22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9KASIM1993SAU CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN NATO kapılannı açmakta zorlanıyor £t S ovyeder Biriiği'nin ve Demir Perde'nin çökrnesinden son- ra kurulan Doğu Avrupa devletleri NATO'ya girmek istiyor. Üyelik için baş\r uran ülkelerin sayısı gûn geçtikçe artarken NATO bu ül- kelere yanıt vermekte zorlanıyor. Bunun ana nedeni başvuru sahibi ülkelerin NATO'ya uyum sağlayıp sağlayamayacaklannın araşünlmas- nın gerekmesi ve bu uyumun sağ- lanması için gerekli haarlıklann yapılmasmın zorluğu. Bu ülkeler eninde sonunda NA- TO'da veya bir başka örgût çatısı altında birleşecek. Bu bilinç içinde, bu ülkelere olumsuz yanıt veril- , memeli ve onlan soğutmamah. Baş- vuru sahiplerine olumlu yanıt veri- lip ortamın düzelmesi ve katıhm ko- şullanna uyum sağlanabilmesi için her iki tarafa (NATO'ya ve başvuru sahibi ülkelere) da zaman tanınmalı. Üyelik işlemi aşamalı olarak gerçek- leştirilirse olası birçok sorun zaman içinde çözümlenebilir. Ona Avrupa ülkelerinin yönetici- leri için bu sorun Sovyet imparator- luğunun çökmesinden ve Varşova Paktı'nın yok obnasından sonra or- taya çıktı. Eski sistemin yok olma- sından sonra ortaya çıkan Doğu Avrupa'daki karmaşa ve yeni dev- letler NATO için olduğu kadar Av- rupa Birlıği için de sorun yaraüyor. Karmaşanın ve sorunun temelinde bugünkü Avrupa'nın güvenüğinin tehlikeye girmesi, politik ve coğrafi özelliklerinin her an değişebilmesi yatıyor. I Avruga'dagüvenHk I boşlugu dogdu Doğu Avrupa ülkeleri arasında diğerlerine oranla pazar ekonomisi ve demokrasi yolunda daha ileride bulunan Macaristan'dan. Polonya'- dan, Çek Cumhuriyeti ve Slovak- ya'dan oluşan Visegrad grubu, NA- TO'nun güvenlik garantisinin kendi sınırlanna kadar yayılması ve NA- TO'ya üyelik önerisinde bulundu. Sovyet ordusunun yarattığı tehli- ke ortadan kalkmasına karşın 1990'da Avnıpa'da bir güvenlik boşlugu oluştu. Bu boşluk gelecekte tehlikenin ortaya çıkması için cesa- Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından NATO yeni rolünü belirlemekte ve yeni üyelerin katılımıyla genişlemekte kararsız kalıyor. Doğu Avrupa ülkelerinin NATO'ya alınması, Avrupa'da güvenlik boşlugu doğması nedeniyle ortaya çıkacak çatışmalan önleyebilir. yol açmaktan çekinilmesi; ikincisi. başvuru sahibi ülkelerin bir bölü- münü kabul edip. diğerlerini kabul etmeyip Avrupa içinde bir bölünme yaratmaktan korkulması. INATO'nun sınırı nereden çizilmeü? retlendiriri bir durum yaratabilir. Örneğin komünizmden önce de va- rolan Rus emperyalizmi ileride so- run yaratabiür. Rus ordusunun Kafkaslar'daki veya Orta Asya'- daki etkinliği. Ukrayna'yla olan antlaşmazlık, Rusya sınırlan dışın- da yaşayan 25 milyon Rusun ko- runması görevi ve Beyaz Ev saldın- sından sonra generallerin politik ağjrlığjnın düzeyi. Moskova'nın emperyalist politikasının bir yana aülmaması gerekliliğini gösteriyor. Bu ülkelerin Avrupa Birliği'ne ve/ veya NATO'ya katılması Avrupa'- nın ortasında. her an çıkabilecek et- nik çatışmalan önleyebilir. Türkiye ve Yunanistan örneği aynı birliğe bağlı olmanın, olası bir savaşı engel- lediğini ortaya koyuyor. Avrupa'- nın istikran eski Sovyetler Birliğj'- nden gelen sarsıntıyı durdurmanın ve Batı Avrupa"nın güvenliğine kat- kıda bulunmanın en iyi yolunu oluş- turabilir. I Genisleme yeni I sorurilar genrir mi? Avrupablararası kurumlar çalış- malannı sürdürüyor Avrupa Kon- seyi azınlıklarla ilgileniyor, AGİK bugün 53 ülkeyi toplamış durumda. Diğer kurumlar da yoğun bir katı- lımla çalışıyor. Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Havel sade- ce kendi güvenliklerini güvence altı- na almak için değil. diğer ülkelerin güvenliklerine katkıda bulunmak için de aynı değerleri paylaştıklan NATO'ya katılmak istedıklerini be- lirtirken, Çek Cumhuriyeti Başba- kanı Vaclav Klaus ortaya çıkan her sorun karşısında yeni bir forum oluşturan gırişimler karşısındaki kuşkulannı saklamıyor. Batılılar. eski Yugoslavya'daki kötü deneyimlerinden sonra. kendı- lerini umulmadık derecede pohpoh- layan Orta Avrupa ülkelerinin NA- TO'ya girmesi konusunda ilke ola- rak bir itiraz olmadığını belirtiyor. Ama adaylann kabul edilmesinin öne alınmasıyla ilgili açıkça veya üstü kapalı olarak belirtilen konuş- malar iki ana konu üzerinde yoğun- laşıyor: Birincisi; etnik çatışmalara Eğer NATO doğuya doğru geniş- leyecekse sınır nerede çizilmeli? Moskova'yı izole etme riskine kar- şın tüm Orta ve Doğu Avrupa'ya açıbnmab mı? Henry Kissingcr'ın "Tüm dün\ a birbiriyle müttefik olur- sa, kimse kimseyle müttefik değiklir" sözünü unutmadan. Rusya'yı NA- TO'ya almalı mı? Almanya Savun- ma Bakanı bu soruva bir vanıt geti- riyor: NATO Avrupa Birliği'ni be- nimseme eğiliminde olan ve Sovyet- ler Biriiği'nin bir parçası olmayan (her şeyden önce Ukrayna ve Baltık ülkeleri dışındaki) tüm ülkeleri ka- bul etmeli. NATO'nun sınır sorununun bir diğer adı da Rusya sorunu. Batılılar bunu nasıl oözümleyeceklerini bil- miyor. Çünkü ne Rusya'nın iç gele- ceğiyle, ne de diplomasisinin yöneli- miyle ilgili bir yanıt veremiyorlar. Saraydan mı geldi, uzaydan mı? Güney Londra Toplu Konut Projesi sakinlerine göre pencereden gördükleri, uzaydan gelmiş bir adam bile ola- biürdi. Gecen ay -bir sabah beton avluda şık, gri takım elbiseler için- de Londrab bir grup üst düzey işa- damını gezdirirken gördükleri işte oydu: Galler Prensi Charles. Prens, bir kraliyet misyonunu yerine geüriyordu. İngiliz işadam- lannı şirketlerinin yetenek ve kay- naklannı şehrin çürümekte olan mahallelerini kurtarmak için kul- lanmaya ikna etmeye çalışıyordu. İşadamlan etrafına toplanmışken Prens, mahalle sakinlerinin yanına gidip ellerini sıkarak ve ısürap ve- rici kibarbğıyla onlara sorular yö- nelterek hepsini iyice şaşkınlığa düşürdü: İş var mı? Yerel kamu ulaşım araçlannı yeterli buluyor musunuz? Çöpleriniz her hâfta toplanıyor mu? Yolun kenannda duran üç ka- dın "Merhaba Charlie" çığhklany- la dikkatini çekmeyi başannca yanlanna giderek onlara avluya bakan modern, ancak fazlasıyla harap olmuş gökdelende mi yaşa- dıklannı sordu. Kadınlardan biri "BunJan yıktıramaz mıyız?" dedi. Prens. iç karartıcı binaya doğru tasvip etmeyen bir bakış fırlatır- ken, "Ben de tam bunu düşunüyor- dum" diye yanıtladı. Bu ay 45 yaşına basacak olan Prens için bu aralar günler böyle geçiyor. O ve Galler Prensea Dia- na'nın aynlmalannın üstünden bir yıh geçtikten ve olaylan uzun bir skandal dönerrü izledikten sonra t Prens, nihayet tüm bu olaylardan, arkadaşlannın yeni bir kendine güven. ingiliz bulvar gazetelerinin ise onanlmış bir imaj adını verdik- len bir görüntüyle sıynldı. Prens Charles, son on gündür her yerde ortaya çıkıp, hemen her konu hakkında konuşuyor. Geçti- ğimiz hafta Glasgovv'da toplu ko- nut yerleşim bölgelerindeki çocuk- lann karşı karşıya olduğu umut- suzluktan söz ettiği bir konujma yaptı. Ertesi gün ise Oxford Oni- versitesı'nin Islam Araştırmalan Merkezi'nde yaptığı konuşmada ise Saddam Hüseyin'i güneydoğu Irak'takı Şiilere yönelik insanhk- tan uzak baskılar nedeniyle suçla- dı. Toplu konut projesi bölgesini ziyaret ettiği gün ise bir Londra pop müzik radyo istasyonunun sunucusuna en sevdigı şarkıcının Tina Tumer olduğunu açıkladı. Geçtiğimiz Cuma günü bir hükü- met bakanıyla iş eğitimi ve gençler arasında görülen işsizlik konulan- nda bir görüşme yaptı. Buckingham Sarayı'nın. yapı- lan anket sonuçlanna göre ayn ya- şadığı eşi Diana'dan popülerlik açısından hayli geride olduğu göz- lenen Galler Prensi'ni yeniden pa- ketleyip sevimli hale getirmeye çabşıp çabşmadığı merak edibyor. Prens'in özel sekreteri olan Ric- hard Aylard "Elimi kalbime koyup söylüyonım. bu kesinlikle doğru de- ğil. Kısa yoldan popülerlik kazan- ma çabasına girmenin bir anlamı yok, çünkü geleceğin kralı, Galler Prensi, uzun dönemli sonuçlar için çabşıyor" diyor. Prens. >ıllarca annesi Kraliçe n. EKzabeth'in tahtı bırakıp kendisi- nin kraJ olucağı güne değin mi- marbk. bahçe düzenlemesi gjbi ho- bilerle vaktini geçirmeye çalışan biri olarak görülüp fazla ciddiye alınmadı. Ülkedeki monarşi de bu arada eleştirilerden payını ahyor- du. Özellikle skandallarla geçen bir yıldan sonra İngiliz halkı krab- yet yaşam tarzını desteklemek için vergi vermekten bıkmaya başîa- mışü. Kraliçe. gelir vergisi verme- ye ve yanan Windsor Kalesi'nin onanmı için gereken parayı sağla- uaak için Buckingham Sarayı'nı turistlere açmaya karar verdi. VVilliam E. Schmidt The New York Tünes Savaşın suçsuzkurbanı çoculdar-2- ki yıldır eski Yugoslavya'da sü- I ren iç savaş. çocuklar üzerinde A derin psikolojik yaralar açıyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu'- nda psikolojik yardım sağlayan bö- lümün başkanı Rune Sruvland. eski Yugoslavya cumhuriyetlerinde et- nik temizlik ve şiddetin hedefinin sık sık çocuklar olduğunu belirtiyor. Çocuk Fonu'nun 17 aydır kuşat- ma alündaki Saraybosna'da çocuk- lar üzerinde yaptığı araştırmada, he- men tümünün en az bir kere ölüm tehlikesi yaşadığı ortaya çıktı. Çocuklann yüzde 81 'inden fazlası mutlaka bir şekilde öldürülecekleri- ne inanıyor. Yandan fazlası birinin öldürülmesine tanık olduğunu söy- lerken, dörtte bin tarudıklan birinin öldürülüşünü gördü. Çocuklann beşte biri ise bir katbama tanık ol- duklannı bebrtti. Stuvland. felç ol- muş küçük bir çocuğun videoya abnmış konuşmasını da izlettirdi: "Top oynanıaya çıkmışrım, sonra kırmızı bir şey gördüm. Sonra artık ayaklanm olınadığımı düşündüm." Stuvland, "Son birkaç haftada ku- şatma arttı ve burası kesinlikle an- lamsız bir yere dönüştü. Çocuklann nasıl koşacaklarmı, nasıl korunacak- lannı öğrenmeleri gerekiyor" diyor. 500 bin evsiz insanın ve sığınmacı- nın yaşadığı Hırvatistan'da, BM programı çerçevesinde okul psiko- loglan çocuklara nasıl yardım ede- bilecekleri konusunda eğjtiliyor. Stuvland, okul psikologlannm ço- cuklar üzerinde olumlu etkileri ol- duğunu söylüyor. Bu çocuklar arasında en büyük zorluğu sığınmacılann çocuklan ya- şıyor. The New York Times Boris Yehsin Varşova'ya yaptığı ge- zi sırasında Polonya'nın NATO'ya katıhnasına karşı çıkmayacaklann belirtü. Böylebkle ülkesine döner dönmez Fransız, Alman, Amerikan ve İngiliz yöneticilere NATOnun doğuya doğru genişlemesinin Mos- kova tarafından düşmanca bir tavır ve 2 artı 4 kararlanna (1990'da Al- manya'nın birleşmesini sağlayan kararlar) karşı gelmek olarak algıla- nacağını bebrtme ve Orta Avrupa ülkelerine, Rusya ve NATO'nun or- tak güvenlik garantisi vermesini önerme olanağını buldu. Genişlemeye karşı olanlar bu uyanyı ciddiye alıp Orta Avrupa'- nın istikrannı, ortak bir güvenlik sistemi içinde garanti altına almak için AGÎK modeli üzerinde çalışı- yor. Kaflcaslar'da yatıştırma rolü üstlenen AGİK, elinde çatışmalan durduracak yeterli olanaklar bulun- madığından başanlı olamamıştı. AGİK. Rus politikası üzerinde ye- terince ağırlığa sahip değil. Bunun da en önemli nedeni Batı'nın Mos- kova'yı kendi sınırlan içinde olduğu gibi bırakmayı tercih etmesi. Bu sınırlar Polonya'nın doğu sını- nna kadar ulaşacak mı? İşte Batılı yöneticilerin bugün kaçındıklan so- nı bu. Bu soru aynı zamanda Batı Avrupa'nın ve Orta Avrupa'nın ka- derinin birbirine bağb olduğu dü- şüncesindeki NATO'nun genişle- mesinden yana olanlan zorluyor. Onlar için sınırlann belirlenmesi yanlış sorulmuş bir soru şekli. Çün- kü sınırlann şekli her ne olursa ol- sun, yine de sorun olarak ortaya çı- kacak. Onlara göre, Batılılar 11 saat dilimine yayilmış. kapalı kalmaktan korkmak için hiçbir nedeni olma- yan Rusya'yı ikna etmeye uymak ve onunla normal iüşkilerini sürdür- mek zorunda. Ertelemeler hiçbir işe yararruyor. Çünkü zaman geçtikçe Moskova'dan, NATO'nun genişle- mesi iznini almak zorlaşıyor. INasıl bir NATO sorusu yanıtlanmalı? İlkeler konusundaki tartışmala- nn dışında yanıt bulamayan iki soru daha var. Birincisi Orta Avrupa üJ- kelenyle ilgili: Hangi tür birleşme is- teniyor? Yabancı ordulann toprak- lan üzerinde konuşlandınbnasını. hatta nükleer silahlann varlığını kapsayan eksiksiz ve tam bir birleş- me mi? Ya da NATO'ya üye olan, ama yabancı ordulan banndırma- yan Doğu Almanya'nın statüsü mü? İkincisi örgütün 16 üyesini ilgilen- diriyor: Nasıl bir NATO isteniyor? 1949'da, zamanın genel sekreteri NATO'nun üç işlevini şöyle sırala- mıştı: Amerikablar içeri, Ruslar dı- şan ve Almanlar aşağı. Bugün Rus- lar bastınldı, Almanlar birleşti ve Amerikablar hâlâ Avrupa'da. Bu- gün bu işlevler, Amerikablann geri çekilmesi ve Batıhlann birleşme yo- lundaki istekleri göz önüne abnarak yeniden belirlenmeli. Belki de Baüjı- lann kiminle ne yapmak istedikleri- ni belirlemeden önce, ne yapmak is- tediklerini üzerinde uzlaşmalan daha ıyi olacak. Daniel Vernet Vietnam, kaçanlann dönüşüyle canlanıyor JJork eimcs B undan yedi yıl önce. başka bir yerde daha iyi bir yaşam kurma umuduyla Vietnam'- dan kaçan Minh Le, geçtiğimiz gün- lerde bir şişe parfüm, bir şişe şam- panya ve 2 bin dolar nakit parayla ülkesine geri döndü. Bugün, 30 yaşı- nda olan Le'nin 1986 >ilında Kam- boçya sınınndan kaçarken geride bıraktığı yaşb anne babası için hedi- yelerdi bunlar. Kamboçya'dan der- me çatma bir tekneye atlayarak Tayland'a geçen Le, nihayet ABD'- deki akrabalanyla bağlantı kurarak oraya yerleşmeyi başanr. Le, bugün ABD'de henüz geüşmekte olan bir bilgisayar şirketinin sahibi. Ustündeki Havvaii tarzı gömlekle Vietnam'm Ho Chi Minh kenti so- kaklannda dikkatleri üzerine çeken Minh Le. "Ayrıldığımda N iotnam'da hiçbir şey yoktu. Bugün ise insanların parası var. Her yerde iş kurmak için Vietnam'a geri dönen Vietnamlı Amerikalılan göriiyonım. Toprak, ev \e iş satın alıyorlar. Bir gün ben de geri dönüp burada iş yapmak istiyo- rum1 " di\or. Halkının büyük çoğunluğunun Saygon demekten vazgeçmediği Güney Vietnam kenti Ho Chi Minh, bir zamanlar buradan aynl- mak için ümitsizce çırpınan ınsanlar tarafından yeniden canlandınbyor. Komünizm vö yoksulluktan İcaç- mak için bundan yirmi yıl önce ya- şamlan pahasına kaçan. tekne in- sanlan adı verilen bu göçmenler, ge- ride bıraküklan ailelerine yardım et- mek ve Güneydoğu Asya'nın en ümit verici ekonomilerinden birinde yatınm yapmak isteğiyle geri dönü- yor. Vietnam hükümeti, dönen Vi- etnamblan başta kuşkuyla baksa da, bugün Vietnam asılb ABD'U zi- yaretçileri ve dolarlannı memnuni- yetle karşılıyor. ABD dolarlan, Vi- etnam'da beUi başb tüm iş kolla- nnda kullanıbyor. VVashington'da ve California'da yerleşmiş kuzenleri olan Vietnamlı bir diplomat "Viet kieulara (Viet- nam asıllı ABD'liler) kötü davran- mamız çok zor, çünkü onlann çoğu bizim akrabamız. Biz son derece pra- tik insanlaru. Ülkemizi yeniden kur- mak için y atirımlara ihtiyacunız > ar" diyor. Orada harcayabileceklen parayı kısıtlamaya devam etmesine karşın, ABD, vatandaşlannın turist olarak Vietnam'a gitmesine yıllardır izin verivor. Ho Chi Minh kentindeki Tan Son Nhut Havaalanı her gün düzinelerce Viet kieunun gözyaşlan içinde aileleriyle kucaklaşmasma sahne oluyor. California'dan gel- miş, zengin görünümlü bir Viet- namlı-ABDli işadamı "Artık Ame- rikalı'ynn. ABD'de çok başarılı bir dükkanım var ve bundan dolayı da gurur duyuyorum. Şimdi ailem için bir şe> ler yapma\ a döndiim. kimbilir belki kendim için de birşeyler yapa- nm" diyor. Kendisiyle aynı uçakta gelmiş bir başka yolcuya elindeki evrak çantasını açarak içindeki 100 dolarbk para destelerini gösterirken "Herkes böyle yapıyor" diye ekli- yor. Vietnam hükümetinin ekono- mistleri, 1980'lerin sonlannda baş- latılan serbest pazar reformlanndan yararlanan Vietmanb-ABD'lüerin, son yıllarda anavatanlanna yüz mil- yonlarca dolar değerinde yatınm yapmış olabileceklerini belirtiyor. Ancak hiç kimse tam olarak kaç ta- ne Vietnamb-ABD'li yatınmcının ülkeye geldiğini ve yanlannda tam olarak kaç para getirmiş olabilecek- lerini bilmiyor. Bunun nedeni yapı- lan yatınmın büyük kısmının yasa- dışı olması ve ABD'nin Vietnam'a uyguladığı 18 yıllık ticaret ambar- gosunun ihlal edilmesiyle gerçekleş- tirilmesi. ABD federal yasalan uyannca, Vietnamb-ABD'Uler Vietnam'daki ailelerine "insani yardım" adı altın- da yardımda bulunabiliyorlar. An- cak yapılan yatınmlann çoğu açık- ça bu sınırlan aşıyor. Bu makale için görüşleri abnan kişiler isimlerinin ya da fotoğraflannın kullanılmasına izin vermedi. Cab'fornia'da yayımlanmakta Büro şefleri, memurlannı gözetliyor FRANKFURT (AA) - Almanya'da büro çalışanlan arasında yaygın bir spor olan hırsızbğa karşı önlem alan büro şeflerinin, gizli kameralar ile rnemurlanru gözetledikleri bildirildi. Bild Am Sonntag gazetesinde yer alan bir haberde. memurlann koleksiyon merakını ve iş saatlerindeki eylemlerini tespit etmek amacıyla büro şeflerinin çeşitb yöntemlere başvurduklan bebrtildi. Bu yöntemler arasında evrak dosyalannın arasına ve aynalar, duvar saatlerinin arkasına mini kamera yerleştirmek gibi uygulamalara başvurulduğu kaydedildi. Bürolardaki akti\iteleri gözetlemek amacıyla çok sayıda firmanın faaüyet gösterdiğini yazan gazete, iki mibmetre çapındakı mini kameralarla istenilen her yerin kontrol edilebildiğini belirtti. olan "Vietnamblar" (Nguoi Viet) gazetesinin yayıncısı ve başyazan olan Yen Do, "Başta, Vietnamlı- ABD'liler için Viernam'da en ümit vaat eden sektör ga>Timenkuldü. Sonra bazılan dö\iz bozma hizmeti vermcye başladı. En son patlama ise Güney Çin'den gerirtilmiş kullanıl- mış arabaları satma işinde görüldü" dedı. Son zamanlara kadar Vietnamlı- ABD'lilerin değil ülkede yatınm yaptıklannı açıklamalan, Viet- nam'a gittiklerini söylemeleri bile Vietnamh-ABD'li komşulannın saldırgan anti-komünistliğı nede- niyle son derece tehbkeü sonuçlara varabibyordu. Yen Do, "Bugün her- kes Vietnam'a girip çıkıyor. Artık saklamanıza ünkan yok, çünkü Say- gon sokaklarında her an Califomia'- daki komşularmıza rastlama olasılığı var" dedi. Ho Minh kentinde dönen dediko- dulara göre Vietnamlı-ABD'bler ai- le üyelerinin ardına saklanarak ken- tin büyük bölümünü satın aldı. Ta- pular, akrabalann adına düzenleni- yor. Kentin önde gelen özel otel- lerinden ikisi. çok sayıda restoran. turizm acentalan ve elektronik ma- ğazalannın gizlice Viet kieulann eb- ne geçtiği söyleniyor. Kentin en po- püler restoranlanndan biri olan Thanh Tra'nın yöneticilerinden biri "Buranın sahjpteri ABDli değil, Vi- etnamlı. Ancak yemeklerimizi tat- mak için gelen pek çok Viet kieu var" diye belirtıyor. Neon ışıklan ve çok sayıdaki video ekranıyla bir resto- randan çok bir diskoyu andıran me- kanda, Vietnamlı-ABD'üler. aileleri ve yeni Vietnamb iş ortaklan için büyük ziyafetler düzenb'yor. Video ekranlannın birinin altında oturan bir Viet kieu yaklaşık iki yıldır Viet- nam'da iş yaptığını anlatıyor. Yeni iş anlaşmalannı kutlamak için res- toranda sık sık kullanılan pahab it- hal viskiden bir kadeh daha abrken gülerek "Ambargo bence çok işe yanyor. Rekabeti uzak tutuyor" de- di. Philip Shenon
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear