Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TA CUMHURtYET 19TEMMUZ1992PAZAR
PAZAR KONUĞU
Leyla Tavşanoğhı Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yalçin Eğeci ve 6 kürtajgeçiren N.T. ilekürtajüzerine ko
ürtajdan erkeklerdesorumlu• Sizce kürtajyasallaşmalı mı yasallaş-
mamah mı?
N. T. - Kadırun ruh ve beden sağlığını düşü-
nünce bence kürtaj yapümasını olumlu bulmak
mümkün değil. Bin türlü zaran var. Kürtajın ya-
sallaştınlması başka, kürtajın zararlan başka,
diye düşünüyorum. Eğer yasallaştınlma3i doğru
mu, derseniz, mutlaka yasallaştınlması gerekir.
Çünkü yasallaştınlmadığı takdirde bu sefer gızlı
sakh yollara gjdiliyor. Kadın ehliyetsiz doktorla-
nn elınde kahyor. Hele kırsal kesimde ebelerin
elinde, kocakan ilaçlanyla olay daha vahim hale
geliyor. Bu nedenle mutlaka yasallaştınlmalı.
Ben bu işin uzmanı değilim. Ama kadın sağlığı
açısından düşündüğünüz zaman bunun zararlan
mutlaka çok büyük.
^m^m^^mSiz kaç tane kürtajgeçirdiniz ve ne gi-
bi zararlarmı gördünüz?
N. T. - Ben alü tane kürtaj geçirdim. Açıkçası
da kürtaj nedeniyle sağlık açısından çok büyük
bir sağlıksızbk yaşamadım. Ama birinde çok bü-
yük bir kanama geçirdim. Doktorum kürtaj so-
nucu bu tür şeyler olabileceğjni söyledi. Ona
inandun. Ondan sonra da bu nedenden çok bü-
yük bir rahatsızlığım olmadı. Ruhsal açıdan ne
yapıyor diye sorarsanız... Bende çok büyük bir
psikolojik yıkıntı yapmadı. Beni çok sarstı. peri-
şan bir hale geldim... Bunlan söyleyemem. Ama
hep aklımın bir köşesinde kendi canınızda, içiniz-
de yaşatüğmız bir canlının hayatına son veriyor-
sunuz düşüncesi oldu. Bu da hoş bir şey değil.
Onun ısürabını, sıkınüsını üzerinizde mutlaka ta-
şıyorsunuz. Ama diyeceksiniz ki, insan altı kere
ltı tanekürtajı niye olursun?
Niye bunu kendine yaparsın?
Mutlaka ve mutlaka doğum kontrol
önlemleri alınmahdır. Bu, tabii çok
büyük bir eğitim sorunu.
Diyeceksiniz ki, altı tane kürtaj *
oldunuz, hiç eğitimli değil miydiniz?
Eğitimliydim. Pek çok kadının da
benim durumumda olduğunu
sanıyorum. Nasılsa ben kürtaj
olunımun rahatlığıyla bu işe fazla
önem vermiyorlar.
böyle bir şeyi yaşar mı? Çok eğitimsiz. çok bilgi-
siz, cahil bir insan olur da bunun kontrolünü
yapmaz, aile planlaması yöntemlerine başvur-
maz. öyle de değil. Bunun izahı kendi açımdan
mümkün değil. Ama böyle...
^•^^^^••ZJoğMm kontrol yöntemlerine hiç baş-
vurmamış mıydınız?
N. T. - Doğum kontrolüne hiç başvurmadım,
çünkü çok genç yaşta ilk çocuğumu doğurdum, o
doğumdan sonra da aşağı yukan on sekiz sene
hiç kontrolsüzdüm, yine de çocuğum olmadı.
Ama birdön hamıle kaldım. Çok şaşırmışüm.
LJzunca bir süre hamile oluşumu kendime kon-
duramadım. Sonuçta gerçekten hamile olduğum
ortaya çıktı. O kürtajdan sonra peşpeşe, aşağı
yukan altı sene süreyle hamilelik olaylanm oldu.
Sonra bunu doktorlarla konuştum. Bana, 'Kür-
tajla birlikte bırtakım yollar temizlendi, açıldı ve
bazı arkadaşlanmdan, çevredeki bazı hanımlar-
dan duyduğum, evlilik dışı bir ilişkiyse kadın,
"Ben hamileyim" diye geldıği zaman, "Yok ola-
mazsın" ya da "Benim çocuğum olmaz, bu ço-
cuk benden değildir" gibi itirazlann olduğunu
çok duydum. Tabii bu kadın açısından ağır bir
şey. Arna tarn erkeğin kaçış noktası. Hele de evli-
lik dışı bir ilişki olduğunda, hamilelik ve çocukla
birlikte kendini bir şeylere daha fazla zorunlu his-
sedecek. Bu, ya erkeğin egoistliği ya da kaçış
noktalan.
Çocuk iki kişilik bir olay. Tek başına yapılacak
bir iş değil. İki kişilik bir olayda yalnız kalıyor-
sun. Bırakın çocuk olayını, bir eşya düşünün. Siz
diyorsunuz ki, "Bu eşya ikirnizin." Karşınızdaki
ise "Hayır, bu eşyayla bir ilgim yok" diyor. Bıra-
kın çocuğu, eşya... Onda bile ne kadar kınhrsınız.
O zaman kadın ne yapacak, tek başma bu işi hal-
ledecek. Kadın var, halledebilir. Yolunu yorda-
mını bilir çünkü. Bir de bu işi hiçbir şekilde tek
başına halledemeyecek kadın var. Herhalde bu-
nun örnekleri Türkiye'de çok fazladır.
Türkiye'de, geri kalmış toplumlarda olan daha
kötü bir şey var. Kız hamile kahyor. Kimden ha-
mile kalmış, diye bakılıyor. Mehmet'ten. Top-
lum baskısı harekete geciyor. Mehmet silah zo-
ruyla bulunup getiriliyor. Belki Mehmet'i hiç
sevmiyor, Mehmet ona tecavüz etmiş. Ama
Mehmet'le evlendiriliyor.-
Burada şunu belirtmek istiyorum: Kürtaja
yüzde yüz taraftanm, mutlaka olunmalı, diye bir
şey söylemek mümkün değil. Ama eğer istenme-
yen bir çocuk dünyaya gelecekse hem çocuğun
ruh sağlığı açısından hem ailenin sağlığı açısın-
dan bence kürtaj olrnak daha doğru. Yalnız bu-
Bugüne kadar alo kez kürtaj olan N.T., Leyla Tavşanoğlu'na kürtajın yasallaşması gerektiğini anlattı. (Fotoğraf: tBRAHÎM GÜNEL)
rahim hamile kalmaya daha uygun bir hale geldı"
diye anlatülar.
Kürtaj yerine kadınlar doğum kontrolüne baş-
vurmalıdırlar. Kürtajın verdiği zaran bir doğum
kontrol hapı, bir spiral ya da başka bir yöntemin
verdiğini hiç sanmıyorum. Yalnız burada erkek-
ler açısından da bakmak lazım. Niye erkekler
doğum kontrolünü kendileri yapmıyorlar da bu
iş sadece kadınlann üzerine yukleniyor? Kansını
sevdiğini söyleyen erkeğin en başta yapacağı şey,
sevdiği kişinin sağlığını kollamaktır. Direkt ola-
rak erkeğin kadının sağhğına müdahale etıiği
alan da budur. Bu açıdan bakuğınız zaman ka-
dınlar kadar erkekler de dikkat etmeli diye düşü-
nüyorum. Geleneksel biçimde hep kadınlann
sırtına yüklenmiş. Kadın hap kullansın, kadın
spiral taksın, olmadı, kadın gitsin kürtaj olsun.
Ama erkekte bir şey var. Ben kaç yaşında olur-
sam olayım erkeğim düşüncesi. Ya da ben erke-
ğim... En medenisinde bile bu var...
^*^**Kürtajlarınızı evlilik döneminde mi yoksa
evlilik dışı dönemde migeçirdiniz?
N. T. - Sanıyorum bu kadar kürtaj olmamın
nedeni. ilişkinin evlilik öncesi ilişki oluşuydu. Ta-
bii ilk hamilelik benim için de, beyefendi için de
çok büyük bir şaşkınlıktı. büyük bir telaştı. He-
nüz ikimiz de ne yapacağımıza karar vermemiş-
ken, üstelik böyle bir olaya ikimiz de hazırlıklı
değilken, bir an önce bundan kurtulmaya baktık.
Daha sonralan ilişki daha oturmuştu. bazı şeyle-
re daha kararlıydık. Ama o zaman da birtaİcım
başka korkular başladı. Yaş da ilerlemişti. Kırk
yaş sonrasında bir çocuğun nasıl olacağı, sağlıkh
olup olmayacağı kaygılan belirdi. Bin türlü şey
yaşanmış, bunlann üzerine bir de sakat bir ço-
cukla uğraşmanın sakıncalan düşüncesi ağır bas-
tı. Bu kendi açımdandı. Ama eşim o çocuğu iste-
mişti. Ona da neden olamayacağını, bunun
sakıncalannı anlatüm. İkimizin birbirimizi ikna
etmesı zor olmadı.
^*^*^*^İrlanda'da iki olay patlak verdi. Ço-
cukluktan yeni çıkmışgenç bir kız tecavüze uğradı,
gebe kaldı, çeşitli baskdar onu bu çocuğu doğur-
mak zorunda btraktı. İkinci olay, Katolik birpapa-
zın Amerikalı bir kadından olan çocuğuydu. Pa-
paz, kadına çocuğu aldırması için baskı yapmış,
kadın ise gizlice çocuğu doğurmuş ve yıllar sonra
ortaya çıkmıştı. Olay duyulunca kıyamet koptu.
Siz bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
N. T. - Din baskılan. toplumsal baskılann üs-
tesinden gelebilmek için kürtaj mutlaka yasallaş-
malı. "'Kürtaj iyidir, hoştur, herkes japtırsın"
demiyorum. Ama saydığım nedenlerden, İr-
landa'daki olay bunun tipik örneğidir, mutlaka
yasallaştınlmalı. Yasallaşsın, duruma göre iste-
yen aldınr, isteyen çocuğunu doğunır ya da bü-
tün önlemleri abrsınız. kürtaja neden kalmaz. ki
tabii bazı toplumlarda doğum kontrolü yapmak
bile dine aykın, biliyorsunuz. Bu tür yaklaşımlar
bana çok bagnaz geliyor. Çok yazık. Hele böyle
tecavüze uğramış bir kız çocuğu... Toplum, din
baskısıyla o çocuğu doğuracak. Doğurduktan
sonra o çocukla birlikte yaşayacağı ıstırabı düşü-
nebiliyor musunuz? Muhtemelen kilise bu çocu-
ğa sahip çıkıyor, ama esas psikolojik olaylan o
çocuğun ilerideki yaşamında düşünmek lazım.
Annenin kürtaj olunca geçireceğı rahatsızlıktan
çok, sanıyorum doğan çocuğun ilerideki hayatın-
da o bağnaz toplum çocuğa mutlaka nereden
olduğunu hatırlatacak. 'Senin annen tecavüze
uğradı, sen tecavüzden sonra olan çocuksun,
onun için kilisede sana sahip çıkülar' diye hep
hatırlatılacak. Esas onu düşünmek lazım.
m^m^mmm Erkekler artık eşleriyle birlikte doğu-
ma girmeye başlarken kürtajda hazır bulunmaya
hiç vanaşmıyorlar. Bunu nasıl değerlendiriyorsu-
nuz? Bütün kürtajlarınızda tek başmıza mıydınız?
N. T. - Bunu halletmek hep benim işimdi, ama
tabii kaulım vardı. İki tanesi hariç diğerlerinde
tek başımaydım.
Doğum mutlu bir olay. Dokuz ay aileye yeni
bir varlık gelecek diye sabırsızlıkla bekleniyor.
Doğum öncesi, doğum sırasında ve doğum son-
rasında buna fevkalade büyük bir memnunlukla
katıbyorlar. Ama kürtaj rahatsız edici bir şey. Bir
külfet. Zaten de istemediği bir şey. Olmamasıru
dilediği bir olay. Ama olmuş, başına gelmiş. Be-
bek, kendi bünyesinde, kendi içinde taşıdığı bir
şey değil. Fikir olarak da zaten dışladığı için, er-
kek için o kadar önemi olduğunu sanmıyorum.
Bir an önce kurtulması gereken bir olay olarak
bakıyor. Tamamen erkek egoizmi. Erkeğe egoist
demek de doğru olmayabiür. Ama ister samimi
olsun, ister olmasın, beyin onu reddettiği için, za-
ten istemediği için, zaten dışladığı için çok fazla
ilgi alanında değil. Daha eğitimli, daha medeni
olanlan, "Ben de bu işe sebebiyet verdim, kadı-
nın sağlığına bir şey olmasın" gibi kaygılar duya-
bilir. Çok derin, psikolojik sıkıntılan olduğunu
sanmıyorum, ama. Şimdiye kadar hiçbir erkek
arkadaşımda, çevremde yaşayan erkeklerde böy-
le bir sıkıntı görmedim. Ama doğumun mutlulu-
ğunu herkesin çok güzel yaşadığını görüyorum.
Hatta erkeklerin öyle kaçma noktalan var ki,
Kürtaj erkek için rahatsız edici bir
şey. Bir küifet. Zaten de istemediği
bir şey. Ama olmuş, başına gelmiş.
Fikir olarak da zaten dışladığı için,
erkek için o kadar önemi olduğunu
sanmıyorum. Bir an önce
kurtulması gereken bir olay olarak
bakıyor. Tamamen erkek egoizmi.
Erkeğe egoist demek de doğru
olmayabilir. Ama ister samimi
olsun, ister olmasın, beyin onu
reddettiği için ilgi alanında değil.
rada bir nokta var: Ornek benim, diyelim. Altı
tane kürtajı niye olursun? Niye bunu kendine ya-
parsın'? Mutlaka ve mutlaka doğum kontrol ön-
lemleri aunmalıdır. Bu, tabii çok büyük bir eği-
tim sorunu. Diyeceksiniz ki, altı tane kürtaj
oldunuz, hiç eğitimli değil miydiniz? Eğitimliy-
dim. Pek çok kadının da benim durumumda ol-
duğunu sanıyorum. En iyisini bilmelerine rağ-
men nasılsa ben kürtaj olurumun rahatlığıru bir
köşelerinde taşıyarak bu işe fazla önem vermi-
yorlar. Karşılannda da bu işe önem veren başka
bir insan yoksa, eşi bunun üzerinde durmuyorsa,
olay kürtajla sonuçlanıyor. Doğum kontrolünün
çok yaygm biçimde yapılması gerekir. Kürtajın
yasallaşmasını, en son çare. en son çıkış noktası
olarak kabul edip o nedenle yasallaşmasını isti-
yorum. Bir de doğum kontrol hapı, spiral ve pre-
zervatife rağmen hamile kalan üısanlar var. Sayı-
lan pek az olmakla birlikte var. Bu insanlar ne
yapacaklar? Tabii ki kürtaja başvuracaklar o za-
man...
Kürtaj başvurulacak sonçare'Kürtaj,gerçi Türkiye'deyasallaştı. ama
pek çok ülkedeyasallaşması, hâlâ çok tartışûan bir
konu. Sizce kürtaj yasallaşmalı mı, yasallasma-
malı mı?
EĞECİ - Kürtajdan önce aile planlamasından
söz etmek gerek. Bence aile planlaması yöntem-
leri çok yaygm ve ücretsiz şekilde uygulanır ol-
mab. Bu suretle de gebelikler oluşmadan önce
önlenebilrneli. Tabii bunun bazı istisnai yönleri
olabilir. Örneğin tecavüze uğramış bir kadın ve-
ya genç kız gibi konular bunun istisnası olabilir.
Ama onun dışında hemen yapıhnası gerekli olan
şey gebeliklerin oluşmasını önlemektir. Bunlan
dinsel ya da ahlaki açıdan değil, kadın sağlığı açı-
sından söylüyorum. Bana kalırsa öncelikle yapı-
lacak şey, yaygın bir tabanda ve ücretsiz olarak
ya da çok düşük, ancak maliyetine bir fiyatla
devlet tarafından yapılmab ve aile planlaması
yöntemleri uygulanmalı. Onun ardından, oluş-
muş gebelikler için de halihazırda Türkiye"deki
KL-ürtaj çok küçük bir operasyon
gibi görünüyor, ama o kadar küçük
olarak telakki edilmemeli. Öncelikle
bir enfeksiyon riski vardır. Kürtaj
olan bir anne herhangi bir antisepsi
hatası yapılması sonucu ya da kürtaj
sonrasında kadının gereken hijyenik
koşullara uymaması halinde bir
enfeksiyon oluşabilir. Bu enfeksiyon
sonucu kadının bir daha çocuk
sahibi olamaması tehlikesi
bulunmaktadır.
Kürtaj Yasası'nda bu var. 10 haftalığa kadar
olan gebeliklerde istek olduğu ve bir sağbk sakın-
cası görülmediği takdirde anne çocuk sağbğı
merkezlerinde sonlandmlmahdır. Biraz misük
düşünecek olursanız, aile planlamasının, oluş-
muş bir canlının hayatına kıymamak açısından
da çok önde gelen bir rolü var.
^ ^ K ü r t a j , kadının ruh vefizik sağlığmc
ne gibi etkiler yapıyor?
EĞECİ - Kürtaj çok küçük bir operasyon gibi
görünüyor, ama o kadar küçük olarak telakki
edilmemeli. Öncelikle bir enfeksiyon riskı vardır.
Kürtaj olan bir anne herhangi bir antisepsi hatası
yapılması sonucu ya da kürtaj sonrasında kadı-
nın gereken hijyenik koşullara uymaması halinde
bır enfeksiyon oluşabilir. Bu enfeksiyon sonucu
kadının bir daha çocuk sahibi olamaması tehli-
kesi bulunmaktadır. Bunun dışında, üst üste kür-
tajlar, annede hem vücutça hem de ruhsal olarak
birtakım travmalara yol açabilir. Uterus üzerin-
de birtakım travmalar olabilir. Çok kürtaj gecir-
miş bir uterusun gebe kalma şansı da yapılan
çalışmalar sonucu göstermiştir ki azalır, bunda
düşük oranlan daha fazladır. Yani kadın ilk üç-
beş gebeliğini kürtajla gecirir, sonunda gerçekten
çocuk sahibi olmak ister. bu defa da geçirilmiş
travmalar kadının çocuk sahibi olmasına engel
oluşturur. O bakımdan kürtaj herhalde bu işte
düşünülecek son çare olmab. Başka alternatif ol-
madığı takdirde kürtaj yapılmah.
• i ^ ^ * ^ ^ Türkiye 'de ortalama ^ılda kaç kadın
kürtaj yapttrtr? Böyle bir istatisıik tutuluyor mu?
EĞECİ - Bunu söylemek çok zor. Çünkü kür-
tajlann pek çoğu hâlâ vasadışı yapılıyor. Hatta
Türkiye'deki düşük oranını sorsanız. bunu da
söylemek çok zor. Çünkü bir kürtaj. provoke
edilmış düşüktür. Yani kişi tarafından zorlana-
rak yapılan bir düşüktür. Bunlar istaüstiklere
geçmiyor. Ama kabaca şöyle düşünülebilir: Ge-
beliklerin yüzde 10"u düşüklerle sonuçlanıyor
diye bir genel kanı vardır. Bunun içine kürtajlan
da katabilinz. Çok yuvarlak bir sayı. Ama biraz
fikir verebilir. Diyelim, bin gebeliğin yüz tanesi şu
veya bu şekilde doğal veya suni bir düşükle so-
nuçlanıyor.
mm^^mamm Bir de İrlanda 'da iki olay patlak verdi.
Daha çocukluk çağmdan yeni kurtulmuş bir genç
kız tecavüze uğradı ve bu olay sonucu gebe kaldı.
Dinsel, toplumsal ve yasal basküaı•nedeniyle çocu-
ğu doğurmak zorunda bırakıldı. İkinci bir olayda
da Katolik bir papaz. Amerikalı bir kadınla ilişki
kurdu. Kadın ondan gebe kaldı. Papaz. kadma ço-
cuğu aldırması için baskı yaptı. Kadın da çocuğu
gizlice doğurdu. Yıllar sonra çocukla birlikte orta-
ya çıkınca kıyamet koptu. Siz bu iki olayı nasıl
değerlendiriyorsunuz?
EĞECİ - Bence bu iki olaya yaklaşım farklı ol-
mah. Genç kız herhalde çocuğu istemiyordu. İs-
temediğine göre bir etik ve tıbbi kurul burada
gebeliğin sonlandınlmasına karar vermeliydi.
Çünkü bu. istekle kazanılmış bir gebelik değil.
Zorla, insanlık dışı bir şekilde o genç kıza mal
edilmiş bir hadise. Bu çocuğun hiçbir düşüncenin
etkısinde kalmadan toplum tarafından kurtanl-
ması gerekirdi.
İkinci olayda kadın annelik iradesini kullan-
mış, çocuğa sahip olmak istemiş. Tabii. buna
söylenecek hiçbir şey yok.
O küçük genç kız. çocuğu istemiyordu. Aksi-
ne. çocuğu isteseydi acaba toplum ona ne yapa-
caktı? Anahk duvgusu fevkalade önemli bir
duygudur. O genç kız, "Ben bu çocuğu istiyorum'
deseydi, buna da o toplumun sahip çıkması gere-
kirdi bence. Buna savgılı olmak aerekir. Anahk
Kadın Doğum Doktoru
Prof. YALÇEV EĞECİ
İstanbullu bir memur ailesinin çocuğu olarak
1932 'de Ankara 'da doğdu. İlk, ona ve üniversite
öğrenimini İstanbul'da tamamladı. İÜ Tıp
Fakülıesi'nde uzman oldu. Birsüre bir devlet
hastanesinde görev yaptı. 1969-1971 yıllan
arasında devlet iznivle Almanya 'yagitti,
perinatoloji konusunda çalışmalaryaptı.
Türkiye 've döndükten sonra Almanya 'da
kullanılan yöntemlerden vola çıkarak doçentlik
tezi hazırladı, üniversite dışınaan doçent oldu.
Doçent olduktan sonra Islanbul Tıp Fakültesi ne
girdi. 1980yılmdaprofesör oldu. 1990yılmdan
beride Istanbul Tıp Fakültesi Kadın Doğum
Anabilim Dalı Başkanlığıgörevinde bulunuyor.
duvgusu sadece basit psikolojik bir olay da değil.
Gebeliğin başlamasıyla birlikte metabolizmada
hormonal değişiklikler bu duyguyu geliştirir
Mesela son yirmi otuz yıl içinde, prolaktin hor-
nıonu dediğimiz bir hormonun. anahk duygusu-
nu gelıştıren bir hormon olduğunu bıliyoruz ar-
tık. Gebe kaldığı anda, prolakün sekresyonu
salgılanması artıyor vc onunla birlikte de annelik
duygusu artan şekilde gelişiyor. Kürtaj kadın için
yıkımdır. Kadın. diyelim ki erkek tarafından ıha-
nete uğramıştır. Kendi ekonomik gücü yoktur,
çocuğunu doğurma şansı yoktur.
ı Babcı adavları artık kendi isteklerivle
doğumlaragiriyorlar. Bu, alışılmış bir davranış ha-
line geldi. Ama her nedense kürtajda erkek, kadını
yalnız bırakıyor. Yadaçoğunluklaöyleoluyor. Ve
kadın kürtaj sorununu kendi başına halletmek zo-
runda kalıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
EĞECİ - Bu, gayri meşru bir ilişkiyse erkek ta-
bii mümkün olduğu kadar kendini gizlemek sev-
dasında. O işi yaparken bunu düşünmüyor da,
afışe olma tehlikesi ortaya çıktığı zaman çekini-
yor. Hele evb erkeklerin capkınbklannda bu çok
önemli bir sorun tabii. Evli erkeğin capkınbk psi-
kolojisini bir düşünün. Bu işi niye yapıyor? Ha-
yattan bir şey çalmak, bır an yaşamak için. Öbür
tarafta belki evinde mutlu bir ailesi de var. Kan-
sına her ihanet eden erkek mutsuz erkek değildir,
benim bıldiğim kadanyla. Bu, kesin olarak erke-
ğin bencilliğinden kaynaklanıyor. Sorumluluğu
kadının sırtına yüklüyor. Kadını psikolojik ola-
rak yıpratan olaylardan biri de o. Bu işe neden
olan erkek gelse, elıni tutsa belki o kadar yıpran-
mayacak. Ama orada yapayalnızbk da onu ayn-
ca yıpratıyor.
Söylediklerime şunu eklemek istiyorum: Kür-
taj, genelde kadın sağlığı için pek hayırb bir olay
değil. Hiçbir hanım. ıstenmeyen gebeükte, "Na-
sılsa kürtaj olur. bundan sıynlınm" şeklinde dü-
şünmemeli. Hem vücutça, hem de psikolojik
bakımdan yıpratıcı etkileri var. Onun için en
akılhcası aile planlaması yöntemlerinden binne
başvurmaktır. Tabii bu arada çağdaş ve uygar
bir şekilde düşünmek ve ifade etmek gerekirse
bekâr hanımlar da kendilenni bu beladan koru-
mak için aile planlaması yöntemlerine başvur-
mahdırlar.
Bu arada başka önemli bir nokta var Pek ya-
kında erkekler için de en az kadınlannki kadar
uygulanabilir aile planlaması yöntemlerinin gün-
deme gelmesi ve geniş şekilde uygulanabilir ol-
ması dolayısıyla iki taraflı olarak istenmeyen
gebeliklerin yaratacağı sorunlann ortadan kaldı-
nbnası bekleniyor. Erkeklere geçici sterilizasyon
yapılması çalışmalan sürüyor. Bugüne kadar er-
kekler için uygulanan yöntem. ameliyattı. Ama
ameliyatlar dönücü değildir. Erkek bu ameüyatı
bir kere yaptınrsa bir daha geriye dönemez. Veya
dönme olasıhklan fevkalade azdır. Kadınlann
haplanna benzer haplar üretme çalışmalan var
şimdi. Erkekler de hap alacaklar ya da enjeksi-
\on yapılacak. üç ay. beş ay. altı ay, bir sene ço-
cuğu olma>acak. Ama çocuk istiyorsa iğnesinı
ya da hapını kullanmayacak, tekrar gebe bıraka-
bilir haie dönecek. Bu yöntemin erkeklere de
uygulanabılir hale gelmesi tabii kadınlan çok ra-
hatlaıan bir faktör olacak. Ameliyatlı yönteme
hiçbir erkek yanaşmıyor Üç beş kişi var. Türkivc
düzeyinde kahraman ilan edilebilecek tek tük cr- |
kek var. Sayılan iki elin parmaklarından d.ılu |
i fazla değildir. Amu geçıcı şekilde bu işır. onlen- '
mesini getirecek bir tedavi söz konusıi olursa her-
halde erkekler buna biraz daha sıcak bakacaklar-
dır. Bu da kadınlar için önemli bir risk faktörünü
azaltacakür.
Kadınlara nasıl kadınhk hormonlan içeren
haplar veriliyorsa, erkeklere de erkekbk hormo-
nu içeren haplar verilerek spermatojenezi baskı
altına alma meselesi vardır. Şimdi bunun yan et-
kileri konusunda araştırmalar yapılıyor. Kadın-
lar bu ilacı kullanırken risk altına giriyorlar,
erkekler de girecek. ne yapalım?
wm^mma^mDoğum kontrol ilaçlarmın kadmda
bazı dengesizliklere yol açtığı, hatta özellikle siga-
ra içen kadmlarda kalp hastalıklarma neden oldu-
ğu gibi bilgilendirmeler de var. Acaba kadınlann,
aile planlaması yerine kürtaja başvurmalarmda
bunlar etken oluyor mu?
EĞECİ - Tabii. Bence bugün anne çocuk sağlı-
ğı merkezleri aynı zamanda eğitici fonksiyon da
Ji/vlv\i erkeklerin çapkınlık
psikolojisini bir düşünün. Bu işi niye
yapıyor? Hayattan bir şey çalmak,
bir an yaşamak için. Öbür tarafta
belki evinde mutlu bir ailesi de var.
Kansına her ihanet eden erkek
mutsuzerkek değildir, benim
bildiğim kadanyla. Bu, kesin olarak
erkeğin bencilliğinden
kaynaklanıyor. Sorumluluğu
kadının sırtına yüklüyor. Kadını
psikolojik olarak yıpratıyor.
yüklenmeli. Bir kadın oraya geldiği zaman, "Sa-
,na spiral takacağız" ya da "Sen al, bu haplan
kullan" denmemeli. Kadınlara yöntemler sakın-
calı taraflan>la birlikte anlatılmalı. Bunun şu
sakıncası varderken kürtaj da anlatılmab. Kadın
da bunlardan birini seçmeli. En azından bizim
kadına önereceğimiz aile planlama yöntemleri
sakıncalr taraflanna rağmen kötünün iyisidir.
Onun için bu ocaklarda mutlaka bir sosyal uz-
man olmab. Bö>le bir merkezi. biz üniversiteye
bağlı olarak kuımak istiyoruz. Kömürlük gibi
çok harap durumda olan bir yerimiz var. Oraya
biraz para verecek hayırsever birini anyoruz.
Orayı baştan sona onardıktan sonra eğitimli aile
plaplaması verme\i düşünüyoruz. Sanı\orum,
bugün bizim sağlık kuruluşlannın en büyük ku-
suru kapasitelerinin üzerinde. fazla çalışır ouna-
lan. Dola>ısı\la bu kapasite aşması. hizmet kali-
icsını Jüsürü\or