23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 OCAK1994 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM 11 OSD'de yünetlm değişmedi • Ekonomi Servisi - Otomotiv Sanayii Derneği'nin önceki gün yapüan genel kurulunda Otosan Genel Müdürü Ali İhsan İlkbahar yeniden dernek başkanlığına seçildi. Başkan vekilliğini Ziya Özkan'ın üstlendiği dernek yönetim kurulunun görev dağılımı şöyle belirlendi. Başkan Yardımcılan; Bedirhan Çelik, Pierre Poupel, Muhasip üye; Erdem Bektaş, üyeler; Temel Aktay, llkin Erkutun. Vural Ergun, Tunç Koman, Teoman Ukin. Mehmet Demirpençe. Kemal işık'a fahri doktorluk • Ekonomi Servisi - TÜPRAŞ Genel Müdürü Kemal Işık'a Kocaeli Üniversitesi tarafından fahri doktorluk unvanı verildi. Sabancı KültürMerkezf nde düzenlenen törende konuşan Işık dünyanın hızla değiştiğini, değişen dünyada statikliğe yer kalmadığını belirterek. "bilgiyi aramak, bilgiye ulaşmak zorundayız. Tüpraş'ın başansında eğitim anlayışının katkısı büyüktür. Türkiye sanayiinde yılda ortalama 0.8 işgünüyapılan eğitim, Tüpraş'ta beş iş günü, yani 40 saattir" dedi. Vakıfbank'tan VDMKsatışı I Ekonomi Servisi- Türkiye Vakıflar ' Bankası 15'inri tertip 503 milyar 695 milyon lira nominal değerli Varlığa Dayalı Menkul Kıymeti dün satışa çıkardı. Ankara. İstanbul. Ege Menkul Kıymet MerkezleriyFeTüm < Vakıfbank şubelerindesatışa çıkanlan VDMK'lann brüt faiz oranlan vadelerine göre yüzde 60 ile yüzde 78 arasındadeğişiyor. Otoyol projesinde yeni ışık • Ekonomi Servisi - Türkiye ile Pakisıaniptalidüşünülen Bayındır İnşaat'ın 644 milyon dolarlık otoyol projesi için masaya oturuyor. Geçen mart ayında eski Başbakan Nawaz Şerif döneminde açılan, ancak Butto'nun iktidara gelmesivle tek taraflı iptali söz konusu olan otoyol projesinin sonuçlan değerlendirilecek. Pakistan'ın Ekonomik İşlerden Sorumlu Bakanı Shahid Hasan. ulaştırma müsteşan Aitezazuddin Ahmet ve Dışişleri Temsilcisi büyükelçi Zafer Hilali. Devlet Bakanı Nafız Kurt ve diğer yetkililerle görüşmek üzere bugün Türkiye'ye geliyor. Işçi hakları 30 yıl önceki dûzeyde' • ANKARA(AA)-DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. 12Eylüll980askeri harekatından sonra askıya alınan işçi haklannda beîirli bir ilerleme kaydedildiğini. ancak bu haklann hala 30 yıl önceki düzeyde bulunduğunu söyledi. Ecevit. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ndeçalışan bir grup mevsimlik işçiyi kabul etti. İşçileryılın birkaçayı çalıştıklannı geri kalan aylarda ise bu çaliştıklan dönemdc kazandıklan ile geçinmek zorunda kaldıklanru söylediler. ŞİRKETLERDEN BEMEK ŞİGORTA, Özdil Şirketler Grubu V tarafından İzmir'de kurulan 101 FM'in elektronik tesisatı ve büro donanımını teminat altına aldı. ^ ^ ^ ^ . •LMVER İ^^SAL I I | SIGORTA 1 I I Dışbank'ın I iştiraki konumuna geçti. Yüzde 92'si Dışbank'a ait olan Universal Sigorta. hayat hariç diğer bütün sigorta dallannda hızmet veriyor. Ekonomideki büyümenin kaynağı olan tüketim gerileyince imalat sanayi 1994'te hız kesti Talep daıalclı, üretimfrenebasü ek< DİE verilerine göre. son beş yıün en yüksek kapasite kullanım oraruna erişen imalat sanayi. yılın son ayını da üretim artışı ile tamamlamasına rağmen. iç ve dış pazann daralması nedeniyle ocak ayında frene basmayı planlıyor. Vergi beklentileri nedeniyle bu yılki tüketimin de geçen yılın sonuna kaydığını belirten İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, talebi canlandırmak üzere başta ihracat teşvikleri olmak üzere gerekli ekonomik önlemlerin alınmasının şart olduğunu savunuyor. BÜLENT KIZANLIK Ekonomide geçen yılki canlanmanın ocak ayına nefesi yetmedi. 1993'te tüke- timin şahlanmasıyla. yüksek kapasite kullanımlanna erişen ve üretimde önemli artışlar gerçekleştiren imalat sa- nayi, aralık ayından ilibaren talepte da- ralma hissedilmeye başlayınca frene basü. Iç pazardaki hareketliliğin yavaşla- masına rağmen. 1993'ün malivetleri ile üretim yapma arzusu. aralık ayında da yüksek kapasite kullanımına yol açtı. Ancak yeni yılın ilk ayında talepteki dü- şüşle birlikte kapasite kullanımı ve üre- timde de düşüş bekleniyor. Ancak. hü- kümetin yerel genel secimler nedenivle izleyeceği seçim ekonomisinin dozajı ile vergi uygulamalan ve ihracatın teşviki- ne ilişkin alacağı önlemler. iç ve dış pa- zarda yaratacağı sonuçlar nedeniyle üretim kapasitelerinde de belirleyici olacak. DİE'nin ımalat sanayi ile ilgili veri- lerine göre. üçer aylık dönemler itiba- riyle 1993 yılında. son 5 yılın en yüksek kapasite kullanımlan gerçekleşti. 1993'- ün ilk çeyreğinde, önceki yılın aynı dö- nemine göre 3.2 puanlık bir artış sağ- layarak toplam yüzde 77'lik bir kapasi- te kullanımı gerçekleştiren imalat sana- yi, temmuz-eyjül döneminde aradaki farkı korudu. Üçüncü üç ayda kapasite kullanımı yüzde 80.6 oldu. DİE. 1993'ün son çeyreğini yansıtan kapasite kullanım oranlanna ilişkin ve- rileri henüz açıklamadı. Bu konudaki değeriendirmelere gelecek haftadan sonra başlanacağı bildirildi. Ancak. DİE'nin ağjrlıklı üretim konulannı baz alarak heray tekrarladığı İmalat Sanayi Eğilim Anketi, aralık ayı sonuçlan iti- bariyle, geçen yılın nasıl tamamlandığı ve yeni yılın ilk aylanna ilişkin beklenti- ler konusunda önemli ipuçlan verdi. Aylık eğilim anketi 93'ün, üretim artışıyla sonuçlandığını. ancak 94 yılında tüketimle bırükte kapasite kul- lanımlannda da düşüş beklendiğini or- taya koydu. Geçıiğimiz aralık ayında imalat sana- yinin kapasite kullanımı yüzde 80.4 oldu. Bir önceki yılın aynı ayında ise yüzde 78.4'lük kapasite kullanımı ger- çekleşmişti. Yine 1993'ün Aralık ayı eğilim anketi. üretimin artmasının yanı sıra, önceki yıla göre hammadde ve satış fıyatlannın yükseldiğini, buna karşın yurtiçi satışlannın düştüğünü gösterdi. Üretim kapasitesindeki artışa karşın, sanayi kuruluşlanndan ankete verilen yanıtlar. iç ve dış pazarlardaki talebin 1992 yılındakine oranla daha hızlı bir daralma içinde olduğunu ortaya koy- du., Önceki yıl aralık ayında tam kapasite ile üretim yapmamanm gerekçesi top- lam yüzde 53.9'luk bir oranda iç ve dış pazardaki talep yetersizliğjyle açık- lanmıştı. Geçen ay ise sanayi kuruluş- lannın yüzde 80.4'ü. iç ve dış pazardaki talebi yeterli görmedikleri için tam ka- pasite ileçalışmadıklannı bildirdiler. 1994 ümitsiz 1994'e yönelik beklentiler ise üretim açısından daha ümitsiz bir görüntü ya- rattı. İmalat sanayi eğilim anketini yanıtlayanlann yüzde 44.3'ü üretimde düşüş beklerken, üretim artışı bekleyen- lerin oranı 21.4'tekaldı. DİE'nin imalat sanayi verileri, eko- nomideki büyümenin ne denli tüketime dayalı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. İmalat sanayinin yılbaşındaki görüntüsü iç ve dış pazardaki daralma nedeniyle, üretimde inişe geçildiğinin sinyallerini vermiş oldu. istanbul Sanayi Odası Yönetim Ku- rulu Başkanı Hüsamettin Kavi, geçen yılın ikinci yansında özellikle vergi pa- ketine yönelik beklentilerin talepte bü- yük bir artış yarattığını, bununla yük- sek kapasite kullanım oranlan ile birlik- te üretimde önemli artışlar sağlandığını belirtti. Piyasalardaki bu vergi öncesi canlanma ile 1994 başındaki tüketimle- rin de 1993 sonuna kaydığını anlatan Hüsamettin Kavi, bu nedenle yılın ilk aylanndaki durgunluğun doğal oldu- ğunu söyledi. Kavi, ihracatın destek- lenmesinin şart olduğunu vurgulaya- rak. "Hükümetin alacağı iç ve dış pazar- daki talebi etkileyecek diğer ekonomik önlemler de imalat sanayindeki üretimin geteceğini belirleyecek" dedi. Alo cep' Çiller'incebinde• Ulaştırma BakanıKöstepen. ilk cep telefonunu Başbakan Tansu Çiller'e ve- receklerini. sistemin ise 15 şubatta halkın kullanımına açılacağını söyledi. Bu süre içinde Çiller. Başbakanhk yakınına kurulan bir santral sayesinde cep tele- fonu ile yalnızca milletvekili arkadaşlanyla konuşabilecek YAKUP BİLGE Ulaştırma Bakanı Mchmel Köslepen. Bruksel programına göre bügün vcya vann ilk cep telefonunu Başbakan Tansu Çiller'e vereceklerini söyledi. Köstepen. vatandaş- lann şubat ayının 15'inden sonra cep telefonu ile konuşabileceklerini. ancak Çiller'in bu ta- rihe kadar Başbakanhk yakınlanna kurduk- lan santral sayesinde cep telefonunu kulana- bileceğinı belirtti. Köstepen. aynca milleivekilleri ile üst bü- rokratlara da cep telefonu dağıtılacağını. an- cak ücrei konusunda bunlara hiçbiravncalık yapmayacaklannı vurguladı. Köslepen. Baş- bakalık yakınlanna kurduklan santral saye- sinde bazı milletvekillilerinin de cep telefonu ile konuşma yapabileceklerini. ancak şubat- ın 15'ine kadar fazla yüklemenin olmaması gerektiğine dikkat çekti. PTT Genel Müdürlüğü yetkilileri de vatan- daşlann I şubattan itibaren cep telefonu için telefon müdürlüklerine başvuracaklannı be- lirttiler. Yetkililer, ilk etepta vatandaşlardan tesis ücreti olarak 6 milvon lira alacaklannı. telefonun toplam maliyetinin 30 milyona yakın olacağım bclirttiler. Cep telefon sisteminin önce İstanbul. An- kara ve İzmir'de çalışacağını yakın bir tarih- te de Antalya'da santralın faalıyete geçeceği- nı ıtade ettıier Çalışmalann devam etmesi ile sistemin tüm vurda yayılacağını belirttiler Yetkılcr. valandaşlann cep telefon makinele- rinin PTT'nin onay verdiği ithalatçı firmalar- dan alabileceklerini belirterek. makinelerin GSM (Global System For Mobil Communi- catin) sisteme uygun olmasının önemli oldu- ğunu vurguladılar. Yetkililer, PTT'den onaylı ithalatçı firmalann sattığı makinelerin sisteme u\gun olduğunu belirterek. Uzak- doğu ülkcjerinde üretilen bazı makinelerin bu sisteme uvgun olmadığına dikkat çekcrek va- tandaşlan uyardılar. Yetkililer. vatanduşlann aynca PTT'nin cep telefonlanna vereceği vc üstünde kul- lanıcının jifreii olacağj birkarı sayesinde yurt dışı çıkışlanndu bulundukaln ülkeden kira- layacaklan cep makinesi saşesinde konuşabi- leceklerini belinıiler. istanbul Balık Hali'nde durum: Ista\ı*it üzecek, hamsi güldürecek DENİZŞAHİN Bu kış hamsi, mezgit ve sardal- ya dışındaki balıklan pahalı yiye- ceğiz. Özellikle hamsi ve mezgitte bolluk yaşanırken. hamsiyle bir- likte kış mevsiminin geleneksel bahklanndan olan istavnt mik- tan. son iki yıldır. eski se\iyesinin yüzde 40'ına düştü. Kış döneminde Kumkapı Ha- li'ne aylık onalama 400-500 kilo istavrit gelirken. bu miktar 1993 Ocağfndan itibaren 170 bin kilo seviyesinde kaldı. Eskiden ham- siyle başa baş giden istavrit artık ucuzluk sıralamasında3. sırada. Bu aylarda Kumkapı Hali'ne gelen toplam balık miktannın yansını hamsi oluşturuyor. Son iki yıldır, kış aylannda hale gelen aylık ortalama hamsi miktan bir milyon 400 bin kilonun altma düşmedi. Bu bollukla birlikte hamsinin hal fiyatı da neredeyse sabit kaldı. Son bir kaç gündür hamsinin toptan fiyatı en az bin. en çok 10 bin lira arasında değiş- ti. Piyasada ise 10 bin liradan 50 bin liraya kadar hamsi bulunu- yor. Marmara hamsisine göre nispeten daha küçük olan Kara- denız hamsisi 10-20 bin liraya. Marmara hamsisi de 'Karadeniz hamsisi1 adı altında bir kat fazla fıyatla. 30-50 bin liraya satılıyor. Karadeniz hamsisi. yıllardır erken avlanma nedeniyle birtürlü 9 santimetrelik ideal boyunu ula- şamazken. 10-11 santimetreyi bulan Marmara hamsileri tüketi- Kutniccıpı Hali'nde bafık flyatları Türü Hvnsi Mezgrt istavrit Sardalya Ifcrfan Çinekop Kafcan Mercan Barixınya Uskumru Çupra 1993,ocak aylık miktar (*g) 1.484.640 20104 170.400 38363 23.716 14 460 Z598 606 981 3360 45© 1993 ocak fiyatı (TL) enaz 1.000 1000 1.600 1.000 4.200 8300 37.000 15.000 16.600 35 000 50.000 1993aralık aylık miktar (kg) 1.430.140 333 339 176.955 38.571 20.412 16 032 8096 1 154 1125 974 789 1993 aralık fiyatı (TL) enaz 1.000 1.000 2.000 1.000 4500 8.300 30.000 60.000 33.300 60 000 50.000 cilere daha cazip göründüğü için pirim yapıyor. Bu dönem hamsiden sonra en bol balık mezgit. Hale gelen mez- git miktannda geçen yıla göre önemli ölçüde artış oldu. Geçen aralık ayında hale 333 bin 339 kilo mezgit gelirken. bu miktar bir önceki yıl aralık ayında 294 bin 359 kiloydu. Mezgit bu gün- lerde halde en az bin. en fazla 38 bin liradan işlem görüyor. Piya- sada ise 15-40 bin liraya satılıyor. Ancak bazı satıcılar mezgitin adı daha çok bilindiği için mezgit adı altında 80-120 bin lirava mırlan satıyorlar. İstavrit ise bu yıl hamsi ve mez- giıe göre nispeten pahalı kalaı Halde de geçen ay en az 2 bin lira- dan işlem gören istavritin en dü- şük fiyatı son günlerde 8 bin 500 liraya kadar çıktı. İstavrit piyasa- da ise 30- 50 bin liradan satıİıyor. T'nin özelleştirme yasası lıazır Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, PTT'nin Tsinin özelleştirilmcsi için yeni biryasa hazırladıklannı ve yakın bir tarihte bunu Meclise yollayacaklannı söyledi. Köstepen. daha önce SHP'nin itirazlanna neden olan cskı yasada'bazı değişiklikleryapıldığını belirterek. SHP'nin yeni yasaya biritirazı olmadığını vurguladı. T'nin özelleştirilmesi ile kon- sorsiyumdan bir milyar dolar alacaklannı belirıen Köstepen. "Aynca gelirin yüzde I5'nıdealacağız"dcdi. Köstepen. özelleştirmenin tamamlanmasına kadar geçecek süredeise tahsilatın PTT tarafından yapılacağını \c gelirin yüzde 67.1 "nin PTT'dc kalacağmı açıkladı. Coats'a Türk yönetidEkonomi Senisi- Dün- ya tekstil en- düstrisinin fskoçyalı dc\i Coats" Vi- yella'mn Avrupa- Ortadoğu Bölümü Genel Müdürlüğü'nc Meriç tigen ge- tirildi. Coats grubunun dünya- nın 100'den fazla ülkesindeki kuruluşlannda İngiliz olmayan ilk genel müdür olarak dikkat çekti. Bütün bölümleri Londra'dan yönetilen Coats'- da Meriç Ülgen. kendi bölüm merkezini de İngiltere'den İstanbula gctirmeyi başardı. Avrupa'yı İstanbul'dan \ö- nelmek için. Coats Türkiye'nin olağanüstü başanlannı göstc- rerek patronlannı ikna edcn 53 yaşındaki Ülgen. ODTÜ me- zunu bir elektrik mühendisi. 1%9'da o zamanki adı Santral Dikiş olan bugünkü Coats Türkiye'de fabrika mühendisi olarak görevc başladı. 1977'de ise fabrikanın müdürü oldu. Ülgen'in başında bulunduğu Avrupa bölümü. yılda 250 mil- yon sterlin ciro >apıyor. Ara- lannda Fransa. İtalya. Alman- ya gibi ülkelerinde bulunduğu 17 ülkedeki operasyonlardan sorumlu. Bu 17 ülkedeki Coats şirketlerinin genel müdürleri. üç koordinator aracılığı ile Ül- gen'c bağlı çalışıyor. Asil Nadir hııkıık atağına kalkıyor EDfP EMİL ÖYTVIEN LONDRA- AsU Nadir, İngiltere'de hu- kuk sisteminin önde gelen iki kişisi; ceza muhakeme usulünün işleyişinden sorum- lu. bir anlamda Adalet Bakanı sayılan Sir Nkholas Lyell ile Başsavcı Barbara Mills ve yaklaşık 20 yetkili aleyhinde dava açı- yor. Bu amaçla. ülkenin en tanınmış iki ceza avukatını görevlendirdi. Biri. Asil Nadir'i 1990-93 döneminde, aleyhinde açılan ceza davasında temsil eden eski baro başkanı Anthony Scrivener, öbürü ise >ine tanınmış bir a\ııkat olan Da»id Panniek. Her iki avukat da, Ingiliz hukuk sisteminde erişelebilecek en yüksek rütbe olan "Kraliçe'nin hukuk danışmanı" düzeyindeler. Bu hukukçular ve açılacak davanın aynntılan ile ilgilenecek "a»ııkat- lar ordusu"nun masrafîannın, Asil Na- dir'in "yakın arkadaşlan" tarafından öde- neceği agklandı. Asil Nadir, aleyhinde İngiltere'de bir komplo kurulduğunu. Polly Peck şirketi hisselerindeki hızlı düşüşün bu komplo- dan kaynaklandığını öteden beri öne sü- rüyordu. Bu iddiasını kanıtlaması ise. • Times' gazetesine demeç veren Asil Nadir, İngiltere'de çok pahalı olan adalet işlemlerini yürütebilmek için "dost ve arkadaşlan sayesinde parası olduğunu" söyledi. • Nadir, "Allah'tan başka korkum yok. Çok rahatım, ve kendimi çok da güven içinde hissediyorum" dedi. aleyhindeki ceza davası soruşturma aşamasından çıkamadığı ve duruşması başlayamadığı için mümkün olmamıştı. I992'de Asil Nadir aieyhinde bir söylenti daha dolaştı: Dava yargıcı Sir Ricbard Tueker'a, Asil Nadir'in pasaportunu iade etmesi ve kcfalet koşullannı yumuşatması için rüşvet önerilmişti. Bu iddia üzerine. Asil Nadir'in duruşması bir kez daha erte- lendi. Ardından da Asil Nadir KKTC'ye gitti. Daha sonra ortaya çıkan bilgiler. bu rüşvet iddiasınındüzmeceolduğunu, iddi- ayı ortaya aian iki kişinin yalan söyledik- lerini gösteriyordu. Bunun üzerine Asil Nadir. hakkında yeni bir komplo kurul- duğunu, bunun da İngiliz polisi \e adale- tinden kaynaklandığını savunarak. dava açacağını açıkladı. Şimdi ülkenin iki tanınmış hukukçusu ile yeniden temasa gcçmesi, bu amaca yönelik. Asil Nadir'in iddiası sadece komplo de- ğikyargılanmasınıngeciktirilerek 1990-93 arasında "evinde bir anlamda göz hapsinde tutulduğunu" da öne sürerek. insan hak- lannın çiğnendiği gerekçesiyle de dava acacağı bildiriliyor. Bu gelişmeler arası- nda, Polly Peck'e bir numaralı kayyum olarak atanan Michael Jordan'ın. Polly Peck'in yan kuruluşu olan deniz nakliyat şirketi PPI Lines hesabından tatil yaptığı şeklindeki son iddia. aynı kişinin Polly Peck işlemleri için Türkiye'de rüşvet ver- mek için fon ayırdığı şeklindeki bulgular ile birleştiriliyor. Kayyurnlann Polly Peck'i kurtarmak yerine. kuruluşlannı satıp hisse sahiplerini zarara soktuklan gerekçesiyle bir üçüncü dava daha açılabilecegi beli'rtildi. "Times" gazetesine demeç veren Asil Nadir, İngiltere'de çok pahalı olan adalet işlemlerini jürütebilmek için "dost ve ar- kadaşlan sayesinde parası olduğunu" söy- ledi. "Allah'tan başka korkum yok. Çok rahatım, ve kendimi çok da güven içinde hissedivortım" dedi. İŞÇEVİN EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Yükselen Değerler Yükselen değerlere göre oluşan insan ilişkilerinde sevgi, saygı, dostluğa yer yok. ilişkileri çıkarlar, güç, para biçimliyor. Özveri, inanç, sekse, maddi çıkara da- yalı olmayan sevgiye dudak bükülüyor. istediğini elde etmek için her yola başvuranlara değer veriliyor. Çarpık ikili ilişkiler, toplumsal ilişkilere daha da çarpılmış ola- rak yansıyor... Adam elindeki medya aracını, özel çıkarları , haksız vurgunlar, devleti yağmalamak için kullanıyor. Serveti- ne servet katarken, toplumda kabul görüyor.— Adam, insanların kişilik haklarına saldırıyor. Demok- rasiyi, sadece kendisinin başkalarına saldırı hakkı ola- rak görüyor. Kişiler kendi haklarını korumaya kalkışö- klarında, ya da yasalar uygulandığında akıl almaz bir demogoji ve gerçeği ters-yüz etme ile, hergün katlettiği insan hakları, demokrasinin sahibi imiş gibi oynuyor. Edepsizliğinden korkan politikacı, bürokrat karşısında boyun eğerken, kitleler neyin olup bittiğini kavrayamı- yor. Demokrasiyi savunma adına, demokrasinin katle- dilmesinin yanında yer alıyor. Adam, işçinin parası ile sefahat düzeni yaşıyor. Hak- sız yüksek ücretler, tazminatlar, harcırahlar, harca- malar yetmiyor. işçiyi satmak üzere işverenden rüşvet alıyor. Astronomik paralar karşılığı, işçinin örgütlendiği işyerini terk ediyor. Sendikal güvence adına kendini or- taya atan işçi ortada kalıyor. Ya işten atılma ile ceza- landırılıyor, ya da işveren tarafından kul köle ediliyor. Kendine, işçi sınıfına, sendikalaşmaya olan inancını, bü- tün değerlerini, umutlarını yitiriyor. Ve isçisini satan sendika başkanı toplumun karşısına işçi haklarının, de- mokrasinin, insan haklarının sahibi rolündeçıkıyor... Toplum içinde kasıla kasıla büyük işadamı, büyük gazeteci, sendikacı olarak dolaşan ve ne yazık ki kabul de gören bu bildik kişileri, içimiz sızlayarak izliyoruz. Büyük işadamının servetine servet katması adına ne çok insanın canı yanıyor. Satılık kalem ortalıkta dolaşı- rken, gerçek ne kadar çok gazeteci işsiz kalıyor, ya da kenar köşeye itiliyor. Ve kendini gerçekten işçi sınıfına, çıkarlarını kollamaya adamış. işçiye yararlı olabilecek ne çok insan sendikal yaşamda devre dışı kalıyor. işçiyi işverene satacak kadar kirlenmemiş sendikacı- lar yine bu suçlamaya kızacaklar. Kendilerinin haksız hırpalandığını düşünecekler. Ne kadar çok yanılıyorlar? Bile bile öylelerini aralarında barındırmakla, kendileri- nin de ne ölçüde kirlendiğini, yozlaşmadan, çarpık de- ğerlerden pay aldıklarını göremiyor, ya da görmek is- temiyorlar. En azından nasıl bir çıkmazın içine düştükle- rini, kirlenmenin içinde olunmadığını gösterme adına, içine düşülen korku ile, çarpıtılan ölçülerle, sonunda hep işçinin zarar gördüğü işler yaptıklarını algılamıyor- lar. Sonunda haklı ile haksız birbirine karşıyor. Nerede işçinin hakkını kollama, nerede işçiyi satma olduğu an- laşılamıyor. TGS'nin Genel Eğitim Sekreteri iken bu türden bir sap- lantı ile düştüğümüz bir tuzağı anımsıyorum. Yağma ile ünlenen, medya araçlarını çıkarları için kullanan işa- damının henüz böylesine zengin olamadığı yıllarda çalıştırdığı bir işyerinde greve çıkmamız söz konusu idi. Adam işyerini kapatmaya ve sendikayı tasviyeye ka- rarlıydı. Akılcı sendikacılık, olabilecek en iyi koşullarda sözleşmeyi imzalamayı gerektiriyordu. İşyerini kapatsa da çalışanların bir süre ücretlerinin yükselmesi veçıkar- mada tazminatlarının büyük ölçüde artması sağlanmış olacaktı. Gelin görün ki, işçi gelişmenin algılamasında olmadan bizi greve zorluyordu. Sonunda sarı sendi- kacılıkla damgalanmaktan korkan çoğunluk sendika yö- neticisiarkadaşımızkolayı seçti. Greve çıktık. 11 ay son- ra kırılan işçi arkadaşlarımızın, eski ücretleri ile ve 11 ayları boşta geçmiş olarak tazminatlarmı almakla grevi kaldırmak, daha doğrusu sendikacı deyimi ile "cenazeyi kaldırmak" zorunda kaldık. Kendi adı ma greve çıkma- makta direnmekle birlikte, yeterince direnememiş ol- manın utancı hâlâ içimdedir. Ünlenen işadamının, star olan gazetecinin yükselen değerler içinde yer alması kolay da, sendikacının ki, ezi- lenin temsilcisi olmak nedeni ile daha bir göze batar ve bağışlanamaz oluyor. O nedenle de isçisini satmamış sendikacılara, aralarındaki pisliğe bulaşmışları temizle- mek, yanlış yapmamak, komplekse kapılmamak an- lamında çok daha fazla sorumluluk düşüyor. OTOMOTİV SA\AYİCİLERİ DER.NEĞİ; Önce AB'yc üyelik, sonra gümrük birliği • Devletin en büyük gelir ka\ nağı olan Toplu Konut Fonu"na. ithalat nedeniyle 3.5 milyar dolar ka\ nak aktanldığına da dikkat çekildi. NAZMİ AKDAĞ MERSİN - Türk Otomotiv Sanayicileri I3erneği Genel Sekrcteri Prof. Dr Ercan Te- zer, sektörolarak Avrupa Bir- liği (AB) ile Gümrük Birliği'ne karşı olmadıklannı belirterek. "Türkiye olarak önce tam üye- lik. arkasından Gümrük Bir- liği'ne gidibneli veya ekonomik sistemimizi AB ekonomik siste- mine entegre etmemiz gereki- yor" görüşünü sav undu. Mersin Üniversitesi ve Mer- sinTicaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen "Avrupa Birliği ile Gümriik Birliği Karşısında Otomotiv Sanayimi- zin Rekabet Gücü" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Ercan Tezer. bugünkü ko- şullarla Ab'yle Gümrük Birli- ği'ne gidilmesinin yarar yerine zarar getireceğini savundu. 'Zarar getirebilir' I995'te sağlanacak Güm- rük BirliğTnin Türkiye'nin ko- şullan değişmeden zararlara neden olacağım öne süren Otomotiv Sanayicileri Genel Sekreteri Prof. Tezer. şu gö- rüşleri savundu: "AB ülkeleri kendi araların- da Gümriik Birliği'ne gecme- den önce tam üyeliklerini elde etmişlerdi. Türkiye'nin tam üveliği ise bugünkü koşullara göre hiç olmai acak gibi gözük- mektedir. AB toplantılarında Türki>e'nin ü> eliği için sadece "hayır" sözcüğü kullanılma- mış. ama bu sözcük anlamına gelecek tüm cevaplar \erilm'*>- tir. Bu da gösteri>or ki Tür- kive'nin tam üveliği sürckli askıda turulmaktadır. Tüm ül- keler sanav ilerini korurken. biz hiçbir koruma tedbiri almadan sınırlarımızı arkasına kadar açmak isliyoruz. Bö\ le bir or- tamda gelişmekte olan sanayi- miz yok olacaktır. Otomotiv sanayimiz de kapanacaktır. Otomotiv sanayimiz- de 1993'te I müyar dolarlık vatırım yapı- Imaya başlanmıştır. Gümrük Birliği'ne geçtiğimiz takdirde yatırımlar duracağı için sektör- de 500 bin insan işsiz kala- cakhr." Devletin en büyük gelir kay- nağı olan Toplu Konut Fo- nu'na. ithalat nedeniyle 3.5 milyar dolar kaynak ak- tanldığına da dikkat çeken Prof. Tezer. Gümrük Birliği'- ne girdiğimiz zaman bu kay- nağın kuruyacağını öne sürdü. Tezer. "Aynca oluşturulacak ortak fonda toplanan paralar da Brükserde toplanacaktır. AB've tam üye olmadığımız için fonda toplanan paralann kullanımında etkili olamaya- cağız" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear