25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 MAYIS 1992 PAZAR CUMHURIYET SAYFA 13 BURNUMUN KENARI Demire], "Kim sıkıntı içindedeği) ki" demiş. Çağlar parmak kaldırmış. BLDAPEŞTE Haftalık kurtarılmış sayfa MEHMET MESTCİ Acıama gerçek! Astoria Oteli'nın köşesındeki istasv ondan eve dönmek üzere metroya bindiğimde. nereye oturacağım konusunda fazla bır şansa sahip olmadığımı gördüm: Ya az ötedeki Charles Bronson, Charies Bukowsky ve Prens Charies kanşımı, açık gri gözlü, fena halde terlemiş, lipikuş Macar bıyıklı (uçlan aşağı bakan hilâl biçüninde) beyefendinin yanına ilişecektim ya da vagonun sonundaki "ex-prime minister" Maggy'nin (Teacher) anneannesi kılıklı bir hanımın yanına. Bizimkilerin. Macarlan 6-0 yendiğimeşum 1956yılında çok gûzel bir kadın olduğuna flütüm üstüne bahse girebileceğim bu hanımın okuduğu kitabın başhğmı merak ettiğim için onun yanına oturdum. Başlık da post-roodern bınalann günden güne çoğaldığı bu neşeli, bol gulaşlı post-komünist ülkenın havasma uymayacak kadar post-pesimist bir başlıktı: "Sheltox'la Yıkanan Gregor Samsa'nın Bitmemiş Rüyası." Metro, istasyonda durduğunda karşı koltuklaki yaşlı delikanlılar oflaya poflaya inerlerken kız, oğlanıyla daldı içcri. Kız güzel olmasına güzeldi ama, oğlanın ona tapar gibi bir hali de yoktu. Sıkıntıyla etrafını tararken göz göze geldim herifçi oğluyla. "Acı ama gerçek" diye düşündüm, on beş kadına bir erkeğin düştüğü böyle memleketlerde sorun, en kısa yoldan kız tavlamak değil, en uzun yoldan kızlardan uzak durmak. Yalanımvarsa flütûm paslansın. Derken oğlan oturdu ve bütün önlemlerine rağmen kızın kucağına oturmasını engelleyemedi. Kız, oğlanı öpmek istedikçe ofladı, ellerini koynuna soktukça pufladı. Bu da yetmezmiş gibi oğlan, yanımdaki Raspurin kılıklı işadamımn elindeki "Kııri" gazetesine dikti gözlerini. Kısık gözle döviz kurlannı çözmeye çalışıyordu. BirTürk erkeğinin anlayamayacağı bir duygu idi bu. Kucağındaki enfes Macar salamını karşıdaki gazeteyle aldatmak. (Benim de bir Türk erkeği olduğuma şüpheniz kalmamıştır artık.) Vagondan çıkarken saçlannı yolan sevgilisinden kurtulmak için Çingenelere işmar cektiğini gördüm oğlanın. Çingenelerin boğazından garipbirsesyükseldi. İçim rahatlamıştı biraz. "Hiç değilse dtşlanmış bir azınlık Macar saiamından anlıyor" dıyedüşündüm... Sonra olacaklan izlemeye içim elvermediği için oradan uzaklaştım. uıcır çekirdeği Herkes konuşuyor dünyada. SÖlEYMANDEMfflEl Başbakan Türkiye'de kıymetim bilinmiyor. TURGOTOZAL Cumhurbaşkanı Burada benden başka genel başkanyok. BÛLOTECEVİT DSP GenelBafktuu Vatandaş onun ne biçim baba olduğunu anladı. ABHAM KAHVECİ ANAPmUktvekili Amehkan gümrüğünde silcûılarıyla elegeçirilenmilletvekillerizihinlerdekibir soruyu tekrar gündeme getiriyor: Yoksa Nahcıvan'a bir müdahale mî söz konusu? • Bazı bakanlar ve milletvekilleri, Amerikan gümrüğünde meydana gelen olayı, "skandal" olarak yorumlayan bazı Türk gazetecilerine son derece sinirlenerek, olayın saptınlmak istendiği- ni belirttiler. Amerika"daki 17MayısTürk Vüriiyüşü'nden uçakla Tür- kıve'ye dönmekte olan bir grup milletvekili ve bakanın üzerle- rinde. valizlerinde ve birçok giz- lı yerlerinde bulundurduklan veterlı mıklarda Smıth VVesson ile yakalanmalan üzerine ülke genelinde bir anda zihinlerdeki bir soru tekrar gündeme geldi: "Yoksa Türkiye'nin Nahcıvan'a bir miidahalesi mi söz konusu?" Adam başı dorder sılah alarak ülkeye girmek ısteyen bakanlar ve milletvekilleri, Amerikan gümrüğünde meydana gelen oiayı "skandal" olarak yorum- lavan bazı Türk gazetecilerine son derece sinirlenmişler ve uçakta bu konuda bir açıklama vapan bir milletvekili de "Bazı gazeteciler olayı saptırmak isti- yor. Zaten parlamenterdemok- rasımız zar zor ayakta duruyor, bir de bunu darbe sebebi yapar- larsa ben o zaman görürüm si- zi" demiştir. Daha sonra bilgisi- ne başvurduğumuz Türk eumhuriyetleri konusundak uz- manlığıvla tanınan Prof Dr. Begüm Özbek de, dikkatimızi bır başka noktaya çekerek "Dikkat ettiyseniz, sayın milJet- vekilimi/ taktik icabı, meselenin eksenini saşırmor. Aslında hepi- miz bilivoruz ki burada, gerek millertekillerimizin, gerekse bu duruma göz yuman Amerikan yetkililerinin ortak bir amacı >ar. Türkiye'ye silah sevkıyatı. Bu amacın da bugünkü manası çok açıktır Türkiye'nin doğu sı- nınnda, hem de bir Türk cumhu- riyetinde meydana gelen >e fena halde gecikmiş bulunan müda- hale gerektirir olaylar için ge- rekli silahın temini meselesi. Di mi amaT" Gerek kamuoyunda, gerekse eşe dosta sorarak bu konudaki tepkilerini aldığımız- da geniş birçoğunluğun. "Tabii abi, inşallah ya, lütfen" demesi üzenne, kurtarılmış mizah say- fanı? Burun da, açık bir davet- le. eğer bu tespıtimiz doğru çıkarsa, söz konusu devlet adamlanna Liyakat Nişanı ve- rilmesi ve ömür boyu maaşa bağlanmasını ilgili mercilere bir öneri olarak sunuyor. Bekaa'dan son dakka skoru: Apo 14-0 galip Bekaa Eğitim Alanı'nda oyna- yan ve 32. Gün ekibi tarafından banttan yayımlanan Apo ve arka- daşları arasındaki zorlu maç, zo- runlu olarak Apo'nun 14-0 galibiyetiyle sonuçlandı. Futbol alanından çok vadiyi andıran Be- kaa top sahasındaki maç öncesi gösteriler görkemliydi. Ponponlu kızlar, rengârenk bayraklar yoktu, ama sürünerek eğitim yapanlar ortalığı şenlendiraıek için Kalas- nikonarını ateşliyor, havan topçu- ları rakip takımın kalesini bombalıyor, Apo da biraz sonra baslayacak maç için ısınma hare- ketleri yapıyordu. Artık gösteriler bitmiş, takım- lar Apo'nun "Nasdsınız," "SagoT soru-cevaplı denetlemesinden sonramaça hazır duruma gelmiş- ti. Motivasyon tamdı. Artık her şey sahaya çıkacak futbolculara kalmıştı. Apo beyaz gömleği, pan- tolonu ve yumurta topuklu iska- rpinieri ile tozlu alanda gorkemli bir futbolcu tipini canlandırıyor- du. Fiziksel açıdan sorunu yoktu, Ustelik kibar göbeği de rakipleri- ni yanına yaklaştırmamakta çok işine yarıyordu. Ruzgârdan kalkan toz göruş alanına engel olmasına ve Apo^ nun topuklu ayakkabılan tekniği- ne gölge düşürmesine karşın yine de butün toplar onda toplanıyor- du. Müthiş bir golcüluk özelligi vardı. Yakın bulduğu kaleye şutu- nu atıyordu. Arada bir mendilini çekerek burnunu sildiği anlarda bile top konirolunü kaybetmeme- si, attığı bütün gollerde iki takım oyuncularından da alkış toplama- sı ilgi ve hayranlıkla izJendi. Metin Dolmakalem SON DAKKADA Ozal'ı karşılayacaklar Amehka'da prostat amelivatı yaptırdıktan sonra şu günlerde de ülkeye dönmesi beklenen Özal'ın karşılanması için tören provalanna başlandı. Bilindiği gibi bu provalarınmiman vemü- hendisi Erkal Zenger dir. Tektıik, taktik ve slogan yaratıolıklarıyla ün yapmış Özal 'm mikrofo- mt Zenger 'in tören hazırlıklarını gösterenfotoğrafı, çok bekledik; ama bir türlü gelmedi. Bi: de vukandakifoioğrafı kullandık. Ama hemen biryanlış anlaşıbnayı önlemek için de şu açıklamayı gerekli gördük. Fotoğraftaki koyunlarla tören provalarımn bir tek ilişkisi var. Bilindiği gibi bu tür törenlerde bol miktarda kesim yapılır. Bu koyunlar da Özal'ınprostatı uğruna telejedilecek en nitelikli koyunlar. Yoksa, yani başka bir anlamı yok. TARİHTE HERHANGİ BİR GÜN BAŞKARİKATÜR TVGAFLARI Yer: Star 1 Gün: Pazartesi Günaydın Türkiye programında Ümit Aktan'ın bir sanatçının ailesini tanıtımı üzerine. "Babası violacı. annesi piyanocu. Yani piyanocu riedim, çünkü körlere piyano dersi veriyormuş." Yer: Star 1 Gün: Pazartesi zararlı çocuk çizgi filmlerinden Ninja Kaplumbağasrnın çocuklara mesajı. "'Kültür işe yaramaz. Eğlence ve yemek önemli." Yer: Star I" Gün: 19 Mayıs Gençlik Bayramı'nda psikolog Suna Tanaltay'dan 'İçim Atatürk dolu." Yer: Star 1 Gün: Salı Günaydın Türkiye kuşağında spiker Jülide'- den bir anons: "Hatasız kul olmaz. Hatasız spiker de ol- S.K.maz. Mizah değil, aynıyla vaki KAYIP 3 Mart 1992'de, "İşe gidiyorum" diyerek evden aynlan ve bir daha kendisinden haberalınamayan oğlum M.AIi Kalaycı'yı gören veya yerini bilenlerin insanlık namına habervermeleri... Babası TEMEL KALAYCI "Kozlu facia"sı 77. gününü doldurdu. 263 işci yaşamını kaybetti. 118'inin cesedi çıka- nldı. Baba Temel Kalaycı 77 gündür toprak altındaki oğlu- na gösterilen ilgisizliğe tepki olarak bu ilanı hazırladı. Ka- yıtlarda, toprak altında ya- şamlannı yitirenlerin dosyası- na. "mahsur kaJdılar" diye yazıiıyor. Zonguldak halkı 18001er- den bu yana *facia"lar yaşar. Artık kanıksamıştır. "Kozlu faeiası" da bunlardan biri. Yaşam devam ediyor. Acı. ama gerçek pekçok şey olup bitti şu son 77 günde. Belki bir mizah say fasında bunlan okumak pekçok okurumuza ağır gelecektir. "Trajedikr tekrarlandıkça komediye dö- nüşür" sözünü hatırlatarak... Kan parası TTK yani işveren ölen işçi- lerin aleyhine dava açabiliyor. Yasa böyle. Geride kalan aile- leri. ölen işçi suçlu bulunursa tazminat ödüyor. Havzada bunun örneği çok. Ölen ma- dencilere ödenen tazminatın adı ise halk arasında, "kan pa- rası." TTK. ölen madenciye "kaçınılmazlığı" kazaya' ge- rekçe göstererek tazminatın % 60"ını da ödeyebiliyor. Ya- sada yeri var. Aileler artık kazalardan nasıl "kaçınılabi- leceği"ni öğrendikleri için TTK aleyhine dava açıyorlar. Ellennde çantalan İstanbul"- dan gelen bazı avukatlar da bu davaları kapmak için köy köy dolaşıyorlar. Zongul- daİc'ta da bu davalarla zengin olmuş pekçok avukat var. Bu avukatlann lakabı da "sunsar a^ııkat." Dul kapma savaşı Havzaya ödenmeye başla- nan "kan paralann ile bir başka canülık daha geliyor: Dul kap- ma savaşı. Ölen işçinin eşi aldı- ğı tazminatJa köyde birden büyük bir sermaye haline geli- yor. Dul kapma savaşı da bu yüzden yaşanıyor. Ama önce- lik akrabalarda. Ölen maden- cinin erkek kardeşi bekârsa yengesiyle evlendiriliyor. Ama bir şartla. İmam nikâhıyla. BURNUMUN ÖBÜR KENARI Tansu Çiller'e göre enflasyon düşmüş, Güzel birdüş! Çünkü resmi nikâh tazminat yolunu tıkıyor. Yaşam devam ediyor. Ve burada. Zonguldak'ta. hepi- miz yeraltında "mahsur kalan'" kardeşimizin, kocamızm. ba- bamızın, oğlumuzun üzerinde yaşamavi yaşamaya çalışarak yeni facialara sessizce sürükle- niyoruz. Birol L'zmez-Zonguldak MÜMTAZ ARIKA\ 24 Mayıs B/R MUAMMA: 7M/\ YOKSA 8M/YD/?. TARİHTS 8UGÜN, PADİŞAH ZT. AgûÜi.e£2Z4*:, HUSA/Ü ÇAyuÇ 'A Ç£V- 'Pj süı//*e/'y/ sop>4o4y?tı&ıx: ÖC&ÜG/VTÜŞ ve JT. VARİ ' ĞUAİU SÖrL£Mf? Y£ /4A///VO4 PAŞ4 OLMt/ŞTUf ŞansUGençlik * ' /,s ıv /^( / Bulnuı Kurıonu nıı hcışYunmların yüzdv SO 'ı gençmis. Önk'rinde daha uzun vıllar olduğuna göre sunslısayıhrlar! Tın Tın "L'niver.site sıncıvlarmagiren liseliler nn ım"mıs. Avıp.çokavıp! Siz }i/ndi. öğrencilerimizi vı'tisliren öğretınenlere. onkırı vcti}liren Mılli Eğiıim e ve Milli Eğitim in lüiküınetine ''tın tın "nn deınck HCİ i\tıvor\unıız'' nwl HAFTANINYORUMU Kapitalizmiıı clirıi imanı personele aittir Kadın, büyük bir bankada çocu- ğuyla birlikte işlemlerinin tamam- lanmasını bekliyormuş. Çocuğunun çişi gelmiş. Danışmaya tuvaletin ne- rede olduğunu sormuş. Aldığı ce- vap, tuvaletin personele ait olduğu, müşterilerin giremeyeceği olmuş. Kadın bu kez işlemlerini yapan me- mura sormuş, cevap yine aynı.. ka- dın ısrarlı. Çünkü çocuğu altına kaçıracak.. müdüre çıkmış ve aldığı cevap yine aynı: "Özür dilcrim, ku- rallan değiştiremem. Tuvaletler personele aittir." Kadın. çocuğa dönmüş, "üzgü- nüm" demiş ve çocuk bankanın or- tasına "şarr" diye bırakmış. Banka yönetimi bu olaya çok si- nirlenmiş. Kadının kredilerini, kart- lannı iptal etmiş. Amaaa... Olayın geçtiği yer Amerika... Basın duyunca harekete geçmiş: sonunda banka kadmdan özür dilemiş. Kredilerini açmış ve müşterileri için de bir tuvalet ayırmış. Kapitalizm, dünyanın her yerinde aynıdır. Gemlenme- diği yerlerde insanlara gem vurulduğu bir gerçektir. Bu olay bana. bir iki yıl önce bizde olan bir olayı anım- sattı. Bir vatandaşımız (üstelik sakat) bankasındaki hesa- bmdan yüklü bir para çekmek istiyor. Banka yeterü para olmadığını. bugün gidip, yann gelmesini söylüyor. Ama müşteri ısrar ediyor. Sonunda müşteri, bankanın koru- ması tarafından bir güzel dövülüyor. Sahi, bunu bizim basın yazmış mıydı?.. Maııdela, aslında sarışın bir Yugoslav'dır Abi, ben sana bir şey söyleyeyim mi? Bu Mandela denen adamın Atatürk Ödülü'nü kabul ctmemesi çok isabet oldu. Neden dersen. bu herif çok adı bir insanmış. Her türlü pislik bulunurmuş bu herifte... Yapma yahu! Abi. bir kerc herif zenci numarası yapıyor. Zenci değildir o. Siyah boyayla vüzünü boyar hersabah. Tabii. Dikkat et bak. yağmurlu günlerde sokağa çıkmaz hiç. Mandela aslın- da sanşın bir Yugoslav'dır. Vahu herif için CIA ajanı deniyor. Her tarakta bezi varmtş. CIA olsa ıyı yine. Adam hem PKK'ya hem Pinochet'ye çahşıyor. Terörist Carlos'un en iyi arkadaşı. Aramızda kal- sın ama sıkı provokatördür. Herifın MİT'tedosyası var. Abi, herif için biraz yumuşak diyorlar galiba. Sus, hiç söyleme. Bu herif benim yanımda askerlik yaptı vahu. Asker ocağını bilirsin. Anladılar bunun "öyle* olduğu- nu. ortalık kanştı. Karargâh bölüğünün çay ocağma bakı- vordu. Başına bir şey gelmesin diye aldım yanıma, postam olarak kullanmaya başladım. Çarşıya falan gönderirdim. Paranın üstünü hep cebine atardı. Senin gibi böyle çok iyi bir arkadaştan duydum da, bu Man- dela çek senet işleri de yaparmış. Ne div orsun. Sultanhamam'da dolandırmadığı adam kal- madı. Sonra naylon fatura işine girdi. Bir ara aldılar bunu içeri. Bir dayak. Uslanır gibi oldu. Sonra korsan kaset işine girmiş. Bir keresinde büroma geldi. nasıl içmiş. gündüz vak- tı. Göğsüne jilet filan atmış. Aadım. Cebine birkaç kuruş koydum. Dedim "Mandela. seni Allah ısiah etsin. Sen" de- dim "bu cemıyetın yüzkarasısın. Ne millete, ne ınsanlığa faydan \ar." Abi, herif için aslında 30 sene falan yatmadı diyorlar. Herif hep IstanbuPdaydı diyorum ya. Öyle ayda yılda bir Güney Afrika'ya giderdi. Onun orda bir yamyam kabilesi var İnanmışlar hcrife bir kere. Bılseler Yugoslav falan oldu- ğunu. anında linç ederler valla. Arada bir gider, kendini hapsettirir. sonra da bir yolunu bulup İstanbul'a gelirdi. Abi va. bu Mandela denen adam Atatürk Ödülü'nü kabul etsevdi ne olurdu halimiz? Aman sus. Büyük isabet oldu. Yani milletimizeöyle hayır- lı oldu ki bu olay. sorma gitsın. Biliyor musun zaten. bizi evlıvdlar koruvor. Aman sus. Cezmi Ersöz MENDİL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear