25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 EYLÜL 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Dilhîlmı kurultayı • Knltür Servisi — Dil Derneği'nce düzenlenen Dilbilim Kurultayı 29 ve 30 eylül günleri Ankara'da yapılacak. Milli KUtüphane salonunda yapılacak kurultayda 6 otummda dilbilim cahşmalan ve bunlann Türkçe'ye yansıması dilbilimcilerin bildirileriyle irdelenecek. Kurultaya katılacak dilbilimciler arasında Doğan Aksan, Ahmet Kocaman, Tahsin Yücel, Mustafa Canpolat, Sumru özsoy, Kâmile Imer, Gül Durmuşoğlu, Osman Senemoğlu, Unsal özünlü, Ayhan Sezer, Ahmet Konrot ve Hüsnü Enginarlar yer alıyor. Kurultayın son günü "Anadili Öğretimi-Yabancı Dille öğretim" konulu bir toplu tartışma da yapılacak. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un da izleyeceği bu otunıma MEB Müsteşan Doc. Dr. Nihat Bilgen, Beşir Göğüş, Emin Özdemiı, Mustafa Canpolat, Ahmet Kocaman katılacaklar. ^Sombahar'ın ilk sayısı • Kültür Servisi — Sombahar yayımcılık tarafmdan yayımlanan "Sombahar Şiir Dergisi"nin ilk sayısı çıktı. Iki ayda bir çıkacak dergi günumüz şiirinin nitelikli ürûnlerüıe yer verirken şiirimize yeni imzalar kazandırmayı, Türk şiirinin güncel sorunlannı ve tarihsel bağlannı araştırma ve incelemelerle gündeme getirip irdelemeyi ve dunya şiirini izlemeyi amaçbyor. Derginin eylül-ekim sayısında Orhan Kâhyaoğlu ve Şebnem lyinam'ın Ahmet Güntania yaptığı söyleşi, Lale Müldür'ün "Süpertramp için mantıkh gezi", 1. Mert Özmen'in "Köpüklü bir kan bir duman", Haydar . Ergülen'in "Arzunun dahili hattından FM dinleyen çocuklar için", Celal Gözütok'un "Müslim Batuk"la yaptıgı söyleşiye yer veriliyor. Aynca Haydar Ergûlen, Adnan Özer, Lale Müldür, Seyhan Erözçelik, Engin Tlırgut, V.R Baynl ve M.S özpalabıyıklar'm şiirleri ile Orhan Kâhyaoğlu, Ersin Kalkan, Ogan Güner ve Ahmet Aydın'ın yazılan da bu sayıda okunabilir. Dergide son on yüın şiir dergiciliği tartışmasına ise Tuğrul Tanyol, Ebubekir Eroğlu, Haydar Ergülen ve Adnan özer katılıyor. Dormen'de yeni sezon • Kültür Servisi — Dormen Tiyatrosu'nun 1990-91 tiyatro sezonunda sergileyeceği oyunlann tanıtıldığı basın toplantısı dün düzenlendi. Yeni sezonda perdelerini üç komedi ile açacak olan tiyatro gösterilerine 17 ekim .çarşamba gününden itibaren pierrette Bruno'nun yazdığı, Gencay Gürün'ün dilimize çevirdigi, "Le Charimari" (Çılgın Sonbahar) adh oyunla başlıyor. 24 ekim günü ise Joe Orten'dan Tomris Uyar'ın çevirdiği "What The Butler Saw" "Uşak Ne Gördü" adlı komedi izleyicilere sunulacak. S arahk gününden itibaren ise Ray Cooney'in "Out of Order" (Karmakanşık) adh oyunu sahnede yerini alacak. bu yıldan itibaren repertuar sistemi uygulayacak tiyatronun oyun gün ve saatlerini her ay yeniden belirleyeceği bildirildi. Tiyatronun olağan kadrosunun dışında tstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan'ndan Atacan Arseven ve lstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden Ümit Karabel konuk oyuncu olarak, Haldun Dormen'in yanı sıra Gencay Gürün ve Nedim Saban da konuk yönetmen olarak görev alacak. (Fotografta Haldun Dormen, Nisa ve Metin Serezli görülüyor.) Salzburg Festivali 70 yaşında • Kültür Servisi — Her yıhn yaz aylannda Avusturya'nın Salzburg kentinde düzenlenen ve Avrupa'mn dünya çapındaki müzik organizasyonlanndan biri sayılan Salzburg Festivaü'nin bu yıl 70. kuruluş yıldönümü kutlanıyor. Salzburg'ta festival düzenleme düşüncesi ilk kez 1877 yüında, birkaç yıl önce kurulmuş bulunan Mozart Vakfı'mn çağnsı üzerine bu kentte Viyana Filarmoni Orkestrası'yla birlikte üç konser veren şef Hans Richter'in ağzından çıktı. Bu tarihten birkaç yıl önce kendisine Richard Wagner tarafmdan Bayreuth Festival Salonu'nun açılış konserini yönetmesi için oneride bulunulan Richter, Salzburglulara Bayreuth'u örnek almalannı ve kentlerinde her yıl bir Mozart Festivali düzenlemelerini önerdi. Bu amacı gerçekleştirmek için kurulan bir komite, 1891 yüında parasal olanaksızlıklar nedeniyle dagıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında festival düşüncesi yeniden güçlendi. 1917 yüında ise Viyana'da, "Salzburg Festival Binası Derneği" kuruldu. 1918 ağustosunda Max Reinhardt, Richard Strauss ve Viyana Operası Müdürü Franz Schalk'tan oluşan bir kurul, Mozart'ın operalanmn yanı sıra Gluck ve Weber'in operalanyla, Goethe'nin "Fausf'unu, Shakespeare, Schiller ve Grillparzer'in oyunlanm içeren bir program taslağı geliştirdi. ' 14. DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ "KENT PLANLAMASINA HALKIN KATILIMI" KARİKATÜR YARIŞMASI 14. Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla 6-7-8 Kasım 1990 tırihlerinde yapılacak olan "Planlamaya Kaıılım" kolokyumu çerçevesinde, "KENT PLANLAMASINA HALKIN KATILIMI" konulu bir karikatür yanjması düzenlenmi$tir. Her ıdayın en fazla 3 ade( siyah-beyaz kırıkıtürle katılabtleceği yanşma profesyonel ve amatör tüm çizerlere açıktır. Yanîmanın sonunda BÜUNCIYE 1.000.000 TL., İKİNCİYE 750.000 TL., ÜÇÜNCÜYE 500.000 TL. ödül, aynca 3 adet mansiyon verilecektir. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi aynca bir yapıu 1.000.000 TL. tutannda bir özel ödül ver«ccktür. Seçici Kurul Prof. Hande Suher (İTÜ Mimarlık Fak. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü) Hilmi Yavuz (İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür Işleri Daire Başkanlıö) Orhan Dogu (istanbul Karikatürcüler Derneği Bajkanı) Erdogan Bozok (istanbul Büyük Şehir Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesı Müdürü) Behic Ak'tao (Karikatürist/Mimar) olusmaktadır. Yanşmaya katılan yapıtlar bir seçmeye tabi tutularak, ödûllerin açıklanmasını takiben 6 Kasım 1990 tarihinden itibaren İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesı'nde sergilenecektir. Yarışmaya katılmak ısteyenlerin yapıtlarını ve açık adresteriyle özgeçmişlerini en geç 18 Ekim 1990 tarihine kadar İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi, Atatürk Bulvan, Kovacılar Sk. 12, 34230 Fatih-İstanbul adresine göndermelen rica olunur. İSTANBUL BÜYÜK ŞEHlR BELEDİYESİ KÜLTÜR tŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI İSTANBUL BÜYÜK ŞEHlR BELEDİYESİ KARİKATÜR VE MİZAH MÜZESİ 'Çağdaş Türk Resmi 3 müzayedesinin seçici kurul başkanı John Carswelk Sanatçı üretir, biz parlaürız LALEFtLOGLU Sotheby's tarafmdan "Çagdaş Türk Resrni" müzayedesinde sa- tışa çıkacak yapıtlar belirlendi. Kasım ayında gerçekleştirilecek müzayedenin seçici kurul başka- nı Prof. John Camvell ile kurul üyeleri ressam Jale Erzen, sanat tarihçisi Vasıf Kortun, ressam ve yazar Deaana Petberbridge ve sa- nat tarihçisi Prof. Gunsel Renda, çalışmalan sonunda 140 resim arasından 45'ini müzayede kapsa- mına almayı kararlaştırdı. Seçilen yapıtlar daha sonra açıklanacak. Seçici kurul üyeleri, sanatçüann kendi yapıtlan için belirledikleri açılış fiyatlannda bir değişiklik yapıİmayacağmı da bildirdiler. Se- çici kurula Kühür Bakanlığfndan 84 sanatçı adı gelmişti. Her yıl gerçekleştirdikleri 300"e yakın müzayedenin 7-8'ini "1945 Sonrası Çağdaş Sanat" yapıtlan- na ayıran Sotheby's, ülkemizde ilk kez bir müzayede gerçekleştirecek. Sotheby's bu müzayedeyi de daha onceki yülarda Çin, Hindistan ve SSCB'de olduğu gibi gelir elde et- raeksizin düzenleyecek. Sotheby's Islam Sanatlan Bölümü Başkanı ve müzayedenin seçici kurul baş- kanı John Carswell ile seçici ku- rul üyelerinden "Çağdaş Türk Resmi" müzayedesi konusunda açıkhğa kavuşmamış bazı konu- larda görüşlerini aldık. Kimi sanatçıların ve sanat ku- ruluşlarının kuşkuya düştükleri konulann başmda Sotheby's Mü- zayede saloniannın bu müzayede- yi bir gelir elde etmeksizin düzen- liyor olması geliyor. Ispanya'da gecirdiği kazaya karşın kurul top- lantılanna yetişen Carswell'in bu soruya verdigi yanıt şöyle: "Üç yıMır Turkiye'ye geMyoraz. Ama Sotbebv's'in nasü çahşuğıııı. neler yapügını pek bilen yok. Amacımız Soüıeby'sin bir müza- yedeyi nasti hazırladığını, eserle- Sotheby's firmasının İslam Sanatlan Bölümü Başkanı Carswell, SothebyYin düzenlediği bu müzayedenin hiçbir "esrarh" yönü olmadığıru belirtiyor. Carswell, "Biz sadece meyveyi parlatıp satışa çıkartırız, bu müzayededen bir gelir almıyorsak da amacımız ekonomik, çünkü Türkiye yeni bir pazar" diyor. "DİNÇ BİR KUŞAK YETİŞMİŞ' — 'Çağdaş Türk Resmi' müzayedesine alınacak va- pıtlano seçici kunıl başkanlıgını iistlenen John Carswell, seçilen yapıtlann yüzde 40'ının 35 yaşın altındaki sanatçılara ait olduğunu vorgnladı. Carswell, bunon, çok dinç bir kuşagın yetiştiğini gosterdigini söyledi. ri mtsA lopladığım, sattıgını gös- termek. Bu muzayedenirj hiç *gizii, esrarlı' bir yönü yok. Biz sadece me> ve>i parlaüp satışa çıkartınz. O meyveyi iirctmek, yani sanat yapmak bizim işimiz değil. Ba müzayededen bir gelir almıyorsak da amacımız yine ekonomiktir. Çünkü Türkiye her acıdan yeni bir pazar. Bu pazann variığının far- kına vardık. Biz kendimizi tanıür- sak, Türk koleksiyonerter Lond- ra'daki muzayedelerimize kanla- bilir, ahş yapabilirler. Tek amaa- mız, kendimizi tanıtmak." Carswell, yapıtları seçimde iz- ledikleri yol konusuna değindiği- mizde ise önemle belirtiyor: "Bo bir müze sergisi degJl, bir müza- yede. Çagdaş Türk sanabnın her yönünü anlatmak amaanda degi- liz." Bu arada seçici kurul üyesi Vasıf Kortun'a unutulmuş önem- li isimlerin olup olamayacağım ve bakanlık listesi dışındaki isimle- rin hangi yöntemle eklendiğini sorduğumuzda ise şu yanıtı alıyo- ruz: "Bakanhktan gelen 84 isim- den ve sonradan eklenen 16 kişi- den hiçbir isim çıkartilraadı. Unu- tulmuş ckidi bir çağdaş sanalçı o\- duganu sanmıyorum. Bakanhk listesinde olmadıgınj gdrdügümüz kimi isimler de KÜSAV ve Tdıtju- oise Magazine tarafmdan eklen- di. Gerçekten Törkiye'de ve dıin- yada çalışmalar yapan isimlenli bunlar. lyi ki de eklendi." Seçici kurul, müzayedeye alına- cak yapıtları belirlerken nelere dikkat etti? Sorumuzu Carswell yanıtlıyor: "lsimleri bttinen ya da bilinnteyen sanatcılarla ilgUenme- dik. Önemli olan en kaliteli olan- lann seçümesiydi. Ba arada kimi sanatçılann iki \-apiti seçildL Mü- zayedeye sadece 45 yapıOn aunma- sının nedeni ise teknik acıdan ge- rektigı için ba sayuun uzerinde ya- pıt müzayedejv çıkü^ında balkın Ugisini surtkli canh tatamazsuuz, müzayede heyecannı yitirir." Bu konuda seçici kurul üyesi Günsel Renda'nm da eklemek istedikleri var: "Biz sanatçı seçmiş defiliz. Kültür Bakanlıgı'niD listesi esas alındı ve bakanlık da bn müzaye- deyi onayladı. Daha nesnd ofanaa için sanatçıların kendi sectikleri yapıtlan göndermeleri istendi. Se- çime isteyen btedigi yapıüa girdi. Bu çok önemli." Seçici kurul üyeleri, kendileri- ne ulaşan yapıtların yeterince uluslararası niteliklere sahip olup olmadığı konusunda neler söyle- mek ister? İşte ressam, sanat eleş- tirmeni Deanna Petherbridge'in anlattıkları: "Turkiye'nİB iyi sa- natçılan ve sanatcılan iyi Unıyan bir ahcı kiüesi var. Örnegin, Avnstralya ve ABD'li saaatçılar bir an önce lünstararası pazara acılmak isterler. Kimisi çok ünle- nir ve 2-3 yıl sonra unutulup gi- der. Bence o kültürün içinden çtk- nuş sanatçılann kendi piyasatann- da yer etmiş olmalan daha önen- H. Tabii ki biz TürUyCııu bazı sa- natçılannın çok az sayıdaki yapıt- laruu gördük. Türk resminin en iyüerini seçtik diyemeyiz. Heykel, kavramsal sanat, seramik, desen de görmedik. Yine de bize gelen yapıtlann uluslararası oldugana, çok yiıksek kaüteye ulaşmış oldn- gunu söyleyebüirim. Sevinçle ve tutkuyla yapılmış resimler gör- düm ve çok heyecanlandım." John Carswell de incelediği ya- pıtlar üzerine bir saptamada bu- lunuyor: "Seçilen resimlerin yüz- de 4O'ı 35 yaşın aidndaki saaatçı- lara aitti. Bu da çok genç, dinç bir kuşagın yetiştiğini gösteriyor." Turquoise Magazine ve KÜ- SAV'ın katkdanyla düzenlenen müzayedenin gelirinin yüzde 70'iyle Alay Köşkü'nün restoras- yonuna başlanması da kimi çev- relerin eleştirilerine yol açmıştı. CarsweU'in bu konudaki görüşleri de şöyle: "Picasso Müzesi de bir 18. yuzyıl binasıdır. Ve yapıtlarla bina, elin sabip olduğu eldivene geçişi kadar uyumludur. Bence es- ki binalann çağdaş sanat için kul- lanılmaması büyük bir hatadır." İTÜ MİMARLIK FAK. ŞEHlR VE BÖLGE PLANLAMASI BÖLÜMÜ 14. DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ KUTLAMALARI ALT KOMİTESİ DEAUVILLE VE VENEDtKTEN En popüler filmler Kültür Senisi — Fransa'mn Deauville kentinde düzenlenen Amerikan Sineması Festivali'nde Jon Amiel'ia, Perulu yazar Ma- rio Vargas Liosa'nın aynı adlı ro- mamndan uyarladığı "JuliaTey- ze ve Metin Yazan" adhflim,se- jircilerin oylanyla en popüler film seçildi. 1950lerde geçen tU- min başoyuncuso Peter Falk, radyo metinleri yazan bir yaza- n canlandmyor. Deauville'deki şenlikte özel bir seçici kurul yok. En popüler film, bütün seyirci- lerin katıhmıyla seçiliyor. Şu sıraiar devam eden Ulus- lararası Venedik Film Şenliği'n- de ise seyircilerin oylan sonucu yapılan seçimde şimdilik Çek yönetmen Jiri WWss'in "Martha ve Ben" adlı yapıtı 7.90 puanla başta gıdiyor. Salondan çıkışta izleyicilerin kutuya attıklan oy- larla belirlenen "Seyirdnin En Çok Begendigi Fumler" listesin- de James Ivoy'nin "Bay ve Ba- yan Bridge" adh yapıtı 7.37 pu- anla ikinci sırada yer alıyor. Aym listede Italyan yönetmen Marco Risi'tıin "Dışandaki Ço- c«klar"ı uçüncu, Hintli yönet- men Adoor Gopalakrishnan'ın "Dnvariar"ı ise dördüncü sıra- da. Yugoslav sanatçı Boşkov'un heykel ve baskı sergisi Hareket Köşkü'nde Sonsuzu arayan sanatçıPetar Hadzi Boşkov, bugün ve yarın Hareket Köşkü'nde sanatçıların ve ilgililerin katıhmıyla bir ortak çalışma gerçekleştirecek. TOMUR ATAGÖK Hareketli bir sanat ortamımn yasanacağı anlaşılan Istanbul'da sezonun ilk sergilerinden biri Yu- goslav sanatçı Petar Hadzi Boş- kov'un heykel ve baskı sergisi. Re- sim ve Heykel Müzeleri Derneği tarafmdan MSÜ Resim ve Heykel Müzesi-Milli Saraylar Hareket Köşkü'nde sunulan sergi sırasın- da, sanatçının bugün ve yann mü- zede yapacağı "workshop", sanat- cılarla ilgililerin katıhmıyla ger- çekleşecek. Büyük boyuttaki yapıtlannı iz- lemek olanağım bulamamamıza rağmen sanatçının olgunluk ça- ğından üç dönemi yansıtan özet bir retrospektif niteliğe sahip ser- gide heykelleri ve baskılan ile Boş- kov'un araştırmalarının vardığı sonuçları izlemek mümkün. öğ- rencilik yülarından itibaren 20. yüzyıhn sanatım yakından izleyen Hadzi Boşkov, eskiyle yeninin yö- resel ve geleneksel ile evrenselin arasında, çağdaş arayışlan kendi duyarlı kişiliğinin süzgecinden ge- çirerek sanatım yaratmış. Doğada belki de drapelerde gizlenmiş di- namiği görselleştiren, kıvrılan ama hep yükselen ince formlan ritme vticut veriyor. Bu formlar bazen tek, bazen birlikte yakala- dığı ritmlerin yahn ifadesi olarak somutlaşıyor. Bu dönemin baskı- lan da ışık ve harekete duyarlı biı TEK BİR HEYKELİN PARÇALARI — Yugoslav sanatçı Petar Hadzi Boşkov, yaşamının sonuna ka- dar sürdurecegi tek bir heykelin parçalannı \^ptığını vurguluyor. Sanatçı, bir dizi heykel değil, başlangı- cı ve SODU olmayan bir heykelin parçalannı gerçekleştirdigini soylüyor. (Fotograf: Yıldız Üçok) yaklaşımla çoğaltılıp heykelleri ile yüzey, hareket ve renklerin ılışkı- cümle ile ifade ediyor: lerini bütünleştirir. Üçüncü dö-şaşırtıcı bir bütünlük kazanıyor. Heykelleri kadar litograf baskılan da tekniğin üslupla olan güçlü be- raberliğini örnekliyor. Hadzi Boşkov'un sergideki ikinci dönemini ömekleyen terra- kota (pişirihniş kil) formlan onun bir başka araştırma dönemini oluşturuyor. Forrn araştırmasının öne çıktığı bu işler aym zamanda yüzeylerin önem kazandığı bir ev- redir de. Terrakotamn içine ve üze- rine katılan metal malzemeler bu- nun son dönemindeki duyarlı form Uişkilerine de kaynakhk ede- cektir. Değişik topraklardan olu- şan örganik formlar, ince renk nü- anslanndan yararlanarak form, nem işlerinde formlar çoğunluk- la üçgen prizma olan geometrik formlara dönüşürken parçalar arasmdaki ilişkiler de dikkate gel- mektedir. Yüzeylerdeki renk fark- lıhklarıyla hacmi soruşturan ufak boyutlu işlerinde bile mimari bo- yutlara varan zenginliğe dingjnlik- - le ulaşır sanatçı. Dünyarun birçok metropolünde sergi açmış, grafık ve heykelleriy- le yarışma ve bienailere katıUnış, ödüller almış, anıtlar gerçekleştir- miş, 1978'de ülkesini Venedik Bi- enali'nde temsil etmiş olan Petar Hadzi Boşkov, aradığını bulanın varmış olduğu dingüüiği şu birkaç "Sonsuzn areştanyorum; boldn- ğumu hissediyorum... Üçüncü dö- nemde yarattıgım heykellerde ken- dimi, dogayı ve işi bir araya koy- dum. Doğa derken malzeme, ener- ji, mekân, ışık ve kendi rahnmn kastediyonım. Ba yülarda bir di- zi beykeli değil havntımın sonnna kadar devam edeceğim bir heyke- lin parçalannı yapıyonım. Voyvo- dino, Üsküp, Ingiltere, tstanbol veya herhangi bir yerde olan bn parçalar bir gün birbirine doku- nacak. Evet başlangıa ve sonu ol- mayan, düzenleri ben y» da baş- kalan tarafmdan yapılacak bir heykelin parçalannı yapıyonım." Türk BestekârPortreleri' sergisi Kâzım Taşkent Galerisi'nde dün açıldı Ressamlan bilînmeyen 75 portre 2 ekime kadar açık kalacak sergide, çoğunluğunu 19. yuzyıl bestekârlarının oluşturduğu 75 anonim portreye yer veriliyor. Yapı Kredi'nin 1968'de Kocabaş koleksiyonundan devraldığı tablolar aynı zamanda belgesel değer taşıyor. AHMET RASİM BEYEFENDİ — Yapı Kredi koleksiyonundan ser- gilenen "Türk Bestekâr Portreleri" arasında yazar ve ressam Ahmet Rasim'in (1864-1932) bir portresine de yer veriliyor. Kültür Senisi - Yapı Kredi Koleksiyonu'ndan seçilen Türk Bestekâr Portreleri" ser- gisi Galatasaray'daki Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde dün açıldı. 2 ekime kadar açık kalacak sergide çoğunluğunu 19. yuzyıl bestecilerinin oluştur- duğu 75 anonim portre sergile- niyor. Yapı Kredi Halkla tlişkiler Müdürü Ayhan Tezcan, "Ko- leksivonunele geçişlöyküsübilin- miyor. Bu koleksİNon 1968'de Hüseyin Kocabaş'tan devralındı. Yaklaşık 20 yıldır arşivde bekli- yordu. Tiimü anonim eser olan portreler duralit üzerine yağlıbo- v a olarak yapılmıştı. Bestekârla- nn kimlikleri tabloların iizerin- deki Eski Türkçe yazıların okunmasıyla öğrenilebildi" dı- yor. Portrelerin kimlere ait oldu- ğunun saptanması işinde sanat tarihçileri ve konuyla ilgıli uz- manlardan oluşan bir ekip gö- rev aldı. Uzmanlara göre aynı fırçadan çıktığı saptanan resim- ler kronolojik bir sıra ızlemiyor. Ayrıca resimlerin nasılyapıldık- iarı hakkında da bir bilgi edini- lebilmış değil. Tezcan, geçen yıl arşiv tara- nırken bu koleksiyonun. birçok ünlü Türk büyüğünün resmi ol- maması dikkate alınarak önem- li bir belge olarak ele alındığını aktanyor. Günümüzde koleksi- yonun maddi değerinden çok belgesel niteliği ağır basıyor. Sergi düzenlemesini tümleyen bir diğer çalışma da "Türk Bes- tekârları" adlı kitabın hazırlan- ması. Tezcan, "Bu kitap bir sergi kataloğu olarak değil, Türk mü- zik tarihi ve müzikoloji açısından bir başvuru kaynağı olarak de- ğerlendirilebilir" diyor. "Türk Bestekâr Portreleri" sergısindeçoğunlukla 19. yuzyıl bestecılen yer alıyor. Bunlar arasında günümüzde yaşayan bir besteci de var: Yesari Asım Arsoy. Bugün artık hayatta olmayan diğer bestekârlar ise Hafız Post. Nayi Yusuf Paşa, Klarnet Ibra- him Efendi, Tanburi Cemil Bey. Suyolcu Salih Efendi, Mahmut Celaleddin Paşa, Hafız Saadet- tin Be>. Haşım Bey. Kemanı Tatyos Efendi, Isak Varon Efendi, Eyüplü Ali Rtza Bey, Selim Dede. trtical Dede, Udı Arşak Efendi, Kanuni Ömer Efendi. Santuri Ethem Efendi. Kanuni Ama Nâzım Bey, Me- deni Azız Bey. Yazmacı Abdi Efendi. Ahmet Rasım Be>, Tan- buri Osman Bey. Rahmi Bey, Muallim Kâzım Bev. îsmet De- de. Garbıs Efendi, Hafız Şeyda. Neyzen Salim. Sahh Dede, Ke- mençeci Vasılaki, Ali Haydar Dede, Rauf Yekta Bey. Kemani Rıza Efendi. Civan Ağa. Zahar- ya Efendi. Veli Dede (Kanık), Samı Bey. Gıriftzen Asım Bey. Denizlioğlu Ali, Kanuni Hoca Mehmet Bey. Astik Ağa. Tan- buri Ali Efendi. Mısırlı lbrahim Efendi. Asariye Hatibi İbrahim Efendi. Tatar Hafız Mehmet Eşref Efendi. Nevres Paşa, Şeyh Ataullah. Sait Dede. Ama Se- buh. Kemençeci UstaNikolaki, Lemi Bey (Atlı). Muhlis Saba- hattin (Ezgi), Neyzen Tevfık Bey, Emin Ağa. Baba Hampar- sum, Udi Nevres Bey. Kirkor Çulhayan Efendi. Cerrahpaşa müezzini Halıl Efendi, Fahri Be>. Hacı Keramı Efendi, Nu- man Ağa. Şevki Bey, Mirza Ka- sım. Kanuni Hacı Arıf Bey, Ser- sazende-i Hazreti Şehriyari İsmail Hakkı Bey, Hacı Arif Bey. Latif Ağa. Tanburi Sela- hattin Bey (Pınar), Kanuni Ar- taki Efendi, Selanikli Ahmet Bey. BestenigârZiyaBey.Galip Dede. Abdülvahap cl Mısri ve Rıfat Bey. Tîyatro Eleştirmenleri • Kültür Servisi — Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği AICT 11-15 eylül günleri arasında Portekiz'in başkenti Lizbon'da toplaruyor. İki yılda bir düzenlenmekte olan Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri BirliğTnin toplantısına bu yıl Türkiye'den çağnlı olarak Lütfi Ay, Ayşegül Yüksel ve Zeynep Oral da katıhyorlar. Cezaevleri film oluyor • NEW YORK (AA) — Bir Amerikan televizyon şirketi, Uluslararası Af Örgütü'nün desteğinde Türkiye'deki cezaevleri ve mahkûmlan konu alan bir fibn çeviriyor. Tbrner Netvvork Television (TNT) tarafından çekilen ve 19 kasımda Amerika'da gösterime girecek olan fılmin yapımcısı Robert Greenwald, "Unutulmuş Mahkûmlar: Af Dosyalan" adlı fılmin Macaristan'da çekimine Türk hükümetince müdahale edildiğini öne sürdü. Gereenvvald, "anladığınıız kadanyla Türk yetkililer, bu filmi engellemek için Macar hükümetine başvurup Türkiye'de işkence olmadığı gerekçesiyle çekime izin verümemesini istemişler" dedi. Yapımcı Greenvvald, Ron Silver ve Roger Daltrcy adh oyuncuların rol aldığı fıhnde, "Türk cezaevlerindeki gaddarlıklann" sergilendiğini söyledi. Türkdili ödtilleri • Kültür Servisi — 26 eylül günü Ankara'da düzenlenecek Dil Bayramı törenleri sırasında Dil DerneğTnin Türk DUi Onur ödülleri dağıtılacak. Dil Derneği Yönetim Kunüu, Turk diline hizmet verenlere birer Türk Dili Onur ödülü verilmesini kararlaştırdı. , ödül verihnesi kararlaştınlan adlar artık hayatta olmayan Ceyhun Atuf Kansu, \aşar Nabi Nayır, Berke Vardar'ın yanı sıra M. Cemil Yener, Samim Kocagöz, Oktay Akbal, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Necati Cumalı, Melih Cevdet Anday, Talip Apaydın, Güngör Dilinen ve Kerim Afşar. sergi • Kültür Servisi — Suluboya ve yağhboya çalışmalarıyla tanınan ressam tsmet Çavuşoğlu'nun resim sergisi bugün Yapı Kredi Beyoğlu Sanat Galerisi'nde açıhyor. 3 ekim gunüne dek açık kalacak sergide Çavuşoğlu'nun soyut ve soyuta yönelik 50 eseri sergilenecek. 1946'da Bulgaristan Eskicuma doğumlu olan sanatçı, 1969 yıhnda Yüksek Resim Enstitüsü'nden mezun oldu. Uzun yıllar çeşitli okullarda resim öğretmenliği yapan Çavuşoğlu 1985'te Bulgaristan Ressamlar Birliği Yönetim Kurulu'na seçildi. Bulgaristan ve diğer Avrupa ülkelerinde 120'den fazla karma ve grup sergilerine katıldı. 1989 yılından beri çalışmalannı îstanbul'da sürdüren Çavuşoğlu iki kişisel sergi açtı. 'Diıty Harry' • Kültür Servisi —Ünlü Amerikalı oyuncu Clint Eastvvood, bir daha 'Dirty Harry' fümi çekmeyeceğini açıkladı. Son dönemde geçen sezon sinemalarda izlediğimiz "Bird" filmi de dahil ohnak üzere birçok fihne yönetmen olarak imzasını atan Eastvvood, "kötü"lerin peşinde koşan San Fransiscolu bir dedektifı canlandırdığı "Dirty Harry" fılminden birkaç tane çevirmişti. Bu fihnler Turkiye^de daha çok video piyasasında bulunuyor. Oyuncu, bir filmin üst üste devamımn çekihnesini artık doğru bulmadığını çünkü bu yolla bir oyuncunun kendini "tekrarlamaya" başladığını belirtti. Ronıa devrine ait lahit • KONYA (AA) — Konya'da Et Balık Kurumu bahçesinde yapılan çevre düzenlemesi çalışmalan sırasında bir lahit bulundu. Roma devrine ait olduğu belirlenen lahit, ilgililere teslim edildi ve arkeoloji müzesine kaldırıldı. Mermerden yapılan lahidin uzerinde çeşitli insan ve hayvan fıgürleri yer ahyor. Müze müdürlüğü yetkilileri, lahit uzerinde yapılacak incelemeden sonra daha aynntılı bilgi edinilebileceğini söylediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear