18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Kenan Evren, MGK'da ilk kez askeri aştık3 d^erlendirmesini eleştirdi *Ozarmlafı abes'Cumhurbaşkanı'nın "MGK'da ilk kez askerleri aştık" sözüne cevap veren eski Cumhurbaşkanı Evren, "Bunun demokrasiyle alakası yoktur. Silahlı Kuvvetler siyasi otoritenin karannı uygular. Ama eğer askeri kanat 'Savaşa girmeyelim' derse, buna rağmen hükümet savaşa girerse, ordunun mağlup olması durumunda sorumluluk siyasi otoritenindir" dedi. MARMARİS (ANKA)— 7. Cum- hurbaşkanı Kenan Evren, Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın, demokratikleşme- nin bir göstergesi olarak sunduğu "tlk defa MGK'da askerleri asük" şeklin- deki sözlerini eleştirdi ve "Bu abestir. Çünkii bunun demokrasi ile alakas yoktur" dedi. Kenan Evren, Genelkur- may BaşkanhğYnın Milli Savunma Ba- kanlığı'na bağlanması yolundaki çalış- malann ise "zamansu" olduğunu be- lirtti ve bu girişimin, yerleşmiş- kökleşmiş bir orduda, "memnuniyet- siztik doguracagına" işaret ettı. Evren, askerlere rağmen savaşa girilip de or- dunun mağlup olması halinde "siyasi otoritenin hesap verecegine" dikkati çekti. Kenan Evren, son dönemde Türki- ye"nin gündeminde yer alan bazı konu- İarda ANKA muhabiri AJi Çagatay'ın sorularun yamtladı. 'Asker sayısı az, ateş gücü ye kmreket yeteugi yüksek orda" kavramının Türkiye için yeni bir olgu olmadığını belirten Evren, 1978 yı- hnda Böient Ecevit'in başbakanlığı dö- neminde de Ecevit tarafından dile ge- tirilen bu yöndeki görüşleri kendisinin de desteklediğini söyledi. Böylesi bir yapılanmanm, "söylemesi kolay, ancak tatbiki güç" bir olgu olduğuna işaret eden Evren, görüşlerini şöyle sürdürdü: "Keşke buna yapabOsek. Ben elbette taraftanm böyle orduya. Ama tatbiki lor." Evren, Cumhurbaşkanı özal'ın mo- dernizasyon için gösterdiği "bu ordtı hantal" şeklindeki gerekçeye ise katıl- madığını belirtti ve "bunun için" 'bu ordu hantal, bu orduyu modemize et- mek lazım' dememek gerek. Bu ordu hantal degil" diye konuştu. Saddam'm Türkiye'ye saldırması ha- linde "darmadagu olunacağı" yolun- daki görüşleri değerlendiren Kenan Ev- ren şöyle konuştu: "Yok efendim ne münasebet... Sad- dam'ın füzeleri ile bir ülke dannada- ğın olacaksa o zaman herkes füze sa- hibi oinr. Mesele kalmaz." Türkiye'nin 2'nci cephe olacağını sanmadıgını ve yetkili ağızların da bu yönde açıklamalar yapuğını anımsatan Evren, Türk Silahlı Kuvvetleri komu- ta kadamesinin Körfez krizinin başın- dan beri izlediği tutum konusundaki soruya ise şu yanıtı verdi: "Savaşa girilip girilmeyecegine siya- si otorite karar verir. Siyasi yönden ne gibi tavizler verilecekse ona da siyasi otorite karar verir. Siyasi otorite karar verdikten sonra SflaUı Kuvveüer bnnu uygolar. Ama MGK'da bu konu görii- şölürken askeri kanat da görüşlerini söyier. MGK hükümete tekMÜni yapar. Siyasi otorite buna rağmen aksi karar alırsa, o zaman Silahlı Kavvetier 'bu- nu uygulamam' diyemez." Evren, Özal'ın "MGK'da ilk kez as- kerleri aştık" diye kamuoyuna yansı- yan ve demokrasi göstergesi olarak su- nulan sözleriyle ilgili de şu değerlendir- meyi yaptı: "Böyle söviemek abestir. Bunun de- mokrasi ile bir alakası yoktur. Bu ana- yasada vardır. Önemli karariann tar- tışıldıgı yer MGK'dır. Ama hükümet bunlara uyar ya da uymaz. Bu hiikö- metin bilecegi iştir. Ama, ileride asker kanadm yapügı teklife rağmen aksi ne- ticeler cıkmıy hükümet hesap vennek durumunda kalır. Mesela şöyle bir ör- nek vereyim. Asker 'savaşa girmeyeyim' dedi. Buna ragmeo bukümet savaşa girdi diyetim. Ordu da ma|lup oMn ka- bul edeiim. Burada askeri suçtayamaz- sımz. Bu yükü artık siyasi otorite yük- lenir." Genelkurmay eski Başkanı Orgene- ral Necip Tonımtay'ın istifasıyla İlgili bir soruya "Ben de bu konuda bilgi sa- hibi degilim" diye yanıt veren Evren, Genelkurmay Başkanhğı'nın Milli Sa- vunma BakanlığYna bağlanması ile il- gili çauşmalar hakkındaki görüşlerini de şöyle aktardı: "Bn neyi halleder? Bu vaktiyle yapıl- dı. 60'tan evvel de Milli Savunma Ba- kaniıgı'na baglı idi. Sonradan ihtilalin ardından Basbakanhk'a bağlanması kararlaştınldı. Asbnda bütün NATO ülkelerinde ve demokraük ülkelerde Genetkurmay Başkanuğı Milli Savun- ma Bakanlığı'na bağbdır. Ama bizim bir yapımız var. Genelkurmay MflH Sa- vunma'ya baglanırsa hükümette 25 ba- kanlık varsa, Genelkurmay 26'ncı ba- kaahk gibi ohır. Şimdi bu da yerieşmis, köklesmiş bir orduda memnuniyetsiz- UkJer doğurur. Çünkü asker Genelkur- may Başkam'm her zaman Başbakan- dan sonra görmeye ahşmıştır. Böyle gö- rünce bir buruktuk başbu*. Belki »ımn getince bu yapılacakHr." Roland füzeleri Türkiye'deDün sabah ve öğle saatlerinde Köln- Bonn Üssü'nden havalanan C-5 Galaxy tipi iki Amerikan nakliye uçağı, bir süredir Almanya'da 'götürülmeyi' bekleyen Roland füze sistemlerinden bir bölümünü Türkiye'ye taşıdı. Nakliye uçakları, füzelerin yanı sıra tank yakıtı taşıyacak sarnıçlı iki kamyon ile 24 kişilik personeli de Diyarbakır'a indirdi. Füzeler ve personel buradan karayoluyla Malatya Erhaç Üssü'ne götürülecek. Türkiye'ye dün ulaşanların dışında, 4 Roland füze sistemi ve 3'er Hawk füzeli altı batarya daha gelecek. Frankfurt Üssü'nden gelen Alman birliğinin ise Türkiye'de yaklaşık 30 gün kalacağı bildirildi. . DENİZ tNCEDtKEN / UFUK TEKİN / YUSUF TOPRAK / SELAHATTtN GÖKATALAY KÖLN / ADANA / MA- LATYA / BATMAN — Alman hükümetinin Türkiye'ye gönder- meyi kararlaştırdığı, ancak gelişi yüan hikâyesine dönen savunma NATO Müttefik Kuvvetler Komutanı: Aramızdaki bağlaııtı nıükeımnel Haber Merkezi — Türk Si- lahlı Kuvvetleri ile NATO tesis- lerinde inceleme ve denetleme- lerde bulunmak üzere önceki gün Türkiye'ye gelen NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı (SACEUR) General Jotan Galvin, dün Konya, Di- yarbakır ve Malatya - Erhaç'da- ki üsler ile askeri birlikleri de- netledi. Galvin, üslerdeki Türk ve müttefik kuvvetler arasında- ki bağlantıyı "raükemmel" bul- duğunu belirterek, "Türk ko- mutanlannı tebrik etmek iste- rim" dedi. önceki gün akşam üzeri gel- diği lzmir'den dün sabah saat- lerinde beraberinde NATO 6. ATAF Komutanı Korgeneral Öner Dinçer'le birlikte aynlarak Konya'ya gelen Galvin, FOB Müfreze KomutanlığTnı ziyaret etti. Galvin'e burada bir brifing verildi. Konya'daki kısa ziyaretini ta- mamlayan Galvin, beraberinde- ki Korgeneral Dinçer'le Diyar- bakır'a hareket etti. Saat 11.10'da Diyarbakır'a varan General Galvin, 8. Ana Jet Üs- sü'nde konuşlandınlan Belçikalı ve Hollandalı askeri personeli denetledi. Galvin'e burada 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komu- tanı Korgeneral Şadi Ergüvenç tarafından yürutülen çalışma- larla ilgili bilgi verildi. 2 saat süren brifing sonrası üssü gezen ve Belçika Hava Kuvvetleri'neait Mirage-5 uça- ğının önunde gazetecilerin soru- larını yanıtlayan Orgeneral Gal- vin, gezisi boyunca edindiği iz- lenimler hakİcında bilgi verdi. NATO'nun bu kriz dönemin- den en güçlü şekilde çıkacağını savunan Galvin şunlan söyledi: "Türk ve Müttefik Kuvvet Komutanlanyla yapdgun görüş- melerde buradaki durumu tar- tısma olanağım oidu. Şunu gör- düm ki Türk ve diğer müttefik kuvvetler arasındaki baglantı mükemmel. Türk komutanlan tebrik etmek isterim. Diyarba- lur'daki müttefik kuvvet filola- nna hayran kaldım. NATO'nun gerek banş gerekse çaydıncılık için çok kuvvetli olacagına ina- nıyorum. Müttefik kuv>etlerin, en iyisini yapacagına inanıyo- rum. Italyan, Alman, Hollanda ve Türk ku\>etlerinin beraber çakşmalan da buna en güzel ör- nektir. Burada gördüklerimden sonra güleryüzle ayrüıyorum." Saat 15.30'da ABD'ye ait özel bir uçakla Diyarbakır'dan ayrılan Avnıpa Müttefik Kuv- vetler Komutanı Orgeneral Gal- vin, Malatya'ya giderek Erhaç'- ta konuşlandınlan Alman ve Italyan birliklerini denetledi. amaçlı Roland füzelerinin bir bölümü dün ABD'nin devreye girmesiyle Türkiye'ye ulaştı. Amerikan nakliye uçaklarının taşıdığı Roland füzeleri, alman karar gereği Malatya'daki Erhaç Üssü'nde konuşlandırılacaklar. Nakliye uçakları, Erhaç Hava- alanı kuçuk olduğu için Diyar- bakır'daki askeri havaalanına indiler. Füzeler, buradan kara- yoluyla Erhaç"a goturülecekler. Askeri üs ve havaalanlannın yanı sıra Adana'daki sivil hava- alanının da savaş uçaklannca kullanıldığı öne sürüldü. Bu arada 18 şubatta Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın yapacağı ziya- retle ilgili olarak încirlik Üssu'n- de yoğun bir haarlık başladı. Dün sabah ve oğle saatlerin- de Köln-Bonn Üssü'nden hava- lanan C-5 Galaxy tipi iki Ame- rikan nakliye uçağı, bir süredir Almanya'da "göturiilmeyi" bek- leyen Roland fuze sistemlerini Türkiye'ye taşıdı. Biri öğleye doğru, öteki de öğle sonrası Türk hava sahasına giren Ame- rikan nakliye uçakları, taşıdık- ları toplam 4 adet Roland tipi fuze savunma sisteminin yanı sı- ra tank yakıtı taşıyacak sarnıçlı iki kamyon ile 24 kişilik Alman personeli de Diyarbakır'a getir- di. Füzeler ve personel buradan karayoluyla Erhaç'a götürüle- cek. Alman ordu sözcülerinin yaptıklan açıklamalara göre 8 Roland füze sistemi Erhaç'a, 3'er Hawk füzeli 6 batarya da Diyar- bakır'a yerleştirilecek. . Türkiye'ye gönderilen Alman Birliği Komutanı Yarbay Frank Hünkâr Mahfıli'nde ilk f cuma y Istanbul Haber Servisi — Yaklaşık 10 yıl süren restorasyon- dan sonra açılışı çeşitli tartışmalara yol açan Ayasofya Camii Müzesi Hünkâr Mahfıli'nde dün ilk cuma namazı kılındı. Hünkâr Mahfili, geçen pazar gecesi, Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek tarafından, "ibadete açıldı" sözüyle acılmış, an- cak resmi bir açılış töreni de yapılmayacağı belirtilmişti. Aya- sofya'nın resmi imamı Mahmut Totaş ise "Sultanın atına inip bindiği, aptes aldığı, ayaküstü sohbet ettiği yerleri cami olarak açtüar. Ashnda Hünkâr Mahfili demir bir kapı ile kapaiı" de- mişti. Buna karşın 10 yıl süren restorasyondan sonra Ayasofya Ca- mii Müzesi'ne baüı Hünkâr Mahfili'nde dün ilk cuma namazı- na ilgi büyüktü. öğle namazı öncesinde, bir müezzinin namaz çağnsmda bulunmasıyla, Hünkâr Mahfili hınca hınç doldu. Na- maz öncesi verilen vaazdan sonra cuma namazı kılındı. Namaz çıkışında vatandaşlar sessizce Mahfil'den çıkarak dağıldılar. Hünkâr Mahfili'nin girişi Topkapı Sarayı'nın Babıhumayun kapısı tarafında ve III. Ahmet Çeşmesi'nin karşısında bulunu- yor. Bina son Osmanh döneminde yapılan ilave yapılardan biri sayılıyor. (Fotograf: Erdoğan Köseoğlu) Ehrhardt, Frankfurt üssünden gelen birliğin Türkiye'de yakla- şık 30 gun kalacağını bildirdi. Geriye kalan Roland slstemleri ve Hawk bataryaları ise Frank- furt ya da Ramstein üzerinden Türkiye'ye gönderilecek. Ame- rikan Hava Kuvvetleri gerekli nakliyelerin yapılacağı konusun- da Bonn'a güvence verdi. Ancak büyük nakliye uçaklarına ken- dilerinin de Körfez'de ihtiyacı olduğunu belirten Amerikalılar, geri kalan sevkıyatlar için henuz kesin tarih vermedi. Türkiye zi- yaretini tamamlayan Alman Sa- vunma Bakanı Gerhard Stolten- berger, nakliye işleminin cumar- tesi gunüne kadar tamamlana- cağını belirtmişti. Dün gelenlerin dışında, 4 Ro- land füze sistemi, 3'er Hawk fü- zeli altı batarya daha Türkiye 1 ye gelmeyi bekliyor. Alman Roland füzeleri geçen hafta cuma günunden bu yana Köln-Bonn Havaalanı'nda nak- ledilmek üzere bekliyordu. An- cak söz konusu sevkıyat daha önce anlaşmaya varılan Sovyet Antanov-124 tipi nakliye uçağı- nın pilotunun son anda Mosko- va'nın talimaüyla kriz bölgesin- deki Türkiye'ye silah götürmeyi reddetmesi üzerine gerçekleştiri- lememişti. Körfez sa%-aşının başlamasın- dan sonra kent merkezinde bu- lunan Şakirpaşa sivil havaalanı- nın da savaş uçaklan tarafından kullamldığı bildirildi. Havaala- nının yakınında oturan bazı yurttaşlar, özellikle geç saatler- de havaalanına savaş uçaklanyla askeri kargo uçaklarının iniş yaptığını ve birkaç saatlik bek- lemeden sonra tekrar kalktığını söylediler. Bu arada Încirlik Üs Komutanı Hava Pilot Albay Necdet Karademir'in bundan 20 gun kadar önce birkaç kez sivil havaalanında askeri elbiseyle görüldüğu belirlendi. Albay Ka- rademir'in kendisuıe soru yönel- ten kişilere "Yolcu bekliyorum, onun için buradajım" dediği öğ- renildi. Adana sivil havaalanı yetkilileri, Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtsız bırakırlarken An- kara'dan görüştüğümüz DHMİ Genel Mudürü Mustafa Özata- mer sorulanmıza şu karşılığı verdi: "Askeri uçaklarla ilgili bir şey soracaksanız askeri yetkililere soracaksınız. Sivil havaalanı ol- ması onemli değil. Biz de aske- ri havaalanlanna inip kalkıyo- nız. Hiçbir şey olmuyor. Saglıklı bilgi anyorsanız benim yerime Hava Kuvvetleri Komutanı'nı arayın. Adana'daki ilgili üs ko- mutanlıklam la göruşün. Ben si- ze hiçbir şev sovlemiyorura. Bu sorunun muhatabı ben değilim." Batman hareketli Batman Havaalanı'nda ko- nuşlandınlan F-104 ve F-105 fi- lolarının yanı sıra ABD'ye ait savaş ve nakliye uçaklanyla he- likopterlerinin gece 24.00'ten sonra uçuşlannı yoğunlaştırdık- ları gözleniyor. Yaklaşık 1200 ABD'linin bulunduğu üsteki as- ker sayısımn her geçen gün art- tığı, personelin büyuk bölümü- nün de uzman olduğu bildirildi. Alandaki uçak ve personel sayı- sımn artması üzerine havaalanı çevresine geçen günlerde 6 adet Rapier füzesinin daha yerleşti- rildiği belirtildi. Bu arada Hakkâri'ye de Pat- riot füzelerinin konuşlandınldı- ğı öğrenildi. Önceki gece 21.00 sıralarında iki T1R kamyonuna yüklenen Patriot füzeleri 1. Dağ ve Komando Tugayı'na gö- turüldü. DUNYADA BUGUN ALtStRMEN Yeni Adım mı? Dün sabah, Beyaz Saray kaynaklan bir kara savaşının her an başlayabileceğini bildirdikten krsa bir süre sonra saat 13ı30'da, Bağdat Radyosu'nun açıkladtğı Irak Devrim Komuta Konseyi'nin kararı, Körfez'de kartları bir kez daha kanştırdı. Irak Devrim Komuta Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Ku- rulu'nun 660 sayılı karannı kabul ettiğini ve Irak'ın Kuveyt: ten çekilmeyi görüşmeye hazır olduğunu bildiriyordu. Haber bir anda bütün dünyayı şaşırttı. Herkes haklı olarak ne oldu- ğunu soruyordu. Saddam pes mi etmişti? Savaş sona mı eri- yordu? Bağdat'ın açıklamasının aynntıları ise ilk andaki iyimser tahminleri gölgeler gibiydi. Çünkü Devrim Komite Konseyi, "660 sayılı karan kabul ediyoruz, ancak" diyordu. "Ancak" sözcüğünden sonra sıralanan koşullar ise Suriye'nin Lübnan1 dan, İsrail'ın işgal ettiği topraklardan, yabancı güçlerin Suu- di Arabistan ile Körfez'den çekilmeleri ve Kuveyt'te işbaşına gelecek olan yeni yonetimin El Sabah ailesinden olmama- sıydı. Doğrusu bu satırlar yazılırken Bağdat'ın tavrı net olarak be- lirmiş değıldi? Saddam yönetımi, bütün bunları çekılmenin ön koşulu olarak mı ileri sürüyordu? Yoksa bütün konular bir- likte mi ele alınacaktı? Diplomaside nüanslann önemi göz önünde bulundurulur- sa, aradaki küçük aynmın ne dehli değişik sonuçlara yol aça- bileceği kolayca anlaşılabilir. ABD'nin, Bağdat'ın önerisi karşısındaki tepkisi gayet açıkt. Beyaz Saray bombardımanın sürecegıni belirtiyordu. Başkan Bush yaptığı televizyon konuşmasında, Irak Devrim Komuta Konseyi'nin açıklamasını "alçakça bir hile" olarak yorumla- dı. Londra'nın tepkisınin de VVashington'unkinden değişik ol- maması ise kimseyi şaşırtmadı. Moskova'nın, Bağdat'ın önerisine sıcak yaklaşması da do- ğaldı. Zaten son gelişme, Gorbaçov'un girişimleri sayesin- de sağlanmıştı. Asıl ilginç olan, Japonya'nın öneriyi olumlu karşılamış olmasıydı. Irak Devrim Komuta Konseyi'nin açıklamasını yetersiz bu- lup eleştirenler, Birleşmiş Milletler karannın koşulsuz olma- sı savına dayanıyorlar. öte yandan, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesini, israil'in işgal ettiği toprakları boşartması koşuluna bağlamaması konusun- da VVashington ile Tel Aviv arasında daha önce varılmış bir prensip anlaşması olduğu da bilinen bir gerçek. Suriye'nin ise Saddam'ın önerisiyle Lübnan'dan güçlerini geri çekme- si pek beklenmiyor. Olaya bu açıdan bakıldığında, yeni önerinin Körfez sava- şında yeni bir aşamayı başlatmasının güç, hatta olanaksız olduğu söylenebilir. Ancak olay sanıldtğı kadar da yalın değildir. Bağdat Radyosu'nun açıklaması acaba Avrupa kamuoyu- nu nasıl etkileyecektir? Biz bu satırları yazarken Fransa ile Almanya'nın tavıriarının belirlenmesi için Elysee Sarayı'nda yapılan görüşmeler sürmekteydi. Ancak resmi karartar ne olursa olsun Irak'ın yeni çıkışı, "uz- laşmaz Saddam" gorüntüsünü biraz değiştirmiş ya da bu- na hiç değilse, "uztaşmaz Bush" görüntüsünün de eklen- mesi olasılığını doğurmuş bulunmaktadır. Bağdat'ın Saddam ile Cuellar arasındaki son görüşmenin zabıtlarının içeriğini açıklaması bile politik değilse dahi, psikolojik açıdan zaten oldukça etkili olmuştu. Şimdi son gelişme üzerine Batı ka- muoyuna bombardımanın sürmesı, hele hele büyük kayıpla- ra yol açacağı anlaşılan kara savaşının başlamasındaki ne- den nasıl açıklanabilecektir? * öte yandan son karann, Arap dünyasını allak bullak ede- ceğini söylemek kehanet olmasa gerek. Gerçekten, acaba Arap dünyası israil'in işgal ettiği toprakları boşaltmasına kar- şılık, Kuveyt'ten çekilmeyi kabul etmiş bir Saddam'a karşı sa- vaşın sürmesini nasıl karşılayacaktır? Tüm bu soruların yanıttarını şimdiden vermek kolay değil.' Ancak şu anda görünen o ki Irak Devrim Komuta KonseyV nin kararı,'kamuoyunu psikolojik açıdan etkileyecek, kartlan yeniden karıştırabilecektir. Artık savaşın sürmesini haklı göstermek eskisi kadar ko- lay olamayacaktır. Saddam'ın son çıkışı karşı cephede, hiç değilse psikolojik açıdan bir gedik açmış gibi görünüyor. Önümüzdeki günler- de barış yolunda yeni gınşimler olabilir. Â7&4 KISA • M«r»ln'de, ısınmak amacıyla kullandığı piknik tüpünün karşısında vücuduna ispirto süren yaşh kadın yanarak öldü. tçel Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden ahnan bilgiye göre Turgut Reis Mahallesi'nde oturan Zerrin özkan (75), ısınmak için kullandığı piknik tüpünün karşısında vücuduna ispirto sürerken tüpün parlaması sonucu yanarak öldü. Tek başma yaşayan Zerrin özkan'ın, kalp ve romatizma hastası olduğu bildirildi. • Alttndağ Belediyesi'nce, hiçbir sağhk güvencesi olmayan yoksul vatandaşlara ücretsiz ilaç dağıtmak üzere uygulama eczanesi açılacak. Altındağ Belediyesi'nden yapılan açıklamaya gore buyıl bütçeden uygulama eczanesi için 300 milyon lira aynldı. İlk etapta 80 milyon liralık ilaç alman uygulama eczanesi, kısa sürede hizmete girecek. Eczaneden Feridun Çelik, Başpınar, Beşikkaya, Alemdağ ve Çamlık mahallelerinde hizmet veren sağhk ünitesinden, sağlık karnesi alanlar yararlanabilecek. • Türk PoHslni Guçlendlrms Vakiı'na gelen yardımlarla şehit olan polis ailelerine 10 milyon para ve 50 milyon liraya kadar konut yardımı sağlanıyor. Şehit olan polis aileleri gibi bekçi ailelerine de 10 milyon Ura para ile 30 milyon liraya kadar konut yardımı sağlanması benimsendi. Teşkilatın 1990 yılında geçerli olmak üzere çıkarttığı genelgeden yararlanan şehit polis aileleri gibi 1990 yılında şehit olmuş bekçi aileleri de dahil olmak üzere 30 milyon liralık konut yardımından şehit bekçi aileleri yararlanabilecek. • Aralarında PTT Genel Müdürü Emin Başer'in de bulunduğu 8 bürokratve bilim adamı Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi. • Türk Hava Kurumu'nun kuruluşunun 66. yıldönümü bugün törenlerle kutlanacak. THK Başkanı Prof. Dr. Atilla Taçoy, kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlediği basın toplantısında "THK geride kalan 66 yılda olduğu gibi bundan sonra da amaçlan doğrultusunda çahşmalanm sürdürecek" dedi. • Bakanlar Kurulu Anadolu Basın Birliği'ni kamu yaranna çahşan dernekler statüsüne aldı. • Apartmanlarda ortak kalorifer tesisatınm kat kaloriferlerine dönuştürülmesi ancak doğalgaz kullanmak amacıyla yapıbrsa kat maliklerinin çoğunluk karanyla mümkün olabilecek. Kat Mülkiyeti Kanunu'na düzenleme getiren ve önceki gün Resmi Gazete'de yayımlanan kanun hükmündeki kararnamede yeni düzenleme yapıldı. Yapılan düzenlemede KHK'nın ilk fıkrasma "doğalgaz kullanmak maksadıyla" ibaresi eklendi. • Bir yılda 7 günden fazla rapor alan memurlann tazminatlannın yüzde 25 eksik ödenmesi uygulanmasına başlandı. Bakanlar Kurulu'nun 24 Arahk 1990 tarihinde aldığı ve 31 aralık tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren uygulama uyarmca, "Sağhk Kurulu raporu üzerine verilen haftalık izinlen ile kanser, verem ve akıl hastalıklan gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlann kullandığı hastalık izinleri ve hastalıklan sebebiyle resmi yataklı tedavi kurumlannda yatarak tedavi gördükleri süreleri hariç olmak üzere, bir takvim yılı içinde kullandığı hastalık izin sürelerinin toplamının 7 günü aşması halinde aşan günlere isabet eden zarn ve tazminatlar yüzde 25 eksik odenir" deniliyor. • Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde rayların vidasım söktükleri gerekçesiyle biri vasadışı örgüt üyesi olduğu bildirilen üç kişi gözaltına ahndı. Valilikten yapılan açıklamaya göre vidaları söktükleri gerekçesiyle Hacı Bezginsoy, Ali Ünlüyaşar ve Mehmet Ünlüyaşar yakalandılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear