77.08 529 1.68 32 97 95.87 90 93 5.64 21 44 •4.39 2514 10770 090 210 38.49 lağılıı Toplam fthalat (Milyon Dolar) 7905 8933 8843 9?3S 1Ö757 11343 11105 14158 14335 15792 22302 21047 22872 29429 mı Artış (Yüzde) 5603 12 95 -1.01 4.43 %8M 545 2.08 27 49 1.25 1016 41-22 -5 63 867 28.67 dolara çıktı. Hammadde ithalatı 1982, 1986, 1991; yatınm mallan ithalaü 1983,1985,1989; tüketim mallan ithalatı 1988; toplam ithalat ise 1982 ve 1991 yıllannda bir önceki yıla göre geriledi. rin toplam ithalat içindeki oranı yüzde 77.86*dan yüzde 53.51'e gerilerken, yatınm mallannm oram yüzde 19.99'dan yüzde 32. 5 l'e yükseldi. 1980 yılında 170 milyon dolar olan tüketim mallan ithalatı. lolara çıktı. 1985'te yüzde" 90.93'lük artışla 905 milyon dolara ulaşan tüketim mallan ithalatı. 1987'de bir milyar 161 milyon dolarla bir milyar dolar sınınnı aştı. 1988 yılında yüzde 4.39 oranında gerileyen tüketim mallan ithalatı, sonra tekrar yükselişe geçti. Tüketim mallan ithalatı son 13 yılın en yüksek oranlı yükselişini '1990 yıhnda yüzde 107.70 ile gerçekleştirerek 2 milyar 885 mil- yon dolara çıktı. 1991 ve 1992'de 2.9 milyar dolann üzerinde sey- reden tüketim mallan ithalatı, geçen yıl yüzde 38.49 artarak 4 milyar 116 milyon dolara yükseldi. 1980-1993 arasında ham- madde ithalatı 6 milyar 158 mil- yon dolardan 15 milyar 747 mil- yon dolara, yatınm mallan ithalaü ise bir milyar 581 milyon dolardan 9 milyar 566 milyon Yılhk artış yüzde 27.78 Hammadde ithalatı 1980-1993 arasında yıllık ortalama yüzde 7.49, toplam ithalat yıllık ortalama yüzde 10.64, yatınm mallan ithalatı yıllık ortalama yüzde 14.85 artarken, tüketim mallan ithalatı yıllık ortalama yüzde 27.78 oranında yükseldi. Bu yılın ocak ayında tüketim mallan ithalatı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14.39 ar- tarak 264 milyon dolardan 302 milyon dolara çıkarken, ham- madde ithalatı yüzde 11.23, ya- tınm mallan ithalatı ise yüzde 44.35 artış gösterdi. Ocak ayında bir milyar 189 milyon dolarlık hammadde ithalatı, 664 milyon dolarlık da yatınm mallan ithalatı gerçekleştirildi. TÜRK-İŞ - TÜSİAD GÖRÜŞMESİ Seçimsonrasırandevusu Ekonomi Servisi - TÜSİAD ile Türk-tş'in yapacağı ikinci zirve, TÜSIAD'm isteği üzerine üç gün önceye alındı. Martta yapılacak görüşmeye, Türk-tş TİSK'ideçağırdı. TÜSİAD, Türk-İş'e gönder- diği yazıda daha önce karar- laştınlan 31 mart günü için ma- zeret gösterdi. Taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda zirvenin 28 martta yapılması kararlaştınldı. Zirvenin günde- mi "sosyal güvenlik" olarak be- lirlendi. Ancak 27 martta yapı- lacak yerel secimlerin ertesi günü gerçekleştirilecek göriiş- mede. seçim sonuçlannın da de- ğerlendirilebileceği ifade edildi. öte yandan TÜSİAD ile Türk-tş'in başbaşa yaptığı ilk görüşmenin, TtSK ile TÜSİAD arasında sorun yaratması, TİSK'i gözardı etmek isteme- yen Türk-lş'ih taktik geliştirme- sine neden oldu. TÜSİAD ile yapacağı ikinci zirveye TİSK'i de çağıran Türk-İş'in bu tavn "nezaret gereği" olarak değer- lendirildi. Türk-İş ile TÜSİAD'ın ilk zirvesi Istanbul'da TÜSİAD'ın ev sahipliğinde yenilen yemekte yapılmıştı. 28 martta yapılacak ikinci zirvede ise ev sahipliğını Türk-İş yapacak. Para krizinde Amerikan parmağı B ayramın ikinci gününün akşamı.ShowTV'nin Ayın Ko- nukları adlı programında gazeteci Canan Barlas, ünlü bir konuğu ile söyleşiyor. Konuk Baş- bakan Tansu Çiller. Başbakan, kendisine yöneltilen sorularyüzünden, çocukluğundan ve hatta doğumundan itibarenbaşlıyor anlatmaya. Fakat benim en ilgimi çeken bölüm, ekonomiye merak sardığıyıllar... "13-14yaşlarındaydım. O günlerde Türkiye'yi kurtarmak vardı herkesin kafasında, bugün de öyle ya. işte ben de o yıllarda Türkiye 'yi kurtarmak istiyordum'' diyor Çiller. Sonra devam ediyor, "Okuduğum kolejin müdürü bir Amerikalı idi. Bana ekonomi iktisatkitapları getirdi. Ben de bunları okumaya başladım. işte Türkiye'yi kurtarmaya ve bunun yolu olarak gördüğüm ekonomiye ılgim o yıllarda başladı" Başbakan Çıller17 yaşında liseyi bitirir bitirmeznasılevlendiğini.özerBey'in nasıl kendi soyadını aldığını, nasıl Amerika'ya gidip masteryaptıklarını da anlattı. Ama nasıl olsa bunları tüm Türkiye biliyor llginç olan Amerikalı kolej müdürünün Türkiye'ye ettiği... Belki oiktisat kitaplarını Uyaşındaki Tansu'ya getirmese, Onun körpecik beyni Türkiye'yi kurtarmak gibi kanşık konularla yorulmayacaktı. Belki o zaman küçük Tansu da, Türkiye'yi kurtarmak için ekonomi profesörlüğünden başbakanlığa kadar uzanan dikenli biryoldan geçmekzorunda kalmayacaktı Dahası Türkiye'yi kurtanyorum dıye zaten güç durumda olan ekonomiyi daha da borçlandınp, para krizine yol açmayacaktı. Yerli yersiz her musibette Amerikan parmağı aranz ya, ama bu kez var galiba... • Büyük Türk yüzsüzleri B ir milyarlık vergi yüzsüzleri ile ilgili me- rakımız üzerine geçen hafta Maliye Bakanlığı'ndan bir yanıt geldi. "Yüzsüzleri teşhire" yeniden heveslenen Maliye Bakanı Ismet Attilla'nın önce 2 milyarın üzerinde vergi borcu bulunanları açıklayacağını söyleyip, neden üç gün sonra bunu 1 milyar liraya düşürdüğüne ilişkin sorumuzu Bakan'ın basın danışmanı yanıtladı. Serdar Koçak'ın yaptığı açıklamayagöre, Maliye Bakanlığf nın bilgisayarprogramı.istendiğinde 2 milyar ve üzerinde vergi borcu bulunanların listesini "şak" diyedöküyor. I milyar ve üzerindeki vergi borcu olanları sorduğunuzzaman ise bilgisayar programından ancak 2 milyar liraya kadar olan vergi borçlulannın listesini alabiliyorsunuz Dolayısıyla "en büyük yüzsüzleri" bulabilmek için önce "2 milyar ve üzerindeki borçluların listesini" hazırlamak gerekiyor.Program böyle.. Şimdi Maliye Bakanlığı Bilgi-lşlem Bölümü'nce belirlenen Türkiye'nin en büyük 1096 vergi yüzsüzünün kesin borçlannı bulabilmek için bağlı bulundukları defterdarlık ve vergi daireleri ile hesap karşılaştırmaları yapılıyor. Diğer yandan dasırasıgelen 1-2 milyar lira arasında borcu bulunan "orta boy vergi yüzsüzleri" nin dosyaları açılmaya başladı. Ne diyelim, bütün bu hesap sonuçlanıp, yüzsüzler kesin vergi borçlarıylabirlikte kamuoyunun huzuruna çıkarılana kadar inşallah Maliye Bakanı Ismet Attilla'nın süresi dolmaz. Yada inşallah seçmen, yüzsüzlerin açıklanmasını beklemeden hükümete "güle güle" demez. Ve daha da önemlisi. önce Sayın Maliye Bakanı, sonra da Sayın Başbakan, daha öncekigibi seçim tavizlerine bir yenisini ekleyip, teşhirden vazgeçmeye ve yüzsüzlerin itibarını korumaya kalkmazlar. • Sümerbank'ta indirimli satışlar başlamış. ^Sümerbank'atalipolanlary da yararlanacak mı?.. Medyanın vergi rekortmenleri(?) M aliye Bakanı'nın 10martgünkügazete- lerde yer alan vergi yüzsüzleri ile ilgili açıklamasına göre, basın ve televizyon kuruluşlannında toplam 460 milyar liralık vergi borcu bulunuyor. Büyük gazetelerimizden biri aynı gün bu haberin yanındaki sütunda, kendi yayın grubunun vergi rekortmeni olduğunu duyurdu. Çûnkü yine aynı habere göre sözkonusu kuruluş 1990'da4.6 milyar lira, 1991'dede 12.2 milyar lira vergi ödemişti. 1992'de ödenen vergi 9.9 milyar lira olarak açıklanırken, geçen yıl ödenen vergiden hiç sözedilmemişti. Üstelik yüzde 60'ların üzerindeki enflasyona rağmen 1992 yılında ödediği vergide gözlenen düşüş hiç de rekortmence değildi. Ertesi gün kıyasıya rekabet içinde bulunduğu bir başka büyük gazete de ekonomi sayiasında, "asıl vergi rekortmeni biziz" dercesine kendi ödediği vergiyi de konu alan bir haber yayınladı. Haberde, gazete kendi yayın kuruluşunun geçen yıl 321.5 milyar lira ödediğini duyurdu. Kuruluşun ödediği vergiler şunlardı: 139.9 milyar lira KDV, 120.3 milyar lira Gelir Vergisi ve stopaj, 5.3 milyar lira Damga Vergisi, 4.4 milyar lira Peşin Vergi ve 9.7 milyar lira Kurumlar Vergisi. Aynı gazetenin hemen arkasındaki sayfada, geçen yıl kuruluşun vergi öncesi karının 182.5 milyar, vergi sonrası karı 161 milyar lira olduğunu belirten bir başka haber yer aldı • • • Bizim bildiğimiz bir şirketin gerçek vergi yükü Kurumlar Vergisidir. Onun dışındakilere kuruluş sadece aracılıkyapar, kendi cebinden çıkmaz. Dolayısıyla da bu "bizim ödediğimiz vergi" diye gösterilemez. Acababizmi yanlış biliyoruzdiye, bu konunun uzmanı olan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali MüşavirYeminli Müşavirler Birliği Başkanı Mustafa özyürek'e de sorduk. özyürek, KDV'nin fiyata eklenerek tüketiciden tahsil edildiğini, Gelir Vergisi ve stopajların çalışanların ücretinden kesildiğini, Damga Vergileri'nin de yıl sonunda gider gösterilebildiğini anlattı. Bunların işletme karına yönelik bir vergi yükü olmadığını söyleyen özyürek, sadece Kurumlar Vergisi'nin işletmenin gerçek vergi yükü olduğunu kaydetti. Bu durumda medya vergi rekortmenlerinin karlarının yüzde 10'u kadar bile vergi ödemedikleri ortaya çıkıyor. Yüzde 25'ten başlayan oranda Gelir Vergisi ödemek zorunda olanücretli vatandaşın kulağı çmlasın... • KOİ Başkanı Tezcan Yaramancı: 'Zorunlutasarruflar zamanındaödenecek' ESRA YENER ANKARA - Kamu Ortaklığı İdaresı (KOİ) Başkanı Tezcan Yaramancı, çahşanlann maaş ve ücretlerinden yapılan zorun- lu tasarruf kesintilerinin, isteye- ne zamanında ödeneceğini bil- dirdi. Yaramancı, ödemelerin. yasa uyannca 30 nisandan son- ra yapılabileceğini söyledi. Ya- ramancı, ödemelere, zorunlu tasarruf kesintilerine yapılan iş- veren ve devlet katkısının dahii edilmeyeceğinı açıkladı. Çahşanlann tasarrufa teşvik edilmesine ilişkin yasa çerçeve- sinde, maaş ve ücretlerden ya- pılan kesintiler ile oluşturulan zorunlu tasarruf fonundan. ça- lışanlara altı yılda bir yapılacak ödemelere. 30 nisandan itiba- ren başlanacağı bildirildi. KOİ Başkanı Tezcajı Yaramancı. Cuinhuriyet'e yaptığı açıklama- da.calışanlann tümüneödeme- nin yasal olarak 30 nisanda yapılamayacağını. altı yıllık ke- sinti süresinin farklı tarihlerde dolduğunu sö>ledi. Yaraman- cı, "Odemeleri geciktirmeden, zamanında yapacağız. Ancak herkes yasal olarak hak kazan- drğı gün alacak. Bütün ödemeler aynı tarihe gelmiyor" dedi. Zorunlu tasarruf fonu öde- melerinin çok teknik bir konu Yaramancı, "Ödemeleri gecik- tirmeden yapacağız/' • Çahşanlann tasarrufa teşvik edilmesine ilişkin yasa çerçevesinde, maaş ve ücretlerden yapılan kesintiler ile oluşturulan zorunlu tasarruf fonundan, çalışanlara altı yılda bir yapılacak ödemelere, 30 nisandan itibaren başlanacağı bildirildi. olduğunu kaydeden Yaraman- cı, öderr lerin ne şekilde yapıla- cağı konusunda bir çalışma yaptıklannı. resmi açıklamanın önümüzdeki günlerde yapılaca- ğını söyledi. Çalışmalann yasa- lar çerçevesinde \apıldığını be- lirten Yaramancı. kesintisini çekmek istcyen kişilerin. işve- ren veya devlet katkısından ya- rarlanmayacaklannı, bu mikta- nn yeni göreve başlayan kişile- rin kesintilerine dahil edileceği- ni açıkladı. Bütün çahşanlann kesintisini almak istedikleri takdirde yak- laşık 20 trilyon liralık bir ödeme yapılacağını anlatan Yaraman- cı, "Ancak bu 20 trilyon liranm bepsi aynı günde ödenmeyecek. Sannorum birkaç aya >ayıla- cak" dedı. Basında ödenecek miktarlar ve kalan fon hesabı hakkında çeşitli spekülasyonlar oluştuğunu belirten Yaraman- cı. rakamlann kesin olarak he- saplanamayacağını. teknik ça- lışmalann sürdüğünü söyledi. Maliye Bakanlığı Müsteşan Kemal Kabataş, yapılacak öde- melerin ve kesilen devlet veya işveren paylannın kullanılış bi- çiminin yasaya göre düzenlene- ceğini. bunun dışında bir uygu- lamanın mümkün olmadığını söyledi. Dış borcun vadesi kısalıyor • Dış borç stoku içinde kısa vadenin payı yüzde 25'i geçti. • Geçen yılın ilk dokuz ayında orta-uzun vadeli borçlar yüzde 15 artarken kısa vadelideki artış yüzde 3l'e ulaştı. • Dış borçlann ortalama vadesi iyice küçüldü. ANKARA (ANKA) - Tür- kiye'nin dış borç stoku giderek kısa vadeye kayıyor. Stok için- de kısa vadenin payı yüzde 25'i geçti. Kısa vadeli borçlarda ge- çen yıl yaşanan hızlı artışla, dış borçlann ortalama vadesi iyice aşağı indi. Dış borç stoku eylül sonunda 65 milyar 875 mil\on dolara ulaşırken bunun 49 milyar 332 milyon dolannı orta-uzun, 16 milyar 543 milyon dolannı da kısa vadeli borçlar oluşturdu. Ocak-eylül döneminde orta- uzun vadeli borçlar yüzde 14.9 artarken, kısa vadeli borçlarda- ki artış yüzde 30.6 düzeyinde gerçekleşti. Eylül -sonu itibanyla dış borç stokunun yüzde 25.1'i kısa va- deli borçlardan meydana geldi. Diğer bir deyişle stokun dörttc birinden fazlası, kısa sürede ödenmesi gereken borçlardan oluşuyor. Kısa vadenin stoktaki payı 1989 yıh sonunda yüzde 13'8 düzeyinde bulunuyordu. 1990'- da yüzde 19.4 olan bu oran, 1991'de yüzde I8.1"e geriledi. Ancak söz konusu oran 1992 sonunda yüzde 22.8, 1993'ün mart ayı sonunda yüzde 22.2, haziran ayı sonunda yüzde 24.4 ve eylül sonunda yüzde 25.1 oldu. Kısa vadeli dış borçlann 13 milyar 634 milyon dolarlık bölümünü yurtdışından sağla- nan krediler, 2 mılyar 909 mil- yon dolarlık bölümünü de dö- viz mevduatlan oluşturuyor. Krediler, 1992 sonuna göre yüzde 35.5 arttı. Özellikle 7 mil- yar 425 milyon dolarla bunun en büyük bölümünü oluşturan bankalann sağladığı döviz kre- dilerindeki artış yüzde 45 düze- yinde. Bu geiişmelere bağlı olarak dış borçlann ortalama vadesi de küçüldü. 1992 sonunda 14 yıl olan ortalama vade, 1993'ün eylül ayı sonunda 13.4 yıla ka- dar indi. Ortalama vade. yıl sonlan itibanyla 1989'da !5yıl. 1990"da 15.1 'yıl, 1991'dc 14.6 yıl olarak gerçekleşmişti. îtlıal otomıncazibesisiirdü Ekonomi Servisi- Taşıt ithalatında geçen yıl görülen hızlı artış trendi, bu yılın ocak ayında da sürdü. Ocakta yaklaşık 3 trilyon lira değerinde motorlu kara taşıtı ithal edildi. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerinden yapı- lan belirlemeye göre motorlu kara taşıtı ithalatı ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33 artarak 147.9 milyon dolara ulaştı. Bunun, Türk parası karşıhğı 3 trilyon lira dolayında. Motorlu kara taşıtlan ithalatı geçen yılın tü- münde yüzde 100'den fazla artarak bir mil- yar 79.3 milyon dola- ra ulaşmıştı. Ocak ayında başb- ca ithalat kalemleri içinde en büyük artış hava taşıtlannda gö- riildü. Hava taşıtlan ithalatı geçen yıhn aynı ayına göre 5.5 kat arta- rak 51.4 milyon dolara ulaştı. İthalatta en büyük parayı ise yine kazan, ma- kine ve mekanik cihazlar aldı. Söz konusu üriin- lerin ithalatı yüzde 44 artarak 432.3 milyon do- lara ulaştı. Mineral yakıt ve yağlar geçen yıla • Motorlu kara taşıtı ithalatı ocak ayında yüzde 33 ar- tarak 148 milyon dolara ulaştı. • Hava taşıtlannın ithalatında ise ge- çen yıhn aynı ayına göre tam 5.5 katlık artış meydana geldi. göre yüzde 13 azalmasına karşın. 279.5 milyon dolarla ikinci sırada yer aldı. Bunu motorlu kara taşıtlan izledi. Geçen yılın aynı ayına göre hayvansal ve bit- kisel yağlar, eczacıhk ürünleri. bakır ve bakır- dan eşya ile ağaç ve ahşap eşya ithalatında önemli artışlar meydana geldi. İhracatta ise en büyük paylan tekstil ve demir çelik alırken, en hızlı artış ayakkabıda ya- şandı. Ayakkabı ih- racatı yüzde 160.2 artarak 17.6 milyon dolara ulaştı. İhracatın en bü- yük bölümünü oluş- turan örme giyim eşyasında ise gerile- me yaşandı. Bu ürünlerin ihracatı binde 2'lik düşüşle 229.2 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Orül- memiş giyim eşyası ihracatı da yüzde 7 azalarak 119.9 milyon dolar oldu. Demir çelik ihracatı yüzde 8.9'luk düşüşle 124.1 milyon dolara geri- ledi. Pamuk, yağ, şeker, eczacıhk ürünleri ve meyveler, ihracatı en çok artan mallar arasında. MIKRO DİNÇ TAYANÇ Dolaromania! Sabah sabah yolda ilk işim, önüme ilk çıkan döviz büfesinin tabelasına bakmak oluyor; Amerikan Doları 23 bin TL... Feneryolu'ndan Kadıköy'e 20 dakikada ulaşıyo- rum. Bir başka döviz büfesinin tabelası; Amerikan Do- ları 23 bin 100TL! Vapurda, bankaci'birdostuma rastlıyorum. Konumuz, Amerikan Doları... "25binibulacak"diyor dostum ve ekliyor; "işin enda- zesi kaçmazsa!" Ben gülüyorum, "Kaçacak endaze mi kaldı?" niyeti- ne... Yahu, daha iki ay bile olmadı 'ekonomi allamesi' 'Boğaziçi Sultanımız' 'oldu da bitti' devalüasyonu ile Amerikan Dolan'nın fiyatının 17 bin 250 lira olduğunu açıklayalı. Açıklamakla da kalmadı 'Sultan1 , "Yüzde 13. 6'dır ve de halkımızm cebinden bir şey çıkmamışttr"(\) buyurdu. O buyurur da dolar dinlemez müü Daha iki ay bile dol- madan 'devaluasyonun devalüasyon oranı' yüzde 33. 33'ü aştı bile! Cebimden çıkmayanı(!) görmek kararıyla 20 dakikalık yolculuğun sonunda Eminönü'nde iniyorum. Gene bir döviz büfesi ve gene bir tabela; Amerikan Doları 23 bin 200 TL! Evden çıkıp Eminönü'ne varmcaya değin geçen 40 da- kika içinde TL, ABD Doları karşısında binde 87 oranında devalüe oluyor!!! Kararlıyım ya, gazeteden erkenden 'kaçıp' kendimi 'fi- yat denetimi' amacıyla, Bağdat Caddesi'ne atıyorum. öğlen saatleri ve Ekonomi Servisi'nin 'güvenilir' bilgi- lendirmesine göre Amerikan Doları 23 bin 500 TL'de ve de 'yükselme eğ///m/'sürüyor... Böylelikle dört saatlik devalüasyon oranı da yüzde 2'yi aşmış bulunuyor! Bağdat Caddesi'nde önce 'dünya markalan' satan mağazaların vitrinlerini kesiyorum. Ayakkabıdan göm- leğe, eşofmandan kazağa değin tüm dünya markalan dolar ölçeğiyle satılıyor. "Sabah erken kalkan kazandı" diye geçiriyorum içimden... Çünkü dolardaki her yüzlük artış, TL'ye binde 43 gibi bir tokat atıyor. Fiyatları çok yüz bin TL ile birkaç milyon TL arasında değişen giyim eşya- larındaki artış da buna koşut gidiyor doğal olarak. Giyim mağazalarının vitrinlerinden bıkınca, kendimi mobilyacıların ve hazır mutfakçıların vitrinlerıne vuruyo- rum. Oralarda dolann ölçeği falan değil, doğrudan doğruya kendisi geçerli! "Buralarda kazıklanmamak için, sabah erken kalkmak bile yetmez" diye geçiriyo- rum içimden. Çünkü buralarda binde 43lük artışların yansıyacağı TL karşılıkları çok milyonlardan başlayıp çok çok mılyonlara tırmanıyor... Otomobil galerilerinde durum daha da VaAî/m'leşi- yor... Çünkü TL karşılıkları çok çok yüz milyonlardan başlayıp milyar TL'lere zıplayıveriyor... Hiçbir döviz büfesinin tabelasını görmemeye kararlı, kendimi yeniden Kadıköy'e, oradan da vapura atıyorum. Elimdeki mevkuteyi karıştırırken. ister istemez gözüm, kiralık konut ilanlarına takılıyor. Zıvanadan çıkmamak elde değil... Hemen tümü dolar ölçekli... Bu rantiye takımı iyiden iyiye akıllandı... Evini dolarla kiralaya- caksın, yıllık artış oranını veri olarak kabulettireceksin', sonra da bir yıl içindeki dolar artış oranını buna ekleye- ceksin. Bu arada, uygun zamanını kollayıpdolarlan 'en karlı biçimde' TL'ye çevirecek ve repo yaptıracaksınü! "Yemeyin deyanındayatın"diye, ilansayfalarını kapatı- yorum. Mevkutenin birinci sayfası daha şenlikli. 'Boğaziçi Sultanı', "1986ya kadar sabredin" buyurmuş... Ekono- mide istikrar paketi hazırlıyormuş... Sıkıntıyı milletçe (!) çekecekmişiz... Ha, memur maaş katsayısı mı? Onun için de çalışmalar' yapılacakmış! Zaten memura, enf- lasyonun üzerinde gelir artışı sağlamışmış! Hesap bil- memek ya da dayak yememişlik' diye fırlatmaya hazı- rlanıyorum mevkuteyi... Son anda gözüm bir makaleye ilişiyor: "Döviz açığımız 10 milyar dolar." Şöyle bir kafamı kurcalıyo- rum, bizim dış ticaret açığımız da 15 milyar dolar değil miydi? Bunca açığımız varken, bütün mağazalarda do- lar ölçekli mallar nasıl satılabiliyor? Tüm alım-satım he- sapları nasıl dolar üzerinden yapılabiliyor? Daha beteri, memur maaşlarındaki ve de işçi ücretlerindeki artışlar, hangi yüzleTL üzerinden hesaplanabiliyor? Gazeteye girerken, haberi kapıda alıyorum: "Gözün aydın; dolar 24/"İçin için gülüyorum Boğaziçi Sultanı'na ekonomi diploması, doktorası ve de profesörlüğü veren- lerin hatırını' sorarcasına... TL'nin bir günlük devalüas- yonu yüzde 4.35'i buluyor da... Ana fikir: Dolarla harcanan bir ülkede, emekçilerin alın terleri TL ile ödeniyorsaemekçiler yok edilmek iste- niyor demektir. Ana fikrin ana fikri: Yitirecek bir şeyleri kaimamış glan emekçilerin yapabilecekleri tek şey, kendilerini yok etmeye kararlı 'yükselen değerleri' alaşağı etmek ve- yerlerine kendi değerlerini yeniden '/nşa'etmektir. rrO'danküçük sanayiye destek • İTO Başkanı Atalay Şahinoğlu. küçük ve orta ölçekli sanayinin Hannover Sanayi ve Avrasya Endüstri fuarlarına katılmalannın ekonomi için büyük fırsat olacağını bildirdi. Ekonomi Senisi- İstanbul Ti- caret Odası (İTO) Baş- kanı Atalaj Şahinoğlu, oda tarafı- Şahinoğlu. ndan orga- nize edilen nisan ayında Al- manya'dadüzenlenecek"Han- nover *94 Sanayi Fus«n" ile ha- ziran ayında Istanbul'da dü- zenlenecek olan "Avrasya En- düstri Fuan"nın dışa açılmak isteyen küçük sanayi için bü- yük bir fırsat olacağını bildir- di. İTO Başkanı Atalay Şahi- noğlu, Hannover Sanayi ve Avrasya Endüstri fuarlanna İTO organizasyonu ile katı- lmanın, dışa açılmaya çalışan küçük ve orta ölçekli yan sa- nayiciler için büyük bir fırsat olacağını belirtti. Şahinoğlu, Hannover Sanayi Fuan'nın çeşitli ülkelere mensup 7 bin civannda iştirakçi fırma ile 400 bin ziyaretçi potansiyeli ile önemü bir sanavi fuan oldu- ğunu kaydetti. Şahinoğlu. 20-27 nisan tarihleri arasında düzenlenecek fuarda. Türki- ye'nin 300 metrekare stand alanına sahip olacağını bildir- di. Şahinoğlu. 2-7 haziran ta- rihleri arasında İstanbul'da Dünya Ticaret Merkezi'nde gerçekleştirilecek AEF- Avrasya Endüstri Fuan'nın da Türkiye pazannı Batılı ül- kelere tanıtmak amacıyla önemli olduğunu belirterek fuara 15 ülkeden 500'ün üze- rinde katılımcı ve 25 bin ci- vannda ziyaretçi beklendiğini kaydetti. Orta Asya Türk cumhuri- yetlerine yönelik olarak planlanan AEF '94 fuannın 12 farkb sanayi sektörünü kapsadığını. odanın 200 met- rekarelik bir standda hiz- met vereceğini belirten Şahi- noğlu, metal işleme, plastik, kauçuk, elektrik, elektronik sektöründeki yan sanayiye yö- nelik fuarlara katılmak iste- yen fırmalann odaya başvur- malannı istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear