18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel § Sahıbı: Cumhurıyct Matbaacılık \e Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Berin .Nıdi • Murahhas Uye Emiae Uşaklıgil 0 Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Yazı Işlen Muduru: Oka> Gonensin 9 Yazı Işlen Mudur Yardımcılan Salim Alpa&lu, Kerem Çalışkan, Necdel Dogan, Lalfu Tınf Sa>fa Duzeni Yönetmenı Ali Acar £ Ankara Temsılcısu \htnet Tan Iç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi Meral Taraer, Dış Haberler: Ergun Balcı, Kultur: Cdal Üster, Istanbul Haberlerı: Muhittin Sirer, Spor: Abdulkadir Yucelmtn, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme- Abduliah Yazıtı * Koordınator: Atımel Korulsan « Maiı tşler. Erol Erkul • Muhasebe: Bulent Yener # Butçe-Planlama Sevgi Osmanbeşeoglu 0 Reklam. Ayşc Torua 0 Idare: Hnseyin Gurer # Işletme Onder Çelik * Bilgı-Işlem: Nail tnal 0 Personel: Sevgi BosUncıoğlu Basan ve Ya.an Cumhunyn Malbaacılık ve Gazetecılık TAŞ Tllrkocaiı Cad 39/41 Cataloflu J4334 !sl PK 246 IsunİMil Tel 512 05 05 (20 hal), TdCT 22246, F*x (I) 52* 60 72 # BtHvhr Kmkın: Zıya Gökalp Blv Inkılap S No 19/4. Tcl 13} II 41-47. Tek» 42344. Fıx (4) 133 05 65 £ Izmr H Zıya Blv 1352 S 2'3. Tcl 13 12 30. Tde» 52359. Fat (Sl) 19 53 60 # A * a c InOnu Cad 119 S No I b 1. Tcl 1» 37 52 (4 hal). Tdoc 62155. Far (71) 19 23 7» TAKVİM: 20 ARAL1K 1991 lmsak: 5.45 Guneş: 7.17 Öğle: 12.06 tkindi: 14.25 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.12 Yabaııeı hekime tepki ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) — Sağlık Bakanı Yıl- dırım Aktuna'nın yabancı doktorlara Turkiye'de çalışma izni vereceklerini açıklamasına Tabipler Odası tepki gösterdi. Antalya Tabip Odası Başka- nı Prof. Dr. Necati Dedeoğlu, Türk doktorlann yabana dok- torlardan öğreneceği bir şeyin olmadığım söyledi. Türkiye'de doktor sıkıntısının olmadığını belirtti. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Selim Ölçer de Dünya Banka- sı raporlarına göre serbet dok- torlann günde 2-5 hasta, kamu görevlisi doktorlann ise 100-150 hasta kontrol ettikle- rini hatırlatarak "Burada da görülüyor ki Türkiye'de dok- tor açığı yok. Bana göre sag- lıksız istihdam politikası yii- zünden bu çarpıklık görülii- yor. Saglık Bakanı'nın bir he- kim olarak da böyle bir açık- laması bizi iizmüştür" dedi. Antalya'da Rumen doktor- lann görev yapüğı Ofo Otel- deki Anna Aslan Sağlık Mer- kezi başta olmak uzere yabancı doktorlara göz yumulduğunu anlatan TTB Başkanı Dr. Se- lim Ölçer, yabancı hekim ca- lıştırılmasına itiraz edecekleri- ni söyledi. Ölçer "Türkiye'de hekimler yeterli (eknoloji, ye- terli moral ve ekonomik açı- dan donatılırlarsa dünyada al- tından kalkamayacaklan olay yoktor. " diye konuştu. Avrupa Topluluğu'na gir- dikten sonra Yunanistan'da da yabancı hekimlerin çalışması- na izin verildiğini ve orada iş- siz hekimler ordusunun oluş- tuğunu, bunun da tepkilere ne- den olduğunu anımsatan Dr. Ölçer, "Büyiik kentlerde he- kim yıgılması var. Diğer yöre- lerde hekim sıkıntısının olma- sı da oralarda yelerii alryapının olmamasından ka> naklanıyor. Eğer yabancı doklor çalışma- sına izin verilirse Türkiye'de iş- siz hekimler oluşacak" dedi. Özel muayene ücretleri arttırılclı ANKARA (AA) — özel muayene ücretleri arttınldı. Uygulamanın 1 ocaktan itiba- ren yürürlüğe gireceği bildiril- di. Türk Tabipleri Birliği tara- fından her yıl belirlenen özel muayene ücretleri, 31 Aralık 1992 yflına kadar geçerli ola- cak. Uygulamayla uzman he- kimlerin muayene ücretleri il- lere göre 84 bin'ila 112 bin li- ra arasında değişiyor. Buna göre muayene ücreti önümüz- deki yıl Adana, Antalya, Ela- zıg, Tunceli, Bingöl, Erzurum, Kars, Gümüşhane, Bayburt, Gaziantep, Içel, îzmir, Trab- zon, Zonguldak, Bartın'da 112 bin liraya olacak. Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Rize, Artvin, Sakarya'da 105 bin lira olarak belirlenen mu- ayene ücretleri, Ankara, Kı- nkkale, Bursa, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Batman, Şır- nak, Kastamonu, Çankırı, Manisa, Muğla, Şanlıurfa'da 98 bin. Yeni yıldaki özel muayene ücretleri Afyon, Uşak, Kütah- ya, Samsun, Sinop 70 bin, Kahramanmaraş 89 bin 320, Aydın 88 bin 200, Van, Muş, Bitlis, Hakkâri, Ağn 89 bin 600, Denizli 103 bin 600, Gi- resun, Ordu, Kayseri 91 bin, Bolu 87 bin 500, Istanbul 102 bin 200, Karaman, konya 107 bin 100, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray, Sıvas, Yoz- gat, Erzincan ve Tekirdağ'da ise 77 bin lira olarak belirlen- di. Dünyaca ünlü tsviçreli mimar Mario Botta, rasgele bina doldurulan kentleri hiç sevmiyor Keııtiıı teıııeli insanchrAnkara'da 92 ekiminde düzenlenecek görsel sanat etkinlikleri kapsamında Sanart 92 Derneği tarafından Türkiye'ye davet edilen ünlü Mimar Botta Ankara'yı hiç beğenmedi ve "Her yer bina bina" dedi. ANKARA (IMBA) — Anka- ra'dan bu ayın başında dunya- ca ünlü bir Isviçreli mimar ses- siz sedasız gelip geçti. Bu mima- nn adı Mario Botta'ydı. Anka- ra'ya "Sanart *92" Derneği ve ts- viçre Büyükelçiliği'nin işbirliğiy- le gelmiş, bir de ilginç konferans vermişti. Ankara'yla ilgili tanı- sı ise "Tam bir fdaket. Bina... Bina"ydı. Mimar Botta'nın 6 aralık gü- nü Ankara DSİ Salonu'nda ver- diği konferans büyük bir ilgi gördü. Sanart '92'nin konfe- ranslar dizisi çerçevesinde veri- len "Kentte Mlmarhk" konulu konferansı 500'ün üzerinde izle- yici izledi. Botta'nın Fransızca- dan anında Türkçeye çevrilen konuşmasının dinleyici kitlesi- nin alışılmış panel kitlesinden epeyce farklı olduğu da dikkat- leri çekiyordu. Fikirleri ve yapıtlanyla son 10 yılın en çok tartışılan mimanru canlı olarak karşılannda görme- nin heyecanını yaşayan mimar- Uk öğrencüeri, mimarlar, res- samlar, sanatseverler salonu doldurmuştu. Botta, konferansında ışığı na- sıl kullandığını, bir binanın çev- resiyle insanlann ilişkisini, gele- nekle geleceğin birbirine nasıl yaklaştığını anlattı. Isviçre'de yaptığı özel evlerin, Lugano'daki banka binasının, San Francisco Modern Sanat Müzesi'nin projesinin slaytlan- nı projeksiyon makinesinden beyaz ekrana aktararak açıkla- malarda bulundu. Bazı çizimle- rine kendisi ve projeyi isteyen iş- verenini yerleştirmesini de şu sözlerle acıkladt: "lşte mimar, işvereni projesi MARİO BOTTA — Fikirleri ve yapıtlanyla son 10 yılın en çok tartışılan miman. PORTRE BOTTA ödüiiü yaşamMendrisio'da 1 Nisan 1943'te doğdu. 1958-61 yıllan arasında Lugano'da Carloni ve Camenisch'in çevre tasanmı atölyesinde çalıştı. 1964 yılında Müano Sanat Okulu'nu bitirdi. 1964-69 yılları arasında Venedik Üniversitesi Mimarhk FakUltesi'nde öğrenimini tamamladı. 969 yılında profesyonel mimarhk yaşarru başladı Lugano'da bir büro actı. 1978'de Lozan'daki Ecole Polytechnique Federale'de konuk öğretim uyesi olarak dersler verdi. 1984'te Amerikan Mimarhk Enstitüsü'ne onur üyesi secUdi. 1986'da Şikago Mimarhk Ödülü'nü kazandı. Aynı yıl New York'taki Modern Sanat Müzesi'nde eserleri sergilendi. 1989'da Buenos Aires Bienali Büyük ödülü'nü kazandı. 1984 yılında Mario Botta'nın yaptığı bir sandalye tasanmı. Is- viçreli mimar bu vapıtı için şöyle diyor Işıgın içinde dolaştıgı fi- ziksel bir nesne istedim. Yaşam alanı her zaman yenilenmeliMimar Mario Botta 'yaratma' isteği ve 'alanlann örgütlenmesi' konusunda şu görüşleri savunuyor: Mimar için nesne inşa etmek, "daha önce yapılmış" nesnelerle karşılaşmak demektir. Yeni bir yorum imkânı demektir. Ömeğin sandalye, üstüne oturulsun diye yapıhr. Ama her sandalye, her çağda farkhdır. Yeniden bir nesne çizmek, daha önce tasarlanrruş olan nesnelerle, bu nesnelerin hafızasıyla Uişki kurmak demektir. a u ı havat l ig B e n , mimar olarak insamn hayat alanlanmn örgütlenmesiyle uğraşıyorum. Ve bence asıl mimarhk da bu. Alanlann üç boyutlu olarak örgütlenmesi. Alanlara sımrlar koymak oldukça zor. Bir gezintiye çıkıyorsunuz, kentsel düzlemde örgütlenişe ihtiyaanız var, bu da alanlardan biri. Ben insanlann el attığı ya da atabileceği mekânlarla uğraşıyorum, insamn boyutlannı aşan mekânlarla değil. Ağaçlı bir yol, bir meydan, mimarlığın ilgi alanı icindedir. Gerçekte mimarlıkta en önemli şey hacim ya da binanın ta kendisi değildir, binanın çevresiyle, binanın diğer binalarla kurdu&u ilişkilerdir. konusunda ikna etmeye çalışı- yor." Konferanstan sonra Botta, mimar Uğur Tanyeli'yle de kısa bir söyleşi yaptı. Sorulu yanıtlı söyleşi şöyle gelişti: Tanyeli — Mimarlık günü- mttzde ne gibi degişimler geçi- riyor? Botta — Mimarhk '60'h ve '70'li yülarda yapüğı yanhşhkla- n tekrar etmeyecekmiş gibi gö- rünüyor. Mimarhk, artık şehir tasanmından ayn düşünülemez. tnsanlann artık sadece içinde yaşayacaklan konutlar yerine çevresiyle üişkiye geçen, şehrin bir parçası olan ve içinde yaşa- yanlanyla iletişim içinde olan konutlar yapmak gerekir. Bu konutlann kendi kimlik- leri, kendi imajlan olmahdır. Ve bunlar, bir arada küçuk şehir parçacıklan yaratmahdır. Şehir- İere sürekli insanlar geliyor. Bu sorunu asma yolunda adımlar atmak gerekiyor. Ama bu soru- nu, daha önceleri yapıldığı gibi sehri mahvederek çözmeye çahş- mamah... Tanyeli — Şehir tasanmı mi- marbğın dışında mı? Botta — Bunlar ayn şeyler- miş gibi duşünüldü şehir plan- lamaalannca. Ne büyük hatay- dı. Mimarhğa baktığımızda şeh- ri, şehre baktığımızda da mi- marlığı görehm. Ama Ankara- ya gelirken gördüğüm bir fela- ket. Her yer bina dolu. Bina... Bina... Korkunç bir şey bu. Bir şehir hiçbir zaman böyle olma- mışür. ınsan ve şehir ilişkisini kuran rnekânlar vardır. SANART'92 1991 yılında Ankara'da, Türkiye'de görsel sanatlan des- teklemek amacıyla kunılan Sa- nart '92 Derneği, ekim 1992'de Ankara'da bir dizi uluslararası sergi ve uluslararası bir sempoz- yum düzenleyecek. Aynca derneğin faaliyetleri arasında, uluslararası üne sahip heykel ve peyzaj sanatçılanmn Ankara'da bir mekân beürleye- rek oraya bir eser yerleştirmele- rini öngören bir projesi de var. 30*a yakın ülkeden sanatçıla- nn eserlerinin sergileneceği, Bas- ka Verierden Başka Efsaneler- den sergisi, tkinci Dünya Sava- şı sonrasının en önemli sanatçı- lanmn oluşturduğu Cobra gru- bu sergisi (Alechinsky, Jorn, Appel vs.), Art Brut'ün en önemli sanatçısı addedilen Wölfli sergisi, Ingüiz Yeni Ger- çekçiliği sergisi, Toprak ve Iif adlı uluslararası cam, seramik ve dokuma sanatcılannın eserlerin- den oluşan bir sergi, Itarkitsch sergisi, Ankara galerilerinde ay- nı anda sergilenecek Turk sanat- çılann sergileri ve iletişim çağı- nın icinden çıkan video sanatı ve bilgisayar grafıği sanatının ör- neklerinin yer alacağı Techno- Time-Art sergisi, Ankarah sa- natseverlere ekim ayı boyunca bir şölen yaşatacak. 7-9 ekim tarihleri arasında Sa- nart '92'nin düzenleyeceği Umlik-Sınırsailık-Mekan konu- lu sempozyuma daha şimdiden yüksek bir katıhm var. Geleceğini bildirenler arasın- da Cornetius Castrotadis, Luci- ano Berio, Jorge Gtusberg, Ken- neth Frampton gibi isimler bu- lunuyor. Ankara'mn kentsel mekânla- nnda eserleri yer alacak sanat- çılar da oldukça ilginç: Fransız peyzaj sanatçısı Bernard Lassus, Alman heykeltraş Otto H. Ha- yek, Olavi Lanu, Walter Förde- rer gibi ünlü isimler bulunuyor. Aynca Sanart '92, sempoz- yumda ele alınacak konulara te- mel oluşturmak ve Ankara hal- kının ilgisini ekim 92'ye yönelt- mek için "Sempozyuma Dognı Konferanslar Dizisi" duzenliyor. Bu konferanslann aJtıncısı ün- lü tsviçreli mimar Mario Botta- mn 6 aralık cuma günü verdiği "Kentte Mimarük" başhklı kon- feranstı. Ekim ayındaki sem- ^pozyum öncesi konferans ver- meyi kabul edenler arasmda ün- lü düşünür Jean François Lyo- tard da bulunuyor. Kansere karşı yüksek dozda îlaç ABD'de göğüs kanserine karşı bir yöntem denendi. Henüz pahalı ve tehlikeli olan bu yöntemde hastanm omuriliği çekilerek vücuda normalden 10 kat fazla dozda ilaç yükleniyor. Sonra hastaya omuriliği veriliyor. GENÇLER EĞLENDt — Etiler'deki Pasha Dali Disco'da düzenlenen Türk gecesine kanlan gençJerin bazdan oryantal Birgül'ü seyrel- mekle yetindi. Baztlan da barın uzerine çıkıp onunla birlikte d -nsetti. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) Diskova dansöz düştüIstanbul Haber Servisi - Onlar "yeni arayışlar" içinde olan gençlerdi. Yaşa- mın tadını "en güzel nasıl çıkarırız" çabasıyla blucinlerini giyip saçlanna bri- yantin sürdüler. Güzel kokular süren kız arkadaşlanyla Etıler, Alkent sitesindekı Pasha Dalı Disko'da düzenlenen "Türk Gecesi"ne geldiler. Bir Istanbul gecesinin "tümzokleri" onları bekliyordu. Birbir- leriyle merhabalaşıp sohbet ettıler. Müziğin başlamasıyla birlikte yerlerini aldılar. Biraz dans ettiler. Sonra döner, çiğköfte ve lokum yiyip içki içtiler. Alkol oranı yükseldikçe müziğin volümü de art- tı. "Igne atsan yere düşmeyecek" sözü diskonun dar mekânında gerçek anlamı- na kavuştu. Gönüllennce bir gece yaşıyor olmanın sevinci ^zlerinden okunuyordu. Disko "müzik durdu. Şaşırdılar. Bann üzerine çıkan or>anîal Birgül'ü görünce şaşkın- lıkları arttı Kıvrak vücut hareketlenyle bann üzennde göbek atıp gerdan kıvıran oryantal dansözü, kız arkadaşlanyla bir- likte beğeniyle seyrettiler. Bazı genç erkekler ıçkinin verdiği cesaretle kendile- rini bann üzerine, dansözün yanına attı- lar. Birlikte oynadılar. Göbek atınadakı ustalıklan dansözü bile kıskandırdı. Ter- den sınlsıklam oldular. ama dansa ve içkiye ara vermediler. Dansöz yoruldu, ayağını burktu, kulise doğru yöneldi. ama onlar için gece yeni başlıyordu! Küçuk pistte geç saatlere kadar dans edip çıl- gınca eğlendiler. Onlar gençti ve eğlenmek haklanydı. Dış Haberler Servisi — Ka- dınlarda en çok görülen kan- ser türü olan ve sürekli artan göğüs kanserine karşı Ame- rika'daki Pennsylvania Üni- versitesi Kanser Merkezi'nde kan ve lenf bezi kanşerinde başanyla uygulanan bir yön- tem denendi. Henüz "pahalı ve tehlikeli" olarak nıtelenen yöntemle, narkoz altındaki umutsuz hastanın omuriliği neredeyse tümüyle çekilerek, vücudu 4 hafta boyunca normalden 10 kat fazla dozda, kanseri yok eden. engelleyen ilaçlarla bombalandı. Yüzde 5-20 ara- sında ölüm rizikolu bu tedavi aşamasım atlatan Marie McCook adlı hastaya daha sonra omuriliği tekrar verildi. Der Şpiegel dergisindeki ha- bere göre, vücudu tehdit eden kanserli hücrelerden temizle- nen ortamda omurilik, hücre- lerarası sağlıklı birlikteliği kurabiliyor. Umutsuz göğüs kanserini bu yöntemle atlatan McCook şimdilerde gündelik yaşamını sürdürürken, uz- manlar kesin sonucun alınma- sı için kanserdeki 5 yıllık tekrarlama süresinin geçmesi- ni bekliyorlar. Göğüs kanşerinde uygula- nan yeni yöntem daha önce umutsuz kan ve lenf bezi kan- şerinde başanyla uygulanmış ve beşte dört hastanm yaşam- larını sürdürmeleri sağlanmış- tı. Bu çerçevede Almanya'- daki Preiburg Tıp Fakültesi Omurilik Transplantasyon Merkezi yılda 35 • omurilik transplantasyonu gercekleşti- recek. Aynı merkez bu yıl içinde artık tedavi olanağı kal- mamış göğüs kanserli 5 hasta- ya sözkonusu yöntemin uygulanacağını açıkladı. Transplantasyon uzmanla- n, yeni yöntemin her tümör cinsinde uygulanmasının güç olduğunu, tedaviye başlan- madan önce hastanın kemote- rapi duyarlılığımn saptanması gerektiğini ileri sürüyorlar. Tedavi süresi içinde hastanın savunma sisteminin çok zayıf- ladığı, kusma, ateş ve depres- yon belirtileri gösterdia, saçlannın döküldüğü bildirili- yor. Tedavide hastanın kendi omuriliği yanında, yabancı omurilik de kullanılmakta, bu dunımda büyük sorun yarat- mayan doku uyuşmazhğı sorunuyla karşı karşıya kalı- nıyor. Almanya'da 160-180 bin marka (yaklaşık yanm milyar lira) mal olan tedavi, Alman sağlık sigortası sıstemi içinde ödeniyor. Boğaz'daki koyunlar • İsUnbul Haber Servisi — Istanbul Boğaa'nda 20 bin koyun ile birlikte batan Lübnan gemisinin çıkarılıp çıkanlmayacaği tartışmalan sürüyor. DYP Istanbul tl Başkanı Muhsin Divan, konuyla ilgili olarak dün yaptığı açıklamada, tl Çevre Komisyonu'nca » alınan kararlann yeniden gözden geçirilmesini istedi. Çevre sorunlanna önem verdiklerini belirten Divan, ll Çevre Komisyonu'nun ivedi olarak toplanması ve batan geminin çıkarüması doğrultusunda bir karar alınması çağnsmda bulundu. Bu arada Çevre Bakanı Doğancan Akyürek bugün Istanbul'da yapılacak olan bir toplantıda çeşitli bıüm adamlanyla bir araya . gelerek Lübnan bandrah Rab Union gemisinin Boğaz'dan çıkarılıp çıkarılmayacağım karara bağlayacak. Doruktakiler • tstanbul Haber Servisi — Nokta Dergisi'nin geleneksel "Doruktakiler'91" ödül töreni, bu akşam saat ı 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılacak. Politika, edebiyat, basın, çeviri, mizah, televizyon, sinema, tiyatro, iş dünyası, müzik, plastik sanatlar, kururn, bilim, burokrasi ve spor dallarında yıbn en başarıh ismi seçilen 15 kişiye "Doruktakiler'91" ödülü, 6 kişiye ise "Nokta özel Ödülü" verilecek. İstiklal Madalyası vaıisleri • ISTANBUL <AA) — tstanbul İstiklal Madalyası Varisleri Derneği Başkanhğı'na Recai Çıdamal yeniden seçildi. istiklal Madalyası Varisleri Derneği'nin 2. olağan genel kurulu, dün Deniz Ticaret Odası'nda yapıldı. Genel kurulda yapılan seçimlerde yönetim kurulu uyeliklerine de Necdet Demir, Yılmaz Yazıcıoğlu, Mehmet Yobaş. ve Cahit Rona getirildiler. Denetim kurulu ise Turgtıt Ürgen, Necdet Çağlar ve Sezai Lafçı'dan oluştu. Genel kurulda bir konuşma yapan dernek başkanı Recai' Çıdamal, dernek üyelerini - onore etmek için şeref aylığı bağlanmasım istedi. Belediyelerin beklentileri • tSTANBUL (AA) — tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, belediyelerle devlet kurumlan arasındaki ilişkilerin ve yetkilerin, belediyelerin etkinliklerini artıracak şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti. Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birligi'nce Swiss- otel'de düzenlenen seminerde, "Belediyelerin yeni iktidardan beklentileri, konut ve kentleşme bakanlığı üzerine düşünceler" konusu ele aiındı. Seminerin açılışında konuşan Nurettin Sözen, çocuklar ve işgörmezler için yaratılmış bir sistemin, idari vesayetin, hâlâ halk temsilcilerine karşı ısrarla uygulanmastna son verilmesini istedi. Prof. Dr. Ruşen Keleş, Yiğit Gülöksüz ve Fikret Toksöz'ün konuşmacı olarak katıldığı seminerde, belediyelerin 1930-1940'lann yönetim şekilleri ile idare edilemeyeceği savunuldu. r Demirek Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin TBMM'de yakında onaylanacağınısöyledi: Çocuk, doğduguna pişman olmasın UNICEF'in Dünya Çocuklarmın Durumu Raporu Türkiye'de de kamuoyuna sunuldu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Başbakan Süleyman Demirel, Türkiye'nin geçen yıl imzaladığı Çocuk Haklan Söz- teşmesi'ni TBMM'nin önümüz- deki günlerde onaylayacağını söyledi. Demirel, "Çocuk dün- yaya geldiği zaman anasından doğduguna pişman olmaraalıdır" diye konuştu. Bırleşmış Milletler Çocukla- ra Yardım Fonu'nun (UNICEF) 'Dünya Çocuklannın Durumu Raporu', bütün dünyada oldu- ğu gibi Türkiye'de de dün ka- muoyuna sunuldu. Bu amaçla Ankara Hilton'da düzenlenen törene Başbakan Demirel, bazı bakanlar, YÖK Başkanı Ihsan Dogramacı ve çeşitli kuruluşla- nn temsilcileri katıldı. Demirel, törende yaptığı konuşmada, "Çocuklar nnasından dogdugu- na pişman olmamalıdırlar" de- di. BM'nin ve UNICEF'in çocuklara ilişkin çahşmalanm takdirle karşıladığını belirten Demirel, geçen yıl 29-30 eylül tarihlerinde ABD'de gerçekleş- tirilen Dünya Çocuk Zirvesi'ni de "asnn en önemli olayı" ola- rak_niteledi. UNICEF, bu yıl Dünya Ço- cuklannın Durumu Raporu ile birlikte, "Yeni dünya düzeninin gündemi için 10 maddelik bir öneri"de bulundu. Bunlar şöy- le sıralanıyor: "— Yeni dünya düzeni, ço- ruklar için dünya zirvesinde ve- rilen sözleri yerine getinnelidir. — Çocuklara birinci önceük ilkesi, yeni dünya düzeninin herkesçe benimsenen ahlaki te- mellerinden birini ohışturmalı- dır. — Dünya çocuklannın saglık ve beslenme düzeylerinin yük- seltflmesi, niifus arttşını yavaş- latma uğraşını engellemeyecek, tersine bu uğrasa yardıma ola- cakür. — Piyasayı temel alan ekono- mik politikalar, halka yonelik temel nitelikteki yaUnmlarla takviye edilmelidir. — Uluslararası yardım mik- tannda yapılacak arbşlar, asgari insani gereksinimlerin karşüan- ması zorunluluğuna ne ölçüde uyuldngnna bağlı olmahdır. — Dış borçlar, dış yardım ve dış ticareUe ilgili uluslararası gi- rişimler, geiişmekte olan ülkeler insanlannın insana yakışır bir yaşam sürebilmeleri için gerek- li ortamı yaratabilecek niteiik- leri taşımalıdır. — Geiişmekte olan ülkeierde askeri kesimin agırhgının azal- taldıfı bir süreç başlatümalı, varhkta ülkelerin silahlanma harcamalanndan yapacaklan kısıntılar ise kaUanma yardım- lannın artünlmasnıa yöneltfl- melidir. — Afrika'nın elini koinnu baglayan borç zindri kınlıp atd- malıdır. — Yeni dünya düzeni, ırk ay- nmcıhgına olduğu gibi cinsiyet ayruncıngına da en kesin bicinı- de karşı çıkmahdır. — Dogumlann bir soranıla- luk aalayışı içinde planlanması bem b«gün hem de yann için in- sanlann yaşam kalitelerinin ge- liştirilmesinde başvurulacak en etkiö ve en ucuz yollardan biri- dir." Ben Halk Sigorta mıyım? *İflmlz lumyonculuk. YılUrdır şehlrlerarası mal taşınm. Ba>ıma gelmeseydl bilmeyecektim. Bir kaıa yaptık. Arabam da yOkOm de epey hasar g&rdfl. Eh, kamyonum slgortalı diye avunurken... YOkün bOtfln zarannı mal sahlbl bana yuklentez ml... Şaşırdım kaldım. Ben Halk Sigorta mıyım? Bir daha slgortasu mal yükJemek ml... Tövbel" c=Halk Nakliyat Sigortası Bir çağdcişlık simgesi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear