22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 AĞUSTOS1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayramoğlu nda Demirel Kandıra'da konuştu, basınla sohbet etti üç gözaltı • IstanbuJHaberSenisi- Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı Bayramoğlusayiîye yerinde, Devrimci Solüyesi olduklan öne sürülen biri kadın üç kışi yakalandı. Gebze Emniyet Müdüriüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı ekipler, önceki gece 23.30 sıralannda Bayramoğlu Obitaş Sitesi'ndekı bireve baskın düzenledi. Baskında, evde bulunan bıri kadın üç kişi yakalandı. Yakalananlann Devrimci Sol ana davasında tutuksuz yargılanan Mete Nezihı Altınay ile Aylın ve Ramazan Tannkulu olduklan öğrenildi. İnfaz yasa tasarısı • ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Seyfı Oktay, cezaevlerinde hücre cezasının kaldınlacağını, mahkûmlara telefonla haberleşme ımkânı sağlanacağını, gözaltına ahnanlann anında avukat isteyebueceklenni ve mahkûmlann avukatlan ile yalnız görüşebileceklerini açıkladı. Bakan Oklay, "Avrupa'ya da örnek olabilecek bir sistem oluşturuyoruz" dedi. Başsavcı göreve başladı • İSTANBUL(AA)- Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na atanan Avni Bilgın görevine baladı. Şevki Arat'm emekli olmasıyla boşalan başsavcılık görevine gelinlen Bilgin, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, planlı bir şekilde çahşarak sonınlan çözmeye çalışacaklannı söyledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Avnı Bilgin, son olarak Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulunuyordu. BilginBİK üyesioldu • İSTANBÜL(AA)- Merkea Ankara'da bulunan Gazetecıler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Basın İlan Kurumu yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Yönetim kurulunda bir üyelik, Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Beyhan Cenkçi'nin isüfasıyla boşalmıştı. İstanbul'dadün toplanan Basın tlan Kurumu Genel Kurulu'nda, yönetim kurulunda açık bulunan üyelik için seçim yapıldı. Kurum Genel Müdürü Gültekin Samancı'nın, AA muhabirine yaptığı açıklamaya göre seçim sonunda Nazmi Bilgin yönetim kurulu üyeliğine getırildi. 'Starr logosuna itiraz reddedildi • İSTANBUL(A.A)- İnterstar'ın, eski Logosu Starl'i kullanan Ulusal İletişim Radyo ve Televizyonu hakkında ihtiyati tedbir karan alınması isteğiyle yapüğı başvuru mahkeme tarafından reddedildi. Gerekçe olarak "Tehlike ve zarann varlığının açıklanmaması" gösterildi. İnterstar'ın Avukatı Sümer Altay İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verdiğı dilekçede MB Reklamcılık ve Filmcilik Ticaret ve Sanayi Şirketi'nin Star 1 logosunu Sofia Bilinskiadlı ABDIi sanatçıdan lOObindolara satın aldığını, ancak daha sonra bunu İnterstar olarak kullanmaya başladıgmı belirtti. MagicBoxileçıkan anlaşmazlık üzerine, Frankfurt Mahkemesi'nden Star 1 logosunun kullanımının durdurulması için ihtiyati tedbir karan ahndığını beürten Altay, 3. şahıs olan Ulusal İletişim Radyo ve Televziyonu'nun Star 1 logosunu televizyon yoluyla kullanmasının durdunılmasını istedi. Mahkeme İnterstar'ın ihtiyati tedbir başvurusunu reddetti. Mahkeme karannda aynca zarann açıklığa kavuşması için dava açılması gerektiği belirtildi. CHP İzmir açıldı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk il örgütü İzmir'de açıldı. Açılışa, Ankara'dan telefon bağlantısıyla katılan Erol Tuncer, SHP ve DSP'yi CHP çatısı altında birleşmeye cağırarak, 'Soldaki bölünme hiçbir partiye yaramadı. Bütünleşmekten başka çaremiz yok" dedi. CHP'nin Izmir il ve Konak ilçe merkezi dün akşam törenle açıklı. 'PKK sonunda sönüp gidecek' DENİZTEZTEL Başbakan Süleyman Demi- rel, Kandıra'da ve İstanbul'da basınla yaptığı sohbette "de- mokrasinin" önemıne değindı. Demirel, Kandıra'daki konuş- masında devletin gücünü de- mokrasi çerçevesinde, huku- kun içinde göstereceklerini belirterek "Bu zamana kadar devlet gücünü demokrasiyi çiğ- neyerek gösterdi de ne oldu, işte bugünlere geldik" dedi. Demi- rel, basınla yaptığı sohbet top- lantısında da Türkiye'de terö- rün uzun yıllar sürdüğüne dikkat çekerek "Ülkemizde bu meselelerin demokrasiyi çiğne- yerek hallolacağı zehabına üç kez kapılındı. Ama sonuç alına- madı. Sorunu demokrasi ve r hukukun içinde kalarak çöze- ceğiz" diye konuştu. Başbakan Süleyman Demirel, dün sabah Kandıra'da halka hıtap etti. Demirel, 26 yıl sonra tekrar Kandıra'ya gelmekten mutlu- luk duyduğunu belirterek şun- lan söyledi: "Türkiye'de rejimi oturtahm diye, halkın sesinin hakkın sesi olduğunu yaymak için mücade- le ettik. Zaman zaman bu ülke- yi yönetenleri seçemeyeceğinizi düşünenler oldu. Biz bugünlere Türk halkının seçtigini savuna- rak geldik. Biz iktidann sizle başlayıp sizle bitmesini savuna- rak buralara geldik. Bizım yap- tığımız kavga sizin kavgaruz- dır." Başbakan Sülevman Demirel saat 17.00'de de istanbul Gaze- teciler Cemiyeti'nin önerisiyle gerçekleştirilen basın sohbetin- de sorulan yanıtladı. Demirel, toplantının başında herhangi bir sunuşta bulunmayacağını belirterek, gazetecilere "Türki- ye üzerine birlikte düşünme" önerisi getirdi. Demirel, Şır- nak'ta yaşanan büyük çaplı ça- tışma, Kürt sorunu ve olaylarla ilgili sorulan yanıtlarken Tür- kiye'nin terörle ilk kez karşılaş- madığını, 1980 öncesi de terö- riîn yaşandığını vurguladı. Olaylann 1984'ten itibaren ye- — ' f • " " ' ' — " Demirel, Kandıra ve tstanbul'da yaptığı konuşmada demokrasinin önemine değindi. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOGLU) niden patlak verdiğjne değınen Demirel sözlerini şöyle sürdür- dü: "Az önce Olağanüstü Hal Bölgesi Valisi ile konuştum. Asayiş komutanı, tugay komu- tanı ve valiler bir arada durum değerlendirmesi yapıyorlar. Bölgede itinayla hareket kaçı- nılmaz. Çocuk, kadın ve ma- sum vatandaşlann ateşin ara- sında kalmaması için itinalı davranmak şart. Yalnız devleü kimse mağlup edemez. Bütün bu yapılanlar akla hayale sığ- mayan çılgınlıktır." Bir gazetecinin "Bölgede devletin cinayetler işledıği iddia olunuyor" demesi üzerine De- mirel şunlan söyledi: "Burada birtakım cinayetler işleniyorsa devlet bunlan ört- bas etmez. Hadisede hizipler vardır. Cinayetleri işleyenlerin de birbirleriyle mücadeleleri vardır. Ancak biz devlet olarak kimseyi kimseye öldürtmeyiz. Benim idare ettiğim Türkiye'de devlet cinayet işlemez ve işlet- mez. Böyle bir olay bilir, getirir- senız onun neticesine katlanı- nz." Başbakan Demirel Güney- doğu'da bir renk yasağı bulun- madığını sadecc bayrak yasağı getirildiğini belirterek Türkiye'- nin tek devlet olduğunu söyle- di. PKK'nın tabanının büyü- düğü şeklindeki iddialann da yarüış olduğunu kaydeden De- mirel şöyle dedi: "PKK. bir cinayet örgütü- dür. Bunun aksini söyleyecek kimse var rru Türkiye'de? Tür- kiye Cumhuriyeti'nin gücünü şaka mı sanıyor birtakım insan- lar? Türkiye Cumhuriyeti, PKK'nın önünde gerilemez. Yalnız onun usulleriyle çalış- maz. Yani önüne gelenı öldüre- rek. yakarak, yıkarak bunu yapamaz. PKK'nın ilerlediği falan yok. Sönüp gidecektir. Başka yolu yok." Başbakan Süleyman Demi- rel, Kürt partisi kurulmasına olanak sağlanması yolundaki bir soruya da ırk esasına daya- nan partilere ülkenin ihtıyacı bulunmadığını söyledi. Demi- rel, "Ne yapacaksınız Kürt par- tisini? Irk esasına dayanan siya- si partıyi kurarsanız yann çıkacak kavganın sorumlusu olursunuz" dedi. Kürtlerin bu- gün Meclis'e seçilip gelmelerine mani bir hal olmadığını kayde- den Demirel sözlerini şöyle sür- dürdü: "Şu andaki parlamentonun 100 kişisi 'Ben kürt menşeliyim' diyen insanlardır. Başka men- şeli olanlar da vardır. Hepsı Türkiye'nin üzerine titrerler. TC Anayasası, Kürt partisi ku- rulmasına. mezhep ve ırk esası- na dayalı parti kurulmasına manidir." Irak'la ilgili olarak sorulan bir şoruya Demirel şu yanıü verdi: "Hududun iki yanında yaşa- yan insanlar kardeştir. Eğer Lozan. Musul'u Misak-ı Milli sınırlan içinde olduğu için Tür- kiye sınırlanna dahil etseydi, plebısıtle 1926yıhndaTürkiye'- ye bağlanması sağlanmış olsay- dı ya da Yüksek Adalet Divanı karan o istikamette olsaydı Musul Türkiye'nindi. O insan- lar da Türktü. Bu sözlerimi yanlış anlamaym. Grieceğe ma- tuf değildir. Sadece bir tespittir. Biz o insanalara kapımızı da aç- tık. Onlann Bulgaristan'dan, Bosna-Hersek'ten ya da başka bir yerden göçenlerden farkı yoktur." ANAP Genel Başkanı yeni ilçe açılışlanna katıldı: Yılıııaz keııcliııi savundu• ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz yeni ilçe örgütlerinin açılış törenlerine katılmak için geldiği İstanburda gövde gösterisini sürdürüyor. İç Politika Servisi - Cumhur- me olmuştur. Sayın Cumhur- başkanı özal'ın, ANAP'a ve başkanı ile düşüncelerimizi açık kendisine yönelik eleştirilerine açık ifade ettik. Bugüne kadar yanıt veren ANAP Genel Baş- basındayeralanbölümlersade- kanı Mesut Yılmaz, "Herkes ce Cumhurbaşkanı'nın bana duygusal davransa bile benim ifade ettiği görüşlerdir. Bunla- duygusal davranmaya hakkım nn basına yansıması parti açı- olmadığına inanıyorum" dedi. sından yaran olmamışür. Genel başkan olarak sorumlu- Zamanlama bakımından bir se- luğunun idrakinde olduğunu ve çim sınavına hazırlandığımız bunun gereğini yaptığını belir- bir dönemde talihsiz olmuştur. ten Yılmaz, "Benden hoşnut Ama buna rağmen ben bu ko- olmayanlar olabilir. Ama be- nuda ilave açıklama yapmak nim cizgjmde bir kınklık yok- niyetinde değilim. Genel baş- tur" diye konuştu. kan olarak sorumluluğumun idrakindeyim. - Sayın Cumhurbaşkanı bu- günkü açıklamasmda ANAP'a Mesut Yılmaz, dün kaldığı Conrad Otel'de gazetecilerin sorulanna ş_u yanıtlan verdi: - Sayın Özal sizinle yaptığı ve size yönelik bazı eleştirilerini görüşmeyle ilgili "Bunlar iki- vineledi. Kürt sorunu ve Çekiç miz arasında kalması gereken Güç konusunda olduğu gibi. şeylerdir. Ama buradan çıktı. Böyle giderse ANAP'ın eriye- Beni kullanarak muhaliflerini ceğini söyledi. Bu eleştiriler için tasfıye etmeyeçalıştı" dedi. Gö- ne diyorsunuz? rüşmeyi açıİclamanıza çok kız- YILMAZ: Biz ANAP olarak mış. Siz de ona kızgınmışınız? iktidardan aynldıktan sonra bi- YILMAZ: Sayın Özal'la rinciönceliğimizipartideki>em yaptığımız görüşme hakkında yapılanmaya verdik. Bugüne hiçbir gazeteci arkadaşımla gö- kadar geçen 9 aylık sürede yeni rüşmedim. Bu görüşme hak- politikalar üretmedeki gecik- kında sadece siyasi arkadaşla- memiz pahasına. partiye çeki- nmla görüştüm. Görüşmeden düzen verme çabalanmızın sonra basına yaptığım açakla- ağırlık taşıdığı doğrudur. Ama mada da ifade ettiğim gibi be- bunu partinin sağlıklı bir >apı- nim açımdan yararh bir görüş- ya kavuşmasının parti görüşle- ARI BB.y'\ rinin savunulmasından ve ha- yata geçirilmesinde hayati öneme sahip olduğunun bilinci yanında başka nedenleri de var- dır. Halkımızın koalisyon hü- kümetine açtığı kredinin vade- sinin dolmasını koalisyon hükümetınin yaptığı makyajın dökülmesini bekledik. - Sayın Cumhurbaşkanı ha- talannı söyledi. Sızın hatalan- nız da mutlaka vardır. Sız de söyleyebilir misiniz? YILMAZ: Ben herkesin hata y apabileceğıni bilen ve artıla- nmdan çok hatalanm üzerinde düşünmeyi seven biriyim. Bu nedenle çalışma arkadaşlan- mın beni eleştirrneleri teşvik adeta tahrik eder. Önemli olan, bu eleştinlerin yapıcı olması, amacına ters sonuçlar doğur- maması. Genel başkan__ oldu- ğum ilk gün Sajan Özal'ın ANAP'ın kurucu genel başkanı ve doğal lideri olduğunu ifade ettim. Ama söylediğim ikinci cümle onun başlattığı yolda ve kendi sorumluluğumuzun idra- ki içinde yürümeye kararlı ol- duğumuzdur. Keza parti baş- kanhğına adaylığımı koydu- ğumda, seçildiğim takdirde sorumluluğumun gereğini yap- makta tereddüt etmeyeceğimi ifade ettim. Bugüne kadar da yaptığım bundan ibarettir. Benden hoşnut olmayanlar ola- bilir, olanlar olabilir. Ama be- nim çizgimde bir kınklık yok- tur. Sayın Cumhurbaşkanı ile cumhurbaşkanlığına adaylığmı koymadan önce de seçildikten sonra benimle ve diğer yedi ar- kadaşımla yaptığı görüşmemiz- de cumhurbaşkanı seçildikten sonra partiyle ilişkilerini yeni bir temele oturmasının kaçınıl- maz olduğunu açık bir şekilde kendisine ifade ettim. Eğer bu açık beyanlanma rağmen ben- den farklı bir davraruş bekle- mişlerse bunun sorumluluğu bana ait olmaz. - Türk siyasi gündeminde er- ken seçim eörünüyor mu? YILMAZ: Erken seçim ka- ran almak iktidar partilerinin yetkisinde olan bir konudur. Bizedüşen görev en kısa za- manda bir erken seçim ihtimali- ne haarlıklı olmaktır. Mesut Yılmaz, daha sonra kasımda seçim yapılacak ilçele- rin açılışlanna katıldı. Avcılar. Bağcılar, Bahçelievler ve Gün- gören ilçelerinin açılış törenle- nnde halka hıtap eden Yılmaz, hükümete yönelik eleştirilerini yineledi. Yeşil kart konusunda Sağlık Bakanı'nı şovmenlikle suçlayan Yılmaz. "Kimseve ve- şil kart yok." CHP Genel Yönetim Kurulu önemli kararlar arifesinde: Ecevit'inönerisitarbşmanıasasında ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Yönetim Kurulu'nun (GYK) pazar gü- nü yapılacak Ankara bölge toplanüsından sonra, 9 eylülde yapılacak kurultaya ilişkin önemli kararlar alması bekleni- yor. Bu toplantıdan sonra ku- rulun, SHP ve DSP genel baş- kanlan ile yapılan görüşmeler ve düzenlenen 14 bölge toplan- tısmda belirlenen eğilimleri de- ğerlendirerek, kurultaya götü- receği somut önenleri saptaya- cağı belirtiliyor. Genel yöneti- me yakın çevrelere göre önü- müzdeki hafta içinde yapılacak toplantılarda. kurultayda gecıci yönetim oluşturulup oluşturul- maması veya bir geçiş yönetimi oluşturulmas! konulan karara bağlanacak. Oluşturulacak ge- çici veya geçişyönetıminin nasıl ve kimlerden oluşacağı. genel başkanlık için aday çıkarılıp çı- kanlmaması da bu toplantılar- da tartışılacak. CHP GYKnın. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- ası Erdal İnönü ile yaptığı gö- rüşmelerde ortaya atılan "üçlü komite" önerisi de bugüne ka- dar gerçekleşmedi. Ecevit'in böyle bir komite çalışmasına karşı kesin tavır alması ve bunu CHP yönetimıne bildirmesi üzerine. GYK da İnönü'nün önerisi konusunda bir karar reter yardımalanndan Musta- fa Gazala'yı görevlendirmişti. CHP GYK'nın yapacağı de- ğerlendirme toplanülanndan sonra Bülent Ecevit'le tekrar görüşeceği ve alınacak kararla- A azargünü yapılacak Ankara bölge toplantısmdan sonra CHP Genel Yönetim Kurulu'nım, kurultaya götürülecek önenleri belirlemesi bekleniyor. CHP kurultay delege sayısı , 1337 olarak kesinlik kazandı. İnönü'nün önerdiği üçlü komite çalışması yapılamıyor. CHP GYK'nın Ecevit'le tekrar görüşme olasılığı var. alamadı ve kurulması önerilen komisyon için sözcü seçmedi. Oysa CHP'nin yeniden açılma- sına ilişkin gelişmeleri ve öneri- leri partisi nın 24 ağustosta ya- pılması bcklencn MYK'sına gö- türeceğı açıklanan SHP Genel Ba^kanı İnönü, kurulması olası üçlu komuede parti adına gö- rev yapmak üzere Genel Sek- n kendisine aktararak Ecevit'in bunlara yaklaşımını belirleme- ye çalışacağı belirtiliyor. CHPnın 9-10 eylülde yapıla- cak açılış kurultayına katılması bcklenen delege sayısı da 1337 olarak kesinleşti. Hazırlanan liste. GYK tarafından Çanka- ya İlçe Seçim Kurulu Başkan- bğı'na verildi. Liste, önümüz- deki günlerde Resmi Gazete'de de yayımlanacak. GYK üyesi Altan Oymen'in GYK'ya. Ecevit ve Baykal'ın GYK üyeliğine getirilmesi. SHP'yı temsılen de Dtşişleri Ba- kanı Hikmet Çeün'in yönetımc alınması şeklinde bir öneri ge- tirdiği, ancak kabul edilmediği öğrenildi. Oymen'in önceki gün DSP Genel Başkanı Ecevit'le yapılan görüşmeden sonra Hil- ton'daki bir toplu yemekte bu önerisini yinelemesi ve Erol Tuncer'i geçici genel başkanlık için önermesi de tartışmalara yol açtı. CHP GYK üyelenn- den Metin Tüzün, Avni Gür- soy, Celal Doğan, Nebil Oktay, Güler Gürpınar, Mehmet Gü- müşçü, Orhan Akbulut ve Mehmet Dedeoğlu'nun hazır bulunduğu öğle yemeğinde Oy- men'in, Erol Tuncer'in genel başkanlığa getirilmesi yönün- deki önerisine, yemekte bulu- nan GYK üyelerinden Metin Tüzün. Avni Gürsoy ve Nebil Oktay'ın karşı çıktıklan ve "bövîe bir seçımin CHP'nin SHP'ye ihalcsi anlamına gelecc- ğini" söyledikleri öğrenildi. SHP'Lİ GAZALCI; Güvenlik soruşturması sonbulsun ANKARA (AA) - SHP Ge- nel Sekreter Yardımalanndan Mustafa Gazalcı vargı kararla- nna davanmavan soruştuıma- lann kişinin kazamimış hakkını yok ettiğini belirterek, "Geçti- ğimiz >ıllarda haksız uygula- malara yol açan güvenbk so- ruşturmalanna son verilmeli- dır" dedi. Gazafcı düzenlediği basın tcplanüsında. sınav ka- zanmış ve göreve başlama aşa- masına gelmiş kişilerin atanma- lannın güvenlik soruşturması nedenivle bekletildiğini söyledi. Gazala, güvenlik soruştur- ması nedeniyle sınav kazan- mış ancak ataması yapılma- mış olanlann hakkının geril verilmesi gerektiğini kaydetti. Gazalcı sözlerini şöyle sürdür- dü: "TBMM açıldığında daha fazla zaman geçirilmcden. ka- mu kesimınde çalışanlann grc\li. toplusözlcşmcli sendi- kal hakkı >asal du/cnlcmevc kavuşturulmalıdır." POLİTİKA GÖNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Itedir Nadi ÖHnedi Öyle tutkular vardır ki, bir yaşam dönemecine takılır kalır. Öyle sevinçler vardır ki, o dönemeci geçer gün ışığına çıkar... Yaşam kimi zaman hüznün başladığı yerdir, ardında ihanetin damgasını taşır. Yaşam kimi zaman özlemin sev- dalarda buluştuğu bir orman olur hiç farkına varmadan... Karanlıklar aydınlığa ulaşır fırbnalı bir denizin mavi su- larında ansızın. Maskeler bir anda iner, gerçek yüzler or- taya çıkar hiç beklemediğiniz dönemde. Yaşam değer yargılarını yok eder, güçsüz olduğunuz anda yakalar sizi. En sevdiklerinizi, güvendiklerinizi, bir anda tanıyamazsınız; ellerinde hançerlerle dolaştıklarını anlayamazsınız. Böyle duygular içindeyim bugün. Geçmişı, gelecegi tart- maya çalışıyorum. Sonra odamın kapısını açıyorum usul- ca. Duvardaki fotoğrafa bakıyorum. Kaç yıl önce çekilmişti bu fotoğraf? "1986 yılı mayıs ayı..." Altı yıl geçmiş aradan... Kendi kendime yaşam ne tuhaf diyorum. Terasa çıkıp ağaçları, gökyüzünü seyrediyorum. Bahçede şoförler var. Demir kapının önünde güvenlik görevlileri. Alt kata iniyorum. Genç arkadaşlar çalışıyor. Yeniden üst kata çıkıyorum... Neler yazmalıyım, neler anlatmalıyım Nadir Nadi'ye? Oturup düşünüyorum... "Nadir Nadi ölmedi ki'' öyle diyorum... "Evet, Nadir Nadi ölmedi..." 1986'da Ali Sirmen'e neler söylemiş Nadir Nadi? Şöyle: "Benim elli yıllık başyazarhk hayatımda ana ilkelerim, daima gerçekleri öğrenmeye çalışmak, objektif olmak ve bunu halka olduğu gibi anlatmak. Tabii Atatürk 'e bağlı kal- mak. Bu benim gerçekçiliğimm ifadesidir. Atatürk'ün, ül- kenin gidişini çok iyi gördüğünü, Atatürk devrimlerinin ül- kemiz için çok önemli, yararlı olduğuna inanmışımdırhep. Bazıları, bu devrim sözcuğünden nedense tedirgin oluyor- lar. Bence Atatürk devrimlerinin Fransız devriminden, bü- yük devrimlerden bir farkı yoktur. Aynı paraleldedir bunlar ve amacı Türk halkını daha iyiyaşatmak, çağın gerçekleri- nin ve gereklerinin daha iyi kavranmasını ve ona göre davranılmasını sağlamaktır. Ne yazık ki kanımca bunlarm hepsi yıkıldı. Orada kala kala bir tek Cumhuriyet Gazetesi kaldı." Ali Sirmen soruyor: "Peki efendim, Atatürk devrimlerine bağlılık, yaşa- mınızın temel ilkelerinden biri olduğu halde, bir kitabınızın başlığı 'Ben AtatürkçüDeğilim." "O bir tepki. Gerçek Atatürkçülüğün o olmadığını anlat- mak istedim. Demek istedim ki, eğer Atatürkçülük o ise ben Atatürkçü değilim." "Evet, konu kitaptan açılmışken... Siz başyazarlığınızın yanı sıra 'çok satan' bir yazarsınız. Bu kitaplarınızın arasın- da tercih yapmak gerekse hangisini yeğlerdıniz?" "Doğrusu ben ilk kitabımı 'Sokakta Gürültü Var'ı çok se- verim. Tabii bu kişisel bir tercih oluyor." Ali Sirmen: "Sizin başyazarhk yaşamınız Atatürk devriminden baş- layıp günümüze uzanırken, Cumhuriyet tarihimizin bütün dönemlerini de kapsıyor. Bunlar içinde gazetenin çok ka- patıldığı ve sizin de hapis tehdidiyle karşılaştığınız dönem hangisiydi?" "1980 sonrası dönem. Hapis tehlikesiyle de yine bu dö- nemde karşı karşıla geldim. Yıllar önce çıkmış kitapla- rımdan birinde de yayımlanmış bir yazımı bir kez daha yayımladığım için açılan davada üç ay hapis cezasına çarptırıldım. O günlerde altı aydan kısa hapis cezalannın temyizi yoktu. Daha doğrusu yalnız komutan temyiz edebi- liyordu. Sayın Komutan Saltık da bu hakkını kullanmadı. Eğer daha sonra Milli Savunma Bakanı bu hakkını kullan- masaydı, ben hapse girecektim. Sonradan bu hakkı kul- landılar. Bunu da ben kendi gucümle sağladım. Herhalde sayın yöneticiler, yaşlı bir adamın hapse girmesinde ken- dilerince sakınca görmüş olmalılar ki temyiz hakkı sonun- da kullanıldı." Ali Sirmen'in yazısını baştan sona okuyorum. Akşam oluyor... Içime hüzün çöküyor. Mırıldanıyorum: "Nadir Nadi ölmedi ki... O Cumhuriyet'le, okurlanyla, çalışanlarıyla hep yaşayacak..." 'Cumhurbaşkanı ciddi bir devlet sorunu haline geldi' Ecevit'tenOzal'a karşıserttavır • Bülent Ecevit, Özal'ın hükümet ve TBMM ta- rafından "ciddi biçimde" uyanlmasını isteyerek, Özal sorununun çözümünü,' Meclis'te çoğunluğu bulunanlann düşünmesi gerektiğini söyledi. Ece- vit, hükümetin Abhazya'daki gelişmelere yaklaşı- mını eleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile de ipleri koparan Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın "ciddi bir devlet sorunu durumuna geldiğini" söyledi. Ecevit, Özal'ın özellikle dış politika konusundaki açıklamalan nedeniyle, hükümet ve TBMM tarafından "ciddi biçimde" uyanlmasını istedi. Ecevit. dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısın- da, Özal'ın gazetelerde yer alan, dış politikadan ANAP'- taki çekişmeye kadar birçok konudaki açıklamalannı sert bir dille eleştirdi. Ecevit, özal'- ın "Kürtçe eğitim" önerdiğinin anımsatılması üzerine şunlan söyledi: "Ben, Sayın Cumhurbaş- kanı'nın kendi basına devlet politıkası oluşturmasına kesinlikle karşryım. Sayın Özal, çok sık düşünce değiştiren. yüksek sesle düşünen. aslında aklına ne gelirse söyleyen bin. Bu şe- kilde devlet politıkası belirlen- mez. Kendisi Ortadoğu soru- nu. Körfez krizı. Güneydoğu sorunu gibi konularda bugüne kadar farklı açıklamalar yap- mıstır Ö/crklıği teşvik cden açık- lamjldiı olmuşiur. Sortra- dan bunlan teyit ctmcye çalış- mıştır. Bu durumuyla Sayın Özal, ciddi bir devlet sorunu durumuna gelmiştir. Bu soru- na çözüm bulunması gcrekir." Ecevit, bu sorunun çözümü için ne düşündüğünü soran gazetecilere ise "Çözümü ben bilemem. Çözümü, Meclis'te çoğunluğu bulunduranlar dü- şünsün. Ciddi uyanda bulun- sunlar. Cumhurbaşkanı'nın özellikle dış politika gibi konularda kendi bildiğince açıklama yetkisi yoktur" vanıtını verdi. Arük yalnız iktidann değil, ana muhalefet partisinin de Cumhurbaşkanı'nın sorum- suzluğu ve tarafsızlığı konusu- nu tartışmaya başladığına dikkat çeken DSP lideri Bü- lent Ecevit, "Herkesin bu so- runa ortaklaşa bir çözüm ara- ması gerekir. En aztndan hü- kümet ve TBMM tarafından ciddi biçimde uyanhnası gere- kir" dedi. Ecevit, basın toplantısında, Gürcistan'a bağlı Abhazya Özerk Cumhuriyeti'ndeki olaylara ilişkin görüşlerini de açıkladı. Gürcistan ile Abhazya arasındaki çatışmada Tür- kiye'nin takındığı tavrı eleşti- ren Ecevit, Türkiye'nin, Gür- cistan ile kurulmakta okın dostça ilişkilere ve işbirliğınc gölge dü^iinnek ıstcmedığını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear