22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 13 OCAK 1994 PERŞEMBE OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Öğrencivelilerigöreve... Eğer öğrencı velileri, bugünkünden daha uyanık olup sorumluluklannı benimser, evlatlannın taze beyinlenne çağdaş bılgiler yenne hurafeler, boş inançlarla ayıp-günah korkulannm doldurulmasma tepkı göstenr, bu tepkılenni okul yönetimıne, dığer velilere, Millı Eğıtim'ın üst katlanna ve kamuoyuna duyurur, bu konuda çalışan sivil toplum örgütlerinın desteğine başvururlarsa, bugünkü denetimsız çağdışı uygulamalann pek çoğunun önüne geçılebıleceği kesındır. Prof. Dr. TÜRKÂN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı U lkemız tum değerlenn çarpıühp saptınldığı ganp bır sureçten geçı- yor Sağ kesım, eskı sol sloganlarla pohtı- ka yapmaya çahşıyor Çarşafa, ortuye burunen genç kızlar ozgurluğe ve eşıtlığe kavuştuklanna ınandınlmışlar Sol goruşlu pek çok kişı, dın somurusunu hoşgoruyle kar- şılayıp demokrası ıçınde olağan savı- yor Sağcısı, solcusu, Kurtçusu, şenat- çısı el ele venp uzlaşma arayışlanna dahyorlar Koktendıncıler, demokra- tık ve laık gonıştekılen gencılıkle suç- layıp 1400 yıl oncesının gorantusüne ve şenatın egemen olduğu ummet top- luluğuna dönmeyı uygarhğın ve gehş- menın tek yolu olarak tanıuyorlar Demokrası, bazılannca, kendılen gıbı duşunmeyenlen ıkna etmek, ıkna ol- mazlarsa yakıp oldurmek ozgurluğu olarak yorumJanabıhyor Her şeyın saülık olduğu, bazı ınsanlann bır par- tıden oburune koşuşturduğu bır or- tamda vozluğun, erdemsızlığm. ılke- sızlığın batağına saplananlar, ınsan haklannın. hukukun savunuculuğuna soyunabılıvorlar Baalanysa bu bula- nık suda "en demokratik" sayılma uğ- runa, Turk Aydınlanma Devnrru'nı, oluşan duzenı, sınırlan. orduvu ve po- lısı hırpala>arak ınsanlan kuşkulara duşürme yanşına gırmış durumda Kavram karmaşasının boylesıne buyuk boyutlara ulaştığı ulkemızde butun bu olup bıtenlere, donen don- durulen dolaplara ve ınsan somurusu- ne bomboş gozlerle bakan yurttaşla- nnsa, uzenne ölü toprağı serpılmış. "Kader, kısmet", "Yok canım bir şey- cikler olmaz", "Aman ne halleri >arsa görsunler, bana dokunmayan vılan bin yaşasın", "Neylersin her toplum lâ>ığı- nı bulur", "Batarsa batsın, hanyayı konyayı anlasınlar, sonra da toparlan- stnlar, bu millete o lazım " gıbı >u- zeysel yorum alışvenşıyle. ahîayarak oflayarak, tespıh çekerek, TV dızısın- dekı entnkalara ağlayarak gunlennı gun edıyorlar, bu dunyadan, bu ulke- den değıllermışçesıne Oysa ergın bıreyler, bu topluma ço- cuklar doğurmuş analar, babalar ola- rak, çok buyuk sorumluluğumuz bulunduğunu ve hem çocuklanmızın hem de tum toplumumuzun şekıllen- mesınde çok onemlı bır yenmızın ol- duğunu kavramalı, her şey tersıne donmeden. çağdışılığın karanlığı ulke- mızın ve ınsanlanmızın uzenne çok- meden, olup bıten, ama gormezden gelınen tersıne gıdışın onune çıkmalı vedurdemelı>ız' Bır toplumun çağdaşlaşması ya da çağın gensınde kalması. hatta >uzlerce yıl genye gıtmesı çocuklann ve gençle- nn eğıtımıyle doğru orantıhdır Taze ve genç beyınlere kendı aklıyla duşun- meyı, sorular sormayı, doğrulan ara- yıp bulmavı, dogmalara değıl kanıt- lanmış gerkçeklere guvenmeyı. kendı kararlannı ozgurce verebılme yetısıne ermeyı, kısacası çağdaş bır ınsan ol- mayı oğretebılır, eğıtım sıstemını, eğı- ücılenn nıtelığını ve eğıtım yontemlen- nı ona gore duzenlersenız, o toplum sağlam temeller uzennde sağlıklı bır gelışme gostererek uygar ulkeler arası- na katılır Oysa eğıtımı salt ınanca. tartışılamayan, sorgulanamayan dog- malara bırakjr, duşunmeyı yasaklar- sanız, akıla değıl nakılcı, ancak ezber- ledığını bılen, "yap" denılenı akıl suzgecınden gecırmeyıp "her ne olursa olsun yapan" robatlar oluşturursunuz Aklın utkusu İnsanhğın uzak ve yakın geçmışı bu ıkılıklıtutumveanlavışladoludur Or- taçağda kadınlar cad« dı>e yakılmış, duşunen beymler engızısyonlarda ış- kence ıle oldurulmuş ama ınsanın ay- dınlanmasının onune geçılememış, aklın utkusu (zafen) yenı çağa bayra- ğını dıkmıştır Komşumuz olan bır ülkede yakın zamanda "Demokrasi geliyor" narala- rıyla. "ışıkların bır anda sonmesi gibi", bırdenbıre oluşan karanhk evreyı hep bırlıkte ve ıbretle seyreyledık1 Cumhu- nyetımızın temelının atıldığı en kutsal ıllenmızden bınnde can kardeşlenmı- an, gozu donmuş, gudulmuş on bmle- nn elbırlığıyle cavır cayır yakıldıgına tanık olduk' Bütün bunlar aymazların aymasına vetemiyor. sıfır kilometrede rurulmav a özen gösterilen beyinlerimizi çaltşır duruma getiremijorsa \av hali- mize!.. Cumhun>etımızın en onemlı kaza- nımlanndan bın olan Oğrenırn Bırlığı Yasası, yanı gençlenn eğıtımının tek elde, Mıllı Eğıtım'de butunleşmesı, çağdaş. demokratik ve laık duşunebı- len aydmlık kafah bırevlenn yetışmesı ve uygar toplumun oluşabılmesı açı- sından çok buyuk onem taşımaktadır Eğıtımın \e oğretımın başansı ıse oğrencı-oğretmen ve velı uçlusunün el ele vermesı, karşılıklı olarak bırbınnı desteklemesı ve de denetlemesıvle ger- çekleşebılır Gelışmış ulkelerde bu karşılıklı denetım yasal zorunluluk kapsamında kurumlaşmış ve doğal haj.almıştır Ulkemızde ıse hâlâ "Eti senin, kemi- ği benim" omeğı bır okul-aıle ılışkısı >a da ılışkısızlığı egemendır Ana- babalar çocuklanyla v a hıç ılgılenmez- ler >a da yalnız ve >alnız notlanvla, kendı çocuklannın obur çocuklan alt etmesıyle ılgılenırler bu nedenle de onlan kurslara. derslere taşır, genç ın- samn okulda karşılaştığı janlış von- lendırmelere, kışılık parçalanmalanna gereken ılgı ve tepkıyı gostermezler Bugun ancak ılkokulu bıtırebılmış bır velı bıle. okullann bırçoğundakı çağdışı sızmalann, okuldışı oğretılenn ve uygulamalann ayırdındadır Ço- cuklanna çok >anlış ve gerçekdışı, saf- sata nıtelığınde bılgılenn venlmeye, beyınlennın vıkanmaya çalışıldığını gormekte. bılmekte, gozlemekte ama çoğu kez suskun kalmaktadır "\man öğretmen çocuğuma takmasın", "Şu okulu bitirene dek her şeve evvallah di- \elim", "Hele çocuk sınıfı kazasız bela- sız gecsin, ben bilirim vapacağımı" dedıklennı vuz bınlerce kez ışıtıp dur- muşuzdur Oysa Mıllı Eğıtımımıan pek çok ka- lelen ıçten fethedılmış olsa da, okulla- nmızda, yuvalardan ılkokullara, lıse- lerden unıversıtelere dek şerıat duzenı propagandası. Atatürk ve laıklık duş- manlığı verleştınlmeye çalışılmış. so- rumlu polıtıkacılanmızın çıkar kavgı- lan>la butun bu olumsuz gelışmelere veşıl ışıklar yakılmış olsa da, vakıt he- nuz geçmemıştır Eğer oğrencı velılen. bugunkunden daha uyanık olup so- rumluluklannı benimser. evlatlannın taze be>ınlenne çağdaş bılgiler venne hurafeler, boş inançlarla a>ıp-gunah korkulannın doldurulmasma tepkı gostenr, bu tepkılenni okul yonetımı- ne, dığer velılere. Mıllı Eğıtım'ın ust katlanna ve kamuoyuna duyurur, bu konuda çalışan sıvıl toplum orgutlen- nın desteğine başvururlarsa, bugunku denetimsız çağdışı uygulamalann pek çoğunun onune geçılebıleceği kesın- dır Turkıyemız bugün çağdaş uluslar duzeyıne yaklaşmış ve yeryuzü ûlkele- n arasında saygın yennı almışsa, bü- tun ıç ve dış engellemelere ve ayak oyunlanna karşın kendı ayaklan uze- nnde, alnı açık ve erdemlı durabılıyor- sa, bunu Cumhunyetımızın laık teme- lıne, dın ve devleı ışlennın bırbınnden aynlmasma, oğrenım bırhğının kurul- muş olmasına. aydınlık goruşlu. ılkelı Cumhun>et oğretmenlennın gençlen- mıze verdığı çağdaş eğıtıme borçlu olduğumuz çok açıktır Sonuç Oğrena velılen olarak tek tek her ana babanın, abla ya da ağabeyın, okula gıden çocuklarla ve gençlerle, onlann ıç dunyalanndakı çalkantılar- la ve onlara okulda dayatılabılecek yanlış ve çağdışı uygulamalarla ılgılen- mesı. gerektığınde tepkı gostermesı, hem kendı çocuklannın, hem de top- lumun akılcı gelışımı ve ruh sağlığı açı- sından buyuk onem taşımaktadır ve gunumuzde temel yurttaşlık gorevlen- nın en başında gelmektedır Ruh ve beden sağlığı yennde, ne ıs- teğını bılen, kendı kararlannı verebıle- cek guçte, akılcı, çağdaş gençler yetış- tırmek, uygar bır ulusun bıreyı olma onurunu onlara da tattırmak ıstıyor- sak. oğrencı velısı olarak kendımıze duşen denetım mekanızmasını çekın- meden yururluğe koymak. çağdışı gorduğumuz tutum ve uygulamalara >asal tepkımızı bırevsel olarak goster- mek zorundayız Çağdaş eğitimin kök- lenmesi için >eliler olarak sesimi/i birbi- rimize, ilgililere ve kamuoyuna duyur- mak tazgeçilmez hakkımız ve ön önetnli sorumluluğumuzdur. ARADABIR DR. KRİTON DtNÇMEN Tıp Araştırınalapında Standardizasyon Kavramı Herhangı bır tıbbı-bıyolojık araştırmanın çeşıtlı kademeler- den geçıp sonuçların elde edılme ve yıllarca suren yorucu ça- lışmalarının nıhaı amacı olan pratık uygulama aşamasına geçılmesınde konunun en onemlı sorunu kendısını gostenr Standardizasyon olarak adlandırılan bu sureç, araştırmanın oncekı aşamalarında kullanılan kısıtlı olanak sayısı ıle elde edilmış temel sonuçlardan oluşan bılgılenn, bundan sonrakı gunluktıp uygulamasında kullanılacak memleketin genel po- pulasyonunda geçerlı olacak ortalama değerlenn saptanma- sından başka bır şey değıldır Standardizasyon surecı oylesıne onemlıdır kı yalnızca bır ulkede yenı yapılmış bır çalışma ıçın değıl, fakat başka bır ul- kede yapılmış ve o ulkeyle araştırma sonuçlarını sonradan kullanmaya başlamış olan bazı başka ulkelerde standardıze edilmış araştırmalarda dahı, o bılgılerı yenı kullanmaya başla- yacak ulkenın kendı değışık bolgeterındekı populasyondan tesadufı ornekleme yontemı ıle seçılecek denekler uzenne uy- gulayıp elde edılecek sonuçların ortalamasını çıkarması, yanı o araştırmayı kendı ulkesıne gore standardıze etmesı şarttır Yukarıda da kısaca değındığımız gıbı, standardızasyonun elde edılmesı ıçın, ulkenın ıklım ve coğrafı ozellık gosteren bol- ge/erıy/e nufus mozaığını otuşturan çeşıtlı etnık grupların tara- narak ve her bolge ve etnık gruptan -genelde 1000 adetten az olmamak uzere- tesadufı ornekleme yontemıyle seçılmış de- nekler uzennde araştırmanın son aşaması uygulanır ve elde edılen verıler ıstatıstıksel yontemlerle değerlendınlerek, ulke genelınde geçerlı ortalama sayılar elde edılır Bır araştırma ya da testın kullanılacak ulkede standardıze edılmesınden sonradır kı artık o ulkenın her bıreyıne uygula- nabıleceğını ve alınacak sonuçlara guvenılebıleceğını soyle- yebıltnz Bu durum, bır psıkıyatrık testın uygulanmasından, yenı ve babalık tayınınde %99 kesınlığe varan enzımatık bazı faktörle- rın saptanmasına ya da tum populasyonda geçerlı olacak kan- dakı lıpıd mıktarlarının tayınıne ya da klorpromazın ısımlı ılacın Amerıkan negro hastalara gunde 1000-1500 mlgm verıldığın- de onemlı bır yan etkısı olmamasma karşın ulkemız hastaları- na 200-300 mlgm verıldığınde neden boylesıne ağır bır uyku ve uyuşukluk halıne neden olduğuna kadar değışen çok genış bır etkenler ve konular yelpazesı ıçın geçerlıdır Bır yontem ya da araştırma sonucunun standardızasyonu ıçın yapılan bu çalısmaların tumu şuphe yok kı tamamen bı- lımsel ozde olup pratık uygulama açısından da bu şekılde ve bu yontemle yapılmalan sarttır ve dunyanın her yerınde de bu şekılde yapılmaktadır Ayrtca onemle vurgulanması gerekır kı her araştırma, araş- tırmanın her aşamasında başta duşunulmemış olan fakat onun kadar ve bazen de ondan da onemlı olan yenı araştırma konu ve sahalarının ortaya çıkmasına da neden olur iste bu nokta bıyolojık araştırmaların dınamızmını olusturan ve araş- tırmacıyı çeken o gızemlı bılım doğurganlığının ıfadesıdır Guvenıiır bır babalık tayını amacını guden bır araştırmanın ya da kan grupları ya da başka bazı araştırmaların yenı bazı ant- ropolojık, geneolojık, genotıpık genetık demografık araştır- malara populasyon arastırmalanna yol açabıleceğı bu konu- da asgarı bılgısı olan herkesın malumudur Örneğın korlukle beraber gıden bır ağır zekâ gerılığıne Polonya Yahudılerınde sıklıkla rastlandığı Turk populasyonunda (ARh +) kan grubu- nun egemen olduğu ıntıhar vakalarına Musluman ve Yahudı populasyonunda Hırıstıyanlara nazaran çok daha seyrek rast- landığı alkolızm vakalarının Anglosakson ve iskandınav halk- larında ozellıkle ıstatıstıksel bır belırgınlık gosterdığı Akdenız anemısı denılen kan hastalığının Kuzey Akdenız ulkelerınde gorulmesıne karşın dunyanın obur yorelennde gorulmedığı ve buna benzer pek çok bılgiler tamamen bılımsel mahıyette olup yukarıda kaba çızgılerle ve ana hatlarıyla belırtmeye çalıştığı- mız araştırmaların sonuçlarından başka bır şey değıldır Gayet tabıı tum bunların bılınmesı bır meslek bılgısıne ge- reksınım gosterdığı gıbı, anlatıldıklannda anlaşılmaları da be- lırlı bır eğıtım duzeyını de gerektırır özu ve amaçları boylesı- ne açık ve temel araştırma kavramına uygun olduğu kadar bılımsel açıdan bır araştırmanın da gereğı olan bazı çalısma- ların, son gunlerde, tyı nıyet ve bılgı urunu olduğu soyleneme- yen ve genıs kıtleye hıtap eden bazı yayınlarda saptırılması son derece uzucudur Ve, uzucu olduğu kadar da olayların boylesıne ters çevrılerek hem arastırmaya denek olarak kaöl- mış halka hem de o yayınları ızlemış genış halk kıtlesıne son derece olumsuz ve yanlıs ızlenımler vermesı ve o yanlış ızle- nımlerı ızlemış olduğunu gorduğumuz sonuçlara neden olma- sı açısından da son derece tehlıkelıdır Ve, tum bunların ustune, boylesıne onemlı bır araştırmayı yapmış olduğu gıbı hepımız ıçın bır gurur nedenı olan uluslara- rası bılgı ve bılım forumlanna yanı dış bılımsel dergılerde yayımlamış ve uluslararası kongrelere sunmuş bulunan ekıp- tekı bılım adamlarının çalışma heyecanlarının yok edılmesı ve kendılerının sındırılmelerı tehlıkesıyle de karşı karşıya getırıl- mış oluyoruz Kurumlaşma ve deıteüm sîstemî Sıstem toplum gereksınımlennın gensinde kalınca, vatandaş devletle olan günlük faalıyetlennı yürütmek ıçın, başta rüşvet ve adam kayırma olmak üzere bırçok yasadışı yollara başvurmaktadır. İSMAİL ZENGİN Kamu Yöneîim Uzmam D evletın çeşıtlı tanımlannı yapmak mumkundur Ör- gut nıtelığı dıkkate alına- rak vapılacak bır tanımda "devlet, kurumlaşmış bir örgüttûr". Devletı oluştu- ran orgutler, toplumun ıhtıyacını karşıla- yacak şekılde orgutlendınlmış ve kurum- larda çalışan personel kendı gorevıru gere- ğınce yenne getırecek şekılde uzmanlaş- mışsa, o orgut gorevını yenne getınr ve ıstenen hızmetı topluma sunar Kjşı bazında uzmanlaşma, orgut bazın- da ıse kurumlaşma, gelışmışhğın \azgeçıl- mez ıkı ogesıdır Bu ıkı etmene. toplumun kendı kendını denetleyen açık denetim sss- temi eklenırse, demokrası rejımı ortaya çı- kar TurkıyeCumhunyetı, 1920'lerdedunya- da mevcut yenı sıstemler omek alınarak kurulmuş bır devlettır 70 yıl onceye gore kurulan devlet sıstemı, bugunku toplum. gereksınımlenne yanıt vermekten uzaktır Sıstem toplum gereksınımlennın gensınde kalınca, vatandaş devletle olan gunluk faa- lıyetlennı yurutmek ıçın. başta ruşvet ve adam kayırma olmak uzere bırçok yasadışı yollara başvurmaktadır Bu duzenek (me- kanızma) devletı yoneten butun kışıler ta- rafından da bılınmektedır Bunu bırkaç ornekle açıklayacak olur- sak, devletın eğıtım sıstemı amaca hızmet etmemekte, vatandaş çocuğunun daha ıyı yeüştınlmesı ıçın ozel okul sıstemıne baş- vurmaktadır Ünıversıteyı bıtıren kışıler. aldığı dıplomanın ve mesleğmın bır ışe ya- ramadığını gormekte ve hayal kınkbgına uğramaktadır Şu da herkesçe bılınen bır gerçek Tur- kıye'de yargı sistemi çok yavaş ışlemekte ve adalet zamanında tecellı etmemektedir Beledıyeler topluma hızmet vapmak yen- ne, yandaşlannı para ıle besleme yen ol- maktadır KİTIerde çeşıtlı donemlerde partızanca ıstıhdam edılen fazla personel. kazanılması gereken kârlan alıp gotur- mekte ve bu kurumlan zarara sokmakta- dır Kamu kurum ve kunıluşlannda çalışan personel, hukumetler tarafından pıyasada- kı enflasyonun altında ucret odenmek su- retıyle ıkıncı bır ış bulmaya zorlanmakta- dır Bu durum kamu personelını ruşvet ve adam kayırmava yoneltmekle beraber. kendı gorevıne olan bağlılık ve ınancını azaltmaktadır Kısacası bu olumsuz etmenler bır araya geldığı zaman. çurumuş, venmlı çalışma- >an bır devlet çarkı ortaya çıkarmaktadır Bu sıstemde kurumlardakı denetım duze- neğı de çalışmamaktadır Şımdıye kadar yolsuzluk, ruşvet ve adam kayırmayla ılgılı olarak ortaya atılan hıçbır ıddıa sonuçlan- dırılıp. suçlularcezalandınlmamıştır Bu ışı yapanlar daıma kârlı çıkmışlar ve hak et- medıklen ekonomık kavnaklara sahıp olmuşlardır Bu da toplumda kotu ornek teşkıl etmış ve yenı kuşaklan bu yola teşvık etmıştır TC'de devlet çarkını tekrar ışler hale ge- tırmek ıçın yapılması gereken onlemlen şu şekılde sıralamak mumkundur - Sıyasal partıler, bırbınnı karalama yen- ne. bu sıstemı nasıl rayına oturtabıhnz konusunda bır araya gelerek bır reform pa- keünı hazırlamalıdıriar - Devletın meydana getırdığı kurumlar. yapması gereken ışlevlen, teşkılaü, çalışma ve devletın sıstemlen ıle yenıden orgutlen- melıdır Merkezıyetçı devlet sıstemı kuçul- tulmelı, bunun yenne esaslar koyan ve denetleyen bır mekanızma gehşünlmelıdır - Her kurum kendı ıçınde dışandan gele- cek uyanlara açık olacak şekılde bır dene- tım sıstemı tesıs etmelı ve çalıştırmalıdır A>nca, gerekuğınde yıllık plan ve prog- ramlan ıle malı ka>naklan bır ust yonetım sıstemı tarafından dolaylı ya da dolaysız şekılde denetlenmelıdır - Turkıye'de her kurumda teftış kurullan olmasına karşın, kendısıne gelen bazı ıh- barlar hancınde hıçbır alt kurumun faalı- vetlennı denctleyememektedır Turkı>e'de >alraz Sılahlı Kuvvetler'de ast bırlıklenn butun faalı>etlen komutana bağlı kalmak- sızın ıkı yılda bır denetlemeye tabı tutul- makta. o bırlıkte venlen emır ve talımatla- ra gore yapılan ve >apılamayan tum faalı- yetler denetlenmekte. gereklı goriılen kışıler hakkında ıse yasal ışlem yapılmak- tadır Bu sısteme benzer bır sıstemı sıvıl kurum ve kuruluşlarda da kurmak mum- kundur - Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve mılletvekıllen, tıpkı memurlar gıbı ücan yasak kapsamına alınmalı ve goreve başla- madan once ABD'de olduğu gıbı tıcan faa- hyetlen ve ser.etlenn ıdaresı bağımsız mahkemelerce seçılen kayyumlara bırakıl- malıdır Ozellıkle, parlamenterlenn ve ba- kanlann kendı gorevlen dışında başka ış- lerle uğraşması. ış takıp etmesı, tıcaret >apması kesınlıkle yasaklanmalıdır - Mal beyannamelen ıle ılgılı faalıyetler daha saydam (şeffaO ve genış kapsamlı ha- le getınlmelıdır Elde etüğı gelırlenn ka>- nağını ıspat edemeyenlenn gelırlen Ha- zıne"ye devredılmelıdır - Devlet İhale Kanunu, bu yolsuzluklan ortadan kaldıracak şekılde yenıden duzen- lenmelı ve saydam hale getınlmelıdır - Sıyasal partılenn gelır kaynaklan ve harcamalan vargı denetımınde sıkı denet- lenecek şekılde yenıden duzenlenmelıdır İSKİ skandalı nedenıyle obur partılenn SHFyı hedef alacak şekılde TVlerde ko- nuşmalan, onlann bu ışlen yapmadığının kanıtı olamaz Ruşvet ve partılere zorla yardım, obur partılerde daha teknık ve bu- yuk kaynaklarla yapılmaktadır - Eğıtım sıstemı. durust ve namuslu va- tandaş v etıştırmek uzere ve toplumun ıstıh- dam gereksınımıne gore yenıden duzenlen- melıdır Mevcut eğjtım sıstemı. kısa surede koşeyı donecek şekılde toplumu >onlendır- mektedır Kısacası mevcut devlet ve toplum sıste- mı, çurumüş ve ışlevlennı kısmen ruşvet ya da başka kayırma vontemlen ıle >enne ge- tırebılmektedır Bu çarpıklık ancak temız toplum ve devlet sıstemının yenıden kurul- ması ve vatandaşlann bıhnçlı sıyasal oyları ve basının denetımı ıle gıdenlebılır Gorev hepımızındır PENCERE TARTIŞMA Solda kültür eksikliğinin bir boyutu•^^" " ^ " erel seçımler ^ / yaklaşü ^ X Onunla bırlıkte V bıradaylık B^ furyasıda - ^ ^ - kendısını gosterdı Kuşkusuzkısıyasal partılerde ada> lık en doğal haklardan saynlır Soyutplanda herkesın aday olmaya hakkı vardır Ancak. sağ partılerdekı adayhk kumelenmelennı ve partı değışürmelennı bır yana bırakırsak. sol partı'lerde, guncellığı açısından sosyal demokrat partılerde adaylık hıç de oyle kolaydan kazanılan bır hak değıldır Çunku solun bır geleneğı ve kultur bınkımı vardır Adayhklann bu geleneğe v e kultur bınkımıne uygun oluşması gerekır Turkıye gıbı "demokrasi geleneği ve sol kfiltürü" >etennce sındınlmemış toplumlarda bu gelenek ve kultur, yaşama kolaydan geçınlememektedır Ü>elık yapısmdan delegelığe, demokratik mekanızmalan ışleterek ada> lık saptamaya değın bu sureç bır kargaşa ıçınde yurumektedır Ve bu. her şey den once "insan" y apısı ıle kışının demokratik külturu v e sosyal demokrasıyı bır yaşam bıçımıne donuşturememı$ olmasıyla ılıntılıdır Bu bağlamda da gelışmışlık gosteren Batı ulkelenndekı sol partılenn "aday" belırlemede kullandıklan oîçutlere baküğımızda. bu daha açık bır bıcımde çıkmaktadır ortaya Çok venlen bır orneğı yınelersek, Alman Sosyal Demokrat Partisi'nm (SPD) >akınlarda yıtırdığımız lıden Willy Brandt, sosyal demokrat harekete 17 y aşında başlamış Her aşamada sınanarak, başansıru kanıtlayarak doruğa değın çıkmayı başarmış Bu yalın ornekte olduğu gıbı, adaylar behrlı sureçlerden geçtıkten, sol duşunce çızgılen y azı ve e> lem olarak kanıtlandıktan sonra adavlığı hak etmışlerdır Ve hıçbır partı uyesı boylesı bır sureçten geçmeden "paraşütle" bır verlereada> olmaya kalkmamış, boyle bır y aklaşımı doğru bulmamış Türkiye'dekı sosyal demokrat > apılanma> a baktığımızda aday lığın hıç de boyle gelışmedığını goruv oruz Sorun. once u> elerden başh> or Sosyal demokrasıvı vetennce ozumsey ememış uye, kendı olçutlennı sosyal demokrat bır anla> ış ıçınde belırlevemıv or Hemşehnlık. mezhep \ ak'ınlığı. gıderek ırk ozdeşleşmelen v e çıkarsal ılışkıler y umağı on planaçıkıyor Bırkoydemeğı > a da bır yore derneği kurarcasına aday belırlemeye > onelı> or SHP'de bu çarpıkhğı geçen donemlerde alabıldığıne yaşadık Sonuna kadar savunduğumuz ön seçim mekaruzması olçutlen değışık uyelenn. delegelenn ve adaylann elınde tam tersı sonuçlarverdı Kısa zamanda yozlaşıpçurudu Çarpık yapılanmarun, çarpık ışleyışın sonuçlan topluma yansıdı DSP'de orgutsel bır kaygı duşunulmedığıne. butun kararlann genel başkanlıkça alındığı artık bır "kader" olarak benımsendığıne gore, bır yenı eleşun getırme gereğı bıle yok CHP"de ıse uyelık sorununa yenı bır bakış açısı getırmesıne, delegebk sıstemıne yenı bır boyut kazandırmasına karşın, eskının ahşkanlıklanndan ne kadar kurtulmayı başardığı henuz bılınmıvor Bır umudu koruyor Aydan yenı ınsanlar gelemeyeceğı, toplumsal sureçlenn oyle kolayından değışme gosteremeyeceğı, bunun toplumsal bır olgu olduğu v arsayılsa bıle. yıne de gelışmeye katkıda bulunacak adımlaratılabılır Adaylann bu olçutlerde belırlenmesı gereğı anlatılabılır Sol sıyasette gundeme gelememış bır geleneğın ılk tomurcuklan patlatılabılır Gerçekten değışımde "öncû" olunabılır Bır umut ışığı yakılabılır Buna buyuk bır gereksırumımız var Yetkin Aröz Kırmm Şapkalı Kız Kurtlap Sofrasmda...NATO toplantısının goruntulerı Bruksel'den TV ekra- nına yansıyor, Tansu Çlller'ın çevresınde kurtlar Kohl, Major, Clinton ve başkaları Tansu Çıller hangı rolde?.. "Kırmızı şapkalı kız" m\? Unlu masalı bılırsınız, Tansu Çıller, kurtlar sofrasmda gulumsuyor Hep gulumsuyor Ne guzel1 Bızım medyanın hızlı gazetecılerıyle bırlıkte Tansu Hanım Bruksel'e uçarken daha yolda yazgısı bıçılmıştı, Başbakan ortalığı bırbırıne katacaktı, herkesTansu'nun çevresınde dort donecektı, butun dunya onunde dız çö- kecek, Çıller NATO'yu ıstedığı gıbı çekıp çevırecektı Nıtekım oyle oldu, kırmızı şapkalı kız, kurtları parmağı- nın ucunda oynattı Dun, bugun, yarın, hısselı harıkalar kumpanyası, ulus- lararası toplantıları aynı racon uzenne kesecek, cılala- yıp ıçerıye tezgahlayacak Osmanlı'da oyun çok • Sovyetler Bırlığı gumburderken, unlu bır Rus dıplo- matı Batılılara ne demıştı - Sıze bır surprızımız var1 -Nedır? - Sızı en büyuk duşmanınızdan kurtarıyoruz - Nasıl? - Artık komunızm tehhkesı olmayacak1 öyle de oldu, ama Batı'da "komunızm tehhkesı" uze- nne yapılanan butun endustrıler, şırketler, kurumlar, tezgahlar, sıyasetler ne olacaktı? En başta NATO ne olacaktı? Soruya yanıt verılemedı NATO'ya duşman arandı, yenı duşmanı yaratmak yı- ne NATOculara duşmez mıydı? Herkes çalışmaya başladı Kımıne gore aç ve yoksul toplumlar en buyuk duşmanı oluşturuyordu, kımıne gore koktendıncı Islam'- ın yukselışı en buyuk tehdıt ıdı, kımıne gore artık NATO'- nun ışı bıtmıştı dukkanı kapatmaktan daha doğru bır ış yapılamazdı Pekı, son NATO toplantısında bu askerı savunma or- gutune bır gorev çıktı mft Avrupa'nın gobeğınde "etnık temızlık" adı altında bır soy yok edılıyor, şovenlık ve dın bağnazlığı gemı azıya almış, yalnız ınsanlan değıl, bır tarıhı, bır kulturu defter- den sılmek ıçın canavarlığın her çeşıdıne başvuruluyor, NATO da guzel guzel seyredıyor Bruksel'dekı toplantıdan da bır sonuç çıkmadı Kurtlar sotrasında vıcdan ne arar? • Tansu Çıller, Turkıye'de ne yapıyor? Askerlık suresı kısaltıldı mı - Ne bıleyım. dıyor Genelkurmay ıstedı Bır televızyon mu kapatıldı - An, boyle olmasmı hıç ıstemezdım Istanbul'un buyuk sermaye çevrelerı dışlerını goster- dı mı, Tansu şaşırıyor - Hanı, benım heykelımı dıkeceklerdı? Iç polıtıkada her olayın, hem ıçınde hem dışında olan bıtenı gulumseyerek ızlıyor Ama sıra dunya polıtıkasına geldı mı Amerıka'da Clın- ton'ı şavulluyor, Moskova da Yeltsın'ı dıze getırıyor, Bonn da Kohl a hava atıyor Bruksel de ıse butun ulkele- rın lıderlerı Tansu Çıller'e hayran Sen cama tırman 1 Ah, Tansu Hanım, hep dışarıda gezıp dunyayı hızaya getırse, bız de ıçerıde kendımıze bır başbakan bulup ul- kenın sorunlarını çozumlesek r .\eltAjk. ORHANBURÎAN DENEMELER ELEŞTİRİLER Vedat Gunyol'un yayına hazırladığı bu yapıtta genç yaşta ölen usta denemecı Bunan'ın yazılanndan önemh bır seçkıyı okuyacaksınız.seçkıyı okuyac cemrh \oyineviV# p IpekSotaâNall Isr Odemelı gonderemıyonız lutten eden Icadar posta pulu göndennız Y E D G K T E R İ Ş E V R I S A ÜM D BANDIRM D 0 L S İ İ M C İ M A Y OSTL D U R U L A M Z D - D E M O K R A N N A B E T A R I N B A Ş I S t ' D A N ARKADAŞLARI ADINA 1 AY 0 T İ R T AĞ A N C A S SA T • 0 AEHMET İ LSU K T N 1 K N ARSLAN oğretmen dünyası Ayhk Mtslık Dtrglsl ÖĞRETMEN DÜNYASI15 YAŞINDA OCAK 1994169. SAYI ÇIKTI Başyazı: Oğretmenlenn Uzun Yuruyuşu (Öğretmen Meslek Dergılen). Talip Apaydın: Her Iş İnsanla, Dr. AM Demir. Yunanıstan'da Eğıtım, Ali Türkseven: Eleştırel Bır Gpzle Işıklar Asken Lısesı, GaBp Candogan: tlkokuma Yazma Öğreümı, Mehmet Emiralioğlu: Neşe öğretmenıme, \ usufSotanaz: Anadolu'da Adımızı Neşesız Kov un. Ça\it Binbab»oğlu: Türk Eğıtım Tanhı Kıtabı Uzenne. Doç. Dr. Üstun Dökmen: Kendınızı Öğrena Yenne Koyun. Savaş Yurttaş: Sınıfta Mızahla Daha Iyı Ders Venlır, Ahmet tnce: Yıllann Akışı, özden Yılmaz, F. önalan: tkına Rehberhk Kongresı'nın Ardından, O. Nuri PojTazoğlu: Kıtaplar, Ali Yüce, tbrahitn Hacıbektaşoğlu, Necdet Tezcan, Ahmet Akgül'un şurlen, Dalgacı Mahmut'un Dalgalan, eğıtım olaylan. ğretmenlerden haberler Yıllığıl7O,altıaylığı85OOOTL Posta Çekı Numarası 524189 (Zekı Sanhan) Yonetım ve yazışma adresı SelarukCad SSK tşhanı A Blok 8 KatNo 512 06420 Kızılay-Ankara Tlf vefaks(312)4331283 Danışın, ogrerun, korunun ATOS SAVAŞIM DERNEĞİ Telf 533 47 73
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear