18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 30 AĞUSTOS 1991 Öııenısizin Öne Çıkması MELİH CEVDET ANDAY Ah şu şıır, olumden konuşur en çok, ne yap- sın' Başhca sorunumuz o Donemı bılınme- yen bır Bızansh şaır, Ghkon şoyle demış Her şey kahkaha, her şey toprak. Her şe>, hiçbır şe>, Çunku her şevın başı sonu Anlamsızlık. Bunun boyle olduğunu bılıyoruz da onem- sız şeylen one çıkarıyoruz gene Dertler bulu- yoruz, uyduruyoruz kendımıze Dı>eceksınız kı kendımızı aldatmak ıçındır bu, ölumu unut- mak ıçındır Evet, öyledır, bense başka bır yöntem uyguluvorum bu konuda, ıkıde bır >a- kında oleceğımı sandığımı soylujorum arka- daşlarıma. Geçende Istanbul'da olan Abıdın Dıno da böyle yapı>ormuş, sojledı bana Bı- raz kurcalavınca baktım kı ıkımız de aynı on- lem ardındayız Azraıl'ı kandırmak Çunku Azraıl, kurbanını habersız yakalamak ıster- mış, bız böyle konuşunca ışın surprızı kalmadı dıye gen dönuyor can alıcı melek Bakalım ne- reye kadar kandırabıleceğız onu Nerdeyse bır >ıl olacak, sağ gözumden bır amelıyat geçırmıştım, gozumun bebeğını alıp yerıne yapayını takmışlardı Doktorum demış- tı kı "Bır yıla kadar otekı gozunuz de bozu- lacak, onu da amelıyat edeceğız" Bır korku aldı benı, >o yanlış anlamayın, amelıyat kor- kusu değıl, ya amelıyat olmadan ölursem dı- ye kaygılandığımı soyledım arkadaşlarıma lç- lennden bırı, "Sen de ölme'" dedı Eksık ol- masın, "Sen de amelıyat olma1 " dıyebılırdı Sankı ötekı dunyaya bır gözum kor olmuş gıt- mek ayıp mı duşer9 Duşmez, ama aklımız dun\ada kalmasın, yok mu' Takıntısız gıde- lım Geçen yü yetmış beşıncı doğum gunumu kutlamıştık, Prof Server Tanıllı, Strasbourg' dan telefon edıp dedı kı "Bu mutlu gunde bu lunamadığım ıçm uzgunum, fakat sıze soz \e- nyorum, seksenıncı yıldonumunuzde, Istan- bul'da, >anınızda olacağım" Aradan bırkaç gun geçtı geçmedı, bır baş- donmesı başladı bende, eşıme, "Ayıp olacak dıye korkuyorum" dedım "Ne ayıbı9 " dıye sordu "Seksenı bulmadan olursem Tanıllı'ye ayıp olacak" Öyle ya, sözleşmışız Rımbaud, bır şıınnde şöyle der Par delicatesse j'ai perdu ma vie. O, nezaket uğruna olduğunu sövluyor, ben- se nezaketen ölmemem gerektığını soyluyo- rum Ama ıkısı bır kapıya çıkar Yazmıştım, sırası geldı gene anlata>ım, res- sam Agop Arad, ölmekten korktuğunu soy- luyordu bana, "Nasıl, hangı hastahktan7 " dıye konuşuyordu "Bak" dedım, "hıç uzulme, ıkı- mız de kalpten gıderız" Fakat Agop'un ıçı ra- hat değıldı, "Ama nerde, yatağımda mı, yok- sa sokak onasında mı9 " dıye sordu "Ne olacak" dedım, "ha yatağında olmuş, ha so- kakta! " Dostum dırettı, "Sokakta olursem, ce- bımdekı parayı çalarlar, ortalık serserı dolu" dedı Goruyor musunuz, para önem bakımından ölumu geçıyor bu örnekte. Insanın derdı çok, bu yuzden de olumu duşunmeye vaktı yok "tyı kı yok" deyıp tesellı bulalım Manes Sperber'ın, dılımıze "Parçalanmış Gerçeklık" adı ıle çevrılen (Çev Ahmet Ce- mal) kıtabını okurken, konumuzla ılgılı garıp bır olayın öykusu ıle karşılaştım Onu açıkla- madan önce yazarın kımlığı uzerıne kımı bıl- gıler aktarayım Bu Avusturyalı yazarın tek okuduğum kıtabı bu 1905-1984 yılları arasın- da yaşamış, modern ruhbılımın kuruculann- dan Alfred Adler'ın oğrencısı olarak ruhbılım oğrenımı gormuş, Bırıncı Dunya Savaşı yılla- rından başlayarak polıtık çalışmalara katılmış, ozellıkle Fransa'da faşızme karşı eylemlerde rol almış, "koklerı Erasmus'a kadar uzanan bır humanıza anlayışının gunumuzdekı en et- kın temsılcılerı arasında" sa>ılan bır >azar "Insan ve Eylemler" adlı denemesınde şoyle anlatıyor "1933 martında, Berlın Polıs Mudurluğu1 nun koğuşlanndan bırındeydım Çoğumuz SA tarafından tutuklanmış, ışkenceden geçırılmış, ondan sonra da pohse teslım edılmıştık Dur- maksızın yenı tutukluların getırıldığı koğuş- ta yatar >a da a>akta durur konumda, sıkışık- lıktan nerede>se soluk alamaksızın kalıyor- duk Bır gun akşamın erken saatlerınde yuzu gozu kan ıçerısınde bır genç adarru getırıp can- sız bır paket gıbı ıçerı atıverdıler Hemen ada- mın >ardımına koştuk, >uzundekı kanları sı- lıp su ıçırdık Adam kendıne geldığınde, \u- zunde son derece tedırgın bır ıfade vardı Onun durumunun da otekı tutuklular gıbı kaygı verıcı olduğu kuşkusuzdu Karısı ıle bır- lıkte evlennın yakınında bıldırı dağıtırlarken suçustu yakalanıp tutuklanmışlardı -\dam benım vanımda vattığından, uyku- suzluğuna \e kendısı ıçm acı kaynağı olan bu- yuk huzursuzluğuna yakından tanık oldum Sonunda konuşacak gucu bulduğunda, onu asıl uzenın, gerçekleştırdığı polıtık e> lemın so- nuçlan karşısında duyduğu korku olmadığı- nı oğrendım Bu sonuçları zaten goze almış bulunmaktaydı Ancak taksıtle mobıha almış- tı ve daha odenmemış ıkı taksıdı vardı, onlar da odendıkten sonra mobılyalar tamamen onun olacaktı Şımdı adamm butun duşunce- sı, karısıyla bırlıkte hukum gıvdıklerı, boyle- ce de kalan taksıtlerı ode>emedıklerı takdır- de ne olacağıvdı 'Anlıyorsun değıl mı1 ' dıye yınelıyordu hep, 'ödeyemedığım takdırde fır- ma eşyaları gen alır ve bız de hepsını yıtın- rız, oysa yatak odası, fındık ağacından yapıl- ma bufe ve kanepe ıçm vıyeceğımızden kısa- rak para bırıktırmıştık' Bu adam olağanustu akıllı değıldı, ama hıç kuşkusuz aptal olduğu da soylenemezdı Ka- nsıyla bırlıkte kalabalık bır caddede, ıllegal ol- duğu bır bakışta anlaşılan bıldırılerı dağıt- makla kendılerını attıklan tehlıkeyı kuçumse- mış değıldı Fakat daha cnce yapmış olduğu polıtık secım doğrultusunda, bu ışe gozunu kırpmadan gırmıştı Gelgelehm bunu vapar- ken mobıl>alarını duşunmemıştı Mobılyala- rı, eylemının olası sonuçlarıvla aynı bağlam ıçınde gormemıştı İkı ayn duzlem soz konu- su>du Devrımcı bır savaşım ıçın gonullu olu- şuyla, refaha >önelık kuçuk burjuva duşlerı, farklı bağıntılar butunlerını oluşturdukların- dan, bırbırlerını dışlamıyorlardı Bu ıkı avrı dunya, adam ancak SA'nın cellatlarının elın- den kurtulup koğuşta kendıne geldığınde bır- bırıne değmıştı" Korkunç bır olay, çok ılgınç bır gözlem' Manes Sperber'ın ekledığı şu sozlen de oku- yalım "Koğuş arkadaşıma ılışkın ve sık sık anım sadığım bu olaydan, uzerınde durma>a değer bır ders alınabılır En sıradan ınsan bıle ev- lemlerını ya da eylemsızlığını yonlendırırken, az çok bılıncınde olarak, değışık olçutler doğ- rultusunda davranır ve bu olçutlen hep ken- dısını haklı çıkaracak bıçımde kullarur" Demek neyın önemlı, neyın onemsız oldu- ğunu baştan bılemeyız; bakarsınız fındık ağa- cından yapılmış bufe, sıvasal eylemın onune çıkmış' "Bıhnmeyen tnsan" dıye bır kıtap vardı Ne guzel bır kıtaptır Her şeyı bılıyoruz da kendımızı bılmıyoruz PENCERE ARADABIR ŞAKİR BALKI Devlet Adamı Özlemi... Mızah, guç bır uğraş, yazarlığı da Ama çoğu ulkede mı- zahçılara konu olan nıce devlet (') adamiarı görulmuştur Ro- manlara, oyunlara, fılmlere konu olmuşlardır boylelerı Ge- nelde bır rastlantı ya da hukumet darbelerı sonucu 'koltuk" kapanlardır bunlar Bu tur "zuhurat" takımı, aradan bıraz za- man geçıp de palazlanınca hemen dayılaşırlar "Ben neymı- şım, benden buyuk yok" demeye başlarlar Oyle de hava ba- sarlar kı, kuçuk dunyaları ben yarattım derler Bu nıtelıksız, yeteneksız, özekınsız (kultursuz) ve aşağıhk duygusu sarma- lındakı bu "baş"lar, ne yazık kı tarıh sahnesınden hiçbır za- man eksık olmamışlardır Tarıhın tozlu sayfalarından günumüze değın, "devlet" kav- ramı üstune çok sözler edılmıştır Kuramlar ortaya atılmış, cılt- lerce kıtaplar yazılmıştır Daha da tartışılacaktır Dunyamız- dakı bu hızlı değışım surecı ıçınde de bu "kavram" ara ara gundeme getınlecektır Devletler ve devlet adamiarı da Tarıhte 16 devlet kurmakla ovunenlerımız var Ama son yıl- larda da bır "devlet adamı" kıtlığı (bunalımı) yaşadığımız da ayn bır gerçek, hem de acı ve düşundurucu Osmanlı da devlet adamiarı yetıştırmıştır, ama ne yazık kı bunların sayıları çok az Uç beşı geçmez Osmanlı, yukselı- şının onuru ve çokuşunun onursuzluğu ıçınde o tarıhsel geç- mışını noktalamıştır Bu acılar, savaşlar ve yıtışler denızınde, büyuk savaş sonrası Ataturk donemıne böyle ulaştık O eskı kafai Cumhurıyet mı, sattanat mı' Şenat mı, laıklık mı' 7 Senı gıdı, altında Hırıstıyan ıcadı araba, onunde televız- yon, ehnde telefon' Sonra yıne akıl mı, nakıl mı' Mustafa Ke- mal akıldan yanaydı, Enver Paşa da duşçu ve nakılcıydı En- ver olsaydı bugun ya Iran ya da "kavm-ı necıp" (Arap) olur- duk Mustafa Kemal, çol bedevılığıne karşı, çağdaş olmayı ("adam olmayı") ısteyen lıderdı Gerçek devlet adamı, en guç koşullarda ve karanlık dö- nemlerde ulusunu esenlığe çıkaran kışıdır Ulke sorunlarına çozum getıren, ama övünmeyen kımsedır Kurtancıdır Boş yere konuşan, bılgısız, turedı, taraf tutan devlet adamı, aıle bıreylerının çıkarlarını ön planda tutan sözum ona devlet ada- mı, hem yurdunu bunalımlara göturur hem de tepkıler alan bır kışı olur Bu tur devlet adamiarı Osmanlı'ya da buyuk za- rarlar getırmıştır Devlet adamı kendı kendını mı yetıştırır, yoksa onu "olaylar" mı hazırlar' Ataturk'un yetışmesınde bunun her ıkı orneğı de var Onu ortam mı hazırlamıştır, savaş ruzgârları mı' Bun- ların etkısı olmuştur Ama ışın aslı Ataturk daha Selanık ve Manastır yıllarında, Istanbul "Harbıye" gunlerınde bır hazır- lık ıçındeydı O, kıtaplar okuyor ve yabancı dıl öğrenıyordu "Sıyasef'le de ılgılenıyordu Yorum ve bılgı dunyasının zen- gınlığı hep bu yıllardan kaynaklanıyordu Okumak, onun ıçın bır yaşam bıçımıydı Sureklı oğrenen ve araştıran kışıydı Ko- lay yoldan doruğa çıkmadı O'nun ardılı Ismet Inonu de kı- taplarla dosttu Okuyordu Yaşlıydı artık ve başbakandı Bır gazetecı Inönü'ye sorar, "Efendım, bu bayram tatılınızı nasıl geçıreceksınız'" Ismet Inönü o kendıne oz tavrıyla 'Eh ış- te", dıye yanıt verır, "Ivo Andrıç'ın 'Drına Köprusu' adlı roma- nının Almanca basımını okuyacağım" Ataturk 1910'larda, yakın bır dostundan okumak uzere ken- dısıne gonderılmesını ıstedığı kıtaplardan bazılarının adları "Aklı Selım, J Meslıer, Hurrıyet, JStuart Mıll, Avrupa Mıllet- lennın Ruhıyatı, Alfred Feuıllet, Burjuva Demokrasyası ıle Pro- letarya Dıktatorluğu Hakkında Tezler, Lenın, Buyuk Tarıh-ı Umumı, Ahmet Refık, Devlet-ı Osmanıye Tanhı Hammer, Dun ve Yarın, Gustav Le Bon " Mustafa Kemal bu koşullar- da yetıştı ve yıkılan bır ımparatorluğun enkazı uzerınde yenı bır devlet kurdu O eskı ve saygın "Çankaya"da ulusunun çağdaşlaşması ıçın uğraş verdı Şu bır gerçek Bır ' devlet adamı" kolay, türedı yollardan tarıhsel ve saygın kışı olamı- yor Uğraşlar verıyor Çalkantılı ve çok zor donemlerden ge- çerek pışıyor Kışılığını de oluşturuyor Ataturk savaş alanla- rında koşuştururken, ben yanda da ılerıye dönuk bır hazırlı- ğın ıçındeydı Selanık'te başlayan bu ılgınç seruven, Sakar- ya Meydan Savaşı'yla doruga ulaştı ve yenı bır devlet kuru- culuğuyia noktalandı Anımsar mısınız, bırkaç yıl onceydı Tum dunya onu tele- vızyon ekranlarında ızlemıştı, 1986 Dunya Futbol Şampıyo- nası'nda Sevımlı, temız gıyımlı, ufak tefek bır adam, Italya Cumhurbaşkanı, şımdı yaşamda olmayan Sandro Pertını, statlarda ve halkımn arasında, elını kolunu sallayarak, bır se- vınç dalgası ıçınde ulusal takımını selamlıyordu Bu saygın kışı, "Devlete çok pahalıya mal oluyor" duşuncesıyle kendı- sını koruyan guvenlık polıslerının kaldırılmasını ıstemıştı Ken- dısının bu denlı mutevazı, sade ve aiçakgonullu olmasının yanında eşı Carla Voltolına da gösterışten uzak, oraya bura- ya dalıp çıkmayan, kışısel reklamlara önem vermeyen ger- çek bır "fırst lady" olduğunu tum ulusuna kanıtlamıştı Nıl- gun Cerrahoğlu bır yazısında, bu devlet adamı, Cumhurbaş- kanı Pertını ıçın şöyle dıyordu 'Akrabalarını kayırmadı, ha- nedan kurmadı, tek bır skandalın, tek bır şuphenın merke- zınde olmadı" Cumhunyetçı laık anayasaya saygılı gösterışten uzak, sa- de, ulusunun butunluğunu temsıl eden, ne soyledığını bıldı- ğını bılen devlet adamı ozlemı ıçınde olmak ve yaşamak ne kadar acı 1 Çevre Bakanlığı ve Ekolojîk Denge Çevre Bakanlığı, devletin ıçinde bulunduğu sıyasal mekanizmanın yanlış kararlannı önlemekle hedefine ulaşabilir. Çunku çevre kirlenmesi yoktur, siyasal kirlenme vardır. Hızlı nufus artışı, yanlış sanayıleşme, yanlış kentleşme, yanlış taşımacılık, yanlış tarım, yanlış enerji uretme politikaları 'ekolojik denge'yi bozan asıl nedenlerdir. Prof. Dr. CELAL ERTUĞ Yeşiller Partisi Kurucu Genel Başkanı Sayın Mesut Yılmaz'ın kısa ömurlü hu- kümetı, Türkıye'de ılk Çevre Bakanlığı'nı kurmak gıbı bır özelbkle tarıhe mal olacak Bakanük kurulması ıkı ayrı açıdan baka- rak değerlendınlmelıdır 1- Çevre sorunlannın hızla artışı bır ba- kanbk olmayışmdan mı kaynaklîuuyor'' 2- Bakanbğın kunılması, çevresel sorun- lara, ekolojik denge bozukluğuna çözüm getırebılır mı ? 'Çevre', daha doğru deyışle 'ekolojik denge 1 sorunlannın devleşmesı bakanlığın bulunmayışından doğmuştur dıye duşun- mek bır yanılgıdır örneğın Adalet Bakan- lığı vardır, ama 'adalet'ın olduğu tartışma konusudur Yıne malıye, ekonomı, sanayı, sağlık bakanlıklan vardır, ama mabyeyı, ekonomıyı enflasyon yutmuştur Çarpık sa- nayıleşme alıp yurumüştur ınsan sağlıgı da 'tesadufen yaşam'a bağlanmıştır öte yan- dan Imar lskân Bakanlığı korkunç 'kenlleşme* ucubelen, beton yığınlan yarat- mıştır Sanınm bunca ornek, çevre bakan- lığından yoksun oluşumuzdan ötüru hayıf- lanmamıza gerek olmadığına yeterhdır Şımdı ıkıncı paragraftakı 'çözüm' arayı- şırruza geçebüınz Yanı bakanlığın kurulma- sı ekolojıye bır çözum sağla>abıhr mı aca- ba 9 Bu soruya 'belkı' dıye yanıt verılebılır Belkı sözcuğu ıle neyı anlatmak ıstedığımı açıklamam gerekıyor Asunda Çevre Bakanlığı'nın kurulması 'pohtık-psıkolojık' bır zorunluluktu EUı yıldan benı hava, sular ve toprak akıl almaz bır hızla aşırı boyutlarda kırlenıyor, toplu- mun gıderek baş derdı durumuna gehyor- du Bu konuda halk tepkıler göstenyor, ho- murdanıyordu Bır 'Yeşıller' Partısı kurul- muş, sıyasal bır gedık açılmıştı ötekı par- tıler bu malzemeyı kuüanmak ısteyecekler- dı Ortaklaşa bır "TBMM Çevre Korrusyonu" kuruldu Sayın Alı Talıp öz- demır le bu komısyonun onurumuza yap- tığı bır toplantıda tanışmış, centılmence davraruşlarına hayran kalmıştım Ancak komısyonun 'ekolojik denge bozukluğu' kavramına yuzeysel çugıde, yanı bu- 'Yeşıl'den farklı baktığıru 'aptamak guç değıldır Bu nedenledır kı bakanlığın adı- nın 'ekolojı' bakanlığı olmasımn daha doğ- ru bu- yaklaşım olacağım behrtmekte yarar göruyorum Çunku çevre dedığırruzde, ıçın- de bulunduğumuz fizıksel mekânla sımrlan- dınlmış kalıyonız Oysa 'eko', 'ekolojik sıstem' dedığımızde, sırursız boyutlu 'evren 1 de yuzen bır 'kavram'a ulaşıyoruz Çevremızı temız tutalım, pet şışelerını toplayahm, yeşü gömleklı ızcı kamplan ku- ralım, çıçeklere, böceklere. sahıp çıkalım gıbı fantezılerle uğraşma ıle ekolojik den- ge kavramını net olarak ayırmak zorunda- yız. Bu kavram oluşturmasından sonra ba- kanlığın karşısuıda kımler, hangı guçler var- dır, onu saptamak gerelor önce bugune ka- dar çok tekrarlanan bu- yanlışa değıneceğun bu konuda Hep halkın bılınçlendınlmesın- den, çocuklann eğıtılmesınden bır çözüm olarak söz edılıyor. Şöyle bu- duşünursek, 'çevre"yı kırletenın kun olduğunu bulmak- ta guçlük çekmeyız Evet, kımdır sorumlu, hatta suçlu 9 Sorgulanması gereken, sesle- nılecek kışı (makam) en başta 'devlet'tır lşte, guzelım bın çeşıt denız urunünun ureme yatağı 'Izmıt' Bu Körfez'e SEKA 50 yıldan ben günde 45 ton zararlı atık sala- rak tek canh bırakmamıştı Bu cınayete petro-kımya tesıslennın katılması da devle- tin eserı değıl mı? tzın verırsenız sıze geçen yaz boyunca 35 bın kılometrelık bır çalışmamızın sonuçla- nndan kısa bır özet sunacağım Bu çahş- ma bu- gazetemızle ortak olarak Türkıye 2 - nuı bu- ekolojik envanterını çıkarmak ama- cıyla yapümıştı Adım adım tüm ulkeyı uç ay süren bır tarama ıle dolaştık Belgeler, bınlerce kare fotoğraflarla zengm bu- mal- zeme topladık Araştırmalanmızda, Mar- mara, Karadenız, Orta Anadolu, Guneydo- ğu, Guney Anadolu, Akdenız, Ege bölge- lennde kırlılık nedenlen kaynakları, yöre- nın ekolojik denge bozuklukları, sosyo- ekonomık yapılanyla dıkkatlıce ızlenmış, bır rapor oluşturulmuştur Gözlemlermuz, Marmara coğrafı bölge- sının gen dönulemeyecek rutehkte yıtu-ıldı- ğını göstermektedır Turkıye sanayıının °Io 50'den fazlası Istanbul'da ve çevresınde ku- ruhnuştur Sanayıleşme yağma sıstemı us- tunde plan, program, altyapı olmadan ya- yılmış atıklar havayı, sulan, denızı aşırı bo- yutlarda ku-letmış, dünya standartları ustu ne çıkılmıştır Kentleşmede îstanbul speku- latıf konut uretuıunuı, çırkın, çarpık beton- laşmarun başkentı olacak göruntudedır Kültur mırasımız, yuzyıllık çınarlar, gele- neksel evler, köşkler, yalılar çıkarcılara peş- keş çekılmıştır Marmara'nın kuzey ve guney coğrafyası- nın da aynı savurganlıkla yıtırıldığını sap tamış bulunuyoruz Trakya'da tstanbul'dan ıtıbaren 138 İcılometre boyunca E-5'ın so lu, sözümona, vülalar tarlasına dönüşmuş Bu kadar çırkın yapılaşma olamaz Ve bu mımarhk ucubelerının evsel atıkları tum çevreye, denıze akıtılıyor Çorlu'ya saptığınızda nefıs mesıre alan- lan, yeşıllıkler 80'nın ustunde ve çeşıtlı sa- nayı tesıslerıyle ışgal edılmış durumda Bu tesıslerın arıtmalan ya yok, ya da çalıştınl- mıyor Çorlu Deresı bır felaket ve ölum sa- çıası Çorlu Deresı Ergene'ye, sonra Menç*e ulaşıyor Boylece Trakya'da akarsular bu- ze- hır saçıcı olarak tanmı, hayvancılığı yok et- mektedır Çorlu'dan sonra E-5'e çıktığınız- da yıne kılometrelerce, sağh sollu fabnka- lar dızılı Bunlar da tum atıklan doğrudan denıze bırakıyorlar Oradan Çanakkale'ye kadar çeşıt çeşıt kırlenmelerı saptadık Bandırma, Gemhk körfezlen, Balıkesu-, Bursa, Karacabey Ovası'nı sulayan 55 kö- yü ıçıne alan Nılüfer Çayı bu bölgedekı ta nmı mahvetmıştır Ulubatlı Gölu yuzlerce ton kerevıt ıhraç ederken bugun bu köy aç kalmıştır Göle 43 akarsu zehır tasunakta- d^ Sonuç Ege*den de bu- örnek vermekte yarar var Izmır'ın Kemalpaşa ılçesınde Nıf Ça>ı bo- yunca yüzun ustunde ruhsatsız fabrıka ku- rulmuş O yörede tanm ve hayvancılıkla ge- çınen tum ınsanlar aç ve ışsızler Dahası var, Nıf Çayı, Turkıye'yı besle>en Manısa Ova- sı'na, Gedız'e ulaşıyor ve Gedız'ın suladığı ovayı da tanma zehır saçar hale getınyor Adana'da ÇukuTOva'da Seyhan aynı şekıl- de kımyasal zehırlerle renk renk atıklar ta- şıyor Yılda üç urün veren topraklan mah- vedıyor Bu bırkaç örnekle yetınıp bu argüman- larla 'Çevre Bakanlığı'nı bekleyen zıhnıye- te değınmek ıstıyonım örneğuı doğal, kul- turel, sosyal, sıyasal değerlerı yok etme pa- hasma ekonomık buyume zıhnıyetınde böy- le bu- tutkuda duğümlenmektedu- Çevre Ba- kanlığı, devletuı ıçınde bulunduğu sıyasal mekanizmanın yanlış kararlarını önlemek- le hedefine ulaşabilir Çunku çevre kırien- mesi yoktur, siyasal kirlenme vardır. Hızlı nufus artışı, yanlış sanayıleşme, yanlış kent- leşme, yanlış taşımacılık, yanlış tanm, yanlış enerji uretme polıtıkalan 'ekolojik dengeyı' bozan asıl nedenlerdır Umanm bakanlık bu gerçeklerın uzenne yurüyebılır GAZETECİ Moda, Acıbadem, Goztepe cıvarında kıralık kalonferlı ufak daıre anyor. 512 05 05 / 449 ANAVATAN PARTİSİ GENEL MERKEZİ'NDEN DUYURU Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı XIX Donem Mılletvekılı secımı ıcın Anavatan Partısı'ne yapılacak basvurular 30 Ağustos 1991 Cuma gunu baslayacak ve 10 Eylul 1991 salı gunu saat 17 00 de sona erecektır BAŞVURU İÇIN GEREKLI BELGELER 1 Genel Sekreterlıkten Sağlanacak, a) Başvuru Formu b) Aday Adayı Bılgı Formu 2 5 000 000 (Besmılyon) TL Ozel aıdat makbuzu Ozel aıdat Vakıflar Bankası Kızılay Şubesı 2 022 355 nolu hesaba veya Genel Merkezımızdekı Banka Veznesıne Yatırılabılır 3 Cumhurıyet Savcılığından alınacak Adlı Sıcıl kaydı, 4 Nufus Cuzdan Suretı, 5 Oğrenım Durumunu Gosterır Belge, 6 Askerlık Belgesı, 7 6 Adet Vesıkalık Resım, 8 Kamu Gorevlılerınden Aday Adaylığı ıcın muracaat edeceklerın ıstıfalarının kabul edıldığıne daır belge, (Son tarıh 2 9 1991) 9 Mahallı Teşkılatlardan Aday Adaylığı ıçın muracaat edecek partı yonetıcılerımızın ıstıfa ettıklerıne daır belge (Son tarıh 5 9 1991) Aday adayları, muracaatlarını Partımız Genel Sekreterlığıne sahsen yapacaklardır Posta ıle basvurular kabul edılmeyecektır NOT Halen Mılletvekılı olan Aday Adayları 1-2 ve 7'ncı maddedekı hususları yerıne 9erecekedr ANAVATAN PARTİSİ GENEL BAŞKANUĞI Halkımız Yer mi? Özal yonetımı bır dızı karar almış, seçım anfesınde halkın ağzına bır parmak bal çalıyor Dunku Cumhurıyet'te haberın ozetı başlığa çıkarılmış 1) Emnıyet gorevlılennın tazmınatı yuzde 15'ten yüzde 30'a çıkanlıyor 2) Oğrencı kredılerı artınldı 3) Okullara kayıt para sı kaldırtldı 4) Dort mıtyon oğrencıye ödunç kıtap dağıtılacak 5) Öğretmen adaylarının burs ucretıne zam yapıldı 6) Kıtaba zamdan vazgeçûdı 7) Zorunlu ders sayısı ındınldı 8) Orta öğ- retıme ders geçme sıstemı getırıldı 9) Kültür Bakanlığı, sa- natçılara 4 mılyarlık ödul dağıtacak 10) Kuran kurslan 8 yıllık zorunlu eğıtım kapsamına alındı 11) Yedı yuz köye futbol, 80 köye basketbol sahası yapılacak 12) Hububat fıyatlan artınl- dı 13) Taban fıyatlan yuzde 60-70 yükseltıldı 14) Çrftçı borç- ları ertelendı 15) Muhtar odeneğı yuzde 100 artınldı 16) Kıb- ns ve Kore gazılenne maaş bağlandı 17) Vbksul vatandaşa ücretsız tedavı 18) Çocuk hastanelen kurulacak 19)Otuzyenı tunzm alanı açılıyor 20) YBTBI basına destek 21) Kalkınmada öncelıklı yerlerde çalışan öğretım üyelenne yüzde 90 gehştır- me odeneğı verılecek 22) Bağ-Kur'a 300 mılyonluk kaynak sağlanacak 23) Askerlık suresının bır yıla ındınlmesı planla- nıyor 24) Borsaya destek sozu 25) Istınye tersanesı kapatıl- dı 26) Esnafa ücretsız yazar kasa " • ı Lıboşızm ışte budur' Sozde lıberal ANAP yonetımı Devlet Baba'ya dayanarak seçım kazanmak ıstıyor Halkımız yer mı' Yemez mı' ANAP'ın "lıberal" bır partı olmadığı kesın, sıyasette yasak- lar cangılında yaşıyoruz, ama, ekonomıde gelsın Devlet Ba- ba, devreye gırsın, tukenmez Hazıne'sınden avuç avuç para dağıtsın, özal ıktıdarını 20 ekım seçımlerınde yok olmaktan kurtarsın Kurtarabılecek mı' Sanmıyorum Ozal yonetımı ışçı duşmanıdır, fakırı sevmez, zengının par- tısıdır ANAP, ama, şımdı dıyor kı — Yoksul vatandaşa ücretsız tedavı — Okullarda kayıt parası kaldınldı "Koşe donucu'ierın ve "ış bıtıncı"\enr\ partısı bırden ıma- na mı geldı' Hıdayete mı erdı' Hanı yoksul okumasındı, öl- sundu• "Çankaya'nın şışmanı I Işçı düşmanı" bır sabah göz lerını açtı da Türkıye'de varlıksız ınsanların yaşadığını mı anımsadı' Ne oldu, ne brttı de ANAP ıktıdarı "yerel basına destek vaadı" ıle ortaya çıkıyor' Ne demıştı Özal — Türkıye'de ıkı buçuk gazete kalacak! " Program değıştı mı' Sekız yıldan ben Anadolu tarımının canına okuyan ANAP, bırden çrftçı borçlannı erteleyıp tahıl fıyatlarını artırmaya kal- kışırsa bu ışe ne denır' Tekellenn hızmetınde ıktıdarını sur- duren Özal yonetımı esnafa parasız yazar kasa dağıtmakla kuçuk ve orta sermayeyı desteklemış mı olacak' Çokmuş ve çozulmuş bır ıktıdar, son gunlerınde halkın önu- ne yem atıyor Halkımız yer m ı ' Goreceğız • Ancak butun seçım yemlerının arasında bır tanesı var kı altını çızmek gerekıyor "Kuran kurslan sekız yıllık zorunlu eğıtım kapsamına dı" Ne demek b u ' "überal, çağdaş, uygargoruntülu" olduğu soylenen " sut Yılmaz'ın hukümetı" ne yapıyor' Kuran kurslarını mıllı eğıtımın temel öğretım kurumlarınaş dönuşturecek bır karar Turkıye Cumhunyetı ne yapılacak en« buyuk kotuluktur, karanlık, şerıatçı, murtecı, çağdışı, gerıcı sıyasetın en koyusudur ] Iktıdar koltuğunda üç beş yıl daha fazla oturmak amacıy-i la gözu kara seçım eğık duzeyıne gıren ANAP yonetımını ge-! reklı bıçımde olçup tartmak ıçın dun yaptıklanyia bugun söy-ı ledıklennı karşılaştırmak yeterhdır ! Kıtap duşmanı ANAP kıtap dağıtacakmış .! Iş ışten geçtıkten sonra Kodak talihlileri belli oldu Eastman Sınema Fılmı kullanan musterılenmız ıcın duzenledığımız "28 Antalya Fılm Festıvalıne Davet kampanyamız sonuclandı Beyoglu 18 Noterı denetımınde yapılan cekılıste bellı olan talıhlıler • F Stop Fılm Fotoğraf Sanayıı ve Ticaret AŞ • Feza Fılmcılık Sanayıı ve Ticaret Ltd. Şırketı • Al-Baraka Turk Ozel Fınans Kurumu AŞ'nın fınansmanında Atlas & Nehır lletışım AŞ Bu uc firman n belırleyeceğı bırer temsılcı dıledıgı kısıyle bırlıkte fes t valın konugu olacak Kodak tara fndan Antalya Sheraton Voyager Hotel de bır hafta agırlanacak Sımdıden ryı festıvaller lyı tatıller Eastman Sınema Fılmlerı I Nsan 991 tann e BOOB- 991/^3*3 3&S4 s ^ ^ TEŞEKKÜR Kızımız ECE'mn doğurau esnasında yuksek ıhtımam ve yakın ılgılennı esırgemeyen, Sn. Jin. Op. Dr. FEVZİ ŞEN Sn Jin, Dr FUÂT KANffiELLİ Sn \nest. Dr NECDET TERÜN Hemşıre EMI1NE ve YOLAÇ'a a>rıca Guzelbahçe Hastanesı ıle tlNTERMED Sağlık Kontrol Merkezı Personehne Teşekkur ederız SERPIL-CEM CEYLÂNt SATILIK DAİRE Bakırkoy'de sahıle çok yakın satılık daire Tel 583 09 30
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear