18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 SPOR 2 MART 1991 Trabzon ile Galatasaray zirveden kopmamak için mücadele edecekler Iigdevar olıııasavaşığ Zirve mücadelesi veren iki takımdan ^Trabzonspor, sahadan galip aynldığı takdirde ^ y şampiyonluk için umutlanacak. Y Galatasaray'da ise tek hedef galibiyet. Beraberlik veya yenilgi cimbomun ligdeki iddiasını büyük ölçüde azaltacak. Futbolun kalbi îstanbul'da atacak. Zirve mücadelesi veren iki takımın aynı otelde kamp yapması maçın havasını biraz olsun yumuşatıyor. Her iki takım da zorlu bir 90 dakika geçirecekleri fikrinde birleşiyorlar. Karşılaşmayı Sadık Deda yönetecek. Spor Servisi — Futbolun kalbi Îstan- bul'da atacak. Ligde şampiyonluk mü- cadelesi veren Galatasaray ile Trabzon- spor bugün Ali Sami Yen Stadı'nda karşı karşıya gelecekler. Saat 14.00'te başlaya- cak zorlu maç Magic-Box> tan naklen ya- yımlanacak. Karşılaşmayı FIFA kokartlı hakemlerden Sadık Deda yönetecek. îkinci sırada bulunan Trabzonspor ile yitirdiği puanlarla liderlikten olan Ga- latasaray arasındaki maç şampiyonluk yanşını büyük ölçüde etkileyecek. Lider Beşiktaş'ın 3 puan gerisinde bulunan Trabzonspor sahadan galibiyetle aynldı- ğı takdirde şampiyonluk için umutlana- cak. Trabzon gibi Galatasaray'ın da tek G.Sarayın işi zor Tamam mı devam mı? AVDIN GÜLEŞ Birinci yanda inişli çıkışlı gra- fıkler çizip ligde umduğunu bu- lamayan Trabzonspor, ikinci ya- nya iyi bir başlangıç yapıp sü- rekli performansını arttınnca hem seri galibiyetler aldı hem de ligin zirvesine en yakın basama- ğa yerleşti. Kupada da ligin iyi ekiplerinden Bakırköyspor'u eleme başansını gösterip çeyrek finale yükselen Trabzonsporlu- lar, şimdi hem moral yükJü hem de umut dolular. Özkan Sümer- in çalışkanlığına, disiplinine ve takımını yönetmedeki ustalığına futbolcular ve yönetim kurulu geç de olsa uyum sağlayınca, ba- na göre bu başarılı çıkışa âdeta davetiye çıkanlmıştır. Hem Ga- latasaray'dan hem de Beşiktaş- tan kadro olarak daha eksik ol- malarına rağmen yukanda da belirttiğim gibi disiplinli ve uyumlu çahşmalan, futbolculan şampiyonluk havasına soktuğu gibi taraftarlannı ve yönetimini de ilerisi için oldukça umutlan- dırdı. Bugünkü maç bana göre her iki takım için çok önemli; ancak Galatasaray bugün ya ta- mam diyecek ya devam. Zira ço- ğalan bu puan kayıplarını, aza- lan maçlarla ve yok olan moralle telafi etmek çok zorlaşacaktır. Denizli işin vahametini anlamış olacak ki bu derbi maç öncesi hem kendini ve hem de takımı- nı korumaya almıştır. Sezon ba- şından bu yana ilk defa derli toplu bir çalışma temposuna ve ciddi profesyonel bir takım ha- vasına bürünen Galatasaray için- bugün bana göre kazanmak çok zor olmayacaktır. Moral ve umut dolu olmasına rağmen Ünal ve Kemal gibi iki iyi oyun- cudan mahrum oluşu Trabzon- spor için bugün çok büyük ka- •yıptır. Bu oyunculardan yoksun Trabzonspor'a karşın moralsız olmasına rağmen iş bitirici oyuncularının çokluğu ile bu- günkü dev maçın favorisi Gala- tasaray'dır diyorum. Seyircinin de ateşleyeceği Galatasaray'dan, savunma ve taktik eksiklikleri olmasına rağ- men bugünkü koşullarda Trab- zonspor'un puan alması bana göre büyük sürpriz olur. Ancak kanımca moral ve formu yüksek oyunculan, Or- han'ı ile Hami, Hamdi, Turgut ve Sonerli kadrosuyla Trabzon- sporlular; Koseçki, Tanju, Uğur, Mustafa, Muhammed, Yusuf, Bülent ve Cüneyt'li kadrosuyla da Galatasaraylılar bugün saha- yı dolduracak binlerce seyirciye hem heyecan hem de futbol do- lu bir gün yaşatacaklardır. hedefi galibiyet. Ligin ikinci yansında 3 puana "hasret" kalan San-Kırmızılı ekip, Trabzonspor önünde "var olma savaşı" verecek. Galatasaray bu maçtan galibiyetle aynlırsa yeniden şampiyonluk yanşına ortak olacak. Ancak beraberlik ve yenilgi 'Cimbom'un ligdeki iddiasını büyük ölçüde azaltacak. Zirve mücadelesi veren iki takımın ay- m otelde kamp yaparak bu zorlu 90 da- kikaya hazırlanması ise maçın havasını biraz olsun yumuşatmış durumda. Istan- bul'dan aynhp Silivri Klasis Otel'de kam- pa giren Galatasaraylı futbolcular, Trab- zon kafılesinin de aynı otele yerleşmesi üzerine önce tedirgin oldular, ancak ilk duraksamadan sonra her iki ekibin oyunculan bugünkü maçı unutmuşçası- na birbirleriyle kaynaştılar. Bu arada Trabzonsporlu yöneticilerin, Bordo-Mavili futbolculara, G.Saraylıla- nn önünde prim dağıtması tepkilere ne- den oldu. Kemal ve Erdal sakat Büyük maç öncesi her iki takımda da sakat futbolcular teknik adamlan zor durumda bıraktı. Galatasaray'da Erdal- ın ayak bileğindeki şişlik hâlâ inmezken Trabzon'da da Kaptan Kemal'in oynayıp oynayamayacağı maç saati kesinlik ka- zanacak. Bordo-Mavili takımda Ünal da adalesindeki yırtık nedeniyle forma gi- yemeyecek. Trabzonspor Teknik Direktörü özkan Sümer, maçın değerlendirmesini yapar- ken "Trabzon bu yü lige oldukça ciddi olarak bakıyor. Galatasaray karşısına da kazanmak için çıkacagız" dedi. Sümer, sakat futbolcuların kendilerini zor du- rumda bıraktığını kaydetti. Denizli: Seyirci için Galatasaray Teknik Direktörü Musta- fa Denizli ise kötü gidişe Trabzon maçı ile dur diyeceklerini söyledi. Denizli, "Bn maçta taraftanmu için oynayacagız. Ar- ük puan kaybı yok" dedi. • * * • • * • • • * • • # • * * # • • * * » * «• « Prof.Dr. Koçak'a göre G. Saray'ın sorunu psikolojik METİN TÜKENMEZ ZOR MÜCADELE — Galatasara> ı.t. irauzLiîjpor'un bugun yapacaklan maç zorlu mücadelekre sahne olacak. Her iki takımın hedefi 3 puan. Ligin birinci devresini en yakın rakibi Beşik- taş'tan 5 puan önde bitirerek şampiyonluk yo- lunda büyük bir avantaj elde eden Galatasaray, ikinci yannın başlamasıyla birlikte düşüşe geçti ve yapüğı 5 maçta henüz yengi alamadı. Üst üs- te aldığı başansız sonuçlar Galatasaray'ın puan avantajmı yok ederken bugün gelinen yerde Be- şiktaş'ın 6 puan gerisinde kaldı. Ligde düşme mü- cadelesi veren takımlara verilen puanların sonu- cunda şampiyonluğu yitirme psikozuna giren Ga- latasaray'ın psikolojik durumunu İTÜ mediko- sosyal hekimi ve spor psikologu Prof. Dr. Nev- zat Koçak ile görüştük. Kocak, Galatasaray ile ilgiü sonılanrruzı yarutlarken Türk sporunun ge- nel sonınlanna da değindi: — So« günlerde spordaki en güncel olay, Ga- latasaray'ın arka arkaya puan kaybetmesidir. Ba- n kesimler düşöşün nedenini teknik kadroda an- yor, Galatasaray yönetimi ise bakemlere yiikle- niyor. Slz bu gelişmeleri yakından Izliyor musu- nuz? — Her futbolsever gibi ben de Galatasaray'ın maçlannı ve içinde bulunduğu ortamı izlemeye çalışıyorum. Dışandan edindiğim izlenimlere gö- re Mustafa Denizli iyi niyetli bir insan. Onun ta- kımını iyi motive ettiği söyleniyor. Ama berıim gördüğüm kadarı ile Denizli, takımına moral ve- riyor. Moral vermekle motivasyon ayn şeylerdir. Yani Denizli, halk deyimiyle futbolculannın sır- tuıı sıvazlıyor veya dolduruyor. Boluspor maçından sonra Denizli'nin konuş- masını TV'den izledim. Futbolcularının kazan- mak için ellerinden geleni yaptıklannı söyleye- rek onlara sahip çıktı. Bu durumda futbolcu ye- ni bir maçın haârlıklanna başladığmda, "Demek ki maçın yitirilmesinde bizim bir suçumuz yok. Hoca da bizi koruyor. Bizde bir yetersizlik yok" duygusuna kapılarak kapasitelerini zorlamadan rolanti çalışmalarını sürdürebilirler. (Arkası 17. Sayfada) SanrLativertlüer, Efes Pilsen'i 91-88 yendi EBahçe Leventle Fenerbahçe: 91 — Efes Pilsen: 88 HAKEMLER: Derya Uzgören (3), Fatih Dalay (4), Osman Cen- giz (4) FENERBAHÇE: Aliço (4), Bülent (3) 2, Hakan (7) 5, Ferhat (3) 2, Levent (8) 41, Hüsnü (5) 23, Kemal (4) 4, Larry (6) 12, Güray (5)2. EFES PtLSEN: Altar (4) 2, Taner (6) 18, Cenk (4), Samer (?), Atalay (3) 3, Volkan (6) 12, Tamer (8) 30, Ufuk (7) 23. tLK YARI: 49-43 Efes önde. 5 FAUL: 36.55 Tamer, 39.57 Volkan (RPilsen) KADİR DEDE Fenerbahçe klasman grabu maçlanm Efes Pilsen galibiyeti ile tamamladı: 91-88. Fenerbahçe Can'ın sakatlığı nedeniyle maça Larry, Bülent, Hüsnü, Ferhat ve Levent ilk be- şi ile başladı. Efes ise Tamer, Cenk, Ufuk, Taner ve Altar ilk beşi ile sahada yer aldı. İlk da- kikalarda Efes hücumda Tamc; ve Ufuk ile kolay sayılar buldu ve 5. dakikayı 14-13 önde ta- mamladı. 10. dakikada dunırn 28-28 berabere sönuçlandı. İlk yan 49-43 Efes lehine tamamlandı. İkinci yan, hakem Fatih Da- lay'ın tansiyonunun düşmesi so- nucu geç başladı ve Fatih Da- lay'm yerine maçı Osman Cen- giz yönetti. İkinci yannın başlannda Efes Ufuk ve Volkan'ın isabetli dış şutlanyla 26. dakikayı 64-59, 30. dakikayı da 70-67 önde tamam- ladı. Bu dakikadan itibaren oyu- na Hakan ve Kemal'in girmesiy- le biraz kıpırdamaya başlayan Fener 31. dakikada 75-72 öne geçti. Levent'in arka arkaya attığı basketlerle öne geçen Fenerbah- çe bu oyuncunun 36. dakikada sakatlanıp oyun dışı kalmasıy- la bocaladıysa da son dakikalar- da top çevirerek sahadan 91-88 galip ayrıldı. Günün diğer maçında Beşik- taş ÎTÜ'yü 100-88 yendi. VOLEYBOL I EBahçe kupada yok Spor Servisi — Voleybol Türkiye Kupası, yarı final rö- vanş maçında, Fenerbahçe'yi 3-1 yenen Ziraat Bankası, sayı üstünlüğüyle finalist oldu. Yan finalin ilk maçında An- kara'da Fenerbahçe'ye 14-16, 16-4, 15-9 ve 15-11'lik setlerle 50 sayı alarak 3-1 yenilen Zi- raat Bankası, rövanş maçında rakibinden 4 sette toplam 56 sayı alıp 36 sayı verince, sayı averajıyla kupada finale yük- seldi. Öte yandan, İzmir'de oyna- nan klasman grubu maçların- da ise G. Saray THY'yi, Kar- şıyaka İÜSBK'yı aynı sonuçla 3-0, Pınar İhtisas ise ENKA- yı 3-1 yendiler. OKUL MAÇLARI Özel Belde şampiyon Spor Servisi — Ortaokulla- rarası yıldız erkek eltopunda ö. Belde Lisesi İstanbul şam- piyonu oldu. Dünkü karşılaş- mada özel Dost'u 27-13 yenen Ö.Belde Lisesi averajla istan- bul birinciliğini kazandı. FENERBAHÇE'DE KONGREBUGÜN Pembe gözlük, kara görüntü ÜSTÜN AKMEN Fenerbahçe Spor Kulübü'nün sırça köşklere saklanmış, pembe gözlükler takmış denetleme kurulu tarafından düzenlenen 1990 yıh raporu, bugün genel kurula sunulacak. DenetçilerinraporundaFenerbahçe'nin devam- lı yükselen, sağlam bir ekonomik trend içinde ol- duğu muştulanmaktadır. Oysa Fenerbahçe'nin 1990 yılı gider farkı yani ticari deyişle zararı 6.5 milyardır. Anlaşılıyor ki denetleme kurulu üye- leri de Fenerbahçe^nin ekonomik bir amacı ol- ması gerektiğinin bilincinde değildirler. Sadece "artık öyle bir platform oluşmuştur ki hiçbir güç onu aşağı çekemez, indiremez" gibi ucuz yiğit- lik örnekleri vermektedirler. Nasıl bir platform- dur ki bu, gider farkımn geçmiş yıla oranla °7o 195 arttığı ve toplam zararın 9.7 milyara ulaştığı bir boşlukta kurulmuştur. Ne biçim bir platform- dur ki bu, finansal eksiklikler ortaya çıktığında para bulma ile ilgiü alternatiflerin saptanmasında 'optimal' gene bulunamamıştır. Ne mene bir 'platform'dur ki bu, kullanılan para, bir yılda 7.4 milyar ve °f» 166 artarak 11.8 milyara oturmuş- tur. Ne 'platform'muş ki bu, şahıslara olan borç- lar % 133 artışla 8.7 milyara; ticari borçlar % 192sıçrayışla 1.5 milyara; kanuni borçlar "/a 807 zıplayarak 1.6 milyara gelirken yerinde sapasağ- lam durabilmektedir. Fenerbahçe'nin 9.7 milyar zararının hangi yol- Iardan ve ne şekilde eritileceği, nasıl bir poiitika saptanması gerektiği ne denetleme, ne yönetim, ne divan kıırullarının ilgilendirmektedir. İyi de, tutarlı çalışma ve yeni oluşturulması gerekli po- htikaları kim tartışacaktır? Strateji, poiitika ve yürütme kararlarını kimler uygulayacaktır? Ba- na kalırsa kimse tartışmayacak ve de kimse hiç- bir olguyu uygulamayacaktır. Gelgelelim son Di- van Kurulu toplantısında "Nâci ben isem necat heyhat (M. Naci)" dercesine, yirmi beş yıldır 'böööyle' bir rapor görmediğini beh'rten Naciler- den birinın havalandırdığını denetleme kurulu- nun kocaklamalanna karşın Fenerbahçe'nin bi- lançosu okunduğunda plansızlık içindeki bu ku- lübümüzün iki yıl sonrası tehlikeli bir görüntü vermektedir. Amatör Şubeleri 10.4 milyar, pro- fesyonel şubesi 671 milyon zarar eden, genel gi- derleri le dahil edersek toplam 14 milyar gideri olan ve her türlü laf ebeliği bir tarafa hem büt- çeyi hem 'çizme'yi % 75 aşan Fenerbahçe'nin iki yıl sonrası 'vahim'dir. Bütçelenen gelirlerinin % 92'sini tutturan Fenerbahçe'nin iki yıl sonrasının vebali, karmaşık sözcüklerle terbiye edilmiş ra- kamları başan ile sıralayabilen bu denetleme ku- rulunundur. Evet, bugün Fenerbahçe"de kongre var... Batı'da kulüplerin arkasında dev sponsor fir- malar, biz de 'en büyüklbaşka büyük yok' ha- maseti. Batı'da işini bilen profesyonel yönetici, bizde 10 milyarhk pakete el ovuşturan 'kapı kulp- lan'. Batı'da kurumlaşma, bizde 'Paralı Bay Baş- kan'lar anlayışı. Batı'da ekonomik özgürlük, biz- de "borçlan ve finanslama biçimini organize et" yöntemi. Batı'da akılcı yönetim, bizde bakkal- cıhk oyunu. Kuru eieştiriler, saf söylevler. Nere- de yargılayan, yaratan, fikir üreten beyinler? Cumartesi günü denetçiler, kongreyi 'iğfal' et- meden önce hesap vermelidirler. Soner 2., Oğuz 3. oldu Altın adam kaptan Rıza Spor Servisi — Parsan tara- fından geleneksel olarak dü- zenlenen "11 Altın Adam" yarışmasında Beşiktaş kapta- nı Rıza, şubat ayının başarılı- sı secildi. Trabzonspor Başka- nı Mehmet Ali Yılmaz, Teknik Direktör Özkan Sümer, Yöne- tici Sadri Şener, Beşiktaş Yö- netim Kurulu üyesi Tevfik Ya- mantürk, Trabzonlu futbolcu- lar Ünal ve Hami'nin katıldı- ğı toplantıda Rıza ilk turda ayın futbolcusu seçilirken Trabzonlu Soner ikinci, Fe- nerbahçeli Oğuz da üçüncü sı- rada yer aldı. GUNUN PROGRAMI 1. Lig: İstanbul (Ali Sami Yen): 14.00 Galatasaray- Trabzonspor, Adana (Şehir): 13.30 Adanaspor-Bursaspor. BASKETBOL İstanbul (Lütfi Kırdar): 15.00 Beşiktaş-Fenerbahçe (B), Izmir (Atatürk): 17.30 Karşıyaka-Kolej, Bursa (Ata- türk): 15.00 Tofaş-Çukurova, Gaziantep (Kamil Ocak): 15.00 Beslen-Nasaş ELTOPU tstanbui (Abdi lpekçi): Pertevniyal-Halk Bankası, An- kara (Cebeci): 13.30 G.Tıp- Arçelik, lzmir (Fuar): 12.00 Y.Bornova-Akay, Eskişehir (ll S.S): 11.00 Eti-Vestel. İKİ MAÇ EKRANDA Spor Servisi — Bugün oy- nanacak olan Galatasaray - Trabzonspor ve Adanaspor - Bursaspor maçları TV'den naklen yayımlanacak. Galata- saray ile Trabzonspor arasın- daki maç saat 13.45'ten itiba- ren Magic Box'tan, Adana- spor - Bursaspor maçı da saat 13.30'dan itibaren TV l'den naklen yayımlanacak. Izmir altılısı 713 bin verdi • Spor Servisi — 28.2.1991 perşembe îzmir at yarışlan neticesinde 6'h ganyan: 4-4/8-5-4-5-1/5 kombinesini bilenler: 713.280 TL. kazandılar. SPORDA DİYALOG ABDÜLKADÎR YÜCELMAN GÜLELtM DOSTLAR— Ligde takmışız milleti arkamıza. Tesisleriıniz evrelaUah arkadaşla- nn ve bütün Beşiktaşlılann gayreti ve destegi ile teker teker tamamlanıyor. Ben giilmeyeyinı de kim gülsiın. Birlikte gülelim, dosta düşmana karşı. •Ben diktatör ve , asıksurat değilim "Süleyman Seba bir diktatördür." "Aldığı kendi başına kararlarla Beşiktaş'ı yönetiyor." "Süleyman Seba kendi dediğini yapmaya- nı kapı dışarı eder." "Her konuşmasında tesislerle övtinür." "Tesisleri o yapmadı, hepimiz yaptık." "Kapı arkalarında değil, herkesin önünde demokratik şekilde tartışsın." "Insanların düşüncelerini 10 dakika ile sı- nırlamasın." "Asık suratı biraz gülsün" diyor Beşiktaş Kulubünun Başkanı Süleyman Seba'nın mu- halifleri. Aslında muhalefet yapanlann da or- taya pkıp "Ben Süleyman Seba'ya muhalifim. Bundan bo>le de kan>ısındayım" diyen de yok. Ama gazete sütunlarında sürekli bir şekilde uzayıp giden laf salatası var. "Başkan Süleyman Seba bunların hepsine yanıt verebilir mi? Veremez mi?" diye sohbe- ti koyulaştırdığımız sırada sormaya kalktık. Herseyi birlikte yaptık Ben herkesin fikirlerjne saygılıyım. Her zaman ve herkesîe de demokratik müzakereye hazınm. "Her şeyi ben yaptım" iddiasına da karşıyım. Bunu ne zaman ve kime söylemişsem erkekçe ortaya çıkıp söylesin. Her şeyi arkadaşlarımla yaptım. Ne inat, "Arkadaslanm bakkında bana biç kimse laf ettiremez" deyip başka kelam etmedi Seba. Ne de sıkı ağzı varmış meğer bizim baş- kanın. — Süleyman ağabey, senin için şöyte şöyle diyorlar, itham ediyorlar. sen agzını açıp tek kelime söylemiyorsun. Evet belki arkadaşlığa saygın var, Yahya Efendi dergâhından kalma bir efendiliğin var. Ama bir de istifa edenle- rin dışında istifa etmeyip sana inananlar var yönetim kurulunda. Şimdi onlar için de Sii- leyman Bey'in emirerleri diyorlar. Buna ne di- yeceksin?" Başkanın burma bıyıklan titredi mi titredi. "Bana kimse diktatör diyemez arkadaş." Bir öfkelendi ki Başkan Süleyman Seba. — Arkadaşlarımı tenzih ederim. Tam 8 yıl- dır başkanhk yapıyorum. Yönetim kurulun- da her karar ya ittifakla ya ekseriyetle alınmış- tır. 8 yılda sadece bir tek kişi alınan kararlara muhalefet şerhi koymuştur. Eğer alınan ka- rarlara itiraz eden olsaydı onlar da alınan ka- rarlara itiraz şerhi koyarlardı. Olmadığına gö- re. Haa bak şunu da söyleyeyim, eğer itiraz şerhi koymaya cesaretleri yoksa ben ne yapa- yım. Öylesinin zaten aramızda tutunması da imkânsız." Süleyman ağabeyin damarına basınca konuşuyormuş meğer, dedik ama yine kesti • konuşmayı, "Bana yakışmaz böyle konuşmak. Bunları unuuUım." Bir çay molası verdik başkanla. Sonra baş- ka konular falan derken yine döndük dolaş- tık Süleyman Seba'nın diktatörlüğüne geldik. — Süleyman ağabey, sen itbamlara cevap verme. Bunu istemiyorsun, kabul. ama dik- tatör olmadıgııu söylersen kimse sana "Bu işin dedikodusunu yapıyorsun" demez, diyemez kendini bir noktada savunman gerekmiyor mu? — Ben herkesin fikirlerine saygılıyım. Her zaman ve herkesîe de demokratik müzakere- ye hazınm. "Her şeyi ben yaptım" iddiasına da karşıyım. Bunu ne zaman ve kime söyle- mişsem erkekçe ortaya çıkıp söylesin. Her şe- yi arkadaşlanmla birlikte yaptım. Bunu her fırsatta söylemişimdir. Bunu herkes biliyor. Bunu onlar da biliyor. Ama nedense gazete sü- tunlarında başka türlü konuşuluyor. Esasın- da söylemek istediğim çok önemli bir nokta daha var. Gerek tüzüğümüz, gerekse Dernek- ler Kanunu ekseriyet esasına dayalı bir siste- mi emreder. Ben nasıl olur da tek başına her- şeyi yaptım diyebilirim. Buna inanan olur mu? Millet enayi mi inansm. Çocuklar bile inan- maz." — Peki bu laflar neden böylesine yuvarla- nıp duruyor sayın başkan? — Valla ben de bilmiyorum. Birileri ortalı- ğı karıştırmak istiyor ama kim ve neden bile- miyorum. — Olayı bir de sirin ağzınızdan dinlesek sa- yın başkan. — Olay şu efendim. Beşiktaşlılar Derneği'- nin yeni lokalinin açılışında Ihsan Kalkavan yanıma geldi. O gün de gazetede "2 bin yılı- nın başkanı thsan Kalkavan" diye bir ya/ı \ar- dı. thsan'a takıldım "Oooo gel bakalım 2 bin yılının başkanı. Ama şimdi 91'deyiz. Arada- ki 9 yılda dengeyi kim saglayacak?" lşte sö- züm, söylediğim bu. Ne tek kelime fazla, ne tek kelime eksik. Koltuğunda şöyle bir doğnıldu, çayından bir yudum daha aldı Başkan Süleyman Seba. — O akşam yine bir şey yok. sonra gazete- lerde istifalannı öğrendim arkadaşlanmın. O akşam birlikteyiz, nedir, ne oldu kimse bilmi- yor. Yani bunu bana değil o akşam yönetim kuruluna kaulan diğer arkadaşlara da sorun, kimsede tıs yoktu. Toplantıdan sonra istifa, vallahi de billahi de bir şey anlamadım. Son- ra bir şey daha var. Ben bu arkadaşlara görev vermişim. Birisi muhasip üye, birisi genel sek- reter, birisi veznedar, birisi futbol şube sorum- lusu, birisi voleybol şube sorumlusu. Yani yö- netim kurulunda icra kurulunu oluşturuyor- lar. Yönetimin içinde hepsi de. Dedim ya an- lamadım gitti. Herkesi kendi vicdanlan ile baş başa bırakıyorum. Bana hiç kimse şunun ve- ya bunun için şöyledir böyledir dedirtemez. Ga7etedeki haber için de öyle. Vermediğim bir demeç için "Mahkeme kanalıyla haberi tek- zip et" dediler. Söylemediğim bir şeyi neden tekzip edeyim. Ben açık açık söyledim. "Ben böyle laf etmedim" dedim. Bana inanmalan gerekti. tnanmadılar, "tlle de tekzip et" de- diler. Maksatlan nedir, anlamadım. Dedim ya işin içinden çıkamıyorum bir türlü." — Siz anlamıyorsunuz ama belki daha ön- ceki bazı olaylann. birikimlerin paüamasıdır. Ne bileyim, bardagı taşıran son damladır bel- ki." — Yahu Abdülkadir ne birikimi. Hep bir- likte oturuyoruz, konuşuyonız. Patırdı mı et- tik, gürültü mü ettik, hiçbir şey yoktu ki or- tada. — Süleyman Bey, siz istihbaratçısınız. Si- zin en azından bunun havasını bilmeniz gere- kirdi. Bana öyle geliyor ki sizi uyutmuşlar. — Valla bakın sırası geldi diye söylüyomm. Benim de kulağıma "dışanda bazı toplantdar yapdıyor" diye geliyordu. Ama üzerinde de durmadım. tşin bu raddeye geleceğini tahmin bile etmedim. Evet elbette herkes her zaman aynı şeyi düşünmez, aynı şekilde düşünmez. Bunu gayet normal karşılanm. Ama şunu açık yüreklilikle söylüyonım. 8 yıldır başkanhk et- tiğim arkadaşlarıma hiçbir zaman ne yalan söyledim ne de onları aldattım. — Yalnız bir önemli mesele var Süleyman ağabey. tstifa edenler o günlük olaydan son- ra bir daba hiç konuşmadılar. Size saygı ve sevgilerinden olsa gerek hâlâ da yönetim ku- rulu toplantılarına geliyorlar. tşte tek bir ka- ranlık nokta, neden o gece birden galeyana ge- lip istifalannı Vermeleri. — Bakın çok güzel bir noktaya temas etti- niz. Içlerinde bazılan yönetim dışında kaldık- ları zaman da bu kulübe hizmet etmişlerdir. Bunlan inkâr eden ateşte yanar. O arkadaş- lanmın haklarını her zaman teslim etmek ge- Rfuçen gülemiyorum Ligdi,kupaydı, deplasmandı derken hep stres içindeyim. Bazen gülemiyorum. Suç değil ki bu. Çae atladık diyoruz, sonra da her şeyimizi futbolcunun bacağına baglıyoruz. Gel de güTümse... rekir. Bunu her zaman söylüyorum. Lütfen bunu altını çizerek yazıver. — Gelelim sizin asık suraüı olmanıza sayın başkan. — Vallahi ligdi, kupaydı, deplasmandı der- ken hep stres içindeyim. Bazen gülemiyorum, suç değil ki bu. Çağ atladık falan diyoruz, son- ra da her şeyimizi futbolcunun bacağına bağ- lıyoruz. Gel de gülümse. Ama beni mutlu eden bir olay var. Fenerbahçe'den olsun, Galata- saray'dan olsun bazı yönetici ve taraftarlar- dan takdir yazılan geliyor. Onlardan takdir, Beşiktaşhlardan ise istifa, ne yapalım kader bu. — Peki sayın başkan, gelecek yıl secim kongresi var. Yeniden başkanlığa adaylığını- zı koyacak mısınız? — Senelerdir planlamış olduğumuz hedef- ler var. "Beşiktaş İş Merkezi", sonra Yeşil- köy'deki yüzme havuzlu, tenis kortlu sosyal tesis, Akatlar'daki tesis. — Desenize daha birkaç kongre gidecek bu iş. — Onu söyleyemem, kongre bilir. — O halde lütfen biraz güler misiniz sayın başkan. — Gülelim dostlar gülelim. Ligde takmışız milleti arkamıza. Tesislerimiz evvelallah arka- daşların \e bütün Beşiktaşlılann gayreti ve des- teği ile teker teker tamamlanıyor. Ben gülme- yeyim de kim gülsün. Gel birlikte gülelim, dos- ta düşmana karşı... Kahhh kahhh kahhhh.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear