22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 AĞUSTOS1993 PAZAR CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR GUNDEMDEKISANATÇI CEMMANSUR ONAT KUTLAR Düşünenbirmüasyen..."Dona nobis pacem!' Tannm bize huzur ver. Sağır bir müzisyenin körler ülke- sindeki konserinden çıkmış gibiydim. Kulaklanmda solistlerin. görkemli koro ve orkestranın çırpınan bir çığlık gibi yûkselen, canalıcı sorular soran ve bin yıllık kilisenin, Aya iri- ni'nin sağır taş duvarlannda yankıla- narak kaybolan sesleri. Gözlenmin önünde, kubbenin banşçı güvercinle- rinin kanat esıntilerine rağmen kan ter içinde, dolu bir saJona rağmen ya- payalnız gibi yorgun, kıvırcık saçb, genç orkestra şeü. "Tannm bize banş ver!" Şiddet, kan ve gözyaşında boğulan dünyamızda kim, hangi tannya yal- vanyor? Kım duyuyor bu çığlıklan? "Çocuklann ölüm şarlalannı kim dinliyorT Cenı Mansur'un büyük bir başany- la yönettiği Bûkreş Füarmoni- Londra Pro Musica Korosu'nun Beetfaoven Mıssa Solemrus konse- rinden çıküm. Asker kışlalannın, hapisanelerin, binlerce yühk tari- V ragnergibi, Mahlergibi benim için çok önemli bestecileri yorumlamak, kendimi dünya standartlannın ölçüleriyle olan dedesi Moldavya kökenli bir Rus musevi ailesinin kızıyla Yafa'- da evlenmiş. Babası ise Bükreş kökenli bir Al- man musevi ailesinin kızıyla İstanbul'da. Alü yaşında ilk piya- ]crtnt rn]^tme-]ci^nvnnım Amfl a<5il no dersienni Mösyo Konıroı etmeK ısuyorum./\md dsıı, Fermenko'dan almış. araştirmak, felsefı birderinliğe ulaşmak Eğitimini ıse Saınt " • ' Michel lisesinde sür- dürmüş. Ailede ağabe- Toptaş'a Cumhurivet'te yayınlanan söyleşide soylediğı bazı şeyleri okuya- na kadar. "Ben çok sorgulavan biriyim" dı- yordu Cem Mansur, "Hayataı an- İamını sorguluvorum..." Hiç bir şeyi sorgulamayan. yapüklannı beğen- meklc yetınen. üstelik de bunu ka- famıza kakan insanlann giderek ço- vaz geçilmez bir tutku.' yi dışında müzikle ilgilenen kimse ol- madığı halde, oldukça geç birdönem- de. üniversıte yıllanndamüzisyen ol- maya karar vermiş. Önce Londra City Üniversıtesi müzik bölümünü bitinniş. sonra ünlü Quildhall School of Music'te orkestra şefliği eğitimi görmüş. Üç yıldır İngıltere'nin en iyi orkestralanndan birinin Oxford Şe- bu seriivende en belirleyi- ci olan City Üniversitesi. "Üniversite'nin Müzik bö- lümü sadece müzik tekni- ğinin edinildiği, şeflik dersleri de aralarında ol- mak üzere salt müzik ders- leri görüldüğü bir ver de- ğildi" dıyor Mansur. "Daha ilk yıldan başlaya- rak müzik aracılığı ile dünyayı onun sonsuz kül- türünü öğrenmeye koyul- duk. İlk yıl Eskimo müziği ile kârşı- laştım sonra Hint müziği ve doğaJ ola- rak onun ardındaki zenginlikleri Hint felsefesi ile etnomüzikoloji, bir başka deyimle müzikal antropoloji baslıca ilgi alanun oldu. Müzikten geçerek es- tetikle >e genel olarak sanat felsefesi ile ilgilcndim." Böylece müzik, Cem Mansur için o._ nu yıllardır biraz uzaktan da olsa tanıyor, izliyordum. Şefkürsüsünde tutkulu ve heyecanlı, onun dışında biraz uzakyesakin karakterÜ; başanlı bir gençmüzisyendi benim gözümde. hin üstüne kurulmuş gecekondu- lann arasından yûrüyerek deniz kıyısma indım. Yakın gazino ve kahvelerden pop-arabesk çığkklan yükseh'yor- du. Deniz inanılmayacak kadar pisti. Yammdan geçen uyaruk ifa- deli insanlann yüzlerinden yak- laştığı söylenen depremi çağnştı- ran hiç birçizgi okunmuyordu. Kimse farkında değil, çöküşün ve ölümün. Tıpkı, Birino Dünya Savaşı ön- cesindekiyıllargjbi. O yıllarda başka bir tstanbul vardı. Ünlü kemancı Kail Berger'in sevgilısi bizim Şarl Şahbaz'ın annesi Mayda Hanım anlatmıştı o yıllarda, amcala- nm ve dayılanm Miltiyadi ve Bakı- rköy'de otururlardı. Her pazar kilise- deki ayinden sonra aralanndan biri- nin evinde toplanırlar. Dört erkek, fraklanru giyerek Haydn kuartetle- rinden birini icra ederlerdi. Sonra Birinci Dünya Savaşı katli- amlar, ihtilaller, işgaller...Ve o dünya tuzla buz oldu. Cem Mansur, o şimdi kaybolmuş kozmopolit İstanbuî dünyasına men- sup bir ailenin çocuğu. Osmanlı İmparatorluğu'nun Fıhstin Valisi Ümversitesi'nde öğrentiyken konser- lerini hayranlıkla izlediğim Oxford Şehir Orkestrası'ru bugün sürekli yö- neten şef olmaktan da onur duyuyo- rum elbette. Ama geldiğimı hissetti- ğim nokta bunun çok ötesinde. Bir yandan Wagner gibi, Mahler gibi be- nim için çok önemli bestecileri yo- rumlamak, kendimi dünya standart- lannın ölçüleriyle sürekli kontro) et- mek istiyorum. Ama asıl, öbür yan- dan okumak, araştirmak, felsefı bir derinliğe ulaşmak vazgecılmez bir tutku. Beethoven, Missa Solemnis, Brahms ve Mozart requiemlerini dü- şünurken ister istemez bu eserlerde spntüel olanın ne olduğunu sorgulu- vorum. Din, dogmaiar sadece yüzeyı oluşturuyor. Ama altta olan nedir? Bu amaçla uzun süredir psikoloji, edebiyat ve felsefe dünyasırun yol açıcı yazarlan ile ilgileniyorum. RusseU'dan tüm bir Batı felse- K (FOTOĞRAF: FtLİZ KUTLAR) hir Orkestrasf nın sürekli şefi. Cem Mansur'u yıllardır biraz uzaktan da olsa tanıyor, izliyorum. tstanbul Devlet Opera Orkestrası'- ndaki uzun şeflik yıllanndan yurtdışı- ndakı çeşitli konserlerinin basındaki yankılanndan, Hungaraton için yap- ügı "Türk Bestecileri" plaklanndan ve ortak dostlanmızın anlatüklan- ndan. Bir kez evinde verdiği bir ye- mekte olmak üzere, bir kaç kez bira- rada da bulunduk. Şef kürsüsünde tutkulu ve heyecanlı. onun dışında bi- raz uzak ve sakin karakterli; başanlı bir genç müzisyendı benim gözümde. Ta ki ondan Missa Solemnis'i din- leyene ve bir kaç gün önce Niigün ğaldıgı günümüzde bir sanatçıdan bu sözleri duymak, merakırru kamçıladı. Aynı konuşmasmda. Beethoven'in Missa Solemnis'in yüzeydeki dinsel örtünün alündaki kaygılannı dilegeti- ren, bu kaygılardan hareketle felsefı bir arayışa yönelen Cem Mansur'u daha yakından tanımak istedim. Uzun uzun konuştum. Ailesıni. ço- cukluk ve ilk gençlık yıllannı. İngılte- re'de mühendislık eğiümine gidişini ve sonunda bu eğitimi terkedip mü- zisyen olmaya karar verişini. Kcndı ' yaşamına belli karar anlannda kendı- si yön veren bir çok insanın serüveni gibi Cem Mansur'un yaşam çızgısı de oldukça renkli Ama sanınm bütün salt teknik bir performans degil, dün- yayı, toplumu. evrenı derinlemesine kavramak icın bir kapı oldu. "Dün>adaki her şe\le jıizyüze gel- menin volu olarak ben müziği seçmi- şün" diyordu Cumhuriyet'teki söyle- şisinde. Onunla konuşurken yavaş yavaş bir çok orkestra şefinde gördü- ğümüz o şef kürsüsündeki gösterişli ve zarif hareketlenn spektacular ızle- nimlerinden uzaklaşıyor. düşünen in- sanın içten ve yakın doğallığı ile tanışı- yordum. İstanbuî Opera Orkestrası'nın şef- liğinı yapüğım 8 yıl, biraz uzun ol- makla birlıkte özellikle ilk yıllarda bana çok şey katu. Bnınel Teknik ayalci, mavi gözleri ile uzaklara bakan, bu Grek profili, güzel yüzlü genç adamı yakından izliyorum. Venedik'te Ölüm'ün son sekansında kaybolan sonsuz güzelliğe bakıyor. fesini, Jung'dan psikoloji ve toplumsal bilinçaltını. Huxley'- den kültür dünyasıru öğrenme- ye çalışıyorum. Başta Hıristiyanlık olmak üzere dinlenn kaynağını. dog- ma olarak ınanmadığımız şey- lenn müzikal olarak bizı etkile- mesindeki gizi araşünyorum." Hayalci, mavi gözleri ile uzaklara bakan. bu Grek profil- li, güzel yüzlü genç adamı ya- kından izliyorum. Kulaklanm- şimdi, "Tjuınm bize huzur ver" diye isyan ederek, hayjaran sağır bear teci'nin parlak melodileri değıl. bırde Catence'ın çöküşün tam ortasında Mahler'in, senfonilerinden birindeki çok duyarlı özgeleri var. Venedik'te Olüm'ün son sekansı- nda kaybolan sonsuz bır güzelliğe bakıyor. Çoktan yitip gitmiş bir banş dünyasına. Düşünen bir müzisyen olduğu için yazmak istedim Cem Mansur'u. Yaşamın anlamını sorgulamaya cesaret ettiği için. Gerçekten olmayacak dualara amin dıyerek bir şeyi kurtarabilir mi- yiz? da John Le Carre, yeni romanında gizli servislerin dünyasıyla en aamasız hesaplaşmasını yapıyor Geceninüstesindengelmek DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN - önce iyi haberi verelim. Joha Le Carre yeni bir kitap yazdı. Henüz Ingiltere'de satışa çıkan "The Night Manager" ilk eleştirilere bakılı- rsa yazann şimdiye kadar yazdığı en iyi romanlardan biri. Ama bence ha- yal kınklığı yaratan kötü bir haber de var: Sevgili Gcorge Smiley yok sayfa- lann arasında. Sürekli kravauna silerek temizlediği kocaman gözlüğüyle. tıknaz ama çe- vik bedenıyle. ona tüm çekiciliğini ve- ren müthışzekâsı vesakar hareketleriy- le Smiley'i bu kitapta özlüyoruz. tnsanlığın içinde, roman okuyan azınlık bence ikiye aynhyor: Le Car- re'yi sevenler ve sevmeyenler. Ona "Eh, feM dep M diyene de şimdiye ka- dar hiç rastlamadım. "Soğuktan Gtten CastB"u,"TnunpetçiKn", yada "Kös- tebek"i okumaya başİayıp anlamadığı için yanda bırakanlar yazara lanet yağdinyor. "Ne kadar çok isim var, hepsini karrştınyorum" türünden eleş- tirilerin sahipleri, zekâ vezevk düzeyle- rini açık ediyorlar sadece. Onlara şim- di adını unuttuğum bir İngiliz doçen- tin Le Carre'nin roman tiplerini içeren sözlüğünü tavsiyeetmeli. Ben o kitabı, Le Carre'nin uzun yazma fasılalannın birinde sabırsızlığa düşerek satın almış, şöyle bir baktıktan sonra kü- tüphanemizin "okumadığım ve muhte- nden hiç okumayacağım kitaplar" rafına kaldırmıştım. Çünkü yazann o çok sevdiğim üslubundan ve olaylann akışından kopanlan tiplerin alfabeuk sıralaması tam anlamıyla saçmaydı. Zaten Le Carre'nin bundan öncekı son kitabı "The Secret Pügrim"de de Smiley*e bence'hak ettiği yer veribne- mişti. Genç istihbarat adaylanna nos- taljik soğuk savaş anılan aktaran, bence kendini komik düşüren yaşlı bir casustu orada Smiley. Üstelik güzel ve sadakatsız kansı Ann'e de rastlama- mıştık arada pek. Oysa Ann'i tanıma- dan Smiley'i anlamak olanaksızdı. Ann'in Sirk'in en üst düzeylerine yûkselen, Moskova'daki merkezin şefi itarla'nın köstebegı Bül Haydon ile Eleştirilere göre Carre'nin yeni kitabı "The Night Manager' şimdiye kadar yazdığı en iyi romanlanndan biri. kurduğu ilişki değil miydi Smiley'in tam Sirk'in başına geçeceği anda kı- zağa ahnmasına yol açar. Ve Smiley o muhteşem operasyonla Karla'nın Berlin'deki ünlü casus değiş tokuş köprüsü Oberbaumbrücke'den geçe- rek Batı'ya sığınmasını sağlamamış mıydı sonunda? Ama Smiley o köprü- nün altında dururken başansına sevi- nememişti. Çünkü gızli servisler dün- yasmdaki insan harcama kuralını uygulayarak Karla'yı en insani, en zayıf yanından yakalayarak çekmışti Batı'ya; ona karşı hasta kızını koz ola- rak kullanmıjtı. Karla'nın ingiliz Haberalma Teşki- latı'nda bir köstebeği olduğunu ve Smiley'in de yakından tanıdığı bu adamın kansıyla iüşki kurduğunu bıl- miyordu Smiley. Ann Smiley'in ha- yatına ne yapsa yön veren, vazgeçil- mez bir parçasıydı; alınyazısıydı, ka- deriydi. Tüm zekasına ve insan yönet- me becerisine karşı ona, Ann'e şöz ge- çirmeyi, onu yönlendirmeyi becereme- mişti Smiley. Bence Le Carr'nin de ha- yatında mutlaka bir Ann vardı. Ann- ler,zekâ vebecerininaşktageçersızleşti- ğinin kanıtıydı. Sevmek hayatta en zor sanatıı işte. 62 yaşındakı John Le Carre'nin bi- yografisinde beş yıllık bir Hariciye hiz- meti var kimine göre. Asıl adı da bu olmayan yazann istihbarat servisleri hakkındaki bilgisı. aslında kendisinin Kraliçe'nin emrinde çahşmış olması- ndan kaynaklanıyor. Soğuk Savaş sona erip imkansız sanılan gerçekleştikten, hatta KGB ile CIA'nın terorizme karşı birleşik cephe kurduğu haberleri gazete sayfalannda boy gösterdikten sonra casus ro- manınm da bir tür olarak ortadan kal- kacağı sanılmışlı. Gerçekten de "Rıts Evi bir dönemin sona erdiğjnin haber- cisiydi. Tiplerini ve öyküsünü fazlaca sevdiğimız söylenebilir mi? Hele yaşlı Bond Sean Connery'yi filmde başrolde izledıkten sonra! Öysa Smiley, Afcc Guinness olmuştu artık ve soğuktan gelen casusa Rkhard Burton olabile- cek en güzel biçimi vermişti. Hele Curd Jürgens'in canlandırdığı yaşlı gcneral. hani Karla'nın Batı'ya geçmesine yol açan muhteşem oyunda Toby Ester- haze tarafından satılmasaydı belki hâlâ hayatta olacak olan general. Tamam, farkındayım. Le Carre'yi sevenler bunlan zaten biliyor. Sevme- yenlere son bir gayretle "The Night Manager'ı okumalannı tavsiye etmek- ten başka care yok. Le Carre'nin son romanı "Post- CoM-War" günlerinde hükümetlerle hizmetkârlannın en berbat insanlarla en berbat ışlen çevirmek için kurduk- lan gizli ittifatklan aniatıyor. "Night Manager" Körfez Savaşı- nda: yani ABD ve müttefıklerinin Irak'ı bombaladığı ve bizim bu son de- rece tekamül etmış savaş oyununu TV ekranlanndan ızlemeye mahkûm edil- diğımiz 1991 yılı ocak ayında Zunh'te başlıyor. Kahramanımız Jonathan, nam-ı diğer "Night Manager" Zürih'- in en lüks otellerinden Meister Pa- lace'ın işlerinı yürütmekte. Tipik bir Le Carre kahramanı o. Başansız bir evliliğin ve fırünalı bir gecmişin tüm yaralannı içinde taşıyan, tabii ki hu- zursuz, tabii ki yalruz, tabii ki güç lü ve aynı zamanda zayıf bir erkek. Tüm si- nizmine karşın içinde İngiliz vatanse- verliğinin tohumlann taşıdığı için ola- cak, gizli servis hesabına çalışmayı ka- bulediyor. Jonathan'ın yolu bizi Le Carre'nin kendi mekanlanndan West Com- vvall'a götürüyor önce; Yeni Dünya"- ya Quebec'e ve VVashington'a uçuyo- ruz. Bahama ve Kanbik adalanna. Noriega sonrası Panama'ya gidiyoruz onunla. Le Carre de siyaset ve onun gizli uzantıs istihbarat servisleri yine ön planda. Asıl kahramanlar, her şeyi ve herkesi perde ardından yönettikle- rine inanan; insan onurunu ve ha- yatını en koyu Makyavelizm'Je harca- yan bir zavallılar ordusu. Le Carre son romanda gizli servisle- rin dünyasıyla belki en acımasız he- saplaşmasına gjriyor. "Night"/ "Gece" somut anlamından ötede, ger- çek hayatla hiçbir bağlantısı kalmamış ajanlar, savaşlarla beslenen silah tüc- carlan, zengin ve dekadan bır insanlar yığmı, aidatmayı ve yok etmeyı man- fet sayar politikaalardır. "Gece"nin üstesinden gelmeye çalışan Jonathan da bir gündüz kahramanı değildir. O da eskilerde sevdiğı bir kadını har- camıştır. Gecenin gölgesinden kur- tulamaz. Çok yalnızdır. Ve yalnızlık insanın en temel özelliğidir. "The Night Manager" ne zaman çevnlıp Türkiye'de satışa çıkarsa mut- laka alıp okuyun. Her zaman her yer o kadar karanlık olmasa bile, gecenin üstesinden gelmeyi yazıyor bu kitap. 'HaneneAy Doğacak' muzır bulundu ANKARA (AA) - Başbakanlık Küçükleri Muztr Neşriyattan Koruma Kurulu, Şebnem İşigüzel'in 'Hanene Ay Doğacak'adlı kitabını muzır buldu. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun, "Hanene Ay Doğacak' isimli kitapta yer alan yazılann 18 yaşından küçüklenn maneviyaü üzerinde muzır tesiryapacak nitelikte olduğuna dair karan, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Studb 72 Ankara'da ANKARA (AA) - Hollandalı ünlü müzik grubu Combo Studıo 72'nin Ankara'ya geleceği bıldiriidi. Çankaya Beledıyesi tarafından yapılan açıklamada, belediye ile Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından ortaklaşa düzenlenecek organizasyonda Hollandalı grup, 2 ağustos pazartesi gecesi Altınpark'ta konser verecek. Pertan hn ikindfilnti ANKARA (A.A) Kemal Tahir uvarlaması "Kurt Kanunu"yla ilk sınemafilminigerçekleştiren Ersin Pertan, ikinci filmine hanrlanıyor. Pertan, ikinci fılminde bir Orhan Kemal uyarlamasıyla ızleyici karşısına çıkacak. "Tersine Dünya" adlı fılmde Altın Portakal ödüllü Lale Mansur'un yanısıra Rasim Öztekin ve Demet Akbağ da rol a!acaklar."Tersine Dün>a"nın sanat yönetmenliğını Annie Pertan üstleniyor. Pendik Sahilinde Sanat Kültür Serrisi- Pendik Belediyesı tarafından Pendıkli amatör sanatçılan tanıtmak amacıyla düzenlenen "Pendik Sahilinde Sanat Akşamlan" süriiyor. Program çerçevesmde bugün Büy ülü Yelken Grubu bir rock müziği dınlea'si sunacak, ardından Tiyatro Renk "Memleketimden İnsan Manzaralan"adlıoyunu sahneleyecek. O> unun yönetmenbğini Yakup Uygun üstlenmiş. Nlzım Hikroet'in şiirlerinden oluşan gösterinin ardından Tıyatrc; Renk müzik topluluğu bir rock dinletisi sunacak. Saraybosna kitapları Kültür Servia- Yılan hikayesine dönen Saraybosna'da yaşananiar. çeşitli ülkelerde değışik boyutlanyla kitaplara yansıyor. Gerek savaş gerçeğj. gerekse toplumlann kültürel veetnik tarihlerinin incelendiği bu kitaplar, hergün daha çok ilgi çekiyor. Bunlardan iki tanesi geçtiğimiz günlerde Fransa'da yayınlandı. Velioor Colic "Boşnaklar" adlı kitabında bölge halkını kapsamlı bırşekildeınceliyor. insanlar, şehirler vedikenli teller başlıklanyla özetlenebilecek kitapta savaşın aamasızhğının ortasında insan manzaralan gözlerönüne senliyor. "Endişeler''"in yazan İvo Andricıse 1975 yılında ölmüş. Ilgaz 'ın eserleridizi oluyor Kültür Servisi- Belgesel ve drama ağırlıkh filmler ile TV diziJeri üretmek amacıyla yeni biryapım şirketi kuruldu. Metropol AŞ. adıyla kurulan şirket, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz yazar Rıfat Dgaz'ın eserlerinin TV yapım haklannı aldı. Ilgaz hayattayken yapılan anlaşma gereği yapılacak eserler arasında "Hababam Sınıfı", "Pıjamalılar". "Dördüncü Bölük", "Don Kişot İstanburda"."Apartman Çocuklan" ve 5 kitaplık "Bacaksız" yer alıyor. Sözkonusu eserler arasında ilk olarak ele abnacak "Hababam Sınıfı" dizisinin senaryo çalışmalan tamamlandı. Çekımlenne ağustos ayı sonunda başlanacak olan diziyle ilgilı kadro hazırbklan devam ediyor. Kadronun yakın bır zamanda açıklanacağı bildinldi. İkimilyon dolarhk bahşiş Kültür Servisi - 'Frankie and Johnny" fılminde Michelle Pfeiffer'ın canlandırdığı garsondan sonra, bir süre önce sinemalanmızda gösterime giren '"Singles-Bekarlar" fılminın başrol oyunculanndan Bridget Fonda da yeni fılminde yoksul bir garson kızı canlandınyor. Baharda "Honeymoon ın Vegas-Vegas'ta Balayı" filmini izlediğimiz Adnren Bergman'ın yönetmenliğini üstlendiği fılmde, Bridget Fonda başrolleri Hollyvvood genç yıldızlanndan Nicolas Cage ilepaylaşıyor. "Cop Givez Waitress 2 Million Dollar Tip" (Polis Garsona Ikı Milyon Dolar Bahşiş Verir" adını taşıyanfilmde,bir kafede bahşiş parası çıkışmayan bırpolısın garson kıza piyango bıletini (Tabii eğer çıkarsa...) paylaşma önerisi ile başlıyor. Derek Jarman hayatım yazdı KültürServisi - Ünlü İngilizfilmyönetmeni Derek Jarman, hayatını yazdı. Yönetmenin "Dancing Ledge" adını taşıyan otobiyografısi, yönetmenin en çok bilinen filmi, ünlü İtalyan barok dönemi ressamının yaşamıru konu alan "Caravaggio"dan başlayarak İngiltere ve Hindistan'da yaşadığı gençlik günlenne dek kapsamlıbiranılar toplamından oluşuyor. Hindistan'dakı İngiliz yatılı' okulundageçırdiği günlerden, 1960'larda Londra'daki homoseksüel kulüplerindegeçirdiği günleredek yaşamtnın "hesabını veriyor". Aslında ressam olan Derek Jarman. sinemaya fılmleri kadar çılgın yönetmen Ken Russell'in yanında başlamıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear