18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MART 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN Devlet Meteoroloıı İşleri Gene) Müdürlüğü'nden aJınan bHgiye gö- re Doğu Karadentz. Doğu Anadolu ite Güneydoğu Anaöotu nun doğu- su yağışlı, dhğer yener açık gece- cek. Yağışlar Orta ve Doğu Kara- deniz kjyilan ı!e Gûneydoğu Ana- dolu'nun doğusunda yağmurtu. ötelc yerierde kar şeklırtde olacak HAVA SICAKLIĞI: Önemli bır de- flişiklık olmayacak. Marmara ite yurdun iç teşmlennde yer yer sis gMüecek. RÛZGAR: Kusey ve do- ğu yönterden orta kuvvette ese- cek. Denizlerde Doğu Karadeniz: Atlana Adapazan Adıyaman Afyon Ajn Artora Antatcya Artaiya Artvın tyjın takesr Btoak de yıldiz ve karayel, dığer denizlerde gûndoğusu yönle- ^ rinden 5 kuvvetinde saatte 4-16, yer yer 21 deniz mili hc- Bursa la esecek.Dalga yüksekliSi 0.34L5 yer yer 1-3 km dola- g £ £ * yında olacak. Çorom Oenu* A 18° 7° Oıyartjafcr A 8° 4°Edıme B 1(f 3°Erzmcan A 14° 2°Eramım K 2° 16°Estnehır S 8° 2°Gaaantep A 18° 12° Sresun A 19° 6° Gümüşiıane Y K 4° 0°Hakön A 22° 9°isparta A 16° 2° Istanbul A 7" ykm K ?•&*** K 2°-4°Kastamonı S 7° 0°Kays«n A 14° 4° Kırkbret A 14° 5°Kanfi Y 8° O°Kûtahya A 19° 8°Malatya DÜNYA'DA BUGÛN Lenıngrad 8 3° Londra Y 10° Y W Y 0° k ya0mw1u 1& ss» M lariı A-açık B-butuHu G-gûneşi K-tartı S-as* Y-yaOmurtu Amstertam Y 12° Amman 11° 4°Muş 12° 3° 2°0«)u 2°-e°Rae 4°-2° Samsun 17° 2°S«rt 11° S°Sınop 20° 8°SIVBS -1° •22»aortaO 8° 0>ttbsx\ 8° 7° 12° 13° 3-Vtesat 8° Bonn Brûtael BudapeşS Cenevre Ceayır Cıdde Ouba frankfurt Gıme Hetsnkı Kah™ Koptnhag KOn Utoşa Y 12° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 1/ Halk arasında temmuz ayına veri- lcn ad. 2/ Şiirde uyaktan sonra yine- lenen aynı anlamda- ki sözcük ya da ek... Bir Asya ülkesinin başkenti. 3/ Vila- yet... Denizcilikte haJat ucuna verilen ad. 4/ Bir renk... Toplum içindeki davraruşlarda tziene- cck yol. 5/ Yersiz söz ya da davranış... Ra- don elementinin simgesi... Türk resim sanatında önemli bir gnıbun ad olarak benim- sedigi harfın okunuşu. 6/ Bırim... Ok. 7/ Bir cins doğan. 8/ Kötülük, zarar. 9/ Sert ve fazla kızarmayan bir domates türü... Kenar süsü. YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Halk arasında ekim ayına verilen ad. 2/ Bir nota... Agzı geniş tek kuip- lu su kabı. 3/ Bayağı... Hayvan ye- mi olarak yetiştirilen bir bitki. 4/ Ge- nellikle tahıl ölçmede kullanılan bir ölçek... Doğu Karadeniz Böl- gesi'ne özgü yelkenli bir kıyı teknesi. 5/ Bağışlama... Bir taçıt. 6/ Asya'da bir ülke... Bölmeli göçebe çadırı. 7/ Bektaşi dervi- şi... Türk Standartlan Enstitüsü'nün simgesi. 8/ Osmanhlarda saray ile sadrazam arasındaki yazılı haberleşmeyi yurüten ka- lem... Duman lekesi. 9/ Japon inanışında güneş tannçası. 60 YIL ÖNC3S Cumhuriyet Devlet Bankası 9 MART 1931 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının hisse senetleri için şehrimizdeki mılli bankalarla diğer müessesatı maliye tarafından kayıt muamelesine başlanmıştır. Türkiye"nin iktisadi inkişafına yardım etmek üzere tesis edilmekte bulunan bu banka iskonto fiatını tesbit ve para piyasasını ve tedavülünü tanzim etmek, hazine muamelelerini yapmak, hükûmetle müştereken Türk evrakı naktiyesinin müstakbel istikranna matuf bütün tedbirleri ittihaz eylemek maksadile teşkil olunduğundan Türkiye iktisadiyatı bu rnühim müessesenin faaliyetinden sonra büyük bir istinat noktası bulmuş olacaktır. Bankanm 15 milyon Türk Hrasından ibaret olan sermayesi 150 bin adet nama muharrer yüzer liralık hisseden mûteşekkildjr. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gürsel'înaçıklamaları 9 MART 1961 Şehrimizde intişar etmekte olan bir siyasi dergi, Devlet ve Hükümet Baskanı Org. Cemal Gürsel'in M.B.K. üyelerine verdiği yemekte, sabık devre ait yaptığı açıklamaları neşretmiştir. Mezkur yazıyı okuyuculanmıza sunuyoruz: Cemal Gürsei "Yemek sırasmdadır ki sohbet iyiden iyiye canlandı ve kıvamına girdi. Gürsei, 27 Mayıs'tan önceki günlerden bahsederken ilk o akşam son derece enteresan birtakım noktalara da dokundu. Meselâ 27 Mayıs'tan kısa bir müddet önce, Gürsei izin alıp Izmir'e çekildiğinde, kendisine bizzat devrin Başbakan yardıması tarafından DP'ye girmesi teklif edilmişti. O zamanki Izmir Valisinin evinde yapılan bu teklife Gürsei oldukça ters bir cevap vermişti. Buna rağmen Medeni Berk, gayet yüzsüz bir şekilde Gürsel'e, Izmir'de yaptırdığı evin borçlannın da D.P. tarafından ödenebileceğini söylemişti. Gürsei sofrada bunu anlatırken kahkahalarla gülüyor ve: "— Beni, o zamanki borcum olan 60-70 bin üraya satın almaya kalktılar" diyordu. Gürsei, bu ikinci teşebbüsü de huşunetle reddetmişti. Gürselin o akşam açıklamadığı hakikatlerden biri de Etem Menderes ile Kara Kuvvetleri Komutam iken, aralannın pek iyi olduğu oldu. Gürsei, Etem Menderes'in hemen her akşam kendisine uğradığını ve uzun uzun konuştuklarını söylüyordu. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Parlamento göreve 9 MART 1990 Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu üyesi ve gazeteci-yazar Çetin Emeç ile şoförü Sinan Ercan'ın öldürülmesi olayını protesto etmek amaayla gazeteciler dün topluca Kızılay'dan TBMM'ye kadar sessiz bir yürüyüş yaptılar. Gazete saHîpleri, yöneticileri, yazarlar ve gazeteciler TBMM Başkaru Kaya Erdem'e "teröre lanet, demokrasiye saygı" bildirisi verdiler. Hürriyet Gazetesi Genel Müdürü Özcan Ertuna, TBMM Başkanı Erdem'e "Yönetim boşluğunun olduğu bir ülkede maalesef terör bunun yerini almaktadır. Bu boşluğun en kısa zamandâ doldurulmasını diliyorum" dedi. TBMM Başkanı Erdem de "Türkiye'de demokrasi devam edecektir. Bunu ilelebet yaşatacağız" diye konuştu. AÇIKLAMA • Gazetemizin 4 Mart 1991 tarihli sayısında "Erdem'e Yeni Kottuk" başhğı ile çıkan haberle ilgili olarak Kültür Bakanlığı Müsteşan Acar Okan bir açıklama gönderdi. Okan'ın açıklaması şöyle: "Kıbrıs Kültür Müşavirliği için Sinema Dairesi Başkanı Turgut Arslan'ın (doğrusu Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü olacaktı) ilk listede adı olduğu, kendi isteğiyle lısteden çıktığı, sonra benim bu göreve tayinimin öngorüldüğü, son dakikada adımın kararnameden çıkarılarak yerine Sayın Kerim Aydın Erdem'in teklif edildıği, benim için de baska bir dış görev arandığı belirtılmektedir. Ben Müsteşar olarak görevımin başındayım Ne Kıbrıs ne de baska bir Kültür Müşavitiiği için talebim olmadığı gibi, bu husus hiçbir surette bahis konusu bile olmamıştır. Haber tamamen gerçek dışıdır. Ayrıca Başbakanlığın dış görevlerle ilgili yönetmelıği dolayısıyla ÛSYM tarafından yapılacak merkezi bir imtihanı da gerektirdiğınden, bu ımtihan yapılmadan listelere ve kararnamelere isimlerimizin yazılması veya çızılmesi hukuken de mûmkün değıldir. Bu bakımdan gerçek duruma uymayan haberin düzeltılmesi için geregini rica ederim." TABTISMA Bayım, Buradan Başka Istanbul Yok!.. Seine nehrinin iki yakasındaki Paris'i, Tuna'nın iki yakasındaki Budapeşte'yi, Times nehrinin iki yakasındaki Londra'yı "iki ayn il yapmak" düşünülebilir mi? layacaklar... Gelin göriin ki şu anda böylesine bir "arabesk kentleşme"ye karşı da bazı "cid- di engeller" bulunuyor. Başta Anakent Belediyesi, başhbaşına bir "sonın". Kültürel çirgisiyle, laik politikasıy- la ve hükümetin dayattığı gökdelenleşme- ye karşı "kenüi" tutumuyla, Istanbul'u Or- tadoğu'nun bir iş ve eğlence merkezi yap- ma çabalarına karşı direniyor. Sonra Istan- bul halkına ne#demeli? Onlar da bu tür ça- baları benimsemedikleri için 26 Mart 1989"da "sörpriı" yapmadılar mı? Halka da güven olmaz... O halde, "bir koyup, yinni alan" bir imar düzeni kurabümek için Jstanbul'u önce "bolmek", sonra da "süper valiye" bağla- mak gerekiyor. Ünlü, "böl ve yönet" kura- lı, Körfez savaşının dumanları ardından bir kez daha yüzünü gösteriyor... Niyet ne olursa olsun, Istanbul hiç bolu- nebilir mi? İki ayrı şehir olabilir mi? Tarihi kentlerin sınırlannı belirleyen en önemli özellikleri, iç içe geçmiş "kültürel dokulan"dır. Binlerce yıllık uygarhk biri- kimiyle oluşan bu dokulan birbirinden ko- parmak, ayırmak olanaksızdır. Bu tür kent- İeri, "çok büyüdüler" diye "parçalamak" dünyanın hiçbir ülkesinde kimsenin aklına gelmez. Seine nehrinin iki yakasındaki Pa- ris'i, Tuna'nın iki yakasındaki Budapeşte 1 yi, Times nehrinin iki yakasındaki Londra- yı "iki ayn il yapmak" düşünülebilir mi? Kentlerin imannı "hükümete ğ j yasa teklifî TBMM gündemindeyken Özal- ın tstanbul'u ikiye böierek "süper vali"ye bağlamayı önermesi acaba rastlantı mıydı? Benzer şekilde, geçenlerde bir gökdeleni hiz- mete açarken "Daha yüksek binalar istiyorum" demesi de salt o anda aklına ge- len bir "dilek" miydi? Gelişmeler şunu gösteriyor: Kamuoyu, Körfez savaşının "savaş ve bânş phmbmyia" ilgilenirken kentlerimiz ve özellikle Istan- bul için de yeni bazı "planlar" yapıhyordu. Savaştan sonra Türkiye'nin Ortadogu'da üstlenmeye niyetlendiği "işleve" yakışır bir imar düzeni için yeni modeller geliştiriliyor; vasal dayanaklar hazırlanıyordu... Nedir bu işlev? Söylenene göre "bir koyııp, iiç -harta- yir- rai alacağız." Çöl Fırtınası'nın yıkıp yok et- tiği Ortadoğu'yu "kalkındıracağız." tşa- damlanmız, inşaat firmalarımız dev yatınm projelerini üstlenecekler. Gıda ürünleri, be- yaz eşya. giyim-kuşam satacağız. "Kurtanlan" Kuveyt petrollerinin gelirinden bize de müyarlar akacak. "Köşe" olacağız... Peki, bu büyük "iş ve yatınm zenginligi" için neler gerekecek? Yeni yönetim binalan, yeni oteller, tica- ret ve eğlence merkezleri... Arap dünyası ile kurulan ve kunılacak olan ortakhklara, iş görüşmelerine ve pazarhklara "uygun" me- kânlar... Gece kulüpleri, barlar, restoranlar Arapça yazılı mönüleriyle konukları ağır- İstanbul'da da böyledir. Bogaz, bu tari- hi kenti "ayıran" değil, tam tersine hem do- ğal hem de "kültüreT olarak "tamamlayan" bir konuma sahiptir. İşte, her iki kıyıdaki, aynı "kent kıUtürüniiıı", aynı "uygariığın" ürünü olan yalılar, camiler, çeşmeler, mey- danlar... Üsküdar'a Gider İken..." türküsü Istanbul türkusü değil midir? Boğaziçi, hangi yakaya aittir? Dolmababçe Istanbul1 un olacak da Beylerbeyi başka ilin... Ne bi- çim "model" bu? Fatita Köprüsü'nü açarken "iki kıtayı ikinci kez biıieştiriyoraz" diye fıyaka ya- panlar, şimdi akıl almaz bir mantıkla ayır- maya çahşıyorlar. Oysa Istanbul, Avropa ve Asya'yı köprüler ve otoyollarla değil, üç bin yıllık kültür zenginliğiyle birleştiriyor. Bu- nu koparmak, bir üç bin yıl daha geçse bi- le kolay değildir. özal'm modelindeki, belediye yerine öne- rilen "süper valiye" gelince... Eğer tstanbul'un gelişmesinde şehircilik ilkeleri yerine "arazi yagması" egemen ola- caksa; planlama sürecinde "demokratik kaülım" dışlanarak çıkar çevrelerinin bek- lentilerine önem verilecekse; kentleşme ka- rarlarmda uzman meslek odaları yerine "otel odalan" etkin olacaksa... Süper de- ğil "süper star" vali bile gelse, bu çarpık ve cağdışı büyümeyi engelleyemeyecektir. Peki, Istanbul nasıl kurtulacaktır? Bu sorunun en doğru yanıtını da yine ls- tanbullular. veriyor. "Bayım, buradan başka Istanbul yok!.." diyerek... OKTAY EKtNCt Mimar (Muğla) — Dişhekimi ^ P ^ ALJDEMİR K ^ < ^ * N H 1960-1991 V pP Hekimliğinle, insancıllığınla, TI. y ^rtseverliğinle, dostluğunla, özgür ve „ - i> demokratik bir Türkiye kavgamızda J'\ birlikte olduk. ^ H P / J Dt. CELAL YILDIRIM ^ • I g ^ ^ H Dt. MURAT ERSOY, ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Dt. HÜSEYİN ÖZKAHRAMA> Dişhekimi AIİDEMİR 1960-1991 4.8.1982 tarihinde İÜ Çapa Dişhekimliği Fakültesi mezunu, K. Çekmece ılçe temsilcimiz, dişhekimi AJi Derair'i kaybettik. Ailesine ve dostlanna başsağlığı dileriz. Cenazesi 9.3.1991 Cumartesi günü ikindi namazında Sefaköy Merkez Camii'nden kaldınlacaktır. ISTANBUL DtşHEKlMLERt ODASI YÖNETÎM KURULU VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Güzel ınsan, Can Dost Dr.ALJ DEMİR'iıııizi elim bir trafik kazasında yitirdik. Anısı bizimle yaşayacaktır. Kederli ailesine ve dostlanna başsağlığı dileriz. KUçükçekmeceli Arkadaşlan Adına Ayşe TİMURCİN SHP Parti Meclisi üvesi VEFAT ve BAŞSAĞUĞI Can Dostum, Yol Arkadaşım Dr. AIİ DEMtR'i kaybettim. Amsını her an yüreğimde yasatacağım. Ailesi ve tüm dostlara başsağlığı dilerim. MERDAN ASLAN GELECEĞİN BASIN FOTOĞRAFÇILARINA Özel eğitim Evde, sokakta Karanlık odada Stadyumda Defilede, stüdyoda Basın toplantısında Uygulamalı dersler Lütfen 160 44 92'den bilgi alınız. Türkiye Yazarlar Sendikası Hüseyin Rahmi Gürpınar Açılış Konuşması NaimTiraU KaLlanlar Puad Aziz Göksel Berna Moran ı Agâh Özgüç Sennur Sezer Hüseyin Rahml'nın Yapıtlannı Seslendlrenler Göksel Kortay Kerem Yılmazer Hûseyln Rahmlnln Fotograllan İsa Çelik Sunan Candan Sabuncu 11 Man 1901 Pazanesı Saat 18.00 Kct/o^lıı Karaca Tııyarrosu CunılutrujL't Kıtup Kulübû, Akadcmı KHabc'vt. Gençlik Küabem. Yuzartarevl fMCılkti)clder [iırtiğı Kuruçeşrm' LokallJ. Karuca TUfaırosıt. Titrkitje Yazarlar Scndıkası 1145 OH 02} İSFALT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Şirketimizin Istanbul ve Anadolu yakasındaki Astalt fabrikalarının ihtiyacı 9 dosyadan müteşek- kil 450.000 ton AGREGA kapalı teklif eksiltme usulü ile ayn ayrı ihale edilerek satın alınacaktır. İhaleye son müracaat tarihi: 18.0ai991 saat 16.30'a kadar İhale tarih ve saati: 29.03.1991 saat 14.00'te İhale ile ilgili şartnameler, genel müdüriükten bedeli mukabilinde temin edilebilir. Şirketimiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. ADRES: İSFALT A.Ş. Abide-i Hürriyet Parkı yanı ÇAĞLAYAN/ İSTANBUL Tel: 141 50 17 • 140 80 15 Sadece Bu Hafta Grup JOKER & Şebnem Gürdem ve Onur - Kerim - Nazlı 348 1 4 5B - 33S 55 O1 Kadıkoy Eskı Iskele Karşısı ECEde TANGOLAR HER PAZAR ENGİN EGE ORKESTRASI ŞECAATTİN TANYERLİ Rezervasyon: 168 66 60-61 POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Umırta Ağıt Yakmak Muzaffer Akyol ilk sergisini doğduğu kent olan Trabzon1 da açmış, Sağlık Müzesi Salonu'nda... Aradan yirmiyi aş- kın yıl geçmiş. Ben ne zaman tanıdım Muzaffer Akyol'u, bu da on yılı aşar. Yıllar yılları kovalarken çok sergisini iz- ledim ressamın... Her sergi kendi görünümünde kendini aşıyordu. Geçen yıl açtığı serginin adı: Umuta Ağıt'tı. Bu serginin adı da 'Umuta Ağıt 2'ydi. Resimlerde adiar bir- birine benziyordu, ama görüntü benzemiyordu. Hepsi başka biçimde. Sordum: "Bu sergide ne var?" "Bu sergim Umuta Ağrt'ın ikincisi olacaktır. Bundan ön- ceki resimlehmden ayrı bazı yenilikler getirdim. Bunlar 'portre'ler, 'nü'ler ve 'savaş'tır. Savaş resimlerinde gereç olarak papirüsler kullanılmıştır. Papirüs bilıyorsunuz tarih içinde Mısırlıların bulduğu bir kâğrt türüdür. Tuval olarak onu kullandım. Son savaşın bir dramı var. Arap ulusunun acısı yansıyor. İstedim ki Arapla papirüs iç içe olsun." Belli ki Körfez savaşı ressama çok dokunmuş. Savaş derken gözleri sulanır gibi oluyor. Bundan yıllarca önce Doğu'nun Ağnsı'nda askerliğini yaparken doğanın acıma- sızlığını, Doğu Anadolu insanının direncini, gözlerinde yansıyan hüznünü görmüştü. Insan her yerde insandı. Ah- met Köksal ressamı yorumlarken şöyle der: "İnsanın doğaya egemeniiği, doğanın insanı etkileyi- şi, özellikle kadının doğaya ve zulme başkaldırışı, umut, bekleyiş, özlem içinde, yaşama kuşkulu, ürkek, tedirgin gözlerle bakan insanlar..." Bu sergisinde bu insanlara benzeyen portreler, nüler, figürler vardı. Savaşın ağır baskısı gözlerde okunuyordu. Kime benziyordu bunlar? Her şeyden önce kendine... Hollanda'da sergisini açtığı zaman (1981) Hollandalılar, "Yaprtlarında öyle güçlü ruhsal hava yaratan bir biçim var ki biz bunu kavramakta güçlük çekiyoruz" diyorlardı. Bi- zim resimle Hollanda resmi yan yana yürüyordu. Ama iki ayn yolda yürüyorlardı. Sonra birbirlerine yaklaşıyordu. Hollanda'nın büyük üstatlarla dolu resim tarihi yanında bizim geçmişimiz ne ola ki!.. Amageleceğin resmine yak- laşma vardı. Hollandalı eleştirmen şöyle diyordu: "Biraz karanlık ve koyu renkler tablolarına iyimser öğeler katma- sını biliyor." Muzaffer'i o gün küçük bir Beşiktaş meyhanesinde Hol- landalı bir ressamla otururken görmüştüm. Bu ressamın adı Zef Clement'ti, birkaç yıl önce öldü. Durmadan konu- şuyorlardı, ikisinin bildiği bir ortak dil yoktu. Ama bir dil bulmuşlardı; bu dilin adı 'resim'di. "Sanat hamurunun üç temel öğesi olduğuna inanıyorum" diyordu. "Bu hamuru iyi yoğuran ve yaşa- tanlar gerçek amaçlarına ulaşırlar. Bu hamurun üç temel taşı vardır; birincisi şiir, ikincisi müzik, üçüncüsü de re- sim. Bu bir triptiktir. Bu triptik bir araya geldiğinde evren- sel dilin bütün yükünü ve gücünü üstlenmiş olurlar. Sa- nat, şiirde sözcükle, müzikte ses ve armoni ile, resimde renk ve biçimle anlatımını bulur. Bu gereçler her üç sa- nat için de geçerlidir. Birbirleriyle alışveriş ederler. Birbir- lerini beslerler, birbirleriyle beslenirler. Bu sözlerimle öteki sanat dallannı yadsıyorum sanılmasın, onların da yeri var- dır" Muzaffer Akyol, 1945'te Trabzon'da doğdu. Kentin öğ- retmen okulunu bitirdi. Öğretmenlık ederken Güzel Sa- natlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'ne girdi. Bura- dan 1974 yılında mezun oldu. Türlü okullarda resim öğ- retmenliği yaptı. Halen bir lisede resim öğretmentdir. 1969 yılında ilk sergisini açan Muzaffer Akyof, Tıemen hör ytl bir sergi açarak bu yıla kadar geldi. Yurtdışında da bir- çok sergi açtı. Son sergisi Hobi Galerisi'ndedir. BİRTAN ALTUNBAŞ (16 Ocak 1991| Saraylar saltanatlar çökcr Kan susar bir gün Zulüm biıer Menekşeler de açılır Ustumiizde Leylaklar da gulcr Bugunlerdcn gerıye Bır yarına gidenler kalır Bır de yarmlar adtna dıreotnkr. Dcmokraııic ünhersıte mucıdekmızdc seoi unutmayacağımız. unudurmayacağız. ÜMVERS!TES|->DEN AYO-OERU VE İLERİC!-DE\ RİMCİ AKK\DASI.*KI ADINA EOtBE BKTIR1CI ŞEREF ÇAKMAK (1939- ) MEHMET DEMİR (1946- ) ANILARI YAŞAYACAK Ahmet Kaya, Artmet Kortunaz. Alı Demır. Alı Demır, Alı Fi- dan Aydın Emek A212 Bozdağ, Bakı Sezgın Burtıan Tann- ve«* Cetal Polat Cem Varflır Cemal Turan, Ooftan Fırtına Durmuş Özdemır Emrah Durmuş Ercan Okutan ETtel Ka- ra Fahn Dombalak Fehmı Bayraktaroğlu. Fikret Şener. Gül- seren Cüre Günay Kubılay. Habıl Tarhan, HaKan Kanya. Haydar Malkoç. Huseyvn llbey. Huseyın Taka Ibrahım Ûzen llhamı Aras llhan Cüre Irfan Cüre fsma'i Ağan Kadır Akın. K Alı Birer Korkut Akın Mahr Saym Mahmut Sûrmelı M.AIı Ongun Metın Ayçıçek. Mıhnban Emek M Kemal Kaçaroğlu. M Sart Demır. Mustafa Yavuz MCımıi Kahya Nenjn Küçük. Nuran Ağan, Nurhan Akyüz Rahım AJ Ramazan Vılmaz. Reyhan Fıdan. Rıza Akyuz. Saım Koç. Seçtun Kır, SeJamı Taştan S Selım Erhan, Serap Akyûz KuçıA. Sennet Özdo- ğan Seyf' Öngüder Sezaı Sarıoglu. Sonat Zetyul, Şaduman Gökşen. Ş«no< Faız. Şenol Morgûl. Temel Pekal, Tjrgut Öz türk Yaşar Gökşen Yuce( Gokşen, Yucel Has, Zıya Sümef VEFAT Baromuzun 12382 sicil sayısında kayıtlı Avukat İHSANAIALAY vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi cumartesi günü (bugün) Eskisehir Alaattin Carnii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip ebedi istirahatgâhına defnedilecektir. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarumza başsağlığı dileriz. ISTANBUL BAROSU BAŞKANUĞI DİL DERNEĞİ'nin Aylık Dil ve Vkzın DergM Çağdaş TÜRK DİLİ dört yaşında... Mart 1991 sayısı, yepyeni kapağı, dopdulu içeriğiyte çıktı. ÇTD'yi büyük kentlerde bayilerden sorun... Erhan Bener, Nectp Bttga, S«vgj Oni, ŞamaarHn Ünlü, Ünul özünlü, Ahmet Kocaman, On«r Ys§cı'nın yazıları; AIİ Yüce, Yekta Güngör özden, Hidayvt Karaku», Adll Ottanın şıirleri; Omll Er»n, S«mlh Poroy, Tan Oral'ın çizgıleri; söyleşı, kitap tanıtımı, okur mektuplarıyla yepyeni bir ÇTD. YMık sürdûrûm 36.000, altı aylık 18.000 lıra, 30 57 11 sayüı posta çeki hesabımıza yatırılabilir. Dil Demeği, Tuna Cad. 5/12 Kızıtey-Ankara 7e/.: 135 24 56 SATILIK OTO Sahibinden 1984 Citroen BX 16 RS Tel: 151 97 15 (19.00'dan sonra)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear