22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18MAYIS1993SALJ CUMHURIYET SAYFA HABERLER Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i, Islamköy'den Çankaya'yaDSI'den başlayan 'hesapadamlığı'getird GüııizSokak'ınucu Köşk'eçıktıTürkıye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in önernli özelhklennden biri "hesap ada- mı" olması, öteki de kendı deyişiyle "altı kez gı- dip yedınci kez geldiği" başbakanük makamına (CHP rozetini yakasına hıç takmamış bır siyaset- çi olarak) oturmasaydı. 1 Kasım 1924'te Isparta'nın Islamköy'de doğan yoksul aile çocuğuna "Çankaya Köşkü" yolunu 'Iıesap adamlığı" açtı. Kafasına koydu, zorluklara yokluklara kat- landı, parasız yatıh okuduğu Afyon Lisesi'ni bi- tirdi. Yeni hedefi yûksek öğrenimdi. Babasının elma bahçeleri bu harcamayı karşılayamazdı, ama direndi; onu da başardı. Oğrencılik yıllann- da "dernekçilik" ya da "örgütçülük" yapüğını gören olmadı. O dönemde politikayı da hıç dü- şünmedi. Durmaksızın çalıştı. Istanbul Teknik Üniversitesı'nden dıploma aldı. Su yüksek mü- hendısliğı ve "hesap adamlığı" onu 30 yaşında DSİ Genel Müdürü, 41 yaşında da kendı adlan- dırmasıyla "Cumhuriyet Hükümeti'nin 11. Baş- bakanı" yaptı. 100-500 gunhesaptan "Hesap adambğını" başbakanlığının ilk ayla- nnda şu şözleriyle kanıtladı: "Türkiye'de kalkınma için devletçe harcanan her yüz kuruştan, ancak 40 kuruşluk sonuç alın- maktadır. 60 kuruş ziyan oluyor. Harcanan 100 kuruştan elde edilen gelin ilk aülımda 60 kuruşa. sonra da hiç değilse 80 kuruşa çıkannak zorun- dayız."(l) 60'h yıllann ikinci yansında küçük bir su tesisi- nin acıbşını yapacaktı. Düğmeye basıhp motor çabştınldı, su gelmedi. Herkes suçu bırbinnın üzerine atıyordu. Mühendis başbakandı. "Getirin ba- kalım isale hattı hesaplannı, bir yanlışhk olmasın" dedi. Proje açıhnca hatayı gördü, yol gösterdı. Beş gün sonra Ankara'yı telefonla arayan görevliler, şen şakrak sesle- riyle suyun gürül gürül aktığını muştuluyorlardı. (2) Onun görüşüyle ulusun kalkınması 'bir nehirleşme hareketiydi. Bu nedenle ya- şamında; büyük, kudretli, Ve Demirelçifti, İslamköy'de başlayan yolu, A BD bulvarlan, Ankara'nın Sağhk, Buğday ve Güniz sokaklarmdan geçerek "Çankaya Köşku'nde tamamlayacaklardı. mağrur, her dönemecınde başka bir varlık gösteren ırmağı sevdiği kadar hiçbir şeyı sevmedi. (3) Gıderek "su hesabı"nı si- yasal yaşamına da geçirecek, istedığini elde etmek için bikıp usanmadan gündem oluşturacaku. Bunu yerine oturtunca da 70'li yülarda CHP'den, 90'larda da ANAP'tan iktidan kapabil- mek amaayla "Bana 100 gün yeter", "Sorunlan çö- zümlemek için 500 gün isti- yorum" diye tutturup mey- dan meydan dolaşacaktı. 30 yıl önoe Morrison'un Türkiye temsilcisiyken siya- sete aülıp AP Genel İdare Cumhurbaşkanı DemireVe potitikada aşamayapma kapısı, Ankara'nın Sümer sokağındaki 12 'ler apartmanmda açıldt. Morrison temsUciüği bu adresteydi. de düşkündü. "Siyaset ve ille de içinde kalma azıru", evlilikle- ri yanm yüzyıla beş kalan Demirelçıftine acı-tath çok şey yaşattı; sürgün koylan, gözetim evleri ta- nıtu! 9. Cumhurbaşkanı ve sayın eşine yeni makam ve mekanlanndâ sağUk, mutiuluk ve başan dile- yelim, Denurel 30 yılda nereden nereye geldi, ona bakalım. Tûrkiye'ye kazandıranlar Cumhurbaşkanı Demirel'e poliükada aşama yapma kapısı, Ankara'nın Sümer sokağındaki 12'ler apartmanında açıldı. Morrison temsılciliği bu adresteydi. 1964 hazıranında AP Genel Baş- kanı Ragıp Gümüşpala ölünce, eli ayağı dolaşan kurmaylar, tüzükte bulunmayan (genel başkan- vekilini) aramak için yollara düştüler. İlk dılrak Demirel'in yakın dostu elektrik yüksek mûhen- dısı müteahhıt İdris Yamantürk'ün bürosuydu. Saadettin Biigiç, Ferruh Bozbeyh, Mehmet Tur- gut ve Fanık Sükan karara vardılar Genel Baş- Çankaya sondurak NALAN SEÇKİN partınin yerel seçimdeki konumu yüzde 49'a ulaşmışü. tktidar çantada keklikti. Kurmaylar bunu anımsatarak önerilerinde direndıler. "Siz genel başkanı şımdi mi seçiyorsunuz, kongrede mı seçeceksinız? Parünin başı kim olacak, hükü- metin başına kım geçecek'" diye sordu ve ekledi: "Eğer bunlarayn ayn olursa İttihatTerakki'deki gibi ikisi birbirine düşer." İki gün sonra görevi kabul edemeyeceğını bil- dirdi. Gerekçesı çok tutarlıydı. (28 lira) borcu vardı. öneriyi getirenler gelir sahibi parlamenter- lerdi. Kendisi geçinebUmek için çahşmak zorun- daydı! Genel Başkanvekili, Saadettin Biigiç oldu. Ör- gütçü Koca Reis'in kongredeki rakibi 520 farkla 1072 oy alarak önce genel başkan, ardından da başbakan seçilen Süleyman Demirerdi. 1964 haziramnda AP Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala ölünce, eli ayağı dolaşan kurmaylar, tüzükte bulunmayan (genel başkanvekiüni) aramak için yollara düştüler. Sevgflisayısı"226" "Hesap adambğı" gene işine yaramışü! Bu özelliğini ilerkı yılîarda hiçbir akıma yandaş ya da karşı olmama yöntemiyle sağlamlaşüracak, uyandırdı. CHP'nin "toprak işleyenın su kulla- nanın" sloganı tartışıhrken Demirel gene mey- danlan turlamış, "tapuyu deldirtmem" diye haykırmıştı. 12 Eylül'den sonra politikadan so- yutlanınca bu kez de gözlerden uzak toplantılar- da "Yasaklan deldim" diye övündü Oysa iki ya- sağı da getiren anayasa hükmüydü! Bayar'ın töhmeti Demirel'in karşıtlanrun en büyük ıddıası "si- yasete yalanı getirmiş olması"ydı. Hem partisin- de hem de karşısında olanlar, bu konuda yıllarca iddiada bulundu. Bunlann başında 12 Eylül'e de- ğin gıdip gelerek de olsa kendisini destekleyen 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar yer aldı Bayar tra- fiğının AP-DP (Demokratik Parti) arasında yo- ğunlukla ışlediği yıllardı. Koca kurt, içindeki hırsı söndüremediği için, yaşına bakrnadan kongre senin miting benim dolaşıyordu. DP'nın bu toplanülanndan birkaçında "eski su müdü- rü" için şöyle dedi: "Süleyman Demirel Tûrk ayasetine yalanı reçte hep çok sevip saydığı eşi Nazmiye Hanım da bu- lunacaktı. Ve birbırine çok düşkün Demirel çifti, İslam- köy'de başlayan yolu, ABD bulvarlan, Ankara'nın Sağbk, Buğday ve Güniz sokaklanndan geçerek "Çankaya Köşkü"nde tamamlayacaklardı. Icimizdeobiri 30 yılda "köyden gelen başbakan", "barajlar krah", "kalkınan Türkiye'nin hamisi" ve "baba" safatlanyla anılan Süleyman Demirel'in aile yaşa- nu, içimizden biri gjbiydi. Eskiden kahvaltıda yağda yumurta yer, akşamlan genelde Hatay Se- natörü Mustafa Defireli'nin Avrupa'dan getirdı- ği Havana purosu ve Antep fıstığı eşbğinde iki tek viski içerdi. O yıDarda kravat ve mendibnin uyumlu olmaana özen gösterirdi. Giyim konusunda Nazmiye Demirel de çok ti- tizdi. Gıysilerini çoğu armağan olan kumaşlar- dan. bazen Olgunlaşma Enstıtüsü'ne, genelde de (30 yıldır hiç kimsenin tanıyamadığı) uzak akra- bası gündeükçi terzi Seval Anbaş'a diktirirdi. Başbakanbğı'nın ilk yıllannda eşıne adıyla sesle- nen Nazmiye Hanım, bir süre sonra "Süleyman Bey" demeye başladı. Eşjneçok bağb olan Demi- rel ise evinin kapısından girer girmez yardımcıya "Hanım evde mi" diye sorar ya da "Geldiğımi hanıma haber verin" derdi. Demirel, (dayısı) ve kayınpederi Mesut Şeoer'i de çok sever. eve geldi- ğındc elini öper, gönlünü abrdı. Yarunda büyü- tûp okuttuğu yeğenı ve kayınbiraderi Ali Şener'e DeğİŞTneyetl gÜlÜmSeyİŞ -30 ydd,r Türk siyasi yaşamuun deşşmeyen U- derleri arasmda yer alan Süleyman Demirel, Adalet Partisi Genel Başkanlığı ile başla- yan liderlik yaşamını dokuzuncu cumhurbaşkanı olarak sürdürdü. AP ö.Genel Kunılu'n daNazmiye Deım>elüekunüuizleyenDernirel'myTİzûrıdekigûlümsemezamanzaman araya giren darbeler hariç hiç değişmedi. kanvekili Demirel ohnabydı. Bir sokak ötedeki büroya gjdildı. Bir yıl önce Celal Bayar Kayseri'- den çıkıp karayoluyla tstanbula gıderken An- kara'da patlak veren olaylar canıru sıkmış, Genel Başkan Teşkilat Yardımahğı'ndan ıstifa edip işj- nin başına dönmüştü. Başbakan tsmet İnönö'- nün, Bayar'a "Karayoluyla değil, uçakla gidin" önensini ve istemin reddi gerekçesmi, poliükada pışince anlayacakü! 27 Mayıs 1960'ta Çankaya Köşku'nde ensesi- ne tabanca dayanarak Yassıada'da yargüanan, ipten kurtulup yaşamboyu hûküm gıyen Bayar, anılan yıl hastahğı dolayısıyla Kayseri Cezae\i'- nden sahverildı. Padışahm ıdam fermanından sonra boynuna "vatan haini" damgasmm dolan- masını içine sindiremiyordu. Karayoluyla git- mekte bu nedenle direndi. Umduğunu da buldu. İnsan yığınlan Kayseri'den başlayarak yollarda zincır oluşturdu. Ankara'ya gelince CHP ve yan kuruluşlannın üyesi gençler tepki gösterdiler, kendisini başken- te sokmak istemediler. Gençler tüm parlamen- terleri içinde bulunan AP Genel Merkezi ve bu partiyi destekleyen gazete binalanna taş ve sopa- larla saldınyorlardı. Demirel'i üzen ve adımını yeni attığı politikaya veda ettıren tablo buydu. Arkadaşlanna AP yö- netımine dönmemekte kararh olduğunu bildırdi. Oysa genel seçimde oylann yüzde 36'sını alan sürekli "onu nasıl kullanabilinm" hesabı içinde olacaktı. Nu r cular ve Süleymancılarla iüşkilerin- de de aynı yöntemi uyguladı. Süleymancılann önde gelenlerinden Kemal Kaçar'ı Kütahya mıl- letvekili seçtirdı, aralanna arilaşmazlık gjrince, aynı gruptan AK Ak, îçel'den Mecüs'e geldi. Siyasal yaşamı boyu grup oluştururken kendi- sine, bu arada hatalarma da hayranlık duyanlara öncelik tanıdı. Hukuki ve ahlaki değerler sistemi içinde en üsrün ölçüsü hep sayılann gösterdiği tablo oldu. Bu sayının, bir seçim kazandıracağmı akbndan hiç çıkarmadı. Kopardığını bırakma- mak için ımdadına yetişen derakamdı.DYP'- deki Basın Danışmanı gazeteci Turgut Yıiraaz Güven'in formüle ettıği "bulun 226*yı düşürün" haberini bu nedenle beğendi. dönemin muhalefe- tine (bir kişilik hesapla) meydan okudu. Sıcak baküğı fıkirdaşlan "ihümaldir padışa- hım helki derya tutuşa" diyenlerdi. "Hesap adamlığı"nda ölçüsü, öncelikle kendisi oldu. Sevgjli sayısı "226"yı cumhurbaşkanlığına aday- bğını koymaya karar verince de yineleyecek, "Bu rakamı bulanseçilir" dıyecekti. Bu konuda Orta- doğu Amme İdaresi Enstitüsü'ndeki öğretim gö- revlibğinden sonra DPTde birbkte çabşüğı selefı 8. Cumhurbaşkanı Turgut özal'a da yol göster- di. Turgut özal, "anayasayı bir kere çiğnesek ne olur" anlayışını da ondan öğrendiği izlenimini soktu, beni aldattı." Onu böyle konuşturan neydi? Eski DP'lilere siyasal haklannın geri veribnesi- nin gündemde olduğu dönemdi. ugili anayasa değışıkuğı 1969'un 14-15 Mayıa'nda Meclis'te görüşülüp benimsendi, Cumhuriyet Senatosu'na göndenldi. Değişıkbk orada da kabul edilseydi eski "Demokratlar" siyasal özgürlüklerine o yıl kavuşacaklardı. Bunu uygun görmedi, çoğunlu- ğun elınde bulunması olanağından yararlandı, TBMM'yı 28 mayısta taül ettirdi. Anayasa deği- şikbğinin gerçekleşmesi bir başka bahara, millet- vekiü genel secimı sonrasma kaldı. Bayar yıllar yıb buna kızdı. tsmet Paşa'ya saygısı Ustalaştığı poliükada partisinın çıkan için her yolu deneme olanaklanndan yararlanırken "na- zik önder", "kibar siyasetçı" görüntüsünü sergi- lemeyi hiç savsaklamadı. îsmet Paşa, TBMM Genel Kurulu'na, şeref kapısı yakın olduğu için AP kubsinden geçerek girerdi. 1961'den 73'e parlamenter olan karşıtla- n, kendisini gördüklerinde saygısızbk sahneleri oluşturmaya çalışırlar, oturuyorlarsa yerlenne iyice kaykılmayı yeğlerlerdi. Demirel. yandaşlan incinmesın diye bir şey söylemez, İnönü'yü ayağa kalkıp ceketinin önünü ilikleyerek selamlar, ar- kadaşlanna örnek olmaya çabşırdı. Mecbs'te kürsüye her çıkışı bir olaydı. Muha- lifleri, konuşmasını engellemek için sık sık sataş- salar da hiç orab olmaz, dayanıbnaz noktaya ge- bnce "kervan yürüyecek beyler, kervan yürü- yecek" derdı. Böyle anlannda kendisim en çok kızdıranlardan biri CHP Samsun Milletvekili Mustafa Boyar'dı. "Köyde ne varsa kentte de o olacak", "1978'e kadar elektriksiz köy kalmaya- cak" dediğinde grubu çılgınca alkışlar, kuş kana- dı sesinin duyulacağı anda Boyar yerinden kabn sesiyle, "evvel Allah" diye bağınrdı. Bu sesleniş- lere katlanamadığı bir gün "evel Allah ya, bugü- ne kadar ne dedik de yapmadık Sayın Boyar" diye nazikçe sordu. Özelbklerinden biri de hiç kimsenin farkına varmadığı, buna karşın 60 milyonun büyük bö- lümüne bellettığı Türkçe'de yaptığı değişikUkti. Siyaset literatürüne yeni söyleyiş bıçımleri getir- di. "Saygılar sunanm"ı "sunuyorum", "Teşek- kür ederim"i "ediyorum", "Selamknm"ı "se- lamhyorum"a dönüştürdü. Özgüriük tutkusu Süleyman Demirerin 90'h yılîarda dıbne dola- dığı demokrasi ve özgürlük tutkusu yeni degildi. Bu düşkünlüğünü ilk kez başbakanlığının dör- düncü yılında açıkladı. 1969'da Yargıtay Başkanı tmran öktem öldü. Ankara Maltepe Camii imamlan cenaze namazı- nı kıldırmak istemediler. Nedeni, 1966 adb yılını acarken içtihat karanna dayanarak Nurculan suçlaması, iki yıl sonraki konuşmasında da "Tann'nın insanın varbğına bağb olduğunu" söylemesiydi. Camide çıkan olay yargı ordusunu çok üzdü. Yargıtay Başkanı Ferruh Adah önderbğindeki yargıç, sava, avukat ve yurt düzeyındeki hukuk fakülte- leri öğretim üyeleri, ertesi gün Atatürk Bulvan'nda protesto yürüyüşü düzenle- diler. Halk, cübbeleriyle yü- rüyen hukuk adamlannı saygı dunışuyla izliyordu. Güvenbk görevUleri ise eyle- mi engellemek bır yana, hu- kuk ordusunu ellen şapka- lannda selamüyorlardı. Başbakanın makamına bu ŞimaV'Atatürk'ün makanu"na9. Cumhurbaşkanı olarak Sayın Süleyman Demirel oturdu. Türkiye, dünya ve kendisiiçin hayırb uğurluolsun. T başanh kılsut. ^ görkemb tablodan geçerek gelmiştim. Yanımda Siyasal Bilguer Fakültesi'nden iki kız öğrenci var. Başbakana bitirme smavlanyla ilgili so- rular yöneltiyorlardı. Dördümüz yuvarlak orta sehpası çevresinde birbirimi- ze çok yakın oturuyorduk. Bakanlar Kurulu olağanüs- tü toplanüya çağnlmışü. Gelen, asker gibi topuk vu- rup başbakam selamhyor, işaret edilen odaya geciyor- du. Telefon çaldı. Sesini bizle- rin de duyduğumuz arayan kişi, heyecanla sordu: "Ne oluyor Sayın Başba- kan, hukukçular neden yol- lara düştü böyle?" Yanıt ta- rihe geçen sözlerdi: "Yörü- sünler, yörüsünler, yörü- mekle yollar aşınmaz Sayın Başkan." Arayanın, hukukçu TBMM Başkanı Ferroiı Bozbeyli olduğu "başkan" hitabından anlaşıldı. Şimdi o da Atatürk'ün makamında 12 Eylül öncesinde TBMM'de cumhurbaşkan- lığı seçimi turlan tüm hızıyla sürüyordu. Aday hemşerisi, yakın dostu ve değişmez rakibi Saa- dettin Bilgjç'ü. Sonuca ulaşılamamasına üzülü- yordu. AP ortak grubunda kürsüye çıktı, "Arka- daşlar çok dikkaüi ohnabyız. Atatürk'ün ma- kamına adam seçiyoruz" dedi. Koca Reis'in ar- kasmda oturan Sıvas Milletvekili Enver Akova'- ya göre bu sözler Bilgıç'i "yemek" içindi! Yoru- ma göre ifadesınde Bılgıç'le Atatürk'ü kıyas- kmış, "bu adama oy vermeyin" dokundurması- nda bulunmuştu! Gerçekten bugün olduğu gibi o dönemde de hiçbir parti tek başına cumhurbaşkanj seçme ola- nağına sahip değikli. Nitekim bu yokluk 12 Ey- lül'ü getiren nedenlerden biri oldu. Şimdi "Atatürk'ün makamTna 9. Cumhur- başkanı olarak Sayın Süleyman Demirel oturdu. Türkiye, dünya ve kendisi için hayırlı uğurlu ol- sun. Tann onu. her daim olduğunca bundan böyle de başanb kılsın. KAYNAKÇA: (1-2-3) "Şevket Rado'yla görüş- mesi -15 Eylül 1966- Hayat Dergisi 38. sayı" Cumhurbaşkanı olarak ilk gecesini Güniz Sokak'taki evinde geçiren Demirel, "Bir temiz defter açıyorum" dedi BaşbakanhkKonutuVıaCıuıılııubaskaıılığı forsu çekildiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin 9. Cvnnhurbaşkanbğı'na seçıkn SöÜeyman Demirel, Basbakanlık görevıne ibşkin evraklannı tasfıye edi- yor Curnhurbaşkaru olarak ilk gecesini Güniz So- kai'taki evinde geçiren Demirel, dün bir süre Baş- bakanhk Konutu'nda çabştı. Bu sırada. Başba- kasbk Konutu'na Cumhurbaşkanbğı forsu çekildi. EHsmrel, ANAP lideri Mesut Yınnaz'm, cumhur- ba^canhğı secimleri için MHP ile bakanbk anlaş- maa yapıldığı iddialannın anımsatılması üzenne, oa.ii başkanbğını bıraktığını ve bu tip tartışmalara girneyeceğıni bebrterek, "Bir temiz defter açıyo- run"dedı. Demirel, Cumhurbaşkanı olarak ilk gecesini, yıllardır devam eden sıyası mücadelesinde "karar- gah" olarak kullandığı Güniz Sokak'taki evinde t geçirdı. DemireFı Çankaya Köşkündendönüşün- de ilk ziyaret eden Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun ve eşi oldu. Dostlan ve yakınlannın kutlama ziyaretle- riyle geçen ilk gece, Mahye ve Gümrük Bakanı Sö- mer Oral ve eşi de Demirelleri ziyaret ettı. Oral. eve girerken, "Hayırb olsun nyaretine geldim" dedi. Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesının ardın- dan. Başbakanlık Koruma-MüdürüŞükriiÇukurhı da koruma pohslennc. Demirel'in evının karşısı- ndakı Haa Anf Bey Lokantası'nda bır yemek ver- di! Gece yansına kadar devam eden kutlamalar sı- rasında, Demirel'in doğum yeri olan İslamköy Be- lediye Başkanı Mehmet Tuna, Demirel'e hediye olarak yörenin geleneksel yıyeceklen ve köy ekmeği getirdi. Demirel, dün sabah, yanında çok mıktardaki ev- rak ve dosyayla birbkte, Güniz Sokak'taki evinden aynlarak Başbakanbk Konutu'na gutiX>emirel,ga- zetecilerin. "Bundan sonraki hükümetlere ba- şannızın sırnnı soyler mısınız" sorusuna, "Bunlar ayaküstü konuşulacak şeyler değil" yanıtını ver- mekle yetındı. Demirel, Başbakanlık Konutu'ndan aynbrken, Başbakanbk döneminde olduğu gibi makam ara- cından inerek gazetecilerin sorulannı yamtladı. Başbakanbk döneminden kalan işlen tasfıye etmek için çahşmalannın 4-5 gün daha sürebileceğjni be- brten Demirel, Güniz Sokak'tan Köşk'e ta- şınmasının da "bır hafta on gün" alabileceğiru bil- dırdi. Cumhurbaşkanı Demirel, bir gazetecinin, "Baş- bakan adaylan, nezaketen de olsa gelip sızı haber- dar etmek isterler, yaklaşımınız nasıl olur" sorusu- na, "Onlar benim ışim değil" yanıtını verirken, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmazın, MHP ile bakanhk anlaşması yapıldığı yolundakı iddia- lannın anımsaülması üzerine, şöyle konuştu: "Beni o çeşit şeylere sokmayın. Dün, (önceki gün) Meclis kürsüsünden söyledım. Bir temiz defter açıyorum. Kimseyle itiş kakışa falan ginnek ıstemi- yorum. Türkiye'nin huzuru her şeyden mühim." Cumhurbaşkanı Demirel, daha sonra, her za- manki gibi öğle yemeğini yemek üzere Güniz So- kak'taki evine gıtti. Demirel, burada da tçişleri Ba- kanı tsmet Sezgin ve berabenndeki Aydın Germen- cik heyeünı kabul etti. Güniz Sokak'tan aynlarak Çankaya Köşkü'ne çıkan Demirel, burada da Baş- bakan adaylanndan, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile görüştü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear