18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/ÎO DIŞ HABERLER 25 ARALIK 1991 DEĞtSEN DÜNYÂ HUSEYBN BAŞ Madalyonun ÖbürYüzüSosyalist btokun parçalanmasını, Sovyetler Birliği'nin tıp- kı uzun süren bir Fransız Komünü gibi "tarihe" karışmasını, her derde deva olarak sunulan "pazar ekonomisinin" başa- nlanndan kaynaklandığını iteri sürmek, sanınz, sağlıklı bir yar- gı olmaz. Parçalanmanın nedenteri, kuşkusuz, son derecede karma- ştk. Bunun sistemden mi, yoksa sistemin uygulanma biçimin- den mi ileri geldiği henüz açıklık kazanmış değit. Ama "çö- kvşün", karşrt dünya görüşünün, giderek pazar ekonomisinin" zaferi olmadığı da açık. Başka bir deyişle, sosyalist blokun biriken sorunlarm üs- tesinden gelmekte acze düşmesıne karşılık, karşıt sistemde her şey güllük gülistanlık oimaktan uzak. Pazar ekonomisi- nin gemi azıya aldığı ülkelerde, var olan sorunlar katlanarak büyüyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik tehliketi boyutlara ulaşıyor, zengin daha zenginleşirken, yoksut kitleler giderek daha da yoksullaşıyor. Ûlkeler bazında gözlenen bu dururn, uluslararası alanda da variığını duyuruyor. Fransa Cumhurbaşkanı François M/tterrancfın "hükümet- ter dışı kuruluşlar dünya konferansı" tarafından 1992 hazi- ranındaRio'dadüzenlenmesi öngörûlen "YBryüzüZ;rve"si ha- ztriık toplantısı sırasında yaptığı konuşma, "liberal ekonominin" olumsuzluklarmı ortaya koyması açısından son derecede ilginç. François Mitterrand, "pazar ekonomisini" bugünkü uygu- lanışıyla "gûçlünün güçsüzü ezmesi" olarak tanımlarken, tüm dünya için daha adaletli bir sistemm oluşturulmasını savu- nuyor. Mitterrand Kuzeyîe Güney arasında var olan, giderek artma eğilimindeki dengesiziiği şu sözlerle, en açık şekliyte ortaya koyuyor: "Bugün, sömürgecilik döneminden çok son- ra zengin ülkeler Güney'in kaynaklannın ve olanaklannın bir bölümüne el koymayı , _ — ^ _ _ _ — _ _ _ _ _ — - sürdürmektedirler. Söz konusu ülkelere bağış ve yardım ola- rak verdikleri ise yap- bklan talanı karşıia- maktan uzaktır. Zan- gtn ülkeierte yoksul ül- keler arasındaki iliski- lerin düzelmesi, yok- sul ülkelerin ham- Mitterrand Kuzey'le Güney arasında var olan, giderek artma eğilimindeki dengesiziiği, en açık sektiyie ortaya koyuyor. madde zenginlikterinin istikrara kavuşturulması, alanla satan arasında karar sahibi büyük finans alanlannın örgMenmesinde bugünkünden farklı sistemlerin kurulmasına bağlıdır." François Mitterrand, bugünkü durumun liberal ideolojiler- den kaynaklandığının önemle altını çizerken sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu durumun yaratıtmasında, gûçlü ve baskın çıkahann ken- di yasalannı dayatmaianmn payı büyük. Bu yasalar, en azın- dan Fransa'da hükümetin yasalannın dışındadır. Bu ise top- tumun yapısınm giderek mülkiyet kavramının yeniden gözden geçırilmesini gerekli kılmaktadır. Bütün bu olumsuzlukların, özünde herkese istedığinı yapma hakkı tanıyan liberal felsefe ve ideotojılerie değıştirilmesi mümkün değildir. Kuzey-Güney Uişkilerinde bugün geçerli olan gûçlünün güçsüzü ezmesidir." Fransa Cumhurbaşkanı'nın yukandakı sözlerinin somut ka- nıtları ise kimsenin saklısı değil. Güney yankürestnin on yıl- lık dönemi kapsayan borçları. 1990 itıbarıyla 1.340 milyar do- tara ulaşmış durumda. 1990 yılında dışsatımlarının yüzde 21.1'ine tekabül eden 1405 milyar doları borç ödemelerine ayırmalarına karsın, Güney'in yoksul ülkeleri, birleşik faiz de- nilen "mucize" buluşla, alacaklılarına, astl borçlarının çok üstünde ödeme yapmak zorunda kalmışlar, ancak gene de yakalannı kurtaramamışlardır. Daha açık bir deyişle dün ol- duğu gibi bugün de yoksul Güney, zengin Kuzey'i finanse etmektedir. Nitekim Fransa'nın, Üçüncü Dünya ülkelerinin borçlarında indirim yapılmasına ilişkin önerilerinin, ileri en-* düstri ülkeleri tarafından neden sürekli bir biçimde geri çev- rildiği anlaşılıyor: Zengin ülkelerin, yoksul Güney'den gelen yıliık 25 ila 35 milyar doları gözden çıkarmaya niyetleri yok. Liberal ekonomilerinin kuralı bu. Liberal ekonominin şampiyonlarının işin biraz da bu yant- na bakmalannda yarar var. MOSKOVA GÜNLÜĞÜ Devleti bırak, kıtlığa bakKızıl Meydan'ı gezen turist grubuna rehberlik yapan Yuliya Orlova, sıradan bir Rus kadmı olarak konuşuyor: Kuyruklarda beklemekten usandık. Devletin adı ne olursa olsun, dükkânlarda mal olmazsa hiçbir yönetim uzun süre ayakta kalamaz. Tarihe gömülen SSCB'nin son başkanı, bu akşam resmen istifasını sunacak Gorbi bugün veda ediyorGorbaçov'un sözcüsü Andrei Graçev, son Soyyet Hderinin bugün TSİ 21.OO'de istifasını sunacağını açıkladı. Gorbaçov, Sovyet Parlamentosu'nun dünkü oturumuna da katılmadı. Dış Haberler Servisi — Artık tarih olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin son Devlet Başkanı Mihail Gorba- çov, bu akşam TSİ 21.OO'de res- men istifasını veriyor. Gorba- çov'un sözcüsü Andrei Graçev tarafından dün açıklanan istifa- sı, formaliteden öte bir anlam taşımıyor. Gorbaçov, SSCB Par- lamentosu'nun kendi çağrısı üzerine dün yapılan "veda top- lantısına" dahi katılmadı. An- cak uçte bir çoğunlukla toplana- bilen parlamento, "SSCB'nin ntastararası hnkukun bir nesnesi ve jeopolitik bir gerceklik ola- rak ortadan kalktıgı" yönünde "formalite karan" alamadan dağüdı. Mihail Gorbaçov'un sözcüsü Andrei Graçev, dün öğle saatle- rinde Moskova'da yaptığı açık- lamada, SSCB'nin son devlet başkanının bu akşam istifasını resmen sunacağmı söyledi. Gra- çev, istifa kararının Gorbaçov'- un önceki gün Rusya Devlet HAKAN AKSAY MOSKOVA — Pazar gecesi Kızıl Meydan'daydım. Hafıften kar çiseliyordu. En ufak bir rüz- gâr yoktu. "Keşke bütfln kışı oövle geçirebilsek" diye düşün- düm. Kremlin'de kızıl Sovyet bay- rağını artık göremeyeceğimi düşünmüştüm. Ama hayır.bay- rak hâlâ asılı. Üstelik hafiften kıpırdıyor. Sanki son nefesini vermeye hazırlanıyor. Lenin'in mozolesini bekleyen askercikler saaı başlan değiş- meye devam ediyor. Ama kaz adımlarını atarken eskisi kadar disiplinlı değıller. Büyük önderin hemen önün- de sarhoş bir Gürcü. sarışın bir Rus kızını öpüyor. ıki öpücük arası Lenin'e ve mozolede put gibi bekleyen askerlere küfredi- yor. Biraz geride -son aylann değişmeyen görüntüsü- birkaç fahişe, güzel vücutlannı yeşiı dolarlara kıralamaya çabalı- yorlar. Biri, bakışlanmızda müşteri potansiyeli yakaladığı- nı sanarak yanımıza yaklaşıyor: - Hey yabancılar, Soyyet kı- zımn tadına bakmak istemez misiniz? "Her ikisi de yanlış" diyor şa- kacı arkadaşım "Ne Sovyet kal- di artık ne de sen bir kız olabilir- sio." Kız, cümlenin ikınci bölü- müyle ilgili espriler yapıyor. ama niye Sovyet olmadığmı an- karşı protesto gösterisi düzenle- lamadığını söylüyor. Belli ki diklerini hatırlatıyor. Grup ne dünyadan hab«ri yok. Yanımızdaki tunst grubuna rehberlik yapan bayanın gür se- si çınlıyor: - Kızrt (Kraşnaya) Meydan'- m adı, eski Rırscada gflzel anla- mına gelen sözcükten (prekras- naya) gelir. Renkle ve komû- nizmk ilgisi yoktur. Rehber, bizim Ugimizi fark Başkanı Boris YeHsin ile yaptı- ğı görüşmede ahndığını belirtti. Gorbaçov dün sabah Kremlin görevlileriyle bir toplantı düzen- leyerek "veda" etti. Mihail Gorbaçov'un, kendi çağrısı üzerine dün toplanan Sovyet Parlamentosu'nda bir konuşma yapması, istifasım da bu sırada açıklaması bekleniyor- du. Ancak Gorbaçov, SSCB'nin ortadan kaldınlmasının hukuki prosedüre uygun olması için çağrı yaptığı toplantıya katılma- dı. Cumhuriyetlerin bir forma- liteden öte anlam taşımayan top- lantıya soğuk kalmalan üzerine, ancak üçte bir çoğunluk sağla- nabildi. "SSCB'nin ortadan kalktıgına" ilişkin karar alması beklenen parlamento, tartışma- lan sonuçlandıramadan dağüdı. Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın milletvekillerini çek- miş olmaları nedeniyle zaten toplanması olanaksız hale gel- miş bulunan Birlik Meclisi'nden yoksun olarak büyük ölçüde Or- ta Asya cumhuriyetleri temsüci- lerinin katılımıyla toplanan cumhuriyetler meclisi, kendi varhğına son vermek için cum- huriyet parlamentolannı bekle- meye karar verdi. AUnan karara göre Yüksek Sovyet'in toplanabilen milletve- killeri, Bağımsu Devletler Top- '.uluğu'na katüma kararı alan tüm cumhuriyetlerin parlamen- toları Alma Ata anlaşmalarmı onayladıktan sonra yeniden bir araya gelerek merkezi devletin ABD Ermenistan'ı tanıyor, Azerbaycan'ı 'değerlendirecek' Erivan'a 'evet', Bakü'ye edince Biilümseyerek sesleniyor: - Oyle bedava bilgi almak yok. Gelin tanışalım. Tyumen'den gelmişler. Le- nin'i görmeye sabırsızlanıyor- larmış. "Artık bizi komünizmle bağ- layan son bağlar da koptu. Mo- zolenin kaldırüması da an mese- lesi" diye açıklıyor aralanndan biri. Adının Ynliya Oriova oldu- ğunu öğrendiğımiz rehber, artık gruptan sorumlu bir kişi olarak değil, sıradan bir Rus kadını olarak konuşu\ or. - Kuyruklarda beklemekten usandık. Devletin adı ne olursa olsun, dükkânlarda mal olmaz- sa, hiçbir yönetim uzun süre ayakta kalamaz bepce. Grubun en geiıci Vanya Sido- rov, Yeltsin'in çok kinci olduğu- nu ve sonunda Gorbaçov'dan intikam aldıgını söylüyor-. - Ama Gorbaçov kadar dene- yimli politikacımız yok. Yeltsin hata ösrunehata yapıyor. Birkaç ay önce Ukrayna'yla sınırlan gözden geç'receği2 derken de, üç gûn önceki eski KGB ve tçişleri Bakanhğı bazında tek bir göven- lik organı (bakanlık) kurarken de hatahydı. Arkadaşım pazar günü Mos- kova ve Petersburg'da binlerce komünistin ellerinde Lenin ve. Stalin'ın portreleriyle Sovyetler Birliği'nin parçalanmasına ve ocak ayında yapılacak zamlara ABD, Mihail Gorbaçov istifa eder etmez aralarında Ermenistan'ın da bulunduğu 6 cumhuriyeti tanıyacak. Beyaz Saray, Ermeni azınlığın durumundan ötürü, "insan haklan açısından geride" bulduğu Azerbaycan'ı ise 'değerlendirecek! LFtKGÜLDEMİR WASHINGTON — ABDnın Mihail Gorbaçov istifa edcr etmez altı cumhuriyeti resmen lanıyacağı bildirilıyor. Bu cumhun- yeıler içinde Ermenistan da bulunuyor. Ancak Azerbaycan yer almıyor. ABD'nın bu adımı. SSCB'nin çöküşü- nün resmen tescili anlamına geliyor Çünkü Washıngton'un bu adım ıle yakacağı "yeşil ışıktan'" sonra tüm diinyantn cumhuriyetle- n tanıma yarışına girmesi beklenivor. Bu karann Gorbaçov'un Başkan George Bush ıle önceki sabah yaptıgı telefon görüşme- sınde Rus>a'ya yardımcı olunmasını iste- mesınden sonra alındığtbelirtıliyor. Söz konusu karara göre ABD ılk elden Rusya. Ukrayna, Beyaz Rusya. Kazakis- tan, Kırgızistan ve Ermenistan'ı tanıyacak. ABD'nin SSCB nezdindeki büyükelçisi Ro- bert Stranss hemen Rusya'ya akredite edı- lecek. Diğerlenne de büyükelçiler atana- cak. ABD aynca Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi sandalyesini devr almasını destek- leyecek. ABD'nin hemen tanıyacağı bildirilen altı cumhuriyet, Washington Post'un Beyaz Sa- ray kaynaklanna atfen verdıği habere göre ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Pnn- ceton konuşmasında sıraladığı beş ilke ile uyum içinde. Bu ilkeler. serbest piyasa ve demokrasıye bağlılık, azınlıklann hakları- nın korunması, uluslararası silahlann kontrolü ve nükleer silahlann yaygınlaş- masının önlenmesi taahhütlerinden oluşu- yor. Azerbaycan'ın ılk elden tamnacak ülke- ler Hstesinde yer almaması, Bakü'nün bu ilkeler ile uyum içinde olmadığının düşü- nülmesinden kaynaklanıyor. Beyaz Saray kaynaklan Azerbaycan'ın "azınlık hakları- nın korunması" açısından "geride" olduğu- nu ileri sürüvor. Bundan kastedilen, Azer- baycan topraklarında yaşayan Ermenilerin durumu. Washıngton, Moldavya, Gürcistan. Azerbaycan, Türkmenistan, özbekistan ve Tacikisıan'ın ilk elden tanınmamasının bu ülkelerin hiç tanmmayacağı anlamına gel- mediğini, sadece söz konusu beş ilkeye uyumlannın "değerlendirUeceğini" kayde- diyor. ABD'nin altı cumhuriyeti tanıma niyeti- ni önceki gün mütlefiklerine yazılı olarak bildirdiği ortadan kalktığını ilan edecek. Gorbaçov'un önceki gün Yelt- sin ile yaptığı sekiz saatlik gö- rüşmede, merkezi iktidar organ- lannın yeni yapıya devredilme- si, Sovyet nükleer süahlannın denetimi ve Gorbaçov'un gele- ceği konulan ele ahndt. Toplan- tıya bir süre ara vererek tngilte- re Başbakanı John Major ile bir telefon görüşmesi yapan Gorba- çov, lngiliz liderine nükleer si- lahİarın sağlam bir denetim içe- risinde olduğuna ve bunun sü- receğine ilişkin güvence verdi. Yaklaşık yanm saat süren ve sı- cak geçen görüşme sırasında GoTbaçov, Batı'dan hayvan ye- mi, Uaç ve cumhuriyetler için nakit krediyi de içeren yardım talebinde bulunduklanm Ma- jor'e iletti. Gorbaçov-Yeltsin gö- rüşmesinde nükleer silahlann denetimi konusunda ne tür bir sonuca varıldıgı ise açıklanma- dı. Ağustostaki başarısız darbe- den sonra Batı'da Sovyet nükle- er silahlaraıın denetimine ilişkin uyanan kaygı, SSCB'nin orta- dan kalkmasıyla daha da ciddi- yet kazanmış bulunuyoT. Eski sovyet cumhuriyetlerinden Rus- ya, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Kazakistan'ın topraklarında ko- nuşlandınlmış bulunan nükleer silahlann toplam sayısı yaklaşık 27 bin civannda. BDT'ye katı- lan söz konusu dört cumhuriyet, nükleer silahlann kullanılması için gerekli şifre cantasının Yelt- sin'in elinde bulunması için an- laşmış durumdalar. Ancak Yelt- sin'in bu çantayı Gorbaçov'dan devralıp almadığı ise henüz be- ürsiz. Dört cumhuriyetin lider- leri arasında vanlan anlaşmaya göre şifreler Yeltsin'in eünde olsa bile "ateşleme düğmesine" bas- mak için diğerlerinin onayı ve kolektif karan gerekiyor. Bu arada 12 eski Sovyet cum- huriyetinden Gürcistan dışında- ki U'inin oluşturduğu BDTnin hükümet başkanları, dün bir toplantı düzenlediler. Toplantı- da, cumhuriyetler arasındaki ekonomik koordinasyon ve or- tak para biriminden kaynakla- nan sonınlar görüşüldü. öte yandan Kazakistan Par- lamentosu, cumhuriyetin baş- kenti Alma Ata'da geçen hafta imzalanan BDT Anlaşması'nı dün onayladı. Böylece Kazakis- tan, üç Slav cumhuriyeti Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna'mn ar- dından BDT'yi onaylayan dör- düncü cumhuriyet oldu. Darbe sabahı tankların üzerine çıkarak direnişe geçen Yeltsin 'Darbecilerin en büyük yanlışı beni önceden öldürmemeleriydi" diyor. Boris Yeltsin, Newsweek'm sonılarını yanıtladı: Artık geri dönüş yok redeyse koro halinde tepki veri- yor: - Her şey olabilir, ama ko- miinizm deneyini bir kez daha yaşayacak değiliz. Kızıl Meydanı birlikte terk ediyoruz. Kızıl bayrak sanki ar- kamızdan hüzünlü gözlerle ba- kıyor. Kar yavaş yavaş yağma- ya devam ediyor. Dış Haberler Servisi — Son günlerde uluslararası kamuoyunda en çok sözü edilen kişi hiç kuşkusuz Rusya Federasyonu Uderi Boris Yeltsin. Gürcistan dışında kalan 11 eski Sovyet cumhuriyetinin katıhmıyla 21 aralıkta Alma Ata'da SSCB'yi tarihe gömen ve yerine Bağımsız Devletler Topluluğu'nu kuran anlaşmanın imzalanmasında başrolü oynayan Yeltsin, Newsweek dergisinde yer alan söyleşisinde nükleer denetimin tek bir merkeze bağlanrr.ası durumunda düğmenin kendi eli altında mı bulunacağı sorusunu yanıtlamaktan kacındı. Artık geri dönüşü olmayan bir sürece girildiğini öne süren Yeltsin, özetle şu noktalann altını cizdi: • Bağımsız Devletler Topluluğu'nun kuruluşuna ilişkin gelişmeler durulduğunda ABD Başkanı George Bnsh ile bir doruk düzenleyebiliriz. • Mihail Gorbaçov'a büyük saygım var. Ne tür b.ir görev üstlenmek istediğini bize bildirsin, değerlendirelim. • Gorbaçov'un en büyük yanlışı, komünizmle pazar ekonomisini, tek partili duzenle demokrasiyi bağdaştınnaya çalışmaktı. Koskoca bir ülkeyi tek bir merkezden yönetmeye çahşmak da yanhştı. Bugün izlediğimiz çizgiyi birkaç yıl önce kavrayabilseydi belki de bu denli sıkıntıya düşmezdik. • Beyaz Rusya'da Brest'te yapılan anlaşma anayasaya aykın değildi. • Büyük çapta sıkıntüanmızm bulunduğu doğru. Umanm gelişmeler şiddete dönüşmez. lstikran bir an önce sağlamalıyız. 2 ocakta fiyat serbestisi başlatacağız. Gerekli dönüşümü başanyla gerçekleştirebüeceğiınize ınanıyorum. • ABD Hava Kuvvetleri'ne bağh uçaklar, yardım malzemesi dağıtmak amacıyla Rusya hava sahasına girebilir. HiçbİT sakmcası yok. • Bağımsız Devletler Topluluğu'na bağh devletlerin nükleer silahlan ayrı ayn denetlemesi doğru olmaz. Denetim kesinlikle merkezde kalmalı. • Yaptığımız ekonomik iyileştirmelerle ordunun morali giderek düzeliyor. tkinci bir darbe olasılığı çok düşük. • Sovyetler Birligi Komünist Partisi'nin eski üyeleri yeni birligi sabote etmek isteyebilir. Ancak en başta Gorbaçov, herkes geçişüı barış içerisinde gerçekleştirihnesinden yana. • Ağustos darbe girişiminde darbecilerin en buyük yanlışı beni önceden öldürmemekti. DT Dünya destek veriyor Dış Haberler Servisi - Mo- ğolistan. Bağımsız Devletler Topluluğu'nu (BDT) tanıyan ılk ülke oldu. Çin de tanımaya hazır olduğunu açıkladı. Av- rupa'dan İsviçre 11 cumhuriyeti tanıdı. Moğolistan Dışişleri Bakanı Terbişin Çimidorj dün yaptığı açıklamada. 11 Sovvet cumhu- riyetinin aldığı karan memnu- niyetle karşıladıklannı beline- rek "Bu adımı Sovyetler Biriigi'- ni saran siyasi ve ekonomik krizin aşılması için yol açttğnu inanıyoruz" denildi. Bağımsız Devletler Toplu- luğu'nun 21 aralık günü oluştu- rulmasından sonra Rusya ile Türki cumhuriyetleri ilk tanı- yan Afganistan olmuştu. AA'nın haberine göre îsviçre Dışişleri Bakanlığı'ndan yapı- lan açıklamada BDT tanınır- ken, Gürcistan'ın tanınması şu anda içinde bulunduğu siyasi krizin çözülmesi koşuluna bağ- landı. AT, BDT'yi yılbaşından son- ra tamyabileceğini, ancak bu devletlerin bazı kriterlere bağh kalmasını şan koyacagını du- yurdu. Küba lideri Fidel Cıstro, ön- ceki gün yaptığı konuşmada "SSCB'nin dağılmasınm kendi- lerini üzdüğünü" belirterek "Es- ki SSCB cumhuriyetleri ile dip- lomatik, siyasi ve ticari iüşkile- rin getiştirilmesini" ıstedi. Çekoslovakya Devlet Başka- nı Vaclav Havel başkanlığında toplanan federal hükümet "Es- ki SSCB'nin mirascısı devletle- rin arasında demokratik bir düzenleme bulunduğu bildiririr- ken, BDT ile yeni ilişkiler kur- mak istendiği" aktardı. Bulgaristan. Rusya ve Uk- rayna'dan sonra Beyaz Rusya'- yı da tanıdı. Arjantin, BDT'de kalmak istemeyen Sovyet va- tandaşlanna kapısıntn açık ol- duğunu duyurdu. Malta, dün Rusya ve Uk- rayna'vı tanıdı. Karar bir parla- mento açıklaması ile duyuruldu. Japonya Dışişleri Bakanı Taizo NV'atanabe, Rusya'yı, Sovyetler Birliği'nin mirascısı olarak tanıyacaklannı açıkladı. AFP'nin haberine göre açıkla- mada eski Sovyet cumhuriyetle- nnın Jevlet olarak lanınacakla- rı, behrtildi. Gürcistan için daha sonra bir karar verilecek. Arafat • TUNUS (AA) — Füistin Devlet Başkanı Yaser Arafat, Kazakistan Cumhuriyeti'nin FUistin devletini tanıdığını söyledi. Fiüstin Haber Ajansı WAFA'nm haberinde, Arafat'ın dün resmi bir ziyaret amacıyla bulunduğu Kazakistan'da, Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile görüştüğü bildirildi. Arafat, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun dünyada ve Ortadoğu'da istikrara katkıda bulunacağını belirterek BDT'nin kurulmasını kutladı. Rusla Afgan anlaştı • LONDRA (AA) — Rusya Federasyonu Cumhurbaşkam Yardımcısı Aleksandr RuUkoy, Afgan mücahiüeTİe, esir Sovyet askeTİerinin serbest bırakılması konusunda anlaşma sağlandığuu söyledi. BBC Dinleme Servisi'nin TASS'a dayanarak verdiği habere göre Kabil'den ayrümadan önce bir açıklama yapan Rutskoy, Sovyet askerlerinin Noel'den itibaren serbest bıraküacaklannı belirtti. Rutskoy'un Afganistan'daki temaslan sırasında, Afgan hükümeti de çok sayıda tutuklu mücahiti serbest bırakma kararı almıştı. Akayev Izmir'de • ANKARA (AA) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın davetüsi olarak Türkiye'de bul\ınan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Askar Akayev, Ankara'daki temaslarını tamamlayarak lzmir'e geçti. Konuk Cumhurbaşkanı, Esenboğa Havaalanı'ndan Cumhurbaşkanı özal tarafından askeri törenle uğurlandı. Ugurlamada, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Ankara Valisi Erdoğan Şahinoglu ve Rusya Federasyonu Büyükelçisi Albert Çemişcv de bulundu. Karabağ'da 20ölü • MOSKOVA (AA) — Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde, Ermeni müitanlarm Meşeli adlı köye duzenledikleri saldında, aralarında kadın, çocuk ve yaşhlann da bulunduğu 20 kişinin hayaunı kaybettiği açıklandı. Azerbaycan Içişleri Bakanhğı'mn konuya ilişkin açıklamasında, dün düzenlenen saldında hayatını kaybedenler arasında dört Azeri milis görevüsi ile Azerbaycan Ulusal Savunma Kuvvetleri'ne bağh iki askerin de bulunduğu bildirildi. Rehine cesedi ABD üssünde • LOU1SVILLE (AA) — Lübnan'ın başkenü Beymt'ta geçen pazar cesedi bulunan Amerikah Yarbay Richard William Higgins'in eşi, "Bu bizim ümit ettiğiıniz bir sonuç Jeğüdi" dedi. Kendisi de eşi gibi asker olan Robin Higgins, ABD'nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde yaptığı açıklamada, ailesi için dört uzun yılın geçtiğini belirterek "Bu bizim beklediğimiz sonuç değildi. Diğer rehine ailelerinin paylaştığı sevinci biz yaşayamayacağız" dedi. Cezayir'de ilk hur seçim • CEZAYtR (AA) — Cezayir'in ilk çok partili parlamento seçimleri için oy verme işlemi dün, ulaşımın güç olduğu güneydeki çöl bölgelerinde başladı. Ülkenin 13.3 milyon seçmeninin büyük bölümünün yann oy vermesi planlanan secimlerde, Fransa'dan bağımsızhğm kazanıldığı l%2 yıhndan bu yana 430 sandalyeli Ulusal MecUs'e ilk kez muhalif milletvekillerinin girmesi beklenivor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear