23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 2 16 MART1994 ÇARŞAMBA KULTUR 1993 Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan ödülüalan ve22 oyuncusuna 'En İyi Oyuncu ÖdiUii'kazandıran 'Short Cuts' 1 j ** '* İî Ih ^ -irf-1 <i if !! :fr Venedik Film Festrvali'nde \ltın Aslan odülünü alan 'Short Cuts' da Robert Alrman. Ra>mond Carver'ın 8ö>küsunden 22 ana karak- \rcher, Jennifer Jason Leigh \e Tim Robbinsgibi unlu isimler yer alıyor. l stte, Jack Lemmon(solda),Bruce Da\ison\e \ndie MacDo- ter yaratmtş. \önetmeninbu 30. fîlnunde Jack Lenunoo, Huey Levrö, Robert Donney jr. \ndie McDonell, Matthe« Modine, Anne »ell, Lily TomlinveTom \\aist, FredWard>eHenry LoriSinger>e AnnieRoss, Archer,Taylor, Donney, Penn veLeigh. Çürüyen toplumunyaşamındankesiüerKultur Servisi - Hollyvvood - dan nefret eden ve bu \ uzden afd- roz edıldığı sınema solonlanmn kapısını 25 yıl sonra, Hollvvvo- od'la dalga geçen "Oyuncu" îsim lı fılmı>le yenıden açtırmavı bd- şaran sıradışı \onetmen Robert Altmanın yenı filmı "Short Cuts" gostenme gırdı "Short Cuts" ıle bu yılın Oscar yanşında en ıyı beş yonetmen arasına gıren Altman. geri dönûşünden soz edılmesıne çokkızıyor "Benhepburda>dun, giden sizdinİ7. Ben eskiden oİduğu gibi şimdi de tek bırşey yapıyo- rum: Suyun dibııu gormeye çalışıp aynı zamanda boğuunamaya uğ- raşnorum." Carver'ın öykûlerinden Altman ıçın "su" tum filmle- nnde en önemb yen ışgal eden bır sımge Fılmlennden soz etmesı ıs- tendığınde hep aynı fikrayı an- latıyor Bır grup sarhoş caz mu- nsyenı bır nehnn uzenndekı ge- mıde çalıyorlarmış Bır tanesı eğı- hp suyun ıçıne bakmış v e "Ne ka- darçoksuvar"demış Dığenşpv- le cevap vermış" Üstelik bu sade- ce yuzeyde gonınen kısmı" Unlu yazar Raymond Carver - ınoykulenndenyolaçıkarak tu- muyle doğaçlama bır çalışma ıçı- ne soktuğu 22 "y üdız" o> uncuy la çevırdığı ve Amenkan toplumu- nun çüruyen yaşamı uzenne bır kolaj nıtehğındekı "Short Cuts" da bır şehnn uzenne puskurtulen sıvı bocek ılaayla başlıyor \e su film boyunca tekrar tekrar kar- şımıza çıkıyor Örneğın şehnn yakınlannda ıçı dolu bır nehır ge- İıyor karşımıza Ancak nehırden bahk tutmaya gelenler balık \e nne çıplak bır kadın cesedı>le karşılaşıyorlar Başka bır sekans ta yuzme havuzunda çıplak bır kadın bedenıvle karşılaşıy oruz Bu seferkı olu değıl ama, vuzer- ken boğulma hayallen goruyor 40 yıldır sınema dunyasının ıçınde olan 69 yaşındakı AHman sınemaya belgeseller çevırerek başladı Daha sonra televızyona gecerek "AHred Hitchcock Su- nar", "Bonanza" gıbı dızıler yaptı Sonra "M.A.S.H" filmıyle sınemada parlak bır çıkış yapı- nca, herkes yenı bır Hollyvvood yıldızınm doğduğunu duşundu Ama Altman bu ünunu "McCa- be ve Mrs Mfller" gıbı Amenkan rûyasının açgozluluk ve çurume uzenne kurulu olduğunu anlatan fılmler çevırdı Yeıü bir tûr bindirme Unlu filmı "NashviUe" ıle bır sınema hankası yarattı ama Hollyvsood da kapılannı suzune kapatmıştı artık Altman bundan sonra uzun yıllar sıslemın dışmda. çok kuçuk butçelerle tı- yatro oyunlanru uyarladı sıne- may a ama fılmlen ızleyıalere ula- şamadı ve seksenler Altman ın unutulmaya yuz tuttuğu yıllar oldu Dışlandığı Hollyvvood'u . tum Hollyvvood yıldızlannı kuçuk rollerde oynattığı filmıyle >ennce, beklenmedık bır sukse yarattı yıllar sonra Bır sınema eleştırmenm dedığı gıbı "Herkes filmde kendininki dışındaki yuzle- ri tanıdı >e onlarla dalga geçilme- sinin tadını çıkardı" Altman boylelıkle "Short Cuts" ıçm gereken butçe\ı buldu ve Andie MacDoweU, Jack Lem- mon, Tom VVaits. Tim Robbins, Jennifer Jason Leigh gıbı 22 unlu oyuncuyu bır kez daha tek bır filmde ustelık kuçuk rollerde oy- namaya ıkna edebıldı Bunun so- nucunda 1993 Venedik Festıva- lı nde daha once hıç yaşanmamış bır ola> gerçekleştı ve 22 oyuncu- nun tumu En İyı Oyuncu Ödulu'- nc değer bulundu •Mtman'ın ılk donem filmlenn- de kullandığı adeta ımzası olarak adlandınlan yenı uslubu. dıya- loglan ust uste bındırmektı An- cak son çalışması "Short Cuts'Md yenı bır tur bındırme kullanıyor Amenkan toplumunun bırbmn- den tümuy le ayn gorme eğılımın- de olduğu "ozel alan" ve "kamu alan"ı bu film boyunca sureklı ustüste bınıyor ve dynlmaz hale gelıyor Özel yaşamın gizliliği Boylelıkle Altman ozle ya^am adı altında özenle gızlenen loplu- mun çurumuşluğunu gozler onu- ne senyor Altman. bu fılmle "e\- lerin damlarını kaldırıp bir an için içeri bakıyor sonra tekrar kapay ıp bir başka dama gitmek" tanımla- masını uygun goruvor Fakat bır an ıçın gorduğumuz bu bırbınn- den kopuk eklektık şıddet \e baskı olgulan fılmın sonunda bır butun olarak şehnn depremlc \erle bır olmasına bdğlanıyor Ozel alanla kamu alanının us- tuste bınmesı. ozel yaşamın bılın- me\en şıddetını daha da >oğun- laştınyor Filmde bır pılotu, kalabalık bır meydandakı ankeborlu tele- fonla konuşup aynı anda bır şışe- ye ışerken goruyoruz. bır konser- de seyırcıler evde teleuzyon sey- redıyormuşcasınd aralannda yuksek sesle konuşup guluşuyor- İar fedakar bır anne evde çocuk- lannın bakımıyla uğraşırken. avnı andd telefondd seks yaparak yaşamınıkazanıyor Fılmın en etkıleyıcı çelışkıler- den bın olan bu bolumde, anne çocuklannın bezlennı değıştınr- ken teletonda "sırüsıklam oldum" dıyebılıyor telefon sürelennı kaydettığı lıste ıkıde bır bebek kurabıyesı kınntılanyla kaplanı- yor Caneria işbirliği \aptım Altman bu başanlı filmıyle de Hollyvvood'a yaranmayı becere- medı Sadece tek bır dalda Os- car'a aday gostenlmesı de bunun kanıtı Üç buçuk saat uzunluğun- dakı "Schindler'in Listesi"nı gok- lere çıkaran bazı eleştırmenler uç saatlık "Short Cuts"ı fazla uzun buldular Dığer bazı eleştırmenlerse Alt- man'!. Carver'ın yapıtlanna sadık kalmamakla suçlddılar Altman ıse hıç bır zaman sadık bır uyarlama yapmayı duşun- medığını soyleyerek yanıt ve- nvor bu suçlamalara " Caner'in esj Tess Gallagher fılmi beğendi. Bence film Carver'- in mezardan benle işbirliği yaptığı ortakbirçalışmaydı. Ama obaşka bir insan, ben başka bir ınsanım \e son soz bana aitti." Altman ıle Hollvvvood un yıldızlan hıç banşmadığından, ağzıyla kuş tutsa bıle eleştırecek bır yon bulunuyor filmlennde Yıne de Altman Avrupa'nın Hollyvvood a karşı açtığı savaşın yenılgıye mahkum olduğunu duşunuyor " Tum dunya gitgide aynı aptal şeylerden hoslanır oldu. Ne yapar- sanız yapın bunun değıştıremezsı- nız. Savaşa gırenlere bol şans dili- yorum ama kinıin kazanacağmı da biliyorum. Hepimiz aynı kayı- ktay ız ve hep birlikte batacağu." Esen Özman, 'Sıcakhk' adlı oyunu AKM Oda Tiyatrosu'nda sahneliyor Yalnızlık olgusuüzerinebirgözlem N\LANÖZCBEK Esen Özman, Polonyalı yazar Ewa Po- kas'ın 'Sıcaklık' adlı oyununu Ataturk Kultur Merkezı Oda Tıyatrosu'nda her pazanesı saat 19 OO'da sahneliyor \alnızlık olgusu Ozerine vapılan bir göz- lem' olarak tanımladığı oyun ve oyuncu- luğu uzenne Esen Ozman'la goruştuk - Bize Sıcaklık1 seruveninizden söz eder misiniı? Sıcakhk" ıle ılk kez Pans Devlet Kon- servatuvan hocalanmdan Daniel Vlesgu- ich'ın sanat yonetmenlığını yaptığı 'Ge- rard-Philipe Tiyatrosu'nda 1987 y.lında tanıştım Oyunu yoneten ve oynayan Cat- herin Anne'ın yorurpu son derece dura- ğandı Ovia ağzından dokulenler o an bıle pek çok ımge çağnştırmava başlamıştı bende Aslında ogece karar vermıştım bu ovunu ovnamaya Metınde Batı toplumlannda bıle ırdele- mesı bıçak sırtı ;>ayılabılecek noktalar vardı \ azann hafif tepeden entelektuel tavnnı tazla abartmayavım derken, on planddkı ansellığı bay ağılaştırmadan bunmak sozu olan bır kadmı çızeyım der- ken. bağnazca bır femınızme kapıİmamak gıbı tşte bu nsklen arkadaşım Laurent Levy (oyunun yonetmenı) ıle goze alabıle- ceğımı hıssettım \ aşamını Pans-Varşova arasında surduren Polonyalı yazar Ewa Pokas'ın metnınde bu Fransız-Turk or- taklığıyla yaklaşım, meyvesını ılk kez Istanbul Fransız Kultur Merkezı'nde Fransizca olarak verdı - Kendi 'Sıcaklık'ınızdan soz eder misi- niz? Ovnadığınız çeşitli tiyatrolara göre yonım farklılıkları soz konûsu oldu mu? 'Sıcaklık'ın yorumunu kısaca 'koz- mopolit' bır yorum olarak nıtelendırebıh- vorum Polonyalı bır yazann kalemınden çıkan 'anlatı'yı sahne dılınde bır Fransız yonetmenle gerçekleştırmek Sonra bır devlet tıyatrosu sanatçısı olarak benım farklı bır ekolden yetışmış değerlı ta- sanmcı arkadaşım Naz Erayda ıle çalı- şmam Bu çokseslıhğın oyuna topar- layıcı guç verdığı kanısındayım, yaratabı leceğı tum dağılma nsklenne rağmen Bu- gun tıyatrolanmızda fazlaca kafa kanştı- ran bır konu var Eleştın ve mudahale Her ıkı olgunun da tıyatroyd gerekhlığını yadsımak olanaksızdır "Sıcaklık'a gelın- ı_e Bu metın yalnızlık olgusu uzenne ya- pılan bır gozlemdı bıze gore Boylece koz- mopolıt bır çokseslıhkten yekvucuda dö- nuşen bır yapım çıktı sanınm ortaya Yalnız bır kadının bır romantızm ıçıne duşmeden kendı uzennde yaptığı sapta- malardan yola çıkarak. yalnızlık olgusu- nu gundelık ve sıradanın ıçınden çıkan bır şıır gıbı algılavarak Dort sanatçı bu ana ılkede bırleşmeye buılkeyehızmetetmeye çalıştık buovun ıçın Boylece kozmopolıt bır çokseslılıkten yekvucudd donuşen bır v apım çıktı sanınm ortay a Tıyatrolara gore yorum farklıhklanna gelınce, metınlı bır tıyatro yapımında te- mel yorumu bozmak. sanat anlayışıma çok tersbırduşunce Ancak tumüylesureç ıçındekı evnme dayalı doğaçlama çalı- şmalannda dengelenn yennı değıştınnek dengelen şaşırtarak \orumun yelpazesını genışletmck olası bır durum bana gore Ne var kı yer zaman ve seyırcı etmenleny- le oyun ve oyunculuğun değışırlığı. yadsı- namaz bır gerçek Ikı ayn dıl mantığında aynı oyunu oynamak bıle çok değışık so- nuçlar çıkarabılıyor karşımıza Kadın yalnızlığına çok cesaretlı yaklaşan 'Sıcaklık', Fransızcada daha doğal akar- ken Turkçede mustehcen olma nskı taşı- rosu soyutlamalann ağırlıkta olduğu. bıre bır anlatımdan ote alt katmanlara ındırge- nen metınlen. yenı venı konuk etmekte Dolayısıyla tıvatro ızleyıcımız hala kendı- sıne sunulan hazır. çabuk algılanır ko- nulan tercıh etmekte Oysa gunumuz tı- yatrosu. Anstotelescı tıyatro anlamında tuketıcılıkten çıkmış, uretkenlık sureane gırmıştır Seyırcıyı uretıcı kılmanın şart- lanndan bınnın de kendısme algılama olanağı sunmak olduğuna ınanıyorum Bunun ıçın de oyunun gereksındığı 'doğru ritim'ı yakalamak kaçınılmazdır '... za- manını kullan, zamanını kullan.. zarar vok. A kılcı, sentezci bir tiyatro anlayışını vücut diliyle de birleştirerek çağnşımsal, plastik yaratılar sunmak seyirciye... Işte bu, tiyatrodaki biricik ereğim.... yabılıyor Istanbul Fransız Kultur Merke- zı nınkı gıbı Iulyan sahnede mesafeyı ko- rurken BILSAK ın entım mekanında yo- rumda ıstenılen soğuk, uzak havayı koru- mak oyuncuyu zorlayabılıyor Yıne Tur- kıye'de daha sabırsız oynanırken Fransa'- da daha sabırh oynanabılıyor Turkıye de çok comert oynanırken Fransa'da oy- namıy or gıbı oynanabılıy or - Ne demek istiyorsunuz sabuiı.. sabırsız derken comert oynamak.. oynamıyor gibi oynamak derken? Bıraz açar mısuıız? Fransızlar 'Prendre son temps: Zamanı rahat rahat kullanmak' derler Laurent Lev-y \le çalışmam bu devışın ne demek ol- duğunu ıvıce oğrettı bana Llkemız tıyat- sıkılsınscyirci.' Laurent ın sureklı yıneledığı sozdu bana Turk seyırcısmm sabırsulığı ur- kutuyordu benı Sıcaklık' metnındekı bı- lınç akışından rahatsız olmayan ızleyıcı bıle belkı bıraz daha çabuk oy namamı ıs- tıyordu, bır »enaryo takıp edercesıne Ovsa Pans te çok sabırhydı benımle nefes alan ızlevıa Ustelık gormeye alışık oldu- ğu bır oyunculuk bıçımı vardı Duygular- da comert ve savurgan olmayan dennle- nnde duvguyu vakalayıp bunu oynamı- y or gıbı \ ahn bır ovunculukla se\ ırcıye su- nan, yalnızca duygunun dış fizığe yansıttığı kadannı sevıraye gosteren oy unculuğu kabul edıv ordu İ- ransız sey ır- cısı Oyun başlamadan once bır sahnede yenmı aldığım andan ıtıbaren benımle bırlıktebırturruhanıkonsantrasyor. L ı dı ızleyıcı Oy undakı buyuk eslenn. buy uk boşluîclann ızleyıcılenn her bınnın kafası- nda yarattığı ızduşumlen çağnşımlan kı- saca üretimleri' algılayabılıyordum ben adeta Bu sabırlı ızleyıcıler, oyun bıtımın- de evlenne gıderken benım 'Sıcaklık'- ımdan başka bır surû Sıcaklık'lar va- ratmışlardı beyınlennde 'Zamanı kullan- mak', uretıa tıyatro yapmanın onemlı ko- şullanndan bın dıye duşunuyorum anık - Fransa tiyarro izleyicisiyle Türk tıyatro izleyicisi arasında yaptığmız bu avrımın ti- yatro sanatına uzantıları hangı noktalarda acaba? Ben salt Fransız veTurk tıyatro ızleyıcı- len arasında bır ay nm y aptığımı sanmıy o- rum Dıle getırmeye çalıştığım sevıra- oyuncu alışvenşı ve etkı-tepkı uzenne bır saptamadır Boylesı bır kulturel sorunu yanı ızleyıcı tepkısını İzlek'ı sunanın ven- îennden soyutlamak olanak dışı bana gore Açıkça belırtmelıyım kı odun veren bır sanata karşıyım Bır sanatçının ıcraatı o Sdnatçının sanat polıtıkasının bır uzantı- sıdır Hala'SeyircinasılyetisecekT'sorun- salının temat pılavı gıbı kullanılmasi da benım olumlamadığım bır konu Çunku ulusal bağlamda eğıtım sorununa tıvatro- nun odun vererek merhem olacağı fıknne katılmıyorum Çağdışı eğıtım sistemının çağdışı bır tıyatro anlayışını da berabenn- de getırmeye zorunlu olmasını kabullene- mıyorum - Peki bu koşullarda nasıl bır tiy arro y a da 'bu koşullara rağmen' nasıl bir tiyatro? Korukorüne bır Batı havranlığı bı- çımmde alınmamalıdır Eğıtımım gereğı Fransız tıyatro ekolunden etkılenmem *ödün >ermeme' savımla da bırleşınce bır tur 'snob' tıyatro arayışı ıçınde olduğum sanılmamabdır Genç toplumumuz. bazı dıyalektık sureçlen yaşamadan sıçrama- lar yapmak zorunda kaldı Tı\atro gelene ğı oturmamış bır toplumun tıyatrosu medya çağının ıçıne duşuvennce, medya- tık bayağılıklara ayak uydurmak zorunda hıssettı kendını Bu durumu olumlama- yan tıyatro anlayışı ıse klasığı ozumseme- mış bır 'Ben yaptırn, oldu' turünden alter- natıf peşmde koşar oldu Bu 'koşullara rağmen' tıyatro ıse başkaldırma. tezını ölumune d'K savunma ıle gerçekleştınlır ancak 'Genel geçer'e ayak uydurmak bır yana, onu alaya alarak gerçekleşır ancak Ama estetık. olçu ve uyumu kesınlıkle goz ardı etmeden Bugunun Fransız tıyatrosu gerek rejı, gerek oyunculuk kavramındakı kartezyen boyutu, bu geçmışıne borçlu elbette Ev- renselı ulusal gerçeğe ındırgeme, Hılusal'ı ıse 'e*Tensel'e donuşturme pekala olası, tı- yatro dılı pek çok sanat dahndan yardım alarak dılını zengınleştırdıkçe Bu yoz ko- şullara rağmen', 'eğitim sorunlanna rağ- men' sağduyusu olan seyırcılenn varlığına ve bız sanatçıların onları vuceltmemız ge- rektığıne ıçtenlıkle ınanıyorum hlimyeli'nin 'HabercVsergisi Kıiltür Senisi- Balkan Nacı Ishmyelı'nın •"Habercr" adlı resım sergısı, 25 mart tanhınde P G Art Galen'de açıhyor 1947yıhndaAdapazan nda doğan sanatçı. 1968yıhnda gjrdığı Marmara Ünıversıtesı Guzel Sanaüar Fakultesı'ru 1972'de bınncılıkle bıtırdı 1975"de Av ustraly a Hukurnetı'nın bursuy la Salzburg'da taşbaskı çahşmalan yaptı İtalyanHükumetı nınaraştırmabursuylagıtiığı Floransa Akademısrnde çalışmalar v apan sanatçı. bır surede\evv YorkLnıversıtesfndebulundu Buarada akademıkçalışmalannı surduren Ishmyelı. 1993"de Marmara ÜniNersıtesı Guzel Sanatlar Fakultesı'nde protesorluğe y ukseltıldı \ urtıçı ve yurtdışında 27 kışısel sergı açan sanatçının ulusal \ e uluslararası muze v e koleksıy onlarda y apıtlan bulunuy or Islımy eh'nın sergısı. 30 nısan tanhınekadaraçık kalacak Merih Akoğulile Şahin Kaygun üzerine Kultur Servisi - Fotoğrafçı v e şaır Menh \koğul, yann saat 19 00 da IFSAK'ta"Şahın Kaygun'un YaşamıveSanatı" konulu bır soy lesı y apacak Her ay ın uçuncu perşembe gunuİFSAKmerkezınde Menh AkoğuriaBaşbaşa" adı altında gerçekleşen etkınlıklenn uçuncu^unde Akoğul. Şahın Kay gun un sanatçı kışılığı \ e y apıtlan uzenne konuşacak Kaygun'un totoğrat yaklaşımınınTurk fotoğrafı ıçındekı yen uzenne dıapoozıüfler eşlığınde açıklamalarda buîunacak Ankara DTdeyeıûbir oyun Kültür Senisi - Ankara Dev let Tıy atrosu, Irlandaü y azar Brendan Behan'ın yazdığı "Rehıne" adlı oyunu 29 marttan ıtıbaren Şınası Sahnesı nde sahnelemeye başlay acak Özcan Eser tarafindan Turkçey e çe\ nlen oyunu Işık Toprak yonetıyor İrlanda'da İngılızlere karşı mucadele eden bır grup ınsanın. tutuklanan v e ıdamla y argılanan arkadaşlanna karşıhk olarak bır İngıhz askennı rehın almalanyla gelışen ola\ lar anlatılıv or Oy un, 29 martta ucretsız olarak gostenlecek 31 martta ıse promıyen yapılacak 'Ben Devletim Oynatmam' Kültür Senisi-Ankara Bırlık lıy atrosu. Ben Devletim Oynatmam" adlı yenı oyununu. Kocamustafapaşa'dakı ABTKulturMerkezfndesahneliyor ZekıGoker'ınyazıp y onettığı "Ben Devletım Oy natmam" adlı oyun, ıkı bolumlukbırpolıtıkgulduru Ovun aynı zamanda 23 y ıldır pohtık tıy atro yapan ABT'nın belgeseh nıtelığınde ABT'nın uzenndekı baskı ve yasaklan gulduru suzgecındengeçırereksergılenıylor Oyununcanh muaklennıGrupŞafakyapıyor Oyun herhaftacuma, cumartesı \ e pazar gunlen ABT Kultur Merkezı'nde oynanıvor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear