25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 NİSAN1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 12. Uhıslararası tstanbulFilm Festivalijürisindegörevyapan İtalyan sinema eleştirmeni Umberto Rossi: Tstanbul, Avrupa'nın 4. büyük festivali CUMHUR CANBAZOĞLU 12. Uluslararası İstanbul Film Fes- tivali jürisinde görev yapan İtalyan si- nema eleştirmeru Umberto Rossi, Türk sinemasını en iyi tanıyan Avrupalı im- zalardan bıri. İtalyan Komünist Partısı yayın organı Unita'da ve Segno Cinema adh dergide yazan Rossi, ital- yan sinemasının Holîyvvood ve TV'ye karşı verdiği savaşın benzerinin çok yakında Türkiye'de yaşanacağını, sinemacılanmızın bugünkü gibi TV'ye fazla yaslanmadan bu knzi atlatabile- ceklerini belirtiyor. -ltalya'da TV' ve Hollywood sine- mayı öMürdü. Bu begemonyadan biz si- nemanuzı nasıl konıyabiliıiz? Bu işı düzene sok'mak gerek. Bunu söylediğinizde ticaret özgürlüğünün yaralanacağını ileri sürüyorlar. Ama bir orta yol bulunabilir. Orneğin baa ülkelerde TV pazar günleri ya da bay- ram günlen film yayımlamıyor. ABD'de en çok izlenen yayın kuşak- lannda TV'lere başkalannın ürettiği filmleri kullanma zorunluluğu getiril- di. Yunanistan"da TV şirketlerine bi- lançolannın yüzde l,5"u kadar film sektörüne yatınm yapma zorunluluğu var. Bazı çevreler sinemanın korun- nıasına karşı çıkıp televizyonun peka- la sinemayı yaşatabilecegini, her sek- tör gibi sinemaya da piyasa kural- lannın uygulanması gerektiğini söylü- yorlar. Ancak bu doğru değil. film kültürü günden gûne ölüyor. Insanlar artık sinema salonlannda film seyre- derken sürekü konuşuyorlar. Çünkü evlerinde öyle alıştılar. TV'de film iz- lerken bir yandan telefondasınız, ço- cuk ağlıyor, bir şeyler yiyorsunuz. Ses aynı değil, ekran küçük. Filmle ilişki- niz en alt düzeyde. -Televizyon şirketle- rinin ürettiği filmle sine- ma dûnyasının ürettiği fılmler arasında ne gibi farkvar? Televizyon fılmini devlet kanalı yaptın- yorsa normal olarak devletin idcolojisinın işlenmesini istiyor se- naryoda. Aile kurumu- na karşı olmamab, halkj başka kanala yö- neltmemek için hafif ve kolay anlaşılmalı Özel TVIer ise vergilerle desteklenmediğinden tamamen reklam şek- törünün elinde. Özel kanalı bir bakıma rek- lam şirketlerinin bası- ndakiler yöneüyor. Or- neğin bir kola rek- lamını kalkıp da Go- dard'ın filmınin arasına sokamıyorsunuz. Bu kola şırketiyle alay et- mek gibi bırşey, çünkü hedef kitlesi başka. Bu nedenle TV şir- ketleri insanlan eğlendıren, fazla dü- şündürmeyen, günlük gerçeklerden hayli uzak filmler yapmak zorundalar. -Avrupalı yönetmenlerin film yap- maktaki zorluklannı gördükten sonra eleşririlerinizde daha toleranslı davran- maya başladınız mı? Tabu eleştıri her zaman salt filme bağlı değil, şartiar da gözönüne alı- nmalı. Ömeğin Atrf Yılmazın "Düş Gezginleri" sanatsal yönü yanında er- kek bir toplumda çekilmesiyle de iş- lenmeli. İsveç ya da ABD'de bövle iki eşcinselin yaşamını anlatan filmin faz- la önemi yok. Ama Türkiye için önemli bir adım. Özgün fılmler ya- pamama sorunu Hollyvvood'un içinde yer almayan Amerikah yönetmenler için de geçerli. Ekonomik sorunlar var diye sinemayı ihmal eden, diüni iyı oluşturmayan yönetmenlen gözardı etmek yanlış bence. •Türk sineması dtşardan nasü gözükü- yor? Türk sineması 80'li yıllann başında Yılmaz Güney'le özdeş bir yol çizmişti. Güney'den sonra daha da cesur adı- mlar atıldı. Örneğin Omer Kavur gibi bir isim başka yollann ol- duğunu da gösterdi. Diğerleri de psikolojiyi, özeli keşfettiler. Bu ara- da sosyolojik açıdan iyi işler yapmış Atıf Yılmaz gıbı bir isim son yıllarda ön plana çıka- bildi. Çok olumlu geliş- meler saptadığımı söy- leyebilirim Türk sine- masında. -Avnıpa Türk sine- masından hâlâ köy fim- leri bekliyor. Yeni Türk filmleri festi>allerde ne- den ilgi görmüyor? Bu bence çok ırkçı bir yaklaşım. Avrupa, Afrika'dan da tozlu topraklı filmler, kabile öyküleri bekliyor. Türk yönetmenler şu anda psikolojik konulan yansıtmak endişesinde- ler ve bunu yapmalılar. Onlara kalkıp da "Siz folklorik birşeyler çekin, psikolojik ko- nulan bize bırakın" demek egoist bir istek. -Son yıllarda bazı Türk yönetmenleri festivallik fılmler yaptıkları için eleşti- riliyorlar. Feasti>allerin dünya pazan- ndaki önemi nedir? Örneğin biz Ömer Kavur'u festival yoluyla tanıdık, kültüriinü anlayabil- dik. Bugün festivaller büyük bir sine- matek. Yalnız Türker değil. Hintliler de Japonlar da bazı İtalyanlar da festi- val için film yapıyorlar. Festivalin ödülü yönetmeni zengin etmiyor, ama tanınmasını sağlıyor. Neden Avrupa'- da 120 filmli Atıf Yılmaz, Ömer Ka- vur'dan daha az tanınıyor? Çünkü Ömer Kayur festivaller konusunda ısrar etti, iyi ilişkiler kurdu, fılmlerini iz- lettirme şansını yakaladı. -Türk sinemasının özgün bir dil oluş- rurduğunu söyleyebilir miyiz? Türk filmleri rengıyle, sıcaklığıyla diğerlerinden kolaylıkla aynlabiliyor. Ama yeni Türk sinemasının dili oldu- ğunu sanmıyorum. Belki teker teker Atıf Yılmaz ya da Şerif Gören sine- masından söz edılebilir o kadar. An- cak ben başka bir konunun altını çiz- mek isüyorum. Türk yönetmenler bu şartlara rağmen büyük bir film çekme arzusuyla dolular. Çok önemli bu. Or- tak dil oluşturmada bu kadar ısrar edilmemeli. Üç tane usta olacak, etraf- lannda da birkaç öğrenci. Aynı şcyleri anlatacakiar. Oysa herkesin hatalany- la, sevaplanyla kendi yolunda yürü- mesı gerek. -On ikinci yaşını kutlayan İstanbul Film FestivalTnin dünya sinemasındaki ağırlığı nedir sizce? Söyleyeceklerimi kesinükle iltifat kabul etmeyin. Avrupa'daki üç büyük Berlin, Cannes ve Venedik'ten sonra İstanbul gelıyor bence. Münihde belki İstanbul'la aynı düzeye konabilir. Üç büyük festivalin en önemli kartlan sinema eleştirmenJeri, sinema ya- şantısı. İstanbul ise şehrin dokusu ve kültürüyle onlardan daha ilerde. Belki zenginliic açısndan çok çok iyı değil, ama Türkiye'nin şartlannda önemli bir festival. Seyirci de ilginç. Gecenler- de Orhan Oğuz'un fılmiyle (Dönersen Ishk Çal) ve "Berlin in Berlin" konu- sunda iki toplantı izledik. Tartışılan konular üst düzeydeydi, etkilendım. J. ULUSLARARASI IZMIR FİLM FESTİVALİ Italya'dan Hindistan'a uzanan sinema şöleniİZMİR (Cumnuriyet Ege Bü- rosn)- Dokuz Evlul Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nce dü- zenlenen 5. Uluslararası İzmır Film Festivali, Büyük Efes Oteli'- nde yapılacak bir törenle perşem- be günü başladı. Kültür Bakanı Fıkri Sağbr'ın da kaükhğı tören- de Yönetmen .Bijge CMgaç'a. "AJtın Artemis Ödülü"venldı. Festivalin bu yılki progra- mında çeşitli ülkelerden seçilen filmlerin gösterisi ve seminerler yer alıyor. Düzenlenecek bu se- minerler, "Frahcesco Rbsi Si-' neması",'" Eisensteın'dan Günü- müze Sinemada Kurgu'Y'Gele- cegin Kjsa Fılmi" başlıklannı taşıyor. 40 filmin sunulacağı 5. Ulus- lararası İzmir Film Festivalı'nde bu yıl, İtalyan filmlenne ağırhk veriliyor. Festivalde bu yıldan başlayarak her yü bir Akdeniz ül- kesı sinemasına önem venleceğı- ni belirten Festival Yönetmeni ve Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Görüntü Sanatlan Bölümü Ögretim Üyesi Doc.Dr.Oguz Makal, bu yıl Dünya Sineması ıçensınde önemli bir yer tutan İtalyan Sinemasfnın başlangıç olarak seçiküğini söyledı. İtalyan Sı- nemaa'nın 195O'li yıllarda yaratmış ol- duğu yeni gerçekçi- likten bu yana, di- nanizmini ve ya- ratıahğını kaybet- mediğinı belirten Doç.Dr. Makal, "Amaamız önemli uygarhklann ya- şandığı günümüzün modern kenti tzmir'i, tüm Ak nız'i kucaklayan banşcı, birleştirici bir sanat şenliğınin başlangıç noktası yapmak" dedi. Festivahn açılış fılmı de İtalya'dan secildi Genç İtalyan Sineması'- ndan Italo SpineUi ve Paolo Gras- sinfnın birlikte yönettikleri "'Roma Paris Barcelona" nın Ita- lo Spinelli tzmır'e geldi. 27 Nisan'a dek sürecek 5.İzmir Uluslararası Film Festivali'nde yer alan İtalyan Sineması'ndan ömekler şunlan Ettore Scob'dan "Saat Kaç", Feuinfden "Aym Sesi". GabrieJ SaKatores'ten "Akdenizli" ve "Turne", Paolo Grassi ve Italo SpineuTden "Roma, Paris Barce- lona", Gabrieila Rosaleva'dan "Aziz Paul'ün Gebni"ve Dino Ri- si'den '"Yaşam Aşkı". Dokuz Eylül üniversitesi Gü- zel Sanatlar Fakültesi'nin Kültür BakanlığVnın katkılanyla düzen- lediği 5.İzmir Uluslararası Film Festivali'nde aynca Alman. Hint, Fransız, Amerikan sineme- lanndan da ömekler sunulacak. . Dünya Sinemalanndan Secmeler adını taşıyan bu bölümdegösteri- lecek fılmler şunlar: David Cronenberg'den "Müt- hiş Yemek (Naked Lunch)". Kryzstof Kiesk>wski'den "Şarkü- teri'.DorisDörrie'- den "Doğum Gü- nün Kutlu Olsun Türk (Happy Birth- day Türke)", Jod Coen'den "Barton Fink", Oliver Aus- ten'den "Jesuit Joe", Iili Rni Za- nucktan "Rush", Rarrel James Ro- odt'tan "Sarafına", Wim VVenders'tan •'Dünyanm Sonuna Kadaf (Until The End of World)". Paul Sdıroder'den "Yabancı Kucak (Comfort of Stran- gers)", Bnıce Bres- ford'tan "Kara Cübbe (Black Robe)". Bemhard VVickiden "örümcek Ağı"ve Rainer Wer- ner Fassbioder'den "'Lıb' Mar- len". Türk Sinemasından Yeni Filmler bölümünde de; Yavuz özkan'dan "İki Kadın". Irfan Tözûm'dcn "Cazıbe Hanım'ın Gündüz Düşleri", Sutan Çetin'- den "Berlin in Berlin" ve Mustafa Barton Fink AhMklar'dan "Denize Hançer Düstü" gösterilecek. Sinan Çe- tin, Irfan Tözüm ve Seçkin Yaşar fılmlerinin gösterimine katılarak, izleyicilerle söyleşecek. Aynca, 22 Nisan'da saat 14. OO'te TAD'da GSF öğrencılerin- ce Türkiye'de ilk kez hazırlanan "l îğur Mumcu Bdgeseü", u Yavu- zer Çetinkaya BeJgesey ve "Ya- man Okay Belgeseli" sunula- cağını belirten Doç.Dr.Oğuz Makal, televizyon kanalı çoklu- ğunun izleyiciyi etkileyebileceğini vurgulayarak, " Gündüz aynı şeyi yaşamayız. Ancak şu sıralar yaygınlaşan ve gerçek olan bir slogan var. Film sinemada İzle- nir. Filmi tanımak istiyorsanız mutlaka salonda izlemelisiniz" dedi. Turizm potansiyehnin sade- ce oteller yapılarak genişletilme- mesi gerektiğine dikkat çeken Doç.Dr.Makal, turistin kültürel açıdan doyacağı mekanlann. olaylann yaratılmasını istedı. Festival, ünlü yönetmen Fran- cesco Rossi'nin, bin politik sıne- madan uyarlanan "Üç Kardeş" ile diğer bir opcra uyariaması olan "Carmen" adlı fibnleriyle sona erecek. Tiyatro kamyona bindi • ANKARA (AA)- Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü, tiyatro sahnesi olmayan yerlere de tiyatro götürmek amaayla "kamyon tiyatro" uygulamasına geçti. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü, Elizabeth İngilteresi'nde başlayan gezgin topluluklann, oyunlannı atlann çektiği arabalar ile ülkenin dört bir yanına taşıdıklan araba tiyatrolan geleneğinı günümüze taşıdı. Milb Piyango İdaresi'nin hibe ettiği ve bir tiyatro sahnesinin bütün özelliklerini taşıyacak şekilde düzenlenen kamyon bundan böy le bir tiyatro sahnesi olarak hizmet vermek üzere 20 nısanda yola çıkacak. Kamyon tiyatro ilk olarak perdelerini 20 nisan sab günü Kızılcahamam'da " Yedi Köyün Yargıa" adb çocuk oyunu ile açacak. Kamyon tiyatro, 21 nisanda Ayaş'ta, 22 nisanda Polath'da, 23 nısanda Çubuk'ta, 24 nisanda Haymana'da, 27 nisanda Bala'da oyunlannı sergilemek üzere yola çıkacak. Deli Dumrul'a jüri özel ödülü •ANKARA (AA)- Güngör Dflmen'in yazdığı. Yücel Erten'in yönettiğt "Deli Dumrul"; "Nevruz-93 Uluslararası Tiyatro ŞenliğTnde jüri özel ödülünü aldı. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre Türkmenistan'm başkenti Aşkaabad'da düzenlenen "Nevruz 93 Uluslararası Tiyatro ŞenliğTne davet edilen "Deb Dumrul" 26 mart-10 nisan tarihleri arasında Türkmenistan ve Azerbaycan'da temsiller verdi. Yanşmaya katılmadığı halde yoğun ılgı ve istek gören oyun jüri özel ödülünedeğergörüldü. Sahnelendiği 1991 yılmdan. bu yana Ulvi Uraz, 1. Mersin Tiyatro Karşılaşması ve Sanat Kurumu tarafindan 6 kez ödüllendirilen "Deli Dumrul", geçen yıllarda Makedonya Mpt Festivali, Avrupa Tiyatro Bienali ve İstanbul Tiyatro Festivali'ne katılmış, kapalı gişe oynamıştı. Ege'de Kültür Gezileri • İZMİR (AA)- Tarih ve Toplum dergisi, ayakta kalabilmiş birçok uygarlığın görülmesi ve onlara sahip çıkılmasını sağlamak amaayla Ege'de kültür gezileri düzenledi. Derginin İzmir yönetmeni Atilla Baymdır, yaptığı açıklamada gezilerin turistik yanı da dikkate abnarak, kültürel yanına özen gösterdiklenni söyledi. AFSAD ayın fotoğrafı yanşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara fotoğraf Sanatçılan Dernegi(AFSAD) tarafindan heraydernek üyelen için düzenlenen " Ayın fotoğrafı" yanşması sonuçlandı. Secıciliği, İb'ahim Demirel tarafindan yapılan "Hareket" konulu bu aykı yanşmada 12 fotografçmın renkb, siyah-beyaz ve saydam dallannda toplam 27 yapıü değerlendirmeye alındı. Değerlendirme sonucunda, siyah-beyaz baskı dalında Mahmut Turgut'un yapıü ayın binnci fotoğrafı. Oya Özden'in yapıü ikinci, Mahmut Turgut bir başka yapıü üçüncü, renkb baskı dabnda, Sunay Sunar'ın yapıü ayın birincı fotoğrafı, Saide Bal'ın yapıü ikinci ve Bal'ın bir başka yapıü üçüncü, saydam dalında, Ulvi Kocailik'in yapıtlan ayın birinci, ikinci ve üçüncü fotoğrafı seçildi. NılüferGökeşmeoğlu'nunyapıü isejüri özel ödülüne değer bulundu. Kazak sanatçının fotoğraf sergisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kazakıstan'da yaşayan Azerbaycan asıllı sanatçı Bayramali Halafov'un yapıtlan, Dışışleri Bakanlığı Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı(TİKA) ve Ankara fotoğraf Sanatçılan Derneğı(AFSAD)'ın işbırlığı ile Türkıyeye gebyor. 28 nisan ve 9 mayıs tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezi'nde açık kalacak sergide Halafov'un 70'e yakın yapıü hem izlenime hem de saüşa sunulacak. 1948 yılında Azerbaycan'da düny aya geten Halafov, Moskova All Union Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar Bölümü'nü bitirdi. 1966 yılında Kazakistan Alma Ata'ya yerleşen Halafov, açtığı fotoğraf stüdyosunda çalışmalannı sürdürürken, aynı zamanda Kazakistan başkentinin tüm gazetelerine fotoğraf katkısında bulundu. 1989 yılında ilk kişisel sergisini açan Halafov, sergileriyle önemli başanlar elde ettı. Müzik Festivali'nde bugün • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-10. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nde bugün, Polonya Müzik Tiyatrosu ve Poznan Balesi'nin rock ve bale gösterisiyle, Şirin Pancaroğlu'nun harp resitali yer alıyor. Harp resitali saat 16.00'daDevletResimveHeykelMüzcsiSalonunda, rock ve bale gösterisi de saat 20.30'da Milli Eğitım Bakanlığı'nın Beşevler'deki Şura Salonu'nda izlenebilir. Evrensel yapıtların dilimize kazandırılması sürüyor. Tüm çevirmenlere çağri: KâzımTaşkent Klasik Yapıtlar Dizisi Yapı Kredi, kurucusu Kâzım Taşkent'in anısına, edebiyat, felsefe ve bilim alanlarındaki önemli yapıtlan yayımlamayı sürdürüyon Kâzım Tâşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nin ilk bölümünde yayımlanmak üzere seçilen yapıtların çevirmenleri geçen yıl belli olmuştu. Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nin ikinci bölümünde de, Türkçede eksikliği duyulan ve günümüz koşullannda ancak bir kurumun desteğiyle yayımlanabilecek evrensel yapıtların, Avrupa kültüründen başlayarak, dilimize kazandırılması amaçlanıyor. Yapı Kredi. ülkemizin usta, genç tüm çevirmenlerini, Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nin oluşturulmasına katkıda bulunmaya çağırmaktadır. Adaylar, belirlenen listeden seçecekleri yapıttan belirlenmiş 15 sayfahk bir bölümü çevirerek, 1 Ağustos 1993 tarihine kadar Danışma Kurulu'na ulaştracaklardır. Can Alkor, Enis Batur, Ahmet Cemal, Prof. Cevat Çapan ve Prof. Tahsin Yücel'den oluşan Danışma Kurulu bu çevirileri değerlendirecek, gerekirse Kurul üyeleri dışında uzmanlann görüşlerine de başvurarak, her yapıtn çevirmenini seçecek ve 1993'ün Ekim ayında açıklayacakbr. Yapıtların, yazıldıkları dilden çevrilmesi ilkesi benimsenmiştir. Çevirilerin zorluğu ve çeviri sürelerinin uzunluğu göz önüne alınarak, ücretler. ülkemiz standartlannın üstünde belirlenmiştir. 1993 Kâzım Taşkent Çeviri Ödülü: Aynca, ilk çeviri çalışması Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi nde yayımlanacak bir çevirmene 2.500 ABD Doları tutannda "Kâzım Taşkent Çeviri Ödülü" verilecektir. Birindsi geçen yıl verilen ödülün seçici kurulu. Danışma Kurulu ûyelerinden oluşmaktadır. llgilenen çevirmenler, çevrilecek örnek metinleri ve başvuru formlannı aşağıdaki adreslerden edinebilirler: • Yapı Kredi Yayınlan Istiklâl Caddesi No: 285-287 Kat: 5 B Blok Beyoglu 80050 İstanbul Tel: (1)293 08 24 • Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ankara Bölge Müdürlüğü Kızılay 06422 Ankara Tel: (4) 431 41 OO'dan 242 • Yapı Kredi Yayınlan Kitabevi Kıbrıs Şehitleri Caddesi No: 46 Alsancak 35220 Izmir Tel: (51) 69 82 90 Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nin ikinci bölümünde yaytmlanması öngörülen yapıtlar: Şlir: Oeuvres Po«ıques (Butun Şıırlen) Hannch von Oflerdıngen Dıe Lehrlinge zu Sats (Saıs'lı Çömezier) Hymnen an dıe Nacht (Ceceye llahiler) Seçıtmiş Şıırler Seçılmış Şıırler Izlanda Sagalan Roman: Dr. FaiBtus le Rıvage des Syrtes (Syrte Kıys) Locus Solus Portrart of a Lady (Bir Kadının Portresı) Eleîtiri/Deneme: L'Exp6nence Inteneure (Iç Deney) Tiyatro: Amphrtryon The VVhıte Devıl (Ak Şeytan) Le Soulıer de Satın (Ipek PabLÇlar) Diibilim Incelemeleri: De la Gramatotogıe (Yazıbılım) Stılstudıen l-ll (Bıçem Incelemeterı l-ll) Probiemes de ünğuısüque Gene'-ale l-ll (Genel Dılbıhm Soaınları l-ll) Feisefe: Logık der Forsctıungen (BılımseJ Araşörmanın Manttğı) Françoıs Vıllon Novalıs (Fnedridı von'Hardenberg) JohnKeats John Donne Thomas Mann Julıen Cracq RayiTKînd Roussel Henry James Georges Bataılle Heinrıch von Kleıst JohnVVebster Paul Claudel Jacques Dernda LeoSpıtzer Emıle Behvenıste Karl Popper Dıe Gojndlagen der Arıüımetık (Antmeüğın Temellen) FoundatKHi und Begnff (Iştev ve Kavram) Sınn und Bedeutung (Anlam ve Imlem Uzenne) Begnff und Gegenstand (Kavram ve Nesne Üzerıne) GottlobFrege Vorlesungen über dıe Aesthetık (Estetık) Dıe Krıtık der Reınen Vernunft (Salt Aklın Eleştinsı) Sanat kuranu: TTıe Art Crrtiasm (5anat Yazılan) Studıes ın lconology Humarıstıc Themes ın the Art of Renaıssance (Ikonolojı Incelemeleri Rönesans Sanatında Insancıl Temalar) C. W Fnedndı Hegel Immanuel Kant John Ruskın Ervvın Panofsky YAPI^CKREDi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear