22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4KASIM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ölağanüstü Hai MGK uzatmayı sadece önerdi • Ölağanüstü hal uygulamasımn 10 ilde 4 ay daha uzatılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan, TBMM'yeSHPGenel Başkanı Murat Karayalçın'ın itirazı üzerine değiştirilerek gönderildi. ANKARA .(Cımıhuriyet Bö- rosu) - DYP^SHP koalisyon hükümeti, ölağanüstü hal uy- gulamasırun 10 ilde 4 ay daha uzatılmasını, "MGK karanna dayandınnadan" kararlaştır- dı. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın "Hükümet MGK'nın emrinde bir organ değüdir" iurazı üzerine, TBMM'ye gönderilen hükü- met tezkeresinde, daha önceki ölağanüstü hal tezkerelerin- den farkh olarak, karann "MGK karanna dayanılarak" değil, "MGK kararı gözönün- de bulundunılarak" alındığı belirtildi. Hükümet tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda 9 kasım salı günü göriişülecek. Hükümet programı ve koa- lisyon protokolünde kaldınl- ması vaadedilen, ancak son terör olaylan üzerine yeniden uzatılan ölağanüstü hal için TBMM'ye gönderilecek tez- kerenin üslubu konusunda DYP ve SHP arasında çıkan görüş aynlığı giderildi. Bat- man, Bingöl. Bitlis, Diyarba- kır, Hakkari, Mardin. Siirt. Şmıak, Tunceli ve Van illerin- de 19 kasım günü sona erecek olan ölağanüstü hal uygula- masımn dört ay süreyle daha uzatılmasına ilişkin hükümet tezkeresi meclise gönderildi. Karayalçın'ın ilirazı üzerine. değiştinlen tezkerede, daha önceki tezkerelerden farkh bir dil kullanıldı. Bakanlar Kuru- lu karan gerektirmeyen konu- lardan olduğu bildirilen tezke- rede, 10 ilde sürmekte olan ölağanüstü hal uygulamasımn 19 kasım günü saat 17.00'den itibaren uzaülmasının TBMM'ye arz edildiği belirtil- di. Tezkerede, "MGK'nın 25. 10.1993 tarihli ve 263 saydı ka- ran gözönünde bulundunıla- rak, Bakanlar Kurulu'nca 28. 10.1993 tarihinde kararlaştı- nbıuştv" denildi. 10 ilde sür- mekte olan ölağanüstü hal uy- gulamasımn Bakanlar Ku- rulu'nda kararlaşünldığına ilişkin, Başbakan Vekili olarak Erdal İnömi'nün TBMM'ye gönderdiği 22.6.1993 tarihli tezkerede ise. uygulamanın "MGK'nın karanna dayanıla- rak Bakanlar Kurulu'nca 21.6. 1993 tarihinde kararlaşünkü- ğı" belirtilmişti. Karayalçın, ölağanüstü hal uygulamasımn uzatılmasına ilişkin hükümet tezkeresindeki, "MGK'nın ka- ranna dayanılarak..." şeklin- deki ifadeye, hükümetin MGK'mn bir organı gibi gös- terilmemesi gerektiğini belirte- rek, karşı çıkmıştı. Esir aileleri toplanıyor ANKARA (UBA) - Yakmlan PKK'nın elınde bulunan işçi, öğretmen. asker, muhtar aüeleri yann Ankara'da toplanıyor. Yakmlan PKK tarafindan kaçınlarak esir alınan işçi, öğretmen, asker ve muhtar aileleri İHD Genel Merkezi'ne başvurarak yakmlannın serbest bırakılmalan konusunda yardım istediler. Aileler, bugünfHD Genel Merkezi'nde toplanarak İHD Genel Merkezi'nde düzenlenecek basm toplanusından sonra TBMM Başkanlığı'na, siyasi parti genel merkezlerine ve BM Türkiye temsilciliğine de başvurarak yakınlannın serbest bırakılması için girişimde bulunulmasını isteyecekler. AÇIKLAMA EkonomiServisi- Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit. partilere bağış konusunda dünkü Cumhuriyet'te yer alan demecinde, "Meclis Başkanı'nın Meclıs'te düzenlediğitoplanü var. Orada İSKİ olayının ışığında önlemler ahnıyor" biçıminde sözettiği toplantının. "liderler zirvesi" olmadığını açıkladı. Ecevit, bu konuda parti temsilcilennin katıldığı ıkinci bir toplanümn sürdürüldüğünü belirtti. SHP PM, son önerilere CHP'nin vereceği yanıtı bekleme görüşünü benimsedi SHP birlikgündemini ıızattı 8 kasıma kadap bekleneceksHPPani Meciis i dün Baykal'ın reddettiği fonmülcHPmn yeniden gerçekleştirdiği toplantıda, Deniz Baykal'ın daha önce değerlendirmesi istenen önerilerde parti meclisinin 60'şar kişiyle reddettiğini açıkladığı önerilerin CHP'ye bir kez daha iletilmesi eşit olarak belirlenmesi ye Karayalçm'a 10 kişilik ek kontenjan ve kesin bir yanıt ahnıncaya dek 8 kasıma kadar tanınması isteniyordu. Öneride parti meclislerinin birleşmesi beİclenmesi karannı aldı. fakat MYK'yı Karayalçın'ın belirlemesi de şart koşuluyordu. ANKARA (Cumhuriyet Bfi- rosu) - SHP, CHP ile bütünleş- me konusunda "soo karan" almak amacıyla yaptığı toplan- tıda, yine bir karara varamadı ve topu CHP'ye attı. SHP yö- netimi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın. SHP'nin bü- tünleşmeye ilişkin son önerileri- ni reddetmesine karşın, daha önce belirlenen 8 kasım tarihine kadar beklemeyi kararlaştırdı. Parti Meclisi (PM) karan uya- nnca, CHP'nin. tutumunu bu süre içinde değıştirmemesi du- rumunda, solda bırlik konusu SHP gündeminden çıkanlacak. SHP PM. dün Genel Başkan Murat Karayalçın'ın çağnsı üzerine ölağanüstü toplandı. CHP vönetimınin kabul etme- diği, "Iki partinin de, parti mec- Itsinde 60'ar kişiyle eşit olarak temsil edilmesi, ancak Genel Başkan Karayalçm'a 10 kişilik ek kontenjan tanınması" ya da "parti meclislerinin birleşmesi, fakat Merkez Vüriitme Kurulu'- nu SHP liderinin belirlenmesi" önerilen. SHP PM'nin dünkü toplantısında ele alındı. Edini- len bilgiye göre, Karayalçın. toplantıyı açarken, gelişmeler hakkında PM üyelerine bilgı verdi ve Baykal'ın tutumundan yakındı. Telefon görüşmesinde Baykal'ın "Eşitlik Ukesini kabul etmiyorsanız, beni bir kez daha aramanıza gerek yok" dediğini, buna karşın PM'nin CHPçatısı altında birleşmeyi onayladığını ve 8 kaama kadar beklenmesini kararlaştırdığıru haürlatan Ka- rayalçın. gelinen noktada iki PM'nin eşitlik ilkesine uygun olarak birleşmesi ve SHP'ye 10 yeni üye beürleme olanağı sağ- lanması ya da MYK'yı kendisi- nin belirlemesi önerisinin de kabul görmediğini söyledi. Ka- rayalçın. "Şimdi haksız olarak üyeleri- Karayalçın gnıp toplantsı için salona girdiğinde Gnıp Başkanı Gürkan ile tokalaştı. (AA) mizi ve beni suçlu>or. Naylon üye ve taşralı tüecar nitelemele- rini haksız ve yakışıksız buluyo- rum. Bu değerlendirme umut kıncı olmuştur. Ne yazık ki gel- diğüniz nokta olumsuzdur. Ben bu işi daha fazla taşıvamayaca- ğmı"diye konuşiu. Baykal'ı bir kez daha aramayacağını ifade eden Karayalçın. birleşme ko- nusunun gündemden çıkanl- masının ve yaklaşan yerel se- çimler nedeniyle SHP'nin çalış- malannı yoğunlaştırmasımn zorunlu olduğunu belirtti. Ka- rayalçın. "Kapıları rümüyle ka- patmıyoruz. Güneydoğu, hükü- met çalışmalan ve seçün, Önümfizde tartışmamız ve çalış- mamız gereken konular olarak dunıyor. Daha fazla vakit kay- betmeden bu çalışmalan yapma- lıyız"dedi. Aralannda Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Tunceli Milletve- kili Sinan Yerlikaya. Kars Mil- letvekili Mehmet Alp. Fehmi Işıklar, Tevfik Çavdar ve Kenan Coşar'ın da bulunduğu çok sa- yıda PM üyesi Karayalçtn'a destek vererek. Baykal'ın "bir- leşmeyi istemediğinı ve sürekli "manevra" vaptığjnı savundu- lar ve konunun gündemden çı- kanlmasını istediler. Gnıp başkanvekilı Ercan Karakaş ise . kapılann kapatılmamasını. konunun bir kez daha değer- lendirilmesini önerdi. PM. ka- rar aşamasına geldiği sırada, birleşme görüşmelerine aracılık eden CHP'li Gaziantep Beledi- ye Başkanı Celal Doğan. SHP Genel Başkan Yardımcısı Mus- tafa Tûnisi'yi telefonla aradı. Timısi, PM'ye Doğan'ın. SHP'- nin son önerilerini tarihi bir bel- ge olması açısından. yazılı ola- rak CHP'ye ıletmesini ıstediğıni aktardı. Bunun üzerine konu venidcn tartışmava açıldı. So- nuçta, MYK'nın bir bildiri ha- arlaması kararlaştınldı. PM'- nin daha önce 8 kasıma kadar bekleme karan aldığı gözönün- de bulundunılarak. bu zama- nın kullanılması benimsendi. Eğer bu tarihe kadar CHP'nin tutumu değişmezse . konunun gündemden çıkanlması ve dışa dönük çalışmalar yapılması ka- rarlaştınldı. PMbildirisi MYK'nın dört saat süren ça- lışmalan sırasında. uzun tartış- malaroldu. Tartışmalarsonunda bir sayfalık kısa bir bildiri hazır- landı. CHP ile sürdürülen görüş- melerde. yeni PM'nin oluşumu sorununun aşılamadığına işaret edilen bıldınde şö>le denıldı: "SHP PM, bugün ulaşılan nok- tada, partilerin omınınu da ko- ruvarak hızia işle>ebiiecek bir sis- temi kurabilmenin olanaklı olduğu inancındadır ve \aşanmakta olan sorunun adaletli temsil ölçüleri içinde çözülebileceği umudunu ha- la taşımaktadır. SHP PM. \urdu- muzun karşı karşn a olduğu ağır iç ve dts sorunlan gözönünde bulun- durarak yeni bir sivasi takvimin belirlenmesi amacıv İa 8 kasım gü- nü yapacağı toplantıdan önce bu konuda sağlanacak gelişmeleıie çöziim \ollarinm bulunacağı ve bu yolla sorunların aşılmasına katkı- da bulunulacağı inancındadır. Bu nokta) a geürken, SHP kendine düşeni yapmıştır. Bireysei ve ku- rumsal özveriler. görüş ve kararla- rın parti organlannda ele alıntş biçimleri, söylemde kullanılan özen ve duvarİılık ölçüleri elbette kamuovumuz tarafindan değer- lendirilecektir." Bu arada, CHP MYK dün toplanarak gelişmeleri değerlen- dirdi ve "olağan parti çalışmalan- nı etkinleştirerek sürdürme " karan aldı. Bir CHP yöneticisı. "SHFden bugüne kadar ciddi ve resmi bir öneri almadık. Bir tele- fon görüşmesi var o kadar. SHP işi çıkmaza soktu. Biz işinüze ba- kacağız" dedi BİR 'BÎRLEŞEMEME' ÖYKÜSÜ Nikâhyok,Baykal'/az'ınasdkaçıracak? TÜREYKÖSE ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - SHP - de 11-12 eylül larihinde yapılan kurultay- da "Inönüiü yıDar" sona erdi. Partide "Murat Karayalçınlı yıllar" başlarken, yeni genel başkanla birlîkte "solda birliğin sağlanması" umutlan da tazelendi... SHP'nin yeni Parti Meclisi (PM) 3 ekim günü yaptığı toplantıda "solda biriik" ka- ran aldı. Hemen CHP'ye faksçekıldi, ran- devu istendi. İlk görüşme 4 ekım günü yapıldı. Ancak "görüşmeninneredeyapda- cağı" bıle tartışma konusu oldu. Kriz aşıl- dı, Karayalçın CHP Genel Merkezi'ne gitti. Gazeteciler önünde el sıkışıldı, ada- çaylan içildi. Ancak niyetlerin dile getiril- mesi dışında somut birsonuca vanlamadı. Bavkal \-urt gezilerine çıku. Yaptığı ko- nuşmalarda bütünleşme konusundaki- "kararülığım" şu sözlerle dile getirdi: Baykal SHFlileri kı/dırdı -Nıkâh için ıki "evet" lazım. Biz peşınen ılan edıyoruz, biz "evet" diyoruz. "Evet" gelirse ımzalan atar, nikâhı kıyanz. Masa başında "evet" gelmezse kızı kaçınnz... Baykal'ın bu sözleri SHP'lileri kızdırdı. SHPIiler de "Burada. hazır I milyon üyesi. aldığı Hazine yardımı. iktidar ortaklığı, milknekilleri olan bir parti var. lçgüveysi gelsinler" önerisinde bulundular. SHP'- liler. CHPlilerin "bunca eleştirdikleri. hat- ta Sosyal Hırsızlar Partisi olarak adlandır- maktan bile çokinmedikleri " bu "kız"ı niye kaçırmak istedılderine de pek akıl er- diremiyorlardı. SHP Uşak Milletvekili Ender KaragüL TBMM kulisinde CHP Denızli Milletvekili Adnan Keskin'e şöyle sesleniyordu: -Hem 'kızı kaçıracağız' diyorsunuz hem de kız o namussuzdiyorsunuz. Madem kız bu kadar kötü. niye kaçırmak ıstiyor- sunuz?.. SHP milletvekilleri , CHP'nin kendisıni "erkek" tarafı yerine koymasını da haz- medemiyorlardı. Kulislerde "Deniz Bey 55 yaştnda adam. HerhaMe Ergun Gök- nel'e özendı. Bu yaşında kız kaçırmaktan söz ediyor" sözleri yüksek sesle söyleni- yordu... Karayalçın. 12 ekim günü DSP Genel Başkanı' Bülent Ecevit ile TBMMdeki odasında görü^tü. Ecevit, Karayalçın'ın şaşkm bakışlan önünde görüşmeyi "bası- na açık" bir toplantıya dönüştürüverdi. Karayalçın'a son kez "bayır" deyip "CHP ile SHP'ye birleşnıe sürecinde başarılar" diledi. Karayalçın da çikolatasını alıp izin istedi. Böylece "solda biriik" suya düştü. İkinci zirveden de sonuç çıkmayınca. özelükle bazı CHP yöneücileri SHP'\e sert eleştiriler, suçlamalar yönelten de- meçler verdiler. Bütünleşme) i pek isteme- diği bilinen CHP Genel Sekreteri Ernığrul Günay, "bütünleşmeyi aslında ne kadar is- tediğini ve ne kadar özveriye hazır olduğunu göstemıek" ıgn "koltuğumı Karavalçuı'a venne)e hazır" olduğunu açıkladı. Bu açıklama SHP'lileri cileden çıkardı. SHP Genel Sekreter Yardıması Ender Karagül de yazılı bir açıklama yaparak, bütünleş- me durumunda "yüzde 50-50" formülü- nün az bulunması halinde. "yanmda" bir de Ertuğrul Günay'a. seçim bölgesi Çan- kaya'da ılçe başkanlığı verebileceklerini sö>ledı... Karayalçın da 19 ekim günü Deniz Baykal ile telefonda konuştu. Ancak Bay- kal "Eğer eşitlik ilkesini kabul etmiyorsa- nız bir daha görüşmemize gerek yok" karşı- lığını verince ipler koptu. Aracılann yürüttüğü lemaslar sonunda gelinen nok- tada Karayalçın "çatı" konusunda geri adım attı, SHP'yi kapatıp CHP'ye katıla- bileceklerini ifade etti. Baykal da "genel başkanuk konusunda özveride bulunabile- cegini" söyledi. Baykal, Karayalçın'ı çileden çıkardı Karayalçın, parti içindeki Aydın Güven Gürkan ve yandaşlannın CHP'nin "eşit temsil" önerisine sıcak bakmalan ve ısrarlı yaklaşımlan nedeniyle. 1 kasım günü va- pılan PM'de "bir hafta daha çaltşmalara devam" karan verdı. Ancak bir sonrakı gün, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'- ın, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşma Karayalçın'ı çileden çı- kardı. Baykal'ın kendisini "kasaba taciri" diye nitelendirmesinden \e üyelerine "sah- te, naylon" demesinden rencide olmuşiu. 8 kasım günü son nokta konulacak ve herkeskendi yolunagidecek...SHPsecim- lere yönelik "dışa dönük" çalışmalara ağır- lık verecek. CHP bütünleşme görüşmele- rinden sonra askıya aldığı "muhahT' kimliğinın altını çizecek... ve Baykal "kız kaçırma"girişimlerine başla>acak... POLİTİKA GtJ]\LÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Az Kaldı._ Solda biriik gerçekleşmiyor... CHP lideri Deniz Baykal ne diyor? Şöyle: "Ben birleşme için üzerime düşen her şeyi yaptım... Bu yüzden huzur içindeyim..." SHP lideri Murat Karayalçın neler söylüyor? Şöyle: "CHP birleşme değil, birleşmeme formülü üretti.." SHP ile CHP'nin birleşemeyeceği baştan beri bilini- yordu Onun için de kamuoyunda şu düşünce vardı: "Canım bir yıl önce niye aynldılar, ayrılmasalardı..." Türkiye'de bir yıl içinde çok şey değişti. önce bir "CHP rüzgarı" esip gecti. Bu rüzgara kapılan kimi CHP'liler "biz değişimin partisiyiz" gibi boş düşler ormanında do laşmaya başladılar. Sonra ne oldu? Kendilerine geldiler. Çünkü CHP'nin "yükseten de- ğerlere" sahip çıkarak bir yere varamayacağını gördü- ler. Bush'un "yenidünya düzeni"\\e Atatürk'ün kurduğu CHP'nin, ne "altı o/c/ar/n/" değiştirmeye gereksinimleri vardı nede "zengin sofralarında"sermayenin "dümen suyunda" gitme zorunluluğuna. Biraz geç de olsa anlamıştı CHP'liler Türkiye gerçeği- ni... Düşünce ve inanç özgürlüğü maskesi takan "kara yo- bazlar"\n yaptıklarını sezinleyen politikacılar vardı CHP'de. Birdeonlarınkarşısında "saftutan" ikinci cum- huriyet masalıyla liberalizmin bahçelerinde meyve top- layan dönekler. Kafaları karıştırmakla ünlü oldukların- dan her şeyi "düşünce ve inanç özgürlüğüyle" özdeş- leştirip Bush'un "yeni dünya düzeni"ne ayak uyduru- yorlardı. Aynı olay CHP açılmadan SHP'de yaşanmıştı. SHP il kongrelerini anımsıyorum. PM üyelerinden büyük ço- ğunluğu -özellikle Kürt kökenli milletvekilleri- "altı ok"a takmışfardı. Altı ok'u atınca, SHP'nin iktidara geleceğini sanıyorlardı Bunlar geçmişte kaldı ve çoktan unutuldu... Şimdi Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Güney- doğu'daPKK terörü tırmanıyor. Orada yaşayan Kürt kö- kenli yurttaşlarımız "iki arada bir derede" kalıyor. Ne diyorlar: "Çözüm yeri Meclis'tir..." Işte Türkiye böyle bir dönemden geçerken "solda bir- iik" gerçekleşmiyor. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay a soruyoruz, "Birleşme neden gerçekleşmedı'" diye. Verdiği yanıt şu oluyor: "Sayın Karayalçın geleceğini güvence altına almak istiyor..." Ardından da ekliyor "SHP lideri kendi partisine güvenmiyor..." Türkiye depolitika "bireyseiçıkara"dayalı işliyor. Bu dün de böyleydi bugün de. Türkiye'de lider kolay yetiş- miyor. Bir DYP kendi liderini yetiştiremedi, önce DP'nin sonra AP'nin devamı olmasına karşın. Süleyman Deml- rel Çankaya'ya çıkınca, DYP'nin köylü tabanı, kentli Tan- su Çiller'in elinden tutup liderliğe getiriverdi. Murat Karayalçın'ın politik deneyimi yok. Şu anda SHP örgütlerini tanıması olanaksız, üstelik milletvekili de değil. Bir SHP + CHP kurultayına tek aday olarak ka- tılsa bile, bir süre sonra ölağanüstü kurultayda seçile- meyeceğini biliyor. O yüzden Deniz Baykal'ın deyimiyle "şirket hesabı" otmayabHir, ama "gelecek hesabı"ya-,. pıyor. ı Evet, sosyaldemokratlar birleşemiyor... İstanbul kasım ayında baharı yaşıyor... Taksim'de bir pankart: "Biz Cumhuriyet'i ve demokrasiyi çok seviyoruz..." Beşiktaş'ta bir afiş" "Laik Cumhuriyet'in ve demokrasinin bekçisiyiz..." SHP'li belediye başkanları asmış bu afiş ve pankartla- rı... Trafik sıkışık. Araçların arkasında kimi yazıları okuyo- rum: "Huzur İslamdadır..." Bir başka yazı: "Hakimiyet Allahındır..." Mustafa Kemal Atatürk 70 yıl önce bireyi kulluktan yurttaşlığa geçirdi. Dedi ki "Ulusal egemenlik kayıtsız ve koşulsuz ulusundur..." 70 yıl sonra hem iç açıcı hem insanı karamsarlığa iten afisler ve yazılar görüyoruz. Gelecek yıl ne Beşiktaş'ta ne Taksim'de ne Kadıköy'de bu tür afişler göremeyece- ğız- Neden mi 7 Sosyaldemokratlar yitirecek yerel seçimleri. Terörü bile kullanan bir siyasal düşünce yerel yönetimlerde ik- tidara gelecek. Cumhuriyet'in 71. yıldönümünde dağ taş "Huzur İslamdadır" pankartlarıyla donatılırsa suçu yok- sul halkta değil, kendimizde arayahm. Bekleyin az kaldı... SosyalDemokrat Halkçı Parti GenelBaşkanı Murat Karayalçın Cumhuriyet eyazch Bu ortamda. 1980'den sonra kunılan sosyal demokrat parti- lerde de siyaset yapma, sağ par- tilerde olduğu gibi, ideolojik içerikten yoksun, dar, yöresel ve gündelik çıkarlar etrafında örgütlenme biçimini almıştır. Oysa özellikle sol partiler, ideolojiyi ön planda tutan siyasi projeler etrafında oluşan ve oluşması gere- ken örgütlerdir. Bu niteliklerin olmaması, sosyal demokrat partilerin farklıhğını ve do- lajısıyla da bir seçenek oluşturma olanağını ortadan kaldıracaktır. Kırsal alanın 1960'larda başlayan çö- zülmesiyle birlikte kentler, yerleşik kentlilere çok yabancı olan insanlardan oluşan yeni bir kitleyle tamştılar. Bu kitlenin, ne göçebe ne de yerleşik olan yapısı, her türlü etkilen- meye açık olduğu kadar, toplumsal hareket- liliği de arttınyordu. Bu yeni kentlilerin. içi- ne girdikleri büyük kentlerde varlıklannı sürdürebilmek için seçtikleri yol, geldikleri yöre, mensup olduklan dini mezhep ya da etnik kimliklerini merkez alarak dayanışma içine girmeleridir. Öte yandan bu insanlann ne pahasına olursa olsun, kentlerde tutunma istekleri, kentsel kıtlık rantlanrun kıtlık oranını da daha fazla büyütmüş ve önemli bir nüfus çoğunluğuna ulaşan bu insanlarla siyasal partiler arasında. giderek tüm kentli- leri de içine alan yeni bir ilişki biçimini do- ğurmuştur. Kitleler, artık siyasi partilere. yalnızca onlann dağıtımında etkıli olduk- lanna inandıklan, kentsel kıtlık rantları- ndan pay alabilmek için gelir olmuşlardır. İnsanlan partili olmaya yönelten etken iş olanağı, kredi elde etmek ya da gecekondu- lan için tapu ve ruhsat alabilmektir. Etnik, yöresel ya da inanç farklılıklannı kendi bünyesi içinde banndırmak. bir parti için zenginliktir. Parti içi- farklılıklann ve parti içi mücadelenin bu farklılıklara göre Biriikiçinkitleleriiknaedeceğizbelirlenmesi, hele sosyal demokrat bir parti için, büyük tehlikedir. Şüphesiz parti, kendi üyelerinin her konudaki sorunlannın çözü- münde onlara vardımcı olacak bir büyük ails ortamıdır. Ama sosyal demokrat bir partinin çıkar paylaştırma örgütü olarak algılanması ve buna göre yapılanması, sol niteliklerin terk edilmesi. tahrip edilmesi gibi, onanlamayacak bir durum yaratır. İdeoloji üretimini önemsemeyen. politika üretmeye • zaman ayıramayan sol partiler. derin bir kimlik bunalımına gider ve savru- lurlar. Tabanlannı denetleyemezler, kişiye bağlı hizipleşmeyi önleyemezler. Siyaset üre- timi yeterli olmadığı için parti, yalnızca seçi- me yönelik çalışma yapan. tüm etkinlikleri miting, yemek, konvoy düzenlemek olan ve sağ partilerle bu alanlarda yanşmayı marifet sanan bir konuma düşer. Biz bunlan yaşıyo- ruz. Türkiye'de soldaki bölünmenin altında yatan temel neden, politika üretmedeki ye- tersizlik ve bunun kişilere bağlı hizipleşmeye olanak sağlamasıdır. Bugün solda yer alan partilerde. toplumunyeni >apılanmasını, bi- reyin değişen taleplerini. devletin dönüştü- rülmesini kavrayacak somut bir politika üretimi gerçekleştirilebilsejdi, bu yapay bö- lünmüşlük yaşanmayacaktı. İdeolojik üre- timdcki kısırlık ve parti yapısında ona bağlı olarak ortaya çıkan tıkanıklık aşılırsa inanı- yoruz. bölünme sorunu da kendiliğinden aşılacaktır. Böyle bir gelişme sağlandıktan sonra parti içinde somut düşünceler cevre- sinde yeni kanatlar ortaya çıkacak, fakat bunlar kı^ıscllcşen hıziplere dönüşmeyecek- Solda Birleşme lerdir. Düşüncelerin çevresinde oluşan ka- natlar ve bu kanatlann parti içinde iktidara gelme yollannı açık tutan bir fırsat eşitliği ve demokratik tartışma ortamı sosyai demok- rat hareketin ayncalığıdır. Bu ayncalıktır ki. dünyanın her tarafında sosyal demokrat partilerin dünyayı ve toplumlan tüm boyut- lanyla kavramalanna, siyasal gündemi be- lirlemelerine olanak vermiş ve erişilmez di- namizme sahip olmalanna yol açmıştır. Kitleleri ikna - SHP'nin gündemindeki yeni örgütlenme modeli nedir? Biraz önce anlattığım gerekçelerle yeni bir siyaset yapma biçimine ve yapısına ihtiyacı- mız var. Türkıve'nin idari yapısı "ademi merkezileşmedir" diyoruz. Aynı nedenlerle )ani daha demokratik bir işleyiş, daha etkin bir yönetim için parti yapımızı da ademi merkezileştirmeliyiz. Yukandan aşağıya, hiyerarşik, genel merkez. il, ilçe. belde biçi- mindeki örgütlenmemizi. yatay ilişkileri ge- liştirerek ve partimizi toplumsal gelişme, toplumsal ihtiyaç ve sorun odaklan etrafı- nda örgütleyerek değiştirmeliyiz. Politika üretimine partinin yerel örgütleri de aktif bir biçimde katılmalıdır. Ne yazık ki bugün bulunduğumuz noktada yerel örgüt- lerimizin böyle bir alışkanlığı olduğunu söy- lemek güç. Bu alışkanlığı kazanıncaya ka- dar. partimizin genel merkezi israrla bıkma- dan politika kararlanna ilişkin önerilerini yerel örgütlerimizin tartışmasına sunmalı. yerel örgütlerimizin görüş bildirmelerini zo- runlu kılmalıdır. Politika kararlan konusun- da görüş bildirme, yerel örgütlerimizin temel işlevlerinden birisi olmalı ve bu işlevini yeri- ne getirmeyen yerel örgüt, görevini yap- mamış sayılmalıdır. Ancak bu işlerlik sağ- landığı takdirde,dikeyinehi\erarşik ilişki bi- çimi kınlmış ve gerçekten demokratik katılımcı ve yatay ilişkileri içeren bir yapılan- ma sağlanmış olur. Parti. mevcut idari yapının zorunlu kıldığı kademelerinin yanında, toplumsal gelişme. ihtiyaç ve sorun odaklan çerçevesinde. top- lumsal gelişmeyi gerçekleştirmek, ihtiyaç- lann giderilmesini sağlamak ve sorunlan çözmek için örgütlenmelidir. Ancak böyle bir örgütlenmeyi gerçekleştirebilirsek toplu- mun dinamizmini yakalayabilir. toplunıla beraber gelişebilir ve yenilenebilirız. İl, ilçe örgütlerimizın yanmda, sanayi bölgelerinin etrafında. büyük tanm alanlannın çcvrcsin- de. GAP gibi büyük projelerin ya da kentsel yaşamı iyileştirme projelerinin dolayısında örgütlenmeyi. onlann gelişmelerini sosyal demokrat perspektif içinde sağlamak. ilıti- yaçlannı eşitlikçi anlayışımızia gıdermek. so- runlannı demokratik mekanizmalan işlctc- rek çözmek için örgütlenmck zorundayız. Örgütlenme an- layışımızı değiştirerek bunu mutlaka başarmakla yükümlü- yüz. Bu. partinin var olan ve yalnızca genel merkezden. ge- nel başkanın bireysei kararlan ve tercihleri doğrultusunda gcliştirılcn projelerin soyut- luğunu ortadan kaldıracaktır. Somut gerek- sinimlerin yaşıımhı bütünleşmiş urayışlannı ön plana çıkaracaktır. Partinin önerdiği pro- jeleri toplumun benimseyerek kendi du- yarlılığı ile sonuçlandınmasını olanaklı kıla- caktır. Böylece parti örgütü. taban ve devlet yönetimi bir bütünlük kazanacaktır. Bu yatay geçişlilik. siyascıin yeni örgütlen- mesini uyaracaktır. Sivil örgüllcnmeler de bu yoldan partiye katılabilcccklcrdir. Parti- nin kendi içine kapalı bir biçimde. kendi kısır çekişmeleriyle zarrian yitirmesi ve donuklaş- ması ancak bu yoldan aşılabilecektir. Devletin ademi merkezileşmesi ihtiyacının her gün biraz daha an tığı veyeni birdemok- rasi anlavışına geçilmesinin zorunluluk ka- zandığı bu dönemde. böyle bir yaklaşım. proje bağlamında ve teknolpjik dönüşümü ihmal etmeyen bir anlayışla toplumu yeni bir aşamaya taşıyacaktır. Böylelıkle toplumsal değişimi. dönüşümü birinci elden kavrayan, onunla iç içe geçerek temel işlevini yerine ge- tiren bir parti-örgüt eklemlenmesi sağlana- caktır. Bunun yanı sıra bir sosyal demokrat parti, kimden yana olduğunu. hangi kesimleri ağırlıklı olarak temsil ettiğini. tercihini hangi loplum katmanlanndan yana kullanacağını da neıleştirmelidir. Ne yazık kı çok çeşitli öğenin yan yana gelmesiyle ve hepimizin yaptığı hatalarla bizim partimiz de bu soru- nu yaşamaktadır. İÜRİCİK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear