25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 OCAK 1992 7. KURULTAYA DOĞRUSHP HABERLER CUMHURÎYET/5 Başkaıılık yarışı istenmiyorKurultayın İnönü-Baykal mücadelesi görüntüsünden kurtarılması gereğini düşünen parti içi gruplar, ocak ayının 25-26'sının SHP için bir *'ölüm kalım savaşı" olacağı görüşünde birleşiyor. F ARLK BtLDİRİCİ ANKARA — SHP olajanüstü kurultayına 16 g ü n kala, bu kurultayın daha önce yapılan se- ç-imli dört kurultaya benzememesi gerektiği gö- rtişü tüm taraflarda yaygınlaştı. Daha önceki ku- nıltaylann özellikleri, "fnönü ve Baykal seçenek- lerinin tartışılması ve böylece ilkelerin, ideolo- jinin ÖD plana çıkmaması" olarak özetleniyor. Bu kurultayın diğerlerine benzememesi, "Ar- ü k bu iid seçenek arasında gidip gden yanşın so- naermesi" isteği, kurultayın bir "dönemeç" ve "yol aynmı" olarak görülmesine yol açıyor. Bu nedenle de İnönü ve Baykal kanatlarında kay- beden taraf olunması durumunda partiden ay- rılma konusu da bir seçenek olarak gundemde tutuluyor. Bu arada yeni siyasi oluşum konuşmaları içe- risinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin canlandı- rılmasının sorunu çözeceği görüşü de ortaya atı- lıyor. Bu görüşü savunanlar, "Madem CHP is- minin yeniden alınabilmesi sağlanacak, o zaman çağrı yapalım. CHP'yi yeniden diriltelim" di- yorlar. "Yeni Sol''dan Eşref Erdem, Cumhuıiyet'e, "Bu kurultay ittihatçı çizgi ile sivilleşme arasın- daki mücadeİenin plalformu olacaktır'" dedi. Er- dem, SHP'nin geleceğinin değişimde olduğunu belirterek "Bu, SHP için öliim kalım kurultayıdır" görüşünü savundu. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi ise aynı ko- nuda, "Bu kurultay SHP'nin dönüm ve diiğüm kunıltayı olacak" değerlendirmesinde bulundu. Selvi, Baykal'ın kazanması halinde SHP'den ay- rılmayı düşünmediğini dile getirdi. "Yenilikçiler" ise kurultaya dönük karar al- mak için hafta sonunda yapılacak toplantı on- cesinde kendi içlerinde tartışmayı sürdürüyorlar. Bu grupta ilkelerin tartışılmasının öne çıkarılma- sı görüşünde birlik sağlanırken "İnönü mii, Bay- kal mı" sorusuna farklı yanıtlar veriliyor. Tar- tışmalarda İnönü'ye yakınlık göze çarparken grubun genel başkan seçimi konusunda serbest bırakılması eğilimi belirginleşiyor. Ayrıca bazı- ları parti meclisi için liste çıkarırken üçüncü bir genel başkan çıkarılmasını da öneriyorlar. Çe- şitli kişiler üzerinde durulurken Mümtaz Soysal, Necdet Uğur'un adları geçiyor. Üçüncü aday çı- karılması görüşü destek görmüyor. Br. gruptan Ercan Karakaş, partinin yeniden yapılanması ge- reğini vurgularken bunun taraflar arasında uz- laşma ile sağlanabileceğini bildirdi. Karakaş, par- ti içi sorunların DYP'liler tarafından konuşul- masını eleştirirken de "Bu SHP'nin iç meselesi- dir. DYP sözcülerinin hemen her gün demeç ver- meleri, demokrasi kültüründe yeri olmayan bir davranıştır. Bu gibi açıklamaları dogru bulmu- yorum" dedi. Deniz Baykal cuma günü Ankara'ya döndük- ten sonra kurultay öncesinde bir de Karadeniz turuna çıkacak. Erdal inönü ise 17 ocakta Uşak'a, 19 ocakta da Samsun'agidecek. İnönü, 18 ocakta İstanbul'da DİSK'in genel kuruluna katılacak. Bir grup MYK üyesi genel merkezde bir araya gelerek kurultay çalışmalarını sürdürdü. Seçim sonuçlarını değerlendiren tum raporların kitap haline getirilmesi kararlaştırıldı. Gürkan: SHP'yi bölmeye kimsenin gücüyetmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Ankara Mil- letveküi ve yazar Uluç Gürkan, SHP'nin olağanüstü kurultayı- nın "iki kişinin liderlik yanşı- na sığdınlmamasını" istedi. Gürkan, "tdeoloji tartışılmaz- sa, kurultayda alınacak sonuç da umurumda değil" dedi. Gürkan, SHP Tunceli Mil- letvekili Kamer Genç'in Müm- taz Soysal'ı eleştirirken, "Bu partinin üç yazar milletvekili var. Hangisi partiye katkıda bulundu" sözlenne, "Ben Ka- mer Genç'i okur yazar biliyor- dum. Ama yanılmışım" yanı- tını verdi. Gürkan'a SHP ve olağanüstü kurultay konusun- da yönelttiğimiz sorular ile ya- nıtları şöyle: — Mümtaz Soysal'ın SHP'deki erime ile ilgili göriiş- lerine katılıyor musunuz? GÜRKAN — Katılıyorum. Sosyal demokrasinin 1980'li yıllarda sosyal demokrat kim- liğini önemli ölçüde yitirdiği kanısındayım. Bu kurultay, o kimliğin yeniden kazanılması yolunda bir ilerleme olacak. — Bu nasıl sağlanacak? GÜRKAN — Sosyal de- mokrasi, iki kişinin liderlik ya- rışına sığdırılamayacak kadar geniş ufuklan olan brr dünya görüşü. — Bu yarışta taraf olmayı düşünüyor musunuz? GÜRKAN — Hayır. Asıl olan partinin genel yaklaşımı. — Bu Kurultayın sağlıklı bir platforma oturabilmesi için önerileriniz var mı? GÜRKAN — Her iki taraf- ta da partinin vazgeçemeyece- ği, partiye her an lazım olan insanlar var. Örneğin bir Isma- il Cem'in bu partinin yöneti- minde vazgeçilemeyecek bir ki- şi olduğuna inanıyorum. Aynı şekilde örneğin bir Hikmet Çe- tin'in de vazgeçilmez bir kişi ulduğunu düşünüyorum. Dört seçimli kurultay yap- tık, Sosyal demokrasinin ilke- lerini tartışamadik. Kimin da- ha büyük olduğunu tanıştık. Sosyal demokrasinin kutsal li- deri yoktur. Willy Brandt önemli bir liderdir, ama kutsal bir lider değildir. Olof Palme de öyle kutsal değildir. Kalıcı olan ilkelerdir. Liderin özelli- ği de o ilkelerin kitlelere be- nimsetilmesi açısından önem taşır. — Bu kurultay SHP'nin parçalanması sonucunu doğu- rabilir mi? GÜRKAN — SHP'yi par- çalamaya kimsenin gücü yet- mez. Kimse de kimseyi ihraç edemez. Kimse de kaybedersek ayrılırız diyemez. Bu tür söz- ler her kurultayda söylenmiş- tir. Ama böyle bir şey olma- mıştır. LeylaZana SHP'den aynlıyor ANKA- RA (Cum- huriyet Bü- rosu) — Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü- nün TBMM'deki yemin töre- nindeki olaydan sonra "istifa etmiş saydığını" belirttiği Di- yarbakır Milletvekili Leyla Za- na SHP'den istifa edeceğini açıkladı. Zana, HEP kökenli millet- vekillerinin isteği üzerine bir iki gün içerisinde istifa edece- ğini söyledi. Zana, Cumhuri- yet muhabirinin sorusunu ya- nıtlarken, Avrupa'da olan Di- yarbakır Milletvekili Hatip Dicle ile görüşemediğini, gö- rüştükten sonra açıklama ya- pacağını kaydetti. SHP yöne- ticileriyle bu konuda görüşme- diğini söyleyen Zana'nın istifa kararı SHP'deki HEP köken- li öbür milletvekillerini de ra- hatlattı. Çukuröva'da toplantılaryapan YeniSol'un lideri, SHP*yesahip çıkılmasını istedi Baykal adaylıkta kararsız SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, "Kurultayda partinin dağılacağını düşünenler, üzülmesin, SHP halkın umut kaynağı olacak" dedi. MYK üyesi Eşref Erdem, 25 ocakta, SHP'nin değişimi sağlayacağını söyledi. UFUK TEKİN ERZtN (HATAY) — Çukuro- va'ya "Kuruhay öncesi nabız tu- nı"na çıkan SHP'nin "olası" ge- nel başkanı adayı Deniz Baykal, ne gazetecilerin sorulanna kar- şılık verdi ne de delegelerle yap- tığı özel toplantılarda "adayım" dedi. Adana'daki toplantıda "Partide kan değişimi şart" me- sajını veren Baykal, Hatay'ın Er- zin ilçesinde de "Bir karanm olursa iletirim" diyerek genel başkanhğa en azından şimdilik aday olmadığını ima etti. Bay- kal, bazı gazetelerde yer alan ku- rultaya dönük haberlerle ilgili olarak "Spekülasyon ya da de- ğil, kaynağı yok" diye geçiştir- di, yorum yapmadı. SHP genel başkanlığına aday olması beklenen Antalya Millet- vekili Deniz Baykal önceki ge- ce geldiği Adana'da kurultay de- legelerinin de aralarında olduğu bir grup partiliyle özel bir soh- bet yaptı. SHP'li Anakent Bele- diye Başkanı Selahattin Çolak ile parti meclisi üyesi Ziya Yer- gök ün ve Yüreğir ilçe başkanı Mustafa Kımıl'ın organize etti- ği toplantıda Baykal, "SHP'de- ki erime"ye dikkat çekerek her- kese teker teker, "Sizce ne yapıl- malı, ne düşünüyorsunuz" soru- larına yöneltti. Basına kapalı bu sohbet toplantısında Baykal'ın 25-26 ocakta yapılacak olağa- nüstü kurultayda genel başkan- hğa aday olduğunu söylememe- ye ozen gösterdiği gözlendi. "Parti kan kaybediyor" diyen Baykal ozetle "Bunun durması lazım. Bu gidişi kim durdura- cak? Hepiniz de en az benim ka- dar sonımlusunuz" diye konuş- tu ve SHP Genel Merkezi'nin Baykal'ı Erzin'de, kalabalık bir partili grubu karşıladı. (Fotoğraf: UFUK TEKİN) atamaları kurultay sonrasına bı- rakmasını da eleştirdi. Deniz Baykal' beraberinde milletvekilleri İstemihan Talay, Adnan Keskin, İbrahim Özdiş ve Erdoğan Yetenç olduğu hal- de dün sabah Hatay'ın Erzin il- çesine giderek kurtuluş törenle- rine katıldı. Torene İnönücü ekiple hareket eden Hatay Mil- letvekili Mehmet Dönen ile Bay- kal'a yakınlığıyla bilinen Gazi- antep Anakent Belediye Başka- nı CelaJ Dogan'ın da katıldıkları gözlendi. Daha sonra Erzin Be- lediye Başkanı Mehmet Güven- in Erzin İçmeleri Sosyal Tesisle- ri'nde verdiği "Kurtuluş" yeme- ğine katılan Baykal daha sonra gazetecilerin yönelttiği çeşitli so- rulara yanıt verdi: "— Bir gazetede Sayın İnönü 1 nün "Kurultayda kaybedersem çekilirim" şeklinde bir açıkla- ma sı var, ne diyorsunuz? Siz kaybederseniz çekilir misiniz? — Ben böyle bir şey görme- dim. — .Gazetede yaayor ama. — Gazetede yazıyor kaynağı belli değil, bunun üzerine bir açıklamada bulunamam. Açık- lamamı gerektiren, bir durum yok. — Bir başka gazetede 'Kay- bettiğiniz takdirde ihraç edilece- ğiniz ya da arkadaşlarınızla bir- likte SHP'den ayrılacağınız' yo- lunda bir haber daha var... — Herhangi bir açıklama ya- pacak durum yok. Haberin kay- nağı ve muhatabı değilim. — Adınız veriüyor. — Burada açıklama yapması gereken kendisine böyle niyet izafe edenlerdir, ben değilim. Spekülasyon olup olmadığını söyleyebilecek bir bilgiye de sa- hip değilim. Bilemiyorum. Bel- ki de doğrudur. Bilemem, bile- mem. — Genel başkanhğa adaylığı- nızı ne zaman açıklayaraksınız? — Böyle bir açıklama yapa- ca^ımı biliyorfaü| gibi konuşu- yorsunuz. — Genel başkan adaylığınızı açıklamayı erteliyor musunuz? — Erteleme önceden bir ka- rar verme halinde belki söz ko- nusu olur. Böyle bir şey olma- dığına göre... — Şu anda bir kararınız yok mu? — Yok... — Ancak kamuot unda genel başkanhğa aday olacağınız yo- lunda bir genel izlenim var. — Bir şey olmadan, ortada bir şey yokken bir karar açıklan- maz. Henüz adaylık konusunda karar vermedim!' Koalisyon hükumetinin çalış- malarından çok şey ve başarı beklediklerini de söyleyen Deniz Baykal gazetecilerin kurultay sonrası hükümette bir değişiklik olup olmayacağı yolundaki so- rusuna da şu karşılığı verdi: "Partinin hukumetle ilişkisi protokoUe belirlenmiştir. Bu çerçeve içinde yürür, aynen yü- rür. HUkümetteki ekibin değiş- mesi için bir neden yok. Bakan- ların değişmesi için bir zorunlu- luk da vok. Böyle bir zorunlu- luk olmadıkça değişiklik olmaz. Eğer ihtiyaç duyulursa değişik- lik yapılabilir." Bu arada Cumhuriyet'in so- rusunu yanıtlayan SHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, "Baykal kunıltayı kaybederse ihraç edilecek" şeklindeki gazete haberini "ham açıklama" olarak değerlendirdi ve "Bu açıklama bile SHP'de baştan aşağı bir de- ğişimin gerekli olduğunu gösteriyor" dedi. Geceyi Erzin'de geçiren ve de- legelerin de olduğu partililerle görüşmeler yapan Deniz Baykal temaslarına bugün Adana'da devam edecek. Istanbul Belediye Başkanı, kurultayda SHP'nin "iki başlılık"tan kurtulacağını söyledi Sözenlden Inönü'y^ tam destekİstanbul Haber Servisi— İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sö- zen, SHP kurultayının, partinin sorun- larının çözümü ve koalisyon hükumeti- nin geleceği açısından çok önemli oldu- ğunu söyledi. Kurultay sonrası partinin iki başlılıktan kurtulması gerektiğini kaydeden Sözen, "SHP butün sıkıntı ve sorunlarını bu kurultayda aşmalıdır" dedi. Kurulta>da İnönü'yü destekle>eceğini belirten Sözen, sonucun aleyhte olması halinde partisinden ve belediye başkan- lığı görevinden istifasının söz konusu ol- madığını söyledi. Sözen, dun düzenlediği basın toplan- tısında gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Koalisyon hükumetinin kurultaun so- nucundan etkıleneceğini belirten Sozen, "Kurultayda istediğimiz sonuç çıkmaz- sa oturup si>asal bir değerlendirme ya- parım. İstifa etmem söz konusu değil. Kurulta\dan iki önemli beklentim var. ğal karşılı>orum. Önemli olan koalis>on hükumetinin uzun ömüriü olmasıdır. Böylece halka vaat ettiklerimizi yerine getirme olanağı bulacagımıza inanıyo- rum. Bir yurttaş olarak, SHP'li bir kişi Kurultaya ilişkin görüşlerini bir basın toplantısı ile açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, SHP'nin oy kaybında dünyadaki siyasal değişimlerin deetken olduğunu söyledi. Sözen, kurultay nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın istifa etmeyeceğini vurguladı. Biri partinin iki başlılıktan kurtulması, diğeri koalisyon hükumetinin uzun omurlu olmasıdır. Benim belli bir siyasi görüşüm var. Bunu herkes bilir. Beni ka- ralayan demeçler yapılabilir. Buniarı do- olarak ulkenin demokratikleşmesi iıin bu koalisyonun sürmcsini istivorum" dedi. Partinin oy kaybında dünyadaki siya- sal değişimlerin etkili olduğunu kayde- den Sozen, HEP ola\ı, belediyelerin yıp- ratılması gibi konuların da oy kaybında önemli rol oynadığını söyledi. "O> kay- bına kişilerin neden olduğu yolundaki haberlere kprgalar bile güler" diyen So- zen, "Halka sosyal demokrat ilkeleri an- latamadık. Tanıtımda başansızdık. RP bile bizden i>i tanıtım yaptı. Özellikle HEP ola>ının halka anlatımında başa- rısız olduk. Halk bizi yanlış anladı. Kürt sorununu dağlarda çarpışarak çözmek yerine bunlan parlamentoya taşımak is- tedik. Bu açıdan SHP tarihi bir görev yapmıştır. Ama bunun anlatılması başa- nsız olmuştur. Belediyeler de ANAP dö- neminde çok yıpratıldı. Engellemeler ne- deniyle halka hizmet götüremedik. Bü- tün bunlar partinin oy ka\bında önemli rol o>namıştır" dedi. Erbakan, devletin Güneydoğu'da uyguladığıpolitikayı sert biçimde eleştirdi: Masum insanlar taranıyorRP lideri: Devlet görevlileri hizmet ederken vatandaşlara gereken şefkati göstermiyor. Yerine göre masum insanları makineli tüfeklerle tarıyor, otobüslerini parçahyor, cenazesini gömmeye izin vermiyor. gününde 20 trilyon zam yaptı- ğını, 30 trilyonluk da zam pake- ti hazırladığını söyledi. RP Genel Başkanı Erbakan, hükumetin, Türkiye'nin hiçbir meselesini çözmek için uğraş- madığını, ne inançları ne dava- lan ne de hedefleri olduğunu sa- vunarak şunları söyledi: "Bunların paraleli olarak Özal vaktiyle işbaşına geldiği za- man 50 günde çok adımlar attı. Erbakan, de\letin Günevdo- Haber Merkezi — Refah Par- tisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, devletin Güneydoğu'- da uyguladığı politikayı eleştire- rek güvenlik görevlilerinin "ma- sum insanları makineli tüfekler- le taradığım" söyledi. Erbakan, partisinin dünkü grup toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, hukumet- lerde ilk yüz günde ne yapaca- ğının ortaya konulduğunu, ko- alisyon hükumetinin ise ilk 50 ğu Anadolu'da uyguladığı poli- tikayı da eleştirdi. Başbakan Demirel'in televizyondan Gü- neydoğu'da vatandaşlara yapı- lan uygulamaları inkâr ettiğini iddia eden Erbakan, sözlerini şoyle sürdürdü: "Güneydoğu'da vatandaşla- rın can ve mal guvenliklerini devlet temin etmekle görev lidir. Bugün bu temin edilmiş değil- dir. Bundan dolayıdır ki bu böl- gede huzursuzluk vardır. Üste- lik devlet görevlileri, hizmet ederken vatandaşlara gereken şefkiti göstermiyor. Yerine göre kar üzerine yatı- rıyor, yerine göre masum insan- ları makineli tüfeklerle (arıyor, otobüslerini parçalıyor, cenaze- sini gömmek isteyen insanların cenazesini gömmesine müsaade etmiyor. Halbuki devletin göre- vi, vatandaşın cenazesini huzur içerisinde gömmesini saglamak- tır." Necmettin Erbakan, konuş- masının son bölümünde TRT'nin yılbaşı programını eleştirdi ve yılbaşında yapılan programla vatandaşların içki \e kumar oynamaya teşvik edildi- ğini öne sürdu. Erbakan, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Biz Cumhurbaşkam'nın re- sepsiyonuna içkili olduğu için- katılmadık, ayrıca o makamda haksız oturduğu için, resepsiyo- na katılmak ona meşruiyet ka- zandıracağı için katılmadık." BAŞKENTTEN AHMET TAN Inönü'nün "Arkadaşları" ANKARA — Pencereden Pembe Köşk'ün bahçesi ile karlar altındaki Çankaya sırtları görünüyor. Bir de Baba inönü'nün kardan adam gibi duran heykeli. Heykelin kıvrımları karla kaplanmış gibi duruyor ya da kardan adamın yumuşayan yerleri bronzla kaplanmış gi- bi. Karları veya bronzu erimiş Baba'nın heykelinden, Oğul- un partisine sözü kaydırmak zor olmuyor: "Efendim, SHP'nin eridiği söyleniyor. Partiniz eriyor mu?" İnönü, camlara vuran buzlu rüzgârı ısıtmaya azimli "filozofik" bir tebessümle konuşmaya başlıyor: "Bizim arkadaşlarda kolay üzülmek diye bir yaklaşım var..." inönü'nün filozofik tebessüme uygun düşecek kavram- larla konuştuğunu biliyorsunuz. "Bizim arkadaşlar" diye söz ettiklerinin "Baykalcılar" olduğunu biliyorsunuz. "Kolay üzülmenin" ise iktidarda olunduğuna şükretmek dururken, Bakırköy seçimlerine hayıflanmak anlamına gel- diğini tahmin ediyorsunuz. Nitekim sizi hemen doğruluyor: "Taktiğimiz yanlıştı, ama stratejimiz doğru idi. Bekle- diğimiz oyu almadığımız halde, iktidara ortak olmayı da zaten bu sayede başardık." İnönü, yeniden "erime" konusuna dönüyor. Asıl erimeye "kolay üzülen bizim arkadaşların" yol aç- tığını anlatıyor. Hem de istatistiklerle, araştırma sonuçla- rı ile... "SHP'nin seçim başarısızlığında iki temel neden yatı- yor. Birincisi, partinin hep kendi kendisi ile kavga eder gö- rüntüsü, ikinci ise belediye hizmetlerinin yeterince yan- sıtılamaması... Öteki nedenlerin hepsi yüz- de 10 veya altında bir oran tutuyor." O nedenler han- gileri? İnönü bu nedenle- ri sıralıyor. Ama bu "Bu arkadaş grubu partiye egemen oima hedefinden vazgeçmelidir. Grup olarak hareket etmeyeceklerini söylesinler, ben hepsi ile arada, Dsp'mn en birlikte çalışmaya hazırım. büyük bölen" olduğu ^ — — — ^ — ^ — — — — — — iddialarını da bizzat yalanlamış oluyor: "DSP'nin seçimlerdeki başarısızlığımıza etkisi, yüzde 10 veya daha altında bir oranda. HEP'ten gelen arkadaş- ların seçime katılmalarının iyi anlatılamaması da öyle... Öteki tüm nedenlerin, yani, iyi yürütülemeyen seçim kampanyası, programdaki eksikler vesairenin hepsi yüz- de 5 oranında başarısızlığımda rol oynadı." İnönü, sözü yeniden, "Bizim arkadaşlar" dediği ve "ar- kadaş grubu" diye niteiediği "Baykalcılara" getiriyor. Aslında, bu "Baykalcı" deyimini, Baykal'ın kendisi da- hıl, kimse sevmiyor. inönü de sevmiyor. Ama "arakadaş grubu", Baykal'ın arkasında kümele- nince İnönü de istemeye istemeye Baykal'ı hedef alıyor: "Bu arkadaş grubu partiye egemen olma hedefinden vazgeçmelidir. Grup olarak hareket etmeyeceklerini söy- lesinler, ben hepsi ile birlikte çalışmaya hazırım. Bu hizip hareketi partiye zarar veriyor. Bundan kurtul- mamız gerekir. Buna geçen defa hastalık dedim, arkadaş- lar kızdılar..." İnönü, "arkadaşlarını" kızdırmak istemiyor. Amagörü- nen o ki, arkadaşlar kendisini bu kurultayda kızdırmaya devam edecekler. SHP lideri ise gemileri yakma kararı almış durumda. Sorumuz üzerine, kurultayda kaybederse hükümetten hemen istifa edeceğini bir saniye duraksamadan açıkla- ması bu kararın sonucu. İnönü'nün bu kararı belki de kurultay kazanan arkadaş grubunu hükümet üyesi yapmaya yönelik. Ama buna Demirel ne der? Bu soruya şimdilik Başba- kan yanıt vermek istemiyor. Belki "yeni hükümet" konu- sunda yardımcısının kendi adına konuşmasını uygun buluyor. Eğer öyleyse, inönü önceki gece bunu da eriyen karlı, bronzlu manzaraya karşı bize söyledi: "Koalisyon bozulursa seçime gidilir." Koalisyon hükumetinin yazgısını öyle anlaşılıyor ki, SHP kurultayı yeniden belirleyecek. SHP'nin yazgısını ise, İnönü'nün "bizim arkadaşları..." 'Lşkenceden 15 kişi öldü' • ANKARA (ANKA) — Uluslararası İnsan Hakları Örgütü Helsinki VVatch, işkence konusunda Türkiye'yi veniden suçladı. Merkezi Nevv York'ta bulunan Helsinki VVatch, 1991 yılının ocak-kasım döneminde Türkiye'de 15 kişinin poüs gözetiminde iken işkence sonucu olduğunu önü sürerek yeni Türk hükümetinden işkenceyi sona erdirme sözünü yerine getirmesini istedi. Listede bazı adi suçluların isimlerinin de yer alması dikkat çekti. • • OzaTdan büyükelçiliklere onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkam Turgut Özal, Bakanlar Kurulu'nun, SSCB'nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını ilan eden ülkelerde büyükelçilik açılmasını öngoren kararını onayladı. Hükumetin, onceden başkonsolosluk açılmasını kararlaştırdığı, ancak daha sonra büyükelçilik açılması yönünde yeni bir karar aldığı merkezler şöyle: Alma Ata, Aşkabat, Bişkek, Buşambe, Kiev, Minsk, Taşkent, Bakü. Bu arada, Ozal'ın dün onaylayarak başbakanhğa gönderdiği kararla, Erivan, Tiflis ve Kşinev'de başkonsolosluk açılması, Moskova'daki büyükelçiliğin ise korunması öngörüldü. Telsiz Genel Müdürü istifa etti • TV Servisi — Telsiz Genel Müdürü İbrahim Göksel istifa etti. Göksel, Ulaştırma Bakanlığı'na bir yazı göndererek emeklilik işlemlerinin yapılmasını istedi. Telsiz Genel Müdür Yardımcısı Alev Erlevent ise görevinden alındı. Telsiz Genel Müdürü İbrahim Göksel konu ile ilgili yaptığı açıklamada Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu'yu eleştirdi. Göksel, "Sayın Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu'nun Telsiz Genel Müdurlüğü'nü tanıdıkları ve yakınlarıyla yönetmesine imkân bahşedilmesine fırsat sağlamak üzere kendi arzum ile 3 Ocak 1992'de emeklilik talebinde bulundum" dedi. Öte yandan Genel Müdür Yardımcısı Alev Erlevent ise daha önce bu gorevde bulunan Hüseyin Güler'in Danıştay'a açtığı davayı kazanması üzerine görevinden alındı. Erlevent TRT'deki görevine iade edildi. Erlevent'in bu göreve başlayıp başlamayacağı bilinmiyor. HEP il sekreteri ^özaltında • İç Politika Servisi — Halkın Emek Partisi İstanbul İI Sekreteri Cabbar Gezici'nin gözaltına alındığı bildirildi. HEP il başkanlığından yapılan açıklamada, "Cabbar Gezici, tamamen polisin keyfi ve yasadışı tutumu ile hiçbir neden gösterilmeksizin gözaltına alınmıştır" denildi. HEP kurultayının ardından partilerine yönelik saldırıların yoğunlaştığı savunulan açıklamada, "De\Ietin üst düzeyindeki yetkililerin bu saldırılara kayıtsız kalması sonucu polis cüret kazanmış, başta halkımıza yönelik saldırılarını yoğunlaşnrarak keyfi ve yasadışı gözaltılar, ev baskınlan, kitlesel operasyonlar olağan hale gelmiştir" denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear