23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 MART1994 ÇARŞAMBA CUMHURfYET SAYFA DUNYADAN Boris Yeltsin, liderüği Başbakan'a kaptırdı Yeltsinkamuoyu yoklamalarında ikincisıraya düştü usya'nın saygın gaze- telerinden Nezavisi- maia Gazetanın her ay yayımladığı kamuoyu yoklamasında, yaklaşık bir yıJdır hep ilk sırada yer alan Boris Yeltsin ilk kez ikinci sı- raya düştü. Yerine Başbakan Vİktor Çemomirdin yerleşti. Listenin yeni sıralaması şöy- le: Birinci sırada Başbakan Çemomirdin, ikinci sırada Yeltsin, üçüncü sırada Mos- kova Belediye Başkaru Yuri Lujkov, dördüncü sırada Dı- şişleri Bakanı Andrei Kozirev ve beşinci sırada Merkez Bankası Başkaru Viktor Ge- ratçenko. Nezavisimaia Gazeta yayı- mladığı kamuoyu yoklaması- nda popüler 100 politikaa yer alıyor ve onlan aldıklan puanlara (O'dan lO'a kadar) göre sırahyor. Bu listenin ilk beş sırasında yer alanlar uzun süredir yerlerini koruyor. An- cak son aylarda hepsinde puan kaybı görüldü. Örneğin her zaman 9'la 10 arasında (en son kamuoyu yoklaması- nda 9.55) puan alan Yeltsin bu kez 8.79'a düştü. Bu, Yelt- sin'in bugüne kadar aldığı en düşük puan. Yeltsin kriz za- manlannda, hatta parla- mentonun işgali sonrasında bile daha yüksek bir puan almıştı. Diğer dört politikacıda da aynı oranda bir düşüş gözlen- di: 8.86'dan 7.12'ye. Listede bulunan diğer isimlerin tümü 7'nin altında puan aldı. Böy- lelikle Başbakan dahil hiçbir politikacı 9 ve üzerinde puan alamadı. Kamuoyu yoklamasının bir diğer ilginç yanı Jirinovski'- nin puan kaybederek 13. sıra- ya düşmesi. Bu düşüş aşın milliyetçi Jirinovski'nin sade- ce konuşup, hiçbir eylem ger- çekleştirememesi karşısında Rus halkının daha dengeli politikacılara yöneldiği şeklinde yorumlana- büir. Çünkü listenin ilk beşinde yer alan poli- tikacılar, üikenin gündemini belırleyen kişi- ler. Belediye Başkanı Lujkov'un hizmetleri. Dışışleri Bakanı'nın uluslararası alanda Rusya'nır çıkarlannı korumak için savaşımı Rus halkını daha çok etkiliyor. Ruslar, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana ülkelerinin gücünü gerektiği gibi gösterememesinden şikayetçi. Son haftalar içinde Ruslann Bosna'ya asker göndermesi ve uluslararası bir olayda etkin rol alarak kendini tekrar göstermesi büyük memnun- luk yarattı. Bu etkinliğin sonucu olarak son kamuoyu yoklamasında 98. sırada olan Dı- şişleri Bakanı'nın yardımcısı Vitali Çurkin listenin en dibinden 18. sıraya yükseldi. Sa- Boris Yeltsin parlamentonun açılış komışmasını yaparken vunma Bakanı Pavel Graçev'de 8. sıraya yer- leşti. Yıldızı palayan bir diğer isim Tataris- tan Cumhurbaşkanı. Yaklaşık iki yıi süren uzun görüşmeler sonrasında Tataristan'nın Bağımsız Devletler Topluluğu'na kaülması, Tataristan Cumhurbaşkanı'na iki puan ka- zandınp, onu 27. sıradan 10. sıraya yükseltti. Rusya'da, son iki yıldıryaygınlaşan kamuo- yu yoklamalan politikanın barometresi ola- rak görülmeye başlandı. Kamuoyu yokla- malan politikacılann halkıan aldığı desteği gösteriyor. Bir diğer deyişle halkın nabzını tutuvor. Rus politikacılan artık Batılı mes- lektaşlan gibi kamuoyu yoklamalannın cid- diyetini kavramış durumda. Heien Carrere d'Encausse Le Figaro AIDS'inyeni kurbanlan şimdi heteroseksüeller Geçmişyıllardaki istatisîiklerle bugünküler karşılaştırıldığında AIDS heteroseksüeller arasında hızlayaygınlaşırken, önlemde çaresizlik sürüyor A BD'de heteroseksüeller arasında /i AIDS'in hızla yayıldığı kaydediliyor. -/JL1993 yılına ait resmi rakamlar, AIDS'in yayılma hızının en yüksek olduğu kitlenin heteroseksüeller olduğunu ortaya çıkarttı. Sağlık Bakanlığı'nın konuya ilişkin yayımladığı raporda aynca, 1993 yılı itiba- riyle AIDS vakalannın sayıca ikiye kat- landığı belirtiliyor. 1993 yıhnda kayıtlara geçen 103.500 AIDS vakasının yüzde 9'u heteroseksüel ki- şilerde görülüyor ve hastalığın yayılma hızı sürekJi yükselen bir bir seyir izliyor. 1985 yılında, AIDS vakalannın bugüne göre sa> ı- Hastahk 1981 'de ilk defa ortaya çıktığında genellikle eşcinseller arasında görülüyordu. 1993 yılına kadar geçen süre içinde yalnızca hasta sayısında büyük bir arüş görülmekle kalmamış, hastalığa yakalanan kişilerin dağılımında da değişiklikler meydana gel- miş. Örneğin, hastalık kadınlarda yüzde 151 "lik biryayılma hızına ulaşırken. erkek- lerde hastalığa yakalanma oranı yüzde 105 dolaylannda kalmış. 1993'te kayıtlara geçen AIDS vakalan içinde yer alan heteroseksüellerin 6.056'sı kadın. 3.232'si erkek. AIDS'li heteroseksül- lerin çoğunlukla İspanyol kökenli ve siyah AIDS tüm hızıyla yayılırken, uzmanlar virüsii etkisiz hale getirecek ilacı bulamadı ca az olduğu dönemde, heteroseksüeller 1.9'- luk bir yüzde oluşturuyordu. 1985'ten 1993'e kadar geçen 8 yıllık süre içinde eşcin- sei hasta oraru yüzde 66.5'ten 46.6'ya düştü. Atlanta'da bulunan AIDS Takip Komite- sinde konuya ilişkin gelişmeleri kaydeden uzmanlar, yüzde 9'luk heteroseksüel oranın gerçeği yansıtmadığını. bu sayının aslında daha yüksek olduğunu belirtiyorlar. Söz ko- nusu rapor, 103.500 AIDS'li hastanın 13 yaşından büyük olduğunu. 1992'de bu sayının 49.016 olarak kayıtlara geçtiğini ve artış oranının yüzde 111 olduğunu açıklıyor. Amerikahlardan oluştuğu kaydediliyor. Heteroseksüel AIDS hastalannın yüzde 50'ye yakın bir kısmınm virüsü, cinsel ilişki- de bulunduğu karşı cinsten aldığı düşünülü- yor. Heteroseksüellerin yüzde 42.3'lük bir kısmınm da hastalığı. damar içine zerkedilen uyuşturucular kanalıyla AIDS virüsüne ya- , kalanan kişilerle temas yoluyla aldığı belir- tiliyor. Komisyonda görev yapan uzmanlar, en yüksek AIDS riskini çok eşli yetişkin he- teroseksüellerin taşıdığını ileri sürüyor. Lawrence K. Altman New York Times tsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü arasındaki ikiligörüşmeler tekrar başlıyor Katüam banşaengel değilElHalil katliamı barış görüşmelerinin birsonuca ulaşmasını sağlayabilir T-T 1 Halil katli- ğ-i ammın Orta- i J doğu'da banş gö- rüşmelerini çıkmaza sok- tuğu konusunda pek çok kişi görüş birliğıne va- nrken, azınlıkta kalan bazı siyasi gözlemciler, katliamın banş sürecini olumlu yönde etkilediği- ni dile getirmekten çekin- miyor. Öyle ki, katüamın baş sorumlusu Baruk Goldstein banşı engelle- yen bir fanatikten çok, banş sürecinin ivmesini antıran bir arabulucu olarak görülüyor. Katliam, Batı Şeria ve Gazze'deki yerleşimcile- rin yıllardan beri tartışı- lan konumunu yeniden gündeme getiriyor. Sağa Israilli politikacılar konuya daha tutarlı ve kararİi bir şekilde eğilir- ken. sol ve merkezi gö- rüşte olan politikacılar çözüm için bir araya gelme zorunluluğunu hissediyor. El Halil katliamı gelecek olaylara iliş- kin bir uyan niteliği de taşıyor. Filistinli- lere yöneltilen bu terör eylemi İsrail'de değişik tepkilereyol açtı. Israilliler katliamı, Yahudi güvenliğini tehdit eden genel çılgınlıgın bir uzantısı- ndan çok. kendi kimliklerine ve saygınlı- klanna yöneltilmiş bir saldın olarak de- ğerlendiriyor. İsrailliler, her zaman Dışişleri Bakanı Şimon Perez'in de dile getirdiği gibi. Fi- listinlilerin güvenliğinden çok kendi gü- venliklerini koruma endişesini taşıyor- lardı. El Halil katliamı, Filistinlilerin de kendileri kadar tehlikede olduğunu gös- terdi. Dolayısıyla bölgede bulunan iki toplu- luğun güvence içinde yaşamasını sağla- mak üzere alınan önlemler, ilerde olması muhtemel daha vahim olaylan engelle- me yolunda atılmış sağlam adımlar ola- rak değerlendirilmeii. Tüm bu tartışmalar, El HalıTde yaşa- yan 400 fanatik ırkçı etrafında yoğun- laşıyor. Batı Şeria ve dolaylanndakı yerleşimciler bu kargaşa ve terör eylem- lerinden etkilenip, korku içinde >aşıyor- lar. Geçen yıl eylül ayında İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü arasında Gazze ve Eri- ha'nın özerkliği konusunda başlatılan görüşmeler, El Halil katliamından sonra ivme kazandı. Anlaşmaya giden yolun iki taraf için de zor olduğu. özveri gerek- tirdiği biliniyor. İsrailliler öncelıkle ken- di aralannda görüş birliğinı sağlamak zorundalar. Filistinliler, zayıf ve seçeneği olmayan bir konumda olduklanndan kendilerine sunulan önerileri kabul et- mekten başka şanslan yok. İsraillilerin ise önlerinde sağduyu ıle değerlendir- meleri gereken seçeneklen var. Çözüm için öncelikle ilkelerin kesin ve açık bir şekilde ortaya konulmasında ya- rargöriilüyor. Şu anda Yahudi yerleşim- cilerin gitmesi veya gitmemesi tartışma konusu edilmemeli. Eğer 800 bin Filis- tinli 1%7'den önceki israil topraklan- nda yaşıyabiiiyorsa, 1994 yıhndan son- raki Filistin topraklannda İsrailliler de yaşıyabilir. Diğer taraftan, Filistin top- raklannda İsraıllüerin yaşamasma iliş- kin karan kim verecek? Bu sorular, iki tarafın ortak alacağı kararlarçerçevesin- de vanıtlanmalı. Tek tarafın serbest ira- desi bu kadar önemli kararlar için yeterli olmamalı. Birleşmiş Milletler veya ABD'nin ön- cülüğünde başlatılacak görüşmeler ile yerleşimcilerin bölgeyi terk etmesi sağla- nabilir. Ancak, bu olgunlaşmamış yak- laşım, yarardan çok zarar verebilir. Ayn- ca ABD, belirgin bir hedefın gerçekleş- mesi doğrultusunda etkin rol oynamakt pek hevesli görünmüyor. İsrail Başbakanı tzak Rabin. El Halil katliamının ortaya çıkarttığı tartışma or- tamından yararlanarak, yerleşimcilerin konumunu gündeme getirmeli. İki top- lum arasında geçen eylül ayında başlatı- lan görüşmeler artık bir sonuca bağlan- malı. StephenS. RosenfeM \V ashington Post ICral Fahd, Ürdün'ü afFetmedi Kral Hüseyin, Suudi Arabistan 1a körfez krizi sırasında kopan ilişkilerini düzeltmek amacıyla görüşmek istediği Kral Fahd tarafından kabul edilmedi / ki krallık arasında ilişkiler, Kral Hüseyin'in körfez krizi- nin ilk günlerinden. Ağustos 1990'dan beri ilk kez gerçekleştirdi- ği zıyaretine karşın düzelmedi. Ak- sine iki ülke arasındaki görüş aynlı- klannın daha da belirginleşmesi ris- kini oluşturdu. Çünkü Kral Fahd. Kral Hüseyin'le görüşmeyi kabul etmedi. Kral Hüseyin'in ziyaret tarihi. ra- mazan boyunca Mekke'de kalan \ e saygın konuklannı kabul eden Krai Fahd'la görüşmesini kolaylaştıra- cak şekilde belirlendi. Kral Fahd geçtiğimiz salı günü körfez ülkeleri- nin yetkililerini kabul etti. Kral Hü- seyin'e yapılan hakaret Suudilerin ona karşı duyduklan hınan şiddeti- ni ortaya koyuyor. İki kraliyet ailesi arasındaki tarihi bağlam (Haşemit ailesi Suudi Ara- bistan'ın kurulmasından bir süre önce Mekke'den kovulmuştu) Suu- di Arabistan'ın. körfez krizi sırası- nda Irak yanlısı olarak değerlendirdiği Ür- dün'e karşı duyduğu hıncı arttırdı. Özellikle savaş sırasında ve sonrasında Ürdün'ün Irak'a uygulanan ambargoyu delmesi iki ülke arasındaki ilişkileri iyice kötüleştirdi. Kral Fahd'ın, geçen ocak ayında Ameri- ka'nın arabuluculuğuyla, diğer bir 'diiş- man'ı Yaser Arafat'la göriişmesi göz önüne alındığında, Amman'ın uzun süredir bekle- diği bu ziyaret tam anlamıyla diplomatik bir fiyaskoya dönüştü. Ürdün'ün velihat prensi Hasan Ibn Talal, Kudüs'ün kutsal ycrleri- nin restorasyonu için bir yardım fonu dü- zenleyen Vahibit hükümdara teşekkür ede- rek Rıyad'a bir adım ABD'nin başansızlığı Diplomatik fiyasko: Kral Fahd (sağda) Kral Hüseyin'i (solda) kabul ernıedi. yaklaştı ve soğukluğu bir nebze de olsa azalttı. Her iki ülke de. köklü bir sorun olan, İslam'ın üçüncü kutsal yeri (Kudüs) üzerin- de sorumluluk ıddia ediyor. I Amman-Damas I yakınJaşması Amman ve Damas arasındaki yakınlaşma- dan kaygı duyan ABD. İsrail'le bir banş antlaşması imzalaması için Kral Hüseyin'e baskı yapıyor ve onun Yakındoğu'daki banş sürecindc etkin bir rol almasını isti- yor. Bu ctkil-başansız ziyaretin Ürdün'deki eri farklı. Olavın diplomatik yanı dışında ekonomik yanı da var. Körfez kri- zinden önce Suudi Ârabıstan'dan yılda 200 milyon dolar yardım alan Crdün, yardım için umudunu yitirdi. Irak'a uygulanan am- bargo yüzünden ticareti oldukça etkilencn Ürdün. Suudi Arabistan'a da mal satamı- yor. Ürdün dış licaretinin > üzde 60*ını oluş- turan Suudi pazarı bir süre daha kapalı ka- lacak. Bunun dışında Suudi Arabistan'da çalışan 160 bin Ürdünlü için iki ülke arası- ndaki ilişkilcrın düzelmesi ayn bir öncm laşıyor. Le Monde Françoise Chipau\ Waldheim için gizli ABD raporu Eski BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim hakkında yeni suçlamalaryapıhyor A BD Adalet Bakanlığı'run uzun za- / l mandır elinde tuttuğu, Kurt Wald- / l heim'ın savaş suçlanyla ilgili rapo- runa göre. eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Avusturya Cumhurbaşkanı Waldheim. İkinci Dünya Savaşı'nda Al- man ordusunda genç bir subayken, pek çok savaş suçu işledi ve işlenmesi doğrultusunda emirler verdi. Rapora göre, sözgelimi Almanlann Ak- deniz'de batırdığı mavnadaki 1.200 Yunan Yahudisinin ölümünden onun birliği so- rumluydu. 1987'de hazırlanan rapor VValdheim'ın. sivilleri, tutuklulan öldürme, tutuklulann çalışma kamplanna sevkıyatı ve sınırdışı edilecek Yahudiler'in saptanmasından so- rumlu Alman birliklerinde önemli bir rol üstlendiğini gösteriyor. Dosyalarda, Waldheim'ın bizzat birileri- ni öldürdüğü, işkence ettiğiyle ilgiii ipuçlan yeralmıyor. Aksine Waldheim'ın. başkalannın bu iş- leri yapmasına yardıma olacak bilgjleri topladığını. lojistik destek sağladığını. bazı tutuklulann öldürülmesi emrinı verdiğini ve bu ışleri yaparken gösterdiği beceriden ötü- rü üst düzey Nazilerin güvenini kazandığı açığa çıkanlıyor. \Valdheim. 1972-1982 yıllan arasında BM Genel Sekreterliğı, 1986-1992 yıllan arasında da Avusturya Cumhurbaşkanhğı görevlerini yürütmüştü. Yugoslavya ve Yu- nanistan'ın Alman işgali altında bulunduğu günlerde hizmet verdiği sırada işlenen savaş suçlanna katıldığını sürekli yalanladı. hatta bunlardan haberdar bile olmadığını ileri sürdü. 1980'lerde, kendisiyle ilgili suçlama- lar gündeme geldiğinde, zamanının büyük bir kısmını Viyana'da geçirdiğini söylüyor- du. Waldheim'ın, savaşın başında Sovyetler Birliği'nde yaralandıktan sonra Balkanlar'- da hizmet etmeye başladığı gerçeğini uzun süre sakladığını belirten rapor. yaralanma olayından sonra, "Nazüer'in en vahşice ey- lemlerini gerçekleştirdiği bölgelerde. sorum- luluk gerektiren görevlere atandığını" ileri sürüyor. Rapor. Waldheim'ın Balkanlar'daki hiz- meti konusunda bilgi vcrmekten kaçındığını. çünkü bu bölgedeyaşananlann açığa çıkmasının kendisinc büyük zarar ve- receğini çok iyi bildiğini de ekliyor. Waldheim'ın savaş kayıtlan genel anlam- da uzun yıllardır biliniyordu. Adalet ba- kanlığı ise, konuyla ilgili aynntılan ve kay- naklan gösteriyor. Dosyalarda yer alan her olayda VValdheim'ın üstlendiği görevler. tanıklarla Alman ve Hırvat askeri kayıtlan- na dayandınlıyor. 204 sayfahk rapor, VValdheim savunma- lanna da yer vererek bunlann inandınalı- ktan ne denli uzak olduğunu gözler önüne seriyor. Raporun baş miman. adalet bakanlığının Nazi savaş suçlanyla ilgili şüphelileri ve iş- birlikçileri araştıran bölümünün başındaki Neal M. Sher'di. Sher. şimdi Amerikan- İsraii İlişkileri Komitesi'nin başında bulu- nuyor. Herald Tribune KazamngetiPdHN böyük ikpamiye • LONDR.'V(AA)- İngiltere'de trafık kazası sonucu kısmen felç olan genç bir kadın. 3.4 milyon sterlin (IOmilyar3OObinlira) tazminat almaya hak kazandı. Birmingham kentindeki yüksek mahkemede görülen davada, 37 yaşındaki Bayan Christine Leun'in. 1989 yılında bir arkadaşının kullandığı \ otomobilin arka koltuğunda- seyahat ederken karşıdan gelen biraracın hatası sonucu meydana gelen çarpışmada boyundan aşağı felç olduğu anlatıldı. Mahkemede. o zaman 32 yaşında olan kadının gelecek vaat eden iyi bir işi olduğu, , ancak kaza sonucu 24saat bakıma muhtaçduruma düştüğü vurgulandı. Yüksek mahkeme. duruşma sonunda. kazaya sebep olan • aracın sigorta şirketini felçli ' kadına İngiliz adalet tarihinin en yüksek tazminatı olan 3.4 milyon sterlin ödemeye mahkûm etti. EKsopalıkocaya bıçaklı intikam • LONDRA(AA)- Kendisini 43 yıllık evlilikleri süresince her gün dö\ en ve eziyet yapan kocasını bıçakla öldüren kadın beraat etti. Kent bölgesinin Bromley ı kasabasına bağlı Dovvnham • köyünde yaşayan Barbara Carty (59) geçen ekim ayında eveiçkili gelen kocası Michael (67) larafından feci ' şekilde dövülmüş. kadın sonunda mutfaktan kaptığı bıçağı kocasının vücııduna saplamıştı. Londra'dakiOld Bailey AğırCeza Mahkemesi'ndeki duruşmada. Michael'la 16 yaşında evlenen Barbara Carty'nin 43 yıl boyunca kocasının dayağına katlandığı. her akşam sürekli içen sadist kocanın kansımn vücudunda sigara söndürdüğü, bir defasında altı kabaralı ayakkabısıyla \ suratını ezdiği, hatta kendini muayeneedendoktorun { Barbara'yı 'at teptiğini' ı sandığı anlatıldı. BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM Nadir Nadi 12. bası 50.000 (KDV içinde) Çağdaş Yavınları Türkorağı Cad. 39-41 Cağaloğiu-İstanbul Ödemeli gönderilmez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear