25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 NİSAN1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAPH Başkan DYP'ye geçti •KONYA (Crnnhuriyet) - Bozkır ılçesi Dereiçi kasabası Belediye Başkanı Mahmut .zlı, ANAP'tan istifa ederek DYP'ye geçti. Yeni adı Dereiçi ve eski adı Gederet olan kasabarun Belediye Başkanı Nazlı'run DYP'ye geçiş beyannamesini DYP Konya İl 2. Başkanı Musa Uyaraslan, Mevlüt Dağlıoğlu, ömer Faruk Ekinci ve Bozkır DYP İlçe Başkanı imzaladı. ANAP'tan islifaa konusunda biraçaklama yapan Dereiçi Belediye Başkanı Mahmut Nazlı, ANAP'ın kalesi olan Dereiçi'nın bundan sonra da DYP'nin kalesi olacağını belirtti veyuvaya tekrar dönmekten memnun olduğunu sözlerine ekledi. DİSK İnönû'ıten yardm istBdi • ANKARA (Cumhuriyet Bârosu)- DİSK Yönetim Kurulu, 1 Mayıs'ı kutlamak için Devlet Bakanı ve Başbakan Yardıması Erdal İnönü'den yardım istedi. 1 Mayıs kutlamalannda İstanbul Valiliği'nin sadece Tûrk-lş'e öncelikli kullama izni vermesine karşı çıkan DİSK Yönetim Kurulu, İnönü'den, İstanbul Valiliği'nin işleminin iptaüni istedi. Inönü'nünde 1 Mayıs'ın, o tarihte kutlanması gereküğini, konuyla ilgileneceğıni söylediğibelirtildı.DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, Genel-tş ;ndikası Genel Başkanı lsmail Hakkı Önal ve bazı yönetim kurulu üyelen ile 1 Mayıs kutlamalannı DİSK'lebirlikte düzenleyecek olan kamu çalışanlân platformu ve Türk Mimar ve Mühendis Odalan Birligi temsikisinin de kaükhğı görüşmede, İstanbul ValiliğTnin DİSK'in başvurusunu "yanlı" olarak reddettiği belirtildi. CHFden memurlar jçsı önerî • ANKARA (ANKA)- CHP, ılk ve orta dereceli okullardan mezun olan memurlann da üni versite mezunlan gjbi bmnci dereceye kadar yükselebilmeleri ıçin yasa önerisi verdi. CHP Grup Başkanvekili Alı Dinçer parlamentoda düzenlediği basın toplanüanda, Denızli Milletvekili Adnan Keskin taraftndan haarlanan yasa önerisi konusunda bilgi verdi. Dinçer, devlet memurlan yasasma göre memuriyete girişin, derece ve kademe almanın öğrenim durumuna göre dcğişüğini belirterek, "öğrenim1 urumundan kaynaklanan a durum memuriyete başlarken kabul edılebilir, fakat bir kere memuriyete başladıktan sonra memunın önünü öğrenim durumuna bakarak kapatmak haksızlıkur" dedi. SaM taznünat ödeyecek •ANKARA (AA) - Sabah gazetesi, yayımladığı bir haberde Devlet Bakanı Orhan Kikrdoğhı'nun özel Kalem Müdürû Necdet Topçooğhı'nun kişilik haklanna hakaretettiği gerekçesiyle 5 milyon lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi aynca, bu paranın haberin yayımladığj tarihten itibaren yüzde 30 yasal faiziyle bırlikte ödenmesini de karara bağladı. Sabah gazetesinde geçen yılın ekim ayında, "Yolsuzluk bakanlığı'nda yolsuzluk" başhklıbır haber yayımlanmış ve bu haber içinde, "Özel kasalarda saklanan yolsuzluk dosyalannın para karşıbğında satıldığı"; ddialanna yer verilmişti. \ynı konuda Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu ıle Basın Danışmanı Setçuk Nurettin Korkmaz'ın açuğı tazminat davalan ise halen asliye hukuk mahkemelerinde devam ediyor. Milli Eğitim, Sanayi ve Ticaret ile Maliye Bakanlığı tüm işlemleri ve akçeli konulan incelemeye aldı 3 bakanlıkILKSAN'ınpeşinde • İLKSAN'm bütün işlemleri incelemeye alınıyor. Eğitim sendikalannın tepkisi sürûyor. Mesut Yılmaz'm yolsuzluk iddialannı yanıtlayan Demirel, "Bizi 'yolsuzluk yaptılar' iddiasıyla muhatap kılanlar, Türkiye'de mahkemeler var, Meclis var. Oralara gitsinler. Ama, bunlann evvela kendilerini Yüce Divan'da paklayıp gelmeleri lazım" dedi. Türkiye, basını, mahkemesi, Meclis'i ve insanlan serbest" diye konuştu. ILKSAN'ın dogrudan bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'- nın, bu kuruhışun statüsü ıçine giren tüm işlemlerini. Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'nın, kurulan yedi şirketin durumunu, Mali- ye veGümrük Bakanhğı'nın ise akçeli konulan inceleyeceği öğ- renildi. Sanayi ve Ticaret Ba- kanı Tahir Köse, gelen ıhbarlar üzerine, şirketlerdc inccleme yapmalan için Teftiş Kurulu'- na talimat vcrdiğini belirtcrck, "Suç bulunursa, savahga inti- kal etürilecek" dedi. Eğitim-İş Genel Başkanı Ni- yazi Altunkaya imzasıyla dün SHP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardıması Erdal İnönü'ye gönderilen yazıda, bugün bir sı- yasi tartışma konusu olarak or- taya aulan İLKSAN'daki yol- suzluklann daha önce Milli Eğitim Bakanlığı'na defalarca duyurulduğu, ancak hiçbir so- nuç alınamadığı vurgulandı. Bugünkü yönetimin statüye aykın olarak ve çeşitU baskı yollan kullanılarak işbaşına ge- tirildiğı de belirtilen yazıda, mevcut yönetimin en kısa za- manda görevden alınması, öz- gür sccimli genel kurul yapı- lması ve İLKSAN'ın hesap- lannın Sayıştay, şirketlerinin de Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenmesi istendi. İLKSAN'da yolsuzluk yapıl- dığı iddialanndan sonra Eğjt- Sen Edirne Şubesi üye ve yöne- ticileri dün Cumhuriyet Sava- hğj'na suç duyurusunda bulun- dular. Eğit- Sen üye ve yönetici- leri daha sonra topluca PTTye gıderek, Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'a olayı protesto edıci telgraflar cektiler. Narin'e 'baUı9 ödemeplanıHazine'de ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu)-İLKSAN'ın öğretmenle- re konut yaptırmak için İstan- bul'da saün aldığı arsa olayı da- hil, bugüne kadar yaptığı tüm işlemler ilgili bakanhklar tarafı- ndan incelemeye alınıyor. Eğit- Sen ve Eğitim-İş Sendikası'na üye öğretmenler yurt çapında protesto eylemlenni sürdünlr- ken, Eğitim-İş Genel Başkanı Niyazj Altunya, Başbakan Yardıması Erdal İnönü'ye baş- vurarak, İLKSAN yönetıtileri- nin görevden uzaklaşünlma- lannı ve hesaplannın Sayıştay denetiminden geçirihnesini iste- di. Başbakan Süleyman Demi- rel, ANAP lideri Mesnt Ydmaz'ın hükümete yönelik yolsuzluk iddialannı yanıüar- ken, "Bizi 'yolsuzluk yaptılar' TSŞ&C TS&eieftr; Teftiş Kurulu, Vakıfbank'm Narin'in 27 milyarhk borcunu 2000yılına ' ' ': kadar erteleyerek, 1 milyon 400 bin dolarlık kredi açmasını soruşturuyor Mensucat, Narin Pazarlama ve Fan- teks fırmalannın Vakıflar Bankası İstanbul MerkezŞu- besi'ne ait 26 milyar 385 milyon, 160 bin liralık borcunun dava ve icra masraf- lannın eklenmesiyle, 27 milyar 62 milyon liraya ulaşan tutann 18 arabk 1990 tari- hinden 30 haziran 1992 tarihine değin yüzde 50 oranında basit faiz uy- gulanması, 2- Bu yeni tutann 30 haziran 1992 tarihinden itibaren 1.5 yılı ödemcsiz dönem olmak üzere 30 haziran 1999 tarihine kadar 7 yılda ödenmesi, ilk taksidi mart 1994 ayından başlamak üzere, 1994 yılında yüzde 10, 1995 yılında yüzde 12, 1996 yı- hnda yüzde 15, 1997 yılında yüzde 18, 1998 yılında yüzde 20, 1999'da yüzde 25 oranında olmak üzere ücer aylık taksit- lerle tahsil edilmesi. 3- Bu konsolidasyon uygula- masının başanya ulaşabilmc- nin, Narin'in şirkeüennin ayakta tutuhnasına bağlı oldu- ğu dikkali alınarak, vergı borç- İannı ödeyebilmesı için işada- mına aynca 1 milyon 400 bin dolarlık kredi açılması karar- laşünldı. rini Yüce Divan'da paklayıp gelmeleri lazım" dedi. İktidar- da bulunduklan 500 gün içinde Türkiye'nin dünyanın en temiz, en dürüst ülkesi olduğunu sa- vunarak, "Kimse havanda su dövmesin" diyen Demirel, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Ne bana, ne de başında bu- lunduğum hükümete kimse toz konduramaz. Bizi birdürüstlük savunmasına. birtakım dosya- larla malul olanlar sokamaz. Ne aranıyor Türkiye'de? Yani Türkiye'nin itibannı illaki boz- mak için birtakım kimseler şah- si garezlennı, itirazlannı ve suç- luluk psikozlannı ortadan kaldırmak için birtakım kara buluüar çekmesinler Türkiye'- nin üzerine." "Türkiye İtarya ile falan kı- yaslanamaz" dıyen Demirel, Türkiye'de açık bir rejim ve dü- rüst bir siyasi iktidar bulundu- ğunuönesürdü.Demirel,"Mey- dan okuyorum, hiç kimse ağzı- nda gevelemesin hiçbir şeyi. lşte ANKARA (Cı hurivet Bürosu) - Başbakanhk Teftiş Kurulu, Vakıflar Bankası'nın işadamı Haht Narin'in 27 milyar liralık borç- lannı yüzde 50 basit faizle 2000 yılına de- ğin ertelenmesi, ayn- ca 1 milyon 400 bin dolarlık kredi açması olayını "soruşturul- mak üzere" Hazine'- ye sevk etti. Halit Narin'e Vakıfbank tarafından yapılan özel uygulama, Yük- sek Denetleme Kurulu tarafı- ndan "usulsüz" bulunarak banka yöneticileri hakkında so- ruşturma yapılması istenmişti. Bu istemin ulaştığı Başbakanhk Teftiş Kurulu da iddialan "ye- rinde' bulunca, Hazine bünye- sindeki Bankalar Yeminli Mu- rakıplan Kurulu görevlendiril- di. HaütNarin • Başbakanhk Teftiş Kunılu'nun raporunda, Vakıfbank'm Çağlar'ın şirketlerine açüğı kredilerdekonu ediliyor. Ama "bu işlemlerin incelenmesi" temennisine yer verildiği için, bu konunun "soruşturmasf'na gerek duyulmadığı kaydedHiyor. CavitÇağlar Başbakanhk Teftiş Kurulu'- nun Hazine'ye sevk ettiği ra- porlarda, Vakıfbank'm Devlet Bakanı Cahit Çağlar'ın şirket- leri Polylen ve Sifaş'a açüğı kre- diler de konu edilmekle birlikte, sadece "bu işlemlenn incelen- mesi" temennisine yer verildiği için, bu konunun "soruştur- masf'na gerek duyulmadığı kaydcdiliyor. Çağlar'ın şirket- lerine aglan kredilerle ilgili te- reddütler üzerinde, Vakıfbank yönetıminin Yüksek Denetle- me Kurulu'na "savunma yapa- cağı" bildirildi. Vakıfbank'm Narin'in borç- lannı ertelemesi şu protokolle gcrçckleşti: 1- Halit Narin'e ait, Narin SBP, yerel temsilcilerin oluşturacağı çözüm için çahşma forumu önerdi: 4 Küıt sorununa çözüm, genel af' Haber Merkezi - Sosyalist Birlik Partisi Genel Yönetim Kurulu, 10-11 nisan tarih- lerinde Ankara'da yapbğı toplantıda, "uluslararaa durum, dış polıüka, hükünıc- tin 500 günü, Kürt sorunu ve 1 Mayıs kut- lamalan" konulannı tartıştı. Bu konuda çeşiüi kararlar alan SBP GYK, Kürt sorununun çözümüne demok- ratik koşullarla yönelıncbileceğini belirtti. Aynca, Olaganüstü Hal'in kaldınlarak ko- niculuğun tasfıye edilmeye başlanmasını, genel bir affın çıkanhnasını öneren SBP GYK, silahlann tam olarak terkedibnesi gerektiği görüşünü aakladı. Bu konuda, Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı illerin secibniş temsilaleri olarak, miUetvekilleri, belediye başkanlan, il ve belediye meclis üyelen, tüm muhtarlar ve ihtiyar hayeti üyelerinin oluşturacağı bir "Kürt sorunu- nun çözümü için calışma forumu"nun oluşturulmasını da önerdi. Toplantı sonrasında yaymlanan altı say- falık "Sonuç bildirgesi"nde Bosna-Hersek ve Azerbaycan olaylanna da değinıldi. Sır- bistan ve Ermenistan yönetimlennin Bos- na-Hersek ve Azerbaycan'daki tehb'keli ve insanlık dışı askersel eylcmlerine son ver- melerini sağlamak için çok yönlü çabalann artınlması istenilen bıldirgede, Türkıye'nin her iki sorunda da askersel planda taraf ve müdahaleci olmaması gerektiği belirtildi. SBP GYK, hükümetin 500 gündeki ba- şansız performansının en ağır yükünü yine emekçi sınıflann çeküğini öne sürerken, Türk-iş, DİSK ve Hak-iş'in 1 Mayıs'ı bir- likte kutlamalannı istedi. Bildirgede, 1 Mayıs'ın enlernasyonalisl özü ile uyumlu olmayan milliyetçi çarpıtmalara karşı dik- katli vc uyancı olunması gerektiği de kay- dedilerek, şöyle denildi: "1 Mayıs 1993'te özellikleTİSK'in nisan ayı içinde Cumhurbaşkanı özal'a ilelüği raporunda yansıyan 12 Eylül'cü işci, sendi- ka düşmanı ıstem, tutum ve girişimleri kar- şı dikkatleri çekerek, endikal örgütlenmeyi ve birliği geliştırrnek, işçı emekçi ve me- murlannm sendikal hak ve özgürlükleri için etkinlikler olarak kutlanması doğrul- tusunda caba harcanması konusunda SBP MYK'sini ve tüm parti örgüüerini görev- lendirir." YDK raporu Yusufîslam Cindoruk'la gorüştu TBMM Başkan Hüsamettin Cındonık, Müstüman olarak Yusuf tslam admı alan eski pop möziği sanatosı Cat Stevens'ı kabul ederek, bir sâregörüştü. Göröşmesnrasuıda Yusuf tsbm, tslam aleminin Türkiye'denbugünlerde beklediğiönemliroOer olduğunu söyledi. İslam, "Bir yıldır Bosna-Hersek'deceryan edenolaylara, AzerbaycaB'daki zukan ekkndi. Yakmda Kosova'da . daönemliolaylarparJak verebOir. Türk hükümetinden öoderlik beklryoruz" dedi. DiptontatikcevreJerdegerekli girişimkrdebuhınulduğunu be&rtenCindorukise Türkiye'nin gücüoun tek başma bütün tslam dünyasmdaki olaylarm önüne geçmeye yetmeyeceğini söykdL (Fotoğraf: AA) Yüksek Denetleme Kunılu'- nun raporunda, "crtclemcope- rasyonunun gerekli teminaûar abnmadan yapılması, faizler- den adeta vazgeçilmiş olması, ödeme planının çok uzun bir vadeye yayıhnış olması, bunlar- la yeünılmeyerek işadamına 1 milyon 400 bin dolar tutannda kredi açılmış olmasının banka- ya zarara ugratüğı" belirtiliyor ve bu zarar nedeniyle yöneüci- ler hakkında soruşturma açıl- ması isteniyor. Çifte standart Bankaalık çevrelerinde, "Aynı erteleme imkanlan Dev- let Bakanı Çağlar'a da tanmmış olmasına karşılık, teftiş organ- lannın bunu soruşturulmaya değer bulmaması bir çifte stan- darttır" görüşü ileri sürülüyor. Bu görüşleri aktardığımız Baş- bakanhk Teftiş Kurulu üyelen, şunlan söylediler. "Bankalan denetleyecek en ciddi mercilerden biri Yüksek Denetleme Kurulu'dur. Gidip hem Ziraat Bankası'nda, hem Vakıfbank'ta bu incelemeleri yapmışlar, ancak Sayın Çağ- lar'ın şirketlerine açılan kredi- ler üzerinde herhangj bir soruş- turma istemine yer vermemiş- ler. Sadece durumun incelenmesi temennısini gündeme getirmış- ler. Bu değerlendirmelere itibar etmek laam, ortada soruştur- maya mesnet oluşturacak bir iddia yoksa bunu zorla mı oluş- turacaksınız? Bu görüşlere katı- lmak mümkün değil." Yargı personelinin, özlük haklan ve bağımsız yargı için başlattığı eylemler giderek büyüyor 12 Eylül Anayasasıyargıyı gölgeledi Haber Merkezi- Yargı men- suplannın maaşlannın arttınl- ması ve çalışma koşullannın iyileştinlmesi için birbirinden bağımsız olarak başlattıklan eylemler yayılarak sürüyor. Yargı mensuplan özlük hakla- nnın yanısıra, yargı bagımsızlı- ğı, yargıç bağımsızlığı ve yargı güvencesine gölge dûşüren 1982 Anayasası'nın değişüril- mesini, Adalet Bakanhğı'nın hazırladığı yeni yargı rcformu- nun biran önce yasalaşmasını istiyorlar. Dün bazı adliyelcrde de yargı hizmetlerinin yavaşla- dığı gözlendi. Adıyaman Cumhuriyet Sav- ası AB Sami Arlı gazciemizc gönderdiği faks metnindc diğer • Yargı personelinin bir süredir eylemlerledile getirdiği huzursuzluk yurt çapında yayılma eğiliminde. Yargı üyeleri, özlük haklannın düzeltilmesinin yanı sıra yargı bağımsızlığı, 1982 Anayasası'nın değiştirilmesi ve yargı reformunun yasalaşmasını istiyor. illerde başlayan eylemlere olduğu ve sorunun yalnız mev- cut iktidann değil, tüm ülkenin sorunu olması gerektiği inan- cındayız. Bu sorunun sık sık ka- muoyunda gündeme getiril- mesinin ve yargıya ilişkin prob- lemlerin çözümünün idarenın inisyatifine bırakılmasınm, yar- omuz vermek istediklerini be- lirterek, yargı reformunun Ba- kanlar Kurulu'ndan ve Meclis'- ten de geciktirilmeden, engel- lenmeden ve değiştirilmeden geçmesi gereküğini söyledi. Arlı tüm yargı personelinin Adalet Bakanlığı'na ayn ayn telgraf gının saygınlığını ve güvenilirli- çekerek bu konudaki isteklerini ğini zcdelcdıği ve gücünü zayıf- Telgraf lattığmı düşünmekteyiz." Tekirdağ Adliyesi'nde de ha- kim ve savalann sorunlannın çözülmemesi nedeniyle yargı- nın tıkanma noktasına geldiği- sıraladığını söyledi. metni özetle şöyle: "Yargının içinde bulunduğu sorunlann çözümünün hukuk devleünc olan inanan bir gereği ni söylediler. Buradaki adliye görevlileri başbakan, tüm ba- kanlar ve TBMM Başkanhğı'- na bir dilekçe göndererek yar- dım istedilcr. Dilekçede özetle şu değerlendirme yer aldı: Yargı bağımsızlığı, yargıç ba- ğımsızlığı, yargı güvencesi 1982 Anayasası ile gölgelenmiştir. Meslek çekiciliğini yitirmiş- tir. Mevcuduyla bile yeterli ol- mayan hakim ve sava kadrola- n bugüne kadar doldurulama- mışür. Nice yetkin yargıç ve savcı mesleklerinin en verimli döneminde görevlerinden ayn- lmak durumunda kalmıştır. Yasalar toplumun sosyal ve ekonomik değişımine ayak uy- duramamıştır. Hızlı nüfus artışı ve gelişen sosyo-ekonomik ya- şam, adliyelere gelen iş yükünü arttırmışür. Sonuç olarak yargı tıkanma noktasına gclmiştir. Anayasal degişimden başla- narak yargı bağımsızlığjnı, yargıç bağımsızJığını yargıç gü- vencesini sağlayan yenilikler yapıhnalıdır. Adana Barosu Başkanı Ay- dın Coşar da yargı mensuplan- nın maddi açıdan huzura ka- vuşması gerektiğini, bunun daha iyi ve adil yargı için kaçı- nılmaz olduğunu söyledi. POLÎTÎKAGtJNLtJĞtJ HtKMET ÇETtNKAYA Baharla Gelen Umut... Memurların sendikal hak ve özgürlükleri sanırtz "bir başka bahara" kaldı. ILO sözleşmeleri Meclis'ten geçti ama henüz yaşama geçmedi. Çalışan kesimin sosyal ve ekonomik sorunları gide- rek artarken DYP-SHP hükümeti iyileştirmeye yönelik somut adımları ne yazık ki atamadı. Türkiye bir sorunlar ülkesi... On yılda bir askeri darbelerin yaşandığı Türkiye'de demokratikleşme de öyle kolay olmuyor. Baskıların, iş- kencenin, yargısız infaz tartışmalarmm yaşandığı ülke- mizde tepeden tırnağa bir özgürlüğün, bir başka deyişle demokrasinin yaşama geçmesi gecikiyor. Gazetelerin birinci sayfalarına şöyle bir göz attığınız- da yolsuzluk haberleri, "siyasalsomürü" kokuyor. Rad- yoların kapatılmasına her siyasal parti bir başka kılıf uy- duruyor. Fırtınalı bir denizde yelken açan bir tekneye benztyor bizdeki demokrasi... Dün sabah yazarımız Erdal Atabek beni görünce takıt- dı. Atabek, "Bak Hikmet" dedi ve ekledi: "Ağaca baka baka yaprakları yeşile dönüştü..." Gülümsedim: "Aylar ve yıllar ne çabuk geçiyor değil mi?" Erdal Atabek gûldü: "Sen ağaca bakmayı sürdür. Ay sonuna dek çiçekleri- ni deaçacak..." Bizim gazetenin bahçesindeki o ulu ağaç geçen yıl geldiğimizde yeşile dönüştü sonra ciçek açtı. Ardından yaprakları sarardı. Sonbahan onunia yaşadık, kimi sev- gileri ve hüzünleri de. Bizim işimiz beklemek Zor olsadadirenmek... Belki toplumumuzun alın yazısı bu. Çalışan kesim de yıllardır inatla bekliyor demokratikleşmek için. Temel hak ve özgürlüklerine kavuşmak için direniyor. Onlara seçim alanlannda sözler veriliyor. Söz verenler ardın- dan iktidarageliyor... Çalışan kesim bekliyor... Soruyortar. "Ne zaman kalkacak sendikamızm önündeki sendikal engeller?" Yanıt veriyorlar "Bekleyin, sabırlı olun, direnin, kalkacak..." Pencereden bahçeyi seyrediyorum. Sonra üst kata çı- kıyorum. Palmiye ağacı kışı yorgun geçirmisti. Siyah gül kışa yenik düşmüştü. Baktım, siyah gül ağacı dirilmiş, palmiye kendine gel~ miş... Zaman su gibi akıp geçiyor işte... Kimi sevdalar baharla başlar kışla biter. Kimi tutkular onanlması güç yanlışlıklan getirir insan yaşamına. Ama siyasal yaşamda atılan her yanlış adım her yan- lış karar kişiye değil, topluma zarar verir... Toplumumuz demokratikleşmeyi bekliyor, iç barışı bekliyor. , PKK lideri Apo (Abdullah öcalan) dün Bar Elias'ta dü- zenlediği basın toplantısında diyor ki: "Tek taraflı ateşkesi süresiz uzattım..." %po'nun bu kez yanında Celal Talabani'nin yanısıra Kemal Burkay ile HEP Genel Başkanı AhmetTürk, HEP miUetvekilleri Sedat Yurttaş, Hatip Dicle, Sırrt Sakık ve Orhan Doğan bulunuyor. Kemal Burkay, basın toplantısı sonrası arkadaşımız Oral Çalışlar'la konuşurken "sevgiden, birliktelikten" söz ediyor. Burkay daha sonra şunlan söylüyor: "Biz Türklerle barış ve dostluk içinde yaşamak istiyo- ruz." Ne demiştik yazımızın başında? Türkiye bir sorunlar ülkesi... Biz ne zaman sorunlarımızı çözümleyeceğiz, demok- rasiyi içimize sindireceğiz, işte o zaman barışı, sevgiyi yakalayacağız güle oynaya. İşte o zaman ne yargısız infazı tarnşacağız ne işken- ceyi ne de memur sendikalannın önündeki engelleri... Hava pırıl pırıl... Gök yüzünün mavisi insanda çocuksu bir coşku yara- toyor. O bitmeyen sevdalar belki eski zaman masalların- da kaldı ama uçarılık böyle günlerde, baharda, hüznün sırtını yere yapıştırıyor. Gazetenin bahçesindeki ağaç, o siyah gül, o palmiye ağacı bize zamanı yasaoyor... Artık beklemek bizim işimiz olmasın... Bahartoplumumuzunumudu olsun... Radyo-TV Yasası ]!^ aıııacı tek celsedeözgürlük • Özel radyo ve televizyonlara özgürlük sağlayacak Anayasa'nın 133. maddesinin değiştirilmesi, en az 1 ayda gercekleşecek. Üç partinin protokol imzalayarak anlaşmaya vardığı taslak, 21 nisanda oylanacak. Oylamada 300 oy çıkmaması referanduma neden olacak. ANKARA (Cumhuriyet Bâ- rosu) - özel radyo-televizyon- lara yasallık kazandıracak yasa düzenlemeleri için en az bir aylık süre gerekiyor. Ana- yasının 133. maddesinin değiş- tirilmesi ve Cumhurbaşkanı Turgut özal tarafından onay- lanmasının ardından, DYP, ŞHP ve ANAP'ın bir protokol imzalayarak uzlaşmaya vardı- ğı yasa da Meclis gündemine geürilecek. Anayasa dcğişikliği için yapılan oylamada 300 ra- kamının bulunamaması duru- munda, referandum gündeme gelecek. Cumhurbaşkanı özal'ın da referandum yolunu açabileceğine dikkat çekilir- ken, iktidar partileri grup yö- neticileri, "Özal bunu yaparsa doğru davranmamış olur. Bu referandumu öyle havaya so- kanz ki, kendisine karşı bir re- feranduma çeviririz, perişan olur" dediler. DYP, SHP ve ANAP grup yöneticileri, 133. madde ile ilgili değişikliğin gö- rüşüleceği 21 nisan günü Mec- lis'te olmalan konusunda mıl- letvekillerini uyardılar. Anayasa'nın 133. maddesi- nin değiştirilmesi ile ilgili yasa önerisinin TBMM'de görüşül- mesi sırasında, maddelere ge- çilmesinın oylanmasının ar- dından 300 rakamının bulun- mavacağı anlaşılınca, iktidar partilerinin miUetvekilleri salo- na ginrıeyerek, görüşmelerin crtelcnmesini sağladılar. Bir sonraki gün de 300 rakamına ulaşılamayacağı anlaşıbnca, önerinin görüşülmesi 21 nisan gününe ertelendi. 21 nisan gü- nü ilk görüşmenin tamamlan- masmın ardından, anayasa ge- reği en az 48 saat sonra ikinci görüşme yapılabileceğinden, bu görüşmenin de 28 nisan gü- nü yapılması öngörülüyor. DYP Grup başkanvekillerin- den Güneş Müftüoğlu, "300'ün altında bir rakamla değişiklik geçerse, referandum olur. Ama bu sayıyı bulacağmuzı sanıyorum. Sonra cumhurbaş- kanının imzası heklenecek. 14-15 gün de orada bekkr. lm- zalamayacağını sarmıyorum. Referanduma gitmez. O za- man perişan ederiz. O havaya sokanz ki, kcndısi için bir refe- randuma döner iş" dedi. Partilcrarası komisyonun hazırladığı "kamu ve özel rad- yo televizyonlann kuruluş ve işleyişi hakkında kanun tas- lağı" DYP, ANAP ve SHP grup başkanvekiUeri tarafı- ndan bir protokole bağla- nırken, CHP ile RP bu proto- kole imza koymadı. RP ile CHP, anayasa değışikliğine de destek vermeyecek. DYP grup başkanvekıllerinden Güneş Müftüoğlu. yasanın gündeme gelmesinden sonra en kısa za- manda çıkanlacağmı bclirte- rek, "Bitinceye kadar görüş- mekri sürdürürüz. ANAP da bizimle hareket edecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear