25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yasm Yönctmcni. Özgen Acar •Gcncl Yayın Koordinatöru: Hikmet Çetinkava • Genel Yayın Danışmam. Orhan Erinç •Yaaışlen Müdürleri: İbrahim Yıldız (Şorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezi Müdürü: İpek Çalışlar • Görsel Yönetmen. Ali Acar • Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomı. Abdurrahman Yıİdırım • İstıhba- rat: Yalçıiı Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsılcisı: Mustafa Balbay «Haber Mudurü. Doğan Akın Atatürk Bul- vanNo:l25, Kar 4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 Hat).Telex: 42344, Fax: 4195027 •İzmır Temsılcisı: Serdar Kızık, H.Zıva Bh 1352 S.2 3 Tel.4411220 Telex: 5235Ç. Fax: 4419117 «AdanaTemsılcisı Çctin Yiğenoğlu İnönüCd 119S. No: 1 Kat: 1. Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fav 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut •Koordinatör: Ahmet Kondsao •Muhasebe Bülent Yener • ldare: Hüseyin Gürer • Işletme önderÇetik • Bılgı-tşlem: Nail İnaJ #Bılgısa\ar Sısteıtu Mürüvet Çfler •Reklam. Reha Lşıttnan \l)unlatan>e Basan. ^ı cnı Gun Hdbcr Aj.ın;,!. Bdwn vc Vaşıncılık A Ş Tarkoca'ğı l ad ^41Cağaloğluy_'?4l>t Pk :46 htanhdlTel (0 212)5120305(20hat)Tclcx 22246.Fax.(0 212)3138595 POCAK1994 İmsak 5 50 Güneş-7 21 Öğle: 12.20 İkindi-14 43 Akşanr 17 05 Yatsı:18 ... Ve Dalan'lı yıllarbaşlıyorKasım 1983 seçimlerin- den büyük bir başanyla çıkan ANAP, toplam oylann %45'inı alırken milletvekili sayısının da 0 o53'ünü elde etti. Böy- lece. 400 üyeli TBMM'- de 211 sandalyeye sa- hip bir parti olarak tek başına iktidara otururken. 12 Eslül'ün "yarun bıraktığı" birçok yasa>ı da hızla çıkarabilme şansını yakalamış oldu. Turgut Özal hükümetinin, Cumhur- başkanı Kenan Evren tarafından 14 Aralık 1983'te onaylarup göreve başla- masıyla 25 Mart 1984 tarihinde yapılan yerel seçimler arasındaki yaklaşık "üç aylık" sürede, ANAP'ın kent >önetimi, belediyecilik ve imar konulanndaki an- layışı yeterince ortaya çıkmıştı. Bu kısa süreye rağmen. "belediye se- çimleri öncesiıide" yürürlüğe girmesi sağlanabilen iki önemli yasadan biri yine "ünar affını" içeriy or, diğeri ise "ka- mu tesislerinin ve gelirlerinin sattşını" öngörüjordu. ANAP'ın "şehircilik kurmaylan" ta- rafından hızla hazır- lanarak, 3 Şubat 1984'- te TBMM BaşkanlığY- na sunulan af yasası tas- lağı, o yıla dek alışılage- len "kaçak yapılan bir defaya mah- sus ruhsata bağlama" kuralını bile artık yeterli gör- müyor, daha da öteye giderek "geceko- nuya tapu" sözünü veriyordu. 20 gün içinde TBMM'de göriişülmesı de ta- mamlanarak belediye seçımlenne tam bir ay kala. 24 Şubat 1984'te kabul edi- len 2981 sayılı bu yasa. ılerleven yıllarda İstanbul için tam bir "yağma planla- masına" dönüşen "Islah İmar Planı" uy- gulamasını da gündeme getirivordu. İlerde daha avnntılı olarak sergile>e- ceğimiz gibi, 2981 sa>ılı İmar Affı Ya- sası. salt ANAP'ın 1984 Martı'nda gecekondu bölgelerinden olağanüstü ov olarak. İstanbul'da ve ülke düzevinde çok sayıda belediyedc vönetime gelme- sini sağlamadı. Bu yasa ve yıne bu vasa- ya dayanılarak 1986 ve 1987 yıllannda japılan >eni düzenlemelcrle, kaçak yapılaşmanın süreklı "aklanmasınm" yanı sıra. "hiç vapdaşma>an alatıların" bile genel imar planı kurallanna ve şe- hirciliğin temel ilkelenne aykın olarak. salt spekülasyon ve vağma amacı>la "imara açılması" operasyonlan gerçek- leştirildi. Bugün İstanbul'un en değerli orman alanlannda, su havzalannda ve hatta tanm alanlannda. vasal davanağını bu düzenlemeden alan "Islah İmar Plan- larıyla", vanı "affedilen gecekondulann bir plan disiplinine bağlanması" savını taşıvan uydurma ve bilim dışı planlarla ınşa edilmış. her biri 4-5 mılvara satıla- bılen "lüks viUa"' siteleri. dahası "toplu konut ve kooperatif bloklan" yüksel- mektedır. Kamu tesisleri satılıyor Hazine arazilennı "işgalcilere" tapu- lavarak gecekondu bunalımını aşmaya karar veren Özal hükümeti, yıne 26 Mart 1984 verel seçimleri öncesinde aceleyle TBMM'nden geçirdiği bir baş- ka yasavla da ekonomik bunalımı "kamu tesislerini satarak" atlatmaya ni- yetlendi. "Tasamıfların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının Hızlandınlması Kanun Tasansı" adını taşıyan yasa taslağı, 28 Şubat 1984 günü Meclis'te tam 17 saat görüşülmüş, Halkçı Parti \e Milliyetçi Demokrasi PartisTnin sabah saat 07. 40'a kadar sürdürdükleri "şiddetli mu- halefet" çabalanna rağmen, 146">a kar- şı 189 oyla kabul edilmiştı. Kamuoyundaki kısa adıyla "Satış Yasası", kamu kurum ve kuruluşlanna ait"altyapı" tesislerinin yalnızca"geürte- rini", diğer devlet tesislennin ise mül- kiyet ve işletme hakkını 'Şerü ve ya- bancı gerçek ve tüzel kişilere" satmaya olanak sağlıyordu. ANAP hükümeti, bu yasaya dayana- rak. öncelikle Boğaziçi Köpriisü'nün ge- lirini, "geür ortaklığı senetkri" ile 3 Aralık 1984'te satışa çıkardı. Aynı ta- rihlerde Bakanlar Kurulu. Keban Barajı gelir ortaklığı senetlerinin de 1985'ın Ocak avında satılmaya başlanmasına karar verdı. Satış Yasası, bütçe gelırlerine "taze para" bulmak ve kamu işletmelerinde "halka açılmak" gibi görünen işlevleri dışında, özellikle İstanbul için önem ta- şıyan bir '•yatınm ve yönetim an- laytşının" da temel yaklaşımını oluştur- muştur. Örneğin. Japonlarla yapılan 3. Boğa- ziçi Köprüsü pazarhklannda, "tüm köp- rü gelirlerinin verilmesi" ve hatta vine Japon'.ara "tüm Boğaz geçişlcrindeki üc- retleri belirleme hakkı" gibi kapıtülas- >onlan andınr avncalıklar tanınması konulannın gündeme gelebilmesi. satış yasasındaki felsefeden kaynak- lanmıştır. Nitekim, >ine aynı anlayışın ürünü olarak, kamu mülkiyetindeki arazılenn. imarplanlannda veşil alan, tarihı bahçe ya da başka bir kentsel kullanım alanı olarak belirlenmış olmasına bakı- lmaksızın, yatınmcılara tahsisi, kiralan- ması ve hatta "takas yöntemiyle" satıla- bilmesi de İstanbul'u sarsan on yılın 26 Mart 1984 günü sabaha karşı biraraya gelen Dalan ve İstanbul'un yeni seçilen AN AP'lı belediye başkanları, toplu olarak "ANAPselamı"yla gazetecilere poz verdiler. 1 383- 1 993 İSTANBUL'U SARSAN ON YIL "83 Ruhu" ve İSTANBUL... Yagmaya yasal hazırhk... Anayasaya aykın ruhsatlar... Dalan 'ın ' 'kafasındaki'' planlar... Ayncalıklı "rant kuleleri"... Orman alanlannda ''yeşilyaşam"... Thatcher'la köprü pazarlığı... Su havzalannda ''lüksyapılaşma"... Boğaziçi'nde milyarlık kondular... Gecekonduya "mafya"güvencesi... Küçuk Armutlu-Sultanbeyli ve demokrasi... OKTAY EKİNCİ Boğaz'a neden göz clikildi? Suudi Arabistan Veliahtı,satın aldığıyere sarayyapmak istiyor Sevda Tepesi BOO milyona gitti » 1VM. *•*• " W Sevda Tepesi'nin sattşı, kamuoyunda büyük tepkiyle karşüandı.Başkan Dalan,"Pren- sin İstanbul'a sarav yapması bizim için onurdur, Memleket menfaatinedir" dedi. ünlü "yağma projelerini" yaratmıştır. Tarih, 26 Mart 1984. Pazartesi. Sabaha karşı saat 01 00'da. İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanhğı ile birlikte 15 ilçedeki başkanîığı da ANAP'ın kazandığj kesinleşmiştir. 67 ilden 54"ünde de belediye başkanlıklannı alan ANAP, %45 oy ora- nı>la 6 Kasım 1983 genel seçimlerindeki başansını sürdürmektedir. Sonuçlar belli olduktan sonra. İstanbul Büvükşehir Beledivesi'nin ANAP'lı yeni Başkanı Bedrettin Dalan, seçimi kazanan diğer ılçe beledıve başkanlannı da seçim merkezıne çağınr v e toplu olarak gazeteci- lere poz verirler. Sabaha karşı saat 02.00 sularında, beş yıl İstanbul'u yönetecek olan "yerel yönetim ekibi", ellerini başlan- nın üzerinde kavuşturup, toplu halde "ANAP selamı" vererek işe koyulmak- tadır. Fotoğraflar çekildikten sonra, Cumhu- riyet muhabiri Fatih Güllapoğiu Dalan'a soruyor: "- Ne hissedıyorsunuz?" "- L'zun zamandır, kendimi böyle bir gö- re> için hazırlamıştım. İş biriren bir eki- biz..." "- Belediyede ekip değiştirecek misiniz?" Sevda Tepesi'ne müşteri olan Suudi Arabistan Veliaht Prertsi Abdullah Bin Abdüla- ziz, Dalan'ın Topkapı Sarayı'nda kurduğu 'sultan sofrası' ile ağırlandı P E M R E D l Z I !.. alan, 25 Mart 1984 yerel seçimlerinin sonuçlan alındıktan sonra, aynı gece sabaha karşı Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtlarken, İstanbuFa hizmet anlayışının ilk ipuçlannı şöyle veriyordu: * "Iş bitirici bir ekibiz; tüm ilçe belediyeleri ile birlikte bir ekibiz; ve en güçlü parasal kaynağımız da Suudi Arabistan kredisi...""- Ekibim hazır. 16 an. Yani. 16 ilçenin belediye bas- kanları... Aaa, bakın bir an daha geldi." (O sırada içe- riye Şişli Belediye Başkanı seçilen Mehmet Emin Sun- gur giriyor) "- İstanbul'un sorunlanrun çözümü için söylediği- niz sır niteliğindeki kaynak neydi?" "- Suudi Arabistan'dan alınan 250 milyon dolarlık kredi..." Bu kısa söyleşi. daha 27 Mart 1984 sabahında. "Da- lan'lı yıllann" nasıl geçeceğine dair ilk ipuçlannı ver- meye yetiyor: "İş bitirici" bir ekip olmak; bu işi ana- kent ve ilçe belediyelerinde "birlikte" bitirmek; ve "Sn- udi sermavesi"... Tarih, 13 Eylül 1984, Perşembe. Suudi Arabistan Başbakan Birinci Yardıması Veli- aht Prens Abdullah Bin Abdülaziz, Başbakan Turgut Özal'ın "resmi konuğu" olarak İstanbul'dadır. İstanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, bu "önemli" konuğun onuruna, "41 çeşjt ye- mekten" oluşan bir "sultan sofrası" kurar. Topkapı Sarayfndaki bu muhteşem sofrayı hazırlayan Kon- yah lokantasının sahibi Doğanbey. 1 ton malzemeyle "hazırlanan 500 kg. yemekten "artakalan" tatlılara hayıflanmakta, neyse ki bunlann 'turistlere satılabi- leceği" fıkri ortaya atılınca rahatlamaktadır. Yemekten son derece memnun kalan Veliaht Prens Abdullah Bin Abdülaziz'in bu resmi ziv areti. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki "tarihten gelen dost- luk" söylemleriyle başlayan "resmi konuların" dı- şında, bir başka "gayri resmi" konuv u da kapsamak- tadır. Dalan'ın, "istanbul'u ih\a etmek" ıçın en güve- nilir kaynak olarak ilan ettiği 250 milvon dolarhk Su- udi kredisinin sahibi. bu kente olan "sevgisini" salt fı- nans desteğiyle değil. "Boğaziçi'nde bir yazlık saray" inşa ederek de kanıtlamak istemektedir. Bu nedenle. Prens'in İstanbul ziyaretı programı- nda, Topkapı Sarayfndaki Sultan Sofrası'ndan son- ra ikinci önemli "evsahipliği hizmeti" olarak, yazlık sarayı için yer beğenilmesi amacıyla "Boğaziçi gezisi" yer alır. Özal bu konuda, "gerekenin yapılması" dile- ğini Dalan'a iletmiş, Prens'i gezdirmek ve ona "uygun yerieri göstermek" onu- ru. İstanbul'un belediye başkanına kalmıştır. Prens, Sevda Tepesi'ne "sevdalanıyor" Suudi Prensi Abdülaziz'in yazlık sa- rayı için düşünülen değişık seçenekler arasında, Dalan'ın özellikle önerdiği ve bizzat "gezdirerek" beğendırdiğı arazı, Küçüksu-Kandilli sırtlanndaki "Sevda Tepesi" olarak tanınan koruluk alan olur. Tarihi Mısırlı Yaltsı'nın bahçesi konumundaki arazi. sık ağaçlardan olu- şan "denize nazu"" konumuyla, aslında hem İmar Planı'na göre. hem de Boğazi- çi yasasına göre "imara yasaklanmış" konıluklar arasında yer almakta; ama bu "önemsiz formalite", Suudi sarayı için "en uygun yer" olarak seçilmesinde bir engel oluşturmamaktadır. "Kentin belediye başkanı öncrdiğine göre herhalde imar > asağı da aşılacaktır" düşüncesiyle hareket eden Veliaht Prens, sonunda Sevda Tepesi'nde karar kılar ve "satuı alınması emrini" vererek, Türkiye'de önemli bir işi daha bitirmiş olmanın rahatlığıyla ülkesine geri dö- ner. 1984 yıhnın Aralık ayında Sevda Te- pesi'ni Prens'e 800 milyona satan Dırva- na Ailesi'nin mensuplanndan, emekli süvari albayı Emin Dırvana ile konuşu- yoruz. 1931 mezunu, Atatürk aşığı ve "İstanbulsevdalısı" bir bey. Satışın "geri- limini" atmak için bir süreliğine İstan- bul'dan kaçrruş. Gazetecileri de "atlat- mak" için, "Antalya'ya gidiyorum" de- yip, Marmaris'e yerleşmeye gelmış. Bu açıklamasına rağmen. sadece "İstanbul'u seven bir mimar ohna" kimlı- ğimle. Sevda Tepesı'nı neden ve "nasıl" sattıklannı soruyorum. Emin Dırvana anlatıyor: "-Elbette hiç niyetli değildik. Bina yapdsın da istemiyorduk; eğer isteseydik, yasak gebneden önce zaten yapardık. Zaten isteyenler de çok olmuştu, hep tek- lifleri geri çevirdik..." "- Peki, şimdi nasıl oldu?" "- Dalan çok ısrar etti. Adamları her gün bizi aradüar. Para önemli değU dedi- ler. İstanbul kazanacak dediler. Ozal'ın ricası var dediler. Sonunda ailece otur- duk, razı olduk..." "- Pazarlık nasıl yapıldı?" "- Son olarak, Dalan'ın belediyedeki odasında toplandık. Prensin adamları da vardı. Biz, hiç değilse 1 nıilvar lira verin dedik. Dalan bana gözleriyle işaret etti. Biraz daha inmemizi istedi. Bizi 800 mil- yona razı etti..." Dalan'lı yıllann ilk önemli satışlan- ndan olan Sevda Tepesi'nin pazarlan- ma öyküsü kısaca böyle. 57 dönümlük koruluk alanda, Suudi Prensı'ne bir "sa- ray kompleksi" tasarlamalan için. ertcsi yıl Prof. Kemal Ahmet Anı, Yalçın Emi- roğlu ve Altay Erol'dan oluşan mımar- lar grubuna "proje siparişi" de verildi, Mimarlar. önce ıki ayn proje hazırladı- lar ve Prof. Aru birkaç kez Suudi Ara- bistan'a giderek Prens'in beğendiği ta- sanmı sonuçlandırdı. K.amuoyundaki yoğun tepkiler üzerine. 1986 vılında Prens "projeyi ertelediğini" bıldırdi. 1990'da ise bu kez Arap mimarlara, "Arap mimarisine uygun 'bir proje > aptırdığı" öğreruldi. Böylece Türk mı- marlannın, "hiç değilse Boğaziçi'ndeki tarihsel mimariyle uyumlu ve doğayla bü- tünleşen bir yapı olacak" şeklindekı "te- sellileri" de suya düşmüş oluyordu. Yine o yıllara dönecek olursak. Anı- tlar Yüksek Kurulu ve Yüksek Ekono- mik Kurulu'nun, imar yasağına rağmen Sevda Tepesi'ne "özel izin" verip v erme- yeceğini soran bir gazetecıye Dalan'ın verdiği yanıt da aslında yine 1983-1989 döneminin "İstanbul'a hizmet" an- la>ışının bir başka özetıydi: "- Henüz böyle bir karar yok, ama ola- bilir. Olursa da çok iyi olur. Veliaht Prens'i İstanbul'da kabul etmek bizim için onurdur. Bu prensi birçok ülke ko- nuk etmek için sarayı da hediye ediyor. Ben inanıyorum ki Prens'ten sonra 1000 işadamı da İstanbul'a, Türkiye'ye gelir. Ev ve iş sahibi olur. Bu da ticareti gelişti- rir..." (Cumhuriyet-31 7 1990 Sevda Tepesi'nin öyküsü) "İstanbura hizmet, ibadettir" 1984 vılı. Dalan'lı >ıllann "ilk ajjan" olarak. aslında y oğun bir şekılde "ÖzaP- la Dalan" arasındaki "güçlü birlikteüği" ve İstanbul için "el ele verdiklerini" gös- teren birçok görkemli tören ve top- lantıyla geçti. Bunlardan en ilginçlennden biri. 22 Haziran 1984"te yapılan. "Büyükçekme- ce Barajı" temel atma töreniydi. Temel atma töreninde birer konuşma yapan Başbakan Turgut Özal ile İstan- bul Büyükşehir Belediye Başkanı Bed- rettin Dalan. sanki sözbirliği etmişlerce- sine. konuşmalannda "İstanbul'a hiz- met, ibadettir" sloganını kullanmava özen gösterdiler. Bu söz, izleyen yıllardaki hemen her konuşmalannda ya da demeçlerinde. yine Özal-Dalan ikilisinin sıkça kul- landıklan slogan olarak kaldı. Gelin görün ki yıllar sonra vine Özal, bu kez "Cumhurbaşkanlığı" kimliğiyle, 1984'te bizzat kendisi tarafından "koru- maya alman" aynı Büyükçekmece Gö- lü'nün kıyısındaki "kaçak" ınşa edilmış Hazerfan Havaalanı'nın da açılış töreni- ne katılıyor, bu kez içrne suyu kaynağı yerine, onu kirleten bir tesis "83 ruhu- nun" koruması altına alıruyordu... YARIN: BoflaztçTnde puhsata Mc«m
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear