18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET/16 1 ARALIK 1991 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN MûdOrtûOû'nden ataıan bilpye gö- n, M v m r t m doğusu, Karadene, iç Anacttu'nun kuay « do0usu, Doöu Mrianiz. Doju v« GOneydoflu Anado- kı bMptori yafet geçscek. Yaflışlar saflmk «aMMe otoc*. Karadenian iç tafantori, İç ve Dofrı Aradokı'nun kuzeyi üe Marrara'nın doOusunda yûksaktoflfe karta kanşık yaflmur gö- rVmak. H M StCAKUâ: Onen* b» depşMk o t n ^ K * . HÛZSAft Kuay ve do0u yMertan orta kuvvatfe, lo- sa sfiraf frtna saMnde oiacak. Oe- nblanfe rttzgar: Karadeniz, Marmara va Egatte fırdna beMenJyor. Marmara VBEQrteywyw3340dencmii hela esecek, rtaoâr dalaa yük- Ş seMSiriSmetn!yeyOlGellsc«k.VanGfitt:\&ûmuı1u, kuvveörib-* " » gfciı olacak gökle gorûş uzakkflı 10 km. dolayında otacak. (olum Oafef A 10° 5°Maü(ya açm yagmurlu f | asi *-"** 8-buJullu G-oûleş» K-karlı S-ssi Y-yaJmurlu J ^ _ Helsinkı ^ ^ Lenıngrad Moskova Karııre» BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 1/ Uzerinden geçtiği 1 insanlara mutluluk ve zenginlik getirece- 2 ğine inanılan mitolo- „ jik kuş... Işyeri. 2/ J Tkkımada... Kadın- 4 lann bluz üzerine giy- dikleri yelek. 3/ Bir 5 tür tuzsuz ve yumu- şak peynir... îlaç. 4/ 6 Spor karsılaşmala- j nnda seyircileri coş- turan kimse... Kur- 8 naz, açıkgöz. 5/ Dans ayakkabısın- 9 dan esinlenerek ya- pılmış, düşük ökçeli ve dekolte tip hafif kadın ayakkabısı. 6/ Iskambil- de koz... Kalıba dökme, kalıpla bi- çim venne. 7/ Asker... Pamuk ipli- ğini sannaya yarayan el çıkrığı. 8/ Halk şairi... Küçük. 9/ Pokerde bir oyuncunun önündeki paranın tü- mü... Yanağm alt kısmı. YUKARmAN AŞAGIYA: 1/ "Gevheri der işler — / Katırlar baskındır ata / Olur olmaz maslaha- ta / Çocuklar kanşır oldu"... Atlas Okyanusu'nda Portekiz'e ait takımada. 2/ Faiz... Hukuk. 3/ Hindistancevizi ile romdan yapılan hafif alkoüü bir içkL. Bir kttrk hayvanı. 4/ Hindistan'da dokunan pamuk ve keten kumaş... Yemin. 5/ Birbirine ekli par- çalardan oluşan ve kendi kendine hareket eden soyut heykel. 6/ Tlrnak boyası... Yeniçerilerin kayıtlı olduklan kütilk defteri. •7/ Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü... Seyrek dokunmuş bir tür kumaş. 8/ Yabanıl incir ağacı- na ve bu ağaçlarda döllenmeyi sağlayan sineğe verilen ad... Af- rika'da bir ülke. 9/ Ahmak... Çevik. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Ingiliz lirası 1 ARALIK 1931 Geçen hafta gayri tabii temevvüçler göstermekte olan İngilız lirası iki günden beri memulün hilafında kısa tenezzüller göstermiş, 792 kuruş iken 50 kuruş kadar sukut etmiş ve dün borsada 742'ye kadar düşmüştür. Ingiliz lirasının bu tenezzûlü piyasamızda bir cıhetten hayret uyandırdığı gibi diğer rihetten de bu sükutun tngiliz maliyesinin bir manevrasından ibaret olduğu kanaatine tevlıt etmıştir. Bu hususta salahiyettar bir zat bir muharririmize şu beanatta bulunmuştur: "-Ingiliz lirasının bu sükutu gayet tabiidir. Daha düşmesi de varittir. Geçenlerde tngiliz lirasının sükutundan dolayı hükûmetimizin zarar gördüğünü söyliyenler olmuştu. Halbuki iş tamamile aksinedir. tstanbul vilayeti bile Ingiliz sükutundan dolayı üç dört bin liralık bir kar kaydetmiştir. Konsorsiyom da vazieti düzeltmiştir. Evvelce paramız sterline bağlı olduğu zaman konsorsiyom sermayesi de tabii Ingiliz lirası üzerine idi. Bugün Fransız frangı ile beraber gıden paramız konsorsiyom için de tamaraile lehimize rakamlar kaydetmiştir. Kontenmeselesi de paramızın kuvvetlenmesine, tediye muvazenemizin teminine yardım edeceği cihetle çok yakın bir atide bir çok yûklerin hafıfliyeceğine şahit olacağımız muhakkakür." 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Sosyal Demokrat Parti 1A1ALIK1961 Sosyal Demokrat Parti'nin kuruluş haarlıklan ikmal edilmiş olup Fuat Köprûlü önümüzdeki hafta Ankara Vilayetine kuruluş müsaadesı almak için müracaat edecektir. Fuat Köprülü bugün de partınin kuruluş hazırlıklan müaasebetiyle bazı kimseleri kabul etmiş ve kendileriyle görûşmüştür. Köprülü'nün ifadesine göre, Demokrat Parti 1945'te kendisi tarafından kurulmuştur. Bu bakımdan temiz elenanlarla tak\iyeli bir yeni partiyi de kurma hakkını gene kerdisinde bulduğunu belirten Köprülü. Orfı İdarenin kalkması münasebetiyle fıkirlerini serbestçe yayma zarcanının geldiğini söylemiştir. Karavelioğlu mustafi Tabi senatörlerden eski Milli Birlik Komitesi üyesi Kurmay Bimaşı Kamil Karavelioğlu ordudan mustafi sayılmış ve karır bugün kendısine teblığ olunmuştur. Biliıdiği gibi Milli Birlik Komitesi üyeleri 42 sayılı kanunla Bü;ûk Millet Meclisi açıldığında senatörlüğe getirilmişlerdir. 42 iıyılı kanun yayınlandıgı tarihte Kamil Karavelioğlu YüAaşı olduğundan ve kanun binbaşıdan itibaren subaylan kapadığından bundan faydalanamamıştır. ICaavelioğlu orduya müracaatla izinli sayıunasını istemişse de hı talebi kanuna uygun bulunmadığından müteber olnamış ve kendisi müstafi sayılmıştır. GECEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Kanlı Soygun l fs 1990, sünbul dün yine olağanlaşan "cnma soygunl«n"na sahne oldı. Küçükköy'de bir kuyumcu dükkânını soyan silahh kişıerden biri polislc ginştikleri çatışmadan ölü, iki sowuncu 1.5 kilo altınla ele geçirildi. Çatışmada bir polis cneauru ağır yaralandı. Üç ayn silahlı soygunda da Salpazan'ndaki Kaptanoğlu Denizcilik Şirketi'nden 72 müon. Yenibosna'daki Mudurnu Tavukçuluk'tan 2.5 nuron, tstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracatçı Biriklen'nin mutemedinden de Levent'te 74 milyon lira çabdı. Üç soygunun faillen olaydan sonra kaçtılar DÜNYA'OA BUGÜN Bnjkml Amsfcnlam A 9° Aımon Y 19° AkB A 12° Y 26° Y 14° 13° 4° 8° 4° 8" Y 2° Y 18° A 27° A y Y 17° A 7° Y 19° A 7° A 8° Y 18° Ctnmro Ckkto Mrn FranMır KMn Lmngrad A S° Londn A H° Y 12° A 8° A 3° A 8° A 7° A 8° A 3° A 28° Y 9» A 8» A 9» Vtym A 6° Zûrtı Y 2° Mosfcma ttûr* Ntattrt Oslo Pans Prao Ro*na Sotyt Şmı islAviv Inus İLAN BEYOCLU 4. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Davacı Muhittin Kuşlu vekili tarafından mahkememizde açılan ve- oet davasında; Adıesi tesbıt edilememiş, ancak İzmir, Kunıçay Hane: 156 Cilt: 75'de nfusa kayıtlı Ali eşi Zehra Hepgüler'in duruşmanın bırakıldığı 112.1991 &aat: 11.00 tarihine kadar duruşmaya gelerek eşinden inti- U eden mirasta mülkiyeti mi yoksa intifa hakkını mı tercih etüği hak- Inda beyanda bulunması aksi halde mülkiyeti seçmiş sayılacağı ila- 01 tebliğ olunur. 26.11.1991 Basın: 13884 Pttnyanın Sonu mu fct? Spor yapılacak, futbol oynanacak, bunlann tümü sportif olaylar. Spor yapmanın bir eğitim ve giderek bir kültür sorunu olduğu gerçeği karşısında, toplum kesimlerimizin tümündeki yankısı hemen hemen eşit. Futbol, sporlann anası değil, fakat 20. yüz- yılın en büyük toplumsal olayı olduğu da tartışılmaz. Hiçbir din, hiçbir siyasal olay, her hafta onbinlerce insanı bir araya toçla- yamamışür. Futbol, sporlar içinde aync'ah- ğı olan bir daldır. Bu, hiçbir pozisyonu'n yeniden yaşanamaması gibi bir gizemin or- taya çıkardığı olgudur. Birbirinin yinelen- mesi olanaksız pozisyonlar. enstantaneler unutulmaz, sürekli anlatılan öykülere dö- ner. Geçen haftalardaki Beşıktaş'ın Fener- bahçe'ye attıgı tartışmalı gol gibi. Fenerbahçe, lige kötü, ama geçen yıla oranla daha iyi başladı. Pazar günü de San- yer karşısında kaybetti. Lig maratorunda olağan sonuçlardır bunlar. Yer yerinden oynadı sanki. Fenerbahçesavaş kaybetmiş- ti. Gazete manşetleri, mezarlığa dönen statlar, ne oluyor? Dünyanın sonu mu gel- di? bir eğitim ve giderek bir kültür sorunu ol- duğu gerçeği karşısında, toplum kesimleri- mizin tümündeki yankısı hemen hemen eşit. Statlar mezarlık, tribünler küfür edebi- yatının doruğunu yaşayan setler olarak kabul görür ve algılanırsa, nereye gidiyoruz diye, sporu nereye götürüyoruz diye bir so- runun sorumluluğunu taşımamız gerekır. Toplum kesimlerimizin, sanata, kültüre yakınlık ölçeği belli. spora ise gazeteyi ters okuyan toplumumuzun çokluğu da açık. Burada görev büyük ölçüde basına düşü- yor. Acaba basın bu görevi tam olarak yerine getirebiliyor mu? Bunun tartışılma- sında yarar olduğuna inananlardanız. Bunun için bu konu tartışmaya açılmalıdır. Spor yapılacak, futbol oynanacak, bun- lann tümü sportif olaylar. Spor yapmanın KAŞIF TÖRE / Isfambnl Osmanlı împaratorluğu her şeyden önce iç dinamikler sonucu değil, dış dinamikler sonucu dağılma sürecine girmiştir. 2. Abdülhamit'in tahta çıktığı dönemde Sırplar, Bulgarlar ve diğer Balkan uluslan Osmanlı İmparatorluğu'na karşı ayaklanmışlardır. Cumhuriyet Gazetesi'nde 10 Kasım 1991 ve 12 Kasım 1991 günleri biri, çalışmalannı takdirle izlediğim ve biz fstanbullulann kendisine çok şey borçlu olduğurnuz Sayın Çelik Gülersoy'a, diğeri de M.Ü. Basın- Yaym Yüksek Okulu öğretim üyesi Sayın ayırdetmek amacıyia kullanılıyordu. Ulus- çuluk akımlannın imparatorluğu oluştu- ran halklar mozayiğinde Osmanlı tmparatorluğu'ndan kopmalara yol açtığı bir dönemde, Osmanlı halkının Türk unsu- runa yeni bir siyasal kimlik kazandırmak tersini göstermektedir. Osmanlı imparator- luğu her şeyden önce iç dinamikler sonucu değil, dış dinamikler sonucu dağılma süre- cine girmiştir. 2. Abdülhamit'in tahta çıktı- ğı dönemde Sırplar, Bulgarlar ve diğer Balkan uluslan Osmanlı împaratorluğu'na karşı ayaklanmışlardır. Bu durum Batı'- daki ulusçuluk akımırun özellikle Osmanlı Imparatorluğu'nun önce Türk olmayan halklan arasında belirlemesine yol açmış- tır. Böylelikle bir kültürel mozaik oluşturan .n A % y y Atatürk'ün birkaç yanlışından biri. bir ırk seçkinliğindençağnşımlargeürenözdeyiş- leregitmesidir'diyerekkanımca bundan da Atatürk'ün "Ne Mutlu Türküm Diyene" özdeyişini an.msatmak istiyor. Bu özdeyişe bugünkü siyasal değer yarg.lan açısmdan bakt.ğ.mızda.rkçıçağnş.mlaryapıyorola- bihr. Ancak kanımça bu özdeyişi. söylendi- ğı ortamın siyasal ve tanhsel koşullan içinde değerlendirmek gerekir. 19. yüzyıla kadar Türk ve Türkiye ara- sında birincisi, "Cahil Anadolu Köylüsü" anlammda, diğeri de, Türkçe konuşan Os- manlı ile diğer dilleri konuşan Osmanlıyı ınlamıyla küçük düşürücü bir biçim- de kullanan düşünceye karşı bir söylem oluşturmak zorunluluğu doğmuştu. Os- manlılar ulusal bir bilinçten o kadar yok- sundular ki 1908 Hürriyet'in ilanım Fransız Ulusal marşını çalarak kutlamışlardır. Işte bu nedenlerle ötürü "Ne Mutlu Türküm Diyene" özdeyişini o dönemin koşullan içinde değerlendirmek gerektiği kanısında- yım. Sayın Dr. Melda Cinman Şimşek'in tartı- şılması gerektiğıne inandığım görüşü de, Türk ulusçuluğunun Osmanlı Imparator- luğu'nun parçalanmasına yol açtığı görûşü- dür. Oysa yapılan araştırmalar bunun tam uran clanm ve bu unsurlann kendilerinden önce Osmanlı Im- bir ulus bilinci ile 23; miştir... Balkan savaşı ve sonuçlan ulusal bir idealin somutlaşma koşullannı hazırla- mış ve Türkçülük akımı siyasal arenada boy göstermiştir. AYŞE ATALAY/tstanİMd M0RAMA^FtYAT KAZANÇ ORAN1. PtYASA OEĞERİ- DEFTER DEGERİNE GÛRE, YIUJK BAZDA ENİYİ 1OKİS FİYAT KAZANÇ ORANI, PİYASA DEĞERİ-DEFTER DEĞERİNE GÖRE, YIUJK BAZDA BORSA'NIN ENİYİ 10 HİSSESİ •DANİMARKAU ORTAK BULUN, KREDİ AUN": IFU ADU DANİMARKAU KURULUŞ, ORTAK YAT1RIM İSTEYEN TÜRK MÜTEŞEBBİSIERE ÇAĞRIDA BULUNUYOR c FRANCHISING'DE İHRACAT HAMlfSL.TÜRK FİRMALARI ARTIK YURTtHŞINA MARKA SATIYOR... ÖNCÜLER ÜMON VE SAGRA RUSÇA Bİ1£N ELEMANA TAlfP YOĞUN... HANGİ KURS, NEREDE, KAÇA? TÜRK AKARYAKIT PİYASASINDA ÇOKULUSLU DEVTİRİN SAVAŞI... ELF, ESSO, TECACO TÜRKİYE'DE YABANCI BANKAIAR, TÜRKLEŞİYOft. YAVUZ CANEVİ, BANOUE INDOSUEZ'E ORTAK TURİZM SEKTÖRÜNDE KREDİ KAVGASI: MESUT YILMAZ: "VERDİK", TURİZMCİlfR: "AIMADIK" "TEKSTİIDE DÖNÜM NOKTASINDAYIZ"... GİYİM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI HASAN ARAT ANLAT1YOR İMBK KUUSlfRİNDEN HAFTANIN UYAR1LARI M0RAMA 32 SAYFALIK OTOMOTİV SEKTÖR EKİ PANORAMA İLE ÜCRETSİZ tLAN VtZE ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1989/221 Karar No: 1991/104 Davacı TEK Genel MüdürlO- ğü vekili avukat Fatma Demir- çak tarafından davalüar Mehmet Kınkçı ve arkadaşlan aleyhine açılan 2942 sayüı kanunun 6 ve 17. maddesi gereğince tescil da- vasının yapılan açık duruşması sonunda; Yukanda isimleri yazılı taraf- larla ilgili mahkememizin 2.7.1991 ttrih ve 1989/221 esas, 1991/104 karar sayılı karannda; "davacı veküinin davalüar aley- hine açoğı davasmın kabulOne ve 2942 sayıh Kamulaşurma Kanu- nu'nun 17. maddesi gereğince kamulaşorüan Vlze üçesi Devlrt mahallesi Aktoprak mevkiinde bulunan ve tapu sicilinde 18.6.1990 tarih Ada 30, Parsd 36 numarasında 1/4 hissenin Hüse- yin oğhı Hasan, 1/4 hissenin Ha- san Eşi Şefika 2/4 hissenin Mustafa oglu Mehmet Çankçı adına kayıtlı bulunan gayrimen- kulfln kamulaşürma krokisinde trafo olarak gösterilen ve ifraz edilmiş olan (122) metrekarelik kısmın davalüar Müdür Hasan (Hüseyin oglu), Hasan eşi Şefi- ka Ue davalüann murisi Musta- fa oglu Mehmet Kınkçı arflanna kayıtlı olan tapu kaydının iptali Ue bu gayrimenkulde trafo ola- rak gösterilen (122) metrekardik lasmın TEK Genel Mudürlügü adına tapuya tescüine" denümek suretiyle hukum kurulmuş olup davalüar Müdür Hasan Ue Şefi- ka'nm adresleri meçhul olduğun- dan ve bu karar kendüerine teblig edilmediginden, bu kara- nn ilan tarihinden itibaren 15 gfln içinde kanun yoluna mura- caat etmeleri, edilmedigi takdir- de mahkememizce verilen karann kesinleşecegi Uanen teb- Uğ olunur. 16.8.1991 Basın: 50579 tZMİR 4. ÎCRATETKtK MERCtt HÂKİMLİGt'NDEN Dosya No: 1991/1041 DUekçi: Akdeniz Tekstil San. ve Tic. A.Ş.-1332 So- kak No: 19 Taç Sanayi üstü — İZMİR Yukanda ismi ve adresi yazılı bulunan dilekcinin, alacaklılan ile konkordato akdetmek uzere hâkimliği- mize 29.11.1991 tarihinde müracaat etmiş olduğu ilan olunur. EV KADINLARI İÇİN YABANCI DİL KURSLARI Ankara Üniversitesi TÖMER, ev kadınlan için özel ve uygun saatlerde yabancı dil kursları düzenliyor. Adres: TÖMER Ziya Gökalp Cad. No: 18/1 Kıalay-ANKARA Tel: 134 26 64 134 30 90 (3 Hat) Basın; 43194 MANtSA VALİLİĞİ MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN llimiz Salihli tlçesi Yağbasan Köyü İlkokulu eski öğretmeni Halit Yüdırım, TCK'nın 125 ve 65/3 maddesi gereğince 15 yıl ağır hapis ce- zası ile cezalandınldığından Milli Eğitim Bakanhğı'nın 27.6.1991 gün ve 12286 sayılı olurları ile 657 sayılı kanunun 98/b maddesi gereğin- ce devlet memurluğundan çıkartılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 29. maddesi gereğince ilgiliye ila- nen tebliğ olunur. Basın: 44588 HÜSEYİN ERGÜN Türklere Bir Gorbaçov Gerek... 17 Aralık 1991 tarihli Sabah gazetesinin başlığı 'Demirel Gorbaçov Gibi' idi. Bir süredir Türklere Gorbaçov Kürtlere Gandi' başlığı al- tında bir yazı yazmak istiyordum. Sabah'ın başlığı beni yû- reklendirdi. Türkiye'nin öteden beri bir 'Kürt sorunu' vardı. Ama geniş halk kesimleri bunun dışında tutuluyordu. Kürt sorunu, Türk devletinin güvenlik güçleri ile bir avuç Kürt aydını arasında- ki mücadele içine hapsedilmişti. 1980'den sonra bu sorun, önce ağır ağır, sonra hızla ge- niş kitlelerin biiinç ve bilgi alanına çıktı. 12 Eylül sonrası yönetiminin sorunu baskıyla çözmek ko- nusundaki öngörüsüz yaklaşımı Kürtler arasında fitili ateş- ledi. Dünyada özellikle 1985'ten sonra meydana gelen değişik- likler, Kürt sorununu Türkiye'nin bir iç sorunu olmaktan çı- kardı. Paris Şartı, insan haklan ihlallerinin ülkelerin iç işidir denip geçiştirilemeyeceğini kurallaştırdı. Körfez bunalımı ise Ortadoğu'da kurulu dengeleri sarstığı gibi, Türkiye'nin gele- neksel dostlarının aklına karpuz kabuğu düşürdü. Sonuçta Kürt meselesi, bütün ülkenin havasını etkileyen başlıca sorunlar arasına; belki de birinci sıraya yükseldi. Bir anlamda, cin lambadan, ok yaydan çıktı. Bu konuda eskiye dönüş olanağı kalmadı. Dolayısıyla konuyu kaçamaksız bir şekilde ortaya koyup tartışmak kaçınılmaz hale geldi. Bunun da birinci koşulu 'ül- ke bölünüyor' heyulasından kurtulmak. Bundan kurtulmadan sağlıklı bir tartışma mümkün değil. Peki bu 'heyula'dan ^ — - ^ ^ _ ^ _ _ _ ^ nasıi kurtuiunur? Bir Türklere bir Gorbaçov tek şekiide; bağımsız gerek, ki meseleyi Kürt devieti kurma gö- tabuların ve heyulalann %£&*&!£& baskis.ndan ujakele savunulmasının ser- alabllSin. Artlk dlklŞ best olmasıyla. Ancak tutmaz hale gelmİŞ böylece, tartışmalar geleneksel düzeni ipotek altından ç.kar. %esaretle bir yana Kım bırlıkte yaşamak- .^rr, • raııa tan yana kim ayrılmak ItBDIıSin. istjyor belli olur. ^^~"""^~^^~"~™~"™~""^~' İşte bunun için Türklere bir Gorbaçov gerek, ki meseleyi tabuların ve heyulalann baskısından uzak ele alabilsin. Ar- tık dikiş tutmaz hale gelmiş geleneksel düzeni cesaretle bir yana itebilsin. 'vatan elden gidiyor' açıkarttırmasına katılma- sın. Yani şallak mallak ortalıkta gezen krala, birbırlerinden korkarak 'Efendim elbiseniz harika, ne güzel kumaşı, ne ha- rika dikişi var...' diyenlerin arasındaki saf çocuk gibi 'Krai çıplak' diye bağırabilsin... Buna karşılık Kürtlerin bir Gandi'ye ihtiyacı var, ki şiddetin şiddeti davet edeceğini ve tek direniş şeklinin şiddet olma- dığını gösterebilsin. Beraber olmanın zorunluluğunu kavra- sın ve halkına anlatabilsin. Yönetimlerle halklar arasındaki farklılığı sergileyebilsin. Kürtlerin kimlik ve benliklerini tanı- ma ve geliştirme mücadeleleri ile refah ve kalkınma özlem- leri arasındaki dengeyi kurabilsin. Türkiye, Kürtlerin asıl çı- karının Türkiye içinde kimtiklerini kabul ettirme ve geliştir- me haklannı elde etmekten geçtiğini, bunun da halklar ara- sındaki kardeşliği torpillemeden gerçekleştirebileceğin) an- lamış olsun. Türkiye'den kopmuş bir 'Kürdistan'ın çok daha antidemok- ratik ve gelişme-Kalkınma olanağı çok daha zayıf olacağını halkına göstersin... Şimdi her iki tarafta da cesaretle krala çıplak demenin za- man ıdır. Türkler, barışçı ve demokratik olmak kaydıyla 'ayrılma' is- teklerini yasal sayabılmeli; Kürtler, ulusal davaya ihanet dam- gasını yemekten çekinmeden kimlik ve benlıklerıni Türkiye^ nin bütunlüğü içinde gördüklerini haykırabılmelidir. Her iki taraftan bu yolda yükselecek sesler, binlerce yılın kaynaştırdığı iki topiumun, insan haklan ve gönüllülük teme- linde, sonsuza kadar kardeşçe yasamalarını sürdürmeleri- ne en güçlü katkıyı yapacaktır. HÜSEYİN ERGÜN, Mülkiyeliler Birliği tstanbul Şubesi başkanıdır. ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Bağ-Kur, "Sîgortahhğın BitisTiirilıi' SORU: Bağ-Kur sigortalılan, "vergi yükümlülügü son bul- duğunda Bag-Knr sigortalılıgı da son bulur mu" so- rnsunu sıkca sonnaktadır. YANITi Bağ-Kur Yasası'nın 25. maddesinde Bağ-Kur sigorta- lılanndan "a) Gelir vergisi mükellefî olanlann mükellefiyetle- rini gerektiren faahyetlerine son verdikleri" tarihten geçerli olarak sigortalıhklan sona erer denilmektedir. Bu konudaki uygulamalann değişik ve duraksamah olduğu bize gelen mektuplardan anlaşılmaktadır. Aynı konu ile ilgili bir olay için yargı yoluna gidilmiş ve ko- nu Yargıtay Onuncu Hukuk Dairesi'nce karara bağlanmıştır. (*)"ÖZET: Gelir vergisi mükellefî olanlann, mükellefıyetle- rini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten itibaren si- gortalılıklan sona erer. (...) Dava 20.4.1982 ile 31.5.1990 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur Uyesi olmadığının tespiti ile kurum sataşmasının gi- derilmesine ilişkindir. Davacının kamyon işleteni olarak vergi mükellefî bulunduğu ve bu nedenden dolayı 1982 itibanyla zo- runlu Bağ-Kur Uyesi olduğu ve halen vergi mükellefıyetinin de- vam eniği ve bu dönemden öncesi ve sonrası için Sosyal Sigortalar Kurumu'na prim ödediği uyuşmazlık konusu değil- dir. Uyuşmazlık, salt vergi mükellefîyetinin devam etmesi, bir kimsenin zorunlu Bağ-Kur üyesi sayılması için yeteli olum ol- madığı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağı 1479 sayüı yasanın değişik 25/a mad- desidir. Anılan maddeye göre gelir vergisi mükelİefı olanlann mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten itibaren sigortalıhklan sona erer. Davacı yargılama aşamasın- da kendi adına ve hesabına çaüşması olmadığını söz konusu dönemde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığını ileri sürmüş- tür. Bu durumda savunma Uzerinde durulmak ve özellikle kendi adına ve hesabına çahşmanm mevoıt olup olmadığı yöntemince araştınlmak, giderek bu dönemden önce ve sonrası için Sosyal Sigortalar Kurumu'na prim ödendiği de göz önünde tutularak 1479 sayılı yasanın 24/11-c maddesi çevresinde gerekli incele- me yapılmak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykın olup bozma nedenidir. (...) (Yargıtay Onuncu Hukuk Dairesi, 6.6.1991 tarih, 1991/3799 esas ve 1991/5838 karar) (*) Kaynak: Yargıtay Kararlan Dergisi, Kasım 1991, Sayfa: 1666 İLAN T.C. BİGADİÇ ASLİYE HUKUK (TİÇARET) MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NDEN Davacı Bigadiç ılçesi Orta Mahallesi'nde ticaret ile ıştigal eden Feyyaz Bilen vekili Av. Kamil Gündüz tarafından hasımsız olarak açılmış bulunan konkordato talebine havi davanın yapılan tensip kararı uyannca yapılan açık yargılamada verilen ara karan gereğince; Davacı vekilinin talebi üzerine davacıya 2'şer aylık süreler ile iki defa konkardato mehli verilmiş, verilen mehil sonucu davacının talebi olan Konkardato talebinin reddine veya kabülune dair \erilecek karar için davacının göstermiş olduğu tum alacakhlar ile davacıdan hak talep edenler var ise duruşma gunu olan 25.12.1991 günü saat 9'da Bigadiç Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'nde tüm delilleri ile birlikte hazır olmalan veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri ilan olunur. Basın: 5057 V
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear