Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/4 r ^ = ^
Polis,
Mataracı'yı
anyor
• ÇANAKKALE (AA) —
Şartlı Tahliye Yasası'ndan
yararlandıktan sonra 786
milyon lira para cezasını
ödemeyeceğini belirterek
tekrar cezaevine ginnek için
başvuran Gümrük ve Tekel
eski Bakanlanndan Tuncay
Mataracı polis tarafmdan
aranıyor. Çanakkale
Cumhuriyet Savası Ertem
Türker, Mataracı'nın
başvurusu üzerine, tekrar
cezaevine konulması için
doğum yeri olan Rize
Cumhuriyet Bassavcıhğı'na
gönderilen evrakın
kendilerine ulaştığını ve
Mataracı'nın Çanakkale
Yan Açık Cezaevi'ne
konulmasına karar
verildiğini belirtti. Tuncay
Mataracı'nın gösterdiği
adreslerde bulunamadığını
ve bu konudaki savcılık
karanmn kendisine tebliğ
edilemediğini bildiren
Türker, "Polise başvurduk.
Polis Mataracı'yı
tutuklamak için anyor.
Bulunduğu yeri tespit
etmeye ve karan tebliğ
etmeye çalışıyomz" dedi.
Erdem
Strasbourg'a
gidiyor
• BRÜKSEL (AA) —
TBMM Başkanı Kaya
Erdem, 16-18 eylül
tarihlerinde yapılacak
Avrupa Konseyi 3.
Parlamenter Demokrasiler
Konferansı'nın konuğu
olacak. Erdem,
Strasbourg'ta yapılacak
konferansta bir konuşma
yapacak. Konferansta,
Almanya Cumhurbaşkanı
Richard Von Weizsâcker'in
de bir konuşma yapacağı
bildirildi.
"Genç demokrasilerde
demokratik kurumların
güçlendirilmesi" konusunun
işleneceği konferansta
azınhk hakları,
demokrasiye geçiş sürecinin
sorunlan, sivil hükümetlerle
silahlı kuvvetlerin ilişkileri,
aşırı dincilik ve eğitimin
rolü gibi konular
tartışılacak.
'ANAP yan
yatacak'
• ANKARA (AA) —
MÇP Genel Başkan
Yanhması Şevket Yahnici,
10 ekim gtlnünün
Anavatan'ın "jübilesi"
olacağını öne sürerek,
"Bunu hisseden
Anavatanlılann alınlannda
ecel teri birikmiştir. Bu
gidişle bu pani tam bir
(yana yatan) haline
gelecektir" dedi. Yahnici,
dün yaptığı yazılı
açıklamada, erken genel
secimin yapılacağı 20 ekim
gününün, "12 Eylül
alacakaranlığında doğan
partilerin sonuncusu"
olduğunu bildirdiği
ANAP'ın da "siyasi
mezarhğa" doğru yola
çıktığı gün olacağını
kaydetti.
Demirağ'dan,
Tatlısesfe
• ALMANYA (ANKA) —
12 Eylül'den sonra yurtdışına
çıkan sanatçı Melike
Demirağ ve eşi Şanar
Yurdatapan, ANAP'tan
miUetvekilliğine aday olan
Ibrahim Tatlıses'e bir
telgraf göndererek taşlamalı
bir şekilde başarı dilediler.
Demirağ ve Yurdatapan,
'•tbrahim Tatlıses'e açık
telgraf" başhklı
tîlgraflarında "O guzel
sesınle baskıyı, işkenceyi
vnutturur, Urfalılann
cylarını kaparsın" dediler.
SBP, SHP'den
yanıt bekliyor
• ANKARA (ANKA) —
Sosyalist Birlik Partisi
(SBP) Genel Baskanı Sadun
Ajen, SHP ve HEP'e,
'Demokratik bir platform
ttnfında birleşerek
seomlere birlikte katılmayı"
crerdiklerini ve bu öneriye
SKP'den cevap
teüediklerini bildirdi.
Salun Aren, SBP'nin
ircrdiği demokratik
jlaformun 12 Eylül
lüoeminin tüm
taıntılannın ortadan
ladırılması amacıyla
ııayasa, seçim, siyasi
>artiler, sendikalar ve
»eazeri yasaların
ieuokratik yönde
lefiştirilmesi, Terörle
Vlicadele Yasası'nın
»radan kaldırılması, Kürt
«rununa adil, demokratik
nebanşçı bir çözüm arayışı
çaisine girümesi gibi
tcaulan içerdiğini kaydetti.
\rn, böyle bir işbirliği
jbtformunun secimlere
aai soluk getireceğini ve
aınun diğer partileri de
>bmlu yönde etkileyeceğini
5K sürerek, bu platformun
ünacak oylan da büyük
annda arttıracağını
irguladı.
HABERLER 8 EYLÜL 1991
Seçim yatınmları jet gibiANKARA (Cumhuriyel Börosu) —
Erken genel seçimler öncesinde hüküme-
tin, toplumun değişik kesimlerine yöne-
lik seçim yatınmlan devam ediyor. Da-
ha önce duyurulan vaatlerden bir bölü-
mü dün Resmi Gazete"de yayımlanırken
hükümetin önumüzdeki hafta yapılacak
Bakanlar Kurulu toplantısında 2 cetvel-
deki sözleşmeli peTsonele yüzde 20 do-
layında zam ve polise tazminat verilme-
si yolunda karar alacağı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre önumüzdeki haf-
ta yapılacak olan Bakanlar Kurulu top-
lantısında kamuoyunda uzun süredir
beklenen sözleşmeli personelin ikinci cet-
veline zam gündeme gelecek. Müdür ve
daha üst düzeydeki sözleşmelileri içeren
binnci cetvele geçen temmuz ayında yüz-
de 17 oranında zam yapılmıştı. Müdür
yardımcısı ve daha alt kademede olan
ikinci cetveldekilere ise zam yapılmamış-
tı. Önceki gun Başbakan Mesut Yümaz'-
ın başkanlıgında toplanan ANAP Baş-
kanlık Divanı, ikinci cetvele de birinci-
sinden az olmamak üzere zam yapüma-
smı kararlaştırdı. Bu toplantıda ayrıca
polise verilmesi öngörülen ve uzun sü-
redir emniyet görevlilerinde beklentiye
yol acan tazminat konusuna da önumüz-
deki hafta açıklık getirilmesi kararlaştı-
rıldı.
Orman köylülerinin kalkınmalanmn
desteklenmesi hakkında yasada değişik-
lik öngören yasa da dünku Resmi Gaze-
te"de yayımlanarak yürurluğe girdi. ,
Söz konusu yasaya göre zamanla or-
man sınırı dışına çıkan yerler, Orman
Bakanlığı'nm talebi üzerine Orman Ka-
dastro Komisyonlarınca Hazine adına
tescil edilecek. Bu yerler, 40 ve 100 dö-
nümluk sımrlama göz önunde bulundu-
rularak kullanan kişiler tespit edilecek.
Bu tespitlerin kesinleşmesinden sonra
kullananlara Orman Bakanlıği'nca Arazi
Kullanım Belgesi verilecek.
Kadastro müdürlükleri, tespitlerin
Hazine adına kesinleştiği tarihten itiba-
ren en geç bir ay içinde bu yerleri ve kul-
lanan kişileri Orman BakanlığYna bildi-
recek. Bakanlık ise en geç iki yıl içinde
bu yerlerin rayiç bedellerini belirleyerek
Ugili kişüere bedeli karşılığında devrede-
cek.
Kore ve Kıbns gazilerine maaş bağlan-
masını öngören yasa, Resmi Gazete'nin
dünkü sayısında yayımlanarak yurürlü-
ğe girdi.
Buna göre Kore ve Kıbns gazileri yü-
rürlükteki 470 katsayıya göre 705 bin li-
ra aybk alacaklar. Herhangi bir kamu ve-
ya özel kuruluşta çalışan ve 705 bin li-
radan fazla ücret alan gaziler, bu hak-
tan yararlanamayacaklar.
Vergi usul ile katma değer mükellef-
lerinin ödeme kaydedici cihaz kuüanım-
ları hakkındaki yasalarda değişiklik ya-
pan yasaya göre de Maliye ve Gümrük
Bakanhğı mükelleflere, belirlenen öde-
me kaydedici cihazlan (yazarkasa) temin
etmeye, zinunet karşılığı vermeye, bu ko-
nularla ilgili butçe işlemleri yapmaya ve
diğer esas usulleri belirlemeye yetkUi kı-
lındı.
Bakanhkca zimmet karşıkğı verilen ci-
hazlann bozulması, çalınması durumun-
da cihaz bedeli tahsil edilecek.
öte yandan Milli Savunma Bakanı
Barlas Dogu, astsubay ve astsubay
emeklilerinin maaşlarında düzeltme ya-
pılacağım açıkladı.
İzmirFuan'ndaAziz Üstel'in sonılarınıyanıtlayan Demirel, "Babanın işi kolay değil" dedi
Demirel: Gorbi durımıımdaycbm
HANDAN ŞENKÖKEN
tZMtR — Aziz
Üstel soruyor:
— Son zaman-
larda bir egilim ya
da bir girişim var.
Sovyefler Birtigi nde yapılan son
darbe giriştminde Boris Yeltsin
Unklann üstune çıktı ve darbe-
cüeri geri çevirdi. Deaiyor ki Sü-
leyman Demirel hem 12 Mart
hem 12 Eylül'de şapkasını aldı,
gitti. Niye Boris Yeltsin olama-
dı Siüeyman Demirel, şapka çok
mu buyüktü yoksa?
Söyleşiyi izleyenlerin kahka-
halan arasında DYP lideri Su-
leyman Demirel, önce ciddi bir
ifadeyle masanın üzerinde duran
şapkayı eline alıp kalabalığa
göstererek, yanıt veriyor:
— Şapka barada duruyor.
Ben nereye gittiysem bu şapka
benimle oraya gitti, hicbir yer-
de bırakmadım. Sanıyoram ki
burada büyük bir >
>
anı)gı var.
Ben Boris Veltsin vaziyetinde de-
güdim ki... Ben Gorbi vaziyetin-
deydim. Binaenaley h, Yeltsin va-
riyetinde olanlar aslında beni it-
ham edenlerdi. Onlar da o işle-
ri yapanlaria bir araya gelip. hü-
kumet oldular. Açıklıkla şunu
ifade edeyim ki 12 Eylül sabahı
bana, 'Buyrun, sizi Hamzakoy'a
götureceğiz' diyen benim silah-
lı kuvvetlerimin mensuplanna
ne diyecektim? Dediğim şudur,
su testisi su yolunda kınlır. Biz
bu yolda, sonuna kadar gitmek
için vanz. Benim kendimi konı-
mak için ikinci bir silahlı kuv-
vetim yok ki... Beni goturdük-
leri zaman geride kalanlar Bo-
ris Yeltsin vaziyetindeydi, onlar
çıkmalıydı tankın ustune. Ben
Hamzakoy'da ne tankı bulup da
onun üstüne çıkacaktım?
"Fuar Soyleşileri"nin konuğu
olan DYP Genel Baskanı Süley-
man Demirel, Aziz Üstel'in so-
Demirel'in, Aziz Üstel'le yaptıgı söyleşiyi kalabalık bir toplnluk izledi. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR)
rularını kendine özgu konuşma
biçemiyle yanıtlarken, zaman
zaman espriler yaptı, kimi soru-
lara carunın sıkıldığını saklama-
dı. Demirel, Erdal Inönu'nün
tersine, arkasında ûç koruma ve
kalabalık partili taraftarla çev-
rili olarak platforma kurulu ma-
sada konuşurken, Aziz Üstel da-
ha çok "politik" sorular sorraa-
yı yeğledi.
Demirel'deki değişim muthiş-
ti; bu, sadece kuUandığı sözcuk-
lere yansımıyordu, ılk kez "tı-
şörtlü fotoğrafı" yayımlanmış-
tı. Oysa Demirel, "denize bile
kravatla girer" göruşü yaygın-
dı...
— Ben kimseyi taklit etmem.
Kendime göre bir prensibim,
devlet adamı anlayışım vardır.
Tişört giyerim, ama gazetelere
ve sahneye fıriayıp çıkmadun bu
zamana kadar. (Kalabalıktan
bravo sesleri) Bir zaman geldi ki
halkın önune kravatsu çıkmayı
saygısızlık saydık. Daima derli
toplu, klasik giyimli oMuk, gi>r-
dük ki bu bir eleştiri konusu ha-
line geldi. Madem ki kravatlı ve
takım elbiseli halkın önttne çık-
mak geride kalmışhk anlamına
geliyor, biz de geride kalmadı-
ğınuzı gostermek için hadi ba-
kalıra biz de göriinelim dedik."
Peki, Demirel fala inanır mı?
Suleyman Bey hemen atılıyor:
"Derkr ki fala inanma, falsız
kalma." Haftalık fahnda hafta-
nın ilk günlerinde dostlannm ta-
nıştıracağı biriyle bir beraberlik
başlatmasımn mümkün olduğu,
yalnız bu beraberlikte "aşkın
fazla rotii ohnadıgı" yanyor. Bu
kişi sakın Dalan olmasın?
Demirel bir kahkaha atıyor:
— Kimden söz ediyor bü-
mem, ama haftanın ilk güniın-
den itibaren binlerce kişivle ku-
caklaştım. Fevkalade hareketli
zamanlar geciyor, biliyorsunuz
seçim var. Ben milyonlarca uyesi
bulunan büyük bir ailenin reisi
durumundayım.
Demirel, "benim yanımda
25-40 kuşagından çok değerli
mütehassıs kişiler var. Tek başı-
ma koşmuyorum ben. Siyaset
takım işidir" dediğinde, kaİaba-
lıktan bir ses yükseldi:
—- Baba, sen bu takımla 12
çekersin...
Demirel, keyifle gülerek ya-
nıtladı:
— Sagolun, sagolun, babanın
işi kolay değil yani...
Suleyman Bey rejün yapıp, bi-
raz kilo verecek mi?
— Beni rahat bırakın. Ben
halimden memnunum. Bakın,
ben bu kîlodan duşsem, vatan-
daş yadırgıyor. Acaba Demirel
hasta mı, bir sey mi oldu, diyor.
Vatandas bana boyle alışü. Eğer
kilo bakımından zayıflarsam,
otoritem de zayıflıyor...
ANAP'ta ilk sıra için kavga
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA — ANAP'-
ta milletvekili aday liste-
lerinin hazırlanması, bir
ve ikinci sıralara olan yo-
ğun talep nedeniyle sıkın-
tı yaratıyor. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'm Başbakan Mesut Yümaz ile
ANAP'lı yöneticilere mevcut milletvekil-
lerinin dörtte üçunü listelerin dışında tut-
malanru veya alt sıralara koymalanm
tavsiye ettiği öne süruldü.
ANAP'ta mevcut miHetvekilleri ara-
sında sıralama tartışmalannın yanı sıra
bölgeler konusunda da tartışmalar yaşa-
nıyor. Aday adayları için son karan 23
ya da 24 eylul tarihlerinde toplanması
beklenen MKYK verecek.
ANAP'ın milletvekili aday adayları
başvuruları diğer partilere oranla düşuk
kalırken aday adaylanmn parti yöneti-
mine geürdikleri en önemli istek, iller-
deki listelerde bir veya ikinci sıralara yer-
leşmek. Aday adaylanndan kamuoyun-
ca bilinen isimlerin hepsi başvurularını
yapmadan önce görüştukleri parti yöne-
ticilerinden liste başı talebinde bulunu-
yorlar. Bunlar arasında Cüne>t Arkın,
tbrahim Tatlıses, Osman Yağmurdereli,
Necla AJkben gibi isimlerin yam sıra par-
tinin aday olmasını istediği bürokratlar
da bulunuyor.
ANAP yoneticilerinin bir büyük so-
rununu da mevcut 275 milletvekili oluş-
turuyor. Cumhurbaşkam Özal'm bu mil-
letvekillerinin dörtte üçünün liste dışın-
da bırakılmasını istediği ifade ediliyor.
Bu goruşün parti yönetimince benimsen-
diği, ancak parti içi sorunların artmasın-
dan çekinildiği kaydediliyor. Bu neden-
le mületvekillerinden, illerinden teşkilat
ve halk tabamnda güçlü olanlarla, halk
tarafmdan tanınanlara listelerin sırala-
masında ve bölge tercihlerinde öncelik
tanınacağı belirtiliyor.
ANAP yoneticilerinin getirdiği bu
şartlar nedeniyle pek çok rnilletvekilinın
seçimde aday olmaktan vazgeçmeleri
bekleniyor.
ANAP'lı milletvekilleri arasında sıra-
lamalar ve bölgeler konusundaki tartış-
malar da süruyor. Diyarbakır 1. bölge-
den aday olan eski Içişleri Bakanı Ab-
dülkadir Aksu ile milletvekili Nurettin
Dilek arasındaki rekabet, teşkilatta ger-
ginliğe yol açtı. Aksu'nun teşkilata hâ-
kim olması nedeniyle Diyarbakır 1. böl-
gede birinci sıradan aday olmak istedi-
ği, buna karşın Nurettin Dilek'in de ya-
kın çevresine "Birinci bölge birinci sıra
benim, garantiyi aldım" dediği belirtili-
yor. Burada Diyarbakır 1. bölge dışın-
da ANAP'ın milletvekili çıkarmasının
zor olduğu iddia ediliyor. HEP ile SHP-
nin birlikte hareket etmesine karşı çıkan
bazı HEP bölge il teşkilatlarımn ve ön-
de gelen isimlerinin ANAP'tan aday ol-
mak için girişimlerde bulundukları öne
süruldü.
Semra Özal'ın faGÜNDÜZ tMŞtR
Güneş, Büyükada'nın tam te-
pesinde. Adahalkı balkonlarda,
çay bahçelerinde, olağan bir
hafta sonu yaşıyor. Bir anda
motor gurültüleri iskeleyi yala-
>ıp ada içüıe dağılıyor. Herkeste
bir şaşkınhk. Gözler iskeleye
çevrili. Yaklaşan sürat teknele-
rini izliyor. Bir kısım partili is-
keleye dizümiş, ellerinde çiçek-
ler teknenin yaklaşmasım bek-
liyor.
Seçim çalışmalannı sürdüren
ANAP Istanbul İl Baskanı Sem-
ra Özal, beraberinde terzisi Mii-
berra Karsan, Cumhurbaşkan-
lığı Damşmanı, milletvekili ada-
yı Feva Işbaşaran, Teşkilat Bas-
kanı Osman Ceylan, diğer mil-
letvekili adayları, il danışmala-
rı, Türk Kadınını Tanıtma \e
Guçlendirme Vakfı üyeleri, ye-
ni oluşturulan il kadın komisyo-
nu üyeleriyle birlikte "President
2" tipı sürat motorundan ini-
yor. Etrafı önce bir alkış sarı-
yor. "Hoşgeldin Anamız" diye
sesleniyor bir partili. Semra
Özal önde, arkasında kendisini
izleyen "yakın çalışma gnıbu",
ilçe binasına doğru ilerliyorlar.
Ada sakinlerinin bir kısmı evle-
rinin balkonlarına çıkmış önle-
rinden geçen Bayan Özal'ı bir-
birlerine göstererek aralannda
sohbete girişiyorlar.
ezısı
Semra Özal dün Büyükada'da "yakın çalışma grubuyla" 17 fayton eşliginde tur yaparken se-
lamladıgı bir yurttaşın, ailesine döniip "Bak hanedan faytona binmiş" dedigi duyuldu.
özal'm adaya vanşımn ilk ya-
rım saati sonunda ani ziyareti-
nin nedeni anlaşıhyor. Özal'ın,
basm damşmanı çevrede topla-
nanlara "Hanımefendi uzun sü-
redir sizleri adanızda ziyaret et-
mek istiyordu. Kısmet bugıi-
neymiş" açıklamasını yapıyor.
Haberin kulaktan kulağa yayıl-
masıyla birlikte ANAP ilçe bi-
nasının onündeki kalabalık bu-
yümeye başlıyor. Kimi bisiklet
üzerindeki, kimi hiç istifıni boz-
madan oturduğu pastanenin
masasında Özal'm sözlerini din-
lemeye başhyor. Semra Özal'm
ilçe binasının balkonuna çıkma-
sıyla "yakın çaltşma gnıbu" ka-
labalığa slogan attırma yarışına
başlıyor. Kalabalık ilgi duzeyi-
ni bozmamakta kararlı. Beledi-
ye Baskanı Recep Koç ise sık sık
yurttaşlara "Sizlere taer şey fe-
da olsun" diyerek karşılaşma-
dan dolayı duyduğu memnunu-
yeti dile getiriyor.
Semra Öz-J'ın yüzü gülüyor.
Sürekli adalılara teşekkür edip
gelmekte geciktiği için özür di-
liyor. Ve sonunda ada halkının
beklediği müjdeyi veriyor:
"İstanbul'un incisi adalan,
korumaya aldırraaya gayret edi-
yoruz. Bütün sonınlannızm ta-
kipcisiyiz. Beiediye başkanınız-
dan her şeyi aynnbsıyla izliyo-
nız. Sonuna kadar sizlerin ya-
nınızdayız." Bu sözler ada hal-
kını coşturmayı başanyor.
Semra Özal otelden aynlma-
dan önce Sabahat Darendeliler
adlı bir kadın partili söz istiyor.
Semra Özal'ın da izin vermesiy-
le konuşan partili, "Ebedi lide-
rimiz Alatürk'ten sonra siz,
Türk kadınlan için bir paıiak
güneş gibi doğdunuz. Siz onla-
nn ana Türküsünüz. Cumhur-
başkanımız Özal da baba
Türkümuz" diyerek sözlerini
noktalıyor. özal, söylenenler ve
kendisine yakıştırılan sıfatlar-
dan etkilenmiş bir şekilde par-
tilinin son sözlerini dinlerken
başını öne eğiyor. Semra Özal
daha sonra katıldığı, Anadolu
Kulüp ile onuruna verilen ye-
mekten sonra faytona binip ku-
çük bir ada turu yapmak istedi-
ğini belirtiyor.
önde "polis eskort"u arka-
sında özal'la birlikte gelen sa-
yılan yaklaşık 60 kişi faytonla-
ra binip ada turuna çıkıyor. Ko-
rumalar özal'ı taşıyan faytonun
arkasında. Yaklaşık 17 fayton,
yarım saat süreyle ada turu ger-
çekleştiriyor. Gezi sırasında
Özal'ın selamladığı bir yurttaş,
yanındaki ailesine gösteriyor,
' 'Bak,hanedan faytona binmiş.'
POLİTİKA GUNLÜĞÜ
HİKHHETÇETtNICAYA
. .
Seçime Doğru
Kimî Olasılıklar.
DYP lideri Suleyman Demirel, bir günlük Ege gezisinden
oldukça hoşnut ayrıldı. İstanbul'da da bir hayii neşeliydi Sü-
leyman Bey. TÜSIAD'daki toplantıda ilgi görmüştü. İstanbullu
sanayici ve işadamları, Demirel'in konuşmasından etkilen-
mişlerdi.
Ama halk Demirel'e Ege'de nasıl bakıyordu, 1987 seçim-
lerinde salt Manisa'da aradığını bulan DYP, bu kez sandık-
ta ANAP'ın arısını tutsak edebilecek miydi?
Demirel, İzmir Fuan'nda Aziz Üstel'le söyieşirken, şöyle
diyor:
—Hadi bakalım!
Yurttaşlar Demirel'e yanıt veriyor.
—Oylar gelsin...
Hem İstanbul'da hem de izmir'de eskisi gibi karamsar de-
ğil Demirel. Çevresinde kamuoyunun çok yakından tanıdı-
ğı kişiler var.
1989 il genel meclisi seçim sonuçlarının 20 ekimde yapı-
lacak gecikmiş erken seçime nasıl yansıyacağı şimdilik bil-
mece gibi gözükse bile, sizlere belirli ipuçları verebilir.
Neden mi?
Çünkû, 1989 il genel meclisi seçim sonuçlan bir bakıma
genel seçim sonuçlarını yansıtır. O günden bugüne ANAP
giderek küçülmüştür. 1989'da İstanbul'da ANAP'ın toplam
oyu 580 bin (yüzde 22.7), DYP'nin 404 bin 904 (yüzde 15.8),
SHP'nin 911 bin 455 (yüzde 35.7), DSP'nin 346 bin (yüzde
13.6), RP'nin ise 274 bin 650 (yüzde 10.7), gerçekleşmiştir.
ANAP'ın İstanbul'daki hesabı 1989'da şandığa gitmeyen
500 bini aşkın oyudur. 1987 seçimlerinde İstanbul'da 1 mil-
yon 235 bin oy alan ANAP, 20 ekimde yapılacak gecikmiş
erken seçimde bu oyları DYP'ye, RP'ye kaptırmamak için
tüm gücüyle çalışmaktadır. ANAP seçmene şirin görünmek
istemektedır. _ _ ^ ^ ^ _ ^ _ ^ _ _ ^ ^ _ ^ - _ _ — —
Tüm hesaplar büyük
kentlere yönelik. Onun
için, Istanbul, Ankara,
izmir tam anlamıyla
bir Rus ruletini
anımsatıyor. ANAP'lılar
da Rus ruletine
benzeyen seçim
sisteminden
şikâyetçi...
Seçim öncesi or-
taöğretimde sınırsız
kurul koşulunu getir-
mesi, ürünlere des-
tek zammı yapması,
memurlara seçim
maaşı getirmesi,
sözleşmeli personeli
anımsaması 1989 yı-
lında sandığa gitme-
yen oyları, 20 ekim-
de sandığa götür-
mek ve antidemok-
ratik seçim sistemiy-
le iktidar olmaktır.
20 ekim seçimlen-
nin sonucu İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana kentlerinde dü-
ğümlenmektedir. Dört büyük kent ile Bursa, Kayseri, Antal-
ya, Aydın, Manisa, Kocaeli, Konya vs. eklenince, yaklaşık 20
büyük kentin sonuçta etkili olacağı açık seçtk ortadadır.
ANAP'ın sıkıntısı, suskunluğu da bu yüzdendir...
İstanbul'da 1989 il genel meclisi sonuçlanna bakıldığın-
da SHP-DSP oyları yüzde 49.3'tür. Eyüp, Bakırköy (yüzde
51.6), Fatih (yüzde 43.2), Kadıköy, Kartal (yüzde 53) ve di-
ğerleri sosyal demokrat oyların ağırlıklı olduğu yörelerdir.
Eyüp, Çatalca, Silivrı, Pendik, Sarıyer, Şile, Yalova'nın ilçe
ve köylerinde DYP yüzde 20-30 arasındadır. Ancak bu yö-
relerde salt SHP oyları da ANAP ve DYP'nin uzerindedir.
ANAP, bu nedenle DYP'nin üzerine gidiyor İstanbul, An-
kara, İzmir, Adana'da. SHP'yi DSP ile baş başa bırakan
ANAP, tüm gücüyle DYP'ye yükleniyor.
DYP lideri de durumun farkında olduğu için, ödünç oy is-
tiyor. Ûdünç oy, 1980 öncesi tabamnda toplanmıştır Demi-
rel'in. Şimdi o oylar, ANAP'a gıder mi 1987'de olduğu gibi,
yoksa 'yeter artık' denilip DYP'ye akar mı? , '
Demirel biliyor ki, işler o denli kolay değil...
Yükün altından kalkmak, ANAP'ı asağıya çekmek için her
yolu denemek gerekiyor.
Ama nasıl?
Çevresini değıştirmeye, yenileştirmeye özen gösteriyor.
Her olanaktan vararlanmak istivor.
Tüm hesaplar büyük kentlere yönelik. Onun için, İstanbul,
Ankara, İzmir tam anlamıyla bir Rus ruletini anımsatıyor.
ANAP'lılar da Rus ruletine benzeyen seçim sisteminden
şikâyetçi...
Hele hele seçim çevrelerinden gelen haberler onları bir
hayli tedirgin ediyor...
Demirel diyor ki.
—Devletin başı ağrıyor. Ağrının asıl nedeni Çankaya'dır...
Sanırız, pek çok ANAP milletvekilinin de başı ağrıyor bu-
günlerde. Su İzmir üçüncü bölgede ANAP'ın aday sıralaması
bir sorun oldu. Aynı sorun İstanbul ve Ankara'da da yaşanı-
yor...
Kaya Erdem, Ramiz Sevinç, Işın Çelebi, Süha Tanık. Ka-
ya Bey, birinci sıraya yerleşti diyelim, diğerleri ne olacak,
bilinmiyor.
Sahi, Maliye Bakanı Adnan Kahveci, bu kez Kartal'da kon-
tenjan mı olacak, yoksa bir başka yere mi konulacak?
Rus ruletini anımsatan bu seçimler SHP ve DYP'den çok
ANAP'ın başını ağrıtıyor...
Politika ve dağcılık
Trabzon'da, SHP'den millet-
vekili aday adayı olan Hatil
Akyuz, 30yıllık politika haya-
tım, "Bir dağcının sarp kayalan
tırmanmast" biçimınde değer-
lendiriyor. 1960'dakı üniversite-
liler hareketinde bulunmasın-
dan 1977'lerdeki CHP TYabzon
İl Başkanlığı'na, 12 Eylul son-
rası, ''sosyal demokrat hareket"
içinde yer almasından SODEP
ilk kurucusu olarak Erdal Inö-
nü ile birlikte "veto" edilmesi-
ne, ardmdan, SHP'deki PM -
MYK üyeliğine kadar, aldığı
görev ve verdiği uğraşla geçen
süreci bu spora benzetiyor. Ak-
yüz. 1987 de, ön seçimi kazan-
mış, ancakpartisi "çevrebara-
jı' na takılmca, milletvekilliği-
ni kıl payı kaçırmıştı. 20 ekim
seçimlerinde, SHP'nin Trab-
zon'da birinci parti olacağını
soyleyen Akyüz, "Ipimiz bir
yandan belimize, diğer yandan
kitlelere bağlu Ipin kopması
mümkün değil Bu kez dağın
doruğuna ulaşacağız" diyor.
Sağlıktan tasarruf
Diyarbakır Tabıp Odası Bas-
kanı Mahmut Ortakaya da
merkez yoklaması yapılacak
olan Diyarbakır Birinci Bölge-
den milleivekili aday adayı ol-
du. Ortakaya, Tabip Odası Baş-
kanlığı yaparken 14 Mart Tıp
Bayramı sırasında o dönemin
Olağanüstu Hal Bolge Valisi
olan Hayri Kozakçıoğlu'nun da
bulunduğu bir toplantıda sö'y-
Süper Baba!
DYP, Genel Baskan Yardımcı-
larından Hasan EkincVnin or-
gütledığı "Şlogan Üretim
Merkezi" (SÜM) oluşturdu. Se-
çim kampanyasmda kullanıl-
mak uzere, örgülten talep edi-
len slogan önerileri Ankara'da-
ki SÜM'de toplanıyor. Slogan
önerme süresi yarın akşam so-
na erecek ve Genel tdare Kuru-
lu toplanarak bunları değerlen-
dirip bir kısmmm kullamlma-
sını kararlaştıracak. Düne ka-
dar gelen slogan önerilerinin
coğunluğunu Suleyman Demi-
ledığı soz hayli tartısılmıştı.
Bayram töreninde kursüye ge-
len Dr. Ortakaya, şöyle demiş-
tt
"Sağlıktan ve özgiirlükten
tasarruf edilemez. Çünkü sağ-
lıktan tasarrufölunt, özgiirlük-
ten tasarruf esaret getirir."
Bakalım SHP'deki fazla
merkez yoklaması Dr. Ortaka-
ya'ya ne getirecek?
rel'ın kişiliği oluşturuyor. De-
mirel için kamuoyunda yaygın-
laşan "baba" sözcüğüne, çeşitli
ekler getirilerek daha da boyut
kazandırıldu Bunlardan bazıla-
n "öz baba", "elektronik beyin
baba", "Oylanmzla 3. baba
devrini baslaan" ve "Babaya
evlatuk görevinizi oy verertk
yerine getirin" idL Ancak, Ba-
rış Manço'nun "Süper Babaan-
nesVnden esinlenilmiş olsa ge-
rek, "süper baba" sloganlann
en ilgi çekici olanıydı.