Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 OCAK 1991 ABERLER CUMHURİYET/3
ASKER-POLtS — Mengen'e dognı yola çıkan yttrüröçiler Için yojun bir ulaşım seferberiigi baştandı. Çevreden gelen kamyon, traktör, minibüs ve özeJ otolaria işçitere yardımcı olundugu
gözlendi. Işçiler Devrek'e yaklaşık 27 kilometre uzaklıktaki 903 mctreiik Donıkhan tünelinin girişine geldiklerinde yolan yuzlerce komando ve ttç otobiis dolusu Çevik Kuvvel tarafından bari-
kat knrularak kesildigi gönildü. lşçiler barikatı aşmanın ve tuneli geçmenin sevincini yaşadı. Seodikacılara göre yüniyüşe katılanlar çeşitli gruplar halinde 40 bini buldu. (Fotograf: Rıza Ezer)
Donıkhan Tüneli'ne barîkatTünelin ucunda durdurdular işçileri. 500 dolayında polis ytizlerce asker.
Başlannda yarbay otobüslerle gelen öncü işçilere sesleniyor: 'Emir geldi
îstanbul yolu kapatılamaz.' Işçiler bağınyor: 'Burada tutmavın, Mengen'de
tutun bari. Burası çok soğuk! Bir süre sonra emir geliyor yoi açılıyor.
ÜMtT ASLANBAY
DEVREK/BOLU — Bölgenin en soğuk yeri.
Dört bir yan dağ. Tek geçit var: Dorukhan Tü-
neli. Eski usulle yapılrrnş bakımsız. Bir ucu Men-
gen^e vanyor. Bolu il sınırı.
lşte tam burada durdurdular işçileri. 500 do-
layında polis, yüzlerce asker tepelerden dere ya-
taklanndan düzlüğe akıyorlar. Tek sıra halinde.
Biraz dikkatli bakınca tepelerdeki ağaçlann ara-
sına mevzilenmiş kendilerine özgü giysilerle ko-
mandolar fark edilebiliyor. Başlarında yarbay,
otobüslerle gelen öncü işçelere sesleniyor:
— Emir geldi. Îstanbul yoiu trafiğe kapatıla-
maz.
Îşçiler yoi kenarına çekiliyor. Askerler kara-
Metal işkolu
Greve
çözüm
arayışı
MESS'e bağh 263
işyerinde toplam 117 bin
500 işçiyi kapsayan grevin
sona ermesi için taraflar
arasındaki görüşmeler
sürdürülüyor.
İş-Sendika Senisi — Turkiye
Metal Sanayıcilerı Sendikası'na
(MESS) bağh 263 işyerinde
Türk-lş'e bağlı Türk Metal,
Hak-lş'e bağh Özdemir-lş, ba-
ğımsız Çelik-lş ve Otomobil-tş
sendikalarının 25 aralıktan baş-
layarak uyguladıklan toplam
117 bin 500 işçiyi kapsayan
grevlerin sona erdirilmesi ama-
cıyla görüşmeler sürdürülüyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı tmren Aykut'un çağrısı
üzerine dün MESS Başkanı
Bahri Ersöz ile Turk Metal Sen-
dikası Başkanı Mustafa Özbek
bir araya geldi. SSK Beşiktaş te-
sislerinde yapılan basın toplan-
tısında Bakan İmren Aykut
grevlerin uzamasıyla başka un-
surlann devreye girdiğini ve an-
laşmanın güçleştiğini söyledi.
Türk Metal Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Özbek 85 bin
Uyelerinin sürdürdüğu grevin
10. gününe girdiğini, bu süre
içinde uretim yapılmaması ne-
deniyle işverenlerin 2 trilyon
TL'lik zararları olduğunu söy-
ledi. Özbek buna karşın ucret
artışı tekliflerinin kabul edilmesi
halinde 85 bin işçinin işverenle-
re bir yıllık maliyetinin 4 trilyon
620 milyar lira olduğunu belir-
terek "Işverenler bir yıllık iire-
timin 20 güniinu işçilere ver-
melidir" dedi.
Mustafa Özbek metal işko-
lundaki işçilenn yüzde 45'inin
asgari ucretle çalıştığını kayde-
derek şöyle devam etti: "Biz as-
gari ücretle çalışan bir işçinin
cline en az bir milyon lira net
geçsin istiyonız. MESS'in ver-
digi teklife göre asgari ucretle
çalışan uçüncu gruptaki bir iş-
çinin eline net 514 bin, 2. grup-
ta 666 bin, 1. gnıpta 767 bin
TL. geçecek. Burakamlaraevet
dememiz mumkün degildi."
MESS Başkanı Bahri Ersöz-
de ücret tekliflerini tekrarlaya-
rak ücret, ikramiye, bayram,
yakacak ve izin paralan dahil 3.
gruptaki bir işçinin eline ayda
brüt 1 milyon 660 bin lira geçe-
ceğini söyledi.
Basın toplantısının ardından
taraflar MESS Genel Merkezi'-
nde toplusözleşme görüşmeleri-
ni surdürdüler. Görüşmenin bu-
gün de süreceği bildirildi.
yolunun ortasında, G-3'ler çapraz tutuşta. Îşçi-
ler bajbnyor. Kadın sesleri ön planda:
— OJmek var dönmek yok.
Başkan Denizer çok gerilerde, işçilerle birlik-
te yiirüyor. Milletvekilleri geliyorlar. AJkışlar
yükseliyor. Yetkililerle görüşüyorlar:
— Bvrada tutmaym. Mengen'de tutun bari.
Çok soguk...
— Olmaz emir böyle.
Rüzgâr esiyor. Güneş gören tek tepeciğe do-
luşmuş kadınlar dahil herkes üzerindeki palto-
suna, ceketine biraz daha sarıhyor. Ama haykı-
nşlar durmuyor:
— Bir kara, iki kara, üç kara, dört kara ...
Gdiyornz Ankara.
İşçilenn sayıst artıyor. Kilometrelerce ötede-
ki Başkan Denizer'e haber ulaştınlıyor: "Yoi ke-
sildi!" Askerler, "normal yotcnlann" geçişine
izin veriyor. Milletvekilleri ısrar ediyorlar:
— Mengen'de duralun. Hava çok soguk. Yok-
sa bu kadar kalabalık, barikatı aşar gider.
Beyaz pazubentli Maden-lş görevlileri el ele tu-
tuşup işçilenn çevresini sanyorlar. Askerler de
bir parça geri çekiliyorlar. Milletvekilleri Men-
gen'e hareket ediyorlar, Içişleri Bakanı'yla gö-
rüşmek üzere. Bir süre sonra haber geliyor:
— Yolu açın, emir geldi.
Îşçiler alkışuyorlar, askeri, polisi. Rüzgâr esi-
yor yine. Bu kez tünele doğru yöneliyor işçiler.
Araba farları tüneli aydınlatıyor. Kadınh erkekli
yürüyorlar. Araçlar "stop etmiş", karanlığa alı-
şık gözlere farlarıyla yoi gösteriyor. Maden iş-
çilerine bu tünel çok kolay geliyor. Bir solukta
geçiyorlar. Tünelin ucu güneş. Düzlüğe iniyor,
Bolu sınırı.
Bu arada Başkan Denizer de geliyor. Başba-
kan ile göruşecek Bolu'da. Ama bir barikat da-
ha var. Tam sınırda, çivili... Arabalar geçmesin
diye. "Dur jındarma" levhası Maden-lş Başka-
nı'nın önünde. Arkasında yine dizi dizi asker.
Yeniden görüşme. lçişleri Bakanı'nın emri oldu-
ğu söyleniyor. Komutanlar "yetkililerle görüşü-
yor. Dur levhası kalkıyor.
Saat 12.00. Başkan Denizer'in gri-mavi me-
tatik Mercedes'i yavaş gidiyor. tsttnbul karayo-
luna vanldığında, görüşme saatini 30 dakika aş-
mıştı bile. Mercedes'in içinde Türk' Iş eski danış-
manlanndan önder Aker var, konuşuyorlar.
Son barikat burada. Îstanbul-Ankara karayo-
luna çıkışta, sağa dönünce Bolu.
"Dag-taş asker dolu"... Onlarcaaskeri kam-
yon karayolu boyunca ilerliyor. Îşçiler Mengen'-
de durdurulmuş bekliyor. Kamyonların içi ko-
mando, görenler tahmin yürütüyor:
— Nereye?
Bir Boluhı yanıt veriyor. *
— Yaz-kış hep tatbikat yaparlar.
Bolu Valiliği'nde görüşme sürüyor. Îşçiler
Mengen'de bekliyor. Dev telsizi taşıyan askeri
araç karayolunda ilerliyor.
BARİKAT — Madenciler, Devrek-Mengen yüriıyüşünde yer yer barikatlarla kar- likle kadınlar "Burası çok soğuk, Mengen'e kadar gidelirn" karsılıgını verdiler.
şılaştılar. Askerin "Emir var, E-5'e çıkamazsınız" şeklindeki karşı çüuşlanna özel- lçişleri Bakanı Aksn'nun emriyle barikatlar kaldınldı. (Fotograf: Rıza Ezer)
HELİKOPTER NOTLARI
Karlı vadîyî aşan işçilerKEREM ÇAL1ŞKAN
Maden işçilerinin yurüyüşünü
havadan izlemek için Sancak
Air'e bağlı 4 kişilik bir helikop-
terle İstanbul'dan Zonguldak'a
gidiyoruz. Güneşli, hafif lodoslu
pınl pınl birgün. Karadeniz kı-
yısı boyunca çamhklar üzerinde
uçuyoruz. Masmavi bir deniz,
ıssız kumsallar, yemyeşil çamlar.
Ordudan emekli pilotumuz
Bttlent Çaglar, Ereğli'den heli-
kopteri karaya çeviriyor. Az son-
ra Devrek üstündeyiz. Saat
12.15. Devrek bomboş, nerede
bu işçiler? Helikopter Mengen'e
doğru derin vadi boyunca iler-
lemeye başlıyor. Alttan tek tük
kamyon ve otobüsler geçiyor.
Derken uzakta yolun ustunde
ışıltılı bir tespih gibi dizilmiş
otobüsleri görüyoruz. Sevıniyo-
ruz, konvoyu yakaladık...
Evet burası bir tunel ağzı. Ha-
ritaya bakıyoruz. "Donıkhan
Tüneli." O ne? Bir dizi askeri
kamyon ve çok sayıda asker. Iş-
çiler tünelin ağzmda uzun ve ka-
labalık bir konvoy oluşturmuş-
lar. Sarı sarı baretler güneşte
parlıyor. Helİkopter aşağıdaki
kalabalığı dalgalandınyor. Eller
göze siper ediliyor. Sonra kollar
sallanıyor. Basından olduğu-
muz, fotograf çektiğimiz anla-
şıhnca, eller zafer işareti olarak
yumruğa dönüşüyor. Herkes el
sallıyor. Fotoğrafçı arkadaşları-
mız Ugur Saner ve Muharrem
Aydın açık camdan sarkıp şakır
şakır fotograf çekiyorlar.
Aşağıdaki tünel ağzında bir
engelleme olduğu anlaşılıyor?
Vadi çok dar, çamlarla kaph, yoi
insan ve araçlarla dolu. Inemi-
yoruz. Tünelin öteki tarafına ge-
çiyoruz. Geçerken çamlar ara-
sında, hatta yer yer karla kaplı
vadiler arasında yürüyen birçok
işçi grubuna rastlıyoruz. İşçiler
tünelden bırakılmayınca dağ ba-
yır demeden tüneli aşıp öte ta-
rafa akıyorlar, çamlıkların ara-
sından. Dorukhan Tuneli'ndeki
askeri engelleme ve tartışmala-
rı daha sonra öğreneceğiz.
Tünelin öte yakasına geçiyo-
ruz. Bu yoi duze iniyor ve kıv-
rıla kıvrıla Mengen'e uzanıyor.
Yolun epey ilerisinde yaklaşık
bin kişilik bir grup "öncü
müfreze" gibi bastırıp gitmiş.
Helikopterle uzerlerinden dola-
şıyoruz. Tekrar tunel çıkışma
yaklaşıyoruz. O sırada tünelden
kalabalık bir işçi grubu çıkıyor.
Demek geçiş başladı. Ancak ya-
maçlardan işçi akını da sürüp
gidiyor. Duzlük tarafında ağaç-
lann altına gazete serip otur-
muş, yemek yiyen grup grup iş-
çilere rastlıyoruz. Piknik yapar
gibi neşeli ve rahatlar.
Tekrar Dorukhan TünelPnin
giriş ağzındayız. Vadi çok dik
olduğu için helikopter alçalmak-
ta guçlük çekiyor. Ayrıca insan-.
ların üstüne fazla alçalmak sivil
havacılık kurallarına uymadığı
için, sımrlan zorlayarak yakla-
şıp fotoğraflar çekiyoruz. Bir-
den aşağıda bir koşuşma başlı-
yor. İşçiler grup grup kamyon-
lara, otobüslere biniyor. Tıklım
tıklım madencilerle dolu kamyon-
lar yavaş yavaş tunele yaklaşıyor.
Askerler şimdi kenarda duruyor,
engelleme kaikmış gibi.
Son kez tünel çıkışına Men-
gen tarafına gidiyoruz. Kıvrıla
kıvnla giden yolun iki yanı grup
grup, tek tek yürüyeri işçilerle
dolu. "Dagınık bir karınca sü-
rüsii gibi" işçiler Mengen'e doğ-
ru akıyor. Yeraltının "çalışkan
kanncaian" madenciler şımdı
haklarını almak için yeryüzun-
de.
Dağ bayır aşan işçilerin he-
likopter yaklaştığında, atkılan-
nı sailarken neşe> le dolan yüz-
lerinden mesafelere aldırmadık-
ları seziliyor. Yoldan geçen bu-
tün boş kamyonlar, hangi yOne
giderse gitsin, bir süre sonra iş-
çilerle dolu olarak konvoya ka-
tılıyor.
Dorukhan Tüneli'ne otobüs-
ler, kamyonlar ve akın akın iş-
çiler giriyor. Madencilerin en
sevdiği şey tünel çıkışı ve tüne-
lin ağzındaki ışığı gormektir.
Acaba Dorukhan engellemesin-
den sonra tünelin ucunda beli-
ren ışık, Ankara'ya kadar uza-
mp göruşmeleri de aydınlatacak
mı?
Dönuş yolunda Zonguldak'a,
universitenin helikopter pistine
yakıt ikmali için iniyoruz. Top
oynayan çocuklar maçı kesip
çevremizi sanyor. Ort£lık birden
iyice kalabahklaşıyor. Kiminin
amcası, kiminin dayısı Ankara-
ya yüruyenler arasında. II yaşın-
daİci Mehmet, rengi çamura do-
nuşmüş futbol topunu göğsune
bastırırken terden al al olmuş
yanakları ile "Peki işçiler ne
istiyor" sorumu kısa ve kesin bir
şekilde >anıtlı>or: "Haklarını is-
tiyorlar abi!"
DUN1ADA BUGUN
AUSIRMEN
Akıl ve Sağduyu
Körfez'de bunalımın sarkacı bir kez daha banşçı çözüm-
den yana yoi aldı. Baker-Tarık Azız görüşmesinin barışı geti-
receği umudu arttı. Bu arada bazı çevreler Saddam'ın el al-
tınöan, güdümlü gösteriler düzertleyerek Kuveyt'ten ya da çok
büyük bölümünden çekilebilmek için iç kamuoyunu hazırta-
ma planlarına girıştiğini ileri sürüyorlar.
Barış olasılığı belirir belirmez, tüm ülkelerin sorumluları,
bu gelişmeyi güçlendirebilecek demeçler vermeye başladı.
Fransız, Alman ve hatta Ingiliz dışişleri bakanları birbiri ar-
dından banşçı çözümle ilgili umut verici açıklamalar yapıyor-
lar.
Türkiye'de Dışişleri Bakanı ile Başbakan bu konuda dev-
re dışı olduklanndan, ağızlarını bıçak açmıyor Zaten kimse-
nin de onların ağızlarına baktığı yok.
Türkiye'de dış politikayı yöneten kişi Çankaya'da oturuyor
ve tüm önemli açıklamaları o yapıyor, yetkisi ve sorumlulu-
ğu olmadığı halde.
Fransa, Ingiltere ve Almanya'nın tersine, Türkiye olası bir
savaşın sınırdaşı, belli olmaz hatta belki de alanı oimasına
karşın Ankara, banş üzerine oynamaya nedense hiç niyetli
görünmüyor.
Oysa Türkiye'de, kamuoyunun büyük çoğunluğu, muha-
lefetin tamamı, basının tümüne yakın bölümü banşçı çözûm-
den yana. Zaten akıl ve sağduyu da bunu gerektiriyor
Ama gerçek Türkiye'nin bu isteği, onunla çelişen resmi
Türkrye'ye yansjmıyor. Vansımamanın iki ana nedeni var Bun-
lardan birincisi, resmi Türkiye'nin gerçek Türkiye'yi temsil et-
memesi, onun tam yansıması olmaması. İkinci neden tse res-
mi Türkiye'nin hukuksal çerçevesi içinde çalışmaması.
Durum böyle olunca da dış polrtikanm temelini oluşturması
gereken akıl ve sağduyu ortadan kalkıyor
Bunun en çarpıcı örneği, Turgut Özal'ın, Mehmet Ali B»-
rand ile 32. Gün için yaptığı konuşma. Özal'ın konuşması
önümüzdeki hatta başında yayımlanacak. Bu konuşmanın
hemen sonrasında da Baker ile Tarık Aziz buluşacaklar. Bu-
luşmanın barışçı çözüm kapısım açması için herkes duacı
ve her ülkenin yetkilileri bu olasılığı güçlendirmek için de-
meç ûzerıne demeç veriyorlar.
Peki, özal ne diyor Birand'a?
Özal, Birand'a "Saddam şahin ise biz de şahiniz" diyor.
\fe bu konuşma herkesin güvercin görünümüne büründü-
ğü bir sırada yapılıyor.
Özal, Irak ile ilişkilerimizin Saddamlı ya da Saddamsız sü-
receğıni söylüyor.
Özal, Saddam'ın banş ya da savaş, her iki olasılıkta da
Arap âlemı içinde kazandığı prestiji hâlâ göremiyor. Bu ola-
ğanüstü etkı, haksız nedenlere bile dayansa yine de var. Sad-
dam yenılse, saf dışı edilse ya da ölse de artık Arap âlemi-
nin geleceğını etkileyecek bir anti emperyalist kahraman gö-
rünümündedir. Hatta daha önce bir yazıda da belirttiğimiz
gibi Emiliano Zapata örneği, Saddam'ın ölüsü, dırisinden de
daha tehlikelidir.
Böyle bir durumda, NATO'nun Ortadoğu'ya, Körfez'e yö-
nelik işlevini resmen kabul etmiş olan ve ittifakın bazı ülke-
lerinin ayak diretmelerine, gelmek istememelerine karşın, çe-
vik kuvveti Irak'a yönelik olarak topraklanmıza çağıran Özal'ın
politikası yüzünden, Türkiye'nin hem Irak hem de öbür Arap
ülkeleriyle ilişkileri uzun süreli bir ipotek altına girmiş demek-
tir.
Savaşın çıkıp çıkmaması bu durumu değiştirmeyecektir.
Irak halkı da haklı olarak Ankara yönetiminin kendisine kar-
şı takındığı tavrı kolay unutmayacaktır.
Tarihe şöyle bir bakalım Hepımız, İttihatçıların ülkemizi Bi-
rinci Dünya Savaşı'na so^masını eleştiriyoruz. Ama hiçbiri-
miz, bu girişımin haksızlığı ve yanlışlığına bakıp da Osman-
lı'ya karşı Ingilizler ile anlaşan Arap rejımlerinın davranışla-
rını içimize sindiremiyoruz.
Bu kez aynı duyjgular ^trşı taraftan'btze neden y6neim*-
sin?
Yazgısmı sart savaşa bağlamış bir kişirtin aklı ve sağöu-
yuyu bir kenara iten tutumunun acısını ulusça çekeceğiz.
Yazık! Çok yazık!
KISA KISA
• Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde sırun geçmek isteyen iki
kaçakçıdan biri ölü olarak ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre
Reyhanlfya bağlı Karakaya köyü yakınlannda Suriye/den
Türkiye'ye geçmek isteyen iki kaçakçı, güvenlik kuvvetlerinin
"dur" ihtanna ateşle karşüık vermeleri üzerine çıkan çatışmada
Hasan Muhitün Sarsar ölü olarak ele geçirildi.
• SSK'run Mehmet Karaduman'dan boşalan genel
müdürluğüne, Türkiye Emlak Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Yalçın Sayın getirildi. Resmi Gazete"de yayımlanan diğer atama
kararlanna göre de Başbakanhk temsilcüiğine Turgut Birınci,
Emlak Bankası Genel Mudür Yarduncılığı'na Reşat
Bedirhanoğlu getirildiler.
• Nokta Dergisi Sorumlu Yazı tşleri Müdürü Korhan Atay ile
muhabir Müşerref Seçkin beraat etti. Kaçak elektrik kullanımı
konusunda yazdıkları bir haber nedeniyle Ankara 17. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde görulen davada duruşma savası Rarirni
özel, basının demokratik ulkelerde eleştiri hakkı olduğunu ve
eleştinnin hakaret olarak kabul edilemeyeceğini belirtti.
• Ankara Tabip Odası'nda dun yapılması kararlastınlan"son
muayene" toplantısına valilik izin vermedi. Tkbip Odası'nın
Altındağ Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenleyeceği ve
muhtemel bir savaşın insan sağlığına zararlaruu anlatmaya
yonelik toplantıya valilik bir yazıyla izin vermedi ve toplantı yeri
için iznin belediyeden değil il özel idare müdürlüğünden
alınması gerektiği bildirildi.
• Adalet Teşkilatııu Güçlendirme Fonu'na gelir sağlamak
amacıyla adliyede kullanılan ya da verilen belgeler için alınan
ücretin arttınlması tepkiyle karşılandı. Balıkesir Barosu
Başkanı Avukat Turgut Inal, "Mahkemelerde kullanılan resmi
kâğıtlara fıyat biçilmesi ve yüksek ucret istenmesi, adliye için
ayıplann en büyüğüdür" dedi.
• Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi öğrencilerine
bu yıl kart yerine yanndan itibaren "bandrol" şeklinde paso
verilecek. Fakülte yetkililerinden alınan bilgiye göre bir yıl
geçerli olacak ve öğrenci indirimli biletten yararlanma hakkı
sağlayan bandrol pasolar 2 bin liradan satılacak.
• KKTC'de yapılan Üniversitelerarası
Kurul toplantısında YÖK Başkanı
thsan Doğramacı'nın tutumu ve
sözleriyle Milli Eğitim Bakanlıgı
arasında sürtüşme ve problemler
olduğurta ilişkin yayınlara açıklık
getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada toplumun bütün
kesimlerini ilgilendiren önemli bir
konu olduğu vurgulanarak "Bu
konuda görevli ve yükümlü olanlar
YÖK ve üniversiteler, sorunlan
çözmekte sorumlu olan siyasi organ ise devlet adına
Milli Eğitim Bakanhğı'dır" denildi.
• Bir yük treninin raydan çıkması sonucu önceki gün kapanan
Polatlı-Eskişehir demiryolu dün saat 06.30'da ulaşıma açüdı.
• Geteneksel olarak kutlanan Verem Eğitim ve Propaganda
Haftası'nın 44'üncüsü bugün başlayacak. Hafta boyunca verem
savaş dernekleri, üniversiteler, sağlık müdürlükleri ve verem
savaş dispanserleri ve çeşitli kuruluşlar eğitim faaliyetlerinde
bulunacak.
• Cizre ilçe merkezinde güvenlik güçleriyle PKK'lı
teröristler arasında çıkan çatışmada iki terörist ölü olarak
ele geçirildi, bir polis memuru da yaralandı. Çatışma
sırasında biri kız iki teröristin de kaçtığı bildirildi.
• Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol resmi bir ziyaret için
ABD'ye gitti. Akyol dün Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı
açıklamada ziyaret amacının, ABD'de 1980'li yıllarda
yapılan reformların araştırmalann durum ve sonuçlarmı
yerinde görmek olduğunu belirtti.
• Adana'da gözaltııft alınması ve daha sonra da
tutuklanmasının hukuk ilkeleriyle bağdaşmadığını
bildirerek 18 gün önce ölüm orucuna başlayan avukat
Hasan Huseyin Reyhan'ın sağük durumunun bozulduğu
bildirildi.