18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27NİSAN1991 HABERLER CUMHURtYET/3 Düğünüpolis koriKİuFABUK BİLDİRİCt Özallar'ın oğlu Efe Özal ile Izmirli ihracatçı Beşikçioğlu'nun kızları Zeynep Beşikçioğlu, dün akşam büyük bir davetli kitlesi- nin katıldığı törenle evlendiler. Göriilmemiş ölçüde güvenlik önlemlerinin abndığ} döğünün konukları başta ANAP'lı poli- tikacılar olmak üzere devlet bü- rokrasisi, iş dünyası ile sanat ve basın çevreleri oldu. Düğüne muhalefet parti Iiderleri veya temsilcilerinden katılan kimse olmadı. Eski Cumhurbaşkanı Kenao Evren, yeni evliler ile özaJ ve Beşikçioğlu aüesinin bu- lunduğu "seref masası"nda yer aldı. Konuklaı, çok sıkı bir dene- tZLENİMLER Gazeteci direndi ama.. . SÜLEYMAN SARILAR Gazeteden arkadaşlanmız so- ruyorlar: "Kimler geliyor? tsim tespiti yapabiliyor musunnz?" "Hayır" diyoruz. Sadece önü- müzden geçen otomobilleri gö- rebiliyoruz, Ankara veya lstan- bul plakalarından kim olabile- ceklerini kestirmeye çalışıyoruz. Polisle biz gazetecıler arasın- daki kovalamaca, saat 17.00'den itibaren "kedi fare oyunu"na döndü. Gazetecilerin otei kapı- sına adım atmalan mümkün de- ğil. Maçka'dan Dolmabahçe'ye inen yol, iki yönden trafık ekip- lerince tutulmuş durumda. Po- lisle sert tartışmalar oluyor. "Evime gidiyorum kardesim. bana ne düğündeo" diyor bazı Sürücüler. Saat 18.00'lerde gazetecilerle birlikte polislerin sayısı da artı- yor. Bazı arkadaşlanmız, "Bu- rada 100 kişiyi buiduk. Ama iyi iş yapamıyonız" diye yakınıyor- lar. Herkesin amacı, düğünü iz- leyebilmek. Yarım saat daha geçiyor. Bu sırada TEK'in bir aracı sokak lambaiarını "bozuk, saglam" di- ye bakmadan tek tek değiştiri- yor. Karanlık bastınnca cadde ışıl-ışıl. Cumhurbaşkanlığı Basın Mü- şavirliği'nce her gazeteden bir kişinin düğüne alınıp fotoğraf çekeceği duyurulduğundan, dü- ğün saatı geldiğinde bir telaş ve heyecan başiıyor. Ancak, bir po- lis, hiçbir gazetecinin düğune alınmayacağı.nı duyurarak gaze- teciler karşı kaldınma sürülüyor. Çemberi aşmak mumkün değil. Herkes deklanşöre basarak "dii- ğün hatırası" diye fotoğrafları- nı çekiyor. Cumhurbaşkanı Özal ve eşi, saat 18.50'de otele geldik- lerinde gazetecilerin karşı kaldı- nmdan otel kapısına hücumla- n püskürtülüyor. Otelin gönde- rine Cumhurbaşkanuğı'nın for- su çekiliyor. Bo görıintüyü al- mak bile polisle kovalamacayı gerektiriyor. Ve saat 20.00'yı geçerken da- vetli akını yoğunlaşıyor. Polis, tanıdıklarını bırakıyor, tanıma- dıklannı durduruyor. Trafik yo- gunluğu nedeniyle taksiyle gelen smokinJi beyler ve tuvaletli ha- rumlar, otele kadar yürürlürken âdeta gazetecilerin saldınsına uğruyor. Çok az tanıdık yüze rastlanıyor. Ses sanatçısı Yiiksel Uzel'in gelmesi olay oluyor. Polis telsi- zınden bir ses, amirine soruyor: "Davetiyesi yok, ama davetli ol- dugunu söylüyor." Uzel, içeri aiınıyor. Bazı basın, Asım Ek- rtn'le arkadaşlığından düğüne davet edildiğini yazmıştı. Nihayet Başbakan Akbulut- un arabası da Maçka yönünden geliyor. Yine uzaktan flaşlar ça- Idıyor. Dedik ya gazeteciler "i$" yapıyor. Kaldırımda artık meraklı yurttaşlar da birikiyor. Bunların aıasında elinde dürbünü olan da var. Köpeğiyle geçen bir Japon turist, herkesin ilgi odağı oluyor. Malatyalı olduğunu söyleyen Yıısuf Gündiizalp adli yaşlı bir ycrttaş, otele doğru yöneliyor. Tabii engelleniyor, "hemşerisi- n a " düğünune giremiyor. tim sonunda içeri aJındıter. fki gUnden beri adeta "koruma" al- tına Swiss Otel'in bulunduğu Taşlık'a gelenler önce trafık, sonra da otel kapısı ve salon gi- rişinde arandılar. Dedektörler ve X-Ray cihazlarıyla üst arama- sından da geçirUdiler. Düğünü içeriden ve dışandan bazılan si- vil olmak üzere yaklaşık 500 po- lisin koruduğu bildirildi. Bu ara- da, gazetelere Swiss Otel'e bom- ba konulduğuna ilişkin asılsız ihbarlarda bulunuldu. Önce fuayeye alınan konukla- nn "davetiye kontrolü"nden ge- çirelerek içeri alınmaları yakla- şık bir saat 15 dakika sürdü. Özallar, ilk kez önceki gece kal- dıkları yeni açılan Çırağan Ote- li'nden saat 20.00 sıralarında otele geldiler ve bir süre Beşik- çioğlu ailesiyle görüştüler. Saat 2O.3O'da iki aile salona girerek şeref masasında yerlerini aldılar. Daha sonra salonun kapıian kapatıldı. Nikâh ancak saat 21.45'te yapılabildi. Sarıyer Be- lediye Başkanı thsan Yalçın'ın kıydığı nikâhta gelinin şahitliği- ni Sahir Şamlı, damadınkini de Ayla Darman yaptılar. Salonun bir bahar havasını andırır biçimde çiçeklerle süs- lendiği, Zeynep veEfe"nin isim- lerinin baş harflerinden oluşan bir çiçeğin sahnede yer aldığı öğ- renildi. Efe Özal'ın İtalyan Gianni Versace markasını taşıyan smo- kininin yaklaşık 40 mılyon lira- ya mal olduğu belirtildi. Gelin Zeynep Beşikçioğlu'nun moda- cı Canan Yaka'ya diktirilen ge- linliğinin ise yaklaşık 100 milyon liraya mal olduğu gazete haber- lerinde yer aldı. TRT Hafif Müzik ve Caz Or- kestrası'nın müziği yanında Mu- azzez Abacı. Coşkun Sabah, Nükhet Duru ve İbrahim Tatlı- ses konuklara sevilen parçaları okudular. Tatlıses'in bir Kürtçe parça da söylediği öğrenildi. Polis alarmda Efe - Zeynep'in düğünü için Istanbul polisi son iki günıı alarmda geçirdi. 1 Mayıs'ın yak- laşması ve "yılın düğünü" için alarma geçen emniyet örgütü, dün geceyi de uykusuz geçirdi. Kentin önemli kavşaklan tutul- du, denetimler yoğun şekilde arttınldı. Swiss Otel'in çevresin- de adeta kuş uçurtulmadı. Ga- zeteciler, otelin karşı kaldınmın- da tutulduler. Düğün resimleri Cumhurbaşkanlığı Basın Müşa- virliği'nden çektirilerek, AA aracılığıyla dağitıldı. Düğüne yaklaşık 1400 konu- ğun katıldığı belirtiliyor. Düğü- nün mönusünde, Fransız şa- mpanyası ve Isviçre çikolatası yanında zengin bir meze tabağı, somon balığı, bıldırcın, Hazar havyan, Isviçre peyniri ile Fran- sız konyağı ve kahvenin yer al- dığı öğrenildi. Hizmet veren 30 garsonun yakalarında "hizmet- li", programa katılan sanatçı ve ekiplerinin göğüslerinde "sanatçı" yazılan yer aldı. OTELE ABLUKA — Otel içinde ve dışında 500 polisin görev yaptığı belirtildi. (Fotoğraf: Suat Kozlakln) Geceyi Swiss Otel'de geçiren genç evükr balayı için ltalya'ya gidecekler. Kendisine davetiye gönderilen siyasi parti liderlerinden DYP Genel Başkanı Demirel'in, Zey- nep ve Efe'ye bir kutlama telg- rafı çekerek "£$im ve ben sizle- ri tebrik eder, ömür boyu saa- detler dileriz" dediği açıklandı. Saat 00.40 sıraiarında Başba- kan düğunden ayrılarak Anka- ra'ya döndü. Bu sıralarda Kenan Evren'in de düğunden aynlarak orduevine gittiği görüldü. Daha sonraki saatlerde "Akrep Na- lan"ın da prograrn yapacağı be- lirtildi. Bu arada Malatya Folklor Araşürma Derneği'nin bir eki- binin de gösteri yaptığı, bu ara- da konuklara dut pestili ve tan- dır ekmeği servisinde bulunul- duğu belirtildi. Özal kardeşler gelmedî Haber Merkezi — Efe ve Zey- nep'in düğününe katılanlardan adları belirlenebilenler şunlar: TBMM Başkanı Kaya Erdem ve eşi, Başbakan Akbulut ve eşi, ANAP Genel Merkez yönetimi, bakanların çoğu (Abdülkadir Aksu, Cemil Çiçek), ANAP Ge- nel Bajkan Yardımcilan ve Mec- lis gnıp başkanvekilleri, kura ile belirlenen 28 milletvekili, Mesut Yılmaz, Vahii Halefoglu, Cem Uzan, Metin Aşık, Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Ali Koçman, Can Kıraç, Asım Kocabıyık, Vi- tali Hakko'nun da aralannda bulunduğu işadamlan, kamu bankalanmn genel müdürleri, bazı gazetelerin sahip, genel yö- netmenleri ve yazarlan (Ertuğ- rul Özkök, Altemur Kılıç, San- han Ayker, Ertuğrul Akbay) ba- zı ülkelerin büyukelçileri ve dip- lomatları (Çernişev, Cin Büyü- kelçisi), YOk Baskanı İbsan Dogramacı, Istanbul Valisi Ca- hit Bayar, Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük, 1. Ordu Komu- tanı Orgeneral tsmail Hakkj Ka- radayı, Harp Akademileri Ko- mutanı Orgeneral tbrahim Türkgenci, bazı yüksek yargı or- ganlarının başkaniarı yer aldı. Kuvvet komutanlarının düğün- de bulunup bulunmadjklan sap- tanamadı. Genelkurmay Başkanı Orge- neral Dogan Güreş, Avustralya- da bulunduğundan düğüne ka- tılamadı. Özal'ın kardeşleri Yu- suf Bozkuri Özal ile Korkut Özal'ın gelmedikleri dikkati çekti. Yusuf Bozkurt Özal'ın dün Ankara Hacettepe Hastane- si'nde yatarak boğazındaki be- zeyi ameliyatla aldırdığı ve bir süre sonra evine döndüğü öğre- nildi. Turgut Özal ve eşi, Yusuf Özal'ın oğlunun geçen yılki dü- ğün töreninde bulunmamışlardı. Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler İran'da bulunurken, Özal tarafından bakanlıktan azledi- len ve davet almayan Hüsnü Do- ğan lzmir'de parti çalışmalarını yürütüyordu. Hasan Celal Gü- zel'in de davetli olmadığı bildi- rilirken, Devlet Bakanı Musta- fa Taşar'ın dün Istanbul'da bu- lunmasına rağmen düğüne gel- memesi dikkat çekici unsurlar- dan biri oldu. Vakfa bağış ve telgraf yağdıAYŞE YILDIRIM Dolmabahçe'nin sırtmdan yükselen Swiss Otel, daha açıh- şının birinci ayını doldurmadan bir cumhurbaşkanı ailesinin "debdebeli" düğününe tanık oldu. Polis, iki günden beri otelin çevresinde "kuş uçurtmadı". Ötel adeta ablukaya alındı. De- ğil düğüne girmek müşteri ola- rak bile otele girmek büyük ba- şarıydı. ANAP'ın eski bakanlanndan Tekirdağ milletvekili Ahmet Ka- raevli bile bu zorluğu yaşadı. Polislere "ben milletvekıliyim" diyordu ama polis dinlemiyor- du. "Davetiyenizi görelim" Ka- raevli, davetiyesini çıkardıktan sonra içeri "ota be..." diye gi- riyordu. TBMM Çevre Komisyonu Başkanı olduğu için davetli olan ANAP Konya milletvekili Talip Özdemir'i düğunden önce kor- ku sarmıştı. Çünkü, İstanbul'a gelirken davetiyesini unutmuştu. Nasıl olsa "beni tanırlar, içeri alırlar" diye düşündü. Ancak, içeriye davetiyesiz kimsenin alın- mayacağını öğrenince, davetiye- sini Ankara'dan bir otobüs fir- masının kargo taşımacılığıyla getirtti. ANAP'h milletvekillerinin çoğunluğu "köskündü". Çünkü "lider" kendilerini çağlrmamış, ancak 27 milletvekiline "kura ile" bu şansı tammışlı. Çağnh olup düğünü izleyebilenler baş- larına "devlet kuşu" konmuş kadar sevinçliydiler. Çünkü "kurasız" cağrılı ol- mak, Özal'a yakınlık ölçüsii ola- rak değerlendiriliyordu. Düğunden önce otel içinde ve dışında alınan yoğun güvenlik önlemleri otelin müsterilerini "sıktı". Bazılannın bu nedenle oteli bile terk ettikleri görüldü. Çevik Kuvvet'in polisleri iyi- ce yorulmuşlardı. Bir polis, ga- zetecilere öğle saatlerinde "24 saattir buradayıra. Dört saat dinlenebildim. Yemegi bile ce- bimden yedim" diye yakı- nıyordu. Polis koruması o kadar yo- ğundu ki, otelde Yiiksel İnşaatL ın çalışmaları bir gün önce dur- durulrnuştu. Hatta, otelin kar- şısındaki parkta bulunan eski Cumhurbaşkanı Jsmet Inönu 1 nün büstünün bakım ve onanm çalışmaları bile polis tarafından engellenmişti. Çiçekçiler, büyük düğünlere sevinirler. Ama Efe-Zeynep'in dün akşamki düğünleri için bu söylenemiyor. Çiçekçiler kızdı- lar sipariş alamadıklarından. Baa ünlü çiçekçi firmalan, "nz- kımızı papatyalara verdiler" di- yorlardı. Bir firmanjn yetkilisi, düğün için tek bir sipariş aJama- dığını söylüyordu. Davetiyelere "düğüne çiçek göndermek yeri- ne Türk Kadınını Tamtma ve Güçlendirme Vakfı'na bağışta buiunulması" yazılmıştı. Bu yüzden çiçekçiler bekledikleri işi yapamamıştı. Işadamlannın TKGTV'ye çiçek yerine yaptıkları para bağışının en alt sınırının 500 bin lira ol- duğu söyleniyordu. Sosyete kuyumcusu olarak bi- linen Sait Koç, bu tür düğünler- de Uk akla gelen isim oluyor. Kendisine gelin-damata gidebi- lecek armağanlann ne olabilece- ğini sorduk. Koç, "Bilemem, ba- na kimse Özallar için ziynel eş- yası alıyorum demedi. Alan da zaten söylemez ba dunımlan" demekle yetindi. Genç çıtte gönderilen yükte hafif pahada ağır armağanlar bilinmiyor ama otele dün akşam saatlerine kadar gelen telgraflar paketler halinde taşındı. Gelen telgraf sayısının 5 bini bulduğu söyleniyordu. Bunlar yurtiçin- den bazı muhtarlardan ünlü işa- damJanna kadar uzanıyordu. Yurtdışından gelen telgraflar da önemli bir sayıya ulaşmıştı. Bunlar arasında Yunanistan- Türkiye fş Konseyi Başkanı The- odoros Papalexopulos ile Los Angeles'ten Isabella-Aslan Önel'in telgrafı da bulunuyordu. Düğüne çağrılı olduklan söy- lenen ABD Başkanı Bush ve es- ki İngiltere Başbakanı Thatc- ber'ın ise nasıl bir kutlama ya- pacaklan merekla beklendi. Thatcher'ın Londra'daki özel bürosuyla konuşan arkadaşımız Edip Emil Öymen "Özel şeyler açıklanmaz" yanıtını aldı. Aruç ve insan artışı, gürültünün ürkütücü boyutlara ulaşmasına neden oluyor Gürültüden keııt insanı tükeniyorHÜRRİYET UYMAZ Araç trafiğinin ve insan sayı- sınn hızlı artış gösterdiği büyük ketlerde gürültü düzeyleri, son yıtarda ürkütücü rakamlarla ifsdeedilmeyebaşlandı. Birçok olunsuz etkisiyle, kent insanını tiiıeten ve yasamı zorlaştıran bu çeıre sorununun giderilmesi ko- nu>unda etkili hiçbir önlem alumıyor. 5tanbul'da yapılan bir "çev- ne torunlan" anketınde, halkın ;ixultu konusundaki şikâyetinin iifer çevre sorunlarmdan çok ıo:ra gelmesi ise, "biıjiık kent nsınının güniltüyü adeta ka- nıksadığını ve katlanılması ge- rektiğiae inandıgı bir çevre sorunu" olarak görduğünü gös- terdi. Fizyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan kent insa- nına çok yönlu zarar veren gu- rultü, gelişmiş ülkelerde etkili önlemlerle, denetim altına alına- biliyor. Türkiye'de ise bu yönde- ki çalışmalar hâlâ ölçüm yap- maktan öteje gitmiyor. "fsten- meyen ses demeti" olan gürül- tünün en yoğun olduğu Istan- bul'da İTÜ Mimarlık Fakültesi, Büyukşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi ve İ.Ü. Halk Sağlığı Birimi'nce yapılan öl- çümlerde ise, gürültünün son yıllarda hızla artış göstererek tehlike sınırlarını çoktan aştığı- m gösteriyor. En az 20 ile 25 de- sibetlik artış kaydeden gürültü Mecidiyeköy, Osmanbe>, Nisan- taşı ve Şişli gibi semtlerde hafta sonları da aynı duzeyde seyredi- yor. Şişli Leo Kulübü'nce ger- çekleştirilen ölçumlerde 92 de- bisellik bir gürültüyle, Mecidi- yeköy en gürültülü bölge olarak saptanırken, Osmanbey, Nişan- taşı ve Şişli'de de gürultü değer- lerinin hafta sonlarında bile 86 desibelin altına düşmediği belir- lendi. Oysa uzmanlar, 45 ile 50 de- sibellik bir gürültüde uykusuz- Iuğun başladığını, gürültülü yer- lerde çalışan işçilerde bu kirlilik yüzünden yüzde 30, fikir işçile- rinde ise yüzde 60*lara varan bir verim kaybı olduğunu açıklıyor- lar. Araştırmaiara göre, gürultü, adrenalin salgısını arttırarak "alarm" halindeki insan sayısı- nı her geçen gün arttırıyor. 30 ile 65 desibellik bir gürultü, rahat- sızlık, öfke, kızgjnlık, çalışma konsantrasyon yitimi, uyku bo- zukluğu, dikkat ve algılamada zayıflama ve zihinsel işlevlerin azalmasına yol açıyor. 60 ile 90 desibellik bir gürültüde, solu- num hızlanıyor, kalp atışlan za- yıflıyor, beyin sıvısmdaki basınç düşmesiyle, baş dönmesi ve baş ağrısı ortaya çıkıyor. 90 ile 120 desibelde baş ağrılan artıyor. 120 ile 140 desibelde iç kulakta ciddi hasarlar meydana geliyor, psikosomatik hastalıklar ortaya çıkıyor. 180 desibelin üzerinde- ki bir gürültü ise kulak zarını patlatıyor. Dünya Günü Türkiye Koordi- natörü ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Krifon Cu- ri, gürültü kontrol yönetmeliği olan Türkiye'de gurultüden ra- hatsız olmadan yaşayabilmenin olanaksız olduğuna dikkat çek- ti. Prof. Curi, son yıllarda gide- rek artan bu kirlilik konusunda şunları söyledi: Llkemizde 'Gürültü Kontrol Yönetmeliği' çıkarılmış olması- na karşın, inşaatların yapımı sı- rasında gereken denetim titizlik- le yapılmadığından, bundan da öte duvar kaltnlığı, ses iletisimi gibi konulara önem verilmedi- ğinden dolayı birçok ke/ bina- mızın içinde dahi gürultü kirlen- mesinden ınustarip olmaklayız. Zamanında oıılem alınmanıası, balk sağlığı açısından son dere- ce olumsuz bu olayın önune ge- çilmesini de zorlaştınyor. Ve ko- nutlardan kaynaklanan bu gü- rültüyü, —ki bu genelde mesai saatleri dışında oluyor— va(an- daşlar, tespit ettirmekle de zor- luk çekiyorlar." 30 üde yeni üniversite kuruluyorBakanlar Kurulu'nun aldığı karar uyannca, Manisa'da Kenan Evren, Aydın'da Menderes Üniversitesi, îstanbul'da da Koç Vakfı'nın Koç Üniversitesi kurulacak. Üniversitelerin bir bölümünün eğitime başlayacağı, kaJanJannın kuruluş çalışmalarının süreceği açıklandı. Haber Merkezi — Bakanlar Kurulu, 30 yeni üniversite ku- rulmasını kararlaştırdı. Bu ka- rar uyannca Manisa'ya Kenaa Evren, Aydın'a da Menderes Üniversitesi kurulacak. Koç Vakfı tarafından kurulan tstan- bul Koç Üniversitesi de Bakan- lar KuruJu'nda onaylandı. Basbakan Yıldınm Akbulut, dun Istanbul'da düzenlediği ba- sın toplantısında, Bakanlar Ku- rulu'nun geçen çarşamba gün- kü toplantısında alınan, yeni üniversiteler kurulmasına iliş- kin kararını açıkladı. Yeni açılan üniversite ve fa- kültelere öğretim elemanı ihti- yacı bulunduğunu ifade eden Başbakan Akbulut, bu amaçla 1987 yıündan itibaren gerek yurtiçi, gerek yurtdışından master ve doktora yapabilmek için gençlere imkânlar tanındı- ğını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı, Dev- let Planlama Teşkilatı ve YÖK tarafından bir yıl süreyle yapı- lan çalışma sonucu belirlenen kriterler dikkate alınarak yeni üniversiteler kurulduğunu anla- tan Akbulut şöyle konuştu: "Bu bakımdan bu üniversite- ler, gençlerimizin yetişmesi ve ulkenin kalkınmasında büyük rol oynayacaklardır. Modern bir cagda yaşıyoruz. İlim ve tek- nolojide layık olduğumuz yeri almak istiyoruz. Ancak o tak- dirde ülke kalkınır, insanlan- mız da mutlu ve müreffen ya- şar." Başbakan Yıldınm Akbulut- un açıklamasına göre yeni üni- versite kurulan iller ve üniver- sitelerin isimleri şövle: Içel (Toros), Hatay (Mnsta- fa Kemal), Zonguldak (Karael- raas), Baükesir (Karasi), Aydın (Menderes), Bolu (Abant), De- nizli (Pamukkale), Kocaeli (Fevzi Çakmak), Sakarya (Sa- karya)i Şanlnırfa (Harren), Kars (Karabekir), Afyon (Koca- tepe), Isparta <G6ller), Erzin- can (Erzincan), Tekirdağ (Na- mık Kemal), Kutahya (Dumlu- pınar), Kahramanmaraş (Kah- ramanmaraş), Çorum (Ço- rum), Tokat (Tokat), Muğla (Mugla), Ordu (Ordu), Çanak- kale (Anafartalar), 'Giresun (Giresun), Niğde (Niğde), Yoz- gat (Yozgat), KınkkaJe (Kınk- kale), Kırklareli (Kırklareli), Amasya (Yesilınnak), Manisa (Kenan Evren), Izmir (Yüksek Teknoloji Enstitüsü), Istanbul (Koç). Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, yeni kurulan üniversite- lerle ilgili bilgi verdi. Avni Ak- yol açıklamasında, "Törkiyei nin Avnıpa ülkeleri, AT ülke- leri, hatta komşu ülkeler arasın- da yükseköğretim alanındaki okullaşma bakunından en geri durumda olduğunu" ifade etti. OECD'nin 1985 raporuna göre Türkiye'de yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının yüzde 8.9 olduğunu bildiren Akyol, bu rakamın 1990'da yüzde 10 olduğunu, ABD'de ise yüzde 59.6, Kanada'da yüzde 62.2, SSCB'de23.6'yı bulduğu- nu vurguladı. Yükseköğretime 1985 yümda başvuranların yüzde 24'ünün okula alınabildiğini, bu oranın geçen yıl yüzde 113'e düştüp- nü anlatan Akyol, sözlerini şöyle tamamladı: "Devietimizi, özH teşebbnsü- rnüziı, mahalli idareleri ve bü- tün hayırseverleri eğitim sefer- beıiigine davet ediyorum. Ku- rulmasına karar verilen 30 ye- ni üniversitenin hepsi hemen faaliyete geçmeyecek. Bunlann yanya yakın losmı (kesm rakam veremiyorum) hizmete girecek- tir. Üniversiteler kurulurken 11 kriteri göz önunde bulundur- duk. Bunlar, basvuran aday sa- yısı, üniversiteye yerlesen aday sayısı, yerleşme oranı, ÖSS'ye giren aday sayısı, kazanan aday sayısı, il nüfusunun büyüklügtt, gayri safi milli hasıla içindeki payı, üniversite bulunan büyük merkezlere yakınlıgt, mahalli katkı (50 milyar katkı yapan II var), yükseköğretim kurumu bulunup batanmadıgı. Bu kri- terlere göre üniversiteler korul- muştur. Tek bir il digerine ter- cih edUmemistir." KlSA KISA • Yalova'da 1967-80 yıllan arasında Belediye Başkanlığı yapan Rahmi Üstel, geçirdiği rahatsızlıktan dolayı öldü.Üstel'in cenazesi dün Yalova Merkez Camisi'nde kılınan öğle namaandan sonra ilçe mezarlığında defnedildi. 70 yaşmda ölen Üstel, evli ve 7 çocuk babasıydı. • Pratisyen doktorlann uzrnanlık sınavı yann ve pazar günleri Ankara'da yapılacak. Sağlık Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre uzmanlık sınavına 15 bin civannda doktor katılacak. Uzman doktorlar için 1600 uzmanlık kadrosu ayrıldığı belirtilen sınavda bu yıl ilk kez kardiyolojinin de uzmanlık dalj olarak ele alındığı beürtiliyor. Uzmanlık sınavının yabana dil ve temel bilgiler olmak üzere iki bölüm halinde yapılacağı bildiriliyor. • Anamur'da tamnmış tüccarlardan Zeki Güven ile oğlu Fatih Güven kimliği belirsiz kişi veya kişilerce öldürüldü. Olay Zeki ve Fatih Güven'in başlan parçalanmış cesetlerinin Yukarıçarşı kesimindeki evlerinde bulunmasıyla ortaya çıktı. Öldürülen Zeki Güven'in bir süre önce de özel otomobili yakıhmştı. • Hakkâri yakınlannda iki gün önce bir otomobüin Zap suyuna uçması sonucu meydana gelen kazada ölen kişinin ABD vatandaşı mühendis Sisam Alcass olduğu bildirildi. ABD'linin Ankara'dan kiraladığı araçla Çukurca'ya gitmek istediğini belirten yetkililer, Alcass'm Hakkâri'ye gitmeden önce Ankara'da Büyük Sürmeli Oteli'nde iki gün kaldığını kaydettüer. Yetküiler, Alcass'ın otel yöneticilerine mutlaka Hakkâri'ye gitmesi gerektiğini belirttiğini ve bumın için kendilerinden yardım istediğini bildirdüer. Otel yöneticileri, bunun üzerine görevhUerin özel uçak şirketlerinden bilet aradıklannı ancak, yer bulamamaları nedeniyle de Alcass'm Hertz oto kiralama şirketlerinden araba kiralayarak bölgeye gittiğini belirttiler. • Ankara Balgat'ta bir kişi av tüfeği ile intihar etti. Edinilen bilgiye göre Balgat Cevizlidere 16. sokakta 10 numarada oturan Mustafa Köklü av tüfeğiyle kendisini vurdu. Hırdavatçıbk yapan Mustafa Köklü olay yerinde öldü. Yetküiler olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlattıklannı söylediler. • Gebze'de pankart asan kişiler, bunları indirmek isteyen polisle çatıştı. Olayda iki polis yaralandı. Gebze Yenimahalle mevkiinde dün gece saat 23.30 sıralarında duvarlara pankart asan kimliği belirsiz kişiler, bu pankartları indirmek isteyen trafik polisi Ramazan Dumkan ile devriye gezen memur Sezai Özgan'ı yaralayarak olay yerinden kaçtılar. • Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği Doğu Akdeniz ve Ortadoğu Bölge Teşkilatı tarafından îstanbul'da düzenlenen "Yönetimi geliştirme yuvarlak masa toplantısı"nda çevre'yönetimi, uluslararasılaşma ve yerel yönetim, enformasyon teknolojisi ve yerel yönetim konuları tartışıldı. • İstanbul Üniversitesi öğrencisi tesettürlü bir kız, dün Fatih'te evinin önünde bıçaklandı. Kimliği beîirlenemeyen bir kişi tarafından bıçaklanan üniversiteli gencin Kızsıaşı'ndaki özel bir klinikte tedavi edildiği belirtildi. Olayın nedeni belirlenemedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear