Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18MART1994CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
TÜRKİYE'DE DÜNYADA
Aoana
Afyor
AJn
Anka-a
Antafya
Aydtr
Bursa
ÇanakKaıe
D<yart>alcır
Edıme
Erzurufn
Eskışetıır
lstan*ul
Izmtr
Kara
Konya
Trabzoo
Zonguldak
A20
y
14
B 0
¥ 14
A 18
A 20
B 18
B 18
A 14
B 16
B 3
Y 16
B 16
A 19
B 2
B14
Y 15
B 17
Y 16
5°
8"
11 •
-14'
Meteofoto|t Işlerı Genel Mudurluğu nden ahnan Bılgıye göre yurdun kuzey M u n ı h
kesımler parçalı bulutlu Marmara'nın dogusu. Batı ve Orîa Karadenız. o ^
(çaradolu nun kuzeyı te Afyon ve Kutahya çevreterı yağmurlu. otekı yerter az p^^
bulutlu ve açık geçecek Hava scaklığında onemf bef değı^ıklık olmayacak P r a g
Denızıenmzde ruzgar, Do^u Karadenız de kıble ve kesısleme. dığer de- R | y a d
nızlerde kıble ve lodostan 3-5 kuwe!»nde saaîte 10-21 denız mılt hızia esecek. f ^ ^
Van Golunde hava. az buiutiu ve açık geçecek Vıyana
Y 7
A20
A 18
A22
Y 10
Y 7
B 10
B 18
Y 10
A 16
Y 3
Y 10
A 18
B 18
Y 2
Y 8
B 6
B 13
Y 8
A 26
B 20
B 12
Yağmurlu , Bulutlu Sıslı # Guneşlı K
ar l
'
Pahah
Pavarotti
MANİLA - Luciano
Pavarotti. Filipinler
başkenti Manila'da
vereceği konser
öncesinde hayli
düşünceli. Ünlü tenoru
düşündüren sesindeki
herhangi bir bozukluk
değil, konser biletleri
için saptanan bin do-
larlık (yaklaşık 24
milyon TL) fıyat
karşısında kendisini kaç
kişinin izleyebileceği.
(FOTOĞRAF:
REUTER)
Donmuş
yılandansı
TAİPEH-Çinli
dansçı ve koreograf
Yang Liping. gösteri
için geldiği
Tayvan'da "'donmuş
yılan dansf'nı su-
nuyor. Çin'deki
azınlıklannetnik
danslannı en iyi
sunan sanatçı olarak
nitelenen Liping.
uluslararası ya-
nşmalarda da iddialı
olacağı inancında.
(FOTOĞRAF:
REUTER)
GÜNDEM
MUSTAFA BALBAY
ANKARA - Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe'ün Türki-
ye ziyareti önceden planlanmış olmasına karşın iki ülke
ilişkileri açısından büyük önem taşıyor.
Bilindiği gibı, DEP'li mılletvekillerinın dokunulmazlıkları-
nın kaldırılması, ardından gözaltına alınmaları en çok Fran-
sa'da yankı bulmuştu. Fransa'dakı gönüllü insan hakiarı
kuruluşları ve Sosyalist Parti'nin bazı milletvekilleri, he-
men Juppe'ün Türkıye ziyaretinin iptal edilmesini ya da er-
telenmesini ıstemişlerdi.
Ancak Juppe bu değerlendirmelere katılmadı, hatta DEP
olayının hemen ardından Türkiye ziyaretini ertelemeyece-
ğini açıklayaraktepkileri baştan göğüsledi. Juppe'ün önce-
ki gün Esenboğa Havaalanı'ndaki ilk cümleleri şunlardı:
"Biz terörün her türlüsüne karşıyız. Fransa nereden,
kimden ve hangi amaçla gelirse gelsin, terörün arkasında
olamaz..."
Bu cümleler tabii ki Türkiye'yi de rahatlattı. Dışişleri yet-
kilileri, Fransa ile ilişkilerin, Isviçre gibi bozulabileceği en-
dişesinı taşıyordu.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in önceki gece Dışişleri
Konutu'nda verdiği akşam yemeği, iki ülke ilişkileri açısın-
dan balayı havasındaydı.
Juppe, Türkiye'yi çok yakından tanıyor. Gençliğinde, sır-
tında çanta karış karış Anadolu'yu dolaşmış. Türk müziğine
hayran kalmış. Ülkesine de kaset, plak götürmüş. Bugün
bile en çok dinlediği müzik türleri arasında Türk müziği baş
sıralarda yer alıyormuş. Dışişleri yetkilileri, Juppe'ün bu
özelliklerini dikkate alıp yemeğe kanun, tambur, ut getirtip
kısa bir konser düşündüler, ama geç kalmışlardı. Bir daha-
ki sefere mutlaka yapacaklar.
Juppe. gençliğinde Anadolu'yu bıraz güç koşullar altında
dolaşmış, ama önceki akşamki sofrası çok zengindi. Çetin'-
in mönüsünde şunlar vardı:
Karışık deniz ürünlerı. peynirli su böreği, karışık salata,
kuzu kol sarma, danafiletosu, şiş patlıcan beğendi, ıç pilav,
karışık Türk tatlıları, mevsim meyveleri. Üzerine de Türk
kahvesi ve lokum...
Yediği içtiği onun olsun, biz konuşulanları aktaralım.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı özdem Sanberk. yemek
öncesi Juppe'ün çantasına bir rapor koydu. Rapor, Avrupa
Parlamentosu adına DEP'le ilgili gelişmeleri incelemek ve
değerlendirmesini parlamentoya sunmak üzere Türkiye'-
ye gelen Belçikalı Sosyalist Parlamenter Galle'ye aitti. Av-
rupa Parlamentosu, daha bu raporu görmeden Türkiye ile
ilgili oylama yapmış ve Türkiye'nin kınanması, DEP'lilerin
serbest bırakılması, Güneydoğu'ya otonomi verilmesi ka-
rarı çıkmıştı.
Juppe'e verilen raporun bir bölümünü aktaralım:
"Dokunulmazlıkları kaldırılan parlamenterlerle ilgili ka-
rar siyasidir. Bu karar DEP milletvekillerinin birbiri ardına
yaptıkları kışkırtmaların kamuoyunda uyandırdığı tepkiden
de kaynaklanmıştır. DEP'in seçimleri boykot kararı, barda-
ğı taşıran son damla olmuştur. Bu milletvekillerinin yemin-
lerini anayasaya uygun etmemeleri, pekçok itham ve suç-
lamanın başlangıcı olmuştur. Bazı milletvekilleri PKK ile
doğrudan ilişki içinde olmakla itham edilmektedir."
Raporda Türkiye'nin konumu da şöyle yer alıyor:
"Türkiye'nin coğrafi ve stratejik önemi giderek artmakta-
dır. Ancak Avrupa Parlamentosu ile Türkiye arasında ye-
terli diyalog bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve Başbakan Tansu Çiller, bütün Avrupa Parla-
mentosu üyelerini Türkıye'ye davet etmişler ve bu ülkeyi
daha iyi tanımaya çağırmışlardır."
Galle raporu şöyle bağlamış:
"Türkiye'de Mustafa Kemal'/n istediği eğıtim düzeyine
gelerek yetişen, demokrasiye bağlı yeni nesil, bu ülke ile
AB'yi ayıran her şeyi yok edecek güç ve kalitede gözükü-
yor."
Bundan iyisi, Şam'da kayısı...
Juppe'ün Türkiye'ye verdiği ana mesaj şuydu:
"Laik bir Türkiye, başta Cezayir olmak üzere köktendin-
cilik akımına karşı sağlam bir kalkandır. Zaman zaman in-
san hakiarı konusunda sizi eleştiriyoruz, ama bu sizi karşı-
mızaalmakanlamınagelmez. Türkiye'yeyönelikkatıeleş-
tiriler ise Fransa içindeki gönüllü kuruluşlardan gelir. Yani
hükümet düzeyinde bir karşı çıkış yoktur. Bizim yapımız da
size benziyor; üniter bir devlet ve etnik gruplar... Bizim
yaptığımızı yapın, onlara bazı kültürel hakiarı verin. Bu üni-
ter yapının bozulması anlamına gelmez..."
Fransa önümüzdeki günlerde Türkiye'ye bir jest yapa-
cak. Okullardakı seçmeli diller hanesine Türkçeyi de koya-
cak.
Bir de ekonomi var.
İlişkilerin yumuşak karnı burası. Fransa son yıllarda Tür-
kiye'de iyi ihaleler alıyor. Gerçi birincisini fırlatamadık,
ama uydu ihalelerimiz Fransızların. iletişimde, CIT-Alcatel
ile Türkiye'ye büyük giriş yaptılar, Teletaş hisselerinin yüz-
de 51'ine sahip oldular. Savunma sanayii ihalelerinde de
söz sahibi olmaya başiadılar. Geçen yıl Türkiye ile Fransa
arasında, "Savunma ile ilgili tüm gizli bîlgilerin karşılıklı
olarak verilmesine" dair bir işbirlıği anlaşması imzalandı.
Bu çerçevede genelkurmay başkanları her altı ayda bir
karşılıklı ziyaret ediyorlar...
Ne demiştik?
Devletlerarası ılişkilerde "dost", "düşman" yoktur, kar-
şılıklı çıkarlar çerçevesinde kurulan ilişkiler vardır!
Çanakkale Zaferi kutlanıyor
• Baştarafı 1. Sayfoda
ve İstiklal Marşı eşliğinde
bayrağın göndere çekilmesiyle
başlayacak.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. 3979 sayılı kanunla
Çanakkale şehrine verilen
"Aftın Madalya"yı Cumhuriyet
Meydanı'ndaki törenler sırası-
nda Çanakkale Valisi'ne vere-
cek.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin
yıldönümü dolayısıyla bugün
Çanakkale'nin yanı sıra An-
kara'da Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı, İstanbul'da Ku-
zey Deniz Saha Komutanlığı,
İzmir'de Güney Deniz Saîia
Komutanlığı ve Gölcük'teki
Donanma Komutanlığı'nda
törenler düzenlenecek.
Çanakkale Zaferi nedeniyle
düzenlenen "Zafer Haftası" et-
kinlikleriarasındayeralan,"Ça-
nakkale Savaşları ve Gelibolu
Yarunadası Tarihi ıVlüli Parkı"
konulu sempozum. Mehmet
Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde
dün yapıldı.
Ü N İ V E R S İ T E Y E H A Z I R L I K
SINAVADOĞRU
1-E
2-C
3-B
4-C
5-B
6-A
7-B
8-D
9-E
10-C
11-C
12-D
13-A
14-E
15-B
16-0
17-A
18-D
19<:
2O-B
21-O
22-B
23<;
24-D
25-€
26-E
27-C
28-E
29-A
30-D
Petrol, Boğaz'ayayılıyor
• Ba$tarqfi 1. Sayfada
yacağı bildirildi. Karadeniz'de
Karaburun açıklannda karaya
oturan tanker "kendi halinde"
yanmaya devam edi>or. Yetkıli-
lerin "Her şey kontrol altında"
apklamalanna karşın. gelişmeler
bunun aksini gösteriyor. Kaza-
dan bir gün sonra römorkörlerle
çekilerek Karadeniz'e götürülen
tanker, dün Karaburun'a 15,
Yalıköy'e de 6 mil açıkta karaya
oturtuldu.
Küçük patlamalann görüldü-
ğü gemide zaman zaman şiddeti-
ni arttıran riizgar yangının büyü-
mesine neden oldu. Toplam 18
tankın bulunduğu tankerde
yangın sabaha karşı 4. tanka da
sıçradı. Burun kısmındaki açı-
lmanın ardından denize kanşan
akaryakıtın daha da arttığı. buna
karşın bir şey yapılamadığı öğre-
nildi. Kirliliği önlemek için getiri-
len bariyerlerin gece yansı
akıntının etkisiyle sürüklendiği
ve bu nedenle deniz araçlannın
uyanldığı belirtildi.
Aşırı ısınma
Yetkililer, gemiye aşın ısınma
nedeniyle yaklaşılamadığını be-
lirtirken burun kısmındaki
sıcaklığın bin dereceyi aştığı ve
erime tehlikesiyle karşı karşıya
kalındığını söyledüer. Bu bölüm-
de bir kopma olması halinde tan-
kerin batma tehlikesinin bulun-
duğuna dikkat çeken uzmanlar.
böyle bir durumda binlerce ton
akanakıtın denize kanşacağını
ve Boğazlar"daki tüm yaşamın
yok olacağını öne sürdüler.
Bu arada edinilen bilgilere göre
alevlere karşı dayanıklı asbestli
giysi verilmeyen görevliler. 24
saat arahksız çahşıyorlar. Istan-
bul Ulaştırma Müdürii Altan Kö-
seoğlu başkanlığında yaklaşık
150 personelin görev aldığı sön-
dürme çalışmalannda Karabu-
run sahilinde de bir kara ekibi
oluşturuldu. Bu bölgede. aynca
sağlık ekibi ile 20'den fazla hem-
şire ambulanslar içinde 24 saat
nöbet tutuyor.
San>er Cumhuriyet Baş-
savcıhğı"na \erecek. Kazanın so-
ruşturmasını yürüten Sanyer
Cumhurivet Sa\cısı tlhan Derin-
su, soruşturmanın sürdüğünü ve
olayda kusuru olduğu saptana-
cak kişiler hakkında TCK'nın
383 2'nci maddesi uyannca "de-
niz kazası neticesı ölüme sebebiyet
vemıek" suçlamasıyla dava açıla-
cağını söyledi. Bu arada Sea Bro-
ker adlı kuru yük gemisinin 2.
kaptanının durumunun ağı-
rlaştığı ve Haydarpaşa Numune
Hastanesi'nde ameliyat edildiği
öğrenildi.
6 yunus öldü
Yetkililerin yaptıkları açıkla-
malar. birçok noktada birbirle-
riyle çelişiyor. Çevre Bakanı Rıza
Akçalı'nın tehlike olmadığını \e
kırlılıktc artış bulunmadığını açı-
klamasına karşın dün tankerin
yanmakta olduğu Karaburun'da
karaya 6 yunus ölüsü vurdu. Res-
mi kaynaklar ilk başlarda yunus-
lann ölü olarak karaya vurduğu-
nu yalanladılar. Ancak. akşam
saatlerinde yunuslan köjlüler
bildirince olay yerine gidildi.
Üzerleri ham peırole bulanmış
yunuslarda bugün inceleme yapı-
İacağı öğrenildi. Greenpeace ge-
misi uzmanlannın yaptıklan öl-
çümlerde de denizdeki kirliliğin
giderek arttığı saptandı. Dün izin
verilmemesine karşın olay yerine
hareket eden Greenpeace. San-
yer'de "Çevre Bakanı Akçalı
basın toplantısı \apacak" haberi
üzerine eylem yapmak için bura-
ya gitti. Ancak bakanın gelmedi-
ği anlaşılınca tckrar Ortaköy'e
geri dönüldü.
Doğal Hayatı Kdrurna Der-
neği de uzmanlara yaptırdığı
araştıımanın sonuçlannı açık-
ladı. Açıklamada. "ydlarca sü-
reeek" çevre kirlenmesı yaratıl-
dığı belirtilerek. "Kazadan sonra
yanan ham petrolden çıkan 300
bin metreküp karbondioksit gazı
atmosfere karışıtııştır. Poyrazköy
ve Karadenız girişi de tamamen
petrolle kaplannııştır"dendı
Çevre Kırlıliğini Önleme \e
Kontrol Genel Müdürü Aü Rıza
Yılmaz bu mevsimde üreyen 9 tür
balığın yumurtalannda azalma
görülebileceğini belirtti. Öte yan-
dan Çevre Bakanlığı Çevre Kirli-
liği Önleme ve Kontrol Genel
Müdürü Yılmaz, "Kıyılarda gö-
züken petrol birikintileri üzerine
herhangi bir yanan madde atma-
malıdu-lar. Bu konuda tüm vatan-
daşlanmızın duyarlı olmasını isti-
yoruz"dedi.
Nasia adlı tankerdeki yangın
ve yakıt sızıntısının sürmesi üzeri-
ne Bulgaristan'dan 2, Yunanis-
tan'dan da bir kurtarma ve sön-
dürme gemisi yola çıktı. Yuna-
nistan'a ait dünyanın en büyük
kurtarma ve söndürme gemile-
rinden olan "Megas Alexandros"
adlı geminin Türkiye'nin bilgisi
dışında harekete geçtiğini belir-
ten yetkililer, çalışmalan kendi
olanaklan ile yürüteceklerini,
Ceyhan'dan da Botaş'a ait bir
söndürme gemisinin yola
çıktığını bildirdiler. İstanbul Vali
Yardımcısı Ruhi Paker, Boğaz'ın
hala trafiğe kapalı olduğunu
hatırlatarak "Şartlar ne gerektiri-
yorsa o yapılacak"dedi.
Özel hukuk incelemesi
İstanbula korkulu anlar ya-
şatan ve 19 kişinin ölümüyle so-
nuçlanan deniz kazasında Türki-
ye'nin zarannı "özel hukuk kural-
lan" çerçevesinde Kıbns Rum
yönetiminden gjdermeye çalışa-
cağı bildirildi.
Dışişleri Sözcü Vekili Büyükel-
çi Ferhat Ataman. "Buna, incete-
meler sonucunda karar verilecek.
Ancak sonınun özel hukuk çerçe-
vesinde çözülmesine çalışacağız"
dedi.
Gözaltındantutuklamaya
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM'de dokunulmazlı-
klan kaldınlan 5'i DEP'li. biri
bağımsız 6 milletvekili. 15 günlük
gözetimden sonra dün Ankara
Devlet Güvenlik Mahkemesi
(DGM) Başsavcılığı'nın istemı
doğrultusunda tutuklandı. Türk
Ceza Yasası'nın idam cezasını
öngören 125. maddesi uyannca
yargılanacak olan milletvekilleri.
geniş güvenlik önlemleri altında
götürüldükleri Ankara Merkez
Kapalı Cezaevi'nde iki özel ko-
ğuşa konuldular. Anayasa Mah-
kemesi. dokunulmazlıklan
kaldınlan 6 milletvekiliyle ilgili
karann iptali istemiyle yapılan
başv uruy u bügün görüşmeye
başlayacak.
Ankara DGM Başsavcısı Nus-
ret Demiral, milletvekilleriyle ilgi-
li iddianamenin hazırlanmasının
"uzunca" bir süre alabileceğini
belirterek "Milletvekillerinin han-
gi tarihte yargıç önüne çıkacak-
ları" konusunda. "Şu anda bir şey
söyleyemem. Soruştumıamız sü-
riiyor" dedi. Milletvekillennden
Hatip Diclenin, DGM Yedek
Üy eliği'nde "susma hakkı"nı k ul-
landığını belirterek "Savunmamı
mahkemede yapacağım" dediği
öğrenildi.
TBMM'de dokunulmazlıkları
kaldınldıktan sonra DGM Baş-
savcılığı'nın emri ile gözaltına alı-
nan ve 15 gün süreyle Ankara
Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi'nde sorgulanan
DEP Genel Başkanı ve^Diyar-
bakır Milletvekili Hatip Dicle.
Mardin Milletvekili Ahmet Türk.
Şırnak Milletvekili Orhan Do-
ğan. Diyarbakır Milletvekili Ley-
la Zana. Muş Milletvekili Sım
Sakık ve DEP kökenli Şırnak
Bağımsız Milletvekili Mahmut
Alınak dün sabah saat 07.30 sıra-
lannda geniş güvenlik önlemlen
altında DGM'ye getirildıler ve
"tutuklannıalan'" istemivle
DGM Yedek Cyeliği'ne (sorgu
yargıcı) sevk edildiler. Milletve-
killerinden Türk, Zana ve Dicle:
DGM Yedek Üyesi Deniz
Yargıç Yarbay Erman Başol'a.
Sakık. Alınak ve Doğan ise yar-
gıç Süreyya Gönül'e ifade verdi-
ler.
Dicle'nin. "susma hakkr'nı
kullanarak ifade vermeyi red-
dettiği ve "Savunmamı mahkeme-
de yapacağım" dediği bildirilir-
ken, diğer milletvekillerinin
suçlamalara yönelik aynnıılı sa-
vunma yaptıklan öğrenildi.
DGM vedek üveleri Başol veGö-
nül, ıfadelerin tamamlanma-
sından sonra. milletvekillerinin
TCK'nın 125. maddesi uyannca
tutuklanmalannı kararlaştırdı-
lar. Saat 14.55'te. DGM binasın-
dan çıkanlarak kapıda bekleyen
bir polis minibüsüne bindirilen ve
geniş güvenlik önlemleri altında
Ankara Merkez Kapalı Cezaev f-
ne gönderilen milletvekilleri.
DGM önünde bekleyen kabalığı
el sallayarak selamlarken, kala-
balık da alkışiarla karşılık verdi.
Bu arada milletvekillerinin
avukatlan Hasip Kaplan ve Fe-
ridun Yazar. DGM Başsavcısı
Demıral'ın emriyle binadan çı-
kanldılar. Demiral'ın bu tulu-
munu protesto eden \e hakkında
Adalet Bakanlığı'na yeni bir suç
duyurusunda bulunacaklannı
belirıen Kaplan. şunlan söyledi:
"DGM Başsavcısı'nın emriyle
dtşarı atılmış bulunuyoruz. Bura-
ya savunma yapmaya geldik. Sa-
\unmamı/da yararlanmak üzere,
hazırlık soruşturması evTaklannı
istedik. Ancak Demiral'ın ' veril-
mesi sakıncalıdır' şeklindeki
yazılı emriyle bunlar bize >erihne-
di. kısıtlama için y argıç kararı ge-
reklidir. Oysa böyle bir karar or-
tada yoktur. DGM Başsa>ctsı'-
nın. bu dokunuunazlık zırhını ne-
reden aldığını merak ediyonız.
Dokunulmazlıkları kaldıran Mec-
ILS. bunu da açıklamalıdır."
SHP Ankara milletvekilleri
Mehmet Kerimoğlu. Salman
Kaya ile Batman Milletvekilı Ad-
nan Ekmendedün DGM'ye gele-
rek sorgulama süreciyle ilgili ge-
lişmeleri izlediler. Güvenlik güç-
lerinin basın mensuplan dışında-
kileri DGM'nın önünden uzak-
laştırmak istemeleri. SHP millet-
vekillerinin tepkılerine neden
oldu. Kenmoğlu. polıslere.
"İnsan gibi davranın. haddinizi bi-
lin" uyansında bulunurken. DEP
Adıvaman Milletvekili Mahmut
Kılınç'ın. "Ben milletvekiliyim,
beni ancak buradan süriikleyerek
çıkarabilirsûuz" dediği du> uldu.
Demiral. milletvekillerinin tu-
tuklanmasını "bir önlem " olarak
nitelerken. iddianamenin hazı-
rlanmasının uzunca bir süre ala-
bileceğini belirtti. Demiral, mil-
letvekillerinin ne zaman yargılan-
malanna başlanacağı yönündekı
soruya. "Şu anda bir şey söyleye-
mem. Soruşturmamız sürüyor. Bu
kadar kapsamlı bir dosya. kısa sü-
rede bitmez. Biraz geniş bir zaman
sonra iddianame hazırlanabilir"
karşılığını verdi.
DGM tarafından tutuklanan 6
milleıvekili için Ankara Kapalı
Cezaevi'nde iki özei koğuş hazı-
rlandığı bildirildi. Ankara Cum-
huriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan.
koğuşlardan bırinde Leyla Za-
na'nın. diğennde de 5 erkek mil-
letvekilinin kalacağını söyledi.
Milletvekıllennin Ankara Kapalı
Cezaevi'ne konulmasından sonra
DEPavukatı Fendun Yazar. Sı-
ırt Milletvekili Zübeyir Aydar ve
SHP milletvekilleri 'Adnan Ek-
men ile Salman Kaya cezaevi yö-
netiminden izın alarak milletve-
killeriyle görüştüler.
Kartal'm tepkisi
DEP Genel Başkan Vekili
Remzi Kartal. mılletvekillennın
tutuklanmasının sadece bir hu-
kuk olayı olmadığını belirterek.
"Tutuklama. Kürt sorununun de-
mokratik yollardan çözülme
şansınuı tümüyle ortadan kaldı-
rılmasının tescil edilmesi anlamına
geliyor" dedi.
Boğaz'daki
köprüler sigortasız
İstanbul Haber Servisi- Boğaz'daki kaza.
üçüncü köpriinün yapılmak istendıği yerde
meydana geldi. Eğer köprii yapılmış olsaydı
nasıl bir sonuçla karşılaşacaktık? Ya da kaza,
yapılmış köprülerden birinin altında olsaydı ne
olurdu?
Yetkililer, köprülenn sigortah olmadığını
söyledi. Bütçe Yasası'na göre köprüler sigorta
ettirilemiyor. İnşaat süresince köprüler sigorta-
lanıyor. Daha sonra ise bu sigortanın kaldınl-
ması gerekiyor. Boğaz Köprüsü'nün sigortası
inşaat bittikten sonra da devam ettirildi, ancak
konu 1982'lerde Sayıştay tarafından dava ko-
nusu edilince sigorta kaldınldı.
Fatih Köprüsü'nün ayaklannm kıyıdan içer-
de olması nedeniyle gemilerin ayaklara çarpma
tehlikesinin bulunmadığını belirten bir yetkili,
"Boğaziçi Köprüsü'nün ayaklarının bulunduğu
yerde de tahkimat var. Gemi köprii ayağına
çarpmadan karaya otunır. Yani geminin doğru-
dan ayaklara çarpması söz konusu değildir. Biz
bu tahkimatları 5 yılda bir kontrol ederiz" dedi.
istanbul Boğazı'na
Izmir'den destek
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmir Çevre
Hareketi avukatlan. Çevre Bakanlığı. Kültür Ba-
kanlığı. Devlet Bakanlığı Denizcilik Müsteşarlığı.
Sağlık Bakanlığı, İstanbul Valilıği ve İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesı Boğaziçi İmar Müdürlüğü'ne
başvuruda bulunarak. Boğazlar ve Marmara Böl-
gesi'nin zararlı. yanıcı ve tehlikeli maddeler taşıyan
tankerlerin gınş veçıkışına kapatılmasını istediler.
Avukatlar, istemlerinin 60 gün içinde kabul
edilmemesi durumunda uluslararası sözleşmelere
dayanarak İstanbul İdare Mahkemesi'nde tanker
trafığinin durdurulması amacıyla dava açacak-
lannı bildirdiler. İzmir Çevre Hareketi avukatlan
adına açıklama yapan Av. Noyan Özkan. istanbul
Boğazı'nda meydana gelen kaza sonucunda bo-
ğazda hava. su. kumsal kırlıliğinin önemli boyutla-
ra ulaştığnı belirttiler. İstanbul kenti, Boğazlar ve
Marmara'nın içerdiği doğal ve kültürel zenginlikler
nedeniyle ciddi bir şekilde korunması gereğine ina-
nan yurttaşlar sıfatıyia. tüm yetkili makamlan cid-
diyete davet ettiklenni kaydeden Özkan. Boğazlar
ve Marmara'nın. petrol. LPG gibi tehlikeli madde-
lerin taşınmasına açık tutulduğu sürece benzeri
ekolojik felaketlenn süreceğini söyledi.
Bir tankerin anjmsattıkları
YAVUZ GÖR
İlkokulu, Ortaköy'de okuyorduk. Boş za-
manlanmızda. bir ipliğin ucuna takılı, ucu
bükülmüş bir toplu iğne ile balık tutardık Bo-
ğaz'da...
Önümüzden. arada sırada geçen iki Ru-
men yolcu gemisi vardı: Transilvanya ile
Besarabya... Bugünkü "şirket" gemilerinden
daha büyük olmadıklannı, şımdı anı-
msadığım bu gemilere biz "transatlantik"
gözü ile bakardık..
Yıllar sonra lise sınıflannda. her yaz üç haf-
ta "askerlik kampı"na çıkardık. Kılyos'ta...
1936 yılı geldı... Bir temmuz günü. Kamp
Kumandanı Binbaşı Fehmi (Trabzon). hepi-
mizi karşısına aldı ve bir muştu verdi. heye-
canla:
Lozan Anlaşması ile Boğaz bölgesine gir-
mesi yasaklanan Türk asken. bir iki gün evvel
imzalanan yeni bir Boğazlar sözleşmesi gere-
ğince artık bize ait olan bu toprak parçasına
girebilecekti ve kolordudan alınan emre göre
biz bu onura layık görülmüşıük...
Boyumuzu geçen eski mavzerlen omuza
yerleştirdik. postallanmızı. iyi kötü parlattık.
büyük bir sevinç ve heyecanla binbaşımızın
ardına düşüp "Dağ Başuıı Duman Almış"
marşını söyleyerek bodur bitkiler. karpuz tar-
lalan arasından sevinçle yürüyerek "askerlik-
ten arındırılmtş bölge"yi "işgal"ettık. Üstüne
çıktığımız tepeden Anadolu Kavağı'nı seyret-
tik. Molada bıraz futbol oynadık... Çalıİann
arasına gizlenip binbaşıya görünmeden siga-
ralar içtik...
Ne kadar mutluyduk...
• • • "
1967 yılı idi. Dışişleri Bakanlığı. Ankara...
"Boğazlar"la ilgili işlerle görev li "3. Politik
Daire"de çalışan. candan bir arkadaşım
(Yüksel German). herzamanki sevimli hali ile
odama geldi. "Şuna bir göz at!" diye bir belge
tutuşturdu elime... Arşivlerde araştınp buldu-
ğu bu belge -iyice anımsıyorsam- 21 Temmuz
1936 tarihi ile yazılmış bir telgrafın metnı idi ve
Atatürk'ün imzası ile gönderilmişti. Mont-
reux'deki Türk Heyeti Başkanı. zamanın "Ha-
riciye Vekili" Dr. f evfık Rüştü Aras'a gönderi-
len bu telgrafı. Yükscl ile birlikte büyük bir
merak vc hatta havretle okuduk.
Bu telgraftan anımsadıklanmı özetleyerek
size aktanyorum
"Sana bu telgrafı Başvekilin ısrarı üzerine
gönderiy orum. Yoksa imzaladığın sözleşmenin
'tebrik' edilecek tarafı yok..."
Metinde bir de Fransızca "abnegatkm" söz-
cüğü var... "Özveri" dıye tercüme edilebilecek
bu sözcük, bir ibarede geçiyor: "Ötekiler, in-
şallah bu sözleşmeyi imzalamakla Türkiye'nin
gösterdiği abnegation'u takdir ederler" diyor
Atatürk...
• • •
Demek ki o temmuz gününde biz marşlar
söyleyip keyifle sigaralanmızı içip bir tepeden
Boğaziçi'ni seyrederken. Ankara'da bir
"adam" bizim kadar mutlu değilmiş ve de her
zaman olduğu gibi y ıne haklıymış... Hem de ne
kadar haklıymış... Bu hususta kuşkunuz varsa
Eşek Adası açıklannda hala yanmakta olan
tankere bakın... Yağlara ve zifte bulanmış.
kapkara martı kuşunun çırpınmasına bir göz
atın. Bu martı, ölmemek için umutsuzca
çırpınan Boğaz'ın acı ve çarpıcı sembolüdür...
• • •
Boğaz'daki son facia için elbette çok şeyler
yazılacak. söylenecek ve tartışılacaktır şu sıra-
larda... Çoktan ""caduque" olmuş bir sözleş-
menin tümü ile ortadan kaldınlması için çanlar
uzun zamandırçalıyordu...
Ankara. bu ışi "şimdi" halletmelidir. Gerek-
siz kuşku. ikirciklik. kararsızlıktan annıp "şim-
di" halletmelidir bu işı..
Aksi halde çok ağır tarihi bir töhmet altında
kalınır. sayın gençmeslektaşlanm..
Balıkçılar dava açıyor
• Baştarafı 1. Sayfada
kete geçirdi. Kaza sonrası peirol
atıklannın Boğaz'a boşalmasıy-
la. her yönden zarara uğradı-
klannı belirten balıkçılar. tazmi-
nat davası açmak için hazırlıkla-
ra başladı. Dahd önce balıkçılar
1979 yılında Boğaz'da kaza ya-
pan lndependenta tankerinin
sahibi şirkete açtıklan tazminat
davasında 60 milyon TL (günü-
müzde yaklaşık 40 milyar TL)
almıştı. Balıkçılar aynca istem-
leri yerine getirilmezse Boğaz'ı
tanker trafığine kapaıacaklannı
söyledi.
Boğaz'da meydana gelen ka-
za ve yarattığı kirlilik nedeniyle
İstanbul ve Boğaz kıyılannda
geçimlerini denizden sağlayan
balıkçılar. dün bir basın toplan-
tısı yaparak tepkilerini dilegetır-
di. Balıkçılar Birliği Sözcüsü
Zafer Murat Çetintaş ve avukat-
yazar Raif EJtem başkanlığında
toplanan birlik üyeleri. tazmi-
nat dav ası için ay nntılan v e tan-
ker kazalannın bir daha yaşan-
maması için yapacaklan protes-
to gösterilerini konuştukır. Söz-
cü Çetintaş toplantı sonrası
yaptığı açıklamada. Montreu\
Anlaşması'nın gözden geçıril-
mesinı istediklenm belirterek
şunlan söyledi:
"Rusya'dan taurlarmı yumu-
şatmasmı bekliyoruz. Eğer bu
konuda gerekli yumuşamayı gös-
termezlerse Balıkçı Birtiği'ne
bağlı 5 bin kay ıkla Boğaz'ı trafi-
ğe kapayacağız. Balıkçılar Birli-
ği olarak tazminat davası açma
hazırlığı içindeyiz. \'ine biz birlik
olarak tüm İstanbuüulart kişisel
tazminat davası açmaya çağırı-
yoruz. Bu sadece bahkçıların so-
runu değildir. tüm İstanbullular'-
ın sorunudur."
Boğazlar Tüzüğü uygulanacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Denizcılikten sorumlu
Devlet Bakanı İbrahim Tez.
Türkiye'niıı hazırladığı Boğaz-
lar'la ilgili yeni tüzüğün. Llus-
lar.ırası Denizcilik Örgütü tara-
fından "olumsuz" karşılansa
bile. kesinlikle uygulanacağını
söyledi. Ankara'da görüşme-
lerde bulunan Fransız Dışişleri
Bakanı Alain Juppe'ye dc Bo-
ğazlar'la ilgili durumun anlatıl-
dığı vc yeni hazırlanan tüzüğün
uygulanması konusunda Tür-
kiye'nin kararlılığının \urgu-
landığı bildirildi. Dışişleri kay-
nakları. Montrcu.\ Anlaşması"-
nın değiştirilmesi konusunun
1996 yılında gündcmc gelebile-
ceğini. şu aşamada anlaşmayı
değıştirmenin veya tanker trafı-
ğini yasaklamanın "gerçekçi ol-
madığını" açıkladılar.
Devlet Bakanı İbrahim Tcz.
Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
mada. "Montreu\'y ü sa* unu\ o-
ruz, sav unmay a da de> am edece-
ğiz. Ama Boğazımızı da koru-
mamız gerekiyor" diyerek Bo-
ğazlar Tüzüğü'nün 1 tcmmuz-
da kesinlikle uygulanmaya baş-
lanacağını söyledi.
Belgelerden DEP - PKK telefon bağlantısı
Cumhuriyet BilimTeknik'e
GÖKSEL POLAT
• Baştarafı 1. Sayfada
-Dr. Sevinç Özgüner Barış,
Demokrasi ve İnsan Haklan
ödülü: Dr. Behçet Aysan (2
Temmuz 1993'te meydana ge-
len Sıvas katliamında yaşamını
yitirdi).
-TV-Haber dalında: Kanal
6'dan "Olay \ar"ekibi.
-TV dizisi dalında: atv'de ya-
yımlanan "Hastane" dizisi.
-Basın-Haber dalında: Nok-
ta dergisinden Lamia Torunlu.
-Basın Araştırma dalında:
Milliyet gazetesi yazan Nail
Güreli.
-Basın özel ödülleri: Hürn-
yet gazetesinden Emin Çölaşan.
Milliyet gazetesinden \avuz
Donat ve Hasan Pulur.
-Beyaz Eylemler özel ödülü:
Aydınlık ve Özgür Gündem ga-
zeteleri.
ANKARA - Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nce
(DGM) tutuklanan DEP'li mil-
letvekilleriyle ilgili savcılık dos-
yasında. milletvekillerinin PKK
ile ilişkılerini ortaya koyan bazı
bilgi ve belgelerin yer aİdığı. tu-
tuklama karannda bunlanü etki-
li olduğu bildirildi.
Emniyet yetkililerinden alınan
bilgiye göre DGM Başsavcılığf-
nın. mahkemeye delıl olarak su-
nacağı belgeler arasında. DEP'li
milletvekillerinin görüşme yaptı-
klan bazı telefonlann, örgüte an
telefon numaralan olduğuna iliş-
kin belgeler yer« alıyor. Milletve-
killerinin. şehirlerarası ve millet-
lerarası yaptıkları bütün telefon
görüşmelerinin dökümünün.
PTT Genel Müdürlüğü kanalıyla
istendiği ve aranılan telefon nu-
maralarıyla örgüte ait numara-
lann karşılaştırmasında. 15'e
yakın telefonun PKK'ya ait ol-
duğunun belirlendiği öğrenildi.
Diyarbakır Milletvekili Leyla
Zana'nın. PKK liden Abdulİah
Öcalan'a. "Sayın Genel Baş-
kanım" dıye hitap ettiğı telefon
görüşmesiyle ilgili bir bandm da
dosya içerisinde yer aldığı öğre-
nildi. Ocalan'ın. DEP'in politik
tavn ile ilgili bazı önenlerini içer-
diği belirtilen görüşmenin yanı
sıra Ahmet Türk ve Orhan Do-
gan'ın da Öcalan ile yaptıklan te-
lefon görüşmeleri soruştunna
dosyasına konuldu.
Emniyet yetkilileri. söz konusu
telefon görüşmelerinin Güney-
doğu'da güvenlik güçlerincc. "te-
sadüfen" dinlendığini belırtirken
bu görüşmelerin 1993 yılı sonlan-
nda gerçekleştieini bildirdiler.
Aynı yetkililer. DEP Genel Baş-
kanı ve Diyarbakır Milletvekili
Hatip Dicle'nin. Öcalan'la görüş-
mediğinın biürkişi incelemesi so-
nueu ortaya çıktığını kaydettiler.
Bu arada. DEP Genel Başkanı
ve Diyarbakır Milleıvekili Hatip
Dicle ile Leyla Zana'nın. Güney-
doğu'da bir mezarlıkta yapılan
tören sırasında. ERNK bayrağı
açan militanlar arasında zafer
ışareti yaptıklanna ilişkin görün-
tülerin de DGM Başsavcılığı'na
ulaştığı ve bu video kasetin mah-
kemeye sunulacağı belirtildi.
DGM Başsavcıhğı'nca hazır-
lanan dosyada. milletvekili Leyla
Zana'nın, TBMM'ye girmeden
önce PKK'nın Bekaa'daki eğitim
kampı olan Mahsum Korkmaz
Akademisi'ne gittiği ve burada
2-3 gün kaldığına ilişkin bir bcl-
gcnın de buîunduğu bildirildi.
Zana'nın. sö? konusu kampa ga-
7eteeı olarak aıttıâi kavdedildi.