18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 SPOR 30 AĞUSTOS 1991 Geçen yûın "vderini"silen San-Lacivertlikryeni sezonda iddialı Fenerbahçe'ninkorkıısu yokTransfer döneminin "flaş" takımı Fenerbahçe yeni sezona umutlu giriyor. Teknik Direktör Venglos yönetiminde iyi bir hazırlık dönemi geçiren Sarı- Lacivertliler özellikle deplasmanda oynadıklan hazırlık maçlarında göz doldurdular. ERCAN TURCAN Fenerbahçe deplasman tanımıyor. Yaptığı flash' transferlerle yeni sezona şampiyonluk şarkıları söyleyerek giren Fenerbahçe, İstan- bul'un dışındaki kentlerde oynadığı hazırlık maçlannın tümunü kazarup 'deplasman tatihV oldu. Lige Kastamonu'da yaptığı uzun süreli kampla hazırlanan Fenerbahçe, ilk hazırlık maçında Kastamonuspor'u gol yağmuruna tutarak 9-0 kazandı. San-Lacivertli takım Iz- mir'de oynadığı ikinci maçında ünlü Bayern Münih'i 3-2 yenerken disiplinli, mücadele ve pres yapan etkinliği ile 90 dakika koşan bir takım olarak tribünleri büyüledi. Fenerbah- çe'nin ilk kez seyircisinin önüne çıktığı Bra- tislava maçında 1 milyar 135 milyon lira ile hasılat rekoru kınlırken San-Lacivertli takım Tanju'nun aıtığı gol ile rakibi ile 1-1 berabe- re kaldı. Fenerbahçe bu maçta futbolun bü- tün güzelliklerini gözler önüne sergilerken ye- ni transferlerin de birbirlerinin dilinden an- layıp ahenk sağladıklan gözlendi. Fenerbahçe ikinci kez tstanbul'da oynadığı Trabzonspor maçında Turan ve Aykut'un penaltıdan attı- ğı goller ile seyircisine galibiyet sevinci yaşattı. Deplasmanda Gençlerbirliği maçmı Oğuz ve Vokri'nin attığı goller ile 2-1 kazanan Fener- 2.5 SAATLIK ANTRENMAN YAPTIRDI Venglos futbolculann pestilini çıkardı Venglos — NECMİ GÜLÜMSEL Fenerbahçe Teknik Direktörü Venglos, ligin başlamasına iki gün kala yaptığı açıklamada Fenerbahçe'nin çok iyi bir hazırlık devresi geçirdiğini belirterek "Fenerbahçe istediğim seviyeye geldi" dedi. Teknik Direktör Venglos, dun ilk kez San-Lacivertli futbolculara 2.5 saat süren yorucu bir antrenman yaptırdı. Uzun süren antrenmanda futbolculann neşeli ve hırslı gözükmesine karşıhk zaman zaman yapılan hatalar karşısında çalışmayı sık sık kesip futbolcuları ikaz eden Venglos'un sinirli olduğu gözlendi. Teknik direktor, futbolculardan özellikle yan ortaiarda topun çok havalandırılmasını, hırslı ve hareketlı olmalarıru isterken kızgınlığını gizlemedi. Sakat olan Aykut ile Rıdvan'ın katıLmadığı antrenmanda San- Lacivertli futbolcular yan top, korner ve frikik çalışması yaptılar. Çift kale maç ile sona eren uzun calışmadan sonra istirahate çekilen Fenerbahçe Aydınspor ile oynayacağı maç için bugün kampa girecek. Fenerbahçe takım kaptanı Oğuz, 10 numaralı formada ısrarlı olmadığını teknik direktör Venglos veya yönetıcilerin verecekleri herhangi bir formayı giyebileceğini belirterek "Taşıdıgım 10 numaralı formayı Tanju'ya vermek istemediğimi basında okuyorum. Formayı verip vermemek benim için önemli değil. Olayı basın büvuttii" dedi. Tanju ise "Böyle bir sorun yok. Golleri forma atmıyor" diye konuştu. Bonservis ücretleri Öte yandan Fenerbahçe, bu sezon transfer edilen futbolculann bonservis ücretlerini ödedi. Yeni transferlerin bonservis ücreti için, kulübün kasasından yaklaşık 5.5 milyar lira çıktığı bildirildi. TENİS bahçe, TSYD kupasında Beşiktaş ile oyna- dığı ilk maçı 4-1 kaybederken attığı tek gol- de Tanju'nun imzası vardı. Fenerbahçe'nin başansıziığı GaJatasaray maçında da surdü. Ezeli rakibine 2-1 mağlup olan Fenerbahçe*- de atılan tek golün sahibi yine Tanju'ydu. Lig hazırlığına Aydın'la devam eden Fenerbahçe Aydınspor'u Levent ve Sercan'ın attığı goller ile 2-0 yenip en son Ankara'da Ankaragücü'- nü de 3-2 yenerek deplasman galibiyeti zin- cirine bir halka daha ekledi. Kaleciler. Beşiktaş'ta iki sezon en az gol yiyen kale- ci unvanı ile Fenerbahçe'ye geçen Engin, ye- ni takımını yadırgamadı. Engin'in sakatlanmasından sonra kaleye geçen Neşet de Fener kalesinde Engin ile bir- likte çetin bir mucadeleye girecek kadar formda. Savunma Fenerbahçe son yıllarda savunmasından çok çekti. Hatta geçen yıl tarihin en çok go- lünü yedi Fenerbahçe. Israrla savunma oyun- culan transfer eden Fenerbahçe bu sezon da geri hattını tam oturtmuş değil. İlk hazırlık maçlarında sürekli bir libero arayışına girdi- ler. Şimdilerde bu mevki için Müjdat'ın ha- zırlandığını göruyoruz. Müjdat'ın önundekı çift stoperliğe en yakın adaylar Ercan ve Tur- han olarak gözleniyor. Orta saha Fenerbahçe en önemli sıkıntıyı orta alan- da yaşayacak gibi görünüyor. Hazırlık maç- larında 3-5-2 oynayan Fener, savunmarnn iki kulvarında açıklar verdi. özellikle Semih'in arkasında bıraktığı, boşluklar doldurulama- dı. Semih kuvvetli oldukca görev yapabilen bir futbolcu. Geriye dönememesi henüz ye- terli kuvvete ulaşamadığının bir belirtisi. Is- mail kırmızı kart görmek nedeni ile az oy- nadı. TSYD kupasında Koseckfyi marka et- mekle görevlendirilen Ahmet Suphi başanlı oldu. Oğuz orta alanda sezon öncesindeki hazır- lık maçlarına şov yaparak başladı. Bratisla- va ve Trabzonspor maçlarında mükemmel oynadı. Ancak daha sonraki maçlarda üze- rine uygulanan baskı nedeniyle kayboldu ve eleştirilere neden oldu. Fenerbahçe'nin klas oyuncusunun bir sıkıntısı da forvet olmayın- ca Oguz ara paslarını atamıyor. Hakan yeni sezona çok kötü başladı. Bratislava maçın- da topla buluştuğu anlarda geriye dönmesi taraftarlan çileden çıkardı ve Venglos da onu oyundan aldı. Ama son oynadığı Gençlerbir- liği maçında ise olumlu hareketleri ve çabuk oynamasıyla eski ahşkanlıklanndan kurtul- ma çabasındaydı. Fenerbahçe'nin yeni trans- ferlerinden Ümit, oynadığı bütün maçlarda ilerisi için umut verdi. Bileklerinin yumuşak- hğı ve hareketliliği ile orta alanın sağ tarafı- na canhlık getirdi. Denenip ülkesine gönde- rilen, sonra da çağınlıp sözleşme imzalanan 'Soca', henuz tam randıman veremiyor. Ger- son ise F. Bahçe orta alaruna canhlık getir- di. B. Şenol ve K. Şenol ise henüz istenen dü- zeyde değil. Forvet: Tanju henüz Galatasaray'daki golcüJüğü- ne ulaşamadı. Bu da doğaldır. Fenerbahçe şimdilik sistem ve takım kurma arayışı içeri- sinde. Tanju da bundan etkileniyor. Buna karşın oynadığı altı hazırlık maçında 5 gol attı. İki penaltı kacırmasını ise ağır antren- manlara ve henüz hazır olmamaya bağlıyor. Aykut, Fener forvetinin formsuz oyuncula- rından olma özelliğini sürdürüyor. TED Open'da tek Türk oynayacak ZİYA IŞIKÜSTÜN Türkiye'nin en uzun ömür- lü ve de en yüksek para ödüllu turnuvası, üç yıllık bir aradan sonra yeniden başlıyor. TED Kulübü tarafından 1941 yılın- dan bu yana organize edilen ts- tanbul Uluslararası Tenis Tur- nuvası, TED'in Taksim'deki tesislerinin yıkılması nedeni ile son üç yılda yapılmamıştı. TED'in Tarabya'daki yeni kompleksinin tamamlanması ile TED Open, bu defa Chal- lenger serisinden 100.000 do- larlık bir turnuva olarak oyna- nacak. Turnuvanın bütün kontrolü ATP "Profesyonel Tenisçiler Birliği"nin elinde bulunuyor. Başhakem ve beş hakem de ATP tarafından gönderilmiş bulunuyor. 36 Türk hakemi ise çizgi hakemi olarak görev ya- pacak. Tek erkekler turnuvası 32 kişilik, çift erkekler 16 ta- kımlık olacak. 32 tenisçinin 24 tanesi, TED Open için başvu- ran 188 tenisçi arasından, pu- an sıralamalanna göre ATP ta- rafından seçilmiştir. 4 tenisçi, 31 ağustos -1 eylülde yapılacak eleme turnuvası sonunda belli olacaktır. 24 kişilik bu turnu- vaya 6 Türk tenisçinin puansız katılma hakkı bulunmaktadır. Diğer 4 tenisçi ise "Wild — Carp" denilen yöntemle orga- nizatör TED Kulübü'ne bıra- kılmıştır. TED bu hakkını kul- lanarak Türkiye şampiyonu oyuncusu Alaaddin Karagöz'ü oynatacaktır. Ayrıca A. Kara- göz çift erkeklerde en yüksek puaniı yabancı tenisçi ile birlik- te oynayacak. Diğer üç oyun- cu için henüz karar verilmemiş bulunuyor. Pazartesi başlayacak ana turnuvada oynayacak olan 24 tenisçi arasında dikkati çeken- ler şöyle sıralanıyor: En iyi derecesi dünya 19.*luğu olan 1.98 boyunda, Wimbledon çeyrek finalistle- rinden Yugoslav Zivo Jinovic, ilk seksen arasında yer alan Is- railli Gilao Bloom, Meksika şampiyonu Lavalle ile Ruslann en ümit veren tenisçilerinden Andrej Vysano ve yine listede hemen hemen her ülkeden te- nisçi bulunurken Amerikalı, Is- veçli ve Ispanyollar çoğunluğu oluşturuyor. Her turda alına- cak para ve puan ödülleri ise şöyle: 1. 70 ATP puanı ve 14.400 dolar, 2. 53 ATP puanı ve 8.480 dolar, yarı finalistler 35 puan ve 5.000'er dolar, çey- rek finalistler 18 puan ve 2.930'ar dolar, tur atlayanlar 9 puan ve 1.720'şer dolar, ilk tu- ru oynayan 1 puan ve 1.040'ar dolar. BASKET YORUM / AHMET KLRT Nasıl tanımlanz? Türk basketbolunu hiç bilmeyen biri size "Türkler nasıl oynar" diye sorsa ne yanıt verirdiniz? Nasıl tanımlardınız Türk basketbolunu? Ayru soru Yugoslavlar için sorulsa, "Hıicuma dönük jük- sek tempolu oynarlar, boş dış şutlan, özellikle de uçlükleri hemen degerlendirirler; uzun oyuncuian boldur ve hemen bu- tiin oyuneulann temel teknikleri iyidir..." gibi kaba bir ta- nımlama yapılabilir. Arnavutluk takımını bile birine anlata- bilirsiniz. Dersiniz ki "tki metreyi geçmeyen orta boy o>un- culardan kunılu, ber topu sabırla çevirip boş pozisyon ara- yan, iyi savunma yapmaya gayret eden, temel teknikleri za- yıf, deraode, kolay bir rakiptir". Pekiyi biz nasıl tanımlana- biliriz? Bizi tanımlamak kolay değil çünkü biz bile ne yaptığımı- zı, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Biri gelip bir şeyler yaptırı- yor, diğeri onu bozup başka bir felsefe ortaya koyuyor... Haydi bakalım sil baştan! Bir karmaşadır sürüp gidiyor. Son zamanlarda "savunma ağıriıklı sistem basketbolu" lafı ortalıkta dolaşıyor. Sisteme uymayan, savunma yapmayan milli takıma alınmıyor. Sanki milli takımımız bugünlere me- kanik düzende oynayarak gelmiş gibi... Sanki Şengünler, Ke- maller, Ermanlar iyi savunma yaparlarmış gibi... Düzen de- ğiştirilebilir elbette, ama uzun vadeli yapılan programın bize uygun olup olmadığı iyice araştırılıp tartışıldıktan sonra. Bir düşünelim bakalım "sistem basketbolu bize uygun mu" diye. Sisteme sistemle yanıt verdiğimizde Avrupa'da kimler- den daha başanlı oluruz? Eğitim sistemimize bakalım, spor- cumuzun yetiştiği ortama bakalım, insanımızın dürtülerine bakalım... Avrupa'da kimlerden daha sistemliyiz? Sisteme daha yatkınız? Eğer bu kulvarda yanşmaya çalışırsak daha startta geride olduğumuz ortada değil mi? îlkokul çağında spora başlayan Avmpalı çocuk ile bizimkilerin arasındaki beş yılhk fizik dezavantajıru kapatmaya çalıştığımız yetmiyormuş gibi, bir de kendimize moral dezavantajlar da mı yaratmaya çalışıyoruz? Üstün olduğumuz yanları öne çıkartsak daha iyi olmaz mı? Bizim sporcumuzun çoğunluğu mahalle aralarından çıkar ve mahalleden birtakım yetenekler kazanarak basketbola baş- lar. Kendisinden guçlülerle mücadele etmek, zor durumlara uyum sağlamak, yaratıcılık, cin fikirlilik, yureklilik... Bun- lann hepsi basketbol için çok yararhdır, ama nedense biz spor- cumuzun bu yanlarını törpülemeye çalışıyoruz. Bütun dün- ya yaratıcılığa prim veren basketbola geçiş yaparken biz. hızlı hücumda koşu kulvarlarını belirlemeye kalkışacak kadar oyuncumuzun yaratıcılığını kısıthyoruz. Modern basketbol- da topu alan adamını geçip çembere yönelirken biz doğamı- za aykın olmasına rağmen yatay paslarla hazırlanmış sayı an- yoruz. Dünya yıldız ararken biz tek tük yakaladığımjz yıl- dızlan yok ediyoruz. Hep tersine mi gideriz biz? Eskiden basketbolumuz "yıldız oyuncuian iyi tutulmazsa her takımın canını yakabilir" diye tanımlanabilirdi. Bugun nasıl tanımlayacağız? "Sistemci ve savunmacı" olarak mı? Haydi canım siz de! Artık zamanı geçti* denilen Lewist Foster ve Bubka, Tokyo'da gençleri geride bıraktılar Pistte tarilıi eserierCÜNEYT E. KORYÜREK TOKYO — Bizde eski bir söz vardır; "Eskiyen aylar kırpılır, yıkbz yapüır* de- riz. Atletizm gibi bir spor düşünun. Her gün, hemen her ulkeden yepyeni bir ka- biliyet çıkıyor. Olimpiyat ve dünya şam- piyonu olmayı kafasına koyuyor. Dün- ya rekorlannı parçalayacağına inanıyor. Ve bu büyük kabiliyetler, dünya şam- piyonu, olimpiyat şampiyonu veya dün- ya rekortmeni demeden ve hiç bu eski şa- mpiyonlara hürmet dahi etmeden, ileri gitmek, kürsüye çıkmak, altın madalya almak için canlarını dişlerine takip sa- vasıyorlar. "Kaşarlanmış" dediğimiz buyuk şam- piyonlar da arkadan büyük bir dalga gibi gelen bu kabiliyetlerin önünde ezilme- mek için büyük gayret sarfediyorlar ve hâlâ geçmemiş kabiliyetleri, yerleşmiş tecrübeleri ve ciğerleri kadar büyük yü- rekleri ile bu gençlerle çarpışıyorlar. Işte burada > r anşmalann ikinci gtlnün- de, pek çok kimsenin "Artık zamanı geçti" dedikleri Carl Lewis, dünyanın en süratli koşucusu Leroy BurreU'i geçmek- le kalmadı, bir de dünya rekorunu, hem de nasıl kırdı. Şimdi de çifte dünya şampiyonu 110 metre engellinin taçsız krah Greg Foster, 1983 ve 1987'deki birinciliğini hatırlatır bir tarzda, genç takım arkadaşı Pierce'i geçerek tahtım korudu. Diğer "kaşarlanmış" bir şampiyon, olimpiyat şampiyonu ve dünya rekortme- ni Sovyet Sergey Bubka, sakat ayağına rağmen 5.95 atlayarak eskilerin hâlâ kıy- metli olduğunu gösterdi ve 1983 ve 1987'de aldığı altın madalyanın bir ay- nısını eve götürmek üzere kürsüye çıktı. Perşembe günü yapılan yanşmaların en ilginci mutlaka erkekler 400 metre fi- nali oldu. Olimpiyat şampiyonu olan Le- wis ve dünya rekortmeni olan Reynolds- dan mahrum sahaya çıkan Ameri'can ta- kımının üç adamı da finalde yer aldı. Tüm gözler, Amerikalılann Kübalı Roberto Hernandez karşısında ne koşa- caklannı bekliyordu. Yanşın ortaların- da beklenmeyen bir anda başa geçen İn- giliz atleti, Avrupa şampiyonu Roger Black'in atağma rağmen zenci Amerikah Antonio Pettigrew, son metrelerde onu geçerek herkesi şaşırttı. Dünyanın en büyük atletlerinin ma- dalyalar için çarpıştıklan Tokyo'nun bu mükemmel stadyumunda dün üç Türk SERGEI BUBKA — ^akat ayağına rağmen 5.95 atlayarak eskilerin hâlâ gözde olduğunu gösterdi. (Foloğraf: REUTER) atletinin de yanşmaları vardı. Uzun atlayıcı Mnrat Ayaydın, ilk iki atlayışındaki en iyi derecesi olan 7.57 ile tatmin olmak durumuna düştü, son hak- kında faul yaptı ve finale kalamadı. İkinci atletimiz Zeki Öztiirk, 1500 metrenin ikinci serisinde koştu. TV'de de çok rahatlıkla gördUğunüzü sandığım bir tarzda Zeki için koştu denemez. Zeki Öztürk, sanki ikinci viteste giden ve yanmdakiler hızlanınca vitesi değiş- tirmeyi unutan bir araba sürücüsü gibi, sanki "rtiyada" veya "uykuda" imiş gi- bi koştu. Bunun nedenlerine pek girmek istemi- yorum. Ama Zeki gibi büyük bir kabi- İiyet, pist mevsiminde dahi sırf para ka- zanmak için yan maratonlara girer, Uni- versiade gibi büyük şampiyonalarda 1500 metre koşup Türkiye'nin adını dün- yaya tanıtacağına, sırf yine para için ya- nındaki yüzde 10 kazanan menajerinin peşinde Avrupa'nın orasında burasında koşarsa olacağı da budur. Bir Kırkpınar şampiyonu sırf para için her türlü panayırlarda güreş tutmaz. Ze- ki, ya kabiliyetine göre idman yapıp gi- receği yanşmalan seçsin veya ona yardım edilmesine imkân versin ya da para uğ- runa gençliğinin ve en iyi zamanlannın böylece yok olmasına şaşkın şaşkın ba- kakalsın. Dekatlonun ilk günündeki beş yarış- mada kendini gösteren Alper Kasapog- lu, ilk beş yanşma sonunda 3775 puan- la gerilerde.*Akdeniz Oyunlan'nda ilk günde 3999 puan alan Alper'in burada 4000 puan üstünde bir düzey tutturma- sı gerekirdi. Ama Alper'in de Murat ve diğer iyi at- letlerimizin de en büyuk problemleri dış yanşmalann azlığı. Bizdeki atlet, yüzde 95 idman yapıp, yüzde 4 içeride ve yüz- de bir dışanda yarışma yapmasına ola- nak ve izin verilen sporculardır. Deviet teşkilatının bir kolu olan fede- rasyonun yarışma programında olması- na karşın genel müdürlük, genelde atlet- lerin dışanda yapılan yanşmalara gitme- sine ya izin vermez ya da insanın kanını eritir. Tümüyle bambaşka bir anlayışla, tek- rardan ele ahnmadıkça Türkiye'de atle- tizm ancak milimetrelerle ilerler. Düniin finalleri: 110 metre engelli erkekler: 1- Greg Foster (ABD) 13.06 (Oyunlar rekoru), 2- Jack Pierce (ABD) 13.06 (Oyıınlar rekoru), 3- Tony Jarret (lngil- tere) 13.25. Sınkla atlama erkekler 1- Sergei Bubka (SSCB) 5.95 (Oyun- larrekoru),2- Istvan Bagyula (Macaris- tan) 5.90, 3- Maksim Tarasov (SSCB) 5.85. 400 metre engelli bayanlan 1- Tatyana Ledovskaya (SSCB) 53.11, 2- Sally Gunnel (Ingiltere) 53.13, 3- Ja- nieene Vickers (ABD) 53.47. 400 metre erkekler: 1- Antonio Petgrevv (ABD) 44.57, 2- Roger Black (Ingiltere) 44.62, 3- Danny Everett (ABD) 44.63. TV'de atletizm TVl 00.55 Dünya Atletizm Şampiyonası'ndan özetler T\'3 18.00 Dünya Atletizm Şampiyonası'ndan görüntüler. mükemmel stadyumunda dün üç Türk tırmeyı unutan bu- araba sürücusu gıbı, Koşarsa oiacagı aa ouaur. .jdmpıyondM nuaıı gurumuıcı. ÇARŞAMBA GÜNKÜ RAKİBİMİZ ABD^NİN BAŞARILI TEKNİK DİREKTÖRÜ BORA MİLUTİNOVİÇ^ Futbol topuve gitar benim hayatım LEVENT YUCELMAN 4 eylülde İstanbul'da Turkiye ile ABD milli takımları tarihlerinde ilk kez özel bir maç yapacaklar. Hafızalarımızı bi- raz zorlarsak Milutinoviç'in 84-85 sezo- nunda Beşiktaş'ta teknik direktörlük yaptığını kolayca hatırlanz. Ancak bi- zim tanıtmaya çahşacağımız kişi Beşik- taş'ta çalışan Miloş Milutinoviç değil, ABD milli takımının başına geçen onun kardeşi Bora Milutinoviç. Çünkü bu, 5 dil bilen kültürlü ve fut- bolda mucizeler yaratabilen bir kabili- yete sahip Yugoslav Bora Milutinoviç'- in öyküsü. 1990 yılında Dünya Kupası'na ilk kez katılan ABD'nin başına yeni geçen Bo- ra Milutinoviç ile ABD milli takımı Uru- guay'ı 1-0 yendi, Dünya Kupası'nda fi- nal oynayan Arjantin'e 1-0 maglup ol- du ve Dünya Kupası çeyrek finalisti İr- landa ile berabere kaldı. Ayrıca New Haven'da Juventus ile yenişemedi (0-0). Takımda yaptığı bazı değişiklikler ile de Italyan liginin güçlü takımlanndan AC Milan ile Chicago'daki maçı 1-1 bera- bere bitirdi. Ben mutlu bir Çingeneyim. Benim bayatımda sadece futbol topu ile gita- nm var" diyerek hayat felsefesini açık- layan Milutinoviç, 1990 yılı Dunya Ku- pası'na 70 gün kala Costa Rica'nın ba- şına geçmiş ve 6 popüler futbolcuyu kadrodan çıkararak büyük tepki topla- mış, genç yaştaki millilerle Iskoçya ve İs- veç'i yenerek 2. tura çıkmıştı. Sonuçta Costa Rica gibi bir yan profesyonel ta- kmı Dünya Kupası'nda önemli sayılabi- lecek derecede başarı elde etmişti. 5 yıl önce Milutinoviç, Meksika'day- ken Meksika halkı Milutinoviç'i çok se- viyor ve Dünya Kupası'nda başarı bek- liyordu. Netıcede Meksika o Dünya Ku- pası'nda final oynayan F. Almanya'ya penaltı atışları sonucunda yenilip elen- di. Milutinoviç şimdi de ABD takımına geldi. Milutinoviç, yaptığı açıklamada ise "Hep beraber, fikir birliği içinde ola- lım. Bırakın futbolcular koşsun, müca- dele etsinler ki başarabilsinler. Benim ilk maçım olan Unıguay karşıiaşmasında futbol düşiincesi yoniinden onlardan asağı olmadıklannı gördiim. Çünkü fut- bol içlerine işlemiş, havret verici bir ye- teneğe sahipler ve de mükemmel olacaklar" diyordu. Milutinoviç 1972 yıhndan beri Mexı- co City'de yaşıyor. Futbolculuk kariye- rini bitirip teknik direktörlük kariyeri- ne başladığı Pumas takımı ise 1. ligde mücadele ediyor. 6 sezon Pumas takı- mının başında olan Milutinoviç, 2 defa lig şampiyonluğu, 2 kez Concacaf (Or- ta Amerika, Caribbian, Kuzey Ameri- ka) kupasını bir kez de Inter-Amerika kupasını kazandı ve 1982'de Meksika ta- kımının başına geçti. Milutinoviç Costa Rica'nın başınday- ken oyunculara temel kazandırarak fun- damentallerini değiştirme taktiğini geçen yıl uyguladı. Costa Rica'mn, bulundu- ğu grupta İskocya, İsveç ve Brezilya ile başa çıkabilmesi için hızlı ve güçlü oyun- culara ihtiyacı olduğunu biliyordu. Mi- lutinoviç o günleri anlatırken "Çok iyi derecede hızlı ve güçlü oyunculara kar- şı oyunculanm mükemmel teknikleri ile daha etkili oldular ve önemli sayılabile- cek bir başarı elde ettik" diyor. 1990 yılmdaki başansından sonra Mi- lutinoviç Güney Amerika, Meksika ve Avrupa takımları ile görüşmeye başla- dı. Ancak hiçbirini kabul etmedi. sonun- da "ABD" dedi. Milutinoviç'in düşüncesinde ABD'de patlama yapan gençleri yetiştirip tüm is- tisnalara kulak tıkayarak ısrarh şekilde çalışmak vardı. Sonuçta Milutinoviç yıl- lık 200.000 dolara (yaklaşık 940 milyon) ABD takımına getirildi. Milutinoviç ABD için "Dünya Kupa- sı'nda çeyrek finale yüksebnemiz büyük başandtr. Ancak benim hayalimden ge- çen mutlaka şampiyon olmaktır. tşte o zaman halk arasında efsanevi olursu- nuz" diyor ve 1994'e umutla bakıyor. ABD'de Amerikan futbolu, beyzbol ve NBA basketbol maçlan gibi tüm Amerikan halkını çeke" 1 pporlann ara- sından yeni yeni filizlenan futbolun ilk defa 39 bin kişiyi stada toplaması Mi- lutinoviç'e gösterilen güvenin bir işare- :i olarak gösteriliyor. Yazmuzı Chicago Tribune gazetesinin futbol yazarı Phil Hers'ün onun hakkın- daki göruşü iie bitirelim: "Milutinoviç kupadan kupaya, başandan başanya koşan bir futbol adamıdır. Başarısını şimdi de ABD'de sürdürecektir. tşi zor, ama o bu zoru başaracaktır". Altılı ganyan 1.8 milyar verdi • Spor Servisi — Çarşamba günkü İstaubul At Yanşlan neticesinde büyük sürprizlerle dolu altılı ganyanı bilen bir talihli, 1 milyar 816 milyor lira kazandı. Ortaköy 187 nolu ganyan bayiinden doldurduğu 587 bin liralık kuponda büyük sürpriz Arzum'u kuponuna tek işaretleyen talihli, altılı ganyanı tek başına bilerek büyük ikramiyeyi kazandı. Dün koşulan Bursa At Yanş- lan'nda ise Altılı Ganyan: 1/5-10-6-9-2-8 şeklinde so- nuçlandı. Erdal ve Metin milli takımda • Spor Servisi — ABD ile karşılaşacak (A) Milli Takımı açıklandı. Bu maç için Galatasaraylı Erdal ve Beşiktaşlı Metin yeniden kadroya alındı. Takımda şu futbolcular bulunuyor: Hayrettin, Bülent, Uğur, Muhammed, Tugay, Erdal (Galatasaray), Gökhan, Recep, Rıza, Metin (Beşiktaş), Engin, Oğuz, Tanju, Turan (Fenerbahçe), Ünal, Ogün, Orhan (Trabzonspor), Cengiz (Ankaragücü). Öte yandan özel maçta Romanya'yı 2-0 yenen ABD Milli Takımı dün gece özel bir uçakla Istanbul'a geldi. TSYD Ytizme Bayramı • Spor Servisi — Türkiye Spor Yazarlan Derneği'nin 1991 yaz yüzme okulu öğreneileri arasında düzenlediği yüzme bayramt dün yapıldı. 3 aylık kursu tamamlayan 202 öğrenci, 24 değişik stilde yanşırken dereceye girenlere madalya ve belge verildi. Karakaş^ı ziyaret • Spor Servisi — Türkiye Futbol Antrenörleri İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu, Gençlik ve Spor 1 Müdürü trfan Karakaş'ı ziyaret ederek yeni görevınde başanlar diledi. Karakaş, tstanbul'daki antrenörlerin sorunlannı yakından bildiğıni ve bu sorunlann işbirliği ile > çözümlenebileceğini söyleyerek yeni kurulan ; Antrenörler Derneği İstanbul Şubesi'ne » çalışmalannda başanlar diledi. Basketbol : turnuvası • Spor Servisi — Efes Pilsen Basketbol Turnuvası'nın ilk gününde Bosna Sarajevo Beslenspor'u 81-68, Efes Pilsen de Düıamo Tiflis'i 109-89 yendi. Ankara'da oynanan Turgut Atakol Turnuvası'nda ise Nasaş, PTT'yi 80-73, Kolejliler, Tofaş Sas'ı • 107-90, ABD All Star , , takımı da Galatasaray'ı *, 84-79 yendi. 20001i yıUarda oüıııpryat kupaa; • Spor Servisi — Marmara Yelken Kulübü ile * Lions yönetim çevresinin düzenlediği 2. Windsurf Şenliği, Marmara Yelken Kulübü MendireğTnde yapılacak. Yann saat \ 10.00'da başlayacak olan ; yanşlarda lisanssız sporcular da mücadele edebilecek. '• Cimnastik turnuvası • Spor Servisi — 13 ülkenin katıldığı uluslararası Boğaziçi Cimnastik Turnuvası, bugün Caferağa Spor > Salonu'nda başhyor. ı Turnuva yann yapılacak \ finallerle sona erecek. '. Vücutçulara ödtil • Spor Servisi — Vücut ,' Geliştirmede Avrupa Şampiyonu olan Hamdullah Mutlu ile Akdeniz Vücut Geliştirme ' Şampiyonası'nda altın kazanan Tuluğ Topa'ya ödülleri verildi. Mutlu Emlak Kredi tarafından bir - daire, Tuğlu da 40 altınla ödüllendirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear