18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16ŞUBAT 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 HYAMDADMZ ABODotan Brt Almafi Marta bviçf» Frangı Hotancü Ftorim kngBzSterfra F F Q yvi LJretî SARfyıli Avustuyt Şttıi DMzlnt (J) - AJış 3190 2190 2540 1930 6400 636 286 810 307 3200 2200 2550 1940 6450 643 290 820 312 3151 ALTMafMş Cuntariytt R 24ayar attm 22 ayar bdezk 900 ayar gûmüş Vatoftar* Aflmı ZkutMdnı HalkNtın M.Bataa 1 Ons $ 251000 285 000 37 750 33 450 423 212.000 210 000 210 000 362 50 Sattş 256.000 295.000 37.900 37.100 450 217.000 215.000 215.000 365 30 TL tntartmfeı Oıt F û | « ) 68 96 Emisyon hacnıi 18 trilyon . • ANKARA (AA) — Ocak ayının başından itibaren azalma eğilimine giren emisyon hacmi, bugün yapılan maaş ödemelerinin de etkisiyle 18 trilyon lirayı aştı. Merkez Bankası'nın verilerine göre emisyon hacmi maaş ödemeleri nedeniyle bugün 18 trilyon 32.5 milyar liraya çıktı. Emisyon hacmi, böylece bir önceki güne göre yüzde 3.1, yılbaşına göre de yüzde 28.1 oranında artış kaydetti. 13 şubatta 16 trilyon 513 milyar lira oian piyasadaki kâğıt para miktan, dün 17 trilyon 489.1 milyar lira düzeyindeydi. Emisyon hacminde bir gündeki artış 546.4 milyar lira oldu. Tütünde üçlü zirve • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bbroso) — Türk tütüncülüğünün sorunlan ve geleceği konusunda dün İzmir'de yapılan üçlü zirvede konuşan Tekel Genel Müdürü Mustafa Güçlü, Güneydoğu Anadolu'da alınacak tütünün 35 bin tonunun işlenmeden yakılacağını söyledi. Ege Tütün thracatçılan Birliği Başkanı Esin özgener de yaptığı konuşmada, özellikle ihracat için saptanan üretim rekoltesinin biraz geniş tutulmasını istedi. Menkul kıymet ihracı • ANKARA (AA) — Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından ocak ayında toplam 325 milyar 581.5 milyon lira tutannda menkul kıymet ihraç izni verildi. SPK verilerine göre geçen yılın aynı ayında verilen menkul kıymet ihraç izinlerinin tutarı 166 milyar 541 milyon lira olarak gerçekleşmişti. Son iki yılın ocak ayları karşılaştınldığında ihraç izinleri tutarında yuzde 95.5 artış görüldu. Bu yıl ocak ayında verilen ihraç izinlerinin yüzde 34.7'sini hisse senedi, yüzde 8.1'ini tahvil, yüzde 26.4'ünü finansman bonosu, yüzde 30.7'sini de banka bonosu oluşturdu. Sınır ticareti • ANKARA (ANKA) — Sınır ticareti ile uğraşanlara tanınan ve beraberlerinde Türkiye"ye getirecekleri bin dolar tutarındaki eşyanın tek ve maktu vergisini sıfır olarak belirleyen karar yürürlükten kaldmldı. Bakanlar Kurulu'nun "Sınır ticaretine konu olacak eşyadan alınacak gümrük vergilerinin tespiti hakkındaki karan" tümüyle yürürlükten kaldıran karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Netbank'ın genel kurulu • Ekonomi Servisi — Netbank'ın olağan genel kurulu yapıldı. Netbank Genel Miıdüru Caner Ersoy, genel kurulda yaptığı açıklamada bankanın 1990 yılı bilanço toplamının yüzde 85'lik bir artışla 173 milyaıdan 321 milyara yükseldiğini ve net kârının 10.1 milyar olduğunu belirtti. Bankanın toplam işlem hacminin bir trilyonun üzerine, toplam kredilerinin 168 milyara çıktığı açıklandı. KKTC'de çalışanlar • ANKARA (AA) — Bakanlar Kurulu, yurt dışında çalışanlar kapsamında KKTC'de görevlendirilen devlet memurlarının ayhklannın ödenmesine ilişkin esasları yeniden belirledi. Resmi Gazete'de yayımlanan karar uyarınca, KKTC'de görevli personel, bundan böyle ayhklannın tamamını ABD doları olarak alabilecek. Dıracatta 4 çevrecilik'HAKAN KARA tZMtR — Avrupa ülkelerin- de artan çevre duyarlılığı Türlri- ye'nin dışsatımında da etkisini gösterdi. Çevre hareketinin ge- lişimiyle birlikte A-vrupa'da kimyasal gübre, zehirli ilaç ve hormon kullanilmaksızın üreti- len tanmsal ürünkre talep gide- rek artarken Türk ihracatçüar da bu gelişmeye ayak uydurma- ya başladîlar. Türkiye için tanm ürünleri acısından önemli bir pazar olan Avrupa ülkelerinde artan çevre duyarlılığının tüketimi de etki- lediğini belirten biyolojik ürün ihracatçılan, giderek insana ve çevreye daha az zarar verici ürünlerin tüketiminde artış eği- limi yaşandığını vurguluyorlar. Avrupa ülkelerinin gerçekleştir- dikleri tanmsal ürün ithalatın- da kimyasal maddeler için var olan sınır değerlerini duşürdük- lerini belirten Ege Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İh- racatçılan Birliği Yönetim Ku- rulu Üyesi Turgut Yemişci, 'Örnefcin incirde kiikürt konu- n vardı. Bu komıdaki sUndart- lar düşüriilüııce ikracatçı da kendini deftşen koşullara uy- durmak dnnunonda kakb. Di- |er tanm öriinleri için de ben- zer gdişmeler yasandı" dedi. Ancak ihracattaki "çevreci" eğilimler özellikle biyolojik ürünler konusunda belirginleş- ti. Avrupa'da, biyolojik ürün tüketiminin giderek arttığını vurgulayan Ege Kuru Meyye ve Mamulleri lhracatçılan Birliği Yönetim Kunılu Üyesi Ahmet Göksan, Türkiye'nin de giderek da yok. Bu yöntemk öretflen Bzümleri abşdnuş yöntemlerie üretilealere oranla yüzde 20 da- ha yttksek bir fiyaüa sabyoruz. Biyolojik üriinler konusnBda en önemli pazariann başında Al- manya vc Holanda geİiyor. Ar- tan çevre duyariüıfı ile birlikte önimnzdeki ydlarda b« alanda çahşanlaruı sayısuun giderek ar- ••«•»gını düşünüyorum." tstanbul'dan Elmas £hş Tica- Avrupa ülkelerinde artan çevre duyarlılığı Türkiye'nin ihracatını da etkiliyor. Kimyasal gübreler, zehirli ilaç ve hormon kullanılmadan üretilen maddelere, biyolojik ürünlere olan talep artıyor. Türkiye'nin biyolojik ürün ihracatında hububat ve kuru meyve başıçekiyor. bu gelişmeye ayak uydurmaya başladığma dikkat çekti. Ihra- catçılann gelen talepler üzerine üreticilerle anlaştıklannı belir- ten Ahmet Göksan şunlan söy- ledi: "Biz biyolojik öziim ihraca- tma başladık. BeUi bir alan sap- tandı, üreticiyte anlaştık. Bu alanda geteneksd yöntemlerie üzüm iiretiliyor. Yeni hicbir kimyasal madde yok. Suni güb- re yok. Zehirti tanmsal üaçlar ret Şirketi'nden Ali Aydemir, kayısıda hiç kükürt kullanılma- dan gerçekleştirilen Ürünlerin renginin daha koyu olduğunu ve çok daha çabuk bozulabildi- ğini, buna karşdık yine Avru- pa'dan bu ürüne yönelik talep- te bir artış gözlendığine dikkat çekti. Aydemir, bu ürünün fîya- tımn da diğer kayısüara oranla daha yüksek olduğunu söyledi. Türkiye'de biyolojik ürün ih- racatını ilk gerçekleştiren ku- rumlar arasında yer aldıklanm belirten Yılmazlar Ticaret yetki- lisi Birol Yayıkçı, özellikle Al- manya'ya ihracat yaptıklannı, buradan da biyolojik ürünlerin diğer Avrıjpa ülkelerine ve Amerika'ya pazarlandığını be- lirtti. Bu tür ürünlere talebin gi- derek arttığını vurgulayan Ya- yıkçı, "Şimdilik bn tür ünınler- deki ibracatımız 20 milyon do- lara ulaşb. Geçen yil 50 ciftçi ile çahştrken bu yıl sayı 75'e yük- seMi" dedi. Türkiye'den gerçekleştirilen biyolojik ürün ihracatında hu- bubat ve kuru meyve başı çeki- yor. Üzüm kayısı, beyaz leble- bi ya da kekik ve diğer baharat türlerinin satışı gerçekleştirili- yor. Ancak biyolojik ürün üre- tip.bunun ihracatını gerçekleş- tiren kunıluşlann en büyük so- runu, tanmsal ilaçlarla kirletil- memiş alanlar bulmak. Türki- ye'de bu tür bir üretimin yay- gınlaştırüabümesi için konunun bir hükümet politikası olarak ele alınması gerektiğini belirten ihracatçılar, "Böylece tanmsal üretimde kimyasal maddelerin yol açtıgı çevre sorunlan azal- tılacagı gibi insanlar da daha sagüklı yiyecekler töketecekler" diyor. Petkim'in IraııVla ilıale atağı Müteahhit firmalarla bir konsorsiyum oluşturan Petkim, Îran-Irak savaşı sırasında bombalanan Bandar-İmam kompleksinin yeniden yapımı için Iran'da ihaleye katıhyor. tZMtR (Cmnhuriyet Ege Börosu) — Pet- kim Îran-Irak savaşı sırasında zarar gören Bandar - lmam kompleksinin onanmı için açılan ihaleye katüıyor. Petkim Genel Mü- dürü Faruk Yagız, ihaleye Petkim Aliağa Kompleksi'nin inşaat işinde görev almış mttteahhit Fırmalarla bir konsorsiyum ku- rarak ihaleye katılacaklannı açıkladı. Ya- ğız şunlan söyledi: "îran'da Bandar - tmam kompleksi sa- vaştan önce yapımı baştamış savaş nedeniy- le yanm kalmışti. Aynca savaş sırasmda da ba kompleks bombalanmıştı. Bunun için Iran bir ihaie açtı. Petkim, Aliaga komp- leksinin fabrika inşaat-montaj işlerinde gö- rev almış müteahhit firmalarla bir konsor- siyum kurarak, Bandar - tmam projesi için ortak teklif hazırladı. Bu konsorsiyumda yer alan Petkim dışındaki 8 büyük Türk fir- mas tesisin inşaat - montaj işlerini, Petkim de işletmeye alma ve personel egitimi işle- rini üstlenecek. Bu baflamda da Iran'dan 100 kişi gelerek egitimden geçecek." Yagız bu arada plastik sanayiicilerinin oluşturduğu Pagev Vakfı ile Birleşmiş Mil- letler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) ile işbirliği yapacaklannı, proje tutan 3 milyon dolar olan bir plastik araşürma merkezi ku- racaklarını bildirdi. Yağız, "Bu merkezin hizmete girmesi ile hammadde tüketimin- de etkinlik ve verimlilik, enerji tüketimin- de tasamıf saglanacagı gibi çevrenin korun- masında da önemli adımlar atılmış olacak- tır. Bu gelişmelerden sonra Petkim'in kârı- nın bn yıl 440-450 milyar lira olacağını umuyoruz. Körfez krizinin sonuçlanna göre de bu kânn büyümesini bekliyoruz" dedi. Fanık Yağız, 1991 yılı içinde Petkim'e ait 2 fabrikanın özelleştirilecegini de beürtti. Karbon siyahı fabrikası için ABD'li Cabot ile Alman Degussa fırmalan çekişirken Fransız Atokem firması da PVC için teklif verdi. İSTANBUL BORSASI Sokak borsasında barış kaı^aşası ' * * Irak'tan gelen 'müzakere ' önerisi fiyatlan delirtti. Ekonomi Servisi — Irak'ın, koşullan sonradan ortaya çıkan 660 sayıh Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karannı gö- * rüşme önerisi, sokak borsasmı kanştırdı. Art arda patlayan sahte hisse senedi olaylan, lot altı satışlann başlaması ve resmi piyasada ya- pılan işlemlerin sigortalanması gibi faktörler nedeniyle geçen yılki canlılığını yitiren sokak borsası, Irak banş önerisinin resmi seansa "yetişememesi" üzerine dün öğleden sonra allak bullak oldu. K.K. DOGU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİNE ÖGRETİM ÜYESİ ALINACAKTIR 1991-92 Öğretim Yılı Güzdöneminde Üniversitemizin aşağıda be- lirtilen bilim dallarına öğretim üyesi alınacaktır. DAU'de öğre- tim dili İngilizce olduğu Jçin adayların iyi İngilizce bilmeleri şart- t.ır. Ücret tatminkâr olup, aynca lojman tahsis edilecektir. Ilgilenenlerin, KKTC Ankara Bûyükelçiliği'ne (146 06 45), istan- bul Başkonsolosluğu (175 29 90) veya ODTÜ Rektörlüğü'nden (42236941) temin edecekleri formu doldurarak özgeçmişleri ile birlikte başvurularını en geç 29 Mart, 1991 tarihine kadar Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü'ne yapmaları gerekmektedir. Ayrıntılı bilgi DAÜ Genel Sekreterliği'nden (53666588) alınabilir. İ$LETrVIE VE EKONOPHİ FAKOlTESl Işletme Bölümü Muhasebe Finansal Yönetim Örgüt ve Yönetim Pazarlama Üretim Yönetimi Uluslararası İlişkiler Ekonomi Bölümü Genel Ekonomi Uluslararası Ekonomi MÜHENDİSLİK FAKÛLTESİ İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Analizi Hidrolik Betonarme Elektrik/Eiektronik Mühendisliği Bölümüîliği FTİfcBilgisayar, Donanım, Yazılım, Programlama Maklne Mühendisliği Bölümü Makine Dinamiği Termodinamik, Isı Mekanik/Mukavemet Konstrüksiyon İmalat ve Malzeme Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi Yapı Bilgisi Mimarlık Tarihi FENVEEDEBİYAT FAKULTESİ Matematik Bölümü Uygulamalı Matematik Genel Matematik Cebir ve Analiz Bilgisayar Bilimleri Kimya Bölümü Analitik Kimya Organik Kimya İnorganik Kimya Fiziko Kimya Fizik Bölümü Parçacık Fiziği- Atom ve Molekül Fiziği Istatistiksel Mekanik Yoğun Madde Fiziği Matematiksel 'Fizik İngilizce Bölümü Ingiliz Edebiyatı İngiliz Dili Egitimi Dil Bilimi HAZIRLIK OKULU İngilizce Okutman TURİZM VE OTELCİLİK YUKSEK OKULU Turizm ve Otelcilik Resmi seansı 13 bin liradan ka- patan Marshall hisseleri 16 bin liraya, 8 bin 800 liradan kapa- nan 12 bin liraya, 2 bin liradan kapanan Petkim hisseleri ise 2 bin 500 liraya kadar yükseldi. Sokak borsasında en büyük he- yecanı yaratan kâğıt ise Metaş oldu. 2 saat önce biten seansta 925 liradan işlem gören Metaş hisseleri, sokak borsasında he- yecanın doruğa yükseldiği an- larda 2 bin liraya fırladı'. Bir süre sonra ise aynı hisselerin fıyatı 1150 liraya, akşam saatlerinde bin liraya kadar geriledi. Dl§ BORSALAR Fiyatlarda banş şaşkınlığı Ekonomi Servisi — Irak'ın dün öğle saatlerinde "Kuvey'ten çekikbilecegini" açıklaması üze- rine Londra'da petrol fiyatlan bir anda Körfez krizi başlama- dan önceki düzeyin altına, 16.30 dolara kadar indi, ancak bir saat sonra Irak'ın koşullanru acıkla- masıyla yeniden 17 doların üs- tüne çıktı. Hisse senedi borsala- nnda da Irak'tan gelen ilk ha- ber gecici bir yükselmeye yol aç- tı, daha sonra yine her şey du- ruldu. Piyasalar, banş olasılığı- nın doğduğu yolundaki haber- lere "Savaş ne kadar erken biter- se durgunluk da o kadar kolay atlabhr" düşüncesiyle tepki gos- terdiler. ABD Dolan değer ka- zandı, altın ise değer yitirdi. Londra Uluslararası Petrol Borsası'nda dün Greenvvich sa- atiyle 11.30'da Irak'ın Kuvey'ten çekilmeye hazır olduğu yolunda- ki açıklamanın duyulmasıyla birlikte bir gün önce 18.80 do- lardan kapanmış olan Kuzey Denizi türü ham petrolün (nisan teslimi) varil başına fıyatı yanm saatte 16.30 dolara kadar düştü. Ham petrolün fıyatı, Körfez kri- zinden önce temmuz ortasından beri en düşük düzeyine inmiş ol- du. Ancak daha sonra Irak'ın deklarasyonu aynntılanyla açık- landığında yeniden yükselen petrol 17.60 dolara kadar çıktı. Dün akşam açılan New York Borsası'nda da ham petrolün varil başına fıyatı 21.50 dolara indi. Bir önceki gün petrol bu- rada 22.32 dolardan kapanmış- tı. Avrupa borsaları da dün öğ- le saatlerinde Irak'tan gelen ilk haberin heyecamyla atağa geç- tiler. Londra Borsası'nda FT en- deksi yanm saat içinde 21 puan kazandı, daha sonra yeniden düştü. Borsa endeksinin kazancı 0.6 puanda kaldı. Frankfurt Borsası yüzde 3.55, Paris Bor- sası yüzde 1 oranında değer ka- zandı. EKONOMDE KUIIS MERAL TAMER Piyasalar 'inadına' durgun Semra Özal, ANAP İstan- bul İl Başkanlığı'na adaytığı- nı açıklamak üzere İstanbul1 da önceki gün verdiği yeme- ğe ilçe başkanlannın yüzde 80'inin katılmadığını görünce, "Amacım onlara danışmak- tı. Ama madem ki gelmedi- ler. Ben de İNADINA ADAYIM" gibisinden bir açık- lama yapmış. Piyasalar da öyle... Bazı işadamları her ne kadar "pi- yasalar canlanıyor", "kıpır- danma başladı" diyorlarsa da pıyasanın göbeğinden ge- len sesler "inadına durgun" mesajını veriyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da istanbullu işadamla- rına "moral vermek" için yaptığı konuşmada piyasalar- daki durgunluğun altını çizdi: "Bu durgunluk sadece Türkiye'de değil, Amerika- da bile var. Yani durgunluk Körfez e yakın olmakla da doğrudan bağlantılı değil" dedi. Ozal aynca Türkiye'de insanların ameliyat olmayı bi- le ertelediklerini vurguladı. Gerçekten de berberinden kozmetikçısine, diş doktorun- dan jinekoloğuna çok değişik kesimler hâlâ alabildiğine durgunluktan söz ediyorlar. Berberi- kozmetiği, hatta diş- çiyi anlayabilmek belkı müm- kün, ama jinekoloğa ne de- meli? Ameliyatların ertelen- mesine ne demeli? İnsanlar sağlıklanyla ılgili ciddı sorun- lara bile bu durgunluk nede- niyle ara verdilerse... Odalar Birliği'nin Güneydo- ğu gezisinden dün dönen ar- kadaşımız Eser Atilla "eko- nomi oralarda durmuş" di- yor Geçen hafta Amerika'ya gidip-gelen TÜSİAD Yönetim Kuruiu üyesi de "Amerika'ya uçuşlar durmuş. Sadece Swissair'in uçağı doluydu. Tarafsız ülke diye herhal- de... Buna karşılık diğer ha- vayolu şirketleri 7-8 yolcuy- la Okyanus'u geciyorlar" di- ye anlatıyor. Lafın kısası dur- gunluğun bir ucu Güneydo- ğu da diğer ucu Avrupa ülke- lerine. hatta daha da ileri gi- derek okyanus ötesine Ame- rika'ya kadar ulaşmışken, "iş- ler açılıyor" diyen işadamlan mallarını nerelere pazarlıyor- lar" doğrusu merak konusu... Bize göre piyasaların açıl- dığı yolundaki beyanlar, şim- dilik "temenni"den ibaret "ya tutarsa..." türünden bir özlemi dile getiriyor. Özal'ı dinlemek üzere Hilton'a gelen ışadamlarının büyük çoğun- luğu da aynı görüşte. Zaten piyasalar gerçekten canlan- mış ojsaydı Cumhurbaşkanı Özal, İstanbullu kalburüstü iş çevrelerine "moral verme- ye" gerek duyar mıydı? 'Akıllı çocuk' Coşkun CNN'de Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ekonominin nabzını ellerinde tutan İstanbullu iş- çevrelerine önceki gün "moral vermeye" çalışır- ken Türkiye'nin Körfez kri- zi nedeniyle dünyada "çok iyi" tanıtımının yapıldığmın altını çiziyordu. Ûzal'a göre bu dönemde Türkiye'nin çok sözü edilmiş. çoğunluk- la da olumlu bahse<1ilmişti. C o * k u n L ' İ U S O J Arada olumsuz yorumlar ve eleştiriler olsa da "reklam-reklamdı". Bu olumsuz yorum- lar bile Türkiye'nin adının geçmesine yara- mıştı. Özal, TÜSİAD ve İSO'nun ortaklaşa dü- zenledikleri toplantıda İstanbullu iş çevrele- rine bunları anlatırken, savaş nedeniyle tüm dünyada epey "ünlenen" Amerikan televiz- yon şirketi CNN'e reklam vermelerini salık verdi. CNN'e reklam vermek konusunda Zi- raat Bankası'nın öncülük ettiğine işaret eden Özal, şöyle diyordu: "Ben Coşkun Ulusoy'a Niye CNN'e rek- lam vermiyorsunuz' demiştim. Akıllı ço- cuk gitti-verdi. Hem de bizim TRT'nin on- da birfiyatına... Arkadan baktım Hürriyet de aynı seyi yapmış. Fırsatı kullandılar. Sonradan Ortadoğu'da harp çıkıverdl ve ilanlar ne kadar çok izlendi. Bu sabah Ya- pı Kredi'nin yenl binasının açılışını yapar- ken onlara da söytedim. 'CNN'e ilan verin' dedim. 'Hem Türkiye'de bankacılık işlem- lerinin hızlı işlediğini, otomatik para ma- kinelerini falan anlatırsınız hem de şöyle turistik yörelerimizin filmlerini koyup, tu- rizmin câhlanmasına hizmet edersiniz de- dim. Bu tür reklamları hepinlze tavsiye ediyorum." Özal'ın konuşması bittikten sonra baktık ki "akıllı çocuk" da salonda. Ziraat Bankası Genel Müdürü Coşkun Ulusoy CNN'e ver- dikleri reklamın öyküsünü bize şöyle anlat- tı: "Geçen eylülde Bulgaristan'daydık. Dünyanm bizi yanlış tanıdığını dile getire- rek Cumhurbaşkanımıza neden kendimi- zi tanıtmıyoruz. Bu konuda dünya televiz- yonlannda, CNN'de tanıtıcı programlar yapsak diye bir önerlde bulundum. Cum- hurbaşkanımız hemen "neden sen yapmı- yorsun?" dedi. "Ben de Bulgaristan'dan telefonla bankaya gerekli talimatı verdim. İlanlanmız eylül sonunda CNN'de başla- dı. Hatta o zaman CNN'de bir ilan TRT'nin otuzda biri fiyatınaydı. Biz bir yıl süreyle günde 4 kez ilan çıkması üzerine anlaşma- mızı yapmtştık. CNN şimdi fiyatlan yük- seltti ve bu yükseltilmiş fiyatlar TRT'nin onda birine geldi. Ama biz bir yıllık kapat- tığımız için rahatız." TÖBANK için kollar sıvandıTürkiye Öğretmenler Ban- kası TÖBANK, önümüzdeki günlerde kendinden epey söz ettireceğe benziyor. Rivayet o ki Devlet Bakanı Güneş Ta- ner, kendisine bağlı bu ban- kada bazı değişiklikler için kollan sıvamış. Orneğin DPT Yabancı Sermaye Başkanı Osman Ünsal, geçen ay bu bankanın yönetim kurulu baş- kanlığı görevini de üstlenmiş. Şimdiyse sıra genel müdür koltuğundaki değişiklikte. Bankanın "kamulaştırılma- sından" bu yana genel mü- dür olarak görev yapan Cetin Hacaloğlu'nun bir süredir bu görevde kalmaktan rahatsız olduğu ve aynlmak isteğini di- le getirdiği biliniyor. Hacaloğ- lu'nun bu tavrı, bankanın yıl- lardır "ne uzayıp ne kısal- dığı" ve bir atak yapabilmek için devletten beklenen des- teği alamamasına bağlanıyor. Bu arada Ankara kanadının bu desteği özellikle vermedi- ğini savunanlar da var. TÖBANK 29 martta genel kurul yapacak ve sanırız ge- nel kurulla birlikte genel mü- dürlük koltuğunun sahibi de değişecek. Ekonomi kulisle- rinde söylenenlere bakılırsa Çetin Hacaloplu bu koltuğun yeni adayı; İmpexbank Genel Müdürlü- ğü'nden ayrılan Hasip Bul- danlıoğlu. Deniyor ki impex- bank'ın Asil Nadir'den Kara- mehmet kardeşlere satılışı st- rasında Güneş Taner, Bul- danlıoğlu'nu yakından tanıma olanağı bulmuş ve birlikte ça- lışabileceğinı düşünmüş. Buldanlıoğlu'nun kariyerin- de "Cıtibank" yazıyor. TÖ- BANK'ın Citibank kökenli ye- ni Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ünsal'la da Citi- bank'ta Dirlikte çalışmış. Hüs- nü Özyeğin, Finansbank'ı kurarken Buldanlıoğlu'nu Ci- tibank'tan transfer etti ve Fi- nansbank Genel Müdür Yar- dımcılığı koltuğuna oturttu. Buldanlıoğlu bu görevi yürü- türken Mehmet Ali Yılmaz- ın sahibi buiunduğu Titi- bank, "isim" ve "sahip" de- ğiştirerek Asil Nadir'in mülki- yetindeki "İmpexbank" hali- ne geldi. Bankanın Yılmaz : dan Nadir'e satış operasyo- nuna aracılık eden Ozyeğin, satış işleminin ardından ken- di Genel Müdür Yardımcısı Buldanlıoğlu'nu İmpexbarrk : ın başına genel müdür olarak gönderdi. Şimdi bir yanda Buldanlı- oğlu'nun adı TÖBANK Genel Müdürlüğü makamı için ge- çerken, aynı zamanda Özye- gin'in TÖBANK'la ilgilendiği ve bilançolarını incelediği de biliniyor. Kimileri "Özyeğin TÖBANK'ı alamaz. Olsa ol- sa bankayı bir müşterisine satmak için ilgilenmiştir" derken kimileri de Ankara'ya yakınlığıyla tanınan, bankacı- lığı da iyi bilen Özyeğin'e ban- kanın bir bölüm hıssesinın ve yönetiminin "özelleştirme" adı altında teslim edılebilece- ğinden söz ediyorlar. Hasip Buldanlıoğlu adtnın kulislerde dolaşması, yoksa bu tür bir operasyonun halka- larından biri mi? Bekleyip gö- receğiz. KDV'si içinde... Hükümetimiz, bir türlü toplayamadığı ver- giyi "zam" olarak geniş halk kitlelerinin sır- tına yüklemeyi yeniden hıziandırdı. PTT, THY derken SEKA kâğıda, Tekel içki ve sigaraya zamları bindirdi. 5 yıl kadar ön- ce Katma Değer vergisi ile tanışmıştık, şim- di bir de KSV, yani "Körfez Savaşı vergisi" çıktı galiba... Savaşın şoku atlatılıp da piyasalar canlan- maya başladığında özel sektör ürünlerinde de bu KSV'yi "hissedeceğimiz" kesin. Bir de işin enflasyon cephesi var. KDV ilk uygulamaya girdiğinde enflasyonu önemli öl- çüde arttırmıştı. KSV ise savaşın faturası da eklendiği için "katmerli" bir enflasyon artı- şı yaratacağa benziyor. 'İlk ve tek' değil Koç Grubu'nun dış ticaret şirketi Ram Dış Ticaret, geçen ay gazetelere verdiği ilanda "İhracatta 500 milyon dolar duvarını aşan ilk ve tek dış ticaret şirketiyiz" diyordu. Ram Dış Ticaret, Türkiye ihracatının durak- lama dönemine girdiği bir ortamda gerçek- ten de başanlı bir performans göstermiş, 540 milyon dolarlık iş hacmine ulaşmıstı. Ancak Giyim Sanayicileri Dış Ticaret GSD, Ram'ın bu başarısına ortak oldu. Bir başka deyişle, Ram Dış Ticaret "ihracatta 500 mil- yon dolar duvarını aşan ilk ve tek şirket" değil, 2 şirketten biri oldu. Çünkü GSD de 500 milyon doları aştı. 31 aralık itibarıyla ge- len evraklar henüz tamamlanmadığı halde şimdkjen 5 0 1 ^ milyon dolar rakamını bul- du. TÜRKİYE'NÎN KALBİ ANKARA Mehmed Kemal 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaioğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. DAVALI GÜLSEREN DURSUN'A İLAN Dosya No: 1990/12 Davacı Mehmet Dursun tarafından davalı Mudurnu ilçesi Esen- kaya köyü nüfusuna kayıtlı Mehmet kıa 1972 D.lu Gülseren Dur- sun aleyhine şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açıldığı, davabıun tüm aramalara rağmen adresinin tespit edilemediğinden da- valının 14.3.1991 tarihli duruşmaya gebnesi veya kendini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde gıyabında karar verileceği ilanen teb- liğ olunur. 18.12.1990 ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ MUDURNU Basm: 45617
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear