25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 MABS1992 PAZAR CUMHURtYET SAYFA KULTUR 11 Son Müza yede • İST/NBLL(AA)-Bu sezonoı son müzayedesi olan. "lMi Değerli Antika Eserler Müzayedesi" 2 haziran-alı günü yapılacak. Antik AŞ. tarafından Swissotl "de düzenlenen ve ginş ücr ti 500 bın lira olan müzayeteden elde edilecek gelır, Tirki>e Korunmaya M uhtaç^Tocuklar Vakfı'na bırakılaak. M üzayeiede. Osmanlı, Fransızriimüşlen. mobilya, mücevhcr, mineli Rus objeler. ombak, saat, halı, hat. heyıel. tablo ve Sevr porselenen ileçeşitli antika eserler aak arttırmava çıkanlacık Enfazlaılgi toplamaı beklenen eserler arasında 18 yy'dankalma tombak cahvedan, 19. yy eseri gün üş gece sürahısi ve bardağa ie Sultan 2. Abdülhamid dönemı tuğralı gümüş fe kalıbı yeralıyor. 2 hazıraı salı akşamı saat 20.00'degerçekleşurilecek olan miuayedede satışa sunulacJt eserler, 29 mayıs-1 haziran irasında sergilenejek. İFK'nın "Fotoğraf Kampı" • KüJtürServisi - tstanbul FotoğrafKulübü(İFK), bu yaz temrruz-ağustos aylannda, Antalya-Olimpos veDoğu Karadenz-Kaçkarlar'da bırer hafu süreli "Fotoğraf Kampı" kuruyor. Kamplarda, dinlencenin yanı ara dia gösterisi ve pratik çalışmalann yer aldığı eğitim çahşmalan yapılıyor. İFK'nın programında, Türkiye'ninçeşitli bölgeJerine düzenlenen "Dağ Gezileri" ve "Foto Safariler" ile M.S.Ü Fotoğraf Ana Sanat Dalı ögretim görevlisi Doç. Sabıt Kalfagil daruşmanlığında gerçekleşecek "Teknik Fotoğraf Gezileri" de yer alıyor. TRT'nin Geleceği • Kültür Servisi - Dün>a Kıtle İletışim Araştırma Vakfı(Dünya KİV)tarafından düzenlenen "TRTnın Geleceği" konulu açıkoturum bugün saat 14.00'te Gama-Güriş İşhanı TürserSalonu'nda gerçekleştırilecek. Mahmut Tali Öngören'in yöneteceği açıkoturumun konuşmacılan Seynan Levent. Ayhan Önal, Selma Özinanır, Akın Beşiroğlu, Alev Erlevent, Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ve Derya Sazak. Tüpk-İsviçre Dostluk Haftası • Kültür Servisi- Türk-İsvıçre Dostluk Derneği'nin düzenlediğı, Türk-Isviçre Dostluk Haftası yann başlıyor. 25-30 mayıs tarihleri arasında devam edecek olan hafta boyunca çeşitli kültürel etkinlıkler sergilenecek. Hafta kapsamında açılacak olan karma resim-heykel sergisi 25-31 mayıs arasında ARS Sanat Galerisi'nde izlenebilir. 28 Mayıs perşembe günü Alman Kültür Merkezi'nde Esther Woerdehoff un sunacağı "Isviçre'de Fotoğraf Sanatı" konulu konferansın başlama saati 18.30. Dostluk Haftası çerçevesinde gerçekleşecek etkinliklerden, Ufuk-Bahar Dördüncü Piyano Resitali, 29 mayıs cuma günü Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nda 20.30'da sunulacak.30 mayıs cumartesi günü VVorkshop'ta, Michael Von Graffenried'in, Haber Fotoğrafçıhğı konulu konferansı saat 15.00'te AFSADkonferans salonunda izlenebilecek. Tiyatpo Festivalî'nde Bugûn• KültûrSeryisJ-4 Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali'nde bugün Devlet Tiyatrolan Güngör Dilmen'in "Deli Dumrul"adlı oyununu Taksim Sahnesi'nde saat 15.00'te, Aiskhylos'un "Oresteia" adlı oyununu da Yıküz Sarayı Tiyatrosu'nda saat 18.30'dasahnelevecek. AÇOK bu akşam saat 20.30'da Ortaköy iskelesinden kalkan Boğaz vapurunda "'Perdeci"adlı oyıınu sergilecek. Dr. Skull'ın üyeleri, Hacettepe Tıp'ta doktor adayı 4 genç müzisyen Dr. Skull9 dan aptallar içiıı kurallar BURAKELDEM "Eğer ayaklann toprağa bağlıysa / Kanat çırpmayı dene ,' Duvarlan yıkmaya çahş Krallann karşına diktiği. / Ka- çabildiğin yere dek kaç ve sak- lan." Ankaralı rock topluluğu Dr. Skull'ın gecenlerde yayımlanan yeni albümü "Rules för Fools"'a adını veren parcadan alındı bu dizeler. Kurum ve kurallann kısıtlayıcıhgına karşı kısa ve öz bır başkaldın baladı olan "Ru- les for Fools"un orijinal sözleri ne yazık ki İngiüzce. Ancak Dr. Skull üyeleri İngilizce şarkı yapmak konusunda bir saplan- tılan olmamakla birlikte anlat- mak istedikleri şeyleri daha ko- lay dile getırebıldıklenru belirti- yorlar. Şarkılannda hissedilen ege- men hava ise "para, hırs ve ya- lan üzerine kurulu dünya ve in- san ilişkiJeri"ne duyulan tepki. Topluluğun kuruculanndan Alper Yarangûmeli, "Tek ku- ralin ınsana saygı olması gerek- tiğine inandıklannı" beürtiyor. Dr. SkulJ'a göre diğerleri "Ru- les for Fools", yani "aptallar içın kurallar." Toplulugun geçmişı !983"e uzanmakla birlikte Dr. Skull olarak ilk albümleriyle ortaya çıkışlan1 iki yıllık bir olay. Ha- cettepe Unıversitesi Tıp Fakül- tesi'nde doktor adayı olan dört • Ankaralı rock topluluğu Dr. Skull'ın yeni albümü 'Rules for Fools' (Ap- tallar İçin Kurallar), para, hırs ve yalan üstüne kurulu bir dünyaya tepki ni- teliğinde. 4 doktor adayına göre tek kural, insana saygı olmalı. Oteki kural- lar ise 'aptallar için kurallar.' Dr. Skull, davulda Alper, gitarlarda Murat Ersöz ve Murat Baştepe, basta Mustafa Erman'dan oluşuyor. genç müasyenden kurulu top- luluk, 'synthesizer' ve eletronik seslerle yabanalaşünlmamış, akustik bir rock 'sound'undan yana. Bu nedenle yapılan da alüraşlı ve yetmişli yıllann klasik rock toplululdannı çağ- nştınyor. Davulda Alper, gitar- larda Murat Ersöz ve Murat Baştepe, basta da Mustafa Er- man'ın oluşturduğu Dr. Skull'- ın adı ilk kez 1990 tarihli"Wory Zover"la duyulmuştu. Kayıtla ilgilj olarak teknik anlamda is- tedigi düzeyi yakalayamayan topluluk buna karşın rock din- leyen çevrede oldukça büyük ilgi görmüş ve beğenilmişti. Bir süre önce yayımlanan "Rules for Fools" ise üzerinde uzun bir süre uğraşılrnış ve titiz- lerulmış bir çabşma. Henüz ıkincı albüm olmasına karşın ayırt edilir bir Dr. Skull 'so- und'unun habercisi olduğunu söylemek de mümkün. Yalnızca akustik davul, akustik ve elektrogitar ile elekt- robasın kullanıldığı "Rules for Fools". sağlam altyapısı ve ba- şanlı vokal düzenlemeleri ile Dr. Skull'ın özellikle baladlar- daki yetkınliğini ön plana çıka- nyor. Belki biraz Jethro Tull'ı, bi- raz da CSNY dörtlüsünü çağ- nştıran "VVay Home" ve naıf yapısıyla "Princess", ilk dikkati çeken baladlar. Kuşkusuz "Ru- les for The Fools" da albümün "hit" adayı. Zaman zaman Al- per'in tek bas pedalıyla baritan davulu çiftleyerek geliştirdiği kendine özgü tarz, altyapıyı da- ha da renkli ve sağlam hale geti- rebiliyor. Her biri kendi enstrûmanın- da on, on iki yıllık geçmişe sa- hip müzisyenlerden kurulu ol- manın Dr. Skull'a sağladığı en bu> ük avantaj da ışte bu tür "at- raksiyon"lar. Gitarda Ersöz ve Baştepe'nin zaman zaman ahşı- lmamış teknikleri kullanmalan da ses zenginliği ile "hareket" getiriyor toplulugun sounduna. Buraya kadar her şey çok iyi de her zaman üzerinde durdu- ğumuz "Türkçe şarkı sözü eksikliğj", Dr. SkuU için de bir dezavantaj. Her ne kadar tngi- lizceyi şarkılannda çok başanü kullaruyorlarsa da müziklerini insanlara ulaştırmada ister iste- mez bir "dil engeline" çarpıyor- lar. Bizim rock topluluklan bu engeli ortadan kaldıracak, rock'ın evrensel "külyutmaz" tavnna ve ironisine uygun Türkçe hitler yaratana dek meydan "ballı lokma tatlısı" ya da "Corc - Maykıl muhabbeti" ne kalacağa benziyor işın kötü- sü. Sonuçta "Rules for Fools" u, rock'ın Türkiye'deki gelişimi konusunda iyimser duygulara sahip olmak isteyen herkes din- lemeli. Dr. Skull, gerçekten Ba- ü ölçütlerinde bir rock toplulu- ğu. Bu ölçütleri Türkiye'de ayaklan üzenne oturtabilirlerse çok şey değişebilir. Beşinci Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali yann başhyor 11 ülkeden 357 sanatçı bir arada • Türkiye'nintek kadm orkestra şefi İnci Özdil yönetimindeki Gürcis- tan Devlet Radyo ve Te- levizyon Senfoni Orkest- rası'run Rumelihisan'n- daki açıhş konseri ile başlayacak olan 5. Ulus- lararası Yapı Kredi Gençlik Festivali'ne Al- manya, Rusya, Gürcis- tan, Yunanistan, Fran- sa, Çekoslovakya, Avus- turya, İngiltere, Jarnai- ka, Afrika ve Türkiye'- den 357 sanatçı katılıyor. Kültür Servisi- 5. uluslara- rası Yapı Kredi Gençlik Festi- vali yann başhyor. Tiyatrodan modern baleye, rock operadan kJasik müziğe; pop, rock, punk, reggaeden caza, otantik müzik- ten world-music'e kadar her dalda pek çok etkinliğin sergile- neceği fesüval 5 hazirana dek sürecek. Türkiye'nin tek kadın orkest- ra şefi İnci Özdil yönetimindeki Gürcistan Devlet Radyo ve Te- levizyon Senfoni Orkestrası'nın Rumelihisan'ndaki açıhş kon- seri ile başlayacak olan 5. Ulus- lararası Yapı Kredi Gençlik Festivali'ne Almanya, Rusya, Gürcistan, Yunanistan, Fran- şa, Çekoslovakya, Avusturya, İngiltere, Jamaika, Afrika ve Türkiye'den 357 sanatçı katı- hyor. Rumelihisan ve Kalamış ma- rinanın yanı sıra Ortaköy ile Beyoğlu'ndaki gösterilerle sü- recek olan festivalin tüm etkin- likleri dileyen herkes izleyebile- Gürcistan Devlet Radyo-TV Senfoni Orkestrası'nın solisti Kemancı Işın Çakmakçroğlu. cek. Festival açılışlannın gözde topluluğu, 1920'ü yıllann kos- tümleriyle yaptıklan ' sokak gosterileriyle büyük ilgi topla- >an Gawthorpe Brass, dısco müziği alanındaki deneysel çalışmalanyla yeni bir tarzın öncüsü olan, caz doğaçlama- lan, funk ve modern dans ritm- lerini birleştiren The Mic- rohorns ve DJ's, Jamaikah reg- gae topluluğu Aqua Levi and the Roots Imension'ın konser- leri festivalin ilk etkinliklerin- den. Müzik eleştirmenleri ta- rafından Şuzanne Vega ile kı- yaslanan İngiliz şarkıa Caroli- ne Trettine, hem şarkı yazıyor hem de yorumluyor. Çekoslo- vak cazının önemlı temsilcile- rinden Pop-Jazz Show Band, 40 kişilik kadrosuyla vereceği konserde Bernstein, Miller, Gillespie, Carmichael gibi ünlü bestecilerin yapıtlanna yer ve- recek. 1991 Avrupa Vokal Gruplan yanşmasında birinci olan, enstrüman kullanmayan, insan sesinin varyasyonlannı müziğe dönüştüren Close Har- mony Friends de popüler Çe- koslovak şarkılanm seslendire- cek. Avangard Tiyatrosu olarak nitelenen ve klasik oyunlan çağdaş bir yorumla sahneye ko- yan Avusturyalı topluluk Akti- onstheater, masklan, kışkırtıa kostümleri, yabanalaştıncı müzik efektleriyle ilginçbir"Ly- sistrata" yorumu sunacak. Dünyanın en ünlü gençlik tiyat- ro topluluklanndan olan Ros- tov on Don, tam 30 yıllık bir geçmişe sahip. Farklı üslup de- nemelerine ağırlık veren Rus topluluğu, festivalde Bau'nın "Kediler" müzikaline alternatif olarak sunulan "Köpekler"i sahneleyecek. Fransa'dan Mad Sheer Khan, Arap, Afrika ve blues kanşunı bir müzik olan ve son yıllarda tüm dünyayı saran eg- zotik mûzikten; Avusturyalı caz topluluğu Roland Batik Trio klasikten moderne uzanan geniş repertuanndan; adını Togo müziğine özgü bir Afrika ritmınden alan Assafo, zengin vokalleri, doğa taklitleri ve za- man zaman dini törenleri anı- msatan ritmik danslanyla Afn- ka müziğınden örnekler suna- caklar. Avrupa Dixieland caz gele- neğinin Danimarka'da yerleş- mesine ve gelişmesine katkıda bulunan topluluklann başında gelen The Dixielanders, dene- yimli müzisyenlerinin yanı sıra genç yeteneklerle de müzikse- verlerin karsısında olacak. Otantik Yunan şarkılannı klasik ve otantik enstrümanlar kullanarak seşlendiren Greek Sound, 11 kişilik topluluğuyla Hadjidakis, Theodorakıs gıbı ünlü Yunanlı bestecilerin yapı- tlanna yer verecek konserlerin- de. Festivalin tek Türk toplulu- ğu Nuh'un Gemisi, hard rock türünde hem Türkçe hem de İngihzce parçalar yorumlarken 4'ü Türk, 6 müzisyenden olu- şan Aksak-Asia Minor toplulu- ğu da Türk halk şarkılannı caz, folk müziği ve klasik müziğin geniş olanakJanndan yararla- narak icra edecek. Geleneksel İtalyan Tiyatrosu Commedia dell'Arte'nin çağ- daş temsilcilerinden Tartufo Variette, gelecek tiyatrosunun ve komedi sanaünın teknikle- rinden yararlanan, şarkılarla ve danslarla renklendirilen güncel bir eleştiri sunacak. Festivale katılan tek dans topluluğu da Almanya'dan Pa- dilla Dance Ensemble. Doğaç- lamaya dayalı vücut tekniğini çok iyi kullanmasıyla tanınan topluluk, "Zaman Boşluklan"- adlı gösterisini sergileyecek. Adam Yayınlan'ndan çocuklara yTaltDisney'den DkAnsiklopedi Kültür Servisi - Adam Yayın- lan, Avrupa ve Amerikalı ço- cuklann yararlandığı "VValt Disncy İlk Ansiklopedim "ı ül- kcmizde yayımlıyor. İngihzce vc Fransızcadan sonra ilk kez dilimizdc yayımlanan ansiklo- pedi, 4 ılc 10 yaş çocuklan için özel olarak hazırlanmış "İlk Ansiklopedim"in konu- lan, çocuklann ilgi alanlanna göre seçilmiş. dili ise çocuklann anlayabileceği şekilde yalın bır Türkçeyle oluşturulmuş. 900'- den fazla başlığın bulunduğu ansiklopedide, 1500'den fazla da renkli fotoğraf, harita ve çi- zim yer almış. Çocuklann eğle- nerek öğrenmesi amacıyla VValt Disney'in sevilen kahramanla- nna da bolca yer verilmiş. Çocuklarda küçük yaşta öğ- renme hevesi uyandırmak ama- cıyla hazırlanan ansiklopedide doğa. uzay, spor, bılim, tarih, ülkeler, ünlü kişiler. mımarlık, iietişim gibi konular çocuklann anlayabileceği biçımde işlen- miş. Grolier ile VValt Disney Company'nin girişimiyle eği- timde uzmanlaşmış bir ekip ta- rafından hazırlanmış olan ansiklopedi, Türkçeleştirilirken Türkiye'ye ve Türk kültürüne ilişkin bilgılerle zengınleştiril- mış. ••Çocuklann olumlu çalışma alışkanlıklan kazanmalanna, yaşamlan boyunca konıyacak- lan bır öğrenme sevgisi ve zevki edinmelerine yardımcı olma" amacıyla yayımlanan ansiklo- pedinın ilk cildi 22 mayısta çık- tı. Her hafta cuma bir cildi çıka- cak olan ansiklopedinin cıltleri 18 eylülde tamamlanacak. Mehmet Güleryüz'ün w KarşıRüzgâr'ları Kültnr Servisi- Ressam Mehmet Güleryüz tarafından Evlül 1990 - Şubat 1992 ara- sında yapılan on dört tablo- dan oluşan "Karşı Rüzgâr" serisı Sheraton Ankara Hotel Tovvers Balo Salonu fuayesin- dc yer alıyor. Turser A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Necla Kavala adına Emekli Bükükelçi Vahap Aşiroğlu'- nun yapiığı konuşmayla "Karşı Rüzgâr" sensi izleyici- lere açıldı. Onu 345x350cm. dördü 75x350 cm boyutlannda on dört tablosunda sanatçı, doğaya ağıt yakmış. "Doğa bize küskün" diyor Mehmet Güleryüz," Ben bu resimlerle doğadan özür diliyorum. İnsanlan da tehlikcnin farkın- da olmaya çağınyorum." Mehmet Güleryüz'ün sü- rekli sergiye dönüşen tablo- lannın yapım sürtcini belgele- yen ve Aşkm Sağıroğlu tarafı- ndan çekılen "Karşı Rüzgâr Serisi ve Mehmet Güleryüz" adlı fılm, sergınin açılışında gösterime sunuldu. Bu seri ne- denı>le. sanatçınm resım an- layışındaki değişimi yansıtan " 1964-1992" adlı bir sergi de Galeri Nev tarafından düzen- lenip 15 mayısta açılmıştı. Sanatçının "Karşı Rüzgâr" serisi için hazırlanan katalo- ğunda Enis Batur 'un yazdığı bir metin yer alıyor. Batur, Güleryüz'ün yeni resimlerini değerlendiriyor yazısında: "Retrospektif sergisınden yaklaşık iki yıl sonra Mehmet Güleryüz'ün atölyeye güç bela sığan, böylesi bir duygu- yu yalnızca boyutlanyla değil, Ressam Mehmet Güleryüz. taşıdıklan ağır sanayla da bu- laştıran yeni resimleriyle yûz yüze geldiğimde, bir tür ürper- tıyle ressamın ilk kez bunca ka- rarlı biçımde insanı terk ettiği- ni düşündüm. Can alıa bir önemi mi vardı bu aynlışın? İnsanın, Güler- yüz'ün resminde baştan beri odak noktasında yer aldığmı ammsamak güç olmasa gerek: Toplumsal duruşuyla kimi za- man reddin kaynağı, kimi za- man da konusu olmuştu belki; ne olursa olsun yerini hepten bomboş bırakıp gjdebileceği iz- lenimi yaratmamıştı hiçbir dö- nemde: Öyle ki Güleryüz'ün hayvanlannın tıpkı Lautrea- mont ya da Kafka'da rastladı- ğımız türden bir hayvansallaş- maya paralei biçimde, ashnda insanın 'öteki hal'lerini taşıdığı kolaylıkla söylenebilirdi." Sanatçı ve edebiyatçı röportajlarını 'Sordum'da toplayan Feriha Büyükünal: Ozverili ve örııek insanları kitabıma konuk ettiııı AHL ANTMEN "Bir tanem, böyle bir kitap çıkarma\ı hayal ettiğünde bir- likte gülü)orduk. Şimdi basuna hazırlanıvor ve bu kitabı sana armağan edi\orum. Çünkû setı benim, doğduğun günden itiba- retı en yakın arkadaşım, dos- tum ve kızımdım." Sanat danışmanı ve röportaj yazan olarak tarudışmız Feri- ha BüyüküıtaTın şu günlerde pi- yasaya cıkan ük kıtabı "Sor- dum". bundan iki yıl önce bir trafik kazasında yitirdiği kızı Banu Biiyükünal''m anısma it- haf edilmiş. İçtenlikli bir önsöz ile başlıyor İcitap. Ve Feriha Büyükünal sordukca, aynı iç- tenlikle sürüyor... Sanat Çevresı Yayınlan ara- sında çıkan "Sordum"da. Feri- ha Büyükünal'ın birkaç yıldır sanatçı, edebiyatçı, galerici ve kolcksiyoncularla yaptığı 80'e yakm röportajı yer alıyor. 1987 yılından bu yana Garanti Ban- kası Sanat Danışmanhğı göre- vini sürdüren Feriha Büyükü- nal ile eski Bahçeli Hamam, yeni Garanti Bankası Sanat Galerisi'nde konuştuk... - Feriha Hanım, siz asunda ressamsınız... - Ben sanat eğitimine uzun bir süre ara verip tekrar başla- yan kişilerdenim. 1981 yılında daha sağbkh biçimde resirn ya- • 1987'denbuyana Garanti Bankası Sanat Danışmanı olan Büyükünal, Sanat Çevresi Der- gisi için yaptığı sa- natçı, edebiyatçı, galerici ve koleksi- yoncu röportajlan- nı 'Sordum' adlı ki- tapta bir araya ge- tirdi. Bü- yükünal'ın kitabın- da yetmiş sekiz ad yer alıyor. Feriha Büyükünal, Neşet Günal'ın Garanti Sanat GalerisTndeki resim sergisinde küçük bir izle- yid ile birlikte. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) pabilmek için Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokuiu'- na başladım ve çok ciddi bir bi- çimde resim eğitimimi orada ta- mamladım. O zaman bütün he- defim iyi ve kaliteli resim ya- pabilmekti. Bu arada iki kişisel sergj de açtım. Ancak atölye- min olmayışı ve yaşıtım olan ar- kadaşlanmın çok mesafe kat et- meleri nedeniyle hep geride kaldığımı hissettim. Yani çok zaman kaybettiğimi anladım... - O 'geç' öğrendlik yıUarmıza donsek? - 35 yaşında girdim tekrar okula. Sıruf arkadaşlanm 21 yaşındaydı. Çok güzel bir şey oldu: hemen blucin giydim. O zaman kızım hayattaydı. Bana çocuğunuz var mı dediklerinde, 'küçük' kaç yaşında diye sorar- lardı... Banu 1.67 boyundaydı böyle sorduklannda. Gençlerle iietişim sınıf ve atölye içinde çok farklı oluyor. Ben hepsin- den daha çok devamlıydım, hepsinden daha çok derse girer- dim. Hocam benden beş yaş küçüktü, sınıfa girdiğinde aya- ğa kalkardım. Eskiden geliyor- dum çünkü. O gençlerin içinde yaşamış olmam. onlann o ilk hevesle re- sim eğitımi alıp ortaya çıktıkla- nndaki heyecanı gördüm, imkânlar beni bu bankaya geti- rince hemen onlar ıçın bir galeri kurmama neden oldu. Tek ba- şına gençler için hizmet veren bir galerisı yoktu bankanın, da- ha doğrusu İstanbul'da yoktu böyle bir galeri. Yonca Modern Sanat Gakrisi beşinci sezonunu tamamlıyor şimdı. - Şimdi siz resim yapmak iste- miyor musunuz artık? - Artık kendim için yapmak istiyorum. O kadar çok büyük sanatçı ile sergiler açtım, dost oldum ki üç gün içinde ben res- sam oldum, ortaya çıkiım dü- şüncesi biraz acı geliyor bana. İnsan gerçekten sevdiği için re- sim yapmalı. - Röportajlar yapmaya nasıl ve ne zaman başladınız? - Zaten edebıyata çok zaafı olan bir kişiydim... 1986 yılında açüğım sergi için Sanat Çevresi, kendı sergimi yazmamı istedi. Çok aaklı ama kendi sergimi yazdım ben de. Zaten her za- man arzu ettiğim şey. sanatçı- larla bu konuşmalan yapmaktı. İnsanlan benim gözümle baş- kalanna aktannayı hep ıster- dim. Sonunda Sanat Çevresi için "Hocalanmız" diye bir yazı dızisi hazarlama gırişimim oldu. "Hocalanmız" dizisi gıderek "Ayın Konuğu"na dönüştü. - Kimdi konuklarınız? - Burada (Garanıı Sanat Ga- lerisı) sergi açan kışilerin röpor- tajlannı yapıyordum. Çünkü onlar, zaten isteyerek sergisini açtığım sanatçılardı. Ama bi- zim plastik sanatlar dünyamız yalnızca ressamlardan oluşu- yordu; yazan. koleksiyoneri... Bunlann en başanlılan da be- nim için vardı. Bunlar çok ba- şanh insanlar, büyük özveriler- le bir şeyler yapmışlar, onlara da bu topluma yararlı olmuşlar inanayla, daha çok tanınsmlar, örnek alınsınlar diye gittim. Bu arada edebiyat sevgimden do- la\ı bir İlhan Selçuk. bir Salâh Birsel kitabımın konuğu oldu. Kitaba giren 78 isimden daha çok fazlası var... - Tüm bu röportajlan bir ki- tapta topiamak dfişüncesi nasıl doğdu? - Pek çok gazete, dergi röpor- tajlar yayımlar. Çoğu güncel- dir. Ben röportajlanmda, röpor- taj yaptığım insanlann tarihsel süreçte doğduklan günden bu- güne kadar gelişleri, o çabaya ağırlık veriyorum. Kitabımda- kı kışıler çoğunlukla cumhuri- yet sonrası doğumlu. yoğun bir mücadele ile bugünlere gelmiş kişiler. Yann için bir belge teşkil et- sin diye kitaplaştırdım röpor- tajlanmı. Bu yüziden o kişilerin konuşma üsluplanna sadık kaldım, hep teyp kullandım, buna titizlik gösterdim. Sordum / Feriha Büyükünal / Sanat Çevresi Yayınlan 30.000 TL. i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear