18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumlıumel Miibd^'Uk ve (jameuhk Tu-U Anooıtn SjırVetı adına Ekrin Nadı # Murahhjs L\t LmıiK L>aHıgıl « Oenel \a\ın Muduru Hasan Cenul. \j./ı hlerı Muduru OLa> Gonensin • Haber MerUtı Muduru \z\\\n BiUr, SavU Duzenı Vonetmem Alı Acar 0 Temsrlııler \\KAR\ Mımeı Tan. UM1R Hıkmel (,elınk*va. ^DAN"** Çetm "^ıgenn«lu Ekonomt Meral Trnner, Dış Haberler Etgun Balcı, Kultur CeUl l'stcr, \.ıın Habcrlcrı NecdH Dogan. Spor Damşman. \bdulkadir Yucelman. Dızı Yazılar. Kernn Çalışkan, \ra>tırma ijahın Alpav. Duzettme Abdullah \*acı • Koordınator Ahraet Korulsan • Maiı Uler Erol Erkul • Muhasebe Bulent Vener # Butçe-Planlama Sevgı Osmanbeşeoglu « Reklam ^ e Torun « ldare Hu«>in Gurer « lşletme Onder Çelık • Bılgı lşlem Naıl Inal • Personel Se»gı Boslancıoglu «j«. >. Vuıu» l ntıımyn Maibauıhk v- C.a/iio.ılık T A :> Turkocagı Cad 19 41 C«tılo*lu UI14U Pk 246kıanbul Te) 512 0« (*•> IÎC hMl Tcte» 2UM, Fa» (1)526 60 72 0 BuroUr \«W»n /,va(,ökir Bl> lntılipS No 19 4 Tcl 155 II 41-47 Td» 42344 Fax 14) 153 0*6' Q i/roır H /ıva Blv 1352 S. Z ' Tcl U 12 50 Tde< 52359 FaJ (51> 19 5! 60 # Ad«««. IIKIIH. t i d 119 S. No 1 Kal I Tcl 19 17 52 (4 h>d Tctex 62155 Fa> C\) » 2< 78 TAKVtM- 18 K\S1M 1991 tmsak 5 19 Gunev 6 47 Öğle 11 54 tkındi: 14 27 Akşam: 16.51 Yatsr 18.H Ilaçla bölgesel kanser tedavisi Yaklaşık 4 aydır Ankara Üniversitesi'nde de uygulanan yöntemle ilaç doğrudan tümörlu bölgeye verilip, sağlıkh hücrelerin etkilenmemesi sağlamyor. HAKAN AYGÜN ANKARA — özellikle or- gan kanserlerinde tedavı şan- sını arttıran "ilacla bölgesel tedavi" yöntemi Turkiye'de de uygulanmaya başlandı. Bu- yuk ölçüde yaşam suresinı art- tıran yöntemin en önemh özel- üğinin, "hastalann tedavi su- resince acı çekmeden normal yasamlannı surdürebilmeleri- nin sağlanması" olduğu ifade edıldi. Turkiye'de konferanslar ve- ren yöntemin ilk uygulayıcıla- rından Alman Prof. Karl Re- innard, Cumhuriyet'in sorula- nm yanıtladı: — Bolgesel ilaçla tedavi yöntemi nedir? REINHARD — Yıllardır uygulanan sistematik ilaçla te- davi özellıkle organ tumörle- rinin tedavilerinde fazla etkih olamıyordu. Butun vucut ila- cın etkisi altına gırdığinden, sağlıkh hûcreler de zarar gore- biliyordu. Bunun uzerine ila- cın doğrudan tümörlu bölge- ye verilmesi düşunüldü. Bö\- lece hem ilaç daha etkih ola- cak hem de vucudun diğer böl- gelerine zarar vermeyecekti. Fakat sorun kanserli bölgede- ki kan dolaşımırun nasıl tecrit edileceğiydı. — Siz ne yaptınız? REINHARD — Yöntem ük olarak bir meslektaşımız tara- fmdan kanserü bir bacakta de- nendi. 1957'dekı bu deneme- de, bacak izole edildi. Tam 14 yıl yaşadı ve 74 yaşmda kalp krizinden öldü. Ancak bacak kolay izole edilebiüyordu. So- run, örneğin kann bölgesinde- ki bir tümörün nasıl tedavi edileceğıydi. Bilirsiniz kalp amehyatlarında da hasta bir makmeye bağlanır. Kalp dur- duğu surece, bu cihaz hastantn solunumunu sağlar. Aynı yön- temi kanser tedavisi için akci- ğerde denemeyi düşündüm. Kendi tekniğımı geliştirdim. 1981'deki ılk amehyatımda teknık mükemmel işledi. Fa- kat hasta kurtulamadı. 1982'de yaptığım uç ameliyat- taki hastalarım ise hâlâ hayatta. — Asıl başan yaşamı uıal- m* galiba? REINHARD — Evet. Bir de günluk hayatlannı normal şekılde yaşamalannı sağla- mak. Sistematik ilaçla tedavi, yaşam kalitesini çok duşuru- yor. Hasta, saçlannı kaybedi- yor, yemek yiyemiyor, acı çe- kiyor. Bolgesel ilaçla tedavinin en iyi tarafı bu. Hiç olmazsa acı çekmiyorlar Diş Sağhğı Haftası: tlkokııllara diş sağhğı dersi konmalı Dünya Bankası Çin Masa Şefı Atilla Sönmez ve BMProje Sorumlusu Atilla Elçi ile söyleşi Gn'.eyonverenTürlder MEHMET DEMtRKAYA İstanbul Diş Hekımleri Odası, siyasi parti liderlerinin seçimöncesinde verdikleri va- atleri yerine getirmesini isti- yor. 22 Kasım Turk Diş Hekım- liği Günü nedeniyle duzenle- nen Ağız ve Diş Saghğı Haf- tası bugûn başlıyor. Saraybur- nu'ndaki Sepetçi Kasn'nda sa- at 11.00'de yapılacak olan toplantı île başlayacak olan hafta için tstanbul Diş HeVdm- leri OdaM Başkanı Celal Yıldı- nm yaptıklan çalışmalan an- lattı. Turkiye'de yurttaşlann yüz- de 90'ında diş eti hastalığv ve diş çürüğu bulunduğunu söy- leyen Celal Yıldırım, "Bir za- manlar ilkokullarda diş sağh- ğı dersi vardı. Milli Eğitim Ba- kanlıgı yeniden Ikokuttara diş sağlıgı ile ilgili dersler koymalı" dedi. Sahte diş hekimleri sorunu- nun halen surmekte olduğunu söyleyen Celal Yıldırım, yeni kurulacak hükumetten şu ta- leplerde bulundu: "tnisiyatifieri yerel merkez- lere kaydırmak larım. Bu ko- nuda 86'dan beri yuzlerce gi- nşimimiz oldu. Sonınu >aşa- yan meslek gnıbu olarak ve bu mestek grubunun orgutu ola- rak sorunu ancak biz çozebi- liriz. Muayenebanelerin açılıp kapanması konusunda, agız ve diş saglıgıoın konınması ko- nusunda ve meslegin uygulan- ması konusunda aksaklıklann giderilmesi konusunda meslek odalan etkili olmalı. Asıl sa- hibi biziz." NEVVAL ÇtZGEN PEKİN — Asya gıbı dev bir kıtanın ıkı ucunda bulunan Turkler ve Çinhler birbırlerın- den çok uzak Ama birbırlerını anlamaları ıçın çok fazla neden var. Geçmişten gelen butun kok- lerinı koparmadan evrenivel ola- nı yakalama telaşını, belki en çok, Turkiye ve Çin anlama du- rumundadır. Belki de bu yuzden şu anda Çin ekonomısine yenı bir yön vermeve çalışan Turk uz- manlar, Çınlıler tarafından tepkı değil buyuk dostlukla karşılanı- yor. Dunya Bankası'ndan Atil- la Sönmez ve Birleşmış Millet- ler Kalkınma Projesi'nden Atilla Elçi bunlardan ikisi. Dünya Bankası Çin masa şe- fı olan Sayın Atilla Sonmez eşı Hanne'yle bırlikte Pekın'ın ya- bancı misyona ayrılmış bolu- mundekı buyuk bloklarda otu- ruyor. Çinlılenn "en onemli adam" dediklerı Atilla Sönmez ile bu evde bu- söyleşi yapıyoruz. —Sayın Sönmez Çin'deki gore- >inize ne zaman başladınız? SÖNMEZ: 1990 Agustos aymda Pekin'üe göreve başla- dım. Çin, Dunya Bankası'nın en buyuk programlanndan bınsı- dir. 1980/81 yıhnda Çin, Dun- ya Bankası'na dönuş yaptı. O ta- rihe dek Taiwan, Çin'in yerini alıyordu. Hazıran'daki Tıenan- men olaylanndan sonra yardım- larda büyuk kısıntılar oldu. Ben geldıkten sonra 1-1,5 milyar do- lara çıkanldı yeniden. Şimdi ise 2 milyara çıkaraca- gız. Çin ekonomisinin überalleş- mesi için gerekli her türlu ön ça- hşma projelendiriliyor. Alt pro- jelenmizin sayısı yaklaşık on uç. — Biz ber ne kadar kendimi- zi Avrupalı kabul etsek de bir o kadar da Asyalıyız. Dogu koke- niniz ve Turk olmanız Çin'de si- ze ne gibi kolaylıklar sagladı? SÖNMEZ: Batıh arkadaşla- nn 6-7 ayda anlayabüecekleri şe- yı ben 2-3 haftada çözmuş olu- yorum. Bır Turk olarak Çinliler- le ekonomik polhika açısından çok iyi anlaşıyoruz. Benım so>- lediklerim, tartıştıklanm, Batı- h bir uzmanın söylediklerinden çok daha az batıcı oluyor. Bir Turk olarak onları fazla eleştı- recek halımiz yok. Çınliler de bunu anlıyor Bir kompleks duymuyorlar. Ama buraya atanmamda Turk olmamın pek etkısı yok. Çin'le ilişkıler çok guç doneme gırdıği için çok deneyimi olan birisinı aradüar ve ben bulun- dum. Çin'in kalkmmasına kat- kıda bulunabilecek birisi seçil- di. Dunya Bankası'nda mılliyeı en son kriterdır. Bu nedenle kimse ne cezalandınUr, ne odul- lendirilir. — DünyTi Bankası'nda çok Turk var bildigim kadanyta. SÖNMEZ: Evet. Çok var. Ama bu kişısel nedenlerle. Ör- neğin Alman çok azdır, oysa Turk uzman ve yönetici çok faz- la. Bunun acıklı tarafı şudur: Turkiye'de biraz kalburustu in- sanı tatmin edecek iş \e olanak yok. O nedenle Almanya bu tür insanlarına sahip çıkar gıtmesı- ni engellerken, Turkiye kayıtsız kahyor. Türkiye'de bize sahip çı- kacak sistem ve kurumlar yok. Sadece Avrupalılar değıl Brezil- yalı da azdır. Brezilya çok tat- min edici iş olanaklan sunmakta kendı insanlarma. Yuksek du- zeyde birçok Turk'ün Banka'da bulunması sevinilecek bir şey de- ğildır. — Peki, Dünya Bankası, Çin'in gelecegi için ne düşûn- mektedir? SÖNMEZ: Dunya Bankası Çin'in geleceği için çok çok iyımser. On on beş ytl içinde guçluklerin çok buyuk bolümü- nu yenmış bir ulke olacağını umuyoruz. Gelişmış değılse bi- Atilla Söıunez: Çin, Dünya Bankası'nın en büyük programlanndan birisidir. Şimdi krediler 2 milyar dolara çıkarüıyor. Çin ekonomisinin liberalleşmesi için gerekli her türlü ön çalışma projelendiriliyor. Alt projelerimizin sayısı yaklaşık 13. Batıhların 6-7 ayda anlayabileceklerini ben 2-3 haftada çözmüş oluyorum. Bir Turk olarak Çinlilerle anlaşıyoruz. Atilla Sonmez Atilla Elçi: Çin'de insan üretim birimiyle bütünleşmiş durumda. Herkes çahştığı birimin hemen yanında yaşıyor. Orada yiyor içiyor, orada hastaneye gidiyor. Çocuğunu orada üniversiteye gönderiyor. Bunun ortaya çıkardığı sosyal düzen tutuculuk- bağnazlık düzeyinde oluyor. Yaşlı kadmlar kolunda kırmızı bantla sokakta oturup geleni gideni kontrol eder. GENÇ ÇtNLtLER — Çin yoneümi politik alanda katı tutumunu surdururken ekonomıde liberalleşme çizgisine devam edijor. Tie- nanmen olaylarında sesini duyuran Çin gençligi ise demokrasi, ozgüriuk ve Batılı yaşam tarzının ruzg&nnı esüri>or. le problemlerini çözmuş bir ul- ke olacak. — Turkiye için avnı iyims^r- liği taşıyor mu acaba? SÖNMEZ: Evet, evet. Turki- ye ekonomik açıdan geleceği umutlu görünen bır ulkedir. Şimdi Çin, gelir duzeyı olarak çok duşuk. 1940-50 Turkiyesıni yaşıyor. Gerçi Turkiye ile Çin'i karşılaştırmak çok guç. Ama Dunya Bankası için Çm'in daha onemli olduğunu soyleyebüirım. Çin, Dunya Bankası yardım- lannı sadece parasal açıdan de- ğıl, danışmanlık hizmeti olarak da çok iyi değerlendiriyor. Tum fırsatlann suyunu çıkararak de- ğerlendiriyor, ıyice sıkıştınyor. Tum öğutlere çok savgı du>ıı- yor. O denlı benımsemiş durum- dadır ki biz bazen müdahale et- me durumunda kalıyoruz. Siz kendi karannızı venn, hep bi- zimkini uygulamayın, kendinız karar üretın dıye onları teşvik ediyoruz. Bıze çok guveniyorlar. Siz çok deneyimlisiniz, nasılsa bizden iyi biürsiniz diyorlar. — Yani bizde her şeyi kendi- leri çok iyi bilen bürokrat ve uz- manlar burada yok demek ki... Turkiye parayı istiyor, sistem ve uzmanhk istemiyor. SÖNMEZ: Bize para yardımı yapın, ama ışimıze kanşmayın, soru sormayın pohtıkasını Turkiye dışında Yugoslavya ve Mısır'da benımsemişur. Bu ne- denle en iyi proje bile yanlış fi- yaı politikalanyla ve kararlarla ölmeye mahkûrn olur. Biz 15-20 yıl vadeli projeksiyonlar olarak bakıyoruz projelere. — Daha once çalıştığınız ül- kelerle Çin ortak kültur bagla- ruıa sahip, genel bas^lan içinde benzerlikkri için ne soyleyebi- lirsiniz? SÖNMEZ; Evet 11 yıl Hindis- tan, Endonezya ve 9 yıl Afrika ülkelerinde çalıştım. Çin'de 3 yıl kalacağım. Endonezya, Fılıpin- ler, Çin çok ortak noktaya sahip ulkeler. Hindistan hariç dığerleri için dinamık bir ekonomik or- tam, hızla buyuyen ve modern- leşen, değışen toplum, gelişme trendi gibi şeyler sayabilirim. Hepsinin ortak noktası: Yuk- sek tasarruf hacmi. Halk tasar- ruf eder. Konfiçyus geleneğıne sahip Çinli hep geleceği duşu- nür. Bunun getirdiği bir ekono- mik kararlıhk ve istikrar var. Bu felsefenin temelinde surekli gay- ret, çalışma ve tasarruf yatıyor. — Çin, devamh ureten, ama az tüketen bir âlke, Turkiye ise uretmejen, ama çok tüketen bir toplum galiba. Turkiye ile Çin arasındaki iüşkiler nasıl geli- şebilir? SÖNMEZ: Çok yönlu ılişki yok. Çin uzak, tıcaret hacmi du- şuk. Yatınm yapmak zor, çun- kü Turkıye fınansor bir ulke de- ğıl. Ama daha canh ilişkıler ku- rulabilir. Mûsluman asıllı ve Turkçe konuşan buyuk bir kesim var. Çinliler de bu konuda ıstekli. Hem ticarı hem sanatsal işbirh- ğı mumkun. Özel sektörun bu ışe el atması gerek. Devlet ise külturel değişim programlan çerçevesinde bu ışe ağarlık vere- bılır. Üstelik bunlar para isteyen ışler değil. Bır konser, bır fîlm, bir iki video filmi bile burada çok makbule geçer. Bir TV dı- zısı veya filmi... Gerçekten anlat- ması çok guç, ama burada ın- sanlar bizi seviyor ve hayranhk duyuyorlar. Dunyada bizi seven, hayranhk duyan fazla msan ve ulke yok galiba. Bunları goz onunde bulundurmak gerekir. — İHa Batı'da sevflmenin yol- larını aramak gerekmiyor mu yani? SÖNMEZ: Orayı da ihmal et- memek gerekir. Bizim iki taraf- lı bir ulke olmamız gerekiyor. Hem ticari hem külturel bakım- dan Turkiye onemli bır rol oy- nayabilir. Asya'da bağımsızlığı- na kavuşan ulkeler batıya ilgi ve merak duyuyor. Çin gibi. O ka- dar uzaklar ki bu konulardan. Onlara >ardım edecek köprüyu Turkiye kurabüir. örneğin Çinli oğrencilerin Türkiye'ye eğitime gönderilmesi teşvik edilebilir. Bu konuda bilgi buknak müm- kun değil Çin'de. Bu kolaylaştı- nlabilir. — Rusya'daki Turk asülı dev- letlerin bağımsızlıgıyla, onlaria külturel yakınlık kurma konusu da gundeme geldi. Ne dersiniz? SÖNMEZ: Bunu çok abart- mak ıstemıyorum. Onlar, bizim kurulu tek Turk devleti otaıamı- zın hayranlığını taşıyorlar. Bu ilişkıler kendimize guven duy- ma, cesaret konusunda bize çok yararlı olacakttr. Uzun vadede tican ilişkıler geliştinlebilir. — Turkiye'nin kimlik soru- nuyla boguşmasına da yardım- cı olur belki. SÖNMEZ: Turkiye kimlik problemi olabilecek en son ül- kedir. Bunca asır kimüğini ko- rumuş ve empoze etmış olan Türkiye'ye bu geçiş döneminde Jamse yardımcı değıl. Aydınla- rımızın hiçbir fonksiyonu yok. Yol gösterici değüler. GeneUik- le olaylara bağnaz ve kapah ba- kan insanlar bunlar. Ya Batüıdan çok Batıh ya Do- ğuludan çok Doğulular! Ütop- ya ureten aydın kesim yok. Türkiye'nin problemlerı, çözü- mu olmayan şeyler değıl. Ama zorlu bir geçiş dönemi yaşamak- ta. Şu anda onu Çin'le kıyasla- mak Türkiye'ye haksızhk olabi- lir. Çünkü Çin, henüz bu geçiş donemine girmemış bir ulke. Girsin bakalım neler olacak... Çin tarihintn hiçbir yerle kı- yaslanmayacak derece eski >-aab tarihi var. Turk tarihi de uzun, fakat yaza yok. Turk sözcüğu bi le Çince'den geliyor. ömeğin Sa- n Nehir uzerinde yapılacak ba raj için bizim banka uzmanlan- na hidrolojik bulgular gere- kiyordu. Elli altmış yıllık yağış, su de- bisı vb. hidrolojik bulgulan top- lamak bize yülarca surecek bir araşünnaya mal olacak diye he saplıyorduk. Çinlilerle konuş- tuk. Gülduler. 2200yılhk kayıt- lar mevcut dediler. Pek inanmadık. Ertesi gun tum kayıtlar geldi. İki bin senelik kayıtlar çok düz- gun ve sistemli tutulmuş. BiUm- sel ve doğru. 100-110 yıllık su baskırüan bile var. İşlerimiz çok kolaylaştı bırden. İşte Çin'in bu- yuklüğu. — Çin'deki yaşam tarn ve geleceği açısından ne dersiniz? SÖNMEZ: Çin buyuk bir ül- ke. Yetişmekte olan insan gucu ve bilimsel potansiyeli var. Ge- leceği parlak. Her ulke için Çin' le dostluk onemU bir yatırun. Bu Turkiye içın de geçerli. Sümela 8milyar bekliyor • MAÇKA (AA) — Trabzon'un Maçka ilçesi yakınlannda bulunan ve her yıl çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Meryemana (Sümela) Manasun'mn onanm çalışmalanna ödenek yokluğu nedeniyle ara verildi. Sarp kayahklar uzerinde kurulu Meryemana Manastın'nın ashna uygun onarımı için 8 milyar lıra gerekiyor. Manîistınn onanmına ancak 65 milyon lira ödenek gonderildiği, bununla gerçekleştirilen tahta perdeleme ile manastınn ön cephesinin taşlarının düşmesinin onlendığı bildirildı. Çocıığa kim ügi göstermeli? • tZMİR (AA) — Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim görevüsi Doç. Dr. Sezen Zeytinoğlu, yetiştirme yurtlannda çocuklara verilen kurumsal bakunın, çocuğun özellikle ruhsal gelışimi uzerinde olumsuz etkiler yaratacağını söyledi. Doç. Dr. Zeytinğlu, çocuğa en iyi ılgi ve sevgiyi kendi ailesınin verebileceğini ifade ederek şöyle konuştu: "Maddi durumlan iyi olmayan aıleler, çocuklanna kendılen bakacak yerde yetiştirme yurtlanna verıyorlar. Ancak aile çocuğuna kendisi bakamıyorsa bile çocuğa mutlaka yakın akrabalardan biri bakmalıdır.» Güreş, Arnavutluk'ta Çin'de Birleşmiş Milletler Kalkınma Projesi sorumlusu olan Atilla Elçi gelecekten umutlu Çin'de hiyerarşi kuvvetli • TtRAN (AA) — Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Amavutluk'un başkenti Tiran'a geldi. Dün akşam saatlerinde Rinas Havaalanı'na ulaşan Orgeneral Gûreş ve beraberindeki heyet, Arnavutluk Savunma Bakanı Perikli Teta, Genelkurmay Başkanı Kristai Karoli, Dışişleri - Bakan Yardıması îlir Bocka ve diger yetkililercc karşılandı. 17 kasım gösterisi olaysız • ATtNA (AA) — Teknik üniversite olaylannın 18. yıldönümü nedeniyle Atina'da yapılan gösteriler, şiddetli yağmurun da etkisiyle geçen yülara oranla oldukça sönük gecti. ABD Büyukelçiliği'ne yürüyen binlerce gösterici, hükümet ve ABD aleyhtan sloganlar attılar. Gösteri daha sonra olaysız sona erdi. Azerbaycanla • ANKARA (ANKA) — Azerbaycan ile Turkiye arasında eğitim alanındaki ılk ışbırliği, Türk Eğitim Derneği ile Azerbaycan Üstun Yetenekli ve Mukafatlandınlmış Çocuklar Deraeğı'nin birlikte duzenleyeceği bir toplantıyla gerçekleşecek. Üstun zekâlı ve yetenekli çocuklann eğitiminde karşılaşılan sorunlann tartışılacağı "üstün yetenekli çocuklar" sempozyumu 5 aralıkta Türkıye'ye gelecek Azerbaycanlı eğitimcilerin de katılımıyla Ankara'da yapılacak. BM'nin ofis otomasyonuprojesini yürüten Atilla Elçi şöyle diyor: "Genç kuşaklar arasında yabancı dil eğitimi çok yüksek. Değişik düşünceleryaygınlaşıyor. Çin 15-20 yılda büyük güç olacak. Amabireysel uretim düşük. Hiyerarşi kuvvetli. Ailenin hemen dışında başlayan hiyerarşi ve toplum var." PEKİN — Çin'in dığer önem- li bir projesinin başında bulunan Türk ise Atilla EJçi. Kendisiyle söyleşirken tum Atillalann yö- netimde olduğunu anımsattık! — Sayın Atilla Elçi ne zaman- dan beri Çin'desiniz? ELÇt: 1990 Temmuzu sonun- da Çin'e geldim. Birleşmış Mıl- letler Kalkınma Programı'nın kalkınma projesindeyım. Bura- ya Kuveyt'ten geldim. Ilk gelışim beş altı yıl önceydı. Her şeyı çok değişmiş buldutn şimdi. — Projenizin içerigini açıkla- yabilir misiniz? ELÇİ; Tabiı... Ofıs otomasyo- nu benim projem. Proje kapsa- mında yırmı ulke var. Kımı çok fazla, kımi az beyın goçune sah- ne. Nufus harekethliği çok olu- yor genelde. Çin'de ise burası surekh bır toplum. Kalabalık. Ofıs otomas- yonunun personel azaltması ge- tireceğınden korkuluyor. Oysa personel gereksınmesı her za- man vardır. Çınliler çok çabuk oğrenen insanlar. Çok başa- nlılar. — Teknik projenin loplumsal gelişmeye ne gibi etkisi ola- caktır? ELÇİ: Bence teknik bır proje olan ofıs otomasyonunun top- lumsal gelışmeye pek buyuk et- kısı yok. — Peki bir Turk olarak Çin tzleniminiz nedir? ELÇİ: Pekın, Şangay, Çiyang uç değişik yapıda uç değışık ge- lişme düzeyinde yerler. Diğer yerlere henuz ulaşamadık. Çin'- in geleceği, butunleşmeden ge- çiyor. Çin'de bolgesel farklılık- lar çok fazla. Çin deyınce akla hep Doğu Çin geliyor. Oysa Çin çok büyuk Eğer Çin bu butun- leşmeyı sağlarsa Çin'in olağa- nustü bır potansiyeli var. Genç kuşaklar arasında ya- bancı dıl eğitimi çok yuksek. Değişik duşunceler yaygınlaşı- yor. Yaşlılann Çın'ı bır arada tu- tan yapışkan maddesı de yerin- de duruyor. Bu hızla giderse Çin on beş yırmı yıl sonra buyük bır guç olacak. Teknolojınin yaygın- lığı henuz yok. İhracatla yuksek teknolojı urunleri pazarlıyorlar. Ustelık çok ucuza. Yer yer teknolojik gelişme çok ust du- zeyde. Çin, şimdi Japonya'nın 20 yıl, Guney Kore'nin beş yıl oncekı durumunda. Bır farkla; Çin'de 1 milyar 160 milyon ın- san var. Bu olağanustu bır ure- tim gücü demektır. Kafa kafa- ya verince çok buyuk şeyler ba- şarıyorlar. Ama bireysel uretim çok duşuk. Hiyerarşi kuvvetli. Ailenin hemen dışında başlayan hiyerarşı ve toplum var. insan o çevrenın bir bileşenı kabul edıliyor. İnsan, uretim birimiyle bu- tunleşmış durumda. HeTkes ça- hştığı birımin hemen yanında yaşıyor. Orada yiyor ıçiyor. Ora- da hastaneye gidiyor. Çocuğunu oradan üniversiteye gönderiyor. Bunun ortaya çıkardığı sosyal duzen tutuculuk, bağnazlık dü- zeyinde oluyor. Yaşam biçimı oylesine sıkı ki bu duzen kendi- liğinden ortaya çıkıyor. Yaşh ka- dınlar mahalle nöbetçihğini ve- ya otobus durağı bekçiliğinı ya- par. Kollannda kırmızı bantlar- la sokakta oturur ve geleni gide- ni kontrol ederler. — Evet çok gördum on- lardan. ELÇİ: İşte bu geleneksel ola- rak oturmuş bir sistem. Toplu- ma dışarıdan gelecekleri doğal savunma mekanizmasıyla geri puskurtuyor. Bir an kovanı gı- bı yabancılan kovuyor. Doğal bır durum. Ama dunyanm baş- ka bır yerınde böyle bır şe> yokv Buna gore bir yapılaşma oluş- muş. Kuçuk sokakları çeviren surlar görursunüz. Oturulan yer kale gibi savunmadadır. — Yeni yapılan 18-20 katlı ya- pılar, sosyal konutlarla mahal- îc kavramı ortadan kalkıyor sanırım. ELÇİ: Evet izole çevreler oluşmakta. — Son olarak âzin soz etmek istediğiniz bîr şey var mı? ELÇİ: Bızler Turkıye'den uzakta olmanın verdiğı bır ya- bancılaşmayı yaşıyoruz. Bize sa- hip çıkılmıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear