18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbi: Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Bcrin Nadi • Murahhas Üye. Eminc Uşaklıgil % Genel Yayın Mudüru: Hasan Ceraal, Yazj tşlerı MUdurtı Okay Goncnsin • Haber Merkezı MUdürü YaJçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı. Ali Acar • Timsılaler ANKARA- Ahmet Tn, İZMÎR. Hikmet Çetinkay», ADANA Çetin Yigenofclo U Polıtıka Cttal BaşlangH'. lsıanbul Haberlm Şcu> Kılku, Ekonomı Mcnl Amcr, Dış Haberler Erçun B»la, lş-Sendıka Şuknn Ketencı, kıUtiır CcU Uster, Eğıtım Gcmay Şıylu, Yurt Haberlen Necdct D o | u , Spor Danışmanı \Muikadir Yucelman, Dızı Yazılar Keran Çalışkan, Ara$tırma Şahın Alpay, DUzelune AbduBah Yancı 0 Koordınatör Akmet Koralsan % Malı Işler Erol Erfcut 0 Muhasebr Balent Vater % Bulçe-Planlama. Serji Osmanbe^oğlll 0 Reklam Ayje Torun 0 [dare Hustjın Gurer • ljletme Öndtr Çelik % Bılgı-tşlem Nlıl taal 0 Personel Sevgi Bosıancıoglu yoın Kurulu Başkan tlbnn Selçak, Oktay Akbıl, Yılpn Buvr, Hasan Ccmal, Hikmet Çetinkayı, Oluıy Gönensln, l/ğıır Mmncu, Alı Sırntn, Akmet T>n Basan ve Yayan. Cumhunya Matbaacılık w Gazeteolık TA Ş. Tflrlcocagı C«d 39/ 41 Cağaloglu 343M Ist PK 246 - tstanbul Tel. 512 05 05 (20 hal), Telo. 22246, Fax (1) 526 60 72 0 Bürolar: Ankara: Zıya Cökalp Blv. lnkıUp S. No. 19/4, Tel 133 11 41-47, Telet. 42344, Fax. (4) 133 05 65 0 lzmir H. Zıya Blv 1352 S. 2/3. Td- 13 12 30,1Hex 52359, Fax; (51) 19 53 60 0 Adam»; tnönü C«d. 119 S. No 1 Kat I, Tel 19 37 52 (4 hat), Telex 62155, Fax (71) 19 25 78 TAKVİM: 8 EYLÜL 1991 îmsak 5.01 Güneş: 6.30 öğle: 13.07 Ikındı: 16.43 Akşam: 19.33 Yatsı: 20.56 Kaplıtmbağalaryaşama, bölge halkı inşaat çabasında ÖzeJ koruma, Almanlarla nüfus ve 'soft-turizm'i tartışıyor DalyaııdacarettalıturizmsavaşıCarettalann son sığınağı Dalyan, turizmde "patlayan özlemleri" yaşıyor. Otel, motel, barların sayısı hızla artarken çevreciler ekolojik sistemi koruma çabasında. "Dalyanı Daryanlı korur" deniyor, arna kumsaldaki çöpleri bile kimse kaldırmıyor. Çünkü belediye yetkisiz, özel koruma örgütsüz. Üstelik Iztuzu kumsahna otopark yapılıyor. KEREM ÇALIŞKAN DALYAN — Şafak sökme- den, kumsalda bir tilki. Gri, sin- si bir gölge. Kumlarda gezinen ıslak bir burun. Karanlıkta sav- rulan kumlar. Alacakaranlıkta çaresiz caretta yumurtalan. Tılki doygun, kaplumbağa yuvası da- ğjlmış. Çizelgede bir çentik da- ha... Kabaran bir liste. Istatistik- te duygusuz bir rakam: Yüzde 70. Tilki payı... Caretta yumur- talannın kader pastasmda tilki- ye aslan payı. Ya gerisi?.. Kumsalda bir iz. Denize doğ- nı telaşla koşuşan minik bir ca- retta yavrusunun taze özlemleri gibi hafıf kıpırtılar. O izleri ke- sen, derin çentikli yengeç izleri. Buluşma noktasındaki kumlar- da küçük bir debelenme belirti- sı. Sonra yengeç izleri devam ediyor. Sessız bir çığhk. Sabah kumlarda izlen sayan çevreci bir kızın gözlerinden geçen hüzün rüzgân... Listede bir başka ra- kam: Yüzde 10. Yengeç payı... Ya gerisi? Gerisi belirsiz bir macera. Yu- murtadan çıkıp tilkiyi, yengeçi, sanssızlıklan aşıp denize ulaşan minik caretta oranı: Yüzde KAPLUMBAĞA KUMSALI — Dalyan-tztuzu kumsahnda iki yıldır uygulanan en somnt koruma önlemi, turistlerin kazıklarla belirienen 35 m'lik kıyı şeridinin gerisine oturtulması. özel kornmg bekcüeri sahilde gezinip herkesi uyararak kap- lumbağa yuvalannın konınmasım sağlamaya çalışıyorlar. Ancak yetki karmaşa- sı nedeniyle sahilde çop sorunu var. Minik carettalar, bu kumsalda doğarak yuzde 70'lik bir kayıpla denize ulaşıyorlar. (Fotograf: KEREM ÇALIŞKAN) 20-25. Geçen yıl 2 bın. Bu yıl da 2 bin caretta yavrusu Akdeniz- le kucaklaşnuş... Rakamlar "ca- retta bekçileri" Hacettepe ve 9 Eylul öğrencilerinin ortak "izJe- me kampı"ndan. Biyolog Dr. Ali Fuat Canpolat 4 yıldır mayıs-ekim aylarında Dalyanlı. Kumsaldaki çadırda yaşayan TUrkiye'nin ilk "kaplumbağa uzmanı." O bile tam bılemıyor, carettalann deni2dekı macerası- ru. Yolları okyanusa kadar uza- nıyor mu? Yoksa Akdeniz"de mi gezdniyorlar? Nerede? O bebeak carettalar ilk doğduklan kumsa- lı nasıl tamyıp, yıllar sonra bu- raya yumurtlamaya geliyorlar? O kadar mlnikier ki, markala- ma bile yapüamıyor. Seneye bel- ki tilkiye karşı yumurtalara ka- fes projesi uygulanacak. Caretta Bar'da yudumlanan rakıda bir çevreci ile bir motel- ci Dalyan'da turizmin ve caret- talann kaderini tartışıyor. Dal- yan'da artık bir "big brother" var: özel Çevre Koruma. Otel, motel inşaat izni yasak. Imar yetkisi belediyede değil, özel ko- rumada. Planlar Ankara'ya gi- diyor, gelmiyor. Dalyan'ın Mul- kiyeli, şık belediye baskaru bu duruma kuskün. Dalyanlı, inşa- at heveslerini kursaklannda bı- rakan özel korumaya alttan al- ta diş biliyor. Şimdilerde turis- tik tesis değil, ama "ev" için in- şaat izni var. Yasa delme tutku- lusu insanlar, bu yoldan işini yü- rutme hevesınde. Gözde bir söz: Soft turizm. Yani yumuşak. Uyanık bir Al- man turizmci bu sloganla Al- manya'dakı çevreci akımlan Dalyan'a çekerek caretta şefka- tini marka dönuşturme özlemin- de. Ama Dalyanlılar turizmi "hard" sert ıstıyorlar. Bu- de 5 yıldızlı koca koca otelleri olsa. O zaman buraya yalruzca sırt çantalı, parasız çevreci turistler değil, bol paralı turistler akın edecek. Dalyan, Fethiye ile An- talya ile yanşacak. Dalyanlılann bir kısmımn özlemı bu. Sert mi, yumuşak mı? Dalyan turizmin- de en heyecanlı soru. Ya çevre, o kanallarla, göller- le denize bağlanan, dunyada benzersiz ekolojik sistem ne ola- cak? Betona ve ınsanlann ken- dı yaşam ufuklarıyla sınırlı ka- zanç tutkulanna yenilmeden na- sıl korunacak? Dalyan'da yaşanan buyük tu- nzm atağına, çevreyi fazla hesa- ba katmadan tunzmden köseyı dönme tutkusuna karşı şu sıra en büyuk direnç yurtdışındakı bir kurumdan gelıyor: Alman Teknik Yardım Merkezi. Türkı- ye"den Özel Koruma ile birlikte Dalyan'm geleceğine dönılk pro- je ve kredı ıçın bu kurumla gö- rüşmeler sürüyor. Almanlar 3 milyon dolar ko- yacak, Türkıye de bir o kadar. Ve bu bölgede acilen "altyapı" kurulacak. Ama Almanlar tut- turuyor: önce plan isteriz! Şu anda nüfusu 3 bin dolayında olan Dalyan'ın 2000 yümda ön- görulen nufus planı ne? Hoppa- la... Turk tarafı önce eline, be- line hâkım olmayan bir rakam atıyor: 14 bin. I, ıh. Almanlar beğenmiyor. Bu rakam fazla. Dalyan mahvolur. tndirin! Turk tarafı biraz inıyor: 9 bın. Almanlar can sıkıcı bir soru daha soruyor: "Sizde imar pla- nı nasıl degişir?" "tsteyince de- ğişüririz..." Almanlann dengesı bozulu- yor... Verecekleri kredınin çılgın bir şehvetle harcanıp Dalyan'ın ırzına geçıleceğını duşunmeye başlıyorlar... Turk tarafı da gi- derek Almanlara bozulmaya başlıyor... Sizin vereceğinız uç beş marka mı kaldık? Dalyan bizim değil mi? "Dalyan'ı Dalyanlı korur." Halkın ağzındaki bu "milli tu- rizm sloganı", Baykal'ın bu kü- çük beldedeki "park açüışı" ko- nuşmasında politik bir renk ka- zaruyor. Peki, Dalyan'ı ve carettaları gerçekten kim koruyaeak? Hadi daha pratik bir soru so- rahm. Dalyan'ın eşsiz kumsalın- da gittikçe çoğalan çöpleri kim toplayacak? Özel Koruma'nın kumsalda- ki bekçilen, yalmzca yerli ve ya- bana tunstleri kaplumbağalann yumunlama alanının dışına oturtmak çabasında. Belediye, yetkisi elinden alın- dığı için "ne haliniz varsa goriin" havasında. Kumsaldaki portatif gazinoları Özal Koru- ma'dan ihale ile alıp işletenler ise, ancak kendi barakalanmn çevresini temizliyor. Kumsalın bazı köşelerinde yığılan çöpler bu eşsiz bölgede sahipsizliğın ilk alarmı. Ya Iztuzu gölu. Bir fırmarun turistik tesis ınşaatına karşı Turkiye*de ilk çevre eyleminin yapıldığı sahıl? Orada firmanın döktüğü ça- kıllann üzeri otopark yapılmak ısteniyor. Kumsalda beklenme- >en bir tehlike. Aniden sayısı bınlere varabilecek otomobil trafıği... Oysa otopark çok da- ha geriye, yamacın arkasına ya- pılabilir. Böyle bir otoparkın hassas ekolojik dengeye daya- nan kumsalı nasıl etkıleyeceği ayn bır soru. lztuzu gölü, he- men burnunun dibindeki oto- parktan gelen çöplerle, yavaşça öluyor. Naylon torbalar, pet şi- şeler, çöpler... Insanın doğaya sevgisi, ölümcül bir umursamaz- lıkla el ele yüniyor... Dalyan'a doğru o özgün bı- çimli göl teknelenyle yavaş ya- vaş "pat pat" ilerlerken yanımız- dan, sulan dalgalandıran bir su- rat teknesi geçiyor. Sazlar salla- nıyor. Bu da nereden çıktı? Or- man Bakanlığı her yere tabela- lar asmış. Tekne boyu 15 m'yi sürat 5 mili geçemeyecek diye. Ama Dalyan'a ilgi arttıkça, hızlı motorize güçlerin sayısı da ar- tıyor. Ne kadar çok çıkar çatışma- sının odak noktasında duruyor Dalyan. Turistler el değmemiş bir doğa parçası görmek istiyor. Turizmci para kazanmak için te- sis yapma peşinde. Motorcu, tekne sayısını ve kapasitesini art- tırma özleminde. Çevreci, bu hızlı geuşmeyi sınırlama savaşm- da. Minik caretta kaplumbağa- ları yaşamak, tilki ve yengeçler karnmı doyurmak ıstiyor... Dalyan, insanı ürkütecek ka- dar güzel... Izmirtlen kıyı şeridinin genişletilmesiprvjesi değişik tepkilereyol açtı Kordoııboyırııa kazıklı yolTMMOB'ye bağh meslek odaları lzmir Kordonboyu'ndaki "kazıklı yol" projesinin aceleye getirildiği görüşündeler. Kent planlarında kazıklı yola ilişkin bir kayıt yer almıyor. HÜSEYİN ERCİYAS tZMİR — Bir zamanlar "lz- mir'uı gerdanhgı" olarak tanım- lanan Kordonboyu, "kazıklı yol"la kuşatılmaya hazırlanıyor. TMMOB'ye bağh meslek odala- n, kazıklı yol girişimınin oldu bittiye getirildiğini belirterek karşı çıkıyor. "Cumhurbaşkam- nın projesi" olarak nitelenen ka- zıkh yolun kent için önemli so- runlara yol açacağı öne surulü- yor. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın geçen aylardaki bir tz- mir gezisı sırasmda gundeme ge- len "Kordon kazıklı yolu" yapı- mına ilişkin çahşmalar süruyor. Projesi ve yapımı ihale edilen kazıklı yol için ilk sondaj çahş- malan başlatıldı. Kent planlarında kazıklı yol- la ilgili bir kayıt yer almıyor. tn- şaat Mühendısleri Odası Izmir Şubesi yetkilileri, konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getiriyor: "Cumhurbaşkanı, geçen ba- hardaki tzmir gezisinde Kor- don'dan geçerken buraya lstan- bul Tarabya'da oldugu gibi ka- zıklar uzerinde bir yol yapılma- $uu buyurujor. Devlet yetkilüe- rimiz de buyruğu alır almaz us- tünköriı bir ihale dosyası hanr- teyıp işi sozum ona ihak ediyor- Uzergah Atatûrk Buhran'nabmjik iZMffr KÖRFEZI l Cumhunyet \ * Bulvan \ Tala! Paşa, Bulvan VlıÇetmkaya Bulvar ' Cumhunyet Bulvarı Vasıi Çınar Bulvan Gazı Osmanpaşa Bulvan C aö4esı =&skea KORDONA KORDON — tzmir Kordonboyu denize yapüacak kazıklı yol ile genişleülecek. lar. thaleyi iktidara yakın yük- lenki gruplanndan Bayındır tn- şaat kazamyor. Ortadataâlâne bir proje var ne de tasarısı. Ls- tunköru bir keşif ile iş oldu bit- tiye getirilmis." Vali Kutlu Aktaş'ın konuyla ilgili dört proje hazırlandığını, bunlann önümüzdeki günlerde tartışmaya acılacağını açıkladı- ğını belirten İnşaat Muhendisle- ri Odası yetkilileri, şunlan söy- lüyor: "Kent vaşamını derinden et- kileyecek böylesi bir girişimin onprojesiz ve butunsel planlama yapümadan, yalmzca buyrukla- ra dayandınlmasına karşıyız. Buyruklarla verilen işler yıikle- nici firmayi da şaibe altında bı- rakmaktadır. Yuklenici firma projeyi de yaptınnaktadır. Pro- jedeki yanlışlann bedelini kim ödeyecektir? Yolun çıkış nokta- lannda, guzergâhında birtakım sorunlar vardır. Bu sonınlar na- sıl çozülecekür? " Tasarlanan Kordon kazıklı yoluyla ilgili olarak Karayollan 2. Bölge Müdurlüğü yetkilileri şu bilgileri verıyor: "Kazıklı yolun projesi ve ya- pımı bir arada ihale edildi. Be- lediyeyle otunılacak, ne kriter- ler isteniyor o gonişulecek. Mev- cut yol yüıüyüş yolu olarak diı- zenlenecek. Onun yanında gidisli-gelisli 30-35 metre geniş- liginde bir yol tasaıiamyor. Pro- je, etütler ve zemin araştırmalan sonucunda net bir şekilde orta- ya çıkacak. Yol, Konak'tan baş- layacak, Alsancak'a gelinecek. Alsancak'tan geçiş liman uzerin- den mi olur, yoksa mevcut yo- lun üzerinden mi olur, henuz beUideğfl. " MUĞLA-GÖKOVA Hıristlerem pandomim ÖZCAN ÖZGÜR MUGLA — Muğla'nm Gö- kovası'nı çok kişi bilir. 45 da- kika ötesinde toprak yoldan ulaşılan Turnalı Köyu'nu ise buraya "pandomim" yapmaya gelen Almanlar biliyor. Almanya'nın Köln kentinde pandomim stüdyosu ve tiyatro kuran Muğlalı sanatçı Mehmet Fıstık yaklaşık 7 yıldır, yaz dö- neminde Muğla'nm Gökova sa- hilindeki Tumalı Köyü'nde, Al- manya'dan 15-20'şer kişilik gruplar halinde gelen turistle- re pandomim dersi veriyor. İurnab Köyu'ne ulaştığımız- da 15 güniük bir kurs dönemı sona ermiş, çoğu kadınlardan oluşan 15 kişilik Alman grup, köyde pandomim gösterisi için hazırlıklara başlamıştı. Büyük bir asma çardağının altında 10-15 santim yuksekli- ğinde ahşap bir sahne oluştu- rulmuş. Üzerine el dokuması halı ve kilimler serümiş. Kenarlara tahta sandalyeler sıralanmış. Gelenler, kapıda kendilerini karşılayan Almanla- nn yol göstericiliğinde yerleri- ni abyorlar. Az sonra başlaya- cak gösteriye çıkacak Alman kızlarından biri Türkçe "hoş- geldiniz" diyerek misafirlere çay sunuyor, dileyene karpuz, kavun ve yemiş de ikram edili- yor. Köylulerle aynı şiveyi ko- nuşan Mehmet Fıstık, gelenle- re "Nede galdmız ga? Göztemiz yollada galdı" diyor. Tiırnalı'daki köyluler gösteri- ye gerçekten büyük ilgi göste- riyorlar. Fondan gelen müzik sesiyle gösteri başlıyor. Turna- lılılar pandomimi öğYenmişler. Gösteriyi zevkle izliyorlar ve kendi aralannda yorumlar ya- pıyorlar. Insanlann yüzlerinde mutluluk ifadesi okunuyor Mehmet Fıstık burayı "pan- domim kampı" diye adlandırı- yor ve kampta yaşanan bir gu- nü şöyle anlatıyor: "Pandomim kampında ya- şam sabahın erken saatlerinde başlar. KoyluleHe birlikte uya- nılır. Arpa, bugday, yulaf ezme- si. ayçiçeği içi ve susamdan olu- şan 'musli" ile sıkı bir kahvaltı yapılır. Içecek olarak çay ve su var. Öyle koia moia arama. Her şey dogal. Kimse Idmseye hiz- met etmez. Kahvaltıdan sonra sıra pan- domim çalışmasına gelir. Çauş- ma oğleye kadar surer. Ardın- dan kendi bahçemizde yetiştir- digimiz sebzeler toplanarak öğ- le yemegi yapılır. Oğleden son- ra köyde yuruyuşe çıkılır. Köy kabvesinde kojiülerle sohbetten sonra yine yuriiyerek geri dö- nulür. Saat 18.00'de Türkçe dersi başlar. Bir saat suren ders- ten sonra yine pandomim kur- su başlar.Akşam yemeginden sonra genellikle bir iki köylıi misafirimiz olur. Ögrenilen ttç beş sozcukle Almanlar ve köy- luler arasında sohbet başlar. Zaman zaman ben de çevir- menlik yaparım. Bu arada bi- zim köyluler de az çok Alman- ca öğrenmeye başladılar." Erçek Gölti'nde toplu ölüm • VAN (AA) — Van yakınlanndaki Erçek Gölu'ndeki kuşlarda toplu ölüm olaylan görülmeye başlandı. Ağustos ayı sonlannda başlayan hastalık yuzunden çok sayıda kuş öldü. Yetkililer, kuşlann ölum nedeninin marek adı verilen bir hastahktan kaynaklandığımn sanıldığını beümiler. Erçek Gölü civannda yüzlerce kuşun hastalık yüzünden uçamadıklan, hareket yeteneklerıni büyük ölçüde yitirdikleri gözlendi. Van Avcılar Kulübü hastalıklı kuşlann kesinlikle yenilmemesini istedi. Dkokulda parasız kitap • ERDEMLİ (AA) — Sanayi ve Ticaret Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, hükümetin aldığı bir kararla bu yıl, ilkokul ögrencilerinden ders kitabı parası aknmayacağını müjdeledi. Yücelen, tçel'in Erdemli ilçesinde bir grup muhtar ve vatandaşla yaptığı sohbette, velilerin yükünü hafifletmek için bu karann ahndığım belirterek "Aynca Öğretim yılı başlamadan her öğretmene 300 ila 400 bin lira arasında yardım düşünüyoruz" dedi. Pamııkkale'de gelir kavgası • DENİZLİ (Cumhuriyet) — Koruma çahşmalan kannca hızıyla yürudüğü için doğal dokusu bozulmaya başlayan Pamukkâle, sonunda mahkemelik oldu. ören yerindeki gehrlerden yasa geregi ödenmesi gereken yüzde 40'lık payım alamayan Pamukkâle Belediyesi, Denizli Valiliği aleyhine Aydm Bölge Idare Mahkemesi'ne dava açtı. ören yerine giriş, müze, otopark ve piknik alanı gibi yerlerden alınan ve yıllık 3 milyar lirayı geçen gelirden yüzde 40'lık payı ödemeyen belediye hâkim nezaretinde biurkişilere tespit yaptırdı. AltuiHSİyanür tarüşması • tZMİR (AA) — Avustralya firması Eurogold'un Bergama'da altın madeni arama girişimi üzerine Belediye Başkanı Sefa Taşkın ve yöre halkında doğan "siyanür korkusu" devam ederken firma, çahşmalann çevreye zarar vermeyeceğini öne süren ÇED ÇevTesel Etki Değerlendirmesi raporu hazırlattı. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Uslu başkanlığındaki bir bilım adamı grubu tarafından haarlanan ÇED raporunda, gerekli önlem ahndığında, sıyanürün içme sulanna kanşmayacağı öne surüldu. Meyhane yanı özel okııl • ANKARA (ANKA) — Milli Eğitim Bakanhğı'na bağh özel Öğretim Kurumlan Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle valilikler gerekli gördükleri durumlarda, meyhane, bar, kahvehane yanında özel okul acma isteğine olumlu yanıt verebilecek. Resmi Gazete"de yayımlanarak yururluğe giren yönetmeük değişikliklerinde, özel okullarda görev alacak yabancı öğretmenlerde Türkçe bilmesi zonınluluğu da kaldınldı. Antik Pisicfya bölgesinin en önemli ve en korunmuş kentinde kazı çahşmalan başladı Sagalassos seramikleri gün ışığında23 senedir Türkiye'de çalışan Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens, 4 yıllık yüzey araştırmasından sonra antik kent Sagalassos'ta kazıya başladı. Prof. Waelkens başkanhğındaki ekipte 31 bilim adamı yer aldı. Sagalassos, seramikleri ile ünlü. GÜLÇİN tLCt BURDUR — "Ben 6 yaşımda babama, 'Tür- kiye'de kazı yapmak isterim' dedim. Oknduğum ilk kitap Truva lizerineydi. Çocuk olduğum için çok etkilendim. Türkiye'de arkeoloji öğrenmek ve eski kentteri görmek istiyordum. Çocuklnk öz- lemim hiç degişmedi. 19 yaşımda ilk defa Tîır- kiye'ye gddim. Benim için bu ülkede kazı yap- m u u duygusal bir anlamı var. Hayatımın en gu- zd yansı burada geçti. 23 senedir Türkiye'de ça- lışıyonım. Çok eski bir riiya gerçekleşti." Bu sözler, Sagalassos antik kentinde 4 yıl yü- zey araştırması yaptıktan sonra Burdur Müze Müdurlüğü ile birlikte keramik fırınlannda bir kurtarma kazısını gerçekleştiren ve geçen yıl da kapsamlı kazı çalışmalannı başlatan Belçika'nın Leuven Üniversitesi'nden Prof. Dr. Marc Wael- kens'a ait. Pisidya bölgesinin arkeoloji için çok önemli bir bölge olduğunu belirten Waelkens, "El değ- memiş, araştınlmamış bir bölge. Hacılar, Kuru- çay, Hoyücek gibi çok önemli neolitik yerlesim- ler verdi. Sagalassos da bolgenin en sağlam an- tik kenti. Bu nedenle önemli. Helenistik ve Ro- ma devüieri için çok guzel sonuçlar veriyor. Pi- sidya'yı yavaş yavaş oğreniyoruı" dedi. Burdur'un Ağlasun ilçesine 7 kilometre uzak- lıkta, Akdağ'ın guney yamaçlarında kurulmuş olan Sagalassos, antik Pisidya bölgesinin en önemli merkezi. Sarp tepelerde kuzey-güney doğ- rultusunda uzanan kentın çekırdeğini, kuzey te- rastaki yapılar oluşturuyor. Sağlam binalan ve yazıtlan ile Helenistik dönemin gizlerine ışık tu- tan antik kent, en parlak dönemini MS II. yuz- yılda Roma döneminde yaşadı. Sagalassos'ta, Prof. Dr. Marc Waelkens baş- kanlığında Belçikalı, Portekizli, Türk, Alman ve İngiliz 31 bilim adamı ve 25 işçıden oluşan ekip- çe sürdurulen kazılann bu yılki bölumunde, uç yerde çalışma yapılıyor. Dorik çeşme ve tapınakta restore ve onanm çalışmalanmn başlauldığını be- lirten VVaeikens, "En önemli çalışma bence finn mahallesindeki kazı" dedi. Geçen yıl erken Roma dönemıne ait bir çanak çöplüğü kazdıklannı, bu yıl da aynı yerde kazı- yı surdurduklerini söyleyen Waelkens, "Biz bili- yoruz ki Sagalassos'ta seramik çok önemh'dir. Şe- hir o zaman sanat merkeziydi ve keramikler Yal- vaç'a kadar ihraç ediliyordu. Bir önemli buluntu da çoplügun altmdaki Bü- yük lskender zamanına ait nekropol. Şimdi aynı yerde yeni mezariar bulacağız. Hep gençler, 16 yaşından itibaren 35'e kadar. Bence bunlar Buyuk İskender'le yaptıklan savaşta ol- düler. Çunkü Arianus yazıyor, o zaman Sagalas- sos'ta 600 kişiyi öldurdu Buyuk lskender. Ve ora- da o nekropolu çok çabuk yaptılar, Buyuk tsken- der zamamnda yapüdı. Mezar dibi sadece çöm- lek. Tabaklan da kapak gibi kullandılar" diye ko- nuştu. Sagalassos'un antik mimarhk için de çok önemli bir kent olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Waelkens, şunlan söyledi: "Burada başka kentlerden daha sağlam, orta ve geç Helenistik binalar bulduk. Helenistik mi- mariık için başka binalar da ortaya çıkacak. Sa- galassos, Helenistik zamanda Serge'den sonra ikinci buyuk kentti. Ama Roma döneminde bu değişti ve bu donemde Sagalassos Pisidya böl- gesinin en buyuk metropolu oldu." Sagalassos'ta 22-23 yıl kazmak ıstedığini be- lirten VVaelkens, "Restore ve onanm çalışmalan başladı. Belki bu çahşmalar dorik çeşme ve ta- pınakta 3-4 yıl surecek. Ondan sonra Helenistik 'hereon' da kazmak isterim. Çünkü bu bölgede politika ve din hayatını, orta ve geç Helenistik zamanda gosterebiliriz " dedi. i r i k i m I e r i n i ze sizin kadar önem veren bir bankayla çalışmanın avantajlannı yaşıyor musunuz Işte vadeli mevduaf faiz oranhrı (TL) Siîrt fah Sîrlesik faîıle yıilık aetk'ni % 67 % 85.75 % 69 % 80.95 DEMIRBANK lyi günler diler"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear