18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 AĞUSTOS 1991 CUMHURÎYET/9 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Börosu KULTUR KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Şive ihanet SHP Genel Sekreter Yardımcısı Fikri Sağlar, Küttür Bakanı Gökhan Maraş'ın "Kürtçenin dil değil, şive olduğunu" açıklaması ûzerine çok kızdı. Sağlar, "Kürtçenin şive oiduğunu söylemek bilime ihanettir" saptamasmı yaptı ve eleştirisini şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye çağ atlattıklarını iddia eden ANAP ve onun Kültür Bakanı, ortaçağdan kalma bir zihniyetin ve Osmanlıdan bile daha geri bir kültür anlaytşımn takipçısı olduklarını kanıtlamışlardır." Fikrı Sağlar, Gökhan Maraş'ın, Ortıun yazıtlarını Türkiye'ye getirmeyi düşündüğünü bilmiyor mu? AM POLITIK 27 Mayıs İhtilali Darbelerin, ıhtilallerın sorgulaması yıllar sonra yapılıyor. 12 Eylül 1980 askeri darbesinın başı olan eskı Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren o döneme ilişkın anılarını yayımlıyor. 27 Mayıs İhtilali de geçen günlerde bir belgesel halinde ekrana geldi. 27 Mayıs İhtilali'nin basın sözcüsü gazeteci Kemal Bağlum da o döneme ilişkin anılarını derliyor. SİGORTA Haşereye 1945-1960 yıllarına ilişkin anılarını "Anı-Polıtik (1)" adı altında yayımlayan Bağlum, 1960 ihtilaline ilişkin anılarını da "Anı- Politik (2)" başlığt altında yayıma hazıriıyor. Bağlum'un kitabında yer alacak anılardan biri şöyle: 1960 ihtilali sıraşında Eskışehir Hava Üssü Komutanı olan General Bedli Kireçtepe olay sıraşında komutanlıktaki subaylann ikametgâhını nasıl bastıklarını daha sonra da nasıl teslim olduklarını şöyle anlatıyordu: "Başbakan Adnan Menderes ve beraberındekı heyet, askeri uçakla Eskişehir'e gelmışlerdi. Havaalanında kendısini ben karşılamıştım. Ancak, alanda beklemediğim bir olayla karşılaştım. Genç subaylar, Menderes'e arkalarını dönüp, birtakım el kol işaretleri yaptılar. Bu hareketi Menderes'ın görüp ölümGüzel bir tatil düşünün. Deniz, güneş... Denizden çıktımz ve odanızda dinleniyorsunuz, ama sivrisinekler her yerinizi davul gibi şişirmiş. Hiç dert etmeyin. Sizin teninizin güzelliğine zarar verdiği gibi ardı arkası kesilmeyen kaşıntılara yol açan sivrisineklere karşı hayat sigortalı olmanız yeterli. Hayat sigortaları sözleşmesimn bir maddesi, "her türlü haşerelere karşı..." tazminatların ödenmesini de öngörüyor. Yani yılan, akrep, çıyan, sivrisinek ve her türlü haşere ısırma ve sokmasında, sigorta, hastane masraflarınızı karşılıyor. Turizm Bakanlığı'nın yaptığı araştırmaya göre "haşerelere karşı" sigortalıların başında Türkiye'ye gelen Almanlar bulunuyor. Ama Almanları, diğer haşerelerden çok, sivrisinekler ilgilendirıyormuş. * SPORCU BAŞKAN FIKRA Ağanın uşağaettiği... Bor ilçesinden okurumuz avukat Hazım Mengi, yaklaşan erken genel seçimi de fırsat bılip Ankara Havası'na şu fıkrayı göndermış: "Ağa, uşağı ile şehre giderken yolda hayvan pisliği görmüş. Uşağına, 'Ye bunu, atım da arabam da senin olsun' demiş. Fakirlikten bezen uşak, öneriyi kabul etmiş, pisliği bir hamlede mideye indirmiş. Yola devam ederken uşak, 'Ben bunu neden yedim?', Ağa da 'Ben bu öneriyi neden yaptım? Attan da arabadan da oldum' diye içten içe üzülürlermiş. Kentte işlerini bitiren ağa ile uşağı, köye geri dönerlerken yine bir hayvan pisliği ile karşılaşmışlar. Bu kez uşak \ ağaya dönmüş, 'Ye bunu, atım da arabanı da geri al' demiş. Ağa, öneriyi kabul etmiş, at araba yine onun olmuş. Köye yaklaşırken ağa bin pişman, uşağına dönmüş: — Yav, at da benim, araba da. Değişen bir şey yok! Pekiyi, ama biz bu pisliği neden yedik?" Okurumuz Mengi, oy kullanırken dikkat edilmesini öneriyor galiba. Gürsoy yine sahada Sincan Belediye Başkanı Azlz Gürsoy (sağda, formalı) aynı zamanda Sincanspor'un başkanı. Gürsoy, eski futbol- cu olması nedeniyle, "Sincan Belediye Başkanlığı antetli kâ- ğıtlarta yapılan resmi açıklamalara, şortlu fotoğraflannı iğnelemekten çekinmiyor. Betediyenin gönderdiği basın bülteninde, başkanın bu çe- kici resmine şöyle açıklık getirilmiş: "Kızılcahamam'da kamp çalışmalarını Kızılcahamamspor ile biriikte yürüten Sincanspor'un başkanı ve futbolcusu Aziz Gürsoy'u, 3. lig dönemınde Orduspor, Ankara Pınarspor ve belediye başkanlığı öncesı Sincanspor'daki futbol yaşamı döneminden tanıyan, Kızılcahamam Belediyesi ve Kızılca- hamamspor Başkanı Esenali Sazen, sezon öncesi dostluk- larını, geçmişin futbol sohbeti ile yenilediler." BİRİLAN TEBRIK VE TEŞEKKÜR BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ELKAMDUÜLLAHİ RABÖL ALEMİN VESSELATU VESSELAMU ALA RASÜUNA MUHAftMEDlN VE AÜHİ VE SAHBİHt ECMAfcL Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendımlzın sünnetı olan nıkahı güzel bir düğünle yapan Doç. Dr. Mehmet Koriirek ile Hatlce Gündüz ü tebrik ederim. Allah (c.c.)'dan evlıliklerini mübarek etmesini dilerken. Hakk'a dayalı Adil Dûzen'in kurulmasv içın hayırlı evlatlar yetiştırmesini temennı ederim. Kardeşlenmizin düğününe ıcabet eden muhterem hocam Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Efendi'ye ve diger Müslümanlara teşekkür ederim. MUHAMMED GAZALİ (ÖZCAN) DİPLOMASİ Afgan bağımsızlık gününe büyük ilgi Afganistan'ın bağımsızlık günü olan 20 ağustos her yıl Afganistan Elçiliği tarafından Ankara'da bir resepsiyonla kutlanır. Ancak bu resepsiyona, diplomatik ilginin büyük olduğu iddia edilemez. Bu ülkedeki rejime duyulan tepkiden dolayı diplomatik katılım asgarı düzeyde gerçekleşırken basının da bu resepsiyona fazla ilgi gösterdığı söylenemez. Bu durum, dost Afgan halkına karşı duyulan bir saygısızlığın veya sevgisizlığin ifadesi olmaktan çok, Afganistan Elçiliği'nin genelde "alçak profil"i yeğlemesinden kaynaklanıyor. Ancak bu yılkı resepsıyon, birden ilgi odağı halıne geldi. Nedeni de Sovyetler Birlığı'ndekı gelişmeierdi. Sovyetler Birliğı Buyükelçisi Albert Sergeyeviç Çernışev'ın her yıl olduğu gibi resepsiyona geleceğini bilen gazeteciler, elçılıkte erkenden mevzılendiler. Salona, önce Sovyet Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı Valter Sonia'nm gırmesiyle ortalık canlandı. Ardından gelen SHP Genel Başkanı Erdal Jnönü'nün, Sonia ile "Moskova'daki son gelişmelere" ilişkin sohbeti, ilgiyi arttırırken Büyükelçı Çernişev'in gelişi ile heyecan doruğa erişti. Gazetecıler, hemen "kuşatma altına" aldıkları Çernişev'i soru yağmuruna tutarlarken gazetecilerin arkasında duran davetli diplomatlar da söylenenlerı büyük ilgiyle ızlediler. Ayrıntılara gırmeden Moskova'daki gelışmeler hakkında diplomatik yanıtlar veren Çemişev, bu "zoraki basın toplantısı" sonunda daha fazla beklemeden Afganistan Elçiliği'nden ayrıldı. Çernişev'in ayrılığı ile ortalık "yatışırken" Afganistan Elçiliği de Sovyetler Birliğı'ndeki darbe sayesınde son yılların en renkli "bağımsızlık günü" resepsıyonunu düzenlemış oldu. görmediğini bilmiyorum, ama bunun hesabını, Başbakan gıttikten sonra kendilerinden soracaktım. Başbakan Menderes ve beraberındekilere verılen akşam yemeğinden sonra, geç vakit lojmana dönmüştüm. Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum. Kapı kırılacak gibi çalıyordu, yatağımdan fırtadım ve büyük bir hışımla kapıya yürüdüm. Gelen her kım ise adam akıllı benzetecektim. Kapıyı açar açmaz, eli silahlı 4-5 subayla karşılaştım. Namlular bana çevrili 'Bızden misin, değil misin?' denilınce, bir şeyler olduğunu tahmin ettim. 'Hele siz bıraz oturun, ben bir elimi yüzümü yıkayayım, kendime geleyim, ondan sonra konuşuruz' diyerek banyoya daldım. Buradakı dahilı telefondan çok itimat ettığim karargâh komutanı Albay Celal'i aradım. Kendisine kısaca durumu anlattım. Önce üssü kontrol altına almasını, karargâh içinde duruma hâkim olmasını ve bir müfreze ile tojmana gelmesinı söyledim. Elimi yüzümü yıkayıp, tekrar salona döndüm. Ne olup bittiğinı, gelen subaylara sordum. Aslında zaman kazanmak istlyordum. Biraz sonra Albay Celal ve beraberinde 40-50 kişilik bir birlik kapıyı kırıp, bomba gibi salona daldı. Beni tutuklamaya gelen subaylar, donup kalmışlardı. Çünkü vereceğim bir emirle ıhtilale katılmış tüm subaylann ipe götürülmesi içten bile değildi. Albay Celâl, 'Paşam karargâh ve havaalanı tamamen güvence altına alınmıştır. Şimdi bunları ne yapalım' diye, benden emir beklediğini soyledi. Subaylardan biri radyoyu açtı ve Ankara'yı dinlemek istediyse de radyodan 'tıss' sesinden başka bir şey gelmedi. Bu sefer, İstanbul Radyosu'nu çevirdi. İstanbul Radyosu, silahlı kuvvetlerın yönetime el koyduğu anonsunu yapıyordu. Bu arada da, Harbiye Marşı çalıyordu. Kısa bir süre sonra Ankara da aynı mınval üzerine yayın yapmaya başladı. Olan olmuştu. Ben ihtiialin başında kimin olduğunu sorduğum vakit, subaylar da bir şey bilmiyordu. İçlerinden biri, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Fahri Özdilek'ın kendileri ile biriikte olduğunu söylüyordu Telefonla Fahrı Paşa'yı aradım. Paşa bana 'Eğer bizimle biriikte olmasaydın, Maltepe'deki tank tugayını Eskişehir'e gönderiyordum' diyordu. Bu tehdit üzerine, benim de tepem atmıştı. Kendisine 'Paşam, bir iş yapıyorsunuz, bunu da TSK'ya mal ediyorsunuz da, bir tek kelime söylemıyorsunuz, eğer sizin deyiminizle tank tugayını Eskişehir'e göndermeye kalksaydınız, ben emrimdeki ıkı uçakla, bu tugayı Geyve boğazında demir yığını haline getirirdim' karşılığını verdim. Gerçekten durum böyleydi. O gece ihtiialin karşısında yer almış olsaydım, ihtiialin başarıya ulaşması çok zor olacak ve çok kan dökülecekti. Çünkü, Eskişehir bir hava üssüydü. Başbakan Eskişehir'de bulunuyordu. Eskişehir hem Ankara'ya, hem de İstanbul'a hâkim durumda bulunduğundan, buradaki birliklerin hava desteği olmadan hareket etmesi olanaksızdı. Üstelik Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tekin Arıburun da hükümet yanlısıydılar İhtilale karşı bir harekât başlatılmış olsaydı, zamanın uzaması sonucu bu işe karışanların hepsı Genelkurmay Başkanı'nın bir emri ile görevden alınır, arkasından da dıvanı harbe verilirlerdı." fasıt, fafa anhsamtKİtâınııit Aysıt PİKNİK PİYALE M.4DH4 IU3NÇ BİC AtA- CERA HIZLI GAZETECİ \ECDET § AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKH.4H GİIRSES ve lifç bi ?«y £>l»«w"? GARFIELD JIM DAVIS TARİHTE BUGÜIN MİMTAZ ARIKA\ 24 Ağustos GAZİ SAPKAYI TANir/YOR.. 1925'TE BUGUN, CUMHURgAŞKAUI 6AZI MtS- TAFA KEMAL, MSTAMONU VE ÇBVR££İU0£ Bıg GBZIYB &AŞLADI. BU GE2tHIN £M OW£A/U./ YAHI, MUSVAFA KBMAL 'IN fUC K£Z, gASlMDA &IR ŞAPKAYLA 6oeÜMME- £iypı. TURK MILLBTIKJIU, UY6AR. ULX£.L£R- DEKl INSANLAR. 6ı81 SiYffJM£L£eı &EBEK- TiGlNi DÜŞUA1BAI GAZi, gUMU ĞNCB *EW- DiSf Uf&UUYARAK Ğ/SH£K OLDU. VEH- pl&l SĞYLEVL£.fZLE PE, OZ£LLllU£ ŞAP- KAn TAtJlTTI. KASTAMOUU DCMÜŞÜ, KE/JPtSlNİ ANKA- RA'OA KARŞILAYANLARIN ÇO&U ŞAP- KA GlYECBki, AMI YIL ı'ÇıNDB ŞAPKA KAMUUU OA YUeuRUJGe GHZEC£O~İ8.. T.C. BATMAN SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN TUTANAĞI Esas No- 1991/89 Davaa Tekel Pazarlama ve Dağıtım Genel Müdurlüğu temsilcısi tarafından davalı Hüseyın Karasu aleyhine mahkememizde görulmek- te olan b«del davasının yapılan açık duruşmasında verilen ara kararı geregince; Davalı Hüseyin Karasu'nun yapılan tum araştırmalara rağmen teb- ligata açık adresi tespit edilemediginden kendisine gereklı tebligat ya- pılamamış olup adına ilanen tebligat yapılmasına karar venlmış olmakla; davalı Hüseyın Karasu aleyhine açılan bedel davasının du- ruşması 28.8.1991 günü saat 09.00'a talık edılmış olup belırtılen gun ve saatte duruşmaya bizzat veya bir vekıl aracıhğjyla gelmenız ve dava ile ilgili tüm bdgelerinizı durusma gününe kadar dosyaya ıbraz et- menız, duruşmaya gelmedığınız takdirde yargılamaya yokluğunuz- da devam edileceği ve karar verileceğı hususu HUMK. 509 ve 510. maddelerı geregince dava dilekçesı yerine kaım olraak uzere ilanen tebliğ olunur. T.C. BATMAN SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN TUTUNAĞI Esas No: 1991/81 Davacı Tekel Pazarlama ve Dağıtım Genel Müdurlüğu temsücisi tarafından davalı Ebedin Selkı aleyhine mahkememize açılıp görül- mekte olan bedel davasının yapılan açık durusması sıraşında davalı- nın tüm araştırmalara rağmen tebligata açık adres tespit edilemedığınden kendisine gereklı tebligat yapılamamış olup adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmis olmakla; Davalı Hüseyın Selkı aleyhine mahkememize açılan bedel davası- nın durusması 28.8.1991 günü saat 09.00'a talik edilmiş olup HUMK. 509 ve 510. maddeleri geregince belirtilen gün ve saatte duruşmaya bizzat veya bir vekil aracılığıyla gelmenız ve bu dava ile ilgili tüm delıllerinızı duruşma gunune kadar dosyaya ibraz etmeniz gerektiği, duruşmaya gelmediğinız takdirde yokluğunuzda devam edileceği ve karar verıleceği hususu dava dilekçesı yerine kaım olmak üzere ila- nen tebliğ olunur
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear