Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbi Cumhunyet Matbaacıfık ve Ga^etecıllk Turk Anonım Şırketı adına
V»dir Nadi 0 Genel Yavın Muduru Hasan O n a l . Muesscse Muduru
EmiiK Uşakhgil. Yazı Tşlcrı Muduru Ofcıy Goptıuin. 0 Haber Vlcrkezı
.Muduru YalçMi Bayrr, Sayfa Duzctu Vonetmenı A0 Kemt 0 Temstlcıler
ANKARA AhmtcTan. IZMİR Hikmtt Çrtinkı^. ADANA- Çelin Yigenoglıı
I. Polıııka CttaJ •»!••(•(. Dıs Habcrlrr b | a tmto. Ekonomı CtmtU Tlftu. :S
Send.k. Şatna faead. Kulluı CıW lsw.
Ulanbul Haberlcn KrnaJ K»(*k. Eğflım GcacS) Şayla». Yun Haberlen Scnlrl DofM. Spof Danıjınanı 4Mdkadır Vı
Dı2> Yuııaı K*rra Ç^>ll>. Arasıırraa Şakn tlşv. EtetnnK AW.U.a V*ncı 0 lujordjnatot U M Koretstt
Islcr Erol Eltıl 0 Muhastt* Ralm k~r 0 Bu[;t Ptantam» Snml (MsulmMtlıı # fekUm (jy Tom. 0 E.
Halrs Ak*ol 0 tdare HuW}in i.mm 0 Isleime Owk* Çrtik 0 Bıig! liiem N«l Isal 0 Pmood Sr
>ow» Kwulu Baj«an Nadır Sadl
Okl» 4U>*. lHcı. B.VCT H > »
Ccnul. Hduntt (ctukı>* 0k*>
l|ıır UıaOT. llbın
lı S H K I . \hBMt Ttn
&non ıv lirpnt Cumhunyet Matbaaahk **: Gatttecılık T.A.Ş. Târfcocajı Cad 39/41 Cajaloflu
'4334 Isl PK 246 . Isıanbu, Trl 512 05 05 ( » Iıall, fcfc* 222«. Fa«. (I) 5 » 60 ' 2 0
Burofor \mkan Zı>a Gokalp BK Inkılap S. No 19/4, Tci 133 11 41-4"\ Teiex 42344. Fax. (4) 133
05 65 0 Iznur- H Zj>a Blv 1352 X 2*3 Tel 13 12 30, Tdex «2359. Fax 1511 19 53 60
0 U ı a : lnocu Cad 119 S No I kaı 1 Td 19 3" 52 (4 hu>, Trio 62135 Fax C) 19 25 Tg
TAKVİM: 2 MART 1991 fmsak: 5.06 Güneş: 6.30 Öğle: 12.21 tkindi: 15.29 Akşam: 18.02 Yatsı: 19.21
UZUN SAÇLILAR KUŞAĞI— 6STİ yıllarda bütün dünyada barış çocukJan "hippiier" uzun saçları ile çığır açmıslardı. 80'Ii yıllar 90'a döniişürken Türkiye'deki "rockef" ya da "metaiciler" dünyadaki benzerleri gibi uzun
saçlan ve sert, şiddetli müzikleri Ue yeni bir "asi kuşak" oluşturuyor. Konserlerde kiiçük ve işaret parmaklannı kaldınyoriar. Bunun dilsiz alfabesinde "sevgi" anlamına geldigini anlatıyortar. (Fotoğraflar: Uğur Günyüz)
"Rocker"gençlikşiddetli müzik ve barıştanyana. Hükümetleri, yobazlığh askerliği ve evliliği sevmiyorlar
Metal sesli barış şarkısıKimbanlar?
metal veya metalci
gençlik adıyla tanınan
bir grup genç aslında
"metalci" denmesini
istemiyor. Kendilerine
"rocker' adını uygun
görüyorlar. Kızları,
birayı, Tekel 2000'i,
özgürlüğü, barışı,
uzun saçları,
bilgisayar oyunlarmı,
bir araya gelip şamata
yapmayı, birlikte
seyahat etmeyi
seviyorlar.
SERPtL GÜNDÜZ
Hükümetleri, yobazlığı, as-
kerliği ve evliliği sevmiyorlar.
Kızları, birayı, Tekel 2000'i,
özgürlüğü, barışı, bilgisayar
oyunlarını, bir araya gelip
"şamata" yapmayı, beraber se-
yahat etmeyi ve en çok da "He-
avy Metal" müziği seviyorlar.
Onlara "metald" denmesini is-
temiyorlar. "Rocker"ı daha uy-
gun buluyorlar. "Acid" ve dis-
ko muziğini aşağılıyorlar. On-
larla ilgilenmeyi bile anlamsız
buluyorlar.
Her türlü fanatizme, Heavy
Metal'in fanatizmine bile karşı-
lar. Doğal olmayan her şeyden
nefret ediyorlar. Diskoya gitmi-
yorlar ve dans etmiyorlar.
"Tiki" de denilen Mc Donalds
yani "bambnrgerci" gençlikle
ilgilenmiyorlar.
"Şu müngi dinJemeseydJm
hayat çekilmez olurdu" diyor
bir tanesi. "Her şey donmuş yağ
gibi. Bu müzik bana kendimi
çok iyi hissettiriyor..."
Siyah deri ceketlerine "motor
mont" modeli deniyor. Siyah ve
deri giymeyi seviyorlar. Siyah,
onlara göre Özgürlük. Zaten kö-
tümser bakınca her şey kapka-
ra değil mi? "Insanlann deri ile
örtündügü ilk çağlarda kimse
birbirinin kafasına 'notron'
bombası atmıyordu" diyorlar.
Dış görünuşlerine bakarak
toplumun onlara önyargılı dav-
randığına inanjyorlar. "Bizde"
diyorlar, "boşvermişlik yok, ge-
leceğimizi de döşünüyonız."
Yani oolarda "Punk"çilar gibi,
"No futiıre" yok. "Yes futore"
var.
Gruplar halinde belli yerlere
"taküıyoriar." tstanbul'da BU-
sak Rock Cafe, Kadıköy'de Ak-
mar Pasajı'nda Villa ve Sempati
Cafe, Ankara'da Graffıti, Iz-
mir'de de bazı plakçı dükkân-
lan... GenellikJe paraları yok.
Rocker'ların devam ettiği bir
cafede birlikteyiz. "Kramp"
isimli bir Hea%7 Metal toplulu-j
ğu "şiddetli" müzik yapıyor.
Birbirimizi duyabilmek için
"$iddetli
M
bağırıyoruz.
Bıırak Özcii, Kaan Peridar,
Levent Ablgau, Savaş Demirka-
ya, Tugrul Narlı, Güneş Kirte,
Zeynep Günay, Abdülkadir Ei-
çioğlu, Ertekia ve Gültekin Ka-
ra ile "Heavy MetaF'i konuşu-
yonız. Hepsi uzun saçlı ve siyah
deri montlu.
"Tek amacımız özgür
ofanak" diye başlıyorlar. Özgür-
ce kafa saliamak istiyorlar. He-
avy Metalci'lerin ortak özellik-
leri müzikle birlikte azun saçla-
rını öne doğru verip kafa salia-
mak. Elleriyle değil sadece
ayaklan ile tempo tutuyorlar.
Konserlerde (her zaman değil)
küçük ve işaret parmaklannı
kaldınyoriar. Bunun dilsiz alfa-
besinde "sevgi" anlamına gel-
diğini, oysa şeytanın kulaklan
şeklinde algılanarak, "şeytana
tapıyorlar" şeklinde yanlış yo-
rumlandığını anlatıyorlar.
Metal aksesuar takmıyorlar.
Onlara göre metal takanlar ola-
yın gösterişinde. Yaş ortalama-
ları 20. Yıldız Üniversitesi,
İTÜ'de ve birkaçı da lise son sı-
mfta öğrenci. En çok "Miislü-
man gençlik"ten tepki aldıkla-
nnı, dışarıya göre yine de üni-
versitenin özgür bir ortam oldu-
ğunu söylüyorlar.
Yolda yürürken laf atılması-
"f
avy
HEAVY METAL GENÇUĞJIÇÎNNEDEDÎLER?
Büyükleri kızdıran bir akımGrup Bulutsuzluk Özlemi solisti Nejat
Yavaşoğullan, heavy metale haksız yere
yüklenildiğini söylüyor. "Bu gencler 1968'lilerin
yaşadıklannı yaşamadıJar. Yüzde 99'u banştan
yana. Ekstremleri de var aralannda. Protest içerik
taşıyoriar. Züppe, yoz ve soytarı degiller. Bu tör
müziklen büyüUer hoşlanmıyor. Büyüklerin
boşlanmamalan bile onlann bu müziği sevmeierine
bir neden."
Grup Bulutsuzluk özlemi basçısı Demirban
Baylan ise 80 sonrası gençliğinin 'takıldığı' bir
müzik olarak tanımladığı heavy metal gençliğinin
serseri olmadığım, dünyaca kabul edilen bu müzik
tttrünün Türkiye'de saygı görmesini istiyor.
Boom Müzik Dergisi'nin Yazı tşleri Müdürü U|nr
Çakır'ın ise düşünceleri şöyle:
"Heavy metal konusunda asıi söylenmesi gereken
ve bence en önemlisi, şiddetli bir müzik oldugudur.
Şiddetli bir müzik türiı olarak göze batsa da
kesinlikle şiddetin müziği değildir. Ülkemiz
özelinde heav> metale getirilen eleştirilerin
tamamında yöneltilen suçiamaJar kişisel özelliklerin
genele yedirilmesi calışmalanndan başka bir şey
değildir. Yani bir kişi çıkar civcivlerin üzerinde
gezinir, konu heavy metaiciler civciv ezere
döniisür. Ya da bir metal şarkıcısı şey tana (aptıgım
söyler, hadi bu sefer bütün heavy hayranları
şeytanın çocuğu ilan edilirier. İstelik bu
suçlamalan da müziğin biçbir turünden bilgisi
olmayan kişiler yapar."
"Ancak biz Türkiye'de yaşıyoruz" diye devam
eden Çakır, "Türkiye'de saçlannı uzatanlara, küpe
takana, hatta siyab metal tişörtleri giyenlere pek
boş baİulmaz. Çogu heavy mela) dinleyen gençler
de kendilerine bir savunma mekanizması
gelistirirler. Yani ellerine taş, sopa ve zincir,
sokağa çıkmasalar da farklı olduklarını, toplumun
kendilerini farklı gördüğünü kabullenir ve belki de
hiç istememelerine karşın kendi içlerine dönerler.
Türkiye'de yaşanan budnr."
KRAMP— Heavy metal müziği yapan Türk grnplanndan "Kramp". Sesler ve ritm şiddetli, ama içerik anti-militarist ve banşçı.
yok" diyorlar.na sinirleniyorlar. "Kimseye ka-
nşmıyoruz, bize de kanşmasm-
lar. Biz sosyal ve apolitik de
degiliz" diyorlar.
"Sadece bu müzigı seviyoruz.
Bu müzikte duygu var. Hiçbir
şarkıda olmayan duygu var.
Konular tamamen gerçek. Ke-
sinlikle güncel olaylardan söz
savaşuu konu edebilir. Hatta bir
şarkı da şöyle der: Benim yii-
zümden başlamayan bir savaş-
tan tedirginlik duyuyonım."
Insanlann canının çektiği sey-
leri yapması gerektiğine inanı-
yorlar. "Saçm niye uzun diye
sorulursa, ben de sizinki niye kı-
sa diye sorabilirim. Ya da niye
eder bu müzik. Örnegin Körfez küpe takıyorsun denilirse, ben
HEAVY METAL NASIL DOĞDU?
de niye sizin bıyıklannız var
diyebilirim" diyor bir tanesi.
Şiddet yanlısı olmadıklannı
anlatıyorlar ama felsefelerinde
"Vurana sen de vur" var.
"Toplum bizi rahat bırakmıyor.
Biz masum insanlanz. Okuyup
para kazanmak da istiyoruz.
Rockeıier apolitik ve kendi kül-
tiirlerini tanımazlar diye bir şey
Kız "rocker" olarak Zeynep
Günay bu müziği dinlerken
mutluluk duyduğunu anlatıyor.
"Kimi kızlar bu müziği dinle-
diklerini saklarlar. Çünkü me-
tal dinlemek yadırganır" diyor.
Burek Özcü, "tnsanlar niçin
tarihten ders almaz" diye sorar-
TÜRKİYE^DEKİ
TOPLULUKLAR
PenUgram (speed metal),
Metalium (speed metal),
Akbaba (hard rock), Hazzy
Hill (thrash metal), Dr. Skull
(heavy metal), Objektif
(Türkçe hard rock), King
VVhite (hard rock), Lords
(heavy metal-power metal),
Kramp (Türkçe hard rock),
Ten On Richter (hard rock),
Metafor (thrash metal)
DÜNYADAKİ
TOPLULUKLAR
WASP (ABD-thrash metal),
Metallica (ABD-thrash
meul), Slayer (ABD-speed
metal), Iron Maiden
(Ingiltere-heavy metal),
Evodus (ABD-speed metal),
Death Angel (Japonya-thrash
metal), Testament (ABD-
thrash metal), Helloween
(Almanya-thrash metal),
Annihilator (Kanada-thrash
metal), Kreator (Almanya-
speed metal) Voivod
(Kanada-techrotrash),
Obituary (Alnı. death metal).
ken, "Her şey para, kimse mut-
luluğu duymuyor. Biz para de-
fol diyoruz" diye noktalıyor.
Heavy Metal bir yaşam biçi-
mi mi?
Bu müziği dinleyenlerin he-
men hepsi, Heavy Metal'in sa-
dece bir "müzik" türü olduğu-
nu ve felsefesinin bulunmadığı-
m anlatıyorlar.
Hardrock sonrası yeni dalga1980'den sonra gelişme gösteren bir müzik türü
heavy metal... Heavy metal öncüsü olarak 1%7'de
"hit" olan "Purple Haze"yi kaydeden Jimi
Hendris gösteriliyor. Hendrix, heavy metal
gitaristlerinin "merhaba" demeden geçemeyecekleri
bir usta.
"lnsanlar salamura gibi iist iiste yığılmış
yaşıyorlar. Yüksek volümlü müzik yaparsam belki
kendilerine gelirler diye düşündüm" diyor Jimi
Hendrix.
70'li yıllarda Deep Purple ve Led Zeppelin
topluluklan gözde. Hard Rock'a yönelen bu
topluluklan Black Sabbath ve Status Quo izliyor.
Hıbır dergisinde "Aptulica" adıyla ^
metalcileri çizen ve kendisi de bir "rocker" olan
Abdülkadir Elçioğlu, bu konuda literatür
karıştıran bir kişi olarak Amerikan heavy metal
hareketinin Blue Oyster Cult ile başladığını
anlatıyor. Heavy metal sözcüğünü bir müzik stili
olarak ilk kullanan kişi B.O.C'nin menajeri Sandy
Peaıiman.
"Hard Rock'ın kuralsızlığı; müzisyenlerin
dışavuruınlannda belli bir özgürlük anJayışı ve hız
arayışı getinnişti. 70'li yıllann ortaları heavy metal
için bir bazuiık, bazırlananlar için de bekleme
devresiydi diyebiliriz" diyor Abdülkaadir Elçioğlu.
Bu başlangıç devresinden sonra Hard Rock, yerini
Heavy Metal'e bıraktı. Bu yıllarda Scorpions,
Judas Priest, Thin Lizzy, müzik dünyasına katıhr.
Daha sonra Avustralya'dan AC7DC, Japonya'dan
Bow Wow, Jsviçre'den Krokus, Macaristan'dan
Omega, Hollanda'dan Van Helen ile metal, dünya
çapında bir olay haline gelir. 70'li yıllann
sonlannda Punk ve New Wave'in yükselişiyle
duraklayan heavy metal, 1980'de "New YVave of
British Heavy Metal" adı verilen bir hareketle
canlandı.
Bu yıllann grupları arasında Iron Maiden, Accept,
THİsted Sister, Oef Leppard, Moterhead sayılabilir.
80'li yıllann ikinci yansında ise "Speed-Trash-Hard
core" gibi yeni arayışlarla sürmekte...
Metal'in en çok eleştirilen ko-
nusu "vahşet ve korku." Alke
Cooper, Ozzy Osbourne bazı
sahne showlan yüzunden lanet-
leniyorlar. Bunlar arasında
Ozzy Osbourne'un sahnede
şarkı söylerken "civciv" boğaz-
ladığı ve onlan çiğnediği söyle-
niyor.
Bunlarm tamamen ticari ol-
duğunu söylüyor Abdülkadir
Elçioğlu, "Onlann sahne show-
lan dışında müzik olarak yaka-
ladıklan boyutlara neden bakıl-
maz ki? Bu gruplann muziğini
dinlememiz onlann vahşi sbow-
lannı normal hayatta yaptığınuz
ya da benimsediğimiz anlamına
gelmez" diyor.
"Metal topluluklar şarkıla-
nnda aşkın yani sıra toplumsal
sonınlara da yer vermişlerdir"
diye anlatıyor Elçioğlu,
"Orneğin" diyor, "Scorpions,
'VV'by can not people that we
made the leaders of the world
understand that we don't wan-
na fight" (sectiğinüz liderler dö-
vüşmek istemediğimizi neden
anlamıyorlar) dizeleri ile sava-
şaHiarşı çıkar."
Karikatürist "Rocker" Ab-
dülkadir Elçioğlu, Heavy Me-
tal'in hümanistlikten, anti hü-
manistliğe, faşizmden, anarşiz-
me kadar birçok farklı görüşü
banndırdığını söylüyor. Metal
dinlemekle metalcüerin bunlann
hepsini kabul ettiği anlamına
gelmeyeceğini sanınuyor. Her
türlü düşünceyi bir arada bann-
dırdığı için Heavy Metal'in dün-
yanın en demokratik müziği ol-
duğunu savunuyor Elçioğlu.
fşte örnekler:
Heavy Metal topluluklan
arasında mistik dünya ile günü-
müz dünyasmı özdeşleştiren
Hellovceen, "Why don't you
belp yourself and do tbe best,
put all the bombs buck up their
builders own ass" (Neden
kendine bakmıyor ve en iyi-
sini yapmıyorsun, bombalan
söküp onlan... deliklerine sok-
muyorsun" diyor. Iron Ma-
iden, Manower miüiyetçiliği ve
savaşın kutsallığını işliyor.
W.A.S.P. ırkçılığı savunuyor ve
seks tabulanna karşı çıkıyor.
Tyrant ve Anthrax özgürlüğü,
serseriliği ve toplum dışılığı iş-
liyor. Megadeth anarşizmi savu-
nuyor ve insani değerleri sorgu-
luyor. Motley Cure ve Poison
da eğlenceyi işliyor.
Rock solisti Emre Özgen, He-
avy Metal dinleyen gençlerin bir
çoğunun banş ve sevgiden yana
olduklarını anlatıyor. Konser-
lerde şiddete yatkın gibi görünü-
yorlar. "Oysa müzik şiddeti
çağnştınyor" diyen Özgen şun-
lan söylüyor:
"Bunlar marjinal gruplar.
Popüler olmaya başlayan her-
şeyden kendilerini soyutluyor-
lar. Uç olmaya çalışıyorlar. Me-
tal'in modası geçsin hemen ye-
ni bir gruba dahil olur bunlar.
Disko muziğini aşağılarlar ve
dans etmezler. Pop gruplann-
dan da iğrenirler. 13-23 yaş ara-
sı bir dinleyici kitlesi vardır.
Çok geniş bir yelpazeleri var.
Bazılan biz banş için aktif rol
oynayacağız der. Banş için sa-
vaşmak ya da bekâret için seviş-
mek gibi saçma bir şey bu...
Çığhk çığlığa bağırarak banş is-
tiyorlar."
Alkolü
seviyoruz
• ANKARA (AA) —
Yeşilay haftası dün başladı.
Hafta dolayısıyla Yeşilay
Cemiyeti Ankara Şubesi'nce
yapılan açıklamada,
Yesilay'ın alkol düşkünlüğu,
uyuşturucu, kumar gibi
kötü alışkanlıklardan ve
cehaletten korumak için
gerekli tedbirleri almak
üzere kurulduğu belirtildi.
Türkiye'de alkol
tüketiminde büyük artışlar
olduğu belirtilen
açıklamada, 1982 yıhndan
bu yana içki tüketiminde
yüzde 900'lük artış
meydana geldiği belirtildi.
Açıklamaya göre Türkiye'de
1989 yılında 384 milyon
723 bin 588 litre içki
üretilirken 1 trilyon lirahk
satış yapıldı. 1990 yılında
ise her gün bir milyon
Iitreden fazla içki tükefildi.
Kent, tansiyon
yükseltiyor
• İZMİR (ANKA) —
Türkiye'de her dört kişiden
birinin hipertansiyonlu
olduğu, çeşitli hastalıklara
eşlik eden bu hastalığın
büyük kentlerde
yaşayanlarda daha çok
görüldüğü bildirildi. Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi iç
Hastalıkları Nefroloji Bilim
Dah tarafından yapılan
arastırmada, stresli bir
yaşam, kolestrolü içeren
gıda maddelerinın
tüketihnesi gibi nedenlerle
65 yaşından sonra ölüm
nedeni sayılan
hipertansiyonun nüfusun
dörtte birini pençesine
aldığı bildirildi.
3589tarihi
eser ele geçti
• Haber Merkezi —
Yurtdışına kaçmlmak
istenen çok sayıda tarihi
eser îstanbul Atatürk
Havalimanı'nda ele
geçirildi. Tanınmış kaçakçı
Hikmet Emrah tarafından
yurtdışına aktanldığı
kaydedilen tarihi eserlerin,
sahte gümrük beyannamesi
düzenleyerek Îstanbul Posta
Paket Merkezi
Müdüriuğü'nden yurtdışına
koliler içerisinde çıkanldığı
belirlendi. Ihbar üzerine,
posta paket bölümünde
görevli Ayhan Taşkmırı ile
Beycan Gökpınar adlı
kişiler olayla ilgili olarak
gözaltına aiındıiar. Eie
geçirilen eserler arasında
3589 adet Roma,
Helenistik, Hitit ve Urartu
dönemlerine ait gümüş,
bronz ve altın sikke ile
çeşitli heykelcikler
bulunuyor. Polis, kaçakçı
Hikmet Emrah'ın oğlu
Metin Emrah'ı da gözaltına
aldı. Bu arada Antalya'nın
Kumluca ilçesinde kaçak
kazı ve tarihi eser
kaçakçılığı yapan 8 kişi,
1404 adet gümüş sikke,
altın, bronz sikkeler ve
heykelcikler ile yakalanarak
gözaltına alındı.
Korsan
rehberler
• ANTALYA (AA) —
Antalya Rehberler Derneği
(REHBERANT) Başkanı
Giray Erçenk, yasal sımrlar
içinde kaçak rehberlere
karşı mücadelelerini bu yıl
da etkin biçimde
sürdüreceklerini söyledi.
Hilton'a
plaket
• Haber Merkezi —
Rotary Kulüp 5 Mart 1991
günü saat 14.00'te
düzenleyeceği törenle
Hilton'a bir plaket verecek.
îstanbul Hilton Oteli
Müdürü Demir Gürel'in
açıklamasına göre Rotary
Kulüp, 1956 yıhndan beri
her hafta salı günü
Hilton'da toplanıyor. 35
yıldır Hilton ile sürdürülen
dostluğun göstergesi olarak
hazırlanan plaketin otel
girişine yerleştirileceğini
açıklayan Demir Gürel,
bugüne kadarki yararlı
calışmalanndan dolayı
Rotary Kulübü kutladı.
Üreticiler asbesti savunuyor
Türkiye'de asbestli su borusu üretiminin
büyük bölümünü gerçekleştiren Eternit Sanayii
A.Ş. Genel Müdürü Kunt, "Asbestin insan
sağhğı için zararı, yalnız toz halinde iken
yoğun olarak solunmasındadır" dedi.
İZMİR (Cumhuriyet Bürosu)
— Bazı belediyeler sağlığa za-
rarh olduğu gerekçesiyle asbestli
su borularını değiştirip çelik ya'
da PVC borulara yönelirken, as-
bestli su borusu üreticileri bu
boruların ihsan sağlığına hiçbir
zaran olmadığım söylediler.
Türkiye'de asbestli su boru-
su üretiminin büyuk bölümünü
gerçekleştiren Eternit Sanayii
A.Ş Genel Müdürü Ali Kunt
şunları söyledi:
"Fiziksel özellikleri açısından
bugüne kadar asbestin yerine
konabilecek sentetik bir madde
bulunamamıştır. Asbestli çi-
mento borular güvenilir, uzun
ömurlü, korozyona davanıkJı ve
ekonomik bir üriin olduğundan
asbestli çimento borular uzun
ydlardan beri dünyanın hemen
hemen tum ülkelerinin su taşı-
ma sistemlerinde vaygın bir şe-
kilde kullanılagelmiştir. Asbestli
çimento borulann içme suyu sis-
temlerinde kullanılmasının in-
san sağlığı açısından bir sakın-
ca olmadıgı gerekçesi ile Dünya
Sağlık Teşkilab, içme suyu için-
de bulunabUecek asbest lifi mik-
tanna bir standart koymaya ge-
rek görmemiştir."
Ali Kunt, asbestle üretilen
mamullerin alternatiflerine go-
re daha çok ekonomik olduğu-
nu vurgulayarak "Bu ekonomik
avantaj, alternatif üriin üretici-
lerini farklı rekabet yoilan ara-
maya itmiş ve dünyada yaygın
bir antiasbest kampanya yürii-
tülmüştür. 19801i yıllann sonu-
na doğru bütün dünyada o gü-
ne kadar asbeste karşı bilimsel
olarak ortaya atılan bulgulann
güveniliıiigj konusunda ciddi
karşıt bilimsel balgular ortaya
çıkmıs ve Dünya Saglık Örgutu,
Uluslararası Çalışma Örgütü gi-
bi kunıluşlar asbestin yasakian-
ması görüşünü reddederek kont-
rollü kullanım görüşünü benim-
semiştir" dedi.