Catalog

9KASIM1993SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adana'da yapılan Başkanlar Kurulu'nda 'olağanüstü genel kurul', Türk-İş'in gündeminden çıkanldı Türk-lş: OzeUeştirmekaçınılmazTOKTAMIŞATEŞ GÜNEŞGÜRSON ANKARA - Adana'da yapılan Türk-lş Başkanlar Kurulu'nda, "özel- leştirmenin kaçınıhnaz" olduğu savu- nularak çahşanlann bu politikadan göreceği zarann en aza indirilmesi için hazırlık yapılması kararlaştınldı. Baş- kaniar KuruJu'nda, yönetimin eleştiri- leri geçiştirdiği ve olağanüstü genel kurul isteminin. Türk-İş'in gündemin- den çıkanldığı bildirildi. Toplantılar- da, Türk-İş'ın "altematif OzeUeştirme potitikası otaşturması" ve "özelleştinne- nin standartlarını beürlemesi" karara bağlandı. Terör yasa laslağı ile KDV oranlannın artmasına karşı çıkmayı kararlaştıran Türk-lş, yerel seçimlerde "koalisyona hayır" denilmesı konu- sunda görüş birliğine vardı. Özellıkle bir partinin desteklenmemesi eğilimi- nin ağırhk kazandığı toplanülarda, er- ken seçime gidilmesi ve işçilerin parla- mentoda daha fazla temsil edilmesi için baskı yapılması kararlaştınldı. Adana'da yapılan ve iki gün süren Başkanlar Kurulu toplantısına. olağa- nüstü genel kurula gidilmesi gereklili- ğini ileri süren Tes-tş. TEKSİF, Sağhk-lş, Türk Metal, Şeker-lş ve To- leyis sendikalannın genel başkanlan katılmadı. "snf genel sekreter için kongre" yapılmasınm doğru olmadığı konusunda görüş birliğine vanlan Başkanlar Kurulu toplantısında, Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral'in "toplusözleşmelerin yapav ilişki- lerle bitirildiğini" ileri süren teşkilatla- ra. "1 seneıniz \eni doluyor. Ne söyledi- niz de yapmadık? Sözleşmeleri bitirmo- yi ben istemedim. Sizler istediniz" yanıtını verdiği öğrenildi. Toplantıda Güneydoğu'daki terör olaylanna karşı ızlenecek tavır. KDV oranlanndaki artışın geri alınması. özelleştirmeye karşı diğer konfederas- yonlarla işbirliği yapılması konulan- nda anlaşmaya vanldı. Edinilen b'ilgiye göre Türk-İş yö- netiminden "özeleştirf' isteyen muha- lif sendıkalar, Türk-İş Genel Sekreteri Şeflisi Denizer'in görevinin gereklerini yerine getirmemesı ve Türk-lş Malı Sekreteri Enver Toçoğlu'nun hakkj- nda dava açıldığı için SSK Yönetim Kurulu'nda işçi temsilcisının bulun- mamasını gündeme getirdıler. Nazik durum...Şimdilik Türk-İş yönetıminden "kendisine çeki düzen vermesinin'" istendiğı Baş- kanlar Kurulu'nda, yönetimin "biitün- hlk" ımajı vermeye çahşarak eleştirile- ri "geçiştirtliği", olağanüstü genel ku- rul düşüncesinin de "iilkenin içinde bu- lunduğu nazik durum" nedenıyle "şim- dilik" ertelendiği ileri sürüldü. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Me- ral'in SSK'daki işçi temsilinin sağlan- ması için 1994 yıhnda SSK Genel Ku- rulu'nun toplanmasını ve Toçoğlu hakkındakı yargı karannın sonuçlan- masını bekkdiklerini söylediği belirtil- dı. Türk-İş yönetimini genel kurulda desteklemiş olan sendikalann. yönetı- me "silkinme uyansı" yaptığı Başkan- lar Kurulu'nda, yerel seçimlerde koa- lisyon hükümetine "oy verilmemesi" \e "belediye başkanlarının icraat- lannın" dikkate dlınması görüşü ele alındı. Başkanlar Kurulu'nda görüş birliği- ne vanlan kararlar, özetle şöyle: - Özefleştirme\e karşı, dünyadaki geüşmeleri de dikkate alarak. Türk-İş'- in yerini beürlemesi ve alternatif politi- ka üretmesi. - Özelleştirmenin yanında ya da karşısında davranmaktan çok acele yapılmasmdan dolayı çahşanlann za- rara uğramamasınm sağlanması. - Tutarlı ve çahşanlan mağdur et- mevecek bîçimde özelleştinne standart- larının beUrlenmesi. - Türk-İş'ın özelleştirmenin neresıne ve hangj düzeyde karşı olduğunun be- lirlenmesi ve kamuoyuna açıklanması. - Mülkiyetin devlette, yönetimin işçi- de olması koşuluyla özelleştirmeye 'evet' denilmesi. - Başta belediyeler olmak üzere. tüm işçilerin toplusözleşme fark alacak- lannın ödenmesi. - TRTde işçilerin yasal hakları. işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında Türk-İş ile işbirliği içinde hazırlanmtş programlar yayınlanması. - Kamu kesimindeki geçici işçilerin daimi kadroya geçirilmesinin sağlan- ması. YSKBaşkam Boşıuıa evlere kapatıldık Haber Merkezi- Seçmen kütüklerinin yenilenmesi amacıyla bütün yurtta uygu- lanan sokağa çıkma yasağıyla gerçekleştirilen sayımlarda, çok sayıda yurttaşın listelere kaydedihnediği bildirildi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Nihat Yavuz, belediyelerin kendilerine bil- dirdiği bina cetvellenndeki bilgilerin tam olmaması nede- niyle ban binalarda sayım yapılamadığını açıkladı. Ya- vuz, listelere yazumayan yurt- taşlann, seçimlerden önce. bağlı bulunduklan muhtarlık- lara başvurarak oy kullanabi- leceklerini söyledi. Sokağa çıkma yasağının YSK karanna dayanmadığını bildiren Yavuz. karann TBMM'ye ait olduğunu belir- terek "Bu, tamamen siyasi partiJerin tercihidir" dedı. Bilgisayarh sısteme gecil- meden de sokağa çıkma yasa- ğma gerek kalmadan sayım yapılabileceğini belırten Ya- vuz. "Sayın Demirel, saym günü Avrupa'da uygulanan bir sistemden bahsetti. Bu ülkeler- de, seçmen listeleri evlere gön- derilen formlara göre beürieni- yor. Bütün evlere formlar gönderiliyor, vatandaşlar be- lirlenen süre içinde bu formlan doldurup Ugililere iletiyor. Dol- durma\ anlara ceza kesilivor. Bövle bir sistem de uvgulana- bilirdrdedi. hkrde durum Başta İstanbul, İzmir. Ada- na ve Konya'da olmak üzere çok sayıda ilde yurttaşlar 1994 yerel seçimlerinde esas alınacak ve beş yıl süreyle ge- çerli olacak seçmen kütüğüne yazımlannı yapüramadılar. Çok sayıda yurttaş gazetemizi arayarak "Bütün gün eve ka- pandık. vine de kaydımızı yap- öramadik" diye yakındılar. Adana'nın Seyhan ılçesinde özellikle yeni yapılaşmanın yoğun olduğu Mahfesığmaz, Baraj gibi semtlerde, görevli- lerin gelmemesi üzerine bazı kişilerin seçmen kütüklerine yazılamadığı ortaya çıktı. Mavi Bulvar üzerinde bulu- nan ve kentin en büyük yapı- lanndan bıri olan 14kath, 115 daireli Şavan Sitesi sakinleri- nin kütüğe kaydedilmedikleri belirlendi. Bursa'nın RP'li belediye ta- rafından yönetilen Demirtaş beldesinde mahalle camisini kaldıklan yer olarak göstere- rek kütüğe yazılanlara DYP ve ANAP ıtiraz etti. İlçe Se- çim Kurulu'na yapılan itiraz- da, 150 kişinin kayıtlardan düşürülmesi ve haklannda iş- lem yapılması istendi. Konya kent merkezinde, bırçok mahalle ve siteye sayım için ulaşılamadı. Seçim kuru- lu yetkililen, sayımda memur sayısının yetersiz olduğunun görüldüğünü bildirdiler. Ankara-Aksaray yolu üzerindeki Tathses Turizm tesislerinin açılışına 'babalar' ve Ahmet Özal katıldı Tathses,turizmtesiskritd 'babalar'laaçtı ZAFER AKNAR "Gönül sohbet ıster, haber bahane" düşüncesiyle yola çık- tık. Buluşma yerimız, Atatürk Havalimanı ıç hatlardı. Ilk ge- len grupta olduğumuz için bi- raz beklemek zorunda kaldık. Boşluğu değerlendırip kahval- tıya oturduk. Yanımızda, İbra- him Tatlıses'in kız arkadaşı Derya Tuna da vardı. Fena hal- de sosyete dedikodusu yaptık. Nerede, ne olduğunu. dediko- du yorumculannı kıskandıra- cak kadar öğrendik: sonrasın- da ise yola koyulduk... Ankara'da bizi. Tatlıses Tu- rizm'in iki katlı otobüsü bekli- yordu. 10'ubulma>ansayımıza göre iki katlı otobüs bize abartı- h geldi. İçeriye doluşmadık, sa- kin bir biçimde girdık. Göz es- tetiğimizi bozan bir görüntü voktu, ama burnumuzu ra- hatsız eden bir koku vardı; "lah- macun kokusu..." Enine ve dikine masalar Aldığımız gazetecılık terbı\e- si gereğı, "Buraumu kaparım, vazifemi japarm" dedik ve Ankara üzerinden Aksaray'a doğru yola koyulduk. Görevi- miz. Ankara-Aksaray yolunun Lbrahim Tathses tek tek,"DonBaba"lann eliniöpüyorve hürmetlerini sunuyordu. Çek-senet ve eğlence dünyasının ünlü babalan orada buluşmuştu. İlkgöze çarpanlar, Necdet Ulucan ve înci Baba'ydı. 210. kilometresinde bulunan Tathses Turizm tesislerinin açılışınakatılmak. Tesislere ge- lelim aıtık; geldık... Tesislerde san-yeşıl renkler hakim, bir kırmıa renk eksrk. O da Türk bayrağının rengi ile ta- mamlanmış. Oküz altında. bu- zağı aramıyoruz. Sadecegördü- ğümüzü yaayoruz. Bir tesıs açılışı için biraz fazla kalabalık, biraz da fazla Merce- des 300 SEL vardı. Kalabalığın nedenini. İbrahım Tatbses'e olan hayranlık olarak yorumla- dık. 2 milyarlık Meroedes 300 SEL bolluğunun nedenini ıse tesisin arka tarafına geçtiğimiz- de anladık. Yeraltı ve yerüstü- nün tüm babalan oradaydı. Enine doğru kurulan uzun ma- sada, "Don baba"Iar oturuyor- du. Dikine doğru kurulan ma- sada consigliere ile caporegi- meler vardı. Mangalar ise ayak- ta ye tetikte duruyordu... İbrahim Tathses tek tek, "Don Baba"lann elinı öpüyor ve hürmetlenni sunuyordu. Çek-senet ve eğlence dünyası- nın ünlü babalan orada buluş- muştu. İlk göze çarpanlar. Nec- det Ulucan ve İnci Batn'ydı. Tathses, babalarla konuşmak- tan fırsat buldukca, diğer misa- lenme başladı. Tatlıses Urfa'- dan getirttıği davulculan yanı- na alarak çıkışa doğru koşar adım gitu. Bız de meraktan koştuk. Davul-zurna ile karşı- lanan zat. Rahmetü Cumhur- başkanı Turgııt özal'ın oğlu Ahmet Özal'dı. Ahmet Özal da "Don" lann bulunduğu masa- ya oturdu. Yemekler yenildı; sıra kurde- le kesme törerune geldi. Kurde- le kesıminden sonra ortalık kan gövdeyi götürür duruma geldi. Silahlar patlamamıştı... Kan. açılış için kesilen on kadar koç- tan akıyordu... Açıbş şerefi ıse Ahmet Ozal'a verildi. Zaten ge- zilen tesisler bir de adet yennı bulsun dıye gezildı... Açıhş formahteleri bıtince; İbrahım Tatlıses-babalar. ba- balar-Emniyet Müdürü, kulis- leri başladı. Herkes bir köşede konuşuyor, etraflannda da bir grup adam ayakta bekliyordu. En çok ilgi gören "Don Baba". İnci Baba'ydı. Yerel radyo ve televizyonlar kendisiyle röpor- taj yapabilmek için yanşıyor, araya hatırlı dostlar koyuyor- du... Açıhştan ilk aynlan, Ahmet Özal oldu. Oğul Ozalın Merce- desine ihtiyacı olan benzini Ib- rahim Tathses kendı elleriyle Ankara-Aksarav karayolunun 210. kilometresindeki İbrahim Tathses Turistik Tesisleri'nin açı- hşında kimler yoktu ki! Ahmet ÖzaJ'dan Aksaray V alisi AsJan Y ıJdırım'a... İnci Baba'dan Nec- det Ulucan'a. \usuf Koç'tan İskender Çolak'a ve Kürt Ahmet'e kadar tüm ünlü isimler oradaydı. Behçet Cantürk ve Drej Ali ise hastalıklannı öne sürerek sadece telgraf göndermekle yetinmişti. firlerle ılgileniyor; objektif ka- pağı kapalı olan kamerayla çe- kim yapmaya çalışıyordu. "Ob- jektifin kapağuıı acın" diye ge- len uyanlan ise "Karşuuzda yö- netmen var kardeşim, ilk defa elimize kamera almıyoruz. Ben içindeki göriintüleri kontrol edi- yorum..." diyerek dikkate ahnı- yordu. Her şey Urfa usulü düşünül- müştü. Bir yanda kebaplar, bir yanda kuzu çevirmeler kızan- yordu. Hanımlarziyafeti, uzak- tan ızliyordu. Görüntü bir açılış değil de iki aşiretin banş yeme- ğini andınyordu. İçki içilmıyor- du; yerine vişne, cola ve porta- kal suyu ikram ediliyordu. Ma- salarda babalar ve devlet yetki- lileri yan yanaydı. Yemekte du- rum sakinliğini korurken. İbra- him Tatlıses'in kulağına eğilen bir kişinin fısıltısıyla hareket- .urdele kesiminden sonra ortalık kan gövdeyi götürür duruma geldi. Silahlar patlamamıştı... Kan, açılış için kesilen on kadar koçtan akıyordu... Açılış şerefi ise Ahmet Ozal'a verildi. Tesisler bir de adet yerini bulsun diye gezildi... koydu. Bu arada benzin hortu- munun patlamasıyla birlikte yaptığımız benzin banyosu. boynumuza "ateşle yaklaşma" uyansı asmamıza neden ol- du(!). İlk misafırlerin uğurlan- masının ardından. İbrahim Tatlıses. "Don" babalar ve biz yuvarlak bir masada baş başa kaldık. Arsalar nasıl alındı? İnci Baba Şiverek'ten geldiğini ve tıpkı İtalyan mafyasında olduğu gibi insanlann kendisin- den özel sorunlannı çözmesini istediğini anlattı. İbrahim Tath- ses de İnci Baba'dan aşağı kai- madı. Tesis arsalannı nasıl silah zoruyla aldığını anlattı. Eski sa- hıbınin de bulunduğu ortamda, ayağına nasıl 6.35'likle ateş etti- ğini söyledi. Çok güldüler. Sohbetten sonra yavaş yavaş misafirler gitmeye başladı. "Don" babalann hemen hep- sinde, iki milyarlık hem de füme renkli 300 SEL Mercedesler vardı. İbrahim Tatlıses yıne hepsinin elini öptü, saygısını sundu. Bir açıhş öyküsü de böy- lecesonaerdi... Siyanürlü altmda taraflar pes etmiyor , £ , , „ , . . , . n . /-rW-wj>,¥ ¥ , onaymıbeklivor. Bölgehalkının tepkisiüzerine. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- Bergama'nın Ovaak yöresinde altın madeni işletebılmek için Çevre Bakanlığı'nın onayını bekleyen Eurogold firması. bölge millet- vekılleriyle görüşmelenni sürdürüyor. Bu arada, Başbakan Tansu Çiller'ın, Amerika ziyareti sı- rasında, altın ışletılmesine izin verilmesini istedi- ği yönünde basında yer alan haberler üzerine, Bergama halkı, Başbakan'a telgraf çekerek, "Bölge insanının sesine kulak vermesini" istedi- ler. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, si- yanürlü altın konusunda hükümetin, karar ver- meden önce bölge halkınm görüşlerini öğren- mek için referandum yapmasını önerdi. Yaklaşık bir yıl önce Enerji ve Tabii Kaynak- lar eski Bakanı Ersin Faralyafa {arafından Ber- gama'nın Ovacık yöresinde altın ışletme ruhsatı verilen Eurogold firması, Çcvre Bakanlığı'nın onaymı bekliyor. Bölge halkının tepkis konuyla ilgili incelemelennı sürdüren Çevre Ba- kanlığı'nın, önümüzdeki hafta içinde bir karara varacağı bildirildi. Bu arada. Eurogold fır- masının yetkılilerinin. bölge milletvekilleriyle görüşerek iknaya çalıştıklan belirtildi. Başba- kan Tansu Çiller'in Amerika ziyareti sırasında, "Siyanürle altın iştenmesinin bir zaran olmaya- cağı" yönünde demeçlerinın basında yer alması üzerine, konu yeniden gündeme geldi. Başbakan Tansu Çiiler'in demeci üzerine. Bergama halkı, Başbakan'a çektikleri telgrafla olayı protesto ettiler. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın. Başbakan'a çektıği telgrafta. "Böl- ge halkının sesine kulak vermesini istediğini" be- lirterek, "Eurogold firması. Meclis'te, yöre mil- letrekiUeriyle görüşerek onlara baskı yapıyor, ikna etroeye çalışıyor. Ancak bizi ikna edemiyor" dedı. YABANCI DİLDE YAZILMIŞ İŞ İLANLARINA YANIT VEREBİLİYOR MUSUNUZ ? Cevabınız "HAYIR" İse geleceğinize yönelik çok şey kaybediyorsunuz demektir. Türkiye'de ofis açmış ilk ve tek yabancı dil okullan zinciri olan EF size kendi okullannda yardımcı olabilmek için telefonunuzu bekliyor. Hemen bugün EFyi arayın, gûven ve kaliteyle tanışın, aynntılı bilgi ve broşür isteyin ! * Ocak 94'te başlayacak olan 9 aylık "ÇOK EKONOMİK" Akademik Yıl Dil Eğitim programımızın kayıtlan devam ediyor! YILBAŞINDAN ÖNCE 12 HAFTALIK YOĞUN PROGRAMA BAŞLAYIN, İNGİLTERE'YE BEDAVA UÇUN ! ULUSULRARASI OİL OKULLARI EF EĞİTİM LTD. Mkn K«ni Öka Cad. «M HOOO Nişmlatı - btanbul T»l: (212) 225 02 10 Fax: (212) 225 46 92 Atak Oimak_. Fehmi Işıklar ın milletvekilliği düşmüş. Çokyazık. De- mokrası Partisi Genel Başkanı Yaşar Kaya da tutuklu durumda. Demokrasi Partisi'nin kimi milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması gündemde. Ne fayda sağlayacak ki bunlar? DEP istanbul il Başkanı Dr. M. Kemal Parlak bir mek- tup yollamış. "Genel Başkanımız hakkında açılan dava- lar ve özellikle tutuklama kararı, açıktırki yalnızca parti- mize yönelik değil, demokrasiye ve demokrasinin temel unsurlanndan olan siyasal partilere yönelik bir saldırı- dır" diyor. Konuya duyarlık gösterilmesini istiyor. Haklı. Genellikle her insanda sevecek bir şeyler bulurum. Ama Yaşar Kaya'da sempati duyacak hiçbir şey bulamı- yorum. Çıkardığı gazeteyi de sevmiyorum. Zaten o ga- zetede yazanların bana karşı duygulan da benimkinden farksız. Demokrasi Partisi'ne de en ufak bir yakınlık duy- muyorum, ama duygularım böyle diye, yapılaniarı onay- lamak mı gerekir? Hayır. Asla. Eğer hafızam beni yanılt- mıyorsa Yaşar Kaya'yı Yenikapı'dan "Kemal'in Kah- vesi"nden anımsıyorum. Bizlerle beraber olmaz, kenarda kafmayı ve çogu kez yalnızlığı yeğlerdi. Şimdi bir partinin, üstelik Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen bir partinin genel başkanı. Böyle sudan nedenlerletutuklanır mı hiç? Nerede kaldı demokrasi? ' DEP, terör örgütü PKK 'nın sivîl uzantısıdır'' diyorlar. Eğer arada organik bir bağ bulursanız açıklarsınız ve DEP hakkında da, yöneticileri hakkında da yasal işlem- leri yürütürsünüz Bunlar arasında elbette tutuklama da vardır Ancak ortaya somut kanıtlar koymadan, sadece rivayet ve varsayımlara dayanan iddianameler, demok- rasiyle çok zor bağdaşır. Leyla Zana, Türkiye aleyhine konuşmuş, PKK'yı öv- müş. Bu onun ayıbıdır. TC'den maaş al, milletvekili ola- naklarını sonuna kadar kullan, kırmızı diplomatik pasa- portu taşı ve sonra da Türkiye aleyhine konuş. Vallahi çok ayıp. Ama bir de meseleyi tersten düşünelim. Nerelerde yapmış Leyla Zana bu konuşmaları? Yurtdışında yap- mış, yabancı televizyon programlarında yapmış. Siz o programları yapanları ve izleyenleri tümüyle akılsız mı sanıyorsunuz. Her ne kadar "çifte standartlan" varsa da; hiç kimse kör, hiç kimse akılsız değildir. Bakarlar adamın üstüne başına. Halini, tavnnı, duru- munu değerlendirirler. Bayan Zana, "Bize baskı yapılı- yor, demokratik haklanmız engelleniyor, insan hakları ihlal ediliyor" diye konuşurken "Siz ne iş yapıyorsunuz hanımefendi" diye sorarlar. "Siz o devletin diplomatik pasaportunu taşımıyor musunuz? Siz o devletin Mec- lisi'nde temsilci değil misiniz? Sizin maaşınız ve buraya gelirken aldığınız biletin parası o devletin bütçesinden ödenmedi mi?" Sormasalar bile, düşünürler. Zaten bir düşünürler, iki düşünürler; sonra da sorarlar adama. Bayan Zana, ne yanıt verecek o zaman? Ama Yaşar Kaya'ya yapılaniarı anlattığı zaman, her- kes hak verir. Zaten hak vermek işlerıne de gelir. Hele Yaşar Kaya'ya yapılanlar milletvekillerine de yapılırsao zaman biz ne yanıtveririz? Türkiye'de kimi devletgörev- lileri "derno/craf"olamıyorlar, bari "a*////"olsunlar. Zira onların akılsızlıklarının ceremesini bizler çekiyoruz. örneğin birkaç geri zekalı nüfus memuru bebelerin ismine takıldı. Kürtee isino koyamazlarmış. Sıze ne ya- hu: "€iendim, yasada yen varmış " Yahu o yasatarda yaztffTfarı bdyte satakça'yonjmlarsanız Kerran Evren'e ' "Paşa "diyen herkesi tutuklamanız gerekir. En başta da Emekli Orgeneral Kenan Evren'i... Bunlar PKK'nın TMM'deki ajanlarıymış. Olabilir. Ama isbatı gerekir. Kaldı ki; agacın kökünü kurutamadıktan sonra, dallarını kesmek neye yarar? Bu dalı budarsınız, yerine bir başkası çıkar. Dışişlerimiz biraz kıpırdamalı. Türkiye'ye karşı yapılan haksız suçlamaları çürütmeli, kamuoyunu etkilemeli. Bayan Zana'nın programını ya- yınlayan TV kanalına verilecek dört kelimelik bir ilan, müttefiklerimiz (!) arasından çok insanın aklını başına getirir: "Buhanım Türkiye'de milletvekilidir." Ama kimileri bunun tam aksinı yapmaya çalışıyor. An- ti propagandacıların ekrneğine yağ sürüyor. Doğrusu benim için de pek kolay olmuyor, ama bazı şeyleri içimi- ze sindirmenin zamanı geldi artık. Çünkü demokrat ol- mak, demokrasi ortamı içinde yaşamak bunu gerektiri- yor. Ama demokrat olamayanlar, hiç olmazsa akıllı olsun- lar. Kemal Apapatöldö • Haber Merkezi - Gazetecı Kemal Ararat, dün İstanbul'da öldü. Avalar'daki evinde dün sabah kalp krizi geçirerek yaşamını yiuren 55 yaşındaki Kemal Ararat'ın cenazesi bugün Söğütlüçeşme Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra İstanbul'da toprağa verilecek. 1938 yıhnda Kayseri'nin İncesu ılçesinde doğan Kemal Ararat. gazeteciliğe 1961 yıhnda Ankara Vatan Gazetesi'nde başladı. Ankara Yeni Tanin Gazetesi'nde uzun yıllaryazı işleri müdürü olaran çahşan Ararat. daha sonra İstanbul'da Bugün Gazetesi'nin yayın kurulunda görev aldı. Son olarak Sabah Grubu'nda görevh bulunan Ararat. sürekli basın kartı sahibiydi. Bilkent ögrencisine tahliye •ANKARA (AA) - Bilkent Üniversıtesi'nden okul arkadaşı olan Dedeman Otellen'nın Sahibi Kemal Dedeman'ın torunu Umut Önal'ı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan •"Kürt Ahmet" adıyla tanınan Ahmet Turgut'un oğlu Melih Turgut, yargılandığı mahkemece tahliye edildi. İntihardan polis vazgeçirdi • tstanbul Haber Senisi- Sevgilisinin kendısıni terk etmesi üzerine ıntihan seçerek Boğaziçi Köprüsü'nden atlamaya kalkışan Mehmet Uraz (23). güvenlik güçlerinin müdahelesiyle kurtanldı. Boğaziçi Köprüsü'nün Beylerbeyi ayağına dün akşam saat 09.45 sulannda gelen Mehmet Uraz, arabasmdan indıkten sonra çelik halatlara tırmanmaya başladı. Köprüde görevli güvenlik güçlerince farkedilen Uraz, çelik halatlara asıh durumdayken "Yanıma yaklaşmaym yoksa kendimi aşağı atanm" şeklinde bağırmaya başladı. Olaya müdahale eden güvenlik güçleriyle, intihan deneyen Mehmet Uraz arasında başlayan "can pazarlığjnda"azrail kaybetti. Çelik halatlardan aşağı inen Uraz, güvenlik güçleri tarafından gözetım altına ahnarak, Beylerbe>i'ndeki Sakıp Sabancı Polisevi'negötürüldü. Esrar şebekesi yakalandı • İstanbul Haber Senisi- İstanbul'da 96 kilogram esran okul önlerinde ve eğlence yerlerinde pıyasaya sürmek isteyen 9 kişi yakalandı. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre bir ihban değerlendıren ekipler. Cizre'den yüklediğı 46 kilogram esran Bahçelievler'de başka bir araca devTetmeye çahşan kamyon sürücüsü Fahn Demir'i yakaladılar. Sanığın sorgusu sonucu. olayla ilgısi bulunduğu bebrlenen Mehmet Demir, Abdülkadir Kesmen, Dilvaz Demir. Sedat Teci, Sami Şen ve Mehmet Ürün gözlem altına alındı. Aynca Abdülkadir Açıkgöz adlı sanık da Bakırköy Kartaltepe Mahallesi'ndekı evinde 50 kilogram esrarla yakalandı. Sanıklar. toplam 96 kilogram esran okul önlerinde ve eğlence yeriennde satmaya hayjrlandık lannı itiraf ettiler.