22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9KASIM1993SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Iki idam dosyası Meclis'te • ANKARA (ANKA)- TBM M'de yıllar sonra ilk kez idam cezalannın yerine getirilmesine ilişkin başkanhk tezkeresi görüşülecek. TBMM Adalet Komisyonu, adli suçtan hûkümlü Seyfettin Ûzundiş ve Hüseyin Taşkın hakkındaki dosyayı çarşamba günüyapılacak toplanü gündemine aldı. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cemal Şahin, ANKA'nın sorusu üzerine idam cezalannın gündeme alınması ve yerine getirilmesi için "hiçbir baskının söz konusu olmadığmı" belirterek. "Kim baskı yapacak? Meclis'e baskı yapılabilir mi? Bunu görüşmemizin baskıyla falan ilgisi yok" dedi. Adalet Bakaru Seyfi Oktay da yıllarca idam cezasının kaldınlmasını savunduğunu. görüşlerinin değişmediğini söyledi. 'Yasak konursa siyasetçi yetişmez' • KAYSERİ (AA) - Eneıji veTabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy. bugün siyasette yaşanan sıkıntılann, siyasete konan yasaktan kaynaklandığını belirterek "Siyasete yasak konursa siyasetçi yetişmez" dedi. Doğal gaz projesi ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere Kayseri'ye gelen Veysel Atasoy, V'ali Muammer Güler'i makamında ziyaret ederek ilin sorunlan hakkında bilgi aldı. Bakan Atasoy, Valiük'te yaptığı açıklamada, Türkiye'nin enerji kaynaklannın smırlı olduğunu, mevcut su kaynaklannın 2010 yılında enerji ihtiyacının, ancak yüzde 60' ım karşılayabileceğıni söyledi. Çakmun'a disiplin yolu • tZMİR(ANKA)-SHP Izmir İl Başkanı Hilmi Değirmenci'nin meclis grup töplantılanna başkanhk yapmasını protesto ederek son iki grup toplanüsına gerekce göstermeksizin kaiılıîıayan tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, 13kasımda yapılacak meclis grup toplantısına da katılmadığj takdirde partiden ihraa istemiyle disiplin kuruluna verilebilecek. Parti tüzüğünü ve ilçe başkanlanna yörelerindeki belediye meclis gruplanna başkanhk yapma yetkisı tanımasını antidemokratik bulan Yüksel Çakmur, İl Başkanı Hilrfıi Değirmenci'nin başkanhk yaptığı son üç toplantıdan ikisinejcatılmadı. SHP İzmir İl Başkanı Hilmi Değirmenci. Çakmur'a karşı herhangi bir tavn olamayacağını belirterek sadece tûzük kurallannı işlettiğini ve tüzüğü harfıyen uygulamaya da kararlı olduğunu söyledi. Çakmur'u gerekçe göstermeksizin 'meclis toplantılanna kaölmadı' diye il yönetimi olarak disiplin kuruluna sevk yetkileri bulunmadığını kaydeden Değirmenci, "Biz il yönetimi olarak sadece durumu parti merkez yürütme kuruluna bildiririz. Olayla ilgili tasarnıf yetkisi tamamen merkez yürütme kurulumuza aittir" dedi. Akyofausulstiz onay suçlaması • ANKARA (ANK A) - İlksan'da ortayaçıkanlan usulsûzlüklerde AN AP'b Milli Eğitimeski Bakanı Avni Akyol'un adı sıkça gecmeye başladı. İlköğretim Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı iken İlksan Denetim Kurulu üyehğine seçilen Cemil Bacak'ın Yayınlar Dairesi Başkanlığı'na atanmasının ardından üyeliğinin sona ermesi gerektiği halde, dönemin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un onayı ile bu görevini sürdürdüğû belirlendi. Cemil Bacak İlköğretim Genel Müdürlüğü'nde daire başkanhğı görevini sürdürürken İlksan 2. Dönem 5. Olağan Genel Kurulu toplantısında altı aday arasından İlksan Denetim Kurulu üyeliğine seçildi. Bu arada Bacak, 23 Ağustos 1991 tarihve 22398 sayılı kararname ile Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlan Dairesi Başkanlığı'na atandı. Atama karan ile birhkte Cemil Bacak'ın İlksan Denetim Kurulu üyeliği sona erdi. Akyol'un onayı ile Cemil Bacak'ın İlksan Denetim Kurulu üyeliğini sürdürdüğû belirlendi. SHP Parti Meclisi'nin son önerilere yanıt almak için CHPye verdiği süre doldu Birleşmegündemdençıktı• Birleşmedeki en önemli engeller arasında değerlendirilen 'çatf ve 'genel başkan' sorunlan çözümlendi, ancak PM sorunu aşılamadı. Karayalçm, 'oransal temsil'T Baykal da "eşit temsil" ısranndan ödün vermedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Parti Meclisi (PM). CHP'ye tanıdığı son günde de bu partiden karşılık alamayın- ca, solda bütünleşme konusunu gündemden çıkardı. SHP Ge- nel Başkanı Siurat Karayalçın. "her türlü özveriyi gösterdikleri kamsında olduğunu, maalesef is- tenilen sonucun alınamadığını" söyledi. Karayalçın, CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal'ın yercl se- çimler öncesinde iki parti ara- sındaki ilişkilerin sertİeşeceğine ilişkin sözlerine de atıfta bulu- narak, "Biz böyle yapmayaca- ğız. Dünyayı. ülkeyi, halkı aynı doğnılruda yorumladığımıza inandığımız kişileri sertlikle teh- dit ermevi si\asa! erdemle bağ- daştıramayız" dedi. SHP-CHP bütünleşmesinin sağlanması gınşimleri sırasında "çatı" ve "genel başkan" sorun- lan çözümlendi. ancak PM'nin nasıl oluşturulacaeı sorunu aşı- lamadı. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın. "oransal temsil"i savunurken CHP hderi Deniz Baykal. "eşit temsil" dı- şında bir seçeneği "müzakere bile etmeveceklerini" bildirdi. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karavalçın dünkü Bakanlar Kurulu top- lantısına yetişebilmek için, Başbakanlık merdivenlerini hızlı adımlarla çıktı.ı Fotoğraf A A) SHP'nin bir önceki PM toplan- tısında bütünleşmeyi gerçekleş- tirecek PM'nin oluşumu için "60 artı 60 artı genel başkana 10 kişilik kontenjan" formülü gün- deme getirildi ve CHP'nin son formüllere bir yanıt vermesi için düne kadar süre tanındı. SHP Genel Başkanı Kara- yalçın. PM toplantısının açıh- şında yaptığı konuşmada. tanı- nan ek sürede istenilen sonuçla- nn alınamadığını belirterek, "SHP olarak CHFyle bütün- leşme konusunda her türlü özve- riyi gösterdiğimiz kaıusında- vrnı" dedi. SHP'yi feshedip CHP've katılma formülüvle koahsyonun sona ermesinin göze ahndığını vurgulayan Ka- rayalçın, sözlerini şöyle sürdür- dü: Bir gün gerçekleşecek •'Konu; onur, prestij meselesi olarak görüldü. Biz birlik için yeni bir özveride bulunduk. 60 artı 60 artı 10 formülünü ortaya attık. Bunu 70 artı 60 diye sun- madık. 60 artı 60 diyerek eşitliği kabul ettiğimi/i. eşitlik konu- sundaki duyariılığı anlayışla karşdadığımızı ifade etrik. Artı 10'u da bizün gücümüzün ifadesi olarak takdir etmedik. Hızlı iş- leyecek bir yapının güvencesi olarak söyledik. Bu kişüer de ba- na çok yakın kişilerden oluşma- yacaktı. Sosyal demokrat hare- ket açısından önem taşı> an isim- ler oiacaktı. Buna rağmen bir so- nuç alamadık." ' Karayalçın, CHP"nin kendi- lerine yazılı bir öneri iletilmedı- ğine ilişkin değerlendirmelerine de yanıt verdi. SHP'nin 3 ekim- den ben hiçbir yazılı öneride bulunmadığını söyleyen Kara- yalçın. CHP'lilerin. SHP'ye yazılı sunduklan bazı konular- da da. yazılı yanıt beklemedik- lerini kendisine aktardıklannı söyledi. Konuşmasının sonundaCH P Genel Başkanı Baykal'ın yerel seçimler öncesinde ilişkilerin sertİeşeceğine ilişkin sözleri- ne atıfta bulunan Karayalçın, "Biz böyle yapmay acağız. SHP, CHFyi, DSP'yi suçlayarak si- yasi sonuç almaya caltşmava- caktır. Dünyayı, ülkeyi, halkı aynı doğrultuda yonunladığınu- za üıandığunız kişileri sertlikle tehdit etmeyi siyasal erdemle bağdastıramaytz" dedi. Kara- yalçın, sözlerini, "Solda birlik, bir gün mutlaka gerçekleşecek- tir. Herkese, her şeye karşuı bu- nun gerçekleşeceğine inanıyo- rum" diye noktaladı. CHP Genel Sekreteri Ertuğ- rul Günay, yanıt vermelerini ge- rektirecek resmi bir önerinin kendilerine gelmediğini belirte- rek. "İki ciddi kunım arasında basın, aracılar yolu> la mı konuş- ma yapılır? Bize bir öneri gelme- dT dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da "birleşme için umudunun kalmadığını" söyle- di. Murat Karayalçın, bütünleş- me gerçekleşmezse seçim ittifa- kı olmayacağmı acıklarken, Deniz Baykal da yerel seçimler öncesinde çok sert bir mücadele dönemıne girileceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 13 kasımda Çanak- kale'de düzenlenecek mitingde konuşacak. 20 kasım günü de CHP küçük kurultayı toplana- rak yerel seçim hazırlıklannı görüşecek. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da 13 kasım günü Adana mitingine katıla- cak. Genel başkan seçildikten sonra ilk kez bir mitingde ko- nuşacak olan Karayalçın. daha sonra da yurt gezilerini sürdü- recek. SHP PM, Güneydogu'yu tartıştı Işıkiar'dan PKKüe cü'iibuhıcuhık ünasıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP PM toplantısında Kürt sorunu tartışılırken, par- tinin Öncelikli Hedefler Bildir- gesi'ne sahip çıkılması ve bu bildirgedeki vaatlerin yaşama geciriîmesi istendi. Milletvekil- üği sona erdırilen Fehmi Işık- lar'ın. "geçırdşte, bölge millet- vekilleri olarak her türlü sıfatla- nndan vazgeçerek gerekirse dolaylı yoidan örgütle bağlantı kuımayı gündeme getirdikleri- ni" anımsattığı öğrenildı. Bazı PM üyeleri, Işıklar'ın bu sözJe- rini. "PKK ile görüşme iması" olarak yorumladıklannı belirt- tiler. Bazı PM üyeleri de DEP da- hil tüm partilerin Kürt ve Do- ğu kökenli milletvekillerinin çözüm önerilerini almak ge- rektiğini dile getirdiler. SHP PMde dün Güney- doğu'daki son gehşmeler tartı- şıhrken görüşmelerin uzaması üzerine bu konunun ele ahna- cağı tek gündem maddeh ayn bir toplantı yapıhnası karar- laşunldı. Toplanüda milletve- kılhği sona eren Fehmi Işık- lar'ın, iki saatlik uzun bir konuşma yaparak çeşitli de- ğerlendirmeler yaptığı öğrenil- di. Edinilen bilgjye göre Işıklar Vedat Aydının cenaze törenin- deki olaylan anlattı ve daha sonra HEP'i kuran milletvekil- lerinin partiden ihracını eleştir- di. Işıklar'ın. halkın demokra- tik taleplerine sahip çıkılması gereğini vurgulajarak "Biz geçmişte bölge milietvekiUeri olarak gerekirse tnillervekilli- ğinden, partiden istifa ederek arabulucuk yapabileceğimizi gündeme getirdik. Bölgeıün ile- ri gelenleri, aydınları ile temasa geçelim, hatta gerekirse dolaylı yoidan örgütle bağlantı kura- lım. dedik. Bu, o zaman değer- lendirilemedi" dediği öğrenildi. Işıklar. toplantıdan sonra ga- zetecilenn "PKK ile görüşmeye hazmrn, bu yol denenmeli öneri- sinde bulundunuz mu" sorusu üzerine ılkeleri gereği kendi konuşmasıyla ilgilı bilgi ver- meyeceğini ve bu sözleri "teyit etnîeyeceğini" söyledi. Ancak PM üyelen, Işıklar'ın geçmişte yapüklan bu öneriyi anımsa- tarak. bugün de aynı yolun denenebileceğini "ima" ettiğini sö\ lediler. Toplantıda Kültür Bakanı Fikri Sağlarm da Kürt kimliği- nin kültürel zenginliğin bir parça- sı olduğunu vurguladığı ve de- mokraük çözümde ısrarlı ohnak gereğıne dıkkat çektiği öğrenildi. Sağlar'ın. bu konuda hükümet içinde sıkmtılan olduğunu da \nrguladığı ve "parlamentonun da bu konuda topiumun gerisinde kaWığını"söylediği öğrenildi. SHP'DE GÜRKANCILAR 'EVET' DEMEYECEK ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -10 ilde olağanüstü halin 4 ay daha uzatılmasına ilişkin hükümet tezkeresi. bugün TBMM Genel Kurulu'nda ele ahnacak. Olağanüstü halin uzatılması istemi. koalisyon ortaklan ara- sındaki tartışmanın yeniden alevlenmesine yol açtı. SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, koalisyon hükümeti- nin uygulamayı 6 kez uzattığı- nı ve en temel vaadinin olağa- nüstü hali kaldırmak olduğu- nu belirterek. olumlu oy vermeyeceğini açıkladı. ANAP ıse DYP ve SHPnin oylamadaki tutumlanna göre karar verecek. ANAP"lı E>üp Aşık. "Biz olağanüstü halin geçmemesi için bir gayret içinde obnayacağız. Destek de >erme- yeceğiz" dedi. CHP ve RP'nin de, olağanüstü hah'n uzatılma- sı yönünde oy vermeyeceklen- ni açıklamalan üzerine, 20 milletvekiline sahip. MHP ve BBP. uygulamanın geleceği için kilit partiler konumuna geldi. Devlet Bakanı ve Hükü- met Sözcüsü Yıldınm Aktuna, "Olağanüstü halin genişletil- mesi, devletin zaafıyetini göste- rir" dedi. Diyarbakır, Batman, Bin- göl. Siirt, Mardin. Hakkari, Şırnak, Tunceli, Bitlis ve Van illerinde. uygulanan olağanüs- tü halin, 19 kasım gününden itibaren 4 ay süreyle daha uza- tılmasmı öngören hükümet tezkeresi, bugün TBMM Ge- nel Kurulu'nda ele ahnacak. CHP ve RP. bugün yapılacak oylamada. "hayır" oyu vere- ceklennı acıklarken, SHP'li yaklaşık 20 millet\ekilinin de bu partilerle bırlikte hareket edeceklen bildirildı. ŞHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan ve Grup Başkanvekili Ercan Karakaş. uzatma istemi- ne "hayır" dıyeceklerini açık- ladılar. Gürkan, hükümetin en temel vaadinin olağanüstü hai uygulamasını kaldınlmasını oİduğunu belirterek. "Her uzatmada, bu uzatmanın son olacağı umudunu taşıdun. Son uzatmada o\ vermedim. Bu kez de oy vermemeyi vicdanen doğ- nı bûluyorum" dedi. Olağanüstü Hal'e muhalefet güçleniyor SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Murat Ka- rayalçın'ın. şimdiye kadar yapılan oylamalarda yaşanan sıkınülan gözönünde bulun- durarak. oy vermede milletve- killerini özgür bıraktığı bildi- rildi. DYP grubu içinde sertlik yanhsı politikalan savunan milletvekillen. SHP'ye yönelık tepkilerini artınyorlar. "Şahin- ler" olarak adlandınlan millet- vekili grubu. SHP'nin terörle mücadeledeki tavnnı sürdür- mesinin koalisyonu bozma nedeni olduğunu belirterek. 'SHP ile koalisyonu bozmalı- yız" görüşlerini açıktan dile getiriyorlar. DYP'den sonra en çok milletvekiline sahip ANAP grubunda da, olağa- nüstü halin uzatılması için ne yönde oy kullanılacağı konusu netlik kazanmadı. Parti yöne- ticileri ve milletvekilleriyle gö- rüşmeler yapan Mesut Yılmaz, bugün grup toplantısında, par- tinin tutumunu belirleyecek olan açıklamayı yapacak. ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık. olağanüstü hai uy- gulamasını terörün önlenme- sinden bir çözüm olarak gör- mediklerini belirterek, "Biz olağanüstü halin geçmemesi için direkt bir gayret içinde ol- mayacağız. Ama, destek de ver- meyeceğiz. O> lamaya katılı- nıp, katılınmaması konusunda millervekilleri serbest bırakıla- cak" dedi. DYP'nin tüm mil- letvekillerinin olağanüstü ha- lin uzatılmasını ıstediğini ve MHP ile BBP'nin de destek verdiğini ifade eden Aşık, SHP'vı eleştırerek, "SHP, hem iktidarda, hem muhalefette. Ne olduğu belli değfl" dedi. SHP'den yaklaşık 20 millet- vekilinin oylamada. CHP ve RP ile birhkte hükümet tezke- resi aleyhinde oy kullanması ve ANAP'ın oylamaya katılma- ması halinde. MHP ve BBP'- nin oylan önem kazanıyor. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Devlet Bakaru Yıl- dınm Aktuna. terör olaylan- nın kayma eğilimi gösterdiği Kars, Erzurum. Iğdır ve çevre- sindeki illerin olağanüstü hai veya mücavir il kapsamına alınmayacağını açıkladı. POLİTÎKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Dikkat Edin... Bir gün sokağa çıkmadı tüm ülkede yaşayan insanlar. Evlerine kapandılar ve seçmen kütüklerinin yenilenme- si amacıyla yazım memurlarının gelmesini belediler... Akşam saatlerine doğru Cumhuriyet'in telefonları çal- maya başladı. Okurlar, "Biz yazılmadık" diyorlardı. Saat 19 00 olmuştu ve yazım memurları Istanbul'da kimi semtlere uğramamışlardı. Yerel ve genel seçimlerde beş yıl süreyle kullanıla- caktıyeni seçmen kütükleri. Buyüzden pazar günü yapı- lan yazım, siyasi partiler için büyük önem taşıyordu. özellikle ANAP ve Refahlılar yazım nedeniyle ekipler kurmuşlardı. Kimi semtlerde Refah Partisi görevlileri yazım me- murlarıyla birlikte konutlara girmeye kalktılar. RP'li göz- lemciler bununla da yetinmeyip bilgi formunun arasına karbon kağıdı koyarak kopya almak istediler. Ama işin ilginç yanı, Istanbul'da pek çok ilçede yazım memurlarının kimi konutlara hiç uğramaması oldu. özellikle Kadıköy, Acıbadem, Göztepe, Bostancı'dan çok sayıda yakınma geldi. Diyeceksiniz ki: "Bir seçmen yazımını bile doğru d'ürüst yapamıyo- ruz..." Haklısınız... Türkiye'de her iş böyle oluyor nedense... Söze "yerel ve genel seçimlerde beş yıl süreyle kulla- nılacak" olan seçmen kütüklerinden başladığımıza gö- re, isterseniz son günlerde Ankara'dan hızla esen "si- yaset rüzgarı'nm neden böyle yoğunlaştığınabakalım... Acaba DYP-SHP hükümeti bitmek üzere mi? Hayır! Kimi çevrelerin Tansu Çiller'den umudunu kesmesi üzerine, hazırladıkları senaryoyu DYP, deyim yerindey- se yemedi. İki yıldır sık sık gündeme gelen ANAYOL for- mülüne DYP'nin kurmayları "Aıay/r'yanıtını verdi. istanbul, Ankara'yıyönlendirmeyeçalışıyorsonyıllar- da. Ancak bu kez tam tersi oldu ve politikacılar sermaye çevrelerine resti çekti. Dediler ki: "Siz bu işe kanşmayın..." Tansu Çiller'e çok yakın olan ve DYP'liler arasında "sağ kolu" olarak bilinen Devlet Bakanı Necmettin Cev- heri'nin işadamlanna gözdağı vermesi bize gore çok il- ginç. Ne diyorCevheri? Şöyle: "Istanbul'da oturup mektuplarla falan ülkenin morali- ni bozmasınlar. Istanbul'da oturuyorlar, ülkeye don, el- bise biçiyorlar..." Devlet Bakanı Necmettin Cevheri TÜSİAD'a da dokun- duruyor. Diyor ki: "Kendileri dışında kuruluşlann işine karışmasınlar. Bunlar ülkenin gerçeklerini bilmiyorlar. Siyasi kuruluş- lann içine ellerini, parmaklannı sokmalan, doğru şey değil..." Istanbul'da sermaye sahipleri, gazeteciler yemekler- de ve kokteyllerde buluşurlar. Konuşulan, gündemdeki ekonomik ve siyasal konulardır. Tipler aynıdır. Bunları sık sık televizyonda tartışırken görürsünüz. Izlediyseniz görmüşünüzdür. Ayakları yere basmaz. Sanırlar ki Tür- kiye'de tüm yaşayanlaronlargibidir. . ^ >u Ama onların viskilerini yudumladığı saatlerde; Sa- son'un dağ köyünde nöbet tutan bir asker, Siirt'in Eruh> ilçesinde bir öğretmen; Silvan'da bir doktor, Batman'da bir avukat, bir işçi, Şemdinli'de Kürt kökenli bir yurttaşı- mız "ölümün yanıbaşında" yaşıyordur. Üst üste içilen viskiler, Boğaz'ın lacivert sularında yel- ken açan teknede ülkenin ekonomik, siyasal ve kültürel sorunlarını tartışıp "buldum işte" diyerek çığlık atmak güzel şeydir. Kim istemez? Ama kimi gercekler vardır ki gözardı edilemez. PKK terörünü fırsat bilen "din bezirganları", artık dönek Marksistler'le demokrasi, insan hakları, düşünce ve inanç özgürlüğü adıyla kol kola dolaşıyorlar. Kimi ünlü işadamı ve sanayicileri de peşlerine takan bu kişiler, Kürt sorununa çözüm yolu arayıp RP'yı de yanlarına alarak "ulusal hükümet" formülünü gündeme getiriyor- lar, ANAYOL formülü tutmayınca. Üniversiteleri "kara yobazlar" kuşatmış umurlarında değil. Türkiye, ortaçağ karanlığına sürüklenmek isteni- yor. hiçbiri farkında değil. Yiyip içıp ahkam kesiyorlar, sabah akşam... Işleri kara yobazlarla birlikte Kemalistlere. sosyalist- lere küfür etmek. Dikkat edin! Istanbul'da RP sessiz ve derinden gidiyor. Pazar günü her yazım memurunun yanında bir RP'li vardı. Kavga dövüş bilgi formlarının kopyasını alıyorlardı yazım memurlarından. Birde... Pek çok ilçede, semtte yazım yapılmadı... Neden? ANAPIIderl Mesut Yılmaz: tüıı ttİllllll" OSMAN AYTX)ĞAN ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümeti. 8 yıllık ANAP iktidan döneminde yapılmış bütün işlemler ile bu iş- lemlerden sorumlu kişiler hakkında soruş- turma yapmaya ve şüpheli görülenleri yargı- ya intikal ettirmeye çağırdı. Yargı karanyla suçlu görülen siyasileri kesinlikle ANAP'da banndırmayacağını \njrgulayan Yılmaz, "Bu bir meydan okumadır" dedi. Hükümetin, İlksan,ve İSKİ olaylannın si- yasi bağlantılannı yargıdan kaçırdığını ileri süren Yılmaz. bu dosyalan ileride görev ya- pacak hükümetlerin gündeme getireceğini vurgulayarak, "Ümit ediyorum ki, bütün bu eksikliklere rağmen yargı bu konuda görevini yapacak, meselenin bütün bağlantılannı orta- ya çıkaracaktır. O bağlantılar ortay a çıktık- tan sonra herkes yargının karan doğnılrusun- da kendi koltuğunu kalkan olarak kuüanma- dan gereğini yapmak zonında kalacaktır" diye konuştu. Yılmaz, Cumhuriyet'in sonılannı, şöyle yanıtladı: - 'ANAP artık kamburlanndan kurtuldu. Tertemiz bir parti oldu1 sözleriyle neyi kaste- diyorsunuz? YILMAZ - İki şeyi kastediyorum. Biri, geçmişte ANAP'ın yaptığı ve bugün değeri daha iyi anlaşılan bazı büyük icraatlann ya- nında küçük hatalanmız ohnuştur. Kaçınıl- ması çok basit olan, ama o zaman bunu be- ceremediğimiz bazı küçük hatalanmız ol- muştu. '91 seçimlerinden sonra yaptıgımız yeni değerlendirmede bunu tespit ettik ve bundan sonra bunlan uygulamamaya ka- rarlıyız. Bu açıdan bir öz eleştiri sonucunda bazı hatalanmızı tespit ederek gelecekte ber- 'Engel olunuyor' • tSKi ve ilksan olaylannda siyasi bağlantılan olanlann yargıya intikaline engel olunduğunu söyleyen Yılmaz, Moğultay hakkında savcılığın talebinin halen Başbakanlık'ta beklediğini söyleyerek şöyle dedi: "Böyle bir skandal ortaya çıktığı zaman ilgili kişilerin hemen görevden çekilmeleri gerekiyor." 'Partiden atacağım'• g karanyla suçlu görülecek bir kişi olursa, siyasi kişi olursa, partisiyle ilişkisini keseceğini söyleyen Yılmaz, "Bizim dönemimizde yapılmış her işlem hakkında o işlemden sorumlu her siyasi kişi hakkında soruşturma yapmalannı ve şüpheli gördüklerini savcıhğa, yargıya intikal ettirmelerini istiyorum'" dedi. taraf etmenin yolunu bulduk. Ama ikincisi bazı kişiler gerek örgüt düzeyinde gerek mil- letvekılleri parti düzeyinde bazı kişilerin ANAP'ın bu yeni hüviyetiy le artık kendileri- ne uygun olmadığmı anladılar ve onlar bizi terk ettiler kendilıklerinden. Biz kimseyi partiden uzaklaştırmadık. Ama bu kişilerin partiden uzaklaşmış olması aslında partiyi aüçlendiren bir gelişme oldu. ^ - SHP ile DYFyi Hksan ve İSKİ kambunı sahibi olmakla suçluyorsunuz. Sayın Demi- rel'e de yönelik olmakla birlikte kim kartştıy- sa besap soracağınızı açıklıyorsunuz. İkridara geürseniz, Demirel'e karşı nıtumunuz ne olur? YILMAZ - Bunlar genel beyanlar. Kim- seyi hedef almayan beyanlar. İlksan olayı şu anda yargıya intikal etmiş. Yargı safhasında gercekler ortaya çıkacak ve herkes buna gö- re sorumluluğunun gereğini yapmak zonın- da kalacak. Bizim hükümete yönelttiğimiz eleştiri, itiraz. gerek İSKİ gerek İlksan ola- yında siyasi bağlantılannıh yargıya intikali- ne engel olmasıdır Moğultay hakkında savcılığın talebi halen Başbakanlık'ta bekli- yor. Milli Eğitim Bakanlığı. o zamanki Baş- bakan'ın (Süleyman Demirel), q zamanki Maliye Bakanı'nın (Sümer Oral). İlksan ola- yıyla ilgili bağlantılan şu anda yargı konusu değildir. Aslında böyle bir skandal ortaya çıktığı zaman ilgili kişilerin hemen görevden çekilmeleri ve yapılacak olan soruşturmanın o kişilerin inisiyatifî dışında yapılması gere- kiyor. Mesela llksan'ın tasarruflanndan so- rumlu olan Milli Eğitim Bakanı görev başın- da kalıyor, onun emrinde olan kişilerin yaptığı soruşturmanın sonucu ancak yargı- ya intikal ediyor. Bu sağlıkh değil. Açık bir demokratik rejimde böyle bir durumda he- men Milli Eğitim Bakanı'nın çekilmesi ve soruşturmanın olayla ilgili olan o bakanın değil, başka bir bakanın nezaretinde başla- tılması gerekir. Ümit ediyorum ki bütün bu eksikliklere rağmen yargı. bu konuda göre- vini yapacak meselenin bütün bağlantılannı ortaya çıkaracaktır. O bağlantılar ortaya çık- tıktan sonra herkes yargının karan doğrul- tusunda kendi koltuğunu kalkan olarak kul- lanmadan gereğini yapmak zorunda ka- lacaktır. Bu yapılmazsa bazı gercekler örtü- lü kalırsa. ilerde bunlan yeniden gündeme getirmek gelecek hükümetlerin görevi ola- caktır. - ANAP dönemiyle ilgili 137 dosyadan söz ediliyor. Nedir bu dosyalar? YILMAZ - Bu sadece yanıltmadır. Bir ke- re bu dosyalann önemli bir bölümü, Sayın Akbulut ve benim başbakanlığım dönemin- de başlatıhnış soruşturmalarla ılgılıdır Ben Sayın Çiller'e defalarca soru yönelttim. Ar- kadaşlanm yazılı. sözlü soru önergeleri ver- di. Kendisi bu konuda açıklama yapmadı. Bu dosyalann hangisinin kendileri tarafın- ' dan başlatıldığmı. hangilerinin daha önce bi- zim dönemimizde intikal ettirdiklerini açı- klamak zorundadır. Aynca yargıya intikal eden bu dosyalann bazılan hakkında dava açılmıştır. hatta bazılan hakkında davalar sonuçlanmıştır. TÜRKSAT davasıyla ilgili karar verilmiştir. PTT Genel Müdürü ile il- gili bir davada beraat karan verilmiştir. 137 dosya savcılığa intikal etmiştir, ama bunlar bugün ne safhadadır, hangileri hakkında ka- rar verilmiştir. hangileri bu hükümet za- manında. hangileri bizim zamanımızda hazırlanmıştır. Bunlann kamuoyuna açı- klanması lazım. 137 dosyayı kendileri savcılığa intikal ettirdikleri için slogan halin- de kullanmaktadırlar. Sadece bu durum dahi, yolsuzluklann ortaya çıkanlması. yol- suzluk yapanlann yargıya sevk edilmesi gibi aslında ahlaki bir meselenin dahi bu iktidar tarafından nasıl bir siyasi istismar konusu yapıldığını gösteriy or. Kaç yüz, kaç bin dosya olursa olsun, şu ana kadar yargı tarafından mahkum edilmiş olan bir tek siyasi kişi yoktur. Hiçbir zaman olmayacağmı söylemiyorum. Biz çok sayıda işlem yaptık. 8 sene yönetimde bulunduk. Eğer yargı karanyla suçlu görülecek bir kişi olursa, siyasi kişi olursa, onun da benim par- tımle ilişkisi yoktur. Bizim dönemimizde yapılmış her işlem hakkında o işlemden so- rumlu her siyasi kişi hakkında soruşturma yapmalannı ve şüpheli gördüklenni savcılı- ğa, yargıya intikal ettirmelerini istiyorum. Bundan yargı karanyla sorumlu olacak kişi- leri de partiden temizleyeceğimi ifade ediyo- rum. Ama aynı şeyi kendilerinin yapamaya- caklannı_ ve yapmadıklannı söylüyorum. İSKİ ve İlksan*oiayında olduğu gibi. 8 yıllık ANAP dönemiyle ilgili kendilerinin iki yıllık koalisyon iktidan döneminde göstermeye cesaret edemedikleri konudur. Bugün ka- muoyu da buna şahit, bu bir meydan oku- madır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear