25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 KASIM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hayali ihracat kapısı 'yeniden' açılıyor Türkmenistan ordusunun 'giydirilmesi' işini üstlenen Atayurt fırmasının geçen günlerde gerçekleştirdiği ilk sevkıyatta gömlekler 80 dolar, kravat 10 dolar, çorap 8 dolar olarak gösterildi. NURSUN EREL ANKARA - Hükümetin ihracata uy- guladığı "gizli" teşviklerin, "hayali ihra- cat" kapısının yeniden açılmasına yol açtığı öne sürüldü. Firmalara "navİun primi" adı altında yapılan bu ödemeler- de, "FOB değerin yüzde 15Tni aşmama" ilkesinin çeşitli rakam oyunlan ile delin- diği bildiriliyor. Bu uygulamanm ilginç bir örneğini ise. Türkmenistan ordu- sunun "giydirilmesi''ni üstlenen Ata- yurt fırması sergiledi. Geçen günlerde Esenboğa Havaalaru'ndan ilk parti sevkıyatı yapılan giyim eşyalannın gûm- rûk çıkış beyannamesinde "fahiş fiyat- lar" yer aldığı saptandı. Gömleklerin 80 dolar, kravatlann 10 dolar, çoraplann 8 dolar bedelle gösterildiği beyanname üzerinde Atayurt fırması yetkilileri, "öylesine yazılnuş bir rakam" demekle yetinirken, konuya yakın çevreler şun- lan söylediler. "İhracatta vergi iadesinin Türkiye'de bir döoem yaşanan hayali ih- racat olaylannı yarattığı hala hafızalar- da. Bu uygulama GATT kurallanna da aykın oiduğu için kaldırıldı. Ancak hü- kümetler buna benzer uygulamalan gizli kararlarla sürdüriiyorlar. Örneğin ihra- catta navhın primi uygulannor. Tekstilde ihracatçı fiımaya kiİo başına 1.80 dolar. deri malzemede (ayakkabı vs.) 5.60 dolar, konfeksiyon üriinlerinde 10 dolar prim ödeniyor. Ancak Para Kredi Kunılu'nun 93/20 numaralı tebliği uyarınca bu öde- meler ihracatın FOB bedelinin yüzde 151 - ini geçemiyor. Firmalar bu yüzde 15Tik ktsıdamayı aşabilmek için çeşitli rakam ovunlan yapıyorlar; ja bedelleri yüksek gösteriyorlar, > a ağıriıklar fazla gösterili- yor. Hayali ihracata benzer, haksız öde- meler bu şekilde sürmüş oluyor." Atayurt firmasınm yetkilileri ise soru- lanmıza şu yanıtlan verdiler: -Türkmenistan ordusunun giydiriunesi işi en düşük fiyatı verdiğiniz için mi fir- manıza verildi? -Bilemiyoruz. Bizi sectnişler. -Gümrük çıkış be> annaroelerinde fi- yadar çok yüksek gösterilmiş? -O şöyle oldu. Bu bizım ilk işimiz, işi 29 eylülde aldık, elbiselerin teslimini ise 20 gün gibi kısa bir zamanda gerçekleş- tirdik. Çocuklara (yazın bir şeyler) de- miştik. yazmışlar. yani o durum aslında tam olarak gerçeği yansıtmıyor. -Türki cumhuriyetlerin ödeme güçlügü çektiği biliniyor. siz bu paralan alabilecek misüıiz? -O zorluğu eğer yaşayacaksak burada yaşayacağız şimdı. Bilemiyoruz. -Kumaşlan nereden alıyorsunuz? Fir- manızın benzer deneyimi var mıydı? -Kumaşlar Sümerbank'tan almıyor. Bız diktirip satıyoruz, önce Türkmenis- tan havayollan, demiryollan ve deniz- yollan için elbise göndereceğiz. Ordu- nunkiler daha sonra olacak. Biz Atayurt İnşaat olarak Alp İnşaat, Atayurt fnşa- at, tmay tnşaat, fmtur İnşaat ve Telesine şirketlerinden meydana gelen bir kon- sorsiyumuz. Dediğim gibi bu konuda fazla tecrübemiz yok. Bu ilk işimiz. -Bu ihracat üzerinde Eximbank garaıt- tisi var ntı? -Hayır almadık. Konuya yakın çevreler, Türki cumhu- riyetlerle Eximbank garantörlüğü altı- nda yapılan işlerdede çeşitli usulsüzlük- ler döndüğünü savundular. i .uiusai sonroHtfl Kongresl Hızlı nüfus artışı sorun yaraüyor • Prof.Dr.Ahmet Taner Kışlalı. terör sorununu irdelediği konuşmasmda, 'Bu, Güneydoğu Anadolu'nun olumsuz koşullanndan kaynaklanan bölgesel bir sorun mudur yoksa bir etnik sorun mudur?' sorusunun yanıtlanması gerektiğini söyledi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- 1. Ulusal Sosyoloji Kongresi, dün İzmir'de baş- ladı. Sosyoloji Dernegi ve Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölü- mü'nün ortaklaşa düzenlediği kongrenin açılış konuşmasını Devlet Bakanı Prof. Dr. Tür- kan Akyol yaptı. Bakan Akyol. hızlı nüfus artışırun sosyolojik değişimler- de olumsuz rol oynadığmı vur- guladığı konuşmasmda. Tür- kiye'nin dünyadaki teknolojik gelişmelere ayak uydura- madığını ve hızlı nüfus artışının pek çok soruna yol açtığını söyledi. 1950'liyıllarda başlayan iç göçe, 196O'lı yıllar- da dış göçün eklendiğini anı- msatan Prof.Dr. Akyol, toplu- mun bütün katmanlannda göç olaylannın yaratüğı değişime bağlı somnlann çözüme ka- vuşturulamadığını bildirdı. Türkiye'de sosyolojik araştı- rmalann eksikliğine değinen Prof. Akyol. sözlerini şöyle sürdürdü: "Her devlet, kendi aile yapısı ve kadınlarına ilişkin araştı- rmalar yapıyor. Her toplumun kendine özgü sorunlan ounası- na karşın. gelişmekte olan ülke- lerin sonınlan ve durumlan, ge- lişmiş olan ülkelerin sorunlan ve durumlan diye bir ayTun ya- pabiliriz. Bu toplumlann du- rumlan birbirleriyle farkiılıkiar gösteriyor. Bir örnek vermek gerekirse İsvec'de. yeni doğan bebeklerin yüzde 50'si evülik dtşı ve bunların çoğu da tek ebe- veynli. Gelişmemiş olmak şans mı diye düşündüren örnekier bunlar." Akyol. Türk kadınlannın hiçbir yasal engeli olmamasına karşın. 450 milletvekilinin bu- lunduğu parlamentoda yalnı- zca sekiz kadın milletvekilinin bulunduğuna dikkat çekerek bunun altındaki nedenin. sosyo^ loglar tarafından incelenmesini istedi. Kongrenin, "LlusaJ Bütön- leşme Sorunu" konulu açılış bildirisini sunan eski Kültür Bakanı ve gazetemizin yazan Prof Dr Ahmet Taner Kışlalı. terör sorununu irdelediği ko- nuşmasına. "Bu, Güneydoğu Anadolu'nun olumsuz koşul- lanndan kaynaklanan bölgesel bir sorun mudur yoksa bir etnik sorun mudur" sorusunun yanı- tlanması gerektiğini vurgu- layarak başladı. "Etnik bir so- run olsaydı. o bölgenin dışında yaşayan Kürt yurttaşlar arası- nda da buna benzer sorunlann ortaya çıkması gerekirdi" dı- yen Prof. Dr. Kışlalı, sözlerini şöyle sürdürdü: "*Bunun, temelde etnik bir so- run olmadığına ilişkin ikinci kanıt da Güneydoğu ve Doğu Anadolu'dan batıdaki kentlere sürekli göç olayıdır. Eğer etnik kimlik söz konusu olsaydı, bu yurttaşiann, Kuzey InuVtaki Kürt Federe Devİeti'ne sığı- nmalan gerekirdi. Konu. etnik yönü de olan bölgesel bir sorun- dur. Bölgesel vanı var. çünkü o bölgedeki 22 iün, ulusal gelire katkısı yüzde yedidir. Toplum- sal yanu o bölgede feodal yapuıın henüz çözülmemiş ol- masıdır. Ekonomik yönü, en büyük işsizlik orada yaşanıyor ve gelir dağılunının en bozuk ol- duğu yer Güneydoğu Anadolu Bölgesi'dir. Bir başka yön, o yörede dünyaya gelmiş gençler, 15 yıldır bizim btlmediğinûz ko- şulİarda, özgürlükleri olmadan, demokrasiyi tanımadan yaşı- yorlar. Ruhsal yönü de var, çün- kü bölge halkının umudu yok." SvclstemeoramEge'de fazla Hakkını en çok arayaıı Egeliler ANKARA (ANKA) - Hak aramak için mahkeme yolunu en çok tercih edenlerin Egeliler olduğu belirlendi. Doğulular ve Güneydoğulular ise hak aramak için mahkeme yolunu en az tercih edenler oldu. Adalct Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlü- ğü, bölgelere göre hukuk dava- ları, davacı ve davalılann dağılımını çıkardı. 1992 yılına ilişkin verileri içeren çalışmaya göre Türkiye'de yüz bin kişiye düşen hukuk davası sırala- masında Ege birinci. Marmara ikinci sırada yer alıyor. En az "kabahat" eden bölgeler Gü- neydoğu ve Karadeniz bölge- leri, en az hukuk davası açılan bölge de Doğu Anadolu oldu. Bakanlık verilerine göre Türkiye'de geçen yıl toplam 1 milyon 47 bin 859 hukuk da- vas açıldı. Bu davalardaki da- vacı sayısı 1 milyon 203 bin 660'a ulaşırken, davalılann sayısı 1 milyon 160 bin oldu. Yüz bin kişiye düşen hukuk davası sayısı Ege'de 2 bin 201, Marmara Bölgesi'nde 2 bin 102, İç Anadolu'da bin 953. Karadeniz'de bin 623. Akde- niz Bölgesi'nde ise bin 524 oldu. Hukuk davası azlığında ceza davalannda olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi dikkat çekti. Geçen yıl Doğu Anadolu Bölgesi'nde açılan toplam hukuk davası sayısı 872. Güneydoğu Ana- dolu Bölgesi'nde ise bin 63 oldu. Geçen yıl Ege'de hukuk da- vası açan "davacı" sayısı 2 bin 461, Marmara'da 2 bin 357, İç Anadolu'da 2 bin 184 Karade- niz'de bin 884 oldu. Yüz bin ki- şiye düşen davacı sayısı Doğu- da bin 78, Güneydoğuda da bin 389'da kaldı. Oğyendkrdenderslereboykot Istanbul Haber Servisi - YÖK'ü protesto etmek için yann, ders boykotu yapacak öğrencilerdün İstanbul Üniversitesi'nde forum yaptı. Herkese derslere girmemeçağnsı yapanöğrenciler halayçektikten sonra dağıldılar. Daha sonra üniversite bahçesine giren çevik kuvvet polisleri, duvarlara asılan pankart vedövizleri topladı. "MGK güdfimlü üniversjteye hayır" şeklınde sloganlar atarak Hukuk Fakültesi önünde toplanan yaklaşık 100 kişılik öğrenci grubu herkesi yannki boykota katılmaya çağırdı. Öğrenciler^aptıklan konuşmalarda, YÖK'ün kurulduğu günden bu yana üniversite eğitiminin ticaretleştiğini, okullann karakoljara dönüştürüldüğünü söylediler. YÖK'ün kaidınlması için herkesin tepkisini ortaya koyması gerektiğini belirten öğrenciler. "\İGk güdümiü üniversitelerde öğrenciler köleleştirilmiştir. Üniversiteler bilimsellikten uzaklaşmıştır. Okullar, kapılanndaki polis vejandarmalarla karakollara dönüştürülmüştür." dediler. "Yaşasın özerk, demokrarik üniversite mücadelemi/". "Faşist polis üniversiteden defol" şeklınde sloganlar atan öğrenciler, halay çekerek dağıldt. Forum sonrası okula giren polis. duvarlara asılmış olan ve üzerlerinde MGK güdümiü YÖK'e karşı 5 kasımda boy kota. YÖK'ü yok etmek için 5 kasımda boykota yazılı pankart vedövizJeri topladı. (Fotoğraf: AHMETŞIK) Kitap fııaıı bazı kitaplara6 yasak9 • • TUYAP'ın yasak yayın bulundurmama koşulu, bazı yayınevlerince protesto edildi KiUtür Servisi - Bu yıl 12.'si düzenlenen TÜYAP istanbul Kitap Fuan. 6 kasım cumartesi günü Kültür Bakanı Fikri Sağ- lar ve İstanbul Büyükşehır Be- lediye Başkanı Prof. Nurettin Sözen tarafından açılacak. 16 kasım tarihine kadar açık kala- cak olan 12. Kitap Fuan'nın ana temasını "Türkiye'de Ço- cuk ve Kitap" oîuşturuyor. Ki- tap Fuannın bu yılki onur ya- zan ise temmuz ayında yitirdi- ğimiz edebiyatımızın "koca çınan" Rıfat İîgaz. 235 yayıne- vinin ve dört ülkeden 10 konuk yazann katıldığı fuara, TÜ- YAP'ın yasak yayın bulundur- mama koşulu getirmesini pro- testo eden Yurt Kitap Yayın ve Zağros Yayınlan katılmıyor. Fuan 200 bin ziyaretçinin gez- mesı bekleniyor. Dün TÜYAP Sergi Sarayı- nda bir basın toplantısı duzen- leyen TÜYAP Yönetim Kuru- lu Başkanı Bülent Ünal. fuann protesto edilmesini haklı bul- madığını belirterek "HepiniK çokseslilikten yanayız, ama bu ülkenin beğensek de beğenmesek de uyulması gereken yasaları var. Günah keçisi arandı; ülkeyi kötü yönetenlerden kendimizi kurtarmaya çalışmak yerine, kötü yönetimin faturası fuara çı- karılmak istendi" dedi. 7 kasım pazar günü sokağa çıkma ya- sağı olduğu için fuann kapanış tarihini ileri aldıklannı. çar- şamba, perşembe günleri de fu- an saat 22.00'yc kadar açık tu- tacaklannı belirten Ünal,"San- ki başka yöntem yokmuş gibi 7 kasımda hepimizi evlerimize ka- patacaklar. Pazar tatil olduğun- dan bizim için çok önemli bir gündü. ama telafi etmeye çalışa- cağız "dedi. 12. Kitap Fuan'na katılacak yabancı yazarlar arasmda. Al- manya'dan Max von der Griin ve Jutta Ridıter, İsveç'ten İsveç Yazarlar Birliği Başkanı Peter Curman. Sun A\ebon ve Viveca Sundvall. Yunanistan'dan Yu- nanistan Yazarlar Birliği Baş- kanı Tanasis V'altinos ve yazar Stefanos Yerasimos bulunuyor. Fuar kapsamında ımza günleri. paneller. konferanslar. söyleşi- ler ve multivizyon gösterileri düzenlenecek. Âynca 8 kasım pazartesi günü Atatürk Kültür Merkezinde TÜYAP Onur Yazan Rıfat Ilgaz'ın anısına "Rıfat Ilgaz Gecesi" gerçekleş- tirilecek. Saat 19.30'da başlaya- cak olan geceye Kültür Bakanı Fikri Sağlar. İstanbul Büyük- kent Belediye Başkanı Nurettin Sözen. Şükran Kurdakul, Mü- cap Ofluoğlu. İlhan SeJçuk ve Yunanistan Yazarlar Birliği Başkanı Tanasis Valtinos ko- nuşmaa olarak katılacaklar. Turgut Savaş'ın sunacağı gece- de Sennur Sezer ve Aydın Hati- poğlu şiirler okuyacak, Erol Uras ile Nurten Tezmen Kolçak küçük bir dinleti sunacaklar. 9 Kasım salı günü de "LJğur Mumcu'ya Saygı" başlıklı açı- koturum ve film gösterisi ger- çekleştirilecek. Açıkoturumda Ilhan Selçuk. Oktay Akbal, Ali Sirmen ve Prof.Dr. Aydın Gfi- ven Gürkan konuşacaklar. 7 KASIM İLHAN/KİTAP GÜNÜ > 7 Kasımda, Ilhanilhan Kitabevi, Sol ve Onur Yayınlannı okura %50 indirimli (yarı fiyatına) verecek. > Kitap listesi ve gerekli bilgi bugünkü Cumhuriyet'in Kitap ekinde. I Ilhanilhan Kitabevi Bayındır Sokak 23/6, Yenişehir-Ankara Tel: (312) 433 14 22 YABANCI DİLDE YAZILMIŞ İŞ İLANLARINA YANIT VEREBİLİYOR MUSUNUZ ? Cevabınız "HAYIR" ise geleceginize yönelik çok şey kaybediyorsunuz demektir. Türkiye'de ofis açmış ilk ve tek yabancı dil okullan zinciri olan EF size kendi okullannda yardırncı olabilmek için telefonunuzu bekliyor. Hemen bugün EF'yi arayın, güven ve kaliteyle tanışın, aynntılı bilgi ve broşür isteyfn ! * Ocak 94'te başlayacak olan 9 aylık "ÇOK EKONOMİK" Akademik Yıl Dil Eğitim programımızın kayıtlan devam ediyor ! YILBAŞINDAN ÖNCE 12 HAFTAUK YOĞUN PROGRAMA BAŞLAYIN, İNGİLTEREYE BEDAVA UÇUN ! ULUSLARARASI DİL OKULLARI ET EĞİTİM LTD. Mkn tUnui öka CmL al* muoo Nişantaşı - latanbul T«l: (212) 225 02 10 Fax: (212) 225 46 92 ARAYIS TOKTAMlg ATEŞ NereyeGidiyoruz? Pazar gecesi televizyonda Erzurum olaylarını izledim. Neredeyse başıboş bir kalabalık "dinsel bir şovenizm" sergiliyordu. Evet, tepki duymak için çok neden vardı, ama tepkilerin bu biçimde dile getirilmesi, uzun dönem- de çok daha ağır sorunların bir işareti oluyordu. Tabii anlayana... Yukarıda dinsel şovenizm sözcüklerini tırnak içine al- dım. Zira aslında mantıksız bir kavram? Çünkü ya "üm- mef'anlayışı çerçevesinde"d/nc/" bir gösteri yapılma» ya da "ulus" anlayışı çerçevesinde "ulusçu" bir gösteri yapılması, daha "anlaşılabilir" olurdu. Bizde ise ağızda tekbir, elde "kurtbaşı" işareti. Tam bir fikir karmaşası. Bir zamanlar bir dergi çıkardı. Sloganı, "Tann Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız" idi. Ama bu anlayışın çoktan iflas etmiş olması gerekirdi. Zira eğer "Türklük" bozkurt başıyla Tanrı Dağı'yla ifade edilmeye çalışılırsa korkarım "son Türk devletinden"eser kalma- yacak. Son yıllarda izlediğim Müslüman gösterilerinde dik- katimi çeken bir husus da tekbir getirmenin disiplin altı- na alınması. Islam devleti kurulmazdan evvel, iran'da yapılan kimi gösterilerin video bantlarını izlemiştim. is- teyen istediği gibi tekbir getiriyordu. Bizdeki bu tür gös- terilerde de 12 Eylül öncesinde, melodik bir ahenk için- de tekbir getirilirdi. Şimdi ise biri önde "tekbir" diye bağırıyor, arkadan kitle tekbir getiriyor. Aslında bu gö- rüntüler, "Türk-islam Sentezi" anlayışının bir ölçüde ta- ban bulmasını yansıtıyor. 1960'larda işlenmeye başla- nan, 1970'lerde biraz daha geliştirilen ve nihayet 12 Ey- lül'ün sahte ve sözde Atatürkçü uygulamalan içinde, devlet zoruyla egemen kılınmak istenen ve bir ölçüde başarılan "Türk-lslam Sentezi'nin. O günlerde de yazdım, daha sonraları da yazdım. bugün de önemli ve endişeyle altını çizerek yazıyorum; bu görüş Türkiye'nin felaketi olur. Türk olmak, asla Türk ırkından geliyor olmak değildir. Zaten bir kavimler kapısı durumundaki Anadolu'da "saf ırk"\an bahsetmenin olanağı yoktur. "Türkiye Cumhuri- yeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk tür." Hangi ırktan, hangi etnik kökenden gelirse gelsin. Tabii burada bir "iç Türkler" ve "dış Türkler" ayrımı yapmak zorunluluğu vardır. Yukarıdaki tanımımız, yani "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür" tanımımız, iç Türkler açısından söz ko- nusudur. Ancak bunun yani sıra bir de "dış Türkler" var- dır ki bunun tanımını da yapmak gerekir. "Bazı farklara rağmen, Türkçe çerçevesinde oluşmuş bir kültür birliği içinde olduğumuz ve genellikle Müslü- man olan"değişik halklar, "dış Türkler" olarak isimlen- dirilmelidir. Boşnak da. Gagavuz da, Arnavut da bu ta- nım çerçevesine girer; Azeri de, Tatar da, özbek de, Kırgız da. Daha kısa ve anlaşılabilir bir tanım vermek istersek Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarını oluşturan farklı etnik grupların dış uzantılarının genellikle "dış Türkler" olarak isimlendirilmesini önerebilirz. "Genellikle" diyo- ruz. Zira içeride uzantıları var diye Ermenileri, Arapları, Kürtleri vsTürk saymak elbette mümkün değildir. Aklımızı başımıza devşirmemiz ve kendi kendimizi al- datmaktan vazgeçmemi^ gerekir. Adriyatik'ten ÇinSed- di'ne vb gibi saçma hayalleri bir yana bırakmalıyız. Ge- çen sene bir grup özbek subayına seminer veriyordum. Aynı seminerde ders veren bir arkadaş "Sizler de Türk- sünüz" deyince. neredeyse isyan edeceklerdi. "Hayır, biz Özbeğiz"diyorlardı. Seminerden sonra bu arkadaş, "Gördün mu Hoca" dedi. "Komünizm nasıl benliklerini kaybettirmiş bunlara." Acaba? Zaman gazetesinden bir arkadaşımız da Mellh Cev- del'in kendini "Anadolulu" hissetmesine takılmış. Bu duyguyu "benlik yitirmesi" olarak değerlendiriyor. Nereye gidiyoruz? Devleti parçalamaya yönelik birte- röre karşı, devletin niteliklerini değiştirmeyi hedef alan bir başka terör devreye sokulmaya çalışılıyor. Bunun sonu iç savaştır, yıkımdır. Hep iyimser olmaya çalışırım, ama bu gidiş insanda iyimserlik bırakmıyor. lyice tartmak gerek. Nereye gidi- yoruz? Sultan-Ain çalışanlam eylemde • İstanbul Haber Servisi - Sultan-Air'de 500 çalışanın işine son verilmesinin ardından. çalışanlar bir dizi ey lem karan aldı. Atatürk Havalimanı, Sultan-Air binası önünde toplanan yaklaşık yüz kişilik grup. haklannı alana kadar. çeşitli protesto eylemleri yapacaklannı belirtti. Sultan-Aır'in üç aydan bu yana personel maaşlannı ödemediğini soyleyen kabin görevüleri, işverenin bu özverili çalışmaya. işten atarak karşılık verdiğini vurguladı. Şirketin kabin çalışanlan odasında toplanan hostesler. şirkette haklannı arayacak bir muhatap bulamadı. Ardından kendi aralannda bir toplantı yapan çalışanlar, alacaklan için yargı yoluna başvurma karan aldı. Sonrasında ise açlık gre\i dahil birdizi eylem yapacaklannı belirten çalışanlar. "İşveren.duygu sömürüsünde bulunuyor. Üç aydan beri özveri ileçalışıvomz. Bu durum cantmızu tak etti. Yemeği bıraktık. barievkiralannıödevelim. Hakkımızıarayınca kendimizi kapının dışında bulduk" dedi. (Fotoeraf: ZAFER AKNAR) Japonya'dan Ruşen Keteş'e nişan • ANKARA(AA)-Japonhükümeti Prof.Dr. RuşenKeleş'e "TheOrderOfTheSacretTreasure.Gold RaysVVith Neck Ribbon" (Kutsal Hazine. Altın Işıklar) nişanı'vereceğini açıkladı.Japonya Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Ruşen Keleş'in. iki ülke arasında akademik değişim ve karşıhklı anlayış ve dostluğun geliştirilmesine yaptığı katkılardandolayı bu nişana layik eörüldüğü belirüldi. Askeriaraç devpildi,2 asker şehit • ERZURUM (AA)-Erzurum-Dumlukarayolunda bir askeri aracın devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, bir astsubay ile bir er şehit oldu. 2 er de yaralandı. Jandarma yetkililerindenalınan bilgiyegöre Dumlu'dan Erzurum'a gelmekteolan askeri araç, Dumluçıkışındaki birvirajı alamayarak devrildi. Kazada. henüz kımliği belirlenemeyen birastsubay ile birerşehit oldu. IBURHANİYE (AA)- Basın şeref kartı sahibi gazeteci Turan Savaş. Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde dün öldü. Uzun yıllar Hürriyet gazetesi ve TRT muhabirliği yapan Savaş. 34 yıldır Burhaniye"de Devrim gazetesini yayımhyordu. Merkezi Ankara'da bulunan GazetedlerCemiyeti ile Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan Turhan Savaş bir süreden beri prostat kanseri tedavısi görüyordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear