23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 EKIM1992 PAZAR* CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 PENCEREUBaştarafi 2. Sayfada Düzeni'n't kurmuş.. Haydi canım sen de!.. Midesi seçmeni güdümlüyor, Amerikalı cebine girene bakıyor, gerisi fıs fıs.. ^ Doğal değil mi? Elbette doğal; ama, benim şaştığım, Babıali de Ameri- kan Cumhurbaşkanı seçiminin algılanışıdır. Kimisi Bush yandaşı, kimisi Clinton'u tutuyor. Neymiş? Gezegenimizin lideri seçiliyormuş... Efendimiz kim olacak? Clinton mu? Bush mu? Öyle ya, 'Pax Romana 'nın Sezarı, onur locasına oturup meydanda savaşan gladyatörleri seyredecek. Kim öle, kim kala? Sezar, yenenle yenilen arasındaki ölüm kalım hesaplaşmasında son kararı vermeyecek mi? Kim olursa olsun, Bush ya da Clinton, tribünlerde dalganan seyircile- re bakacak, sonra arenada sessiz bekleyen kurbanlarını süzecek, yumruğunu sıkıp sağ elinin başparmağını ya yu- karıya ya aşağıya çevirecek.. 'YeniDünya Düzeni'nde kural budur... Eğer yenilen gladyatör kuvvetli ise Sezar'ın başparmağı yukarı kalkar.. Ya Boşnaksa? + Clinton değ/ş/m'diyormuş.. Değişimi özleyen Amerikalı seviniyor, Bush çöp teneke- sine, Clinton Beyaz Saray'a.. Peki, bize ne oluyor? Şu güzelim Türkiyemiz'de bağımsız düşünceyi insanlı- ğın kuralı sayanlar, gün geçtikçe azalıyor mu? Rezillik.dörtbiryanısarıpdoğallaştı mı, mantık da köre- lir; köleliğin zilleti, ille de ayağa vurulan bukağıda somut- laşmaz ki, kafalar bozulup kokuştu mu ne yapacaksın? Eskiden, ingiliz kraliçesini ya da kralını benimseyip efendisi sayan Asyalı ve Afrikalıyı suçlayamazdık. Elin ga- ribi ezilmiş, yoksul, sömürülmüş, uşaklığa alıştırılmış, okumamış, yazmamış, uyanmamış, bilinçlenmemiş, uma- rı yok, başını kaldırsa yumruğu yiyecek, Allahı şaşacak.. Peki, 21'inci yüzyıla 8 kala bize ayıp değil mi? Clinton 'deg7ş/rn'diyormuş.. Ne değişimi? Amerika, Ortadoğu'daki petrol krallıklarında, emirlikle- rinde, şeyhliklerinde ortaçağ düzenini destekleyip ayakta tutan devlettir. Pax Romana'nın Sezarı şimdiye dek 'Ûçün- cü Dünya'da neyin değişmesini istedi ki? Kuveyt Emiri El Sabah mı, KatarSultanı Fişmekan mı, Umman Şeyhi Cen- netmekan mı, hangi petrol kuklasının arkasındaki perdeyi aralasan, ne görüyorsun? Efendi evini boyatıp badana edecek, mobilyaları değişti- rfcfcek, yeni halılar satın alacak diye şıkır şıkır oynayan uşağa ne dersiniz? Uşak işte.. Efendi ağladı mı, ağlıyor. Güldü mü, gülüyor. Efendi giysilerini değiştirdi mi, kendisi değiştirmiş gibi seviniyor. GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi I. Sayfada Daha derinlere inmeyi yeğlemediler. Evet, ingilizler Ku- zey Irak'ta "bağımsız bir Kürt devletine karşı çıkıyorlar"d\. Evet, ingilizler "bağımsız bir Kürt devletinin dünyada kabul görmeyeceğini öne sürüyorlar"d\. Hikmet Çetin'in "federe devletin bağımsızlığa giden bir adım" olduğu yolundaki kaygılarına "pek o kanıda olmadık- lannı" söyleyerekkatılmıyorlardı. Ne çare, hangi anlama geleceği varsayılamayan bir tutum izleyen ingilizler, "bu konularda fazla konuşmak istemiyor- /ar"dı. Nitekim Londra görüşmeleri sonunda, Kuzey Irak bağla- mında "resm/'b/raç/fr/ama"yapılmadı. ingilizler, bir konuda açık duruyorlar, kesinkes ifadelerle PKK'ya karşı sürdürülen savaşı desteklediklerini ifade edi- yorlardı. Türk politikalarına bir yerde yaklaşıyor, Saddam'ın gitme- si halinde Bağdat'la Kürtlerin bir yeni oluşum sürecinde, federe devleti yaşama geçirebileceklerine inandıklarını söy- lüyorlardı. Ankara'da olduğu gibi Londra'da da Irak'la ilgili senaryo- ların hemen hepsi, "Saddam'ın gitmesine bağlıydı." Ne ça- re, Saddam'ın gitmesi olasılığını Hikmet Çetin gercekçi bir gözle, "Yarın da olabilir, on yılsonra da"diye tanımlıyor. Kaygılar, kaygılar Her şeye karşın, Türkiye'nin toprak bütünlüğünün muhafa- zasına dayalı Irak politikasında hiçbir değişiklik yoktu. olma- yacaktı. Ankara, Saddam'ın ABD seçimlerine fazla bel bağlar siya- setini de onaylamıyor. Gercekçi bulmuyor. "Çünkü" diyor Hikmet Çetin, "Amerikan kamuoyu Bush gitse de Irak politi- kalannm değişmesine yanlı olmaz." Ne var ki Türkiye'nin bir değil; birkaç ciddi kaygısı hemen her gün belirli kesimlerde tartışılıyor. Güncel olanı 23 ekim- de Kuzey Irak'ta muhalefetin yapacağı toplantıdan sonra ortaya nasıl birtablonun çıkacağıyla ilgili. Kimine göre ne çıkacağı belli değil ama. çoğu çevre 23 ekimde Kürtlerin bir hükümet ilan edeceğine inanıyor. Federe devleti açıklayan Kürtlerin yeni hükümetin "tanın- masını isteyecekleri" öne sürülüyor. Ankara'nın bu isteğe olumlu gözle bakmadığı daha bugünden vurgulanıyor. Ya dünya? Ankara, Kürt hükümetini "çoğu devletin tammayacağını" söylüyor. Türkiye gibi ingilizlerin de Irak'ın toprak bütünlü- ğüne özen göstermesini politikalarımızda önemli bir nokta kabul ediyor. Hükümet. aralık ayında yeniden gündemin ilk sırasına gi- recek olan Çekiç Güç konusunda kesin kararı zamana, kısa- cası dalgalanmaya bırakmış görünüyor. Başbakan Demirel, Irak'ın karşı vaziyet almamızı istediği Çekiç Güç'ün süresini uzatıp uzatmamayı "gelişen olaylann sonuçlarına" bağlıyor. Hükümette belirgin iki kaygı gözleniyor. İlki, müttefiklerin bizden çıkarsa Çekiç Güç'ü ya Suriye'ye ya da Güney Kıb- rıs'a götüreceklerini içeriyor. Bu durumda "bölgede deneti- mi elden kaçıracağımıza" inanıyor. Öteki kaygı da önemli. Herhangi bir nedenle güney sınırla- rımıza yüz binlerce Kürt gelip yığılırsa, Batı'dan destek isteme olanağımızın kalmayacağından korkuyor. Bu kaygılara yenileri eklenecek olursa, Çekiç Güç'ün sü- resi bir kez daha uzatılabilir. PKK, davasınıLondraVa da taşıyor Dağ, taş aranıyorEDtPEMİLÖYMEN LONDRA - İngiliz güvenlik uzmanlan. PKK'nın Türkiye'- de yürüttüğü "askeri'" faaliyeti. Londra'daki temsilciliği aracılı- ğı ile "siyasi" dûzeyde İngil- tere'ye de yansıttığı görüşünde. Londra'daki Kürt aynlıkçı ör- gütlerinin faaliyetlerinin "yaban-- cı bunalımlann Londra'da na- sıl patlak verebileceğine örnek oluşturduğu" ıfade edıliyor. Sadece Londra'da yayımla- nan, günlük trajı 500 bini bulan saygın akşam gazetesi "Eve- ning Standard"da "Komşunuz acaba kim?" başlıklı iki sayfahk makalede, uluslararası ilişkileri olan terör örgütlerinin fotoğ- raflı Londra adresleri verildi. PKK da listede Peru'daki "Ay- dınhk Yol", Sri Lanka'daki "Tamil Kaplanlan", Hindis- tan'daki "Militan Sihler". Afri- ka Ulusal Kongresi.. Filistin Kurtuluş Örgütü ve İrlanda'lı militan örgütler arasında yer al- dı.Makalede, Londra'daki 14 Küri demeği arasında "'en mili- tanı ve radikah" diye tammla- nan PKK'nın halen Londra'da iki bin üyesi olduğu, ve faaliyet- lerinin şimdilik sadece Türkiye büyükelçiliğine ve Türk Hava Yollan ofısine saldınlarla sınırlı kaldığı belirtildi. Londra'daki baa Türk bankalanna da çeşitli saldınlar olmuştu. Makalede PKK hakkında şunlar denili- yor: "Güvenlik uzmanlanna göre, Kürtler ile Türkler arasın- daki acımasız sınır savaşı, Londra'da da Kürt aynlıkçı gruplan aracıltğı ile yürütülü- >or. Bu. yabancı kökenli bir bunahmın Londra'da nasıl pat- layabileceğine iyi Lir örnektir. PKK'nın Avrupadaki uzantısı Almanya'da da terör eylemleri- ne kalkışmıştır." Makalede aynca. güvenlik ve terör konulannda araştırmalan ile tanınan "Bunalım ve Terör Araştırmalan Enstitüsü" uz- manlannın görüşlerine dayaru- larak, diğer örgütlerle birlikte PKK'run da "terör eylemlerine yakınlık duyduğu veya bu ey- lemleri desteklediği gibi. karşıt görüşlü örgütlerin saldınlan için hedefte olduğu" vurgulanı- yor, ve "Londrahlar için bu örgütler. tehdit edici birer kom- şu sayılırlar" deniliyor. Her gün 4 bazen 5 baskı ya- pan, ve akşam saatlennde ış çıkışında hızla satılan akşam gazetesi "Evening Standard"- taki bu makale, iktıdar yanlısı "Sunday Telegraph"da geçen aylarda yayımlanan "Silahlı Kürtler, terörü İngiltere sokak- lanna taşıyorlar". başlıklı ma- kalesini izledi. Baştarafi 1. Sayfada diği gerçekleri dile getiriyor. Bu bataktan bir ya da birkaç yılda kurtulmanm olanağt yoktur. Devletin gelir-gider dengesi na- sıl düzeltilecek? Bütçe açığının büyüklüğü ve yapısallaşması bu soruyu boşlukta bırakıyor. Dev- letin hesabım kitabmı yerli ye- rine oturtmak ve iki yakasını bir araya getirmek kolay değil. Bu durumda muhalefetin de söyle- yebileceğifazla bir şey yoktur. Çünkü muhalefetin söyleyeceği- ni hükümetin Maliye Bakanı söylüyor... Haksız mı? Hiç kimse bu soruya ters bir yamt veremez. ANAP iktidarı süresinde ipin ucu kaçmış, büt- çe diye bir kavram kalmamıştı. Bunun en çarpıcı göstergelerin- den biri de fonlardır. Şimdiye kadar bütçe dışında bulunan 1Q7 fondan 63 'ü bu yıl genel bütçeye katılmıştır. Bütçe disip- liniyolunda, bunu, atılması zo- runlu bir adım sayabiliriz. Ülkemizde bir geçiş sürecini yaşıyoruz. Bütçenin bir disipli- ne kavuşturulması da kolay ol- mayacak... Maliye Bakanı 'nın basın toplantısında dile getirdi- ği gerçeğin altı kırmızı kalemle ancak böyle çizilebilir. • • * • Baştarafi I. Sayfada zenlendi. Saldında ölen ya da yaralanan olmadı ancak ka- rakolda maddi hasar meyda- na geldi. Olayın hemen ardın- dan güvenlik güçlerince başla- tılan operasyonda HEP İl Başkanı Hüsamettin Zemdel- lıoğlu ile merkez ilce başkanı Nazın Tepenir'in de aralann- da bulunduğu 20 kişi gözaltı- na alındı. Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı Yedikardeşler köyün- den Ali Özdemir (55) ile Er- demli köyünden Pıro Ayde- mir (54) adlı kişiler önceki gece bir grup silahlı kişi tara- fından evlerinden alınarak köy dışına çıkarüldılar. Kim- liği belirlenemeyen kişiler ta- rafından kurşuna dizilen Özdemir ve Aydemir yaşam- lannı yitirdiler. Kızıltepe ilçe- şinde taksi şoförlüğü yapan İzzettin Akgün (37) adlı kişi de önceki gün saat 17.00'de Esenli köyü yakınlannda öldürüldü. AA'nın haberine göre Mid- yat ilçesinde dün sabaha karşı bir grup PKK militaru Yemiş- li köyü yakınında Cumhur Göktürk yönetimindeki 47 DN 923 plakah TIR'ın yolu- nu keserek durdurdu. TIR sürücüsü Cumhur Göktürk (47) ile oğlu Cemal Göktürk'ü (28) araçtan indiren PKK'- lılar her ikisini de otomatik si- lahlarla kurşunlayarak öldür- düler. I Baştarafi 2. Sayfada rvw 4yT ARTN Karakola GüzelSanatlaı-EğitiıııiveDeınokratikDüşüııce ARDINDAKI GERCEK dcnli giiclü olur. Bu aşamada. sanat eğitımcisinın alanında çok ıyi \ctışmiş olması başanyı etkileyen en önemli ögedir. Donanımlı ortam: Sanatsal yaratma etkınliklennın başanlr bir bıçimde gerçekleşmesi ıçın. binanın elverişliliğinden baş- layarak araç. gereç. teknik ve teknolojik olanaklann amaca uygun olarak düzenlenmesı ge- rekir. Sanatlann oluştuğu: bi- na. stüdyo. atölye. sahne. salon. boya, tuval, model. çamur. fı- rın. kanıera. vıdeo. perde vb. gibi maddi koşul ve olanaklar. çağdaş ölçülerde hazırlanmış olmalıdır. Bu donanımlı ortam- da yapılan sanat eğitımı, çocu- ğun kcndini anlatmada en uygun anlatım dilini bulmasını sağlayacak. kimi çocuk rcsim yoluyla. kimileri müzik. dans, hcykel. >iir. tiyatro vb. yoluyla kendini anlaıacak ve çocuğun kişiliği sağlıklı bir biçimde geli- şecekür. Özgûr ortam: Yaratıcı sanat çalışmalannın özgür bir ortam- da gerçekleşmesi gerekir. Sanat yaratımı bir düzensizlik, kar- maşa içınde gerçekleşmez, sa- natlann kendi iç disiplinleri, ılkeleri vardır. Ancak, bunlann dışında her çeşit olasılığı araş- urmaya olanak veren, her çeşit düşünmc biçimine açık, eleştiri- ye açık özgür bir ortamda öz- gür yaratma gerçekleşebifcr, özgünlük yakalanabilir. Baskı- cı orıamlarda ve kargaşa or- tamlannda sanat eğıtimı yapı- lamaz. Yeni bir kimlik... Bu ön koşullann varolduğu sanat eğıtimınden geçen çocuk- lar yeni bir kimlik kazanırlar. İşte bu kimlik. çağdaş demok- rasilerdcki bireylerin kimliğıdir vc en çok bu kimlikteki insanla- ra gereksinimimiz vardır. Bu sanatsal kimliği kazanan insan- lar. sanat eğitimi sürecinde este- tik ve ö/gün bir bütüne ulaşma yönündc düşünmeyi öğrendik- İcri için. yaşamın her boyutun- da başanlı ve mullu olmayı bi- lirler ve dünyanın güzelleşmesi- ne katkıda bulunabilirler. Demokratik olmanın yolu demokratik düşünceye sahip bireylerin yetiştirilmesinden ge- çer, bu da eğitim yoluyla ger- çekleşir. Bu bağlamda eğitim. özellikle okulöncesi ve ilköğre- tim büyük önem kazanır. Oku- löncesi ve ilköğretim program- lannın çağdaş demokratik bir yaklaşımla ele alınarak gelişti- rilmesi, evrenselleştirilmesi, sa- nat eğitimi temeline dayalı ola- rak hazırlanması ve diğer ders- lerin öğretiminde sanat eğitimi yönıemlerinden yararlanılması gerekir. Eğitımde atılacak ilk ve en önemli adım budur. Bu programlann başanlı olabilme- si için de; nitelikli, ilkeli. alanın- da çok iyi yetışmiş, sanat ve kültürü özümsemiş öğretmen- lere gereksinim vardır. Öğret- men yetiştiren kurumlann ve programlann da bu nitelikte öğretmeni yetiştirecek bıçimde yeniden yapılanmalan gerçek- leşıirilmelidir. Sonuç olarak, sanat eğitimi çocuklanmızın geleceği adına ciddiye alınması gereken bir ko- nudur. Bu konunun önemini Atatürk. ta 1924'te belirtmiş, Ağustos 1924'te Öğretmenler Birliği Kongresi'nde yaptığı ko- nuşmayı Tevfık Fikret'in şu sözleri ile bitirmiştir: "Hiçbir zaman aklınızdan çıkmasın ki, cumhuriyet sızden fıkri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister." Başta belirtilmiş olan sa- natsal yaratma ile ilgili açıkla- malann vardığı noktayı Atatürk, yeni bir devlet kurar- ken ulusuna ve cumhuriyet ku- şağını yetiştirecek olan öğret- menlere göstermiş ve "duyuş, düşünüş ve anlayışta özgür ku- şaklar yetiştirmek" yoluyla cumhuriyetin yaşayabileceğinc dikkatleri çekmiştir. Bugün. yetişkinler olarak. eğıtimci, anne, baba olarak he- pimize önemli bir görev düşü- yor. Çocuklanmıza. gençleri- mize Atatürk'ü, Atatürkçü düşünme biçimini doğru bir bi- çımde, çarpıtmadan, saptırma- dan, abartmadan öğretmek zorundayız. Demokrasi düşün- cesinin gelişimi için, sanat eğiti- mi ilke ve yöntemlerinden ya- rarlanmalı. güzel sanatlar yoluyla çevreye duyarlı. birey olma bilinci ile evrensel düşüne- bılen ve davranabilen kuşaklar yetiştirme sorumluluğunu taşı- malıyız. • Baştarafi 1. Sayfada jandarma komando ve piyade birliklerinin Hezil çayınm do- ğusundaki Sinat bölgesinde arama ve tarama çalışmalannı yürüttüğünü kaydettiler. An- cak askeri yetkililer. bu arama, tarama çalışmalan sırasında ele geçen malzeme konusunda açıklama yapmadılar. Bölgede yurütülen operas- yon, Genelkurmay karargahın- dakı Harekat Merkezi'nden saat saat izlenmeye devam edi- yor. Operasyonu yürüten 23. Sınır Jandarma Tugay Komu- tanı Tuğgeneral Mete Sayar ve Jandarma Asayiş Komutaru Korgeneral Necati Özgenden ahnan bilgiler. Harekat Mer- kezi'nde değerlendiriliyor. As- keri kaynaklar. Sinat bölgesin- dekı arama tarama çalışmalan nedeniyle hava operasyonlan- na ara verildiğini de bildirdiler. Askeri yetkililer, Türkiye-lran- Irak üçgeninde bulunan Ha- kurktaki PKK kampına ise, dün sabah saatlerinde 3-4 sorti gerçekleştirildiğini de kaydetti- ler. Askeri yetkililer, Hakurk bölgesinde peşmergeler ile PKK militanlan arasındaki ça- tışmalann devam ettiğini de sözlerine eklediler. Edinilen bilgiye göre, önceki akşam 20.00-20.30 sulannda Hezil çayı etrafında askeri bir- likler ile PKK militanlan ara- sında sıcak temas gerçekleşti. Bu çatışmadaki zayiat konu- sunda ise bir bilgj edinilemedi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, Türkiye'nin Irak ile olan sınırlannda yeni sızmalann ol- maması için gerekli güvenlik önlemlerinin alınmakta oldu- ğunu söyledi. Iran İçişleri Bakanlığı Gü- venlik Genel Müdürü Gulam Hüseyin Bilendian, Kuzey Irak'tan kaçan PKK militanla- nnın İran topraklanna girmele- rini önleme konusunda Tür- kiye'ye güvence verdi. AA'nın haberine göre, İçişle- ri Bakanhğı'ndan bir üst düzey yetkili. geçen hafta Türkiye'ye gelen İran heyeti ile yapılan toplantılarda, PKK'ya karşı başlatılan peşmerge harekatı- nın da gündeme geldiğini belirt- ti. İçışlen Bakanlığı yetkilisi, İran tarafindan verilen bu temi- natın etkisinin önümüzdeki günlerde görülebileceğini belir- terek "İran'ın bu işte samimi olduğu kanaatindeyiz" dedi. GÖZLE1MUĞUR MUMCU • Baştarafi I. Sayfada tesi'de aynı amacı taşımaktaydı. "Hınçak Komitesi"nden sonra kurulan "Taşnaksut- yun" çok daha etkili oldu; 19. yüzyılın son yıllarıyla 2O.yüzyılın başlarındaki bütün Ermeni ayaklanmala- rını yönetti. Örgüt, Padişah Abdülhamid'in uzlaşma önerilerini de geri çevirerek çalışmalarını sürdürdü. 2. Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte istanbul'da da açıkça örgütlenme olanağı buldu. "Taşnaksutyun", "I.Dünya Savaşı yıllarında da top- ladığı gönüllülerle Rus ordusu saflarında Osmanlı ordularına karşı savaştı.1917 Sovyet Devrimi sonun- da kurulan bağımsız Ermenistan devletinde iktidarı ele geçiren "Taşnaksutyun" 1920 yılında Ermenis- tan'da Sovyet yönetimi egemen olunca Amerika, Fransa, Lübnan ve Yunanistan'da çalışmalarını sür- dürdü. Ermeniler ve Kürtler arasında zaman zaman sa- vaşlar zaman zaman da dostluklar yaşanmıştır. 20 Aralık 1920 günü Paris'te toplanan Barış Konfe- ransı'nda Kürt delegasyonu başkanı Şerif Pasa İle Ermeni delegasyonu başkanı Bogos Nubar Paşa, kon- ferans başkanlığına yaptıkları ortak başvuruda şu is- temlerde bulundular: -Ermeni ve Kürt uluslannın yetkili delegelerinden olan bizler yüksek ırka mensup, çıkarları ortak resmi 've gayri resmi hükümetleh kendilerine bunca zulüm etmiş bulunan Türklerin boyunduruğundan tamamen kurtularak ve bağımsızlıklarmdan başka bir gaye ve maksat takip etmeyen iki ulusun emellerini barış anlaşmasına sunmakla onur duyanz. Uluslann kaderlerini tayin etmeleri konusundaki ilkelere dayanarak buyük devietlerden birinin koru- ması altında bağımsız bir Ermenistan ve bir Kürt devletinin uluslarımızın emel ve arzularını kabul ederek aydınlanma ve gelişiminde bize teknik yar- dım yapmalarını barış konferansından isteme konu- sunda fikir birliğine vardık. (Kutlay Naci, Ittihat ve Terakkive Kürtler, s:122) Buraya bir nokta koyup, Osmanlı Imparatorluğu'- nun eski Stockholm Büyükelçisi Şerrf Paşa'nın kimliği- ni açıklayan 20 Mart 1920 tarihli bir ingiliz gizli raporu- na da göz atalım: -..Kürdistan fürkiye'den tamamen ayrılıp özerk ol- malıdır. Ermenilerle Kürtlerin çıkarlarını bağdaştıra- bilirizJstanbul'daki Kürt Külübü Başkanı Seyit • Abdülkadir ve Paris'teki Kürt delegesi Şerif Paşa emrimizdedir.{U\ube\er\ Erol, ingiliz Gizli Belgelerin- de Türkiye, s:257) Ermeni ve Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırma çaba- ları.Kurtuluş Savaşı yıllarında da sürdürülmüştür. Taşnak örgütü ile Kürtler arasındaki bu ilişkileri Ağrı Ayaklanması lideri Ihsan Nuri'den öğrenelim: -Geçen savaş döneminde toplanan Büyük Kürt Ulu- sal Kongresi, Ermenilerin ortak düşmana karşı bir- leşme ve birbirlerine yardım etme isteğini memnuni- yetle kabul etmişti. Ardından da Ermeni Taşnak örgütünden bir temsilci Ağrı'ya geldi. Ismi Ardeşir Muratyan olan bu sahıs Zilan Kürtleri arasında iyi tanınıyordu.{\hsar\ Nuri Paşa.Ağrı Dağı isyanı, s:29) Ermeni ve Kürt örgütleri arasındaki yardımlaşma Kürt aydınlarından Kürtler arasında "Zinar Silopi" adıyla tanınan Kadri Cemil Paşa tarafindan da anlatı- lıyor: -Ağrı merkezi dağıtıldıktan sonra Ermeniler le Hoy- bun ilişkileri sınırlı biçimde devam ediyordu.(..)Taş- nak örgütü sorumlusu Ropen Paşa ile Suriye ve Lübnan temsilcisi Haraç Papazyan, Hoybun merkez üyeleriyle görüşmeye gelmişlerdi. (Doza Kürdistan, s:161) "Koçg/77AyaWanmas/"liderlerinden"8ayfar Nu- •ri" olarak tanınan Nuri Dersimi de anılarında "Hoy- bun" adlı Kürt örgütüne girdikten sonra Ürdün'de Ermenilerle ilişkilerini şöyle anlatıyor: -...Ermeni Taşnaklarından Dr. Soren Etmezyan, Türkiye'den firari Çerkez Ethem ve biraderi Reşit Beylerle de daima temas ederek emel ve gaye uğrun- da mütemadiyen gayret ediyordum. (Hatıratım, s: 200) Ağrı Ayaklanması sırasında Ruben Paşa'nın Ingil- tere'nin Tahran'daki askeri ataşesine başvurarak ingilizler ve Iran'dan Kürtlere silah sağlamak istediği 28 Haziran 1930 tarihli gizli raporda yazılıdır (Şimşir Bilal, ingiliz Belgeleriyle Türkiye de Kürt Sorunu, s: 183) PKK ile Ermeni terör örgütü ASALA arasında yap- tıklan eylem birliğine ilişkin bildiri 6 Nisan 1980 günü Lübnan'da yayımlanmıştır.(The Armanian Reporter, 17 Haziran 1985 ve Michal M. Gunther, The Kurds in Turkey, s: 114, Mumcu Uğur, Cumhuriyet, 22 Şubat 1985). Irak hükümetinde çeşitli bakanlıklar yapan Kürt ay- dınlarından ve eski Osmanlı ordusu subaylarından M. Emin Zeki'nin "Kürdistan Tarihi" adlı kitabında Ermeniler ve Kürtlerin "aynı ırktan" geldikleri ileri sürülmektedir.(S:137). • Ermeniler ile Kürtlerin aynı soydan gelip gelmedik- lerini bilmeye olanak yok, ancak"7aşna/c örgütü" ile PKK'nın aynı yöntemleri kullandıkları ve Ermeni terör örgütü ASALA ile PKK arasında tıpkı "Hoybun" ve 'Taşnak" arasında olduğu gibi yardımlaşma ve işbir- liği olduğu biliniyor. Öyle anlaşılıyor ki Hoybun ve Taşnak arasındaki ilişkiler, bu kez de Taşnak ve PKK arasında kurulma- yaçalışılıyor... BULAŞIK NiAK OUAAKTAN KÜRTÜLÜN/ ARÇnİK'LERDtN ARÇELİK, TAKSİTLERDEN TAKSİT SEÇİNl 101 Arçellk Fırsatı'nda çalışkan Arçelik Bulaşık Makinesi kolay îaksitlerle. 101 çeşit Arçelik'in benzersiz fiyatlonnı inceleyin. J •unuuıoaMu ; MrrUSlSlKAStKMAtiNISl HEMEN '. MÇfNHC PlfİN 6İ5O0O0 TESLIM «.SEÇMK PtfİNAT. Vf MKSft 1030 000 6 TAKSİT TOHAM riru 7210000 m. HCENCK PtflNAT * 10 TAKSİT njİNti 1OHAM Vt TAKSlt fİTAT 72i 000 8 07i 000 uıuutamu ARAUK - OCAK f SfCFNfK 4AAUK - OCAK TCSâİM rtşiNAT * a rAicdr VETJUOİT 1 19 | • 80İ 000 - ŞUBAT Totum 7 209 000 19 | - MART KOtBioomttMAtn «J*MT» II MJEtfT vtruair 3 623 009 TESLİM TOHAH rfetr 7A76.000 III SfÇCNIK JUSAr • MAJTT TIS1İM HİIHA1 . 14 1AKSİÎ muotr 19 | ü 517000 TOfiAM rtr*r 7755 000
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear