18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Kulp ve Lice'deki olaylar üz&ine, SHP bugün bölgeye heyet gönderiyor Koalisyonun gözü GüneydoğırdaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Diyarba- kır'ın Lice ve Kulp ilçelerinde dün çıkan, üç er ve yedi yurttaşın ölümüne neden olan olaylar, Ankara'yı da hareketlendirdi. Başbakan Demi- rel olayı, "tlk olan bir iş degil. Türkiye'de devam edegdea işlerden" diye değerlendirirken, Başba- kan Yardımcısı Inönü, "Olaylar son derece üzöcü" dedi. HEP kökenli SHP milletvekiUeri Kulp'taki olaylar sürerken Içişleri Bakanı tsmet Sezgin ile göruşerek "acilen devreye ginnesini" istediler. Sezgin, PKK'nın, cenaze törenlerini gös- teriye dönüştürmeyi amaçladığını belirterek "OUylann alünda tatarik var" diye konuştu. SHP, miUetvekiUerinden oluşan bir heyeti bugün bOlgeye gönderiyor. Milletvekilleri devrede Kulp ilçesinde vatandaşlar ile güvenlik kuvvet- lerinin karşı karşıya gelmesiyle başlayan olaylar konusunda, telefonla sürekli bilgi alan HEP kö- kenli milletvekiUeri, SHP grup toplantısından sonra tdare Amiri Salih Sümer'in odasında bir araya geldiler. Bölgede bulunan Diyarbakır Mil- letvekili Mahmut Alınak'tan"ğeİışmelerle ilgili bilgi alan milletvekiUeri, durum değerlendirme- si yaptılar. Daha sonra DYP'li Bütçe Plan Komisyonu Başkanı Üyas Aktaş'ın odasında lçişleri Bakanı Sezgin ve bir grup HEP kökenli milletvekili ile bir araya geldiler. Remri Kartal. Mahmut Alınak, Ahmet Tttrk, Sun Sakık, Sedat Yurttaş, Niza- mettin Tofuç'un katıldıkları "gizli" toplantıda, milletvekilleri sorunun güvenlik kuvvetlerinin tu- tumundan kaynaklandığını anlattılar. Milletve- kiUeri aynca, güvenlik güçlerinin vatandaşlann üzerine ateş açtıklannı savundular. Bakan Sezgin de cenaze töreninin olaysız ka- panması için elinden geleni yapacağını söyledi. Sezgin, bölgeye ilişkin tutumunu anlatırken de bölge valiliğinin ve olağanüstu halin kaldırılma- sından yana olduğunu, ancak bunlann hemen ya- pılmasının mumkun olmadığını anlattı. Sezgin, miUetvekUlerinin "Olaya valinin 'Geri çekilin' emrini dinlemeyen albay neden oldu" sözlerine de, "Bn olayı arastıracağım" yanıtını verdi. MU- letvekülerinin Divarbakır ll Jandarma Alay Ko- mutanı Albay tsmet YediyıMız'ın tutumunu eleş- tirdikleri öğrenildi. Bu gelişmelerden sonra gazetecilerle konusan Sezgin, "Sıkınüdayız. MilletvekiUeri de sıkıntı- lı. Çözmeye çalışıyoraz" dedi. SHP Grup Başkanvekili Mahmut Ahnak", par- tisinin bölgeye bir heyet göndererek olaylan ye- rinde inceleyeceğini söyledi. Alınak, DYP'nin de heyete katılması için girişimde bulunduklarını sözlerine ekledi. Heyette, SHP milletvekilleri Mehmet Kerimoglu. Muzaffer Demir, Hatip Dk- le, Atilbı Hun ve Seh'm Sadak bulunacak. Alı- nak, bir soru üzerine "olaylann, hükümetüı de- mokratikleşme cabalan öncesinde meydana gehnesine" dikkat çekerek "Baa güçkr hükümeti çıkmaza sokmak istiyor" dedi. Insan Hakları Komisyonu Başkanı Ahraet Tüıfc de sorunun çözumünde kendileriyle birlikte DYP milletvekillerinin de sorumluluk almalan- nı istedi. lçişleri Bakanı Sezgin, Kulp ve Lice'deki olay- lar konusunda dün akşam gazetecilerin sorusu- nu yanıtlarken PKK'nın ikinci büyük kongresin- de alınan karann, büyük cenaze törenlerinin ya- pümasını öngördüğünü söyledi. Dünkü çatışma- dan sonra cenazelerin önce alınmadığı ve orta- da kaldığını kaydeden Sezgin, "Sonra cenazele- ri almak istediler. Hava karardıgı için verenıedik. Otopsi yapmak için DGM Savcılıgı da talepte bn- hındu. Jandarma komutanı valandaşJarta konuş- maya gidiyor, askere ateş açılıyor. Karsüık veril- mesi nonnal. Altında tahrik var. Vatandaşlann bn tahrikkre kapılmaması gerek" diye konuştu. Başbakan Süleyman Demirel, parlamentodan aynhrken gazetecilerin konuya Uişkin sorulan- ru yanıtlarken olay hakkında sürekli bilgi aldık- larını belirterek, lçişleri Bakanı Ismet Sezgin'in de temaslannı sürdurdüğünü söyledi. Demirel, "Ük olan bir iş degil. Türkiye'de denun edege- len işlerden" dedi. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü de Lice ve Kulp'ta meydana gelen olaylann son derece üzücü olduğunu belirterek, konu ile ilgili yorum yapamayacağını söyledi. tnönü, "lçişleri Bakanlığı devmniı takip ediyor. lçişleri Bakanı'na sorun" dedi. YILMAZ; MIRAS DEVRETTIK 'Hükümet Bremen mızıkacılarını andırıyor' ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, zam konusunda hükümetin tutumunu Bremen mızıkacılanna benzetip, her agızdan ayrı bir ses çıktığını söyledi. Yılmaz, "Bizim hükümete devrettiğimiz enkaz değil, aslında mirastır" dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — ANAP Genel Başkanı Me- sut Yümaz, hukü- mete 'enkaz' değil 'miras' dev- rettiklerini ıfade ederek "Zam konusunda hükümetin lutumu Bremen mızıkacılannı andır- maktadır. Sonımlu agızlardan ayn ayn sesler çıkmaktadur'' de- di. Yılmaz, dün toplanan ANAP gnıbunda yapılan belediye baş- kanlığı seçimlerinin, seçmenin ANAP'a bağlılığının testi oldu- ğunu ifade etti. Yılmaz, Cum- hurbaşkanı özal ile yasayı t veto' etraesi konusunda her- hangi bir görüşmeleri olmadığı- nı söyledi. Yılmaz, son yapılan yerel seçimlerde sadece Tosya ve Lüleburgaz'da ANAP oylannın düştuğunü belirterek seçimlerde en fazla oy kaybına uğrayan partinin SHP olduğunu söyledi. Yılmaz şöyle konuştu: "Istanbul'da 2.5 senedir ye- rel yönetimlerin başında olma- lanna ragmen SHP oylannda büyük düşıiş vardır. Bakırköy'- de SHP, iktidar faktöriine rag- men yuzde 18 civannda o> al- rnısbr. SHP'li belediyelerin ar- kasında halk destegi yoktur. Eger geçmiste bize söyledikleri iddialannda hâlâ ısrariı iseler halkın oyuna başvunıp güven tazekmeleri gerekir." Yılmaz, TBMM'de yapılacak genel görüşmelerin TV'den nak- len yayımlanacağının hükümet üyeleri tarafından açıklandığmı, ancak son anda naklen yayın- dan vazgeçildiğini de belirterek "Üç genel göruşmenin aynı haf- taya sığdınlması ve arkasından liderlerle açıkoturum yapılma- sı, gündemi ve zamlann etkisi- ni dagıtma çabasıdır" diye ko- nuştu. Hükümetin, zam konusunda "ANAP hükümeti çocuğu cami avlusnna bıraktı" değerlendir- mesi yaptığını savunan Yılmaz, "Cami avlusuna bırakılmış ço- cuğu bir ay sonra kucağa almak hangi vicdana sığar" sorusunu yöneltti. Yılmaz, güvenlik ve terör ko- nusunda hükümete sonsuz des- tek olacaklannı da vurgulaya- rak bu konuda hiçbir engel çı- karmayacaklannı söyledi. Yıl- maz, "Hükümete bu konuda asıl engel biz degil HEP millet- vekilleridir. O bölgedeki insan- lara en fazla hizmet goturen parti ANAP olmuştur. Ancak ülkenin bölünmesine de en şid- detli karşı çıkacak parti vine biz oluruz" dedi. ANAP gnıbunda, dış gezile- re katılan baa miUetvekilleri iz- lenimlenyle ilgili bilgi verdiler. Vümaz, dunku ANAP grubunda >erel seçimlerin seçmenin partilerine bağlılığının bir testi olduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA) DEMİREL, DYPMECLÎS GRUBUNDATÜRKİLER POLİTİKASIN1ANLATİJ 'Kavgasız düzen önerdiırfANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Süleyman Demirel, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan cumhurbaşkanlan vs Azerbaycan Başbakanı ile yaptığı göruşmeler sırasında, bu devletlerin, siyasi istikrann sağlanacağı yeni bir düzene göre kurulması gerektiğini söylediğini belirtti. Demirel, "Yarın kendi içinizde sandalye kavgasına düşmeyecek usulleri geliştirin" önerisinde bulunduğunu kaydetti. Türk cumhuriyetlerinden, ülkenin büyuklüğüne göre 500 veya bin öğrencinin Türkiye'deki üniversitelere gönderilmesini istediğini bildiren Demirel, "Türkiye ile bu ülkeler arasında köpröyü kurmamızı zanıri göriıyonım. Bu bir Pantürkizm olayı degildir" dedi. Demirel, partisinin TBMM Grubu'nun dünkü toplantısında, SSCB'nin yerini alan Bağımsız Devfetter Topluluğu'na (BDT) ilişkin değerlendirmesini ve hükümetin Türkiler konusunda ızleyecegi politikayı anlattı. Slovenya ve Hırvatistan'ı tanıdığını açıklayan Almanya'nın tek başına böyle bir karar aldığma inanmadığını, Almanya, Ingiltere ve ABD'nin de genellikle birbirine paralel politikalar izlediklerini söyledi. Avrupa'nm ırkçılık konusundaki gelişmelere sahne olacağını kaydeden Demirel, "Avnıpa'da entegrasyon, Dogu Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde ise dezentegrasyon iki senedir dünyayı meşgul ediyor. Entegrasyon heniiz varacağı yere varmamıştır, araa dezentegrasyon, yaui parçalanma, bölünme varacağı yere varmak üzeredir" diye konuştu. Sovyetler Birliği'nin son bulmasmdan sonra Kızıl Ordu ve elindeki savaş • makinesinin ne olacağımn dünyayı korkuttuğunu anlatan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdıu "Sovyetler Birliği'nin çeşitli yerlerindeki uzun ve orta menzilli, çoğu nükleer başlıklı füzeler ne olacak? Acaba dünya bir kargaşaya gidebilir mi? Henüz her şey bir noktaya varmamıştır, gelişme halindedir. Bunun birinci neticesi Gorbaçov'un onümüzdeki birkaç günde göroini tümuyle bırakraastdır. 1990'a girerken dünyaya bir yıldız olarak takdim edilen Gorbaçov sonmüştur. Önceki toplantılanmızda Gorbaçov'un gunlerinin sayılı olduğunu söylemiştim. Çünkü reform için reform olmaz. Reform mutlaka halka iyilik getirmelidir. Yoksa reform un ayakta durması görülmemiştir. BDT'nin kurulması yeni bir gelişmedir. Fakat evrimini tamamlamış bir olay degiMir." RP'den kopan grubun kuracağıDHP, SHPyerine 'koalisyon ortağı' olmaya çalışacak MÇP'den İktidar' atağıMÇP'nin, SHP kurultayı sonrası koalisyonun dağılabileceği olasılığı üzerinde durduğu ve ANAP içindeki MÇP kökenlileri yeni parti çatısı altında toplamaya çalıştığı kaydedildi. arttıran "ülkücü" kesim, bu öğrenildi. llk etapta, DHP'nin amaçla yoğun bir biçimde TBMM'de grup kurması için ge- "toparlanma" çabası içine gir- rekli olan bir milletvekilinin di. DHP'nin kuruluş çahşmaları . transferini gerçekleştirmeyi de ile birlikte yoğunluk kazanan bu amaçlayan bu çabalann sonuç TURAN YILMAZ ANKARA — MÇP çatısı al- tında bir araya gelen "ülkücü" kesim, "koalisyon ortaklığj" için alağa geçti. iktidar ortakhğı pla- nı, SHP'nin önümuzdeki ay ya- pılacak kongresinde çıkacak so- nucagöre koalisyonun dağılabi- leceği olasılığı üzerine kurulu- yor. "Ülkücü" kesim, iktidar or- takhğını, RP'den kopan MÇP kökenli miUetvekillerinin bugün kuracaklan Demokratik Hare- ket Partisi (DHP) ile sağlamayı tasarlıyor. Eski MÇP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, bu yöndeki ilk "sinyal"i de partı içi sorunlara yol açma pahasına, hukumete guvenoyu vererek yaktı. SHP içindeki "iktidar rnücadelesi" nedeniyle iktidar ortakhğı yonündeki umutlarını çalışmalar çerçevesınde, 12 Ey- lül sonrasında "davadan uzak düşen" ulkuculere yönelindi. Özellikle de ANAP içinde yer alan MHP kökenli milletvekili ve partililer ile "sıcak temas" kurulurken, "toparlanmanın" yeni bir parti olması nedeniyle DHP çatısı altında gerçekleşti- rilmesine ağırlık verildi. Ancak bu yondeki çabalann henüz bir sonuç vermediği de vermemesi, DHP'nin kuruluşu- nu geciktirdi. Son 10 gündür sü- rekli ertelenen DHP'nin kurulu- şu, dün de gerçekleşemedi ve partinin kuruluşu için lçişleri Bakanlığj'na yapılacak başvuru son anda bugüne bırakıldı. MÇP yetkilileri, "kurucu olma- ları için kendilerine öneri götü- rulenlere bir günlük mühlet ve- rildiğini, kuruluşun da bu ne- denle bugüne kaldığını" söyle- diler. Cumhuriyet'in belirleme- lerine göre yapılan temaslardan dün de bir sonuç alınamadı. Bu durum, DHP'nin üzerinde ağır- hkla durduğu TBMM'de grup kurma amacını suya düşürdü. "DHP caosı alünda toparlan- manın sağlanması" yönundeki yoğun çabalann, ileride ortaya çıkabilecek hükumet bunalımın- da, doğrudan koalisyon ortağı olma düşüncesinden kaynaklan- dığı belirtiliyor. MÇP'nin, bu yondeki planlannı, hükümet or- tağı SHP içindeki "iktidar kavgaa" üzerine kurduğu da öğ- renildi. ANAP'TA TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ Istanbul delegesi yarıya indi BAŞKENTTEN AHMET TAN Demirel'in Sıkıntı Hiyerarşisi Demirel sıkıntılı. Sıkıntısını bakanlara, milletvekillerine bulaştırmaktan korkuyor. Dün Meclis'te DYP grup toplantısında söylediği sözler bunun kanıtı. Özal'ın "vetocu" tutumuna karşı sabırlı olunmasını is- teyen Demirel, sıkıntının yayılması halinde, devletin kilit- leneceği endışesinde. Şu sözlerin altını çizmek gerek: "Bence birtakım meseleleri çok büyutmekte yarar yok. Hangi mesele büyütülecekse, onu büyüteceğiz. Büyûtme- ye karar verince de sonuna kadar götüreceğiz" "Vetocu" tutumunu sürdürmesi halinde Ozal'a karşı uzun bir mücadele açabileceğınin ılk sinyalmı Demirel bu sözleriyle veriyor. Bu "sinyal", DYP milletvekilleri ve bakanlarınca yoğun alkışlarla destekleniyor. Başbakan, "partisinden bıraz sabır" istiyor. Ama bu "sabrın teslimiyet olmadığını" da hemen belırtiyor. Demirel, çok ıhtiyatlı. Her şeyi ölçüp biçerek yürümek istiyor. Atamaları Cumhurbaşkanı'nın onayınatek tek gönder- mesi biraz da bu yüzden. Demirel'in sıkıntısı daha çok, Özal ile aralarında olu- şan üstü kapalı "an/asma"nın bozulmasından. Başbakan, koalisyonun kurulması sırasında ve sonra- sındakı demeçlerınde, Meclıs aritmetiğine göre anayasa- nın değışmeyeceğını belırtmış, Çankaya sorununun gün- demden kalktığını ima etmıştı. Bu ıma ile, Özal ile arala- rında bir uzlaşma doğduğu izlenimi ortaya çıkmıştı. Cumhurbaşkanı, anayasadaki sorumluluk çizgısine çe- kilecek, hükümet de ona dokunmayacaktı. Telaffuz edil- de olsa, "Bence birtakım meseleleri çok büyutmekte yarar yok. Hangi mesele büyütülecekse, onu büyüteceğiz. Büyütmeye karar verince de sonuna kadar götüreceğiz." memiş de olsa, tu- tum ve demeçler böyle bir uzlaşma ız- lenımını güçlendırı- yordu. Ancak geçen haf- ta Özal'ın yerel se- çim yasasını beklen- medik bir bıçımde veto etmesi, ardın- dan da Toplu Konut İdaresi Başkanı'nın atama kararnamesinı gerı göndermesi ile bu "uzlaşma" izlenimi yok oldu. Şimdi ne olacak? Demirel, önceki gece Pembe Köşk'te eski kurmayla- rından İhsan Sabrı Çağlayangil'den dinlediği ıki yaşam ku- ralını, sanırız uygulamaya koyacak. Çağlayangil, bu kuralı Erdal inönü'nün babasından öğ- renmiş. Kurallardan birisi şu- "Sorunların nepsini birden çözemezsin. Onlan bir sıra- ya koy. Tek tek çöz. Hepsinı birden çözmeye kalkarsan, hiç- birisinı çözemezsin..." İkinci kural ise şöyle: "Bir konuda karar vereceksen, iyi düşün ve ver. Ama bu kararı uygulamak için 24 saat geçmesini bekle..." Çağlayangil, politikadakı başarısını bu ikı kuralı iyi ıry- gulamasına borçlu olduğunu anlattı. Demirel, sanırız bu iki kuraldan ilkini dün sabah hemen uygulamaya koydu. Sorun olan atama kararnamesinin ya- nına başka kararnameler eklemeden, yenıden Çankaya'ya gönderdi. Öyle anlaşılıyor kı Demirel, Özal'ın uzlaşmazlıkta ısrar edıp etmeyeceğı açıklık kazanıncaya dek Köşk'e başka kararname göndermeyecek. Zaten kendısi dün bunu da açıkça ifade etti: "Tayinler aşağı yukarı yılbaşından itibaren nizama konu- lacaktır." Peki Özal, atama kararnamelerını engellemede ısrar ederse ne olacak? Demirel, bunun da yanıtını verdı: "Kararnamelerı Çankaya'ya gondermek, tek parti döne- minden kalma bir âdet. icranın sorumluluğu Çankaya'yı il- gilendirmez." Bunun anlamı açık: "Atama kararnamelerini Cumhurbaşkanı'nın imzalama- sını öngören yasayı değıştiririz." Peki, Özal bu yasayı da imzalamazsa ne olur? Demirel'in bu soruya yanıtı hazır: "Kuvvetler ayrımı prensibi altüst oldu. Her şey, yetkıler, sorumluluklar birbirine karışmış. Bunlar ayıklanıp hizaya ge- linceye kadar, benım biraz sabırlı olmamı hoşgörüyle kar- şılayın..." Başbakan, "kuvvetler ayrılığını (yani Cumhurbaşkanı'nı) hizaya getirme" kararında. Ama bu kararını uygulamak için sorunları sıraya koyu- yor. Demirel'in sıkıntısı, aslında Özal'ı yeniden birinci sıra- ya çıkarıp çıkarmama sıkıntısı... ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — ANAP MYK'da yeni tüzük oybirliğiyle kabul edildi. ANAP tuzüğüne göre iUerin bü- yük kongTeye göndereceği dele- geler milletvekili sayısı ve par- tinin o seçim bölgesinde aldığı oya göre hesaplanacak. Hiç mil- letvekili çıkarmayan illerde de partinin aldığı oya göre delege gönderebilecekler. ANAP Is- tanbul Milletvekili İbrahim Öz- demir, tüzük değişikliğinin oy birliği ile çıktığını belirterek "Bu değişiklikle delege sistemi dahaadil hale geldi" dedi. Ön- ceki kongrede 125 delege ile temsil edilen Istanbul, bu tüzük değişikliğiyle büyük kongreye milletvekilleri ile birlikte toplam 164 delege gönderecek. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Lutfullah Kayalar'ın verdiği bilgiye göre buyük kong- re delegeleri belirlenirken önce her ile 2 delege ayrılacak. Bu- nun üzerine o ilın çıkardığı mil- letvekili sayısı eklenecek. Seçil- miş 900 kongre delegesinden ge- ri kalan 637 delege ise partinin aldığı oya gore dağıtılacak. Kayalar, ANAP'ın son yapı- lan genel seçimlerde 35 ilde hiç milletvekili çıkaramadığını be- lirterek "Alınan oy oranına go- re hesap yapılmasaydı iller ara- sında çok büyük dengesizlikler olacak ve hiç milletvekili çıkar- mayan yerler kongreye hiç de- lege gönderemeyecekti" dedi. Kayalar'ın verdiği bilgiye go- re ayrıca ilçe kongrelerinde ay- rı liste uygulaması benimsendi. Ancak MKYK'nın uygun gor- düğü yerlerde çarşaf liste uygu- laması yapılabilecek. Yapılan diğer bir tuzuk deği- şikliği ile de aday belirlemeleri, merkez yoklaması, teşkilat yok- laması ve onseçimin yanı sıra "seçilmiş delegelerle önseçim" yöntemleriyle yapılabilmesine olanak sağlandı. MKYK'nın önceki gün yapı- lan toplantısında Istanbul II Başkanı Semra Özal'ın isteği üzerine boşalan ılçe yonetimle- rine il teşkilatlarınca atama ya- pılması goruşu de benimsendi. Istanbul Milletvekili İbrahim Özdemir'in de bu konuda Sem- ra Özal'ı destekledıği öğrenildi. Concorde'u görmeden "Teknolojik mesafe"nin ne kadar açıldığını bilemez RENAUIT AMNACAK OTOMOBILLER Concorde'u kullandığınızda Renault'nun ileri teknolojisinin ne kadar önde olduğunu siz de göreceksiniz. tşte Concorde'un standart bazı özellikleri: 2000 cc.hacminde elektronik enjeksiyonlu motor, geniş.. çok geniş iç mekan, 7 fonksiyonlu bilgisayar,klima, yüksek- lik ayarli,hidrolik direksiyon, uzaktan kumandalı merkezi kilitleme, otomatik ön ve arka camlar, otomatik ayarlı, buğu çözücülü yan aynalar, otomatik ve yükseklik ayarlı emniyet kemeri...En iyisi siz bir Renault yetkili satıcısına gelin, bu özellikleri görün, deneyin... Siz de Renault'nun mesafeyi ne kadar açtığını anlayacak, olağanüstu duygular yaşayacaksınız. RENAULT 21 Concorde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear